Katalog

21 EKİM 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Gümrük kaybını İTO karşıladı • ELonomi Senisi - İstaroul'da gümriık ambtrlanndaki eşyalann 15 gün içinde çekilmesi halınde grevde geçen süreler ıçin ardiye ücreti alınmayacak. De\let Dem:ryollan Işletmesi, ÎTO'nun bu önerisinı kabuı ederken, söz konusu eşyar.ın gre\ in bitışıni takıp eden 15 iş gününden sonra teslim alınması halmde gre\ süresı için de ardıye ücreti alınacağını açıkladı. SSK ve Bağkur'a denetim • ANKARA(ANKA)- Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur'a bütçe yoluyla Başbakanlık denetimi geliyor. 1996 Bütçe Kanunu tasansında yer alan bir madde ile Sosyal Sieortalar Kurumu veBağ-Kur'un I9%yılı bütçelerinin Maliye Bakanhğı ve DPT tarafindan incelendikten sonra Başbakanlığın onayı ile yürürlüğe girmesi öngörüldü. Tasandaki madde aynen yasalaşırsa. her iki kuruluş da 31 Ocak I996'ya kadar. bütçelerini Maliye ve DPT'nin ıncelemesıne sunarak Başbakanlık'tan onay aimak zorunda kalacaklar. Endemip devlete yük değil • ZONGULDAK(AA)- Eregli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Ereğli DemirÇelik Fabrikalan'na (Erdemir) talipolan kuruluşlara çağnda bulunarak. özelleştirmeden sonra Erdemir'de üretım ve kalite performansının nasıl süreceğini açıklamalannı ıstedi. Posbıyık. yaptığı yazılı açıklamada. ERDEMİR'in kalite ve üretım kapasıtesini sürekli yenileyerek arttırdığını, bu kuruluşun devlete yük olmadığını ifade etti. TKB, Söksa'yı eMen çıkardı • ANKARA(ANKA)- Türkiye Kalkınma Bankası, bir ara Sinop Belediyesi'ne devrettıği ancak daha sonra tekrar aldığı Söksa Sinop Örme ve Konfeksiyon Sanayi ve Ticaret A.Ş.'yi nihayet elden çıkardı. TKB, Söksa'daki yüzde 51.5 oranında 31 milyar 284.2 milyon lira nominal değerli hissesini. Ana Turizm ve Tekstil Sanayi A.Ş.'ye satmayı kararlaştırdı. TKB'nin bin lira nominal değerli hısseyi 1.550 liradan olmak üzere toplam 48.5 milyar lira peşin bedelle sartıği bildinldi. TKB'nin 18 ekimde açtığı ihaleyle gerçekleştirilen satışa ilişkın ışlemlerin daha sonra tamamlanacağı bildirildı. Üreticiye ucuz akaryakıt • İZMlR(AA)-Tanm Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Ahmet Çayırlı. üreticilerin maliyetlerini düşürmek amacıyla 16 bölgede akaryakıt bayilıği kuracaklannı açıkladı. Çayırlı. tanmsal üretimde gübre, ilaç. akaryakıt ve kredinin en önemli dört maliyet kalemini oluşturduğuna işaret ederek, bu konularda çiftçılerin maliyetlerini düşürmek için çaba gösterdıklerini söyledı. Çayırlı, tanmsal üretimde en çok kullanılan 5 çeşit tanm ilacının üretimine 1996 yılında fason olarak başlayacaklannı bildirdi. Yaşar Holding, D.Anadolu'dan vazgeçti • ERZURUM(AA)- Doğu Anadolu'ya yatınm yapmayı kararlaştıran Yaşar Holding. bu karannı erteledi. Bir süre önce Doğu Anadolu Bölgesi'ne yatınm yapma karan aldıklannı açıklayan Yaşar Holding, Doğu Anadolu Bölgesi'ne yatınm yapma planlanndan vazgeçtı. Yaşar. "Teşvik politikasının belirsizleşmesı ve yurdumuzdaki genel istikrarsızlık nedeniyle şimdilik bu konu beklemededir ama cıddi olarak üzerinde duruyoruz" dedi. Avrupa Birliği, mevzuat değişikliklerinin ne ölçüde gerçekleştirildiğini 30 ekimde ele alacak AB'ye uyum, lıükümeti bekliyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Aralık ya da ocak ayında erken seçim koşu- luyla kunılma çahşmalan sürdürülen hükümeti, Av ru- pa Birliği ile gümrük birli- ğine girme konusunda yo- ğun bir program bekliyor. Türkiye"nin gümrük birliği me\ zuatına ilişkin düzenle- meleri ne ölçüde gerçekleş- tirdiğini 30 ekim pazartesi günü ele alacak olan AB. 15 aralıkta Avrupa Parlamen- tosu'nda yapıîacak oylama- ya göre. 1 Ocak 1996"da gümrük birliğinı yürürlüğe koyup koymamayı kararlaş- tıracak. AB Ortakhk Konseyi, 30 ekim pazartesi günü yapa- cağı toplantıda. Türki- ye'nın. gümrük birliği mev- zuatı konusunda ne kadar ilerleme kaydettiğini ele alacak. Türkiye'nin, gerek- li yasal düzenlemelen ger- çekleştirememesi duru- munda, gümrük birligı süre- ci 6 aydan i yıla kadar uza- yabilecek. Ortaklık Konseyi karan uyannca AB me\zuatına uyum amacıyla çıkanlan patent haklan. endüstriyel tasanmlar. coğrafı işaretler ve markalann korunması • 15 aralıkta Avrupa Parlamentosu' nda yapıîacak oylamaya göre. 1 Ocak 1996'da gümrük birliğini yürürlüğe konulup konulmaması kararlaştınlacak. • AB Ortakhk Konseyi, 30 ekim pazartesi günü yapacağı toplantıda. Türkiye'nin. gümrük birliği mevzuatı konusunda ne kadar ilerleme kaydettiğini ele alacak. konusunda çıkanlan kanun ve kararnamelere, teknik nedenlerden dolayı cezai hükümler konamadıgı kay- dedildı. Aynca. Türkiye ihracatı- nın büyük bir bölümünü kapsayan teksti! ve hazırgi- yimticaretinde, AB'nın dü- zenleme ve anlaşmalanna uyum amacıyla komisyon ile işbirliği içinde ılgilı ül- keler nezdinde gerekli giri- şimlerin yapıldığı ve yanıt beklendiği belirtildi. 15 aralıkta yapacağı top- CHPGenel Başkanı Deniz Baykal, geçen günlerde Briikserde Avnıpa Parlamento- su üyesi İspanyol raportör Carlos Carnero Gonzales ile görüşmelerde bulunmuştu. lantıda. gümrük birliği ko- nusunda AB'yi bağlayıcı karar alacak olan AP'nin. "olmazsa olmaz" koşuluy la gündeme getırdıği demok- ratikleşmeyi saglayacak ya- sal düzenlemelerin de ger- çekleştirilemediğine dıkkat çekıldi. AP üyesi İspanyol raportör Carlos Carnero Gonzales. geçen ay Anka- ra'ya yaptığı ziyarette, AP"nin "kaburoyu verme- si ıçin. Terörle Mücadele Yasası'ntn 8. maddesının kaldınlması veya değiştiril- mesi. insan haklan ihlalleri- nin sona erdirilmesı \e ka- patılan DEP"in tutuklu bu- lunan eski milletvekılleri- nın serbest bırakılmalan ge- rektiğinıbildirmişti Carne- ro. Türkıye'dekı ziyaretleri ışığında. önce Ortaklık Konseyı'ne sonra da AP'ye sunulmak üzere bir rapor hazırladı. Carneronun ra- poru AP'ye -.unulduktan sonra. Türkiye'nin gümrük birliğine girmesi oylanacak. CHP Genel Başkanı De- niz Bavkal'ın Brüksel'de gerçekleştirdiği temaslann. AP'nın en kaîabalık bölü- münü oluşturan sosyalist gruba. Türkiye'nin görüşle- rini anlatması ve ikna etme- si açısından yararlı olduğu bildirildı. Sosyalistgrubun. Türkıye'yı dışlamak ıste- mediği. ancak insan hakla- rı konusunda da ödün \er- meye yanaşmadığı belirtil- di. 1 ocak, kesin değil Gümrük bırlıgi sürecinın uzayabileceği kaygısı du- san Ankara'nın •'Gümrük birliği. hukuksal biryüküm- lülüktür. ertelenemez" gö- rü^üne karşın. AB'nin. hü- kümette düşkınklığı yarata- cak bir karar alabileceği kaydedildi. AB've ilişkin çalışmalan bulunan Prof. Dr. Haluk Günuğur. Merkez Banka- sı'nca yayımlanan "AB El Kitabrnda yer alan "Or- takhk Antlaşmalan ve 6 Mart 1995 Ortaklık Konsey Toplantısı Kararian Işığut- da Gümrük Birliği" başlık- lı makalesınde. gümrük bir- liğıninl Ocak 1996 tarihin- de yürürlüğe girmesinin ke- sin olmadığını bildirdi. Gü- nuğur. makalesinde, şu gö- rüşleri kaydettı: "Gümrük birliğine I O- cak 19% tarihinde girebil- mek, kesin değildir. Güm- rük birtiğinin belirienen ta- rihte başlaması için, bu y ılın ekim ayından önce prosedü- rün gerekli kıldığı düzenle- melerin yürürlüğe konuldu- ğunun taraflarca saptanma- sı gerekmekîedir. Bu yapıl- mazsa. gümrük biriiğinin yürürlüğe gjrişi, önce I Tem- nıu/ 19%. daha sonra da 1 Ocak 1997 tarihine kadar uzavabilecektir." Mahkeme karanna karşın inşaatlan durdurmayan Gürpınar Belediyesi, konut sayısını arttınyor Diııaıv Beylikdüzü'ne ders olmadı AHMET ÇELİK Gürpınar Belediyesi, Dinar depre- minden ders almadı. Beylikdü- zü'ndeki ınşaatların durdurulması konusunda alınan mahkeme karannı uygulamayan ANAP'Iı Gürpınar Be- lediyesi. 3 ekimde yaptığı meclis top- lantısında bırincı derecede heyelan bölgesi olarak kabul edılen 2404. 2871.2880,2884.2441 ve 240 no'lu parsellerdeki konut sayısını 10 bın 500'den 13 bine çıkardı. Kaygan ol- duğu gerekçesiyle 1990 yılında yapı- lan nazım imar planlannda ancak 1500 konut yapılmasına izin verilen söz konusu bölgede daha sonra 10 bın 500'e çıkanlan konut sayısının zaten çok fazla olduğuna dikkat çeken uz- manlar, sayının yükseltilmesinin teh- likeyi daha da arttıracağını belirttiler.. lstanbul'un I. derecede deprem böl- gesi olduğunu hatırlatan uzmanlar, 6 şiddetindekı birdepremin bölgeyi de- nize taşıyacağına dikkat çektiler. Gürpınar Belediye Başkanı Veliddin Küçük. konut sayısının 13 bıneçıka- nldığını doğrularken. belediye mec- lisı üyesi Hurşit Şahin ise, tüm karşı çıkışlarına rağmen bir sonuç alama- dıklannı belırterek belediye yöneti- mini yasa tanımamakla suçladı. Mahkeme karannm konut sayısıy- • ANAP'lı Gürpınar Belediyesi, 3 ekimde yaptığı meclis toplantısında birinci derecede heyelan bölgesi olarak kabul edilen Beylikdüzü'ndeki 2404. 2871, 2880. 2884, 2441 ve 240 no'lu parsellerdeki konut sayısını 10 bin 500'den 13 bine çıkardı. Belediye Başkanı Küçük, konut sayısını binalardaki kat sayısını arttırarak çoğalttıklannı kaydetti. la ılgili olmadığını belirten Gürpınar Belediye Başkanı Veliddin Küçük, bölgedekı konut sayısını 13 bine çı- kardıklannı söyledi. Mahkemenin sosyal danatı alanla- nnı az bulduğunu belirten Veliddin Küçük. önceki planda belediye arazi- si olarak aynlan yerlenn sosyal dona- tı alanlanna kaydınldıgını söyledı. Konut alanlannın artmadığını, tam tersine daraltıldığını iddia eden Kü- çük, konut sayısını binalardaki kat sa- yısını arttırarak yükselttiklerini kay- detti. Küçük. "Binalan 14-16kataçıkar- dık. Zaten önceki bilirkişi tarafindan 108 bin kişi potansiyeline göre donatı alanı istenmiş. Buna göre bölgede bu kadar nüfusun yaşayabilmesi için 26 bin konutun yapılması gerekiyor. Ko- nut sayısı \arı vanya az" dedı. Istanbul 4. fdare Mahkemesi tara- findan alınan yürütmeyi durdurma kararını uygulatacak mercı bulama- dıklarını belınen Hursıt Şahııı "Mahkemenin NÜrütmeyi durdurma karan belediyeye tebliğ edilmesine rağmen inşaatlardevaın ediyor. Nasa- \a karşı gelerek karan uygulamayan belediye başkanL şimdi de tehlikeye rağmen konut sayısını arttırdı. Sorun bir an önceçözülmezse ilerideçok da- ha biiy ükzararlara neden olacak" de- dı. Belediye başkanının açıklamalan- nı "Olaylan çarpıöyor" şeklinde de- ğerlendiren Şahin, ~1990 yılında ya- pılan nazını imar planlanna göre 4 . katlı hinalardan oluşan 1500 konut yapılması gereken yere 13 bin konut yapıyorsunuz ve konut sayısını da kat sayısını arttırarak yükselttiğinizi be- lirriyorsunuz. Bu olacak şey değil. Bundan sonra binalann toprağa olan baskısı çok daha fazla artacak > e teh- like daha da büytiy ecek" diye konuş- tu. Şahin. bölgede ev sahibı olacak in- sanların ly ihği için mahkeme kararı- nın bir an önce uygulanmasını istedi. Heyelan bölgesindeki Beylikdüzü'nde inşaatların yapımı durdunılacak verde kat savısı arttırılnor. Otomobil güvenliğinin ABC'si Otomotiv üretimi arttı B u yılın ilk dokuz ayındaki Türk otomotiv sanayii üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 arttı. Bu yıl 218.267 adet araç üretilirken en büyük üretim artışı yüzde 89 ile kamyonerte görüldü. Geçen yıla göre yuzde 2 artış gösteren otomobil, yüzde 7 artış gösteren otobüs ve yüzde 11 artış gösteren midibüs dışındaki araç üretimleri yüzde 50'nin üzennde arttı. Bu yılki otomobil ihracatının artması, talepte pek değişme olmamasına rağmen otomobil üretiminin geçen yılın üstüne çıkmasını sağladı. Bu yılın ılk dokuz ayında 160.888 adet otomobil üretildi. Eylül ayı otomobil üretimi ıse geçen yılın aynı ayına göre yüzde 24 arttı. • Honda'dan yeni Civic H onda'- n,n yenı Civıc modelleri tanıtıldı. Japon- ya'da üretilen üç kapılı hatch- back, daha çok ışık veren öndeki iri farlarıyla dikkat çekerken Ingiltere'de üretilen beş kapılı hatchback önceki Civic Sedan'a benzer çizgiler taşıyor. Yeni otomobillerin boyutları arttınlarak hem daha ferah hem de daha güvenli bir tasarım gerçekleştiril- miş. 5 kapılı modelde ABS ve çift hava yastığı standart olarak bulunurken tüm modellerde aracın kendi anahtarı sokulmadan çalışmamasını sağlayan immobiliser (hareketsizleştirici) standart olarak yer alıyor. Yeni Honda Civic'lerin fiyatlan 1 milyar 7 milyon ile 1 milyar 618 milyon arasında değişiyor. • Robot benzinci A lmanya'da Aral tarafindan üretilen bir robot, lazer ışınıyla gören gözleri sayesinde otomobillerin benzin kapaklarını açarak sürücünün inmesine gerek kalmadan yakıt dolduru-yor. Yakıt ücreti de kredi kartı hesabından düşülüyor. • I ster canavarlık olarak nıtelensin, ister teror trafik kazaları her gün onlarca kışinın ölümüne neden oluyor. Kazalardaki ölumlerı azaltmak için yapılması gerekenler hem yönetimlerin hem de otomobil üreticilerinin sürekli olarak kafa yorduğu bir konu. Batı Avrupa'da ve özellikle de ABD'de hükumetter araçlann sahip olması gereken en az guvenlik düzeyini belirleyerek üreticilerin buna uymasını ıstiyor ve gün geçtıkçe de çrtayı yükseltıyor. Ilk başlarda maliyeti arttırdıgı için daha güvenli otomobillere lyı gözle bakmayan ve gereksız bulan otomobil üreticilerinin çöğu, seksenli yıllarla birlikte "güvenliğin" otomobıli sattıran unsurlardan biri olarak önem kazandığını görerek bu konuya ağırlık vermeye başiadı. Şu anda çağdaş otomobillerin eriştiği ortalama guvenlik duzeyi on yıl öncekine göre büyük oranda artmış durumda. Artık yeni bir otomobilde standart olarak çıft hava yastığı, ABS fren, kaza sırasında planlanan bir şekilde katlanarak çarpışmanın etkısıni azaltan güçlendirilmiş kaporta ve şası, kilitlenen ve gergi sistemli emnıyet kemerleri. kaza sırasında katlanarak sürücüye en az zararı yeren direksiyon mili, yandan çarpışmalara karşı koruma, yakıt akışını keserek yangına karşı koruma sağlayan sistemler vb standart olarak yer alıyor. Aynca otomobil tasanmlannda özellikle ön bölümde kaza sırasında yayalann yaralanma olasıhğını arttıracak çıkıntılar ya da aynntılardan kaçınılıyor. Güvenli bir otomobilde bulunan bütün öğeler bir bütünün parçalannı oluşturuyor ve ancak hepsı birden bulunduğunda araç "Tam" güvenli sayılabılir. Avrupa ülkelerinde şu anda uygulanan ve yakın bir zamanda sıkılaştınlması beklenen çarpma testlerinde araçlar 50 km/s hızla beton bir duvara çarptırılıyor. Bu sırada oluşan etki 50 km/s hızla giden iki aracın birbirine çarpmasıyla oluşan (toplam 100 km/s) etkıye eşit. bu testlerde belirienen hasar oranına uygun bir bir şekilde hasar gören araçlar testi geçti sayılıyor. Bu arada çeşitli otomobil kuruluşlan ve dergıleri de bir araya gelerek özel testler gerçekleştiriyor ve bunları yayımlıyor. Boylece uretıcılenn üzennde yönetimlerin yanında ek bir denetim mekanızması Hava yastığı, direksiyon (solda) ile ön kon- süle yerleştiriliyor ve kaza anında şişiyor. ışletiliyor. Bu testlerde kullanılan, ıçine onlarca algılayıcı yerleştınlmiş mankenler gerçek bir kaza sırasında insanlarda oluşabılecek yaralanmaları gösteriyor. Surucu ve yayındakı yolcu algılayıcılar tarafindan belirienen ölumcül sayılan yaralar almamışsa araç testi geçtı sayılryor. Aynca çarpışmadan sonra kapılann kolayca açılması, yakıt sızıntısı bulunmaması ve kottuklann hareket etmiş olmaması istenıyor. Otomobil şirketleri de geliştırme aşamasında modellerıni benzer guvenlik testlerınden geçirerek tasanmlannı daha güvenli hale getıriyor. Türkiye'de GB ile öngörülen uyum çerçevesinde AT standartlanna uyum amacıyla ana sanayi ve yan sanayi için 2000 yılında tamamlanacak bir uyum programı öngorülüyor. Şu anda özellikle eski nesil yerlılerirryeterii guvenliğe sahip olduğunu söylemek zor. Aynca ölumcül kazalarda en çok rol oynayan kamyonlann tamponlannın otomobil tamponlanyla aynı yükseklikte olmasını öngören standartlann yetkıliler tarafindan uygulanmaması gibi nitelenmesi zor durumlar bulunuyor. Şimdı guvenlik kavramlannın bazılannı açtklayalım. Hava yastğı: Direksiyon sımidinın ortasına ya da ön konsola yerleştiriliyor ve çarpışmayı algılayan algılayıcılann uyansıyla saniyenın binde otuzunda şişerek sürücü ya da yolcunun kafasını direksıyona ya da on konsola çarpmasını önlüyor. Emniyet kemenyle birlikte kullanılıyor. Şu anda kapılarda da hava yastıklan görülmeye başlandı. ABS fren: "Pompalama" denilen frenleme hareketini otomatık olarak gerçekleştiriyor ve frenleme sırasında lastıklerin kilitlenmesini önlüyor. Dört tekerlektekı algılayıcılar yoluyla lastikler kilitlendiğı anda frenleme kesilip lastikler hareket ettığinde tekrar frenleme yapılarak hem aractn çabuk bir şekilde yavaşlaması hem de direksiyon kontrolunün korunması sağlanıyor. Katlanma bölgeleri: Çağdaş otomobillerin gövdesi kaza sırasında önceden planlanan bir şekilde katlanarak yolculann vücudunun maruz kaldığı çarpışma etkisıni en aza ındirecek şekilde tasarlanıyor. Aracın yolcu kabıni dışındaki bölumleri katlanarak çarpışma enerjisınin büyuk bolumunu emiyor ve yolculara yaşama alanı bırakıyor. • KISA KISA • AUDI'nin Türkiye distributörü Doğuş Otomotiv, Avrupa'da yılın otomobıli seçilen Audi A4'ün turbo dizel enjeksiyonlu modelini de Türkıye'ye getiriyor. Bu ay içinde satışına başlanacak otomobil Audi A4'ün diğer özelliklerine ek olarak yakıt üretimi 90 beygirlik bir motora sahip. 90 km/s sabit hızda 100km'de sadece 3.9 litre motorin tüketen Audi A4 TDI sıfırdan 100 km/s hıza 13.3 saniyede ulaşıyor veson hızı da 183 km/s. F I A T • FIAT dünya çapındaki ıletişım ağı Internet'te en son modelleri Bravo ve Brava'nın 200 sayfayı aşkın bir tanıtımı sunuyor. Yenı çıkan bir modeli Internet'te yer alan ilk şirket unvanını kazanan Fiat'ın yeni modelleri Bravo ve Brava'nın Internet adresı şöyle: WWW. ITS.IT.IT/FIAT- BRAVO- BRAVA. • RENAULT Türkiye'deki fabrıkasında bir milyo- nuncu oto- mobilıni üre- tirken 4 yıldır fabrikanın genel muduriüğunü yapan Pierre Poupel yerini Jacques Chauvet'ye bıraktı. Yeni Genel Müdür Chauvet, Türkiye'de yenı otomobil fabrikalannın açıldığını ve bundan sonra rekabetın daha zorlu geçeceğini söyledı. • OPEL Astra toplam 120 milyon marklıkbir yatınmla Hindistan'da da üretilecek. Yılda 12 bin Astra üretmesi hedeflenen fabrikadaki Astralar sağdan direksiyonlu olacak. IŞÇtlMNEVREIMNDEN ŞUKRAN SONER Kalite Aramyor Partiden ıhraç edilen eski il başkanı, başbakan ve eşinın hesabı verilmemış servetinden sözü açıyor. Yanıt, DYP'nin yeni il başkanından geliyor. Eski il başkanını kastederek "Istanbul'ageldiğindeyanm fı- nnt vardı. O asılkendi servetının hesabını versin" di- yor. Yine ihraç edilen eski parti başkanının "kabir bö- cekleri" suçlamasına, "Kendisıne mokasen yenne ev terliğigiymesinı tavsiye etmiştik. Şimdıyalınayak kal- dı" sözleri ile karşılık veriliyor. Kapışmaları değil. artık kapışmamaları ancak haber olabilecek Çiller-Yılmaz ıkılısının birbırterine son ses- lenışleri "namertler", "yalancı" sözcükleri ile oldu. Medyanın yıldız yazarlarından biri, rakibın kredıle- n, ayıplan, kirli çamaşırları hakkında aynntılı bilgi ve- nyor. Rakip gazetenin yıldız yazarlarından biri de med- yaya yapılan destekler üzerinde durulacaksa, sade- ce doğrudan verilen kredılere değil, holding bünye- sindeki dolaylı kredi ve desteklere bakmak gerektiği- nın açıklamasını yapıyor. Gerçek kirli çamaşıriar ve medyanın satın alınma- sının boyutu hakkında tam bilgi sahibi olamasak da yollannı öğrenmiş oluyoruz. "Nereden buldun" sorusuna yüzünün akı ile yanrt verebilecek siyası, sendikal lider arayışına girmemi- zin zamanı geldi geçiyor. Televızyonlarda yolsuzluk, skandal açıklayan prog- ramcılar. sonunda birbirlerinın de skandallannı açık- lamaya koyuldular. Kimi patronlar "Ayıp oluyor, bir- bırımizin kirli çamaşırlanna dokunmayalım ban" dıye- rek araya girip, kavgayı yatıştırmaya çalıştılar. Son siyası kriz ile birlikte toplusözleşme uyuşmaz- lıklannın tartışıldığı bir televizyon programı ızlıyoruz. Telefonla tartışmanın ıçıne alınan sendika liden, DYP'Iİ bakana sesleniyor: "Ahmet Ağabey, sen bu işleri bi- lirsin" diyor. Aralanndakı özel hukuk ne olursa olsun, milyonlann ızlemesine açık bir televizyon programın- da, sendika lideri nasıl böyle bir üslupla konuşur? Üs- lubun çırkinliğini unuttuk. konuşmanın bütününde "Elinı ayağını öpeyim ağabey, bu işi hallet" diyen, teslim bayrağını çekmiş bir hava var. Telefonum çalıyor. Gelişmeleri yakından izleyen, te- levızyondakı açık oturuma da takılmış bir dost, 180 derecelık dönüşe akıl erdiremedığini söylüyor. "Anla- yamıyorum, düne kadar ışçinın kavgasında en önde giden, kararlı lıdere ne oldu? Ortalığı kasıp kavuru- yor, Çiller'e, Demirel'e, en son Baykala meydan okuyordu..." diye şaşkınlığını dıle getiriyor. Şaşıran dosta ne demeliyım? Kapalı kapılar arka- sında olup bıtenlerden mı söz etmeliyım? Şimdi yeri ve zamanı hıç değil. 600 bın kamu işçi- sınin toplusözleşmesi çözüm bekliyor. Çiller işçiyi me- mura, çiftçiyi halka, diğer sendikasız, düşük ücretli ça- lışanlara kırdırma taktiklerine doymamış, 600 binin içinde birbirine kırdırma taktiklerinin de her gün bir ye- nısinı gündeme koyuyor. Türk-iş'ı ıçınden parçalama programı başanlı, adım adım uygulanıyor. Sendika lideri dolaylı sözcüklerle de olsa, sendıka- cının grev yasaklamasını yeğledığıni televızyonda ıti- raf ediyor: "Türk-lş yöneticılerinin grevleri sadece ce- za olsun diye yasaklanmadı" diyebiliyor. "Ahmet Ağabey" olarak seslenilen bakan daha da pervasız, "Biz grevleri yasaklamadan sendika baş- kanlan ile konuştuk, onaylannı aldık, hepsınin habe- ri var" açıklamasını yapıyor. üderden tepki, itiraz gel- miyor. DYP'li bakan, yasa ve hukuka aykırı, özgür sendi- kal. toplu pazarlık düzeninı yıkan kararlannın ayıbını kapatmak üzere konuşurken "hepsi" diyerek abartı- yor. Ama ne yazık ki önemli bırçoğunluğun haberli ol- duğu ve sendikal haklann katlini istedikleri de bir ger- çek. Nedenlerinden birinin. grevdeki işçiye grev daya- nışması olarak para ödemekten kurtulma olduğu suç- lamasını daha önceki yazılarımızda gündeme getir- miştik. Dün bunu kanıtlayan gelişmelerin haberleri geldi. Grevi yasaklanan ve işbaşı yapan demiryolu ça- lışanlan, grevde geçen sureler ıçin sendıkanın grevfo- nundan para ıstemışler. Sendikadan "Grevde biray dolmadı, ödeme yapamayız" yanıtını almışlar. Çiller ve kurmaylarının "grevyasaklama" manevra- sının ardından, Türk-iş'i yumuşak karnından vurmuş, içinden bölmüş olarak, anlaşmayı daha aşağı çekme hesabının içinde olduklan ortada. Grev yasaklamadan habersiz olsa da sonuç olarak sorumluluğuna ortak Baykal ve CHP ne yapacak? Türk-iş'te, sendika lideriennin kalite erozyonu, birbir- lenne düşmelerı, ışçinın hak arama sınavında çok kö- tü not almalan, artık enflasyonun üçte birinin olduk- ça altına inmiş anlaşma noktasının daha da aşağıya çekilmesi için gerekçe yapılabilir mi? Kurumlarda. liderierde, elimizde büyüteç, kalite ara- yışına çıktığımız şu günlerde. umutlanabileceğimız, bir ışık görebileceğimiz bir şeyler bulmak ıstiyoruz. CHP'nin ve Baykal'ın önemli bir sınava çıktığı bu sü- reçte, ölçünün sendikalann dize getirilişi değil, işçınin bundan da aşağı yoksullaştırılmaması çabası olma- sını diliyoruz. PROF. DR. OSMAN ALTLĞ ' Seçim ekonomisi her şeyi altüst eder' İSTANBÜL (.\NIC\) - Mar- mara Cnı\ersite- si Muhasebe Fi- nansman Anabi- lim Dalı Başkanı Prof. Osman Al- tuğ, seçim eko- nomisinin olası sonuçlan konu- sunda çok ıddıalı uyanlardabulun- du, Altuğ. belli seçmen gruplan- na dağıtılan kay naklann ta- lebi kamçılayacagını ve enf- lasyonu arttıracağını, teda- vüldeki paralarda kupür farklılaştırmasının paradan sıfir atma sonucu doğuraca- ğını ve bu durumun ülkeyı parçalayabileceğıni söyledı. Prof. Osman Altuğ, se- çim ekonomisi uygulamala- nnda seçim yatınmlan dö- neminin sona erdiğini, se- çim dağıtımlannın başladı- ğını belirtti. Seçim dönem- lerinde iktidar tarafindan bazı gruplara aktanlan kay- nakların seçim dönemleri ile sınırlı kalmayarak kaza- nılmış hak durumuna gele- bileceğı uyansında bulunan Altuğ, seçim ekonomisin- den pay alamayan gruplann devlete güvenlerinin sarsı- labıleceğini ifade ederek vergiye karşı başkaldın eği- limlerinin arta- bileceğini söy- ledı. Altuğ, borç- lanma ve emıs-, yon pahasına belli seçmen; gruplannaakta-' rılan kaynakla- nn bu kesimi ra- • hatlatacağını, Prof. Dr. Osman Al- ancak talep ve tuğ'dan uyan. enflasy onu art-; tıracağını kay-' dederek "Tüketime yönelİp yatınma yönelmez. Talebi kamçılar,enflasy onu azdınr. S yıllık bir dönem içinde pa- rayn psikıılojik değer kazan-, dırmak amacıylatedavülde- ki para da önce kupür fark- ülaştırnıası yoluna gidilir. 2.5 milyon 5 milyon liralık kupürler teda\ üle çtkar. Da- ha sonra tcda\ üldeki para biriminden Vugosla\>a ör- neği sıfir atma çabalan baş- layabilir" dedi Altuğ. sıfir atma durumuna gelindiğin- de ekonomik rejiminin ba- şarısızlığının ılan edilmış' olacağını vurgulayarak "Bu | nedenk' ülke ya kendiliğin- < den y a da teknik kışkırtma- laria bölünme, parçalanma, ortamına itilebilir. Hitlerön- cesi Abiıanya'daki oluşum- largoriikbilir" şeklinde ko- nuştu.