Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 EYLÜL 1994 PERSEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Dûnya markası
yaratamadık
• Ekonomi Servisi - Üç yıldır
düzenlenmekte olan
Marketing Forum' 94'ün
açılışında konuşma yapan
Reklamcılar Derneği
Başkanı Atilla Aksoy, "10
yılda bir dünya markaa
yaratamadık"dedi. 199O'lı
yıllarda yaşanan girişimcilik
patlamasından sotıra bu
başannın kahcı
kılınamadığına dikkat çeken
Aksoy; dûnyanın fasoncusu
olarakbiryere
vanlamayacağını vurguladı.
Aksoy, arük uyumakta olan
devin uyandınlması
gerektiğini sözlerineekledi.
TOBB konferansı
Mersin'de
• ANKARA (AA) - Türkiye
Odalarve Borsalar Birliği
(TOBB) tarafmdan
başlatılan 'Ihracaü
Geliştirme Konferanslan'nın
üçüncüsü, bugün Mersin'de
yapılıyor. TOBB'den yapılan
açıklamaya göre Mersin
Ticaret ve Sanayi Odası
toplanü salonunda yapılacak
konferansta, "Ihracatta yeni
stratejiler, teşvikler,
gümrüklerde karşılaşılan
sorunlar ve yeni pazar
arayışlan" konulan
irdelenecek. Aynca belgesel
bazda ihracaü engelleyen
faktörlerin konu edildiği bir
oturum dûzenlenecek.
•I ANKARA (ANKA) -
Türkiye; Mısırve
Makedonya ile ekonomik,
teknik ve ticari alanda
işbirliğinegidecek.
Türkiye'nin iki ülke ile
imzaladığı işbirliği
anlaşmalar uyannca taraflar,
iktisadi kuruluşlan,
teşebbüsleri ve firmalan
arasında ekonomik ve teknik
işbirliğinin sürekli gelişimini
ve çeşiüendirilmesini
destekleyerek teşvik edecek
ve kolaylaştıracak.
RskobiPük'e
tepki
IGtRESUN (AA) - Giresun
Ziraat Odası (GZO) Başkanı
Halil AkbaşU,
"Fiskobirlik'in dış piyasaya
1992ürünüfındık
vermesinin, Türk fındığına
ve ihracata büyük zarar
verdiğini" önesürdü. Halil
Akbaşlı, yaptığı yaah
açıklamada, Fiskobirük'in
elinde bulunan 50 bin ton
dolaymdaki 1992 ve 1993
ürünü fındığı, daha önce dış
piyasaya vermeyeceğini
açıkladığını savunarak
" Ancak bugün bu söz
unutulmuştur" dedi..
Gıdaveihracat
• Ekonomi Servisi - Avrupa
ile gümrük birliğine
yaklaşıldığı şu günlerde,
Türk gıda endüstrisinin
durumu ve ihracaü geliştirme
yöntemleri Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği'nin
düzenlediği iki toplanüda
tarüşılacak. TOBB'dan
yapılan açıklamaya göre
Akdeniz Universitesi,
Antalya Ticaret ve Sanayi
Odası, Montpelillier
Akdeniz Tanm Enstitüsü ve
Fransa Büyükelçiliği'nin
katkılanyla gerçekleştirilecek
seminer, 6-7 ekim günlerinde
Antalya'da yapılacak.
Pamukta rekabet
• ANTALYA (AA)-
Çukurova ve Ege'den sonra
en fazla pamuk üretiminin
yapıldığı Antalya yöresinde,
küüü(çekirdekli) pamuk
ahmlannda tüccar-birlik
rekabeti başladı. Antalya
yöresinde bu ayın başlannda
alımlara başlayan Antbirlik,
aldığı pamuğun kilosuna 17
bin îıra ödeme yaparken,
yöredepamuk alınuna yeni
başlayan tüccar, piyasayı 20
bin liradan açü. Pamuk alım
kampanyasıra eylül ayının ilk
gününde başlatan birlik,
bugüne kadar 300 ton
dolayında pamuk ahmı
gerçekleştirdi. Tüccann
alımlan ise bin tonu aştı.
Konutbirlikin '
model arayışı
• tSTANBUL(AA)-
Marmara Bölgesi Konut
Yapı Kooperatifleri
Birliği'nin (Konutbirük)
hizmet içi eğitim semineri
Ayvalık'ta gerçekleştirilecek.
Bu yılki seminerde 'Kent
kooperatiflerinde yeni
model' arayışlan tartışüacak.
Konutbirlik Genel Başkanı
Oğuz Soydan'ın
konuşmasıyla başlayacak
seminerde, Danışma Kurulu
Başkanı Prof. Ruşen Keleş'in
sunuş konuşmasının
ardından Çanakkale
Belediye Başkanı Ismail
Özay da bir konuşma
yapacak.
Hükümet gelecek yıl 1.3 katrilyona ulaşacak harcamalan karşılamak için formül anyor
Yeniek vergiler geliyorESRAYENER
ANKARA - Ekonomide yaşanan bu-
nalımm ardmdan yüzde 100'ü aşan de-
valüasyon ve enflasyon oranlan ile 1
katrilyon 300 trilyon liraya ulaşan 1995
yılı bütçe harcamalan, hükümeti kay-
nak darboğazına soktu. Yetkililer, 1994
yıhnda üretimin ve tükeümin çok düş-
tüğüne dikkat çekerek, 1995 yıhnda,
mevcut sistem içerisinde vergi gelirle-
rinin 850 trilyon lirayı aşmasının ola-
naksız olduğunu, ek verginin gelecek yıl
için de gündeme gelebileceğini bildir-
diler.
Hükümetin, kesinleşmeyen 1995 eko-
nomik hedeflerinde, enflasyon ortala-
ma olarak yüzde 45, 1 ABD Dolan da
55 bin lira olarak öngörüldü. Yetkililer,
hedeflerin tam olarak belirlenmediğine
dikkat çekerek, "Ancak, hedeflerde 1-2
puanlık sapmalar olacaktır" diye konuş-
tular.
Ekonomide yaşanan bunalımın ardı-
ndan 1995 yıh bütçe harcamalannın 1
katrilyon 300 trilyon liraya ulaşmasına
karşın, üretim ve tüketimin düşmesin-
den dolayı vergi geürlerinde aynı oran-
da artışın beklenememesi, hükümeti ge-
lecek yıl için büyük bir kaynak
sıkıntısına düşürdü. Ekonomik hedefle-
rinde, 1995 ythnda 200-250 trilyon lira
arasında bütçe açığı programlayan hü-
kümet, ilk hesaplamalannda 850 tril-
yon lira olan 1995 yılı vergi gelirlerini 1
katrilyon liraya çıkarmak için ek vergi
çıkartacak.
Maliye Bakanlığı yetkilileri, yıl içinde
1 kereye mahsus olmak üzere çıkartılan
ek vergi ve net aktif vergisinin 1995 yı-
bnda da gündeme gelebileceğini belirtir-
ken, "Götûrü vergi sistemide kaldırıla-
Sanayicinin sabn kalmadıEkonomiServisi- 5 Nisan Kararian ile
sadece bir kere uygulanmak üzere icat
edilen "ek vergjlerin" 1995 bütçe
görüşmeleri sırasında tekrargündeme
gebnesi sanayicileri kızdırdı.
Sanayicinin yeni bir ek vergiyi
kaldıramav acağını belirten 1SO
Başkanı Hüsamettin Kavi 1994'te
uygulamaya konulan ek vergilerin
tahsiHnin 70 trilyondeğil 122 trilyona
ulaştığını hatırlatarak "Böyök payı
sanayi kesimince karşdananek
vergüerin üretime yaptığı olumsuz etki
ortadadır. Buna rağmen ek vergUerin
1997te de uygulanacağma dair
duyumlar alıyoruz. Vergi altyapısı ve
tabana yaydinış vergi uygulamaları
yerine bu rûr görüşlerin dedikodusudahi
sıkıntdar yaratmakta"diye konuştu.
îstanbul Sanayi Odası'nın aylık olağan
meclis toplanüsınm gündeminde bütçe
veek vergi vardı. Haluk
Kabaalioğlu'ndan ocak ayı başında
boşalan gene! sekreterlik koltuğuna
Bahar Şahin'in gcürildığı toplanüda ilk
500'ü izleyen 250 büyük sanayi
kuruluşu da ilan edildi. Kavi'nin
özelleştirmeden pamuktaki fon
kavgasına kadar uzanan
konuşmasmda ise en çok dikkat çeken
nokta bütçe üzerine olan görüşleriydi.
1995 yümın ekonomik
I hedefleri ve bütçesinin
yeniden inşası için
büyük önem arzettiğini
belirten Kavi. 1995
I programındadikkatli
olunması gereken
noktalan vergi, devletin yapısal
değjşimi ve özelleştirme olarak
açıkladı.
İsükar pakeünde kamunun
ekonomideki payının küçültüleceği
yönünde ifadeler bulunduğunu
hatırlatan Kavi, "Oysa aradan geçen
süre icindesöyleralenkrin tam aksine
gelişmeler olmoştur. Kamu payı
artnuştır ve özel sektör ise giderek
daralnuştır. Artık özelleştirme
kelimesini telaffuz etmek bite bize
bıkkınbk veriyor. Hukuki gerekçeler
öne sürerek Özelleştirme engeUeneceğine
prensipier tespit edilerek bir an önce
uygulamaya geçihneüdir" dedi.
Ote yandan yıllardır faiz enflasyon,
rant ekonomisi ve özeüeştirme
konulannı tekrar tekrar anlattıklannı
belirten Kavi. adeta sitem edercesine
"O halde biz neyiz? Niçinbuıüan
konuşuyoruz" diyerek. ülke
sorunlannm bir an önce çözüm
beklediğini hatırlattı.Toplanüda söz
alan TAYSAD Başkanı Ahmet Arkan
da "1995'te ek vergi geKyor"
haberlerinin ciddiye ahnması
gerektiğini kaydederek " Bir an önce
harekete gecmeliyiz, yoksa geç kalmış
olabiliriz. Sanayicinin artık vergi
kaküracak gücii kalmamıştır" dedi.
cak. Özel tüketim vergisinin de TBMM'-
den bir an önce çıkartılması için çalışma-
lar başlatılaeak" diye konuştular.
Kamu kuruluşlannın ödenek taleple-
ri dikkate alındığında 1995 yıhnda. büt-
çe harcamasının 2 katrilyon liraya
ulaştığtnı vurgulayan yetkililer. "Bütün
ödenek taleplerini kıstık. Yalnızca borç
faiz ödemeleri ile personel ödeneklerini
\e sa>unma giderlerinde indirime gitme-
dik. Bu çerçevede. bütçe harcamalannı
gelecek yıl için t katrilyon 300 trilyon li-
raya kadar düşürdük" dedıler.
Emre Gönensay başkanlığında yapı-
lan bütçe çalışmalannda 1995 >ılı büt-
çesinin "borç ve maaş" bütçesi olmasına
kararverildi.
Yetkililer. gelecek yıl iç-dış borç faiz
ödemeleri. personel ve savunma giderle-
ri dışındaki tüm harcamalann kısıla-
cağını bildırdiler. Yetkililer, gelecek yıl
için personel harcamalannda yüzde 40
arüş yapılmasının programlandığını da
sözlerine eklediler.
1995 yılı için öngörülen hedefler şöy-
le:
1995 yılı bütçe harcamalan 1 katrilyon
300 trily on lira.
Bütçe gelırlen 1 katrilyon Hra.
Enflasyon, yıl içinde ortalama yüzde
45.
1 ABD Dolan ortalama 55 bin lira.
Büyüme hızı: yüzde 5.2.
ANAP'lı genç işadamlarmın telekomünikasyonçalışma grubu yeni bir formül önerdi:
müşterideğilortakaransın
ÖZGÜR ULUSOY
ANAP'lı genç işadamlan,
hükümelçe saülmaya çahşılan
PTT'nin Tsi için yeni bir for-
mül gündeme getirdiler. 26
Ağustos 1994'te ANAP'a ka-
tılan 30 genç işadamı ve yöne-
tici arasında Tnin özelleştiril-
mesiyle ilgili çahşmalar yürüten
grup, T için "özelkştirme" ifa-
desinin kullanılmasının yanlış
olduğunu belirtiyor. Türkiye'-
nin toplam özelleştirme geliri-
nin en az 5 misli bir kaynağın
sadece telekomünikasyondan
yaratılabileceğine dikkat çeken
işadamlan. soruna telekom
sektörünün dünya rekabetine
açılması sürecinde "stratejik"
bir ortak seçilmesi açısından
bakılması gerektiğini ileri sü-
rüyor.
Yapı Kredi Bankası Tele-
komünikasyon ve İletişim Ağ-
• 27 işadamıyla birlikte ANAP'a giren Babür Özden,
tüm özelleştirme gelirlerinin 5 misli kaynak yaratacak T için Özelleştirme
ifadesinin yanlış olduğunu, soruna stratejik ortak seçimi açısından
bakılması gerektiğini belirtiyor.
lan Sorumlusu ve ANAP içeri-
sinde telekomünikasyotüa ilgili
çahşmalar yürüten Babür öz-
den, T'nin satışının "Mevcut
yatınmlan kime satacağız?" so-
rusu çerçevesınde ele aîınama-
yacağını söylüyor. Özden'e
göre. Türkiye'nin karar verme-
si gereken asıl nokta, telekomü-
nikasyonda oluşacak üç dev
grubun hangisinde yer alacağı:
Japonya mı, ABD mi, yoksa
Avrupa mı?
ANAP içerisindeki grup, bu
yüzden özelleştirme komisyo-
nunda Milli Savunma Bakan-
lığı ve Dış İşleri Bakanlığı'nın
da mutlaka yer alması gerekti-
ğini düşünüyor.
Tüm dünyada. telekom dev-
leri ortaklıklara gidiyor. özel-
lifele AT&T ve Alcatel gibi dev
fırmalar, yeni pazarlara açılma-
lannı sağlayacak ortaklarla bi-
rarayageliyor.
Türkiye'nin önemi
Bu noktada Özden, T'nin
Transa'ya satılması durumun-
da, ileride Telecom Spain'i de
bir ortak olarak gördüğümüz-
de şaşırmamamız gerektiğini
söylüyor.
Görüntü. ses ve haberleşme-
nin bütünleşeceği enformasyon
çağında Türkiye'nin jeopolitik
konumunun kazanacağı önem
de, bir başka önemli nokta.
Tyle birlikte hem hazırdaki
telefon yatınmlannın hem jeo-
politik konumun satıldığına
dikkat çeken Özden, "Alıcılar,
yalnızca T'nin karlı gelirlerin-
den pay kapmayı hedefliyor, bu
yüzden Tyi alacak şirketlerin
telekom alty apısına > atırım yap-
malannın şart koşulmalıdır" di-
yor. Özden. yalnızca hattı öze-
lleştirme mantığıyla elimizdeki
en büyük aktifı 12-13 milyar
dolar gibi ucuz bir rakama sat-
manın hata olduğunu belirti-
yor.
Uydu gibi kablosuz tekno-
lojilerin. fıber optik donanım-
larla kablolu teknolojilerden
hep yavaş kalacağını belirten
Özden, sözlerinı şö>le sürdürü-
yor: "Enformasyonda hız önem-
lidir. Bu yüzden fiber optik
yatırımlara harcanan para gide-
rek artıyor. Yakın bir gelecekte
bütün dünya fiber optik ağlarla
kaplanacak. Telekom detleri-
nin, kendilerine rakip olabilecek
Rusya üzerinden değil de, Türki-
ye üzerinden Orta Asya ve As-
ya'ya açılmaları çok daha olası.
Işte bu yüzden Türkiye'nin jeo-
politik önemi büyük.*''
Özden. uluslararası anlaşma-
lar gereği, T'yi alamnın yörün-
ge hakkını da "zorla" kirala-
yabileceğine dikkat çekiyor.
Grup, telekomünikasyon
özelleştirilmesi adı altında yapı-
lan çalışmalan yetersiz bulu-
yor.
İngiliz ve Avustralyalı şirketlerin hazırladıklan rapor 10 ekimde tamamlanacak
Karabük için karar yabancıların
Ekonomi Servisi -Kapatılacağı açıkla-
nan, ancak kamuoyundan gelen tepkiler
üzerinde haklannda karar verilemeyen
KÎTlerin kaderini yabancılar belirleye-
cek. Hükümetin "Kapat kurtul"
mantığıyla hareket etme eğuiminde gö-
züktüğü KÎTlerin en büyüklerinden
Kardemir'le ilgili yabana şirketlerce
hazırlanan raporun 10 ekimde tamamla-
nacağı bildirildi. ANKA'ya göre, özelleş-
tirme ve kapaülma kapsamına alınan ku-
ruluşlann incelenebilmesi için ihale açıldı
ve bu ihaleyi ayn ayn konularda üç ya-
bancı fırma Kazandı. Firmalann ince-
leme kapsamına aldıklan pilot işyerleri
arasında ilk sırayı Karabük aldı.
İhaleyi, işyerlerini teknik ve teknolojik
inceleme açısından Alman Mc Kenzi fır-
ması, ticari ve mali inceleme açısından
İngiliz Kod Pers fırması, işgücü uyum
projeleri açısından da Avustralya Deet
fırması kazandı. Başbakan ÇUler'in bu
firmalann vereceği raporlar ışığında iş-
yerleri hakkında karar vereceği bildirildi.
Karabük pilot işletme
Öz Çelik-İş Sendikası Başkanı Metin
Türker, firmalann işletmelerde 10 gün-
dür çalışmalanru sürdürdüğünü belirtti.
Türker. "Başbakan ÇiUer bana işletme-
leri dûnyanın en mükemmel uzmanlan-
na ınceleteceğim' demişti. Sanırun o mü-
kemmel uzmanlar bunlar" diye konuştu.
HDTM Kamu Finansmanı Genel
Müdür Yardıması Hakan Özyüçüz da
AA">a yaptığı açıklamada ikisi İngiliz.
biri Avustralyah üç yabancı şirketin Ka-
rabük raporunun 10 ekimde tamamlana-
cağını bildirdi Bakım yapılmazsa Karabük yılbaşından sonra üretim \ apamaz hale gelecek.
Turizm yatınmcılan hükümetin teşvik politikasma tepkili
Teşvikler başkalarına yarıyor
Ekonomi Servisi- Seyahat acentelerinin yanı
sıra turizm yatınmcılan da hükümetin yanlış teş-
vik politikalanna tepki göstererek "Projeterimizi
teşvik ahnayacakımş gibi yapıyoruz" diyor.
Yapı Kredi Bankası'nın turizm yatınmlannı
organize eden iştiraki olan Enternasyonel'in Ge-
nel Müdür Yardımcısı Hasan Çağlayan, devletin
sektöre destek sağlayacak teşvikleri, vaat ettiği
zamanda ve miktarda ödemediğini. buna karşın
kriz dönemlerinde panik içinde dış çevrelere bü-
yük kazançlar aktanldığını savundu.
Yanm bir tesis olarak devraldıklan ve 50 mil-
yon mark yatınm yapüklan Marmaris'teki Ro-
binson Kulüp Maris için, devletin yüzde 20 prim
iadesinde bulunması gerekirken. sadece 1 mil\on
marklık teşvikten yararlandınldıklannı anlatan
Hasan Çağlayan, yûlar süren gecikmeler nedeniy-
le teşviklerin bir anlamı kalmadığını kaydetti.
Turizmde yaşanan kriz nedeniyle ucak yakıtı
için sağlanan indirimlerin bu yıl tekrarlandığını
hatırlatan Çağlayan. yabana uçaklann Türkiye'-
den ucuza doldurduİclan depolarla başka ülke-
lere uçtuklannı ve böylece yabancı havayolu şir-
ketlerinin önemli kazançlar elde ettıklenni vurgu-
ladı.
Çağlayan. başta ulaşım olmak üzere Türkiye'-
nin altyapısının bir turizm patlamasını karşılaya-
mayacak düzeyde bulunduğunu da kaydetti.
ÇULHAOĞLU: BASK1YAPIN
Bakanturizmcileri
örgütlüyor
ANKARA (ANKA) - Turizm
Bakanı Halil Çulhaoğlu, Türki-
ye'nin geleceğinı turizmde gör-
düğünü. ancak sektörün sorun-
lannı çözebilmesi için baskı
gruplan oluşturması
gerektiğini bildirdi.
Çulhaoğlu, Türki-
ye Seyahat Acente-
leri Birliği'nin aylık
yaym organı JR-
SAB"ın sorulannı
yanıtlarken turizm
sektörünün her şey-
den önce hukuksal
altyapısının kurul-
ması gerektiğini söy-
ledi. Ulkenin gelece-
ğinde çok önemli bir yer alacak
olan turizm sektörünün, siyasi
bazda bir başka unsuru oluştu-
labıleceğini belirten Çulhaoğ-
lu, tunzmde ilk yapılması gere-
kenin sektör örgütlenmesinin
gerçekleştirilmesi olduğunu
vurguladı._ Çulhaoğlu şunlan
söyledi:"Ömeğin otomotiv sek-
törfi, 5 yıkla belli ko-
şullarda çok iyi bir
yapıdayken en ufak
krizde 2 ay dayana-
mayan, nemen des-
tek isteyen bir sek-
tör, turizm sektörü
ise yıllardır handi-
kap içinde, ama han-
dikaplarını aşmaM
için böyle bir baskı
grubu oluşturamı-
yor. Demokrasiler
baskı gruplarını, sivil topluluk-
lann kendi etkinliklerini göste-
rebilmelerini gerektirir. Biz de
bunu yapabiliriz."
Enternasyonal'e ait Klup Maris'i Ahnanlann unlü turizm kuruluşu Robinson işletiyor.
DÖVtZ CANLI YAYJ1M
09009911104TüUy«'r*ı rw> ywlnöi\ MMkan 13 333 TV»
S»cv« lûnnl «t u»ıw.' FOB6KS A Ş
IŞÇENIN EVREMNDEN
ŞÜKRAN SONER
Bu Leke Çıkmaz
Siz deterjan reklamlarındaki 'cırt diye yırtmayan, her
lekeyi çıkaran' sözlerine sakın aldanmayın. Leke çıkarma
sorunu olan her kadın gibi, adım gibi biliyorum, hiçbir de-
terjanın çıkaramayacağı lekeler de var. Siz siz olun, sev-
diğiniz giysileri, çıkmayacak pisliklere bulaştırmamaya
bakın.
Vizyon sahibi siyasetçilerimizin, bürokratlarımızın, işa-
damlarımızın en büyüklerinin bulaştıkları pislikler, kirli
çamaşırları ortaya çıktıkça bir temizlik kampanyasıdır gi-
diyor. İSKİ'den yola çıkarak sosyal demokrasiyi, solu ba-
tıranlar, şimdi, "Özal ailesini bulaştıramazsmız. özal'ın
vizyonunu yok edemez, bu ülkede yaptığı devrimieri sile-
mezs/n/z"diyetepiniyorlar. Dahası, nasıl birmantıkilişki-
si kurabildiklerinin şaşkınlığı içinde sonunda yine sola,
sol yazar ve yorumculara çattıklannı şaşkınlıkla izliyo
rum.
Rüşveti verenin en yüksek mertebeli 'papatya', rüşveti
alanın 'prens' olması; ana-oğul, babaların, vuran-vurdu-
ran ilişkilerinde 'altakke verkülah' işin içinde olmaları da
solun suçu sanki. Solun, bu akıl almaz pisliğe bulaşmış
düzeni, ilişkileri eleştirerek, Türkiye'nin 'devrim!' sayıla-
cak bir dönemini karalamaya hakkı yokmuş.
12 Eylül hukuku, 12 Eylül düzeninin geçerli olduğu, ül-
kenin zaten bozuk olan gelir dağılımının akıl almaz yeni
boyutlarda bozulduğu, çalışanlar, üretenler, köylüterin
büyük çapta yoksullaştıkiarı, üreterek değil, yatırımla de-
ğil, rantla, vurgunla, yolsuzlukla, yağma ile yeni haksız
zenginlerin türetildiği, "Benim memurum işinibilir"diye-
rek her tür değer yargısının yok edildiği, hastanelerin otel
fiyatından ucuz olmasına hayıflanılarak 'sosyal devlet'
kavramından vazgeçildiği.. bir sattanat düzeni, özal dev-
ri, doğru vizyon sahibi, işini bilenler için devrim olabilir.
Ülkemiz için, halkımız için, sonuçları bugün de aynen de-
vam eden, olsa olsa bir kara devrim. Hangi deterjanı kul-
lanırsanız kullanın beyler, kendim gibi biliyorum, bu kara
leke çıkmaz.
Ortaya çıkan pisliği saklayamayanlar, daha da ilginç
bir mantık ve yorumla, "Özelleştirmeye karşı çıkarsanız
işte böyle olur. Kamu bankaları olmasaydı, böyle bir yol-
suzluk olmazdı" diyorlar. Öylesine güzel beyin yıkıyorlar
ki herkesi olmasa da pek çok kişiyi buna inandırabiliyor-
lar. öğrenci olmazsa, eğitimin de sorunu olmaz tabii ki.
Kamu bankasını ortadan kaldırdığınızda, kamunun işleri-
ni özel bankalar eliyle yürüteceksiniz. Bu prensler, vur-
guncular sanki sadece kamu bankalarını kullanmışlar.
Ihalelelerde, özel sektöre yaptırılan devlet işlerinde yol-
suzluk, yağma daha fazla olmuyormuş gibi. Soyguncu-
dan, vurguncudan hesap soramaz, siyasette, bürokrasi-
de, iş dünyasında, medyada, suyun başında, vizyon sahi-
bi, her tür değer yargısını yitirmiş, çıkarcıların oturduğu
bir düzeni değiştiremezseniz, toplumsal denetimi, de-
mokrasiyi işletemezseniz, bu soygun düzeni özelleştir-
me ile çok daha iyi işler. Bu lekeyi temizleyemezsiniz.
Gündemde özal hanedanının bulaştığı leke, siyasa!
kirlenme varken yine gözlerden kaçtı. Sendikal alanda da
çıkmayan kirli lekeleri temizleme adına, işe yaramaya-
cak, lekeyi daha da açığa çıkaracak temizlik çabaları sü-
rüyor. Türk-iş'in 600 bin kamu işçisinin toplusözleşme
hakkını gaspeden anlaşmaya, yasa ve hukuka aykırı ola-
rak 'evet' demesinin, hükümetle anlaşmasının ardından,
bazı tepkiler yaşandı. 8 sendika adına başkanlar anlaş-
mayı eleştirdi. işçiler çeşitli toplantılar ile anlaşmayı pro-
testo etti. En göze batan eylemlerden birini yapan Gölcük
işçilerine ve en sivrilen sendika olarak da Harb-iş'e karşı
Türk-lş yönetimi harekete geçti. Türk-lş Disiplin Kurulu,
protesto eylemleri ile ilgili Harb-İş ve üyesi işçiler aleyhi-
ne soruşturma açtı. Yasa ve hukuka aykın sözleşme ile
doğmuş hakları satanlar, haklarını savunanları cezalan-
dıracak. Türk-iş Disiplin Kurulu gerçekten işçiler ve Harb-
İş Sendikası'na ceza verse, m trajikomik bir durum doğa-
cak. Dünya sendikacılık tarihine bir utanç belgesi, bir kara
leke olarak yazılacak. Bu kara lekeyi, dünyadaki en iyi
deterjanlardan hiçbirinin temizleyemeyeceğine. sözleş-
menin satılması ile ortaya çıkan lekenin çok daha büyü-
müş ve çirkinleşmiş olarak kalacağına size garanti veri-
yorum.
Gümrük birliği
tatsız gelişiyorANKARA (Cumhuriyet Bû-
rosu) - Türkiye-Avrupa Birliği
Gümrük Birliği seminerinin ilk
gününde konuşmacılar. AB"-
nin üzerine düşen sorumluluk-
lan yerine getirmediğini vurgu-
ladılar. Devlet Bakanı Necmet-
tin Cevheri, Türkiye'nin özel-
leştirme olmadan gümrük birli-
ği'nde yer almasının mümkün
olmadığını söyledi.
Cevheri, gümrük birliği ile
tüm ülkelerin ekonomilerini
korumak ihtiyaa duyacak-
lannı belitterek "Kom-
macıltğın, gümrük birliğine gir-
dikten sonra devam etmeyeeeği-
ni sanmak gerçekçi değil" dedi.
Stratejik Araştırmalar Vakfı
Başkanı Doç. Dr. Gökhan Ça-
poğlu. AB'yi üzerine düşen so-
rumluluklan yerine getirmede
istekli davranmamakla suçladı.
Çapoğlu. 1971 Katma Proto-
kolü'nde yer alan "iş gücünün
serbest dolaşımı" yükümlülü-
ğünün ve Türkiye'ye yapılacak
yardımlan şekıllendiren 4.mali
protokolün gereklennin AB ta-
rafından yerine getirilmediğini
belirterekönesürülen" Yunanis-
tan engeli" bahanesinin temel-
siz olduğunu söyledi.
Açılış oturumunda son ko-
nuşmayı Devlet Planlama Teş-
kilatı Müsteşan Necati Özfırat
yaptı. Özfırat konuşmasmda
Türkiye'nin. özellikle 1988'den
bu yana. gümrük birliği için
üzerine düşenlerin çoğunu
yaptışnı belirttikten sonra
gümrük birliğinin Türkiye için
yarar ve zararlannı anlattı.
Özfırat, bırliğın olumlu etkile-
rini ise şöyle sıraladr.
"Tekstil alanında ihracatı-
mızda yüksebne, rekabet ortamı
sonucunda rant gelirlerinde
azalma ve bunun sonucunda re-
fah seviyesinin yükselişi, reka-
bet ortamı nedeni ile yeni tekno-
lojilerin TürkiyeŞe gelmesi ve
verimlilikte arttş. yabancı ser-
maye girişinde arttş."
VahfBcmk
İhracatçılanmıza
Destekte Zirvede
rOTIUTB j
ftft! VdkrfBSnk21. Yüzyıl Bankacılığı