Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r
SAYFA CUMHURİYET 21 EKİM 1995 CUMARTESİ
8 DIŞ HABERLER
Türkiye
tartışması
ertelendi
• STRASBOIİRG (AA)
- Avrupa Konseyi
Parlamenterler Meclisi
(AKPM) ve Avrupa
Konseyi Bakanlar Komitesi
arasında kurulan 'Karma
Komite' toplantısının
gündemine, Türkiye'nin de
alinması girişimi sonuçsuz
kaidı. AKPM Başkanı
ispanyol Parlamenter
Miguel Angel Martinez. 9
Kasım tarihinde yapılacak
Kanna Komite
toplantısında, Türkiye'deki
son durumun da ele
alınmasını talep etri.
Bakanlar Komitesi adına
toplanan Daimi Delegeler
ise, Türkiye'de yeni
hükümerin kurulması
konusundaki gelişmeler
gerekçesiyle bu isteğin
zamansız olduğunu
belirttiler.
'Türkiye bölge
içintehdrf
• CAMBRIDGE(AA)-
ABDde bulunan
Yunanistan Cumhurbaşkanı
Konstantinos Stefanopulos.
"Türkiye'nin şu andaki
sıyasetinı devam
ettirmesinin bölge
istikranna tehdit
oluşturacağı" yönündeki
iddiasını tekrarladı.
Stefanopulos. önceki gece
Harvard Üniversitesi'nde
yaptığı konuşmada,
"Türkiye'nin Kıbns'ta BM
kararlanna u>Tnayı kabul
etmediğini ve Ege
konusunda da keyfi
iddialannı sürdürmede
ısrarcı davrandıgını öne
sürdü.
Türk-ABD
güvenlik boyutu
• \NASHINGTON (AA) -
ABD Dışişleri Bakanlığı,
Türk-Amerikan ilişkilerinin
güvenlik boyutunun "ıki
ülke için de anlamlı"
olduğunu bildirdi. Bakanlık
Sözcüsü Nicholas Burns.
New York Times
gazetesinde yer alan ve
Türkiye ile ılgili gerçekleri
çarpıtan yazı ile ilgili
yorum yapmaktan kaçındı.
Burns "Tek
söyleyebileceğim. Türkiye
ile güvenlik ilişkilerimizin
iyi olduğudur. Türk-
Amerikan ilişkilerinin
güvenlik boyutu iki ülke
için de anlam taşımaktadır.
lnsan haklan konusuna da
ilgi duyuyoruz. Bu
konudaki bazı kaygılanmızı
Türk hükümetine sürekli
olarak iletiyoruz" dedi.
Dokunulmazlığı kaldınlan NATO Genel sekreteri dün görevinden aynlacağmı açıkladı
sonunda istifa ettiDış HaberterServisi-Belçika Parla-
mentosu'nun önceki gürı dokunulmaz-
hğını kaldırdığı NATO Genel Sekrete-
ri WiBy Claes, istifa edeceğıni bildir-
di. NATO'nun Brüksel'deki genel mer-
kezinde NATO üyesi ülkelerin büyü-
kelçileriyle yemek yiyen Claes, istifa
karannı büyükelçilere açıkladı.
Willy Claes, NATO'daki son günü-
ne bir Limuzinle geldi ve kapıda bek-
leyen kameraman ve foto muhabiri or-
dusuna hiç bakmadan doğrudan büro-
suna çıktı. Yardımcılanyla olagan sa-
bah toplantısını yapan Claes, daha son-
ra NATO büyükelçileriyle yemeğe in-
di.
NATO'nun 46 yıllık tarihi boyunca
ilk kez bir genel sekreter istifa etmek
zorunda kalıyor. 56 yaşındaki Willy
Claes, kendisine yöneltilen yolsuzluk
suçlamalannı başından beri reddedi-
yor ve suçsuz olduğunu ıddia ediyor-
du. Belçika Parlamentosu Genel Ku-
rulu'nda önceki gün yapılan oylama-
• Belçika Parlamentosu, yolsuzlukla suçlanan Claes'i
Yüce Divan'a sevketme karan verince, NATO Genel
Sekreteri aylardır beklenen istifasını verdi.
da, Claes'in Yüce Divan'a sevkedil-
mesi lehinde 97, aleyhinde 52 o>r
çıkar-
kenbirmilletvekilideçekimseroykul-
landı. 1987 yılına kadar uzanan Au-
gusta helikopterleri skandalında Bel-
çika ordusu. Fransız yapımı bir mode-
li tercih ederken o sırada ikridardaki
koalisyon ttalyan Augusta fırmasında
karar kıldı. Augusta fırmasinın, ihale-
yi alabilmek için iktidarortaklanndan
Flaman Sosyalist Partisi'ne 2 milyon
dolarrüşvetverdiği iddiaediliyor. Hü-
kümette ekonomi bakanı olarak görev
yapan Claes. partıye gönderilen para-
lardan haberdar olmadığını bıldirerek
kendini savunmaya çalışmıştı.
İstifasını verdikten sonra oldukça
yıkılmış gözüken Wi lly Claes, gazete-
cilerin sonılannı yanıtlarken. politık
geleceğininbelirsiz olduğunu belirte-
rek "LJzaydaki kara deliklerden bi-
rinin içine düşmüş gibiyim. Bu ka-
ra delik içinde haftalarca kalarak
yaralarımı iyileştirmeye çalışaca-
ğım. Yakında 57 yaşıma gireceğim,
bu yiizden politik bir geleceğim ol-
duğunu bile bilmiyorum" dedi.
Claes'ın istifasını açıklamasının ar-
dından. tüm NATO üyesi ülkelerden
Genel Sekreterin NATO çercevesi
içindeki görev ini kusursuz ve başany-
la yerine getirdiğini belirten açıklama-
laryapıldı.
Claes'ten boşalan göreve kimin ge-
leceği konusu ise Birleşmış Mıllet-
ler'in50.kuruluşyıldönümü için Nevv
York'a gelecek dışişleri bakanları ta-
rafmdan kararlaştınlacak
NATO yeni genel
sekreterini anyor
Dış Haberler Servisi - VVilly Claes"ten boşalan NATO
Genel Sekreterliği için üç kuvvetlı aday bulunuyor.
Hollanda eski Başbakanı Ruud Lubbers, Avrupa
Bırliği Dış tlişkiler komisyonu üyesi ve Hollanda
eski Dışişleri Bakanı Hans >an den Broek ve Danimarka
eski Dışişleri Bakanı l'ffe Ellemann-Jensen'in adlan
diplomatlar arasında en sık telafruz edılen isımler.
Danimarka Dışişlen Bakanı Nieis Helveg Fetersen, dün
selefi Uffe Ellemann-Jensen'i NATO Genel Sekreteri
VVilly Claes'in yerine önerdi. Petersen,
Danımarka'nın Rıtzau Ajansı'na verdıği demeçte
"NATO, VVilly Claes'e çabucak bir halef bulmak
zorunda kalacak. Bana göre Lffe Ellemann^Jensen, iyi
bir halef olabilir" dedi Danimarka lıükümetinin,
muhalefetteki Lıberal Partı'nin Genel Başkanı
Ellemann-Jensen'in adaylığını önermek için bir süreden
beri kulis yaptığı belirtiliyor.
Bosna cla bazı bölgelerde çatışmalar sürerken, bazı bölgelerde savaşan taraflar anlaşıyor
Savaş ve ateşkes bir aradaDış Haberier Servisi- Boş-
nak ve Sırp asken yetkilile-
rin. ülkenın batısındaki
Sanski Most bölgesinde
ateşkes anlaşmasına vardık-
lan bildırildi. Sırp askeri
kaynaklar. Boşnak ve Hırvat
güçlerin Bosnalı Sırplardan
son olarak elegeçirdikleri
Sanski Most'un kuzeyinde-
ki Ostra Luka'da. BM aske-
ri gözlemcilerinin girişimiy-
le bir ara>a gelen Boşnak
ve Sırp askeri yetkililerin,
bölgede 'tanT bir ateşkes
ilan edilmesine karar ver-
diklerini belirttiler. Görüş-
mede Sırp heyetine başkan-
lık eden Albay Marinko
Gajic. görüşmeninbaşany-
la sonuçlandığını kaydetti.
Öte yandan. Bosna'daki
uluslararası askeri kaynak-
lar, Sirplann Prijedor kori-
dorunun güneyinde 6 kilo-
metre genişliğinde bir top-
rak parçasının ele geçirdikle-
rini kaydettiler.
NATO'nun girişimleri
Bosna'ya banş anlaşması
sonrasında gönderilecek
uluslararası güç konusunda-
ki görüş aynlıklannı gider-
mek amacıyla Brüksel'de bi-
raraya gelen NATO ve Rus
yetkıliler, önemli görüş ayı-
nlıklannı gideremediler.
Rusya'nın Belçika Büyükel-
çisi Anatoh Churkin. NA-
TO yetkilileriyle görüşme-
sinden sonra NATO'nun
merkezinden ayrılırken ga-
zetecilere yaptığı açıklama-
da, "Bazı nedenlerden dola-
vı, NATO'nun komutası alü-
na girmeye hazır değjliz" de-
di. Toplantıya katılan veadı-
nın açıklanmasını istemeyen
bir NATO yetkilisi. "komu-
tanın biröği"*konusu dahil.
çeşitli alanlarda görüş ayn-
nklannın devam ettiğini
kaydetti.
Birleşmiş Milletler, Bos-
nalı Sırplan.ülkenin kuzey-
batısındakı Boşnak ve Hır-
vatlara tecavüz ermek, öl-
dürmek ve evlerini soyarak,
talan etmekle suçladı.
BM'nin raporunda, "Sırp
kasabıArkan" olarak bili-
nen Zeljko Raznjatoviç'in
adamlan olduğu sanılan
Sırplann. özellikle Boşnak
kadınlara tecavüz ettikleri
ve erkekleri ise bilinmeyen
bir yere götürdükleri bildi-
rildi. BM sözcüsü Chris
Gunness de. "BM, özellik-
le Banja Luka bölgesinde
şiddetli insan haklan ih-
lalleri olduğu yolunda bil-
giler edindi" şeklinde ko-
nuştu. Bu arada, Lahey'de
bulunan Uluslararası Savaş
Suçlan Mahkemesi, Bosnalı
Sırp kamp komutanı Drag-
on Nikoliç için uluslararası
tutuklanıa emri çıkardı.
Sara> bosnalı küçük bir kız çocuğu üç somun ekmeği büyük bir key ifle eve taşıyor.
TGC kınadı
Iki gazeteci
serbest
bırakılıyor
İstanbul Haber Servisi-
Saraybosna'da görev yaparken
13 gün önce Sırplartarafından
alıkonulan iki Türk gazeteci-
nın bugün serbest bırakılmala-
rı bekleniyor.
Türk gazetecilerin serbest
bırakılması için dışişleri ba-
kanlığı, Anadolu Ajansı Ge-
nel Müdürlüğü, basın organ-
lan ve gazetecıler cemiyetleri-
nin ilgili dev letler ve uluslara-
rası kuruluşlar nezdindeki gi-
rişimleri meyvesini veriyor.
Türkiye Gazeteciler Cemiye-
ti'niıı çağnsı üzerine Uluslara-
rası Basın Enstitüsü (IPI).
Bosnalı Sırplar'ın liderı Rado-
van Karadziç'e, ellerindeki
Türk gazetecilerin derhal ser-
best bırakılmasını isteyen bir
mektup gönderdi.TGC'den
yapılan yazılı açıklamada, IPI
Direktörü Johann P. Fritz im-
zasıyla Radovan Karadziç'e
gönderilen mektupta. Ali Ko-
çak ile Miinire Acım'ın Sırp
birlikleri tarafından esir tutul-
malan şiddetle kınandı.
AVRUPA'DAN
EDİP EMİL OYMEN
Malta bile...
Malta'nın nüfusu: 356 bin. Yüzölçümü: 316 kilo-
metre kare. Kişi başına ulusal gelir 7 bin dolar. Dini:
Katolik.
Malta, 31 yıl öncesine kadar Ingiliz yönetimindey-
di. Sonra bağımsız. Şimdi de Avrupa Birliği üye ada-
yı. Kıbrıs'la biriikte 1997'den itibaren Malta'nın aday-
lığı da görüşme masasına geliyor.
Çünkü Matta, hem "safkan" Hıistiyan hem de Ak-
deniz'in güneyinden yönelecek "her türtü" tehdide
karşı bir kalkan. Ufak mufak da olsa kalkan... Hem
de kendine göre sanayileşmiş. Avrupa ile "uyum"
somnları yok.
Mini ekonomisi, mini nüfusu, mıni yüzölçümü, ge-
neralinden erine kadar tümü 1700 kişiden ibaret mi-
ni ordusu (!) ile Malta gözde aday. Bizim Rum Yöne-
timi dedığımız Kıbrıs Cumhuriyetı de öyle. Onun Tür-
kiye ile sorunları varsa da onları Türkiye, önümüzde-
ki yıllarda "çözecek!"
Her iki mini ülkeyi de Avrupa Birliği. bünyesine kat-
maya istekli. Hem de Gümrük Birliği'ne gitmeden.
Çünkü normali bu. Önce siyasi birlik, sonra gümrük
birliği. Türkiye'nin yapmak için ters parende atma-
ya çalıştığı gibi önce gümrük birliği sonra siyasi bir-
lik değil
Deniz Baykal'ın Brüksel temaslarına bu çerçeve-
de bakmak gerek. Her şeyden önce, elbette yararlı
bir girişimdi Avrupa Pariamentosu'nun "dişli" grup-
lannın içine arslan inine girer gibi girip Türkiye'yle bir
gümrük birliğini desteklemelerini istemek. Arna bu-
nun ne kadar göz boyayacağı kuşkulu. Çünkü Avru-
pa Pariamentosu'nun taleplerine Türkiye'de acaba
yenilenmiş bir parlamento dahi acaba nasıl olumlu
cevap verebilecek?
Avrupa, Türkiye ile gümrük birliğtne eğer gidecek-
se, sırf kendi çıkarlan için gidecektir. Bunu artık her-
kes bilıyor olmalı. Ama bunun, Türkiye'ye Avrupa Bir-
liği üyeliğını "garanti ettiğini" sanan saflara şu bilgi-
yi vermek gerek: Maastncht Anlaşması uyannca, AB
üyesi ülkeler ve üye adayı ülkelerde iç borç, ulusal
gelirin yüzde 60'ını aşamaz. Bütçe açığı, ulusal ge-
lirin yüzde 3'ünü aşamaz. Enflasyon, en iyi ekonomik
koşulları sağlamış üç üye ülkenin enflasyon oranının
en fazla yüzde 1.5'i kadar olabilir. Yani, enflasyon
oranı en fazla yüzde 4 olacaktır. Uzun vadeli faiz
oranlan, en iyi ekonomik koşulları sağlamış üç ülke-
nin faiz oranlannı en fazla yüzde 2 oranında aşabilir.
Yani. uzun vadeli faiz oranlan en fazla yüzde 10 ola-
caktır.
Demokratikleşme gibi tartışmaya ve demagojıye
açık bir konudan vazgeçtik, acaba Türkiye ekonomi-
si Maastricht'de öngörülen düzeyi hiç tutturabilecek
mi? Yani AB üyeliği için gerekli somut ölçütlere hiç
sahip olabılecek mi?
AB'nin Türkiye hakkında ne düşündüğü de önem-
li. Bunu da -ne kadar acıtırsa acıtsın- hatırlatmakta
yarar var: "Türkiye'nin AB üyeliği, topluluk için ku-
rumsal, siyasal ve mali bakımdan çok büyük biryük
oluşturur. Türk işçilerinin AB içinde serbest dolaşı-
mı on yıl önce -zamanı geldiği halde- uygulanmamış-
tı. Uygulanamaz. Türkiye'nin sanayi üretim düzeyi
yeterli değildır. Tanm üretim düzeyi ise hiç değildir.
Nüfusu hızla ve ısrarta artan bir Türkiye'nin, AB ku-
rumlannda temsili, diğer üfkeferi gölgeler. Bu, kabul
edilemez. Siyasi geleneği kendine özgü, demokra-
tikanlayışı kendine özgü, kendisinden başka kimse-
ye benzemeyen bir Türkiye, kurumlan durmuş otur-
muş bir Avrupa içinde yer alamaz. Kıbns Sorunu çö~
zülmeden Türkiye'nin üyeliğ-iten düşünülemez. Ve
Türkiye nüfusunun pek mınik bir yüzdesi Avrupalı
olup, pek büyük bir kısmı Avrupa ötesi'dir."
Türkiye'yı bu gerekçelerie iteteyen AB, acaba Güm-
rük Birliği'ne neden hevesli?
ORÜS /tSMAlLSOYSALC)
Türkiye'nin çevresindeki sorunlar
ve Türk-Amerikan ilişkileri
Türkiye'nin jeopolitik konumunun onu hemen
her dönemde çetin sorunlarla karşılaştırdığı bir
gerçektir. Şu da var ki, bu konum gene her dö-
nemde Türkjye'yi'dostluğu ve desteği aranan bir
devlet durumuna getirmiştir.
1989'da komünizmin çökmesi üzerine Türki-
ye'nin etrafmda ortaya çıkan bölgesel savaşlar
ve gerginlikler karşısında Türk diplomasisi ölçü-
lü, tutariı ve gerçekçi bir tutum izlemiştir. Bunu
yaparken, 1947 Truman Doktrini'nden beri işbir-
liği içinde bulunduğu ABD ile yeni sorunlar kar-
şısında sürekli danışmalar yapmış, çok kez gö-
rüş biriiğine varmış, görüş aynlığı çıkınca da or-
taklığı sarsmayan çözüm for-
mülleri aramış, onlan kabul et-
tirmeye çalışmış ve çalışmak-
tadır. Herhalde bugün ABD
vat Federasyonu'nun kurulmasını sağlayıp Bos-
na'nın bu federasyon ile Sıraplar arasında % 51 -
49 oranına göre paylaşılmasını; ayrıca, federas-
yonun varlığını güçlendirmek üzere, onun Hırva-
tistan ile bir konfederasyon kurmasını kabul et-
tirmiştir. Bize öyle geliyor ki günümüzün koşul-
ları içinde, Boşnakların yakın geleceği için böy-
le bir düzen en uygun çaredir.
Bu bölünmeye karşın ABD'nin yani sıra, Tür-
kiye de Bosna-Hersek'in toprak bütünlüğünü
kurgusal (fictive) de olsa korumasını, dolayısıyla
Sırplarla ortak işler için Saraybosna'da bir hükü-
met kurulmasını savunmaktadır. Bunun gerçek-
— — — — — — çı bir çözüm olup olmadığı
Herhalde bugün ABD î?f
t
?!'
abi
'
ir
°^
e
görünoyor ki,
irin mıi<ttpkar nıîrlfi VP Washıngton, yalnız Başkan
IÇin, mUSieKar, gUÇIU Ve Izzetbegoviç'in ve Başba-
için, müstekar, güçlü ve Batı w Batl Uyganlğl ^ kan Sladziç'in etkisiyle değil,
uygariığı değerlerine olabildi- değerierİne OİabİldİÇ|İnce çeşitli etnileri bir arada tut-
bağll bir Türkiye, İÇinde m
ak
> dolayısıyla dünyadağince bağlı bir Türkiye, içinde
bulunduğu bölgede yaşamsal
bir öneme sahiptır. ABD de
Türkiye'nin stratejik çıkarlan
bakımından vazgeçilmez bir
partöner durumundadır.
Günümüzde Türkiye, bölge-
sinde başlıca şu sorunlarla kar-
şılaşıyor:
1. 1990-91 Körfez Sava-
ş/'nda Türkiye'nin Batı'nın ya- ~ - - " ~ ^ ~ ^
nında yer alması onun güvenilir bir müttefik ol-
duğunu göstermıştir. Ama Türkiye bu yerinde tu-
tumunun bedelini, petrol boru hattının getirisin-
den ve Irak ile önemli bir ticaretten yoksun kala-
rak pahalı ödemiştir. Çekiç Güç'ün Kuzey Irak'ta
bir Kürt devleti kurulmasına yol açacağı savlan
ise inandıncı değildir. VVashington'un amacı Kör-
fez petrol kaynaklannı tehdit eden Saddam re-
jimini yıkmaktır. Amerikan diplomasisi pekala bi-
lir ki, Irak parçalanırsa onun yerini Iran alabilir.
denge yeniden bozulur. Her halde Kuzey Irak
konusunda Türkiye, bir süre daha dişini sıkmak
durumundadır. ABD onun bu sıkıntısını başka
yollardan hafifletmeye çalışması ortaklığın bir
gereğidir. Nitekim, Azerbaycan petrolü konusun-
da bunun ilk işaretini vermiştir.
2. Bosna-Hersek Saı/as/başlarken Başkan
Bush'un "Sorunun çözûmü Avrupalılann işidir"
demesi bir işe yaramamış, çok geçmeden Was-
hington ona sahıp çıkmak zorunda kalmıştır. Bu-
nu yaparken Türkiye ile sıkı danışmalar içine gir-
miş ve zamanla Boşnakların korunmasına çalış-
mış; Türkiye'nin de desteği ile, bir Boşnak-Hır-
bulunduğu Dölgede
yaşamsal bir öneme
sahiptir. ABD de
Türkiye'nin stratejik
çıkarları bakımından
vazgeçilmez bir
partöner durumundadır.
yüzlerceetniktoplumların ba-
ğımsız devletçiler kurmalannı
önlemek istemektedır. Aksi
durumda, bu gibi etnilerin ya-
ratacakları sorunlar ABD ve
dünya banşı için içınden çıkıl-
maz duruma gelebilir. Böyle
bir Amerikan politikası Orta-
doğu'da bir Kürt devleti ku-
rulmasına ters düşeceğinden
Türkiye bakımından olumlu görünebilir. Ancak,
makalemizin yann çıkacak ikinci kısmında deği-
nileceği üzere Kıbrıs konusunda aynı politika
Kıbns Türklerinin ve Türkiye'nin yaşamsal hak-
lan ve çıkarlanyla bağdaşmayan bir çözüme te-
mel oluşturamaz.
3. ABD Kaflcas/ar'daki sorunlara, özellikle Yu-
kan Karabağ savaşındaolsun, hatta Avrupa'da-
ki konvansıyonel silahların indirimi (AKKA) Söz-
leşmesi'nin uygulanmasında Ruslann ve sözleş-
meyi delme girişimlerinde olsun, Rusya'yı tedir-
gin etmek istememiş, ona karşı enerjik tepkiler-
den kaçınmıştır. Tıpkı Rusya'nın Ortadoğu banş
sürecinde VVashington'u tedirgin edecek girişim-
lerden kaçınması gibi. Dolayısıyla. Türkiye Was-
hington'dan umduğu desteği bulamamıştır. An-
cak Azerbaycan-Hazar petrollerınin çıkanlıp Ba-
tı'ya sevki işinde, Washington kendi çıkarlarının
yani sıra Türkiye'nin çıkarlarını da desteklemiş-
tir. Böylelikle, Türk-Amerikan işbirliği yeni bir
alanda daha kendini göstermiştir, denilebilir.
(*) Emekli Büyükelçi
SÜRECEK
Kozirev'i son anda yanına alan Rusya Devlet Başkanı, Fransa ve ABD turuna başladı
Yeltsin'den Baü çıkarmasıMOSKOVA (AA) - Rusya
Devlet Başkanı Boris Veltsin
Fransa ve ABD temaslan için
Moskova'dan avnldı.
Paris'te dün Fransa Cumhur-
başkanı Jacques Chirac ile bir
arava gelen Yeltsin. göriişmede
Avrupa güvenlik sistemı ve
Bosna konulanna ağırlık ver-
di. Rusya Dışişleri Bakanlı-
ğı'nın Paris'teki görüşme ön-
cesinde yaptığı açıklamaya gö-
re NATO'nun Avrupa'da geniş-
lemesıne karşı olan ve bu örgü-
tün siyasal bir organizasyona
dönüştüriilmesini isteyen Rus-
ya. kapsamh^evTenselbirmo-
del önerecek. Yeltsin, öneekı
gün yaptığı açıklamada. BM
Güvenlik Konseyi gibi Avru-
pa'da karar alacak bir Avrupa
Güvenlik Konseyi'nin kurul-
masını önermişti.
BM Genel Kurul toplantısın-
da bir konuşma yapacak olan
Yeltsin. Rusya'nın çok kutup-
lu devletlerin karşılıklı bağım-
lılığı ve eşitlığinin geçerli ol-
duğu uluslararası ilişkilerbek-
lentısınidilegetirecek. Dışişle-
ri Bakanlığı'nın açıklamasına
göre Yeltsin'in ABD Başkanı
Bill Clinton ile vapacağı zırve
toplantısında da "iki ülkenin,
ikili \e uluslararası konulara
vaklaşım farklılıklannın gide-
rilmesine" çalışılacak. Görüş-
mede. Bosna'ya banş anlaşma-
sının uygulanması için yerleş-
tirilecek çokuluslu gücün ko-
mutası konusu da dahil olmak
üzere 30 kadar nokta üzennde
durulacak. Yeltsin, önceki gün
Bosna'da asker bulunduracak
her ülkenin kendi birliklerin-
den v e bölgesinden sorumlu ol-
masını önermişti.
Kozirev konusu
Yeltsin. Moskova'dan hare-
ketinden önce gazetecilere yap-
tığı açıklamada. Dışişleri Ba-
kanı Andrei Kozirev'i görevden
almak istedığı yolunda önceki
gün söylediği sözleri de yumu-
şattı. Yeltsin "Kozirev 'in m bir
yardımcrya ihth-aa oMuğunu"
belirtti. "Kozirev,tck başına her
şe>e yetişemhor. Bu nedenle
kajbediyor. Dışişleri sorunu
bu" diyen Yeltsin, Kozirev 'i
görevden alma niyetini yinele-
medi. Öte yandan. dünkü geliş-
meden sonra Yeltsin'le biriikte
gidip gitmeyeceğini bilemeyen
Kozirev. geziye son anda katıl-
dı. Yeltsin gazetecilere yaptığı
açıklamada. Kozirev "in hava-
alanında kendisine."Ben geli-
yor muynm" diye sorduğunu,
kendisinin de "fabii tabii, gel-
melisin'* yanıtını verdiğini an-
lattı.
Yeltsin Chırac'a bir Fransız
televızvonu kanalı aracılığıyla
gönderdiği mesajda. karşılıklı
tenis maçı oynamayı önerdi.
France 2 televızyon kanalının
sağlık sorunlan ile ilgili sonı-
lannı yanıtlayan Yeltsin. "Sağ-
lık durumum çok ivi. Duru-
munı Rusva'dan bile daha sağ-
lıklı. Fransava gekiiğimde,
Chirac ile tenis maçı yapabili-
rim. O zaman kimin daha iyi ot-
duğunu görürsünüz" şeklinde
konuştu. Le Monde gazetesin-
de çıkan bir haberde de. Chi-
rac'ın Rusya'ya daha yakın bir
işbirliği önerdiği bildırildi.
Kolombo'nun yakınlanndaki iki yakıt deposuna düzenlenen saldınnın ardından başlavan >angın binlerce insanın
bölgeden kaçnıasına neden oldu.
SriLanka
başkenü \
yanıyor ;
Dış Haberier Servisi - Sri Lanka'nın
başkenti Kolombo yakınlannda önce-
ki gün iki büyük yakıt deposuna dü-
zenlenen saldın ardından çıkan
çatışmalarda 25 kişinin öldüğü, patla-
malann neden olduğu yangından ka-
çan binlerce kişininse evlerini terket-
mek zorunda kaldığı bildinldi. Saldı-
nnın aynlıkçı Tamil Eelam Kurtuluş
Kaplanlan örgütü tarafından gerçek-
leştirildiğı tahmin ediliyor. Dün saba-
ha karşı Sri Lanka'da başkent Kolom-
bo yakınlanndaki üç yakıt deposun-
dan ikisine düzenlenen bombalı saldı-
nda, 8 asker, 10 Hava Kuv\etleri per-
soneli ve 2 özel tım göreviisi'nin öldü-
ğü bildinldi. Patlama sonucunda çıkan
büyük yangın ancak dün öğlen 12.30
sıralannda kontrol altına alınabildı.
Bu arada. LTTE'nin sabah gerçek-
leştirdığı eylemın ardından başkent
Colombo'daki Tamil azınlığına saldı-
nda bulunmak isteyen bir kalabalık,
askerlerin havaya ateş açması sonucu
dağıtıldı.
Patlamanın hemen ardından baş-
kentte ılan edilen sokağa çıkma yasa-
ğının süresi, yeni olay lardan ötürü cu-
martesi sabahı 00.30'a kadar uzatıldı.