28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
r SAYFA CUMHURİYET 21 EKİM 1995 CUMARTESİ HABERLER Ali Günday davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gümüşhane Barosu Başkanı Ali Günday'ın öldürülmesiyle ilgili oİarak sanıklann yargılanmasına devam edilecek. Davanın üçüncü duruşması 23 ekimde Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapilacak. Duruşmaya Türkiye Barolar Bırliğı Başkanı Önder Sav. Türkiye Barolar Bırliğı sayman ûyesi avukat Hakkı Süha Okay. Yönetim Kurulu üyesi avukat Ayhan Oran ile bırçok il baro başkanı. üyesi ve Günday'ın eşi Türkan Gündav katılacak. Dinar'a2Z5 müyar lira • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çilkr'in talımatıyla, Afyon'un Dinar ilçesinde meydana gelen deprem felaketınin< ol açtığı yaralann sanlması amacıyla, Bayındırlık ve lskân Bakanlığı bütçesinde yer alan Afetler Fonu ödeneğine 225 milyar lira aktanldı. Özal Baysal beraat etti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi. görev yaptıklan dönemde "ihaleye fesat kanştırdıklan" gerekçesiyle yargılanan eski Arsa Ofisi Genel Müdürü Özal Baysal ile eski Satış Müdürü Erdal Arkun"un beraatlerine karar verdi. Amîklioğlu yalanladı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışma ve Güvenlık Bakanı Ateş Amiklıoğlu, ANAP Ordu Millervekiü Şadı Pehlivanoğlu'na bakanlık vaadiyle transfer önerisi yaptığı yolundaki savlann gerçek dışı olduğunu belirtti. Amiklioğlu. yaptığı açıklamada. konunun, Pehlivanoğlu'nun bir espriyi, özlemini duyduğu bir makamla ilgili gerçek bir tekliftniş gibi görmesinden ve göstermesinden kaynaklandığını söyledi. DİSK'in binası saölıyor • İstanbul Haber Servisi - Mülkiyeti DlSK'e bağlı Lastik-lş Sendikası'na ait, DtSK Genel Merkezi'nin de bulundufu Merter'deki bina satışa çıkanlıyor. Lastik-Iş'in ekonomik nedenlerle, karşıda bir yere yerleşmek istemesiyle almış olduğu karar, DtSK'e moral değerlerle bağlı ve binayı DISK tarihi bakımından önemli bulan çevrelerce tepkıyle karşılandı. Karann uygulanması halınde binada kira ile kalmakta olan DİSK Genel Merkezı yine kira ile bir başka yere taşınmak zorunda kalacak. İşadamı Tatar kayıp • İstanbul Haber Servisi- Hidromat İthalat thracat Şirketi'nın sahibi Muharrem Tatar'dan ikı gündür haber alınamadıgı bildirildi. Neslihan Tatar, eşi Muharrem Tatar'ın önceki gün aksam 18.00'de Taksim'deki işyerinden çıktığını belirterek, "Ondan sonra kendisınden hiçbir haber alamadık" dedi. Hastaneleri ve emniyet müdürlüklerinı tek tek aradıklannı bildiren Neslihan Tatar, "'Bir yakınımız aracıhğıyla Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde olduğunu öğrendik. Ancak gerek avukatlar aracıhğıyla gerekse savcılık kanahyla yaptığımız başvıırulara oluralu yanıt alamadık" diye konuştu. Cezaevindeki açlık grevi • İstanbul Haber Servisi- Tutuklu ve hükümlü aileleri, cezaevlerinde 25 eylül tarihinde başlayan ve bugün 27. gününe giren açlık grevi ne destek vermek amacıyla Pir Sultan Abdal Canlar Derneği Okmeyadanı Şubesi'nde açlık grevine başladılar. Ümraniye Cezaevı'nin kapatılmasını isteyen aileler. cezaevlerindeki koşullann iyileştırilmesini istediler. Eski TBMM Başkanı, Demirel'in Çiller'i ikinci kez görevlendirmesini doğru bulmadı 'Demirel aceleci davrandı 9 • Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, DYP'li muhaliflerle birlikte Eyüp Sultan Camii'nde cuma namazı kıldı. Cindoruk, arkadaşlanyla birlikte sağda birlik aradıklannı söyleyerek, fazla olan siyasi parti sayısını DP ve AP çizgisinde birleştirmeye çalışacaklannı belirtti. İstanbul Haber Servisi - Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk. azınlık hükümetine destek vermedığı için kendisini partiden ihraç eden DYP Genel Başkanı Tansu ÇîJler"e karşı mücadelesini "çizme grverek"1 başlattı. Sağda birlik için çalışacağını söyleyen Cindoruk, seçimlerin mayıs ayında olması gerektiğini savundu Cumhurbaşkanf nın "hükümeti kurma görevini yeniden ÇiBer'e vererek aceleci davTandıgmı" söyleyen Cindoruk."Bir miktar başka alternarifleri denemek gerekirdi" dedi. Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, DYP'li muhaliflerle birlikte Eyüp Sultan Camii'nde cuma namazı kıldı. Eski DYP Eyüp İlçe Başkanı Rıdvan Ozer ve arkadaşlan tarafından "Büyük de\1et adamı Cindoruk, Eyüp ilçemize hoşgeMiniz" yazılı. üzennde DYP'nin ters yöne bakan ve kulakları olmayan kırat amblemli pankartıyla karşılanan Cindoruk. san çizme giyerek Çüler ile mücadelesine başladı. Kıratın DYP içerisindekı sorunlar çözümlendıği zaman doğru yöne bakacagını savunan partıliler."Kulaklan bizûn sesimizi duymadığı için yok" diye konuştular. Namazdan sonra bir restoranda partililerle birlikte yemek yiyen Cindoruk, burada gazetecilerın sorulannı yanıtladı. Türk halkının ahlaklı siyasetçi aradığını söyleyen Cındoruk. İstanbul'da yoğun sevgi gösterileriyle karşılaştığını belirtti. Cindoruk. "Bu sevgi, aynı zamanda nankörlüğün reddi anlamına geb'r. Türk halkı nanköriüğii sevmez" dedi. Arkadaşlarıyla birlikte sağda birlik aradıklannı söyleyen Cindoruk. fazla olan siyasi partı sayısını DP ve AP çizgisinde birleştirmeye çalışacaklannı belirtti. Seçımlenn yakiaşmasına sevındiğini vurgulayan Cindoruk. "Busecimde vatandaşımız, sivasi parti sayısını azaldp siyaseti rayına yerieştirecektir. Türk halkı nankörleri tasfiye edecek; vefa ve fikir sahipierini, kalıcı düşüncevi, kalıcı ahlakı savunanlan tekrar iktidara getirecektir'* diye konuştu. Ayağındaki çizmelerle köylünün. kentlınin, işçinin desteğini kazanarak eskısi gibi eli nasırlılarm, başı kasketlilerin partisi olmaya çalışacaklannı belirten Cindoruk'un. DYP ıl yönetiminin "Cindoruk yalınayak kaldı* sözlerine yanıtı ıse "Ben baldın çıplaklara bakmam" oldu. ANAP Genel Başkanı Mesut Yıhnaz'ın, Cumhurbaşkanı'nı eleştırmesinin siyasi teamül ıçınde olmadığını savunan Cindoruk, şöyle konuştu: "Benim inancıma göre Sayın Yılmaz. güvenoylaması almamış bir başbakanın Şahinler, Çiller'i tavizkâr buluyor Hüsamettin Cindoruk'un ayakkabılan, Eyüp Sultan Türbesi'ni zharet ettiği sırada çıkan kargaşadabirara kayboldu. (Fotoğraf: HÜLYA TOPCU) tekrar başbakanlık yapmasının zor olacağını sövlemek istcdi. Bana sorarsantz, Sa>ın Cumhurbaşkanımız başka altematifieri denemeliydi. En azından acele ettiği söylenebilir." "Cumhurbaşkam zamansızlıktan bahsctti. siz ne düşünüvorsunuz" sorusuna Cindoruk, "6 kasım da bir anayasal çözümdü. Bakın bu hükümct tarafından ocakta secime gidilecekse 6 kasım hükümeti de zaten o tarihte gidecekti. Degjşen bir şey olmayacaktı" yanıtını verdi. Cindoruk. "DYP Genel Başkan adayı olmadıgınıza pişman mısınız" şeklındeki bir soru üzerine de "Hayır. değüun. Her gördüğünüz göreve koşar adım gitmeveceksiniz. Başkası koştu, bakın ne halc geldi" dedi Seçimlerin aralık ayına yetişmeyeceğini öne süren Hüsamettin Cindoruk. mayıs ayında olması gerektiğini savundu. Muhalifler DemirePe kırgın Aralannda eski DYP 11 Başkanı Orhan Keçeti, Muhsin Drvan, Oktay Ozaydın vc Cengiz Kaptanoğlu'nun da bulunduğu bir grup muhalif, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e mektup gönderdi. Cumhurbaşkanı'nın, partideki ihraçlara suskun kalmasının kendilerini derinden yaraladığını söyleyen muhalifler."Yargısız infaz karannı alan kurulun başkanı Abdullah Lraz'ın yapacağınız Amerika gezisi rcsmi heyetinde ver alması bizleri üzmüştür. Bu karaıiannızı gözden gecirmenizi saygılanmızla arz ederiz" dediler. • DYP içinde 'Şahinler' olarak adlandınlan grubun önde gelen isimlerinden Ethem Kelekçi, "Bazı lüzumsuzlara kabinede yer verme durumu yaşanmamalı. Başbakan'ı CHP'ye karşı tavizkâr görüyoruz" dedi. ANKARA - DYP'de eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve arkadaşlannın ihraç edilmeleriyle başlayan huzursuzlugu "iktidar olanaklanıu" kullanarak aşacağı öne sürülen Başbakan Tansu Çiller'i, yeni kabinenin oluşturulması sırasında da sıkıntılar bekliyor. DYP'de "şahinJer" olarak adlandınlan grubun önde gelen isimlerinden Afyon Milletvekıli Ethem Kelekçi. "lüzümsuzlar" olarak nitelediği bazı ısımlere kabinede yer verilmemesinı isteyerek CHP ile yürütülen görüşmelerde Başbakan'ı l4 tavizkâr"bulduklannı söyledi. Eski DYP Genel Başkanı Yıldınm Avcı da, Çiller'le görüşerek Cindoruk ve arkadaşlannın ihraç edilmeleriyle ilgili karann gözden geçirilmesini istedi. CHP ile pazarhklannı sürdüren Başbakan Tansu CiHer'in, yeni kabinenin oluşturulması sırasında sıkıntılar yaşayacağı öne sürülüyor. Parti içinde "şahinler" olarak adlandınlan ve yeni hükümette bakanlık görevi bekleyen bazı DYP'liler. Başbakan Tansu Çiller'i CHP'ye karşı tavizkâr davranmaklaeleştirdiler. Afyon Millervekili Ethem Kelekçi, yeni kabinenin yanlış oluşturulmasına ilişkin kaygılannı Başbakan Çiller'e ilettiğıni belirterek şunlan söyledi' "Sayın Başbakan'a, basına aksettiği gibi. CHP'yi tatmin etmek için bazı lüzumsuzlara kabinede ver verme gibi bir durumun kesinlikle vaşanmaması gerektiğini ilettim. Eğer böyle bir durum vaşanırsa bizleri üzerler. Bunlan takip edeceğiz. Başbakan ın dirayetli olnıasını istiyonız. Ancak, bu konuda biraz sıkıntımız var. Tavizkâr görüyoruz ve buna da çok üzülüyoruz. Oyle bir durum vaşanırsa sitera ederiz." Kelekçi. Seçim Yasası'nın TBMM'de görüşülmesinden sonra güvenoylamasının yapılması planına da karşı çıktı. Kelekçi, "CHP, Seçim Yasası ile ilgili maddeler onaylandıktan sonra güvenoyu verecek. Burada bir zaafiyet ve itimatsıdık vardır. Bunu doğru bulmuyoruz~ dedi. Hüsamettin Cindoruk ve 9 arkadaşının partiden uzaklaştınlmalan ile ilgili karann yeniden gözden geçirilmesini isteyen eski DYP Genel Başkanı ve Izmir Milfetvekili Yıldınm Avcı'nın. önceki gün Başbakan Tansu Çiller'le görüştüğü öğrenildi. Çiller, güvenoylamasında destek alabilmek için MP'ye GB belgelerinde değişiklik vaat etti Iki oy için dış politika skaııdalıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Tansu ÇUler'in. iki milletvekili bu- lunan Millet Partisi'nden (MP) azınlık hü- kümetine güvenoyu alabilmek için Dışiş- leri Bakanı Coşkun Kırca ile birlikte yayım- ladığı savlanan ve Türkiye ile Avrupa Bir- liği (AB) arasmdaki gümrük birliği belge- sinde yer alan bazı maddelerin değiştirilme- si için Ankara'nın başvuruda bulunacağı yo- lundaki açıklaması, dış politika skandalına dönüştü. 15 ekim pazar günü yayımlanan bildiri- den. Kırca dışında haberdaredilmeyen Dı- şışleri Bakanlığı, dün yaptığı yazılı açıkla- ma ile hükümetin önemli bir dış politika ko- nusunu ıç politika malzemesi olarak kullan- ması üzerine gelişen durumu düzeltme ça- basına girdi. Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında, Türkiye'nin AB ile gümrük birliği konusun- da vanlan anlaşmada değişiklik yapılması- • Başbakan Tansu Çiller'in, iki milletvekili bulunan Millet Partisi'nden azınlık hükümetine güvenoyu alabilmek amacıyla. Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki gümrük birliği belgesinde yer alan bazı maddelerin değiştirilmesi için Ankara'nın başvuruda bulunacağı yolunda açıklama yaptığı öne sürüldü. lan açıklamada, bakanlığın pazar günkü hükümet bildirisinın hemen ardından konuy- la ilgili olarak AB yetkililerine bilgi verdi- ğine de dikkat çekildi nı istemesinin söz konusu olmadığı vurgu- landı. Pazar günü ya> r ımlanan bildinde, Türki- ye'nın 1 Ocak 1996'dan itibaren AB ile ge- çilmesi planlanan gümrük birliğine ilişkin kararda yer alan 16, 52 ve 64. maddelenn değıştinlmesı için girişımde bulunacağı bil- dirilmişti. Söz konusu maddeler uyannca, Türkiye. gümrük birliğine geçtikten sonraki 5 yıl içinde Rum y önetımi ile de ticaret anlaşma- sı imzaiamak ve KKTC ile ticaretini kes- mek zorunda kalacak. Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapı- Lake bakanlığa gitti Cumhuriyet'in edindıgı bilgiye göre, açıklamanın vapılmasının hemen ardından pazargünü AB'nin Türkiye Temsilcisi Mic- hael Lake, Dışışlen Bakanlığı'na gitti Ba- kanlık yetkililerinin Lake'e . "Bu bildiri iç polifik endişelerinden kav naklamvor.Önce- sinde bi/im de haberinıiz olmadı. Siz de bu- nu tınutun. Türkiye'nin, söz konusu mad- delerin değiştirilmesi için bir guişimi olma- yacak" açıklamasını yaptıklan öğrenildi. Dışişleri açıklamasında. 16. 52 ve 64. maddelerin, "yanlış yorum nedeniyle". ka- muoyunda ve KKTC'de yaratmış olduğu bazı tereddütleringidenlmesi için Çiller ve Kırca'nın 15 ekimde bir açıklama yaptık- lan savunuldu. Kıbns konusunda Türkiye'nin verdiği önemli ödünlerkarşılığında Ankara ile AB arasında 6 martta Brüksel'de kabul edilen gümrük birliği belgesinde imzası bulunan dönemin Dışişleri Bakanı Murat Karayal- çın da dün eski Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal'm Hürriyetgazetesinde yer alan ma- kalesine. yaptığı yazılı açıklama ile yanıt verdi. Karayalçın, Soysal 'ın. Türkiye'nin, Kıb- ns başta olmak üzere siyasi alanda pek çok ödün verdiğini belirten görüşlenne karşı çıktı. 'Gümrük birliğidemokrasiye bağlıy Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Başkanı Claudia Roth, CHP lideri Deniz Baykal'la görüşmelerinin yanlış yansıdığını söyledi VAHYA KOÇOĞLU Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Başkanı Claudia Roth, Türkiye'nin gümrük birliğine (GB) girebilmesinin •demokratikleşme" koşuluna kesinlikle baglı olduğunu söyledi. Bu konuda daha önceden sahip olduğu düşüncelerin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la yaptıklan görüşme sonrasında değişmediğini dile getiren Roth. bu görüşmenın gazetelere yanlış yansıdığını söyledi. Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Başkanlığı'nın yanı sıra Türkıye Büyük Millet Meclisi Karrna Parlamento Komisyonu Başkan Yardımcısı da olan Claudia Roth. Türkiye'nin GB'ye girebilmesine ilişkin görüşlerinin değişmediğini söyledi. Deniz Baykal'la Brüksel'de yaptığı görüşmeden sonra gazetelerde Türkiye'nin GB'ye gırebilmesi koşullannı •yumuşartıklanna' ilişkin haberler yayımlandığına dikkat çeken Roth, şöyle dedi: "Ben Sayın Bavkal'a Türkiye'nin demokratikleşmesi volunun açılarak gümrük birliği yoluy la Avrupa Birtiği'ne üve oiunmasının, Türkiye'nin geleceği açısından iyi olacağını söyledim. 'Buna evet demek ıstıyorum' dedim. Ama ben ve grubum, üyelik için önceden öne sürdüğümüz demokratikleşmenin gerçekleştirilmesi koşulunda herhangi bir değişiklik yapmadık. Baykal'ı 7 yıldır tanınm. Bizde, evet demek için öne sürdüğümüz demokrarikJeşmenin gerçekleştirilmesi, DEP millervekillerinin serbest bırakılması ve Kürt sorununun çözümlenmesi için siyasal adımlann ahlması koşullannın yerine getirileceğine ilişkin sosval demokrat bir lider olarak, gücü ve isteği olduğu hissini uyandırdı. Bir ümit ışığı uyandırdı." Ekonomik koşul yok Claudia Roth. Türkiye'nin GB'ye girebilmesi için ekonomik koşullannın bulunup bulunmadığı sorusuna "Benim için herhangi bir ekonomik koşul yok. Zaten birlik üyeliği Avrupa Biriiği'ne değil, Türkiye'ye yeni yükler getirecek" yanıtını verdi. Avrupa Parlamentosu'nda bazı kesimlerin Türkiye'nin GB'ye girmesine ekonomik olarak yaklaştığını ve AB üyeliğine hiçbir koşulda "evet demeyeceklerini"deklare ettıklerini ifade eden Roth, bunlann Türkiye'yi yıldırmaması gerektiğini. yerine getirilmesi beklenen koşullara bağlı olarak üyeliğin gerçekleşeceğini dile getirdi. Kendisiyle birlikte iki bayan parlamentere *fahişe' diyen Devlet Bakanı Ayvaz Gökdemir'ın. kurulması beklenen hükümette bakajı olmayacağı söylentilerini nasıl değerlendirdiği sorusuna Roth. "Faşist geçmişe sahip ve kadınlan böylesine aşağılayan birinin hükümette >er alıp almaması, kurulması düşünülen hükümetin sonınu" diye yanıt verdi. Roth, Türkiye'nin toprak bütünlüğü konusunda, kendisinin değil Türkiye'de yaşayan insanlann karannın etkili olacağını dile getirerek düşünce özgürlüğünün önündeki engellerin kaldınlmasıyla herkesin özgürce tartışabileceğini ve toprak bütünlüğüne ilişkin ortak görüşün tartışma sonucu ortaya çıkacağmı söyledi. Roth. "Burada önemli olan. ortak yaşama koşullannı varatmak" dedi. Sırplann iki Türk gazeteciyı rehin almasını 'korkunç bir olay' diye değerlendiren Roth. gazeiecilerin değiş-tokuş objesi olmadığını belirtti. Ahmet Cüryiiz Ketenci Toplusözleşme hakkına açıklık getirilsin' İstanbul Haber Servisi- CHP İstanbul İl Başkanı Ahmet Güry üz Ketenci. kamu ça- lışanlan sendıkalan yasa tasansındaki grev ve toplusözleşme hakkına açıklık getirilme- sini. yeni kuruiacak DYP-CHP koalisyon hükümetinin programında yer verilerek bir an önce yasallaşması gerektiğini kaydettı. Ketenci yapnğı açıklamada, il başkanlık- lannın tasan üzerinde yaptığı ön inceleme sonunda, bazı eksiklertespit ettiklerini vur- guladı. Açıklamada. tasanda yer alması ıs- tenen maddeler de şöyle sıralandı: - Cüverüik teşkilatlan mensuplannın da Batı ülkelerinde olduğu gibi sendikal hak- lardan vararlanmaları sağlanmatıdır. - Kanun kapsamı dışında bırakılan ka- mu görevlilerininin haklannı güvence al- tına alacak kayda yer verilmelidır. - Tasanda yer aldığı gibi kamu görev lile- ri sendikaiannın siyaset vasağmın devam et- mesi hukukun temel ilkelerine av kındır ve bu hüküm çıkanlmalıdır. - Toplusözleşmeler hizmet kolu esasına göre yapılmalıdır. Uzmanlık durumunda çalışanlann grev hakkını kullanabilecekle- ri açikça belirtilmelidir. -Grev hakkı. toplusözleşme hak ve özgür- lüklerinin ayrılmaz bir parçasıdır ve yasa tasansına alınmalıdır. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLL İslamda Bir Reforma Doğru mu? 17 ekim tarihli "Milliyef'te ülkemizde cami yapımıy- la ilgili ilginç bir haber vardı. "6 günde bir okul, 6 sa- atte bir cami" başlıklı haberde "Türkıye'de son yıl- larda cami yapımında adeta birpatlama yaşandığı" bildirilerek verilen bazı rakamlar şöyle: Türkıye'de her yıl 1500-2000 cami ibadete açılıyor. Buna göre ülkemizde 6 saatte bir cami yapılmakta- dır. Şu anda toplam cami sayısı 69 bin 523. 12 yaş ve daha yukarı erkek nüfusumuz 22 mıfyon 197 bin 43 kişi olduğuna göre, bir camıye ortalama 319 kişi düşmekte... Perihan Çakıroğlu imzalı haber yazıda, Türkiye'de üniversiteler de içinde olmak üzere top- lam okul sayısının 72 bin kadar olduğu ve bakanlık verilerıne göre son üç yılın ortalaması alındığında 6 günde ancak 1 okul yapılmakta olduğu belirtilerek çar- pıcı karşıtlığın altı çiziliyor... • • • Yukarıda özetledığim haber kadar ilginç bir başka olgu ıse Diyanet Işleri Bakanı Sayın Mehmet Nuri Yıl- maz'ın konuyla ilgili açıklamasıdır. Sayın Mehmet Yıl- maz'm sözleri aynen şöyle: "Heryere camiyapılıyor... 6 saatte bir cami... Hepsi bir yere kümelenmiş... 80 haneli koyde 4 cami var. Bu köye 1 cami yeter. 3'ü boş kalıyor. Cami yapmak dışında da hayırtar yapı- labilir. Okulyapın, hastane yapın: Biz Diyanet olarak cami yapımına karşı değıliz, ancak gelışigüzel proje- siz, ihtıyaç olmayan yere ve sanatsal değeri olmayan camileryapılıyor. Gelecekte kalıcı olmayacak bunlar. Imar Kanunu'nda belirti yerferde ve nüfus oranlanna göre cami yapılması için değişiklik yapılıyor..." • • • Bir ülkede en yüksek din görevlisi olan kişi, böyfe bir açıklama yapmak zorunluluğu duyuyorsa konu- nun boyutlan gerçekten kaygı verici demektir. Nite- kim sözünü ettığim haber yazıda cami yapımında bir patlamanın en çok yaşandığı yerlerin büyük kentleri kuşatan yeni yerleşim bölgeleri olduğu, bu camilerin çoğunun altına dükkânlar, ticaret merkezleri açıldığı ve böylece de kimi çevrelere gelir sağlanmakta oldu- ğu belirtilerek konunun daha az önemli olmayan bir başka yönüne işaret edilmektedir. • • • Diyanet Işleri Başkanı'nın, yanlış anımsamıyorsam, ülkemizde cami yapımıyla ilgili çarpıklıklar konusun- da daha önce de bir açıklaması olmuştu. Yine yanlış anımsamıyorsam, ses yükselticileriyle ezan okuma- nın, islamda yeri olmadığına dair bir açıklaması da var- dı. islam dini konusunda bir başka önemli uzman, Prof. Yaşar Nuri Öztürk.geçenlerde bir festivaldeki panel- de ve sonrasında pek de alışık olmadığımız sözler söy- ledi. Sayın Öztürk'e göre, İslam dinıni cami tüccaria- rının, Allah'ı ve Müslümanlığı camilere hapsedenle- rin elinden kurtarmak gerekiyor... • • • islam dini konusunda bılgılennden, Islami inançla- rından ve dürüstlüklerinden kuşku duymamız için ne- den bulunmayan aydınlarımızın bu ve benzer açıkla- malarını, toplumsal vicdanda giderek büyüyen kuş- ku ve tedirginliklerin, derinleşmekte olan bir kamp- laşma karşısında duyulan kaygıların yansımaları ola- rak görmek gerekir... Banş ve sevgi taşıması gereken bir inanç, bugün eğer kimi çevrelerin kazanç ve ikti- dar emellerine hizmet eder duruma getirilmişse; in- sanlar arasında kardeşlik duygulan yerine düşman- lık ve saldırganlık tohumlan saçmaktaysa; bu inan- cın kalkanı arkasında yobazlık ve cehalet, toplumun temellerini tehdit eder duruma gelmişse bundan en çok bu inancın kendisini zarar görecek demektir. Müslümanlığın Türkiye toplumunda yeniden bir inanç ve kültür değeri; gerileticı değil geliştirici, kamplara bölücü değil bırieştirici bir sistem olarak yer alabil- mesi için konuyla ilgili ve bilgi sahibi aydınlanmızın seslerini daha çok ve daha cesur yükseltmeleri ge- rekiyor... islemler baslatıldı Atruş-A kaıııpı kapatıhyor ANTC\RA (Cumhuriyet Bürosu)- Birleşmış Millet- ler Mülteciler Yüksek Ko- miserliği'nin (UNHCR). PKK tarafından göçe zorla- nan Günevdoğulu yurttaşla- nn ağırltklı olarak kaldığı Kuzey Irak'taki Atruş-A kampını kapatarak 2.5 kilo- metre ötesinde bulunan At- ruş-B kampınataşınmasını kararlaştırdığı bildirildi. Dı- şişleri Bakanlığı. kamplar- da kalan Türk yurttaşlan- nm anavatana dönmeleri ha- linde. kendilerine her türlü yardımın yapılacağını bildir- di. Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada. UNHCR'nin Atruş-A kam- pının taşmması için gerek- li ışlemlere başladığı belir- tilerek "Bu girişim. kuşku- suz olumlu göriilmekle bir- likte. mevcutsorunlann çö- zümünde kısa vadeli ve ge- çici nitelik taşıyacağı değer- lendirilmektedir" denildi. Açıklamada, Ankara'nın Atruş-B kampında giriş çı- kışlann denerimi ile iç ve dış çevre güvenliğıni sağ- lamak amacıyla BM'nin tüm ciddi önlemleri alması ve daha önce Atruş-A kam- pında görülen PKK yuvalan- masına da olanak verilme- mesini beklediği kaydedil- di. AçıkJamada, "aksiyön-. deolabilecekgelişmelerkar-' şısında Türkiye'nin sessiz kalması düşünüJemez" gö- rüşüne yer verildi. Toplam rezerv 3 milyar metreküp Kuzey Marmara'da doğalgaz bulundu AMC\R.-\(AA)-Türki- ye Petrolleri Anonim Ortak- lıgı'nın (TPAO). Kuzey Mar- mara Denızı'nde başladığı doğalgaz arama çalışmalan sonucu. bölgede açılan üç kuyuda, \iiksek v erimde do- galgaz bulunduğu tespit edıl- di. Açılan dördüncü kuyuda doğalgaza rastlanmadı. TPÂO yetkililerinden alı- nan bilgiye göre. Roman- ya'dan kiralanan sondaj plat- formu ile Kuzey Marmara açıklannda yılbaşından bu yana sürdürülen çalışmalar tamamlandı. Doğalgaz bulunan üç ku- yuda rezervin 3 milyar met- reküp seviyesınde olduğu tahmin edilirken üretim plat- formu ve boru hatlannın ku- rulmasıyla. günde l milyon metreküp doğalgaz üretımi gerçekleşebilecek. ( TPAO yetkilileri sondaj j ışlerinin bitmesiyle birlikte, üretim platformu geririlece-; ğini ve bu üç kuyudan üre- tilecek doğalgazın 2.5 kilo-' metrelik bir boru hattıyla kı- yıya ulaştınlacağını belirt- tiler. Kıyıya ulaşan doğalgaz, burada kurulacak bir üretim istasyonuna alınarak gerek- li ışlemlerden geçirilip satı- şa hazır hale getirilecek. Sahada ilk üretimin 1996 yılı sonunda gerçekleşmesi- nin beklendiğini belirten TPAO yetkilileri, bu faali- yetler sürdürülürken Mar- mara Denizi'nde herhangi bir kirlenmenin yaşanmaya- cağmı. bunun için tüm tek- nik önlemlerin alındığını kay- dettiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle