Katalog

21 EKİM 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 11 AIMKARA kulisi IŞIK KANSU An,vız vız vız I nsan gıdasının yüzde 30'u, yabanarısının çiçekleri tozlaştırmasıyla oluşuyormuş. Arcak, Türkiye'deki bu yararlı yaoananları yurtdışına kaçırılıyormuş. CHP Parti Meclisi üyesi Kenan Ccşar bu konudaki haberlerimizi okjmuş olacak ki köşemize şu mektubu gönderdi: "1994 yılının Temmuz ayında, daha önce SHP il Başkanlığı yaptığım Bitis'e gitmiştim. SHP, iktidar ortağıydı. Ben de iktidar ortağı Kod adı parttnin Parti Meclisi üyesi. O yöredeki olaylarla ilgili, anlatılan çok şey vardı. Ama birisini büyük bir acı duyarak dinlemiştim: Boşaltılan köylerde, an lann taşınmasına izin verilmeyerek, kovanlanyla biriikte yakıldığıydı. Bu olayı, SHP'nin 1994 yılının Ağustos ayında yapılan Kûçük Kurultayı'nda yaptığım konuşmada da açıklamıştım. Ama, yanan yanmışt bir kez. CHP'den istifa edip, Tansu Çiller azınlık hükümetinin güvenoytaması sırasında "kabul" oyu kullanan Diyarbakır Milletvekili Salih Sûmer'in ziyaretçtsi artmış. Meclis'teki odasına gelen konuklannı ağııiarken, Sümer, htzmetlilere şöyie dryormuş: "Hemşehrime bir Tansu getir." "Tansu", kuşburnunun kod adıymış. Şimdi, sağ kalan 'bölücü anlar'ın, başka illerin sınırlanndan içeri sokulmadığını öğrendim. Örneğin, böiücü anlar'ın, bu yıl kış ayiannı geçirmek üzere, Hatay iline girişi yasak. Doğal olarak bu yasaklama, anlar yönünden demokratikleşme sürecinin işlemeye başladığını gösteriyor. Yakmak yerine, bir ile giriş yasaklanıyor yalnızca. Yakılmak aşamasından, yasaklanmak aşamasına demokratik yollarla sıçrayan böiücü anlar adına sevinmemek olanaksız. Bu arada, böiücü anlann sahipleri, anlann geleceği adına kara kara düşünüyorlar, 'Kışı nerede geçireceğiz' diye. Onlar düşünmeye devam etsinler, bir önerim van Böiücü anlann, illere girişini yasaklamak yetmez. Onlan, Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesi uyannca kırtarda dolaşırken çıkardıklan vızıltılar nedeniyle tutuklamak da gerekir." Dernek kurulduAzınlık hükümeti düştü, grevler ertelendi, yeni hükümet kuruluyor derken, arada kaynadı gittı. Eskı Cumhurbaşkanı Turgut Özal ıçin bir sempozyum düzenlendi. Çeşitli konuşmalar yapıldı. Yeni Parti Genel Başkan Yardımcısı Naci Ekşi, Turgut Ozal'ın bazı tabuları yıkarak, kımi çıkar çevrelerinin haksız kazançlarının önünü kestiğını soyledi. Gazeteci-yazar Cengiz Çandar da şöyle konuştu: "O, cumhuriyetin ilanından sonra doğup da, Türk milletinin kapasite ve yeteneklerinin bu sınırlar içine sığdınlamayacağını kavrayan ve uluslararası boyutta TGrkiye'ye rol arayan ve geniş ufuklanyla, Türkiye'ye dünyada sadece rol aramayan, o rolü biçen ve yerine getiren bir devlet adamıydı. O anlamda, işte Osmanlı sultamydı. Osmanhlar'ın kuruluş dönemindeki sultan tipine uygun, Anadolu devşirmesi son padişahö." Turgut Ozal'ın eşı Semra Ozal ise, "Özal'ı Sevenler Derneği" kurulacağını açıkladı.Umarız; kurulacak dernek, Taç Yapraklı Lale Sevenler Derneği örneğinde olduğu gibi "çanaklı konken" oynanan bir örgüte dönmez de, Anadolu devşirmesi son padişaha yakışır çalışmalar yapar. Belçıka'daki birtoplantı için Hak-lş yetkilileri ile Türk Tabipler Birliği Ikinci Başkanı Ozen Aşut ve yönetim kurulu üyesi Muharrem Baytimur Brüksel'e gitmişlerdi. Anadolu Ajansı'ndan, Brüksel'e giden bu heyetin bir süre havaalanında tutulduğuna ilişkin bir haber akmıştı. Geriye dönüşlerinde arkadaşlanmız sordular: "Ne oldu? Brüksel'de tutulmuşsunuz. Okey canım Geçmiş olsun." Baytimur, başlanna geleni şöyle aniattı: "Belçika polisi, önde giden Hak-lş temsilciterine 'Yanınızda ülkemize sokulması yasak bir şey var mı?' diye sordular. Onlar da yabancı dil bilmedikleri için Yes, okey demişler. Biz de aynı heyetten olduğumuz için Belçika polisi, hepimizi birden gözlem altına aldı. Derdimizi polis merkezinde anlattık da, serbest bırakıldık." Adayın olayım Ortalık milletvekili transferleriyle çalkalanıyordu. 1 milyon dolarlar, Amerika seyahatleri, bakanlık önerileri filan. Tansu Çiller ve arkadaşlan, işçi kesimindeki direnci kırmak için de boş durmuyorlardı. Sendika yöneticilerine, başkanlanna, kuytu köşelerde vaatler gırla gidiyordu: "Sen bizim, seçim sonrası iktidanmtzda Çalışma Bakanı adayımızsın. Şu ilden birinci sırada milletvekili adayımızsın." Kime mi? Örneğin, Tes-lş Genel Başkanı Faruk Barut'a. Portre sevgisi Görsel sanat dostu Ibrahim Karaoğlu, Dost Galeri'deki Carlos Freire'nin sanatçı portreleri sergisini gezmiş. Izlenimlerini bizimle paylaşmak istedi: "Soluk, kestane rengi, sıradan bir kraft kâğıdıyla yapılmış paspartulann içinde küçücük fotoğraflar. Ayncalıklı bir anı, birfısıltı yakınlığında sunulan sanatçı görüntüleri. Her biri Carlos Freire'nin duygu prizmasından, vizöründen süzülmüş, küçük anlarda dondurulmuş. Oysa, duruk degil fotoğraflardaki zaman. Işık ve gölgelerin içinde eskimeyen, çağnşımlarla yüklü yüzler ve sesler, devingen bir zaman boyutu ekliyor fotoğraflara. Her fotoğrafın altında, deklanşöre basılan anın atmosferini yansrtan küçük anlatılar var. Her yazı, fotoğrafı çekilen sanatçının evrenine bilmediğimiz bir pencere açmış, izleyicisini fotoğraflanan kişinin yanına götürürken, sır ortaklığına çağınyor sanki. Portrelerin sımna, mahrem dünyalara birlikte yolculuğa hazırlanıyor her bir yazı; Freire'nin duygu ve izlenimleri yoğunluğundaki atmosferiyle buluşmanın küçük şifreleri gibi. Bile bile küçülmüş fotoğraflar. Küçük sırlan, küçük mahremiyetleri sunmak için..." Karaoğlu, "Samuel Beckett'i, Romain Gary'ı, J.L Borges'i, Roland Barthes'ı Michel Foucault'u ve Marguerite Duras'yı, Freire'nin görüntülediği portreleriyle görmek isterseniz Dost Galeri her zaman açık" diyor. KATKIDA BULUNANLAR: ERGÜN AKSOY, YUSUF ÖZKAN. VEFAT Merhum tzmir Mebusu İlhami Nadir Bey'in ve merhume Makbule Hanım'ın kızlan, merhum Jandarma Müfettişı Albay Naili Görker"in eşi, Se\inç Görker ve Tonguç Görker'in anneleri. Işık Görker'in sevgili babaannesi FİKRET GÖRKER 20 Ekim 1995 Cuma günü ani rahatsızlığından kurtulamayarak aramızdan aynlmıştır. 22 Ekim 1995 Pazar günü Suadiye Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Nur içinde yatsın. AİLESİ AYDEV ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLİĞt'NDEN Dosya No: 1995/208 Davacı Melahat Şahın tarafından da\ah Mustafa Selim Şahin aley- hıne ikame olunan evlilık bırliğının temelınden sarsılması ve yeniden kurulması mümkün bulunumadığından boşanmalanna, mahkeme mas- raflannın davalıya yükletilmesine karar \erilmesi talep etmişolup da- valı Mustafa Selim Şahin'in Köyceğız Topallar Köyü adresine yapılan duruşma gününü bildirir tebligatın bila ikmal iade edildiği, yapılan arastırmayma rağmen de tebligata sarih adresi tahkik edikmediğinden durusma gününü bildirir tebligatın gazetede ilanen tebliğine karar ve- rilmiş olup buna göre yukanda bahsedıldıği üzere davalı Mustafa Se- lim Şahin'in duruşma günü olan 17.11.1995 günü saat 9.00'damahke- mede bizzat hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirme- si, aynca hazır bulunmadığı ve vekille de kendisini temsil ettirmediği takdirde HUMK'nin 3156 sayılı kanunla değişik 213 'üncü maddesi ge- reğince yargılamaya yokluğunda devam edileceği ve hüküm verilece- ği tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Bastn: 47208 KARTAL ASLÎYE 3. HUKUK MAHKEMESt'NDEN GAtPLİKKARARI 1994/67 Es. Davacı Maliye Hazinesi tarafından mahkememizden gaiplik kara- n istenmiş olmakla; Kartal. Maltepe 308 ada, 12 parsel sayılı taşın- mazm sahibi olan Hasan oğlu Hadi'nın kayıp olduğu ve kendisinden haber alınamadığının. arandığı fakat bulunamadığından bahis ile ga- ıplık karan talep edılmiş olmakla; Yukanda ismi geçen Hasan oglu Hadi'nin hakkında bilgi ve malumatı olanların bu gazetenin yayın ta- rihınden itibaren 1 yıl içinde gerekli bilgi ve malumatlarının Kartal 3. Aslıye Hukuk Mahkemesi'nin 1994/67 sayılı dosyasınaTMK'nin 33. maddesi gereğınce bilgi vermelen hususunda bırer hafta ara ile 3 kez ilan olunur. 9.10.1995 Basın: 47174 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACl H A R B İ SEMİH POROY GADDAR DAVUT NIRI KURTCEBE CÂSf. Varm • ALErt O&MEB. Srz. DOASHEVİZ .'. BULUT BEBEK MRAYÇİFTÇİ MIRMIRLAR VĞUR DURAK MAMA- ., { U «EY! ÎM<WLMA-Z Bi^EY AH- TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 21 Ekim DOGGER BANKOİAYL 19O4'TE BU aece, KUZEY oemzJ'Nisı ooseet tAm 8ÖL£ESİW>e,İNGİÜZ BAL/KÇ1 TEKNEl£KJf&OSSA- VAŞ GEMİLE&NCE 7C*M TVTVLDU! OO&U ASYA- M JaPONLAfhA SAUHpVJ RUSLAJt'tN OHAJA 6ÖUOe*ÛİĞİ SAVAf &EMILEJ&, YOLÖA RACTLA- OtĞi 8AUKÇI TEKN£l£IİİNE 8İÜNH4EYEN BİR NEOEM-E ATEf AÇMlÇn. BİR SÖYLENTİYE GÖ- HÛCUMgoruÇO SANMIÇTt. OOSAL OLARAK, RUS GeK*iC£RiNDEK/ A2 £ĞMlUU PeRSCNS ~ LİN PfiYI eÜYÛtCnj. BİR BALIKÇI TEKNESİNİN BATMASI, İKJ OÇİNIfd ÖLÜUÛ VE OTUZ KipMİN YARALAHMASINA NEDeU OlAAI OLAY, İKİ ÛUCE ABASlHPA HAVAYI £i£/tTt&'/tUSfJD/KAfrf,SONUN- OA, HUSYA ZARARl ÖDeYECEĞİNI AÇtKlAAAIÇn. BRIT1SH SHIPS FIRED ON BY RUSSIAN FLEET. CmuoHDIHARY OOTUGE IK TBI ITOITH 8 U . HUU. R3KNG S I I U E I t KAICED IY THI •AITK P U r r WTTH 5MOT AMD SHELL WrTH0UT V — ' ~ • - -II lı. I - Olayı duyuran bir gasefc. sayfoa,