Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 EKİM 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Akbank 5. Uluslârarası Caz Festivali 4-14 Ekim tarihlerinde dört ayn mekânda yapıldı
Yeni bölümlerle zeııgîn bir festivalCEM YEGÜL
\btthew Shipp, Mimar Sinan Üniver-
sıtes 'nın Şeker Ahmet Paşa Salonu'nda
CeciTaylor'ın birdönem basçısı \VilIiam
Parter eslığınde çalarken gerçekten de
zamaı zaman Cecil Taylor" ı andınyordu.
Akbank 5. Lluslararası Caz Festivali çer-
çevesınde verdigi bu ilk konserden birgün
sonra Matthew Shipp'in Aksanat'ta ol-
dukça heyecanlı bır kalabalığa verdiğı se-
minere William Parkerda konuşmacı ola-
rak katıldı. Shipp "avangard caz" olarak
tanıralanan müzik üzerine. eğitimı ve et-
kilenimleri üzerine keyifli bırdınletı sun-
duktan sonra kendısini bir sokak çocuğu
olarak tanımlayan bilge müzisyen Willi-
am Parker'ı daha yakından dinlevebilmek
ve onunla birükte olabilmek için New
York'a gelışıni ve mûzik uğruna verdiği
savaşımı da anlattı. Bu seminerden önce
ve sonra Aksanat'ta "nıdonious Monk
filmleri gösterildi.
Matthevv Shipp ile William Parker'ın
birbirlerinı oldukça iyi tanıdıklan anlaşı-
lıyordu. Verdikleri ilk konser baştan sona
doğaçlamaydı. Konserden kaçanlar oldu.
Kımileri Matthew Shipp'in piyanoyu
"teptiğini" zannettıler. Oldukça sağlam
bir diyalog kurdular bu ilk konserde.
Shipp'in vurmalı bırtekniğı olduğu doğ-
ru. Ancak. örneğin Cecil Taylor gibı bazı
büyük piyanistlerin piyanoyu da yeri gel-
diğinde bir vurmalı gibi kullandıklannı
unutmamak gerekir.
Festival oldukça renkliydi bu yıl. Aksa-
nat'takı sermnerler, yine Aksanat ve Mı-
mar Sinan Ünıversitesi'ndeki konserlerin
dışında, fotoğraf sanatçcısı Cem Akkan'ın
"Caz Fotoğraflan Sergisi" ve Mingus.
Coftrane, Monk, Miles, Cecil Taylor, Or-
netteCokman ve Art Ensernle of Chica-
go üzenne video film gösterileri de festi-
val programına alınmıştı. Theleonious
Monk üzerine dört film vardı ki bunlar-
dan "Straight No Ctaaser" inanılmaz lez-
zetteydi
Akkan' ın "Caz Fotoğraflan SergsT de
gerçekten görülmeye değerdi. Siyah-be-
yaz fotoğraflardan oluşan sergi daha çok
post-bop olarak bildiğimiz dönemin sa-
natçılannin Türkiye'de ve yurtdışında çe-
kilmiş fotoğraflanndan oluşuyordu. Âk-
kan, oldukça kuvvetli ve etkileyici birdil
Matthew Shipp ile VVHiam Parfcer. Henry Threadgill (yanda)
Eddie Palmıeri. (solda) Fred Hopldns ve Diedre Murray
geliştirmiş. Fotoğraflann dizgisi, kurgusu.
ifade, hacım çok etkileyiciydi.
Festivalin açıhşıni Sabancı Center'da
Sbeila Jordan yaptı. Jordan'ın triosu sağ-
lam, sesi kontrollü ve kuvvetliydı. ama bu
konserlerpek heyecan verici değıldi. Oy-
sa Matthew Shipp ve \Villiam Parker'ın
ikinci konseri kelimelerle ifade edilme-
yecek kadar çarpıcı bir konserdi. Soluk-
suzizlediğimi söyleyebilirim. Gershvin'in
"Summertime"ından Monk'un "Epist-
rophy"sıne öyle bir geçiş yaptılar ki za-
man bir an için de olsa durdu benim içın.
Alman avangard piyanist Alex von
Schillipenbahc da daha çok Monk parça-
ları üzerine voğunlaştı. Verdiği her ıkı
konserde de aralıksız çaldı denılebılır.
Fred Hopkins ve Diedre Murray'ın
konserleri de oldukça keyiflıydı. İkıli.
uzun zamandır birükteçaldığı için ıleti^im
üst duzeydeydı. Daha çok afro-amenkan
kompozıtörlerin eserlerinı çaldılar. Hop-
kins. çağdaş cazın motor isimlerinden bı-
ri. 1970'lerin Chicagoçıkışlı.önemlıtop-
luluğu Aır'in kurucularından (Aır'ın bir
diğer kurucusu Henr> Threadgill de fes-
tivalin konuklan arasındaydı). Eğer Hop-
kins. konserleri boyunca bıraz daha azko-
nuşsaydı müzısyenlerle çok daha bilınç-
dışı bir ilişkı kurabılirdık kanısındayım.
Cemal Reşıı Rey"deki konserlere gelin-
ce: John Aberorombie konseri orta karar-
dı. Balanescu Quartet plaklannda sahne-
de olduğundan çok daha iyi ses veriyor-
lar. Yaylılara oldukça farklı bır bakış açı-
sı getırdiklerinı kabul edıyorum ama. kon-
serde özellıkle yenı albümlerinden seçtik-
len parçalan oldukça tekdüze bulduğu-
musövlevebılıriın. Kraftwerk'in "VeAre
TheRobots" yorumu konsenn doruk nok-
tasıydı kanımca.
Eddie Palmieri Septet iki konser verdı.
Bunlardan bıri festivalin kapanış konse-
nydi. Kendisini afro-karayipli bir müzis-
yen olarak tanımlayan Eddie Palmieri sal-
sa, caz v e afro-cuban ritmler arasında git-
tigeldı. Palmieri'nin"Yeryüzündekifavo-
ri trompetçim" diyerek tanıttığı trompet-
çisı Brian Lynch seyircıyi tam anlamıyla
mestetti. Özeliikle kapanış konserinde
hem Lynch'in hem de Jose ClausselTin
performanslan üst düzeydeydi. Palmieri.
bir parti ortamında festıvale noktayı ko-
yarken Anthony Brarton da ailesi ile bir-
likteseyircilerarasındaydı ve Palmieri'nin
ritmlenne ellenyle eşlık edıyordu.
Braxton'm yenı altılısıyla verdiği kon-
ser de festivalin doruk noktalan arasın-
daydı. AACM çıkışlı Braxton'ın pek ta-
nınmadık müzısyenlerden oluşan altılısı.
ilk kez Istanbul'da seyırci önüne çıktı.
Braxton. konser boyunca nefeslileri ara-
sında gitti geldi. Ancak ! saat 40 dakika
süren konser boyunca pek de nefes alma-
dı. Konser boyunca tek bir motif üzerin-
de durdu. Altyapı kesik ve tekrar edilen
cümleler üzerindeydi. Espas ve geomet-
nk unsurlar her zamanki Braxton ayann-
daydı. Braxton, konser sonrasında artık
kendisi için yeni bir dönemin başjadığını
ve Istanbul'a gelmek için çok beklediği-
nı söyledi.
Benim bir diğer favori konserim de.
Henry Threadgill'in "Ver> Very Circus
Phıs" adlı projesiydi. Threadgill, kompo-
zisyonel kıvraklık veyaratıcılıkolarak her
zamanki düzeyindeydi. Ancak müzıği ıçe-
rik olarak 1970'lerin Air'ınden çok fark-
lıydı. Korno. iki gitar. ikı tuba. davul.
akordeon, ses ve nefeslilerden oluşan top-
luluk sürekli nefes alıp veren bir müzik
yaptı. Threadgill'in kompozısyonlan da
oldukça karmaşiktı ama. izleyicileri de
müziğin içine almak için bir dolu alan bı-
raktı Threadgill.
Sonuç olarak, bu yıl oldukça farklı bir
festival izledik. Program çok kuvvetliydi.
Programın yanı sıra, konserlerin dört ay-
n mekânda yapılması, festival kapsamın-
dabirmini-festival gerçekleştirilmesı. se-
mınerler, video-fılm gösterileri ve sergiy-
le festivalin gelecek içın de çok kuvvetli
sinyaller verdiğini düşünüyorum.
47. Uluslârarası Frankfurt Kitap Fuan'nın ardından
ATAOL BEHRAMOĞLU
Dünyanın en büyük kitap pazarı olan
Frankfurt Kıtap Fuan, bu yıl da 10-17 ekim
tarihlen arasında, 100 ülkeden yaklaşık
8000 yayınevınin katılımıyla gerçekleşri.
Frankfurt Kitap Fuan'na Türkiye Kültûr
Bakanlıgı'nınbu yıl öncekflerden daha bü-
yük bir standla katılmış olması, ülkemiz
bakımından önemli bir olaydı...
Fuar süresince Kültür Bakanlığı'nın dü-
zenledıği etkinlikJer sunuldu. 11 ekim salı
günü stand alanındaki açılış kokteyliyle
başlayan etkınlıkler. ertesı gün DGB Ha-
us'ta Turhan Selçuk'un "tnsan HaklarT
tanıtım kokteyli. 13 ekim çarşamba günü
yıne DGB Haus Büyük Salon'da Türkolog
Bayan Prof. Petra Kappert'ın "Aziz Ne-
sin'in .Ardından" başlıklı konuşması ve yi-
ne aynı gün. aym salonda Türkiye Yayıncı-
lar Birhği Ba$kanı Aöl Ant TC Kültür Ba-
kanlıgı Danışmanı Fatma Anğ, Basın Ya-
yın Birligi Başkanı AhmetVuraLTYS Baş-
kanı olarak da benim katıldıgımız "Türk
Yayıncıhğının Dışa Açıbm Olanaklan" baş-
lıklı birpanellesürdü. 14 ekim günü Frank-
furt Kitap Fuan Logo Salonu'nda iseçevir-
men-Turkolog Cornelius Bischof v e Doğan
Hızlan. "Dünya Dillerinde Yaşar Kemal"
başlıklı birpanelde konuştular. Ülkemizin
dıline ve kültûrüne hizmetlerinden ötürü
Prof. Kappert'e ve Cornelius Bischof'a
Türkiye Kültür Bakanlığf nca plaketler ve-
nlmesı, anlamlı jestlerdi.
Paneldeki konuşmamda da söylediğim
gıbi. 100 ülkeden 8000 yayınevı stand aça-
rak fuara katıldığına göre, ülkemizin de 80
yayınevıyle ve nüfus sayısı bakımından bır
ülke sıralaması yapılacak olursa daha da
çok sayıda yav mev ıv Ie Frankfurt Kıtap Fu-
an'na katılması gerekıyordu... Oysa Kültür
Bakanlıgı standı dışında Hürnyet Ofset ve
Almanya'dakı bırkaç küçük yayın kurulu-
şundan başka, stand açma düzeyinde Tür-
kıye'den yayınevı katılımı yoktu.
Frankfurt Kitap Fuan dev bır kıtap pa-
zan. kültür değerlerınin karşılıklı olarak
pazarlandığı bır alandır... Tıcan deyınıler-
le konuşulacak olursa yayınev len ve ajans-
lar. almaktan çok. satmak için oradadırlar..
1990 yılında Sımavi Yavınlan'nın editörü
olarak katıldığım fuarda gördüğüm şey.
bizdeki birkaç telif hakkı ajansı ve bırkaç
yayınevı temsilcısınin, Türkiye'de yayım-
lanmak üzere yabancı dillerden kitap vb.
yayın elde etmek içın orada bulundukla-
nydı. Bu kez gördüğüm şey de daha farklı
değıldi. Bakanlığın açtığı standda tesadü-
fen karşılaştıgımızyayıncı ya da ajanstem-
sılcısi arkadaşlar. yıne Türkiye'de yayımla-
nacak yabancı yayın avcılığı içın oıada bu-
lunmaktalardı.
Bakanlığın standında 60 kadar yayınevı-
nin kıtaplan sergılenmekteydı. Fakat bun-
lann çok büyük çoğunlugu, Türkçe vayın
oldugu ve dilimız de ne yazık kı dünya ay-
dınlannın konuştuğu ortak dillerden bıri
olmadığı içın bu sergılemenın amacı pek
bellı değıldi.(Almanya'dakı Türklerolma-
sa bu sergılemenın gerçekten de hıçbir an-
lamı olamavacaktır...) Standa ürünlerıyle
katılan yayınevlen arasında bir tek Oğlak
Yayınlan. Ingihzce bir katalog bastırmıştı.
Öteki yayınev lerimız böyle bır zahmete de
gerek duymamışlardı. Sergılenen kıtapla-
nn ancak lıstesinı ıçerebilen ve yine Kül-
tür Bakanlığı'nın (Emre Kongar'ın ve Ya-
yımlar Daıresı Başkanı Pelin Ahay'ın çaba-
lanyla) gerçekleştırdiği bir katalog, tek baş-
vuru kaynağıydı.
DGM Haus'ta. izleyicilerın de hararetlı
soru ve konuşmalarıyla renklendırdiği pa-
nelde çeşıtli konuşmacı larca belırtıldıgi gı-
bı. Türkiye'de kültür yayıncılığının çok
önemli sorunlan bulunmaktadır. Bütçesın-
den kültüre bınde 4'lük bir pay ayıran dev-
letın. bu oranı, uvgar ülkeler düzeyine (ya-
ni yüzlü oranlara) getırmesı. kültür yayın-
cılığına destek olması gerekmektedır Ya-
yıncılığımızındışaaçılabilmesı için Türki-
ye'de kitap tirajlannın )'ükselmesı. bunun
için de eğitimin her düzeyinde öğrencılen
kıtap okumaya yöneltıci ılkelergetınlme-
si. kitapçılığın ve kitabevlennın desteklen-
mesı, korsan yaymcılığın önlenmesı gerek-
mektedır. Ancak bu alanda özel gınş^öe,
ajanslara ve yayınev lenmıze de görevfcr,
sorumluluklardüşmektedır. Yayıncılığımı-
zın dışa açılma olanaklan. edebıyanmızın.
kültürümüzün dışa açılım olanaklan de-
mektır. Frankfurt'un dev kitap fuan. bu ko-
nuda, değerlendirilmesı gereken büyük bir
olanaktır. Her şeyın devletten beklenmesı,
kolaycılıktır ve yanlıştır. Yayıncılanmız ve
telıf hakkı ajanslanmız, yabancı dillerden
kıtap avcılığının yanı sıra Türkiye edebiya-
tını ve kültürünü yabancı ülkelerde tanıt-
mak. pazarlamak için 1996'dakı Frankfurt
Kitap Fuannı şimdıden hedefleyerek kol-
ları sıvamalıdırlar...
DUŞUNCEYE SAYGI
MEMET FUAT
Sombahar' Altı Yaşında
Gençlerin şiir dergisi "Sombahar" altı yaşında. İki
aylık btr dergi olduğuna göre, yılda altı sayı çıkıyor. Otuz
birinci sayısıyla beş yılını doldurmuş. altıncı yılına gir-
miş. "Nice yıliara!.." diyeceğim, ama bu arada gençler
de yaşlanıyorlar. "Sombahar" bir süre sora orta yaşlı-
lann, sonra da yaşlıların dergisi mi olacak? Ya da şim-
di yazanlar çekilip yerlerini gençlere mi bırakacaklar?
İHer neyse, "Sombahar"\n Eylül-Ekim 1995 sayısı
"Nâzım Hikmet Özel Sayısı" olarak çıktı.
Genç şairierin, özeliikle 1970'lerin siyasal şiir anlayı-
şına büyük tepki gösteren, "şiir" ile "siyasa "yı birbirin-
den uzak tutmak gerektiğini savunan şairierin, Nâzım
Hikmet için nelersöyleyeceklerıni merak ediyor insan.
Dergiyi bir oturuşta baştan sona okudum.
Gerçi gençler çağdaş Fransız yazarlan gibı yazıyor,
hiçbir şeyi düpedüz söylemekten hoşlanrmyorlar, ama
bu durum, ne demek ıstediklenni anlamaya engel de-
ğil. Kaçırdığınız savlar, çozümlemekle yetersiz kaldığı-
nız tümceler olsa da, havalarına gıriyor. söyleneni aşa-
ğı yukarı çıkanyorsunuz.
Sezai Sanoğlu şcyle dıyor
"80sonrası şiırinın, şıirin olması gereken 'esas mec-
ra' olduğu ve 'öteki şiirlerin' mumunun seksene kadar
yandığı tartışmalan aslında örtük olarakyapılan Nâzım
tartışmasıdır..."
Sanınm 80 sonrası şairierinı birçok okurdan uzaklaş-
tıran da direnerek sürdürdükleri bu örtük tartışma ol-
muştur. Btrakın dünya şiirındekı pek çok örneğı, Türk
şiirınde Nâzım Hikmet gibi bır örnek varken, "şiir" ile
"siyasa "nın bir araya gelemeyeceğini ileri sürmek ina-
nılmaz bır yanılgı, ayrıca yasakçılıktı.
Oysa yaratıcılığa kımse yasak koyamaz... Hele şiire
hiç... Olmaz dersiniz, ama bir gün bir şair çıkar, en ol-
maz sandığınız şeyi oldurur... Başkalan bir yana, yap-
tığını sıze bile beğendinr...
"Sombahar"\n "Nâzım Hikmet Özel Sayısı" 80 son-
rası şairlerinin örtük tartışmastnı açığa çıkarıyor.
Dergınin konuya girişi şöyle:
"Biryanıyla çağdaş Türk şiirini oluşturan, geliştiren
en önemli ısimlerden biri Nâzım Hikmet... Diğeryanıy-
la Türkiye tarihi için önemli bır aydın ve devrimci. (...)
Türk şiir tarihi ona göre yenıden yazılmış. (...) Toplum-
sal açıdan ise Nâzım Hikmet'ın şaııiiği lyice geriye çe-
kilmiş. Kişiliği ve eylemleriyle mitik bir hal almış."
Özel sayının amacı, bu sözlerde beliriyor.
Şairin şiir dışı özellikleriyle putlaştınldığı, ya da artık
tehlikesi kalmadığı duşunülerek en ılgısiz yerlerde, en
ilgisiz kişilerce degişik amaçlarla kullanıldığı, şiırinden,
şairliğinden söz edilmediği, onu sevenlerin, sevdiğini
sananlann da çoğu kez şiiriyle ilgilenmedikleri ileri sü-
rülüyor.
Haydar Ergülen, "kavga adamı" olarak değil de,
"şair" olarak okuyanların üzerınde Nâzım Hikmet'in na-
sıl bir etki bırakacağını şöyle özetlemiş:
"Okudukça daha da çok şaşıracağımızı, adeta yeni
ve müthiş birşiirkeşfetmenin tadını duyacağımızı, hay-
ran olacağımızı, hayranlığımızın artacağını ve Türkçe-
yi Nâzım Hikmet'le daha da çok seveceğimizi düşünü-
yorum. "
Bütün bunları Nâzım Hikmet'in siyasayla ilişkisı göl-
gelediğine göre, dolaylı bır yoldan, "siyasa"nın "şiir"]
nasıl engelledıği ortaya konmuş oluyor.
Metin Cengiz ise 80 sonrası şiiriyle Nâzım Hikmet
arasında yakınlıklar, benzertıkler. ortak yönler olduğu
kanısında. Bazı bakımlardan bugunün şairierinı de "Nâ-
zım Hikmet'in açtığı yolda" gorüyor.
Tam tersini ise, kendi şiırı açısından, Gülseli Inal sa-
vunmuş. ilgınç yazısında şöyle sözler var
"Bilgı veren şiırle, kâinat nesnesını dile getiren şiir
arasındaapaçıkbir farkgörüyorum. (...) Onun şiiridüz
dokuda işleyen, tek bır tema çerçevesinde dolanan
maddi dünyaya eklemlemelerde bulunan, sadece ya-
kın geleceğı sezebilen bır şiirdi hatta onu bile değil. In-
sanlığın deneme aşamasındakı olgulan ve yapılanma-
lan kendisine idol olarak seçmişti, ancak annelerimi-
zin büyükşairiydı. (...) Nâzım Hikmet varsayılmış birgü-
cün simgesidir, onun kişiliğinin izdüşümleri kaleme al-
dığı şiirlerden daha önde gider."
Bu kırpıntı alıntılar yazarların düşüncelerini gereğin-
ce aktaramıyor, dergıyı alıp yazıların bütününü okuma-
lısınız.
Tuğrul Tanyol'un şu tümcesi ise, Nâzım Hikmet'in
airini beğenen. ama "kavgaadamı" kişiliğini benımse-
I Arkast 17. Sayfada
A ^ w V»A mpnmı
KAŞGALERI
Modern Türk Resim ve Heykel
Sanatından Bir Kesit
3-31 Ekim 1995
EROL AKYAVAŞ •
ERTUGRUl ATEŞ •
MUSTAFAATA
ÖZDEMİR ALTAN
HALE ARPACIOĞLU •
BUBİ
CİHAT BURAK •
BURHAN DOĞANÇAY •
B. RAHMİ EYÜBOGLU •
NEŞ 'E ERDOK •
MEHMET GÜN •
ERGİN İNAN •
KADİR REİSÜ •
HAKAN ONUR •
ÖMER ULUÇ <
MEHMET AKSOY
KORAY ARİŞ
ZEKİ ARSLAN
HABİP AYDOĞDU
AVNİARBAŞ
BEDRİ BAYKAM
ADNAN ÇOKER
EREN EYÜBOGLU
TURAN EROL
NEDİM GÜNSÜR
MERİÇ HIZAL
HİKMET KARABULUT
ZEKAİORMANCI
GÜNGÖR TANER
UTKU VARUK
DÜZENLEYEN: YAHŞİ BARAZ
Abıde-i Hürriyet Cad N c 151 Şijli
Tel (0212)247 11 85
UGUR YUCEL
"Azınhkta kaldık"
20 EKlM'den itibarcn her
ÇARŞAMBA- PERŞEMBE CUMA- C.TESİ
Gösteri 21.30da başlar.
ESKİ YEŞİl
AbdOlhokhamit Coddesi No: 61 Tolimhone-İshınİHjl
Telefon: 254 35 09 - 255 20 20
KOZA TIYATROSU
Müzikli Çocuk Oyunları
YARINIAKIL YAPAR YALANCICOOJK
Yazan: Ülker Köksal
Yöneten: Kadır Gultekın
Yer: Caprtol
CUMARTESİ 13.30
Tel: (0216) 391 65 38
Yazan: Burhan Perçin
Yfineten: Kadir GüNekin
Yen Şışlı Gönül Ülkü
Gazanter Ûzcan 77yarosu
CUMARTESİ 11 00
Tel: (0212) 231 21 00
BENİM ADIM KELOĞLAN BİR SEFTALİ, BİN SEFTALİ
Yaz.-Yön.: Kadır Gultekın
Yer: Aliunızade K. Merk.
PAZAR, 11.00
Tel: (0216) 341 05 00
Yer.Capttol
PAZAR, 13.30
Tel: (0216) 391 65 38
Yazan: Samed Behreng
Uyartayan: Salıh Kalyon
Yön.: M. Haluk Kuyumcu
Yer: Şişli Gönül Ülkü
Gazanfer Özcan Tıyarosu
PAZAR, 11.00
Tel: (0212) 231 21 00
CAFERAĞA MEDRESESİ
El S.matları ve Mıısıkı Atölve çnlifm.ıl.ırı
KAYITLAM BAŞLAMIŞTIR
• I lal - Tc/hıp - Dmı • Ağn, Oyrru vt- sedollcjrtık
l'orv;len Susleme (Sıcak/Sfiguk) - Cım Suskrnx."
Dckoıatıl Ipck IXscn. Kumaş Desenfcme - DcknranrStTamık
l'nılık IA [X
1
knr.ısyi)nıı - Tjkı - Resım - AİHTnn>\ım tinniır - Rtıj>vt
•N'cy-l'd-Kanun •Üsmanlıcu - Arar\"j
Hergün Saat 10.00 ile 18.00 arası
Teb 513 18 43 - 527 31 44 Fax: 511 41 37
Kültür Sanat
ilanlarınız için:
293 89 78 (3 hat)
l> *
*•
"Bu oyunu mutlaka gorun Son gunlerde tııç bu
kadar yoğun ve ıçten gulduğumu hatirlamıyorum"
Hıacal UT.ITÇ/8ABAR
GENEL ISTEK ÜZERİNE
YALNİZ PORT HAfTA İÇİİSİ
SISLI GONUL UIKU/GAZANFER OZCAN TIYATROSU
Rezervasyon: (0212) 230 16 18
PER 21.00.CUMA 2100.CT 18 00 ve 21 0O.f/IZAR 15.00
CRUPIARA Vt OGRENCIIERE HEB SEASSTA INDIRIM
Dolores
30 yıl süren kûtû bir evfflık, insanı canından bezdiren bır ış karşıiıgı olmayan fedakarlık ve sevgı Dolores ı sert ve soğuk bır kadına dö-
nüşturmûştüf Yılardır kûle gibı hızmet ettığı hanımım öldürmekle suçlandıgında ne avukat ıster ne de kımsemn yardımır». Ta kı 15 yıldır
ayn yaşadıgı gazetecı kcı Selena, çtkıp gelene dek İki kadırun yeniden bıraraya geltşi aılemn bastuılmış geçmışryle perdetenmış karan-
lık sırtanm ortaya çıkaracakflr Dolores yillar önce kuyuya dûşerek ölen sarnoş ve saldırgan kocasını öljürmekle suçlanmış fakat suz-
çuz bulunmuştur Ancak ıkind kez cınayelle suçlanması dedektıf Wackey içın bulunmaz bır fırsattır Dolores'ın bile karşı kDyamayacağı
kanıtlar bulur Dolofes'ı savunan tek kışı ise Selena'dır Stephen King'ın romanından uyarlanmış sersemletıci bır gerılim izleyin
KONSERVATUVARVE ÜNİVERSİTELERİN
M I M M
MUZIK BOLUMLERINEGİRİŞ SINAVLARINA
HAZIRLIK KURSLARI
Sınavla ve sınıriı sayıda öğrenci alınacaktır.
T.C. Milli Eğitim Bakailığı
/OKUTAN MUZIK KURSU
414 24 59-349 36 93 KADIKOY |
(Tûrkmen Mağcaau Kar?m)
EVRENSEL SANATLAR
MÜZİK MERKEZİ
Tmşfm Guftekm Vfnetımmd*
Yoylı ioslor flefe/li iaslor
Vurçulu Joılor ( Piyano-Gitar-IDandola)
(on follej ve flrmoni Konturpuon Dölümlerine
En Yüksek Seviyede yetiştirilmek Üzere
Elemanlar Alınacaktır.
Başağa Çeşme Sok.No.11 Galatasaray-lst.
Tel.: (0.212) 293 60 75*293 61 05
3 adet Colgate ambaiajı gelirin, oyunlarımızı ücretsiz izleyin.
ŞEHIR TIYATROLARI
HARBIYE MUHSIN ERTUGRUL SAHNESI (240 77 20)
CEM SULTAN
YAZAN : A. TURAN OFLAZOĞLU
YÖNETEN: ENGİN ULUDAĞ
18,19,20, 21,22 EKİM
F A T I H RESAT N U R I S A H N E S I ( 5 2 6 53 80
ÇATIDAKI ÇATLAK
YAZAN : ADALET AĞAOĞLU
YÖNETEN: ENGİN ULUDAĞ
18,19, 20, 21, 22 EKİM
ÜSKUDAR MUSAHIPZADE CELAL SAHNESI (333 03 97)
CANLI MAYMUN
LOKANTAŞI
YAZAN : GÜNGÖR DİLMEN
YÖNETEN: ALİ TAYGUN
18,19, 20, 21, 22 EKİM
K A D I K O Y H A L D U N T A N E R S A H N E S I ( 3 4 9 0 4 6 3 )
PEYNIRLI YUMURTA
YAZAN FERENC KARINTHY
TURKÇESI: F.ÇİĞDEM AYDIN
YÖNETEN: CAN DOĞAN
18,19, 20, 21, 22 EKİM
G A Z İ O S M A N P A S A S A H N E S İ ( 5 7 8 6 0 6 7 )
ASLOLAN HAYATTIR
YAZAN : NAZIM HİKMET
YÖNETEN : MACİT KOPER
18.19, 20, 21, 22 EKİM
b o g a z ' a
I u I k u 1 u
b i r b a r
soner olgun
yonca-cengiz \
otiur erol
CABARET
(MYeşJpıurVık \n
TıH 2 T "
Seramik Heykel Atölye
Çalışmalan
Katılmak İsteyenler
M0DA SERAMİK
S (0216)346 73 86
• ULUNM4Z KULTUR MERKEZİ
Pazatesi Söyleşileri
ROMANIMIZ
ÇOCUK MU?
Aydın Öıtûrk • Öner Ya$cı
23 Ekim 95' Saat 1900
-Gcnrrsiz-
Istiklal Cad. Aznauur Psj. 212 8
Galatasany Tel.: 513 74 31 • 2S1 SS 23
T.C. Kültür Bakanlıgı .1 T.C. Kültür Bakanlıgı
ISTANBUL DEVLET OPERA VE BALESI
ATATÖRK KÜLTÜB MERKEZİ BÜYÜK SALON
ISTANBUL DEVLETOPERAVE BALESI
AYA İRİNİ'DE
A.İ. Haçaturyan
SPARTAKÜS
bal« 2 perde
Koreografi ve Sahneye Koyan: Vourj VAMOS Orkestra Şefi Hşad BAGIROV
24 EVİm Salı saat' 20.00 / 26 Eton Perşenbe saat 20.00
1-8-22 Kâsm Çarşamba saat: 20.00111 Kasım Cumartesi saal 15.30
G. Verdl
AIDA
opera 4 perde
Orkestra Şefi: Michd SASSON Sahneye Koyan: Yekta KARA
25 Ekim Çarşamba saat: 20.00 / 2-9 Kasım Perşembe saat 20.00
G.Puccini
TURANDOT
opera 3 perde
Orkestra Şefi: Aleıander SANDER ı Satıneye Koyan: Yekta KARA
28 Ekim Cumartesi saat 15.30 31 EJum Salı saat: 20.00
23 Kasını Perşembe saat: 20.00
F. Lehar
ŞEN DUL
op*ra 3 perde
Orkestra Şefi: Serdar YALÇIN / Sahneye Koyan: Aydın GÜN
4 Kasım Cumartesi saat: 15.30
KONSEtİ SALONU
Giuseppe Verdi
REOUIEM
Orkestra Şefi: Michel SASSON
Koro Şefi: Gokçen KORAY
Solistler:
Zehra YILDIiişın GÜYER€rol URAS
Aydan BARAN (Devlet Sanatçısı)
İstanbul Devlet Opera ve Balesi
Orkestra ve Korosu
22 Ekim Pazar saat 19.00
KADIKOY HALK EĞİTİM MERKEZİ NDE
K. Ludwig
BİR TENOR ARANIYOR
müzikal komedi 2 perde
Sahneye Koyan: Adrian BFONE' Mûzik Yönetmeni: Serdar YALÇIN
3-10 KasmCuma saat: 19.00
BALEDE YENİ RENKLER
VESA1M ÇCLİŞKİ D0Ş>LCR
•rd* bal« 1 pwd« bal* 1 p«nt»
Koreografi ve Sahneye Koyan:
ERM UGURLU, Sibel KASAPOĞLU, Nil BERKAN
20 - 27 Ekim /17-24 Kasım saat 19.00
ÜÇ TÜRK BALESİ
RAVEL SIRADIŞI DEĞİŞİMLER SİSERA
bal* 1 perde modefn bale 1 perde mamal bale 1 perde
Koreografi ve Sahneye Koyan:
Aysun ASLAK/Geyvan McMILLEN Selçuk BORAK
5-12 Kasım Pazar saat: 20.00
r:Çar IS.W,20JCPtr.20.]OCum. 2OJ0CL IS.00. I8J0P
BILETLER. ŞEHIPt TIYATROLARI CISELERI İLE
CAPITOL VE VAKKORAMA BILET CIŞELERINOE SATILMAKTADIB
Bıletfer At<iturk Kulıuf Merke^i gıselerınde.
Altunızade C^pıtcl D^nısma da satılmaktadır.
A.K.M. Giıc Tel. {0212| 2SI 10 23 / 2S1 5i 00 |7 Hat| 2S4
Opilol Tel: 102161 391 19 20 110 hütj
L. Delibes
COPPELIA
bale 3 perde
Koreografi: L. İvanov/E. Cechetti
Sahneye Koyan:
SunaŞENEL
19-26 Kasım Pazar saat 20.30
Bıletler Ataturk Kultür Merkezı gışeleriode.
Altunizade C.-ıpıtol Danışma da satılmaktadır.
A.K.M. Gllt Tel: |0212] 2SI 10 23 / 2S1 56 00 [7 Hat| 2S4
Cüpjlol Tel: |02lt| 391 l« 20 |10 hjlt