Katalog

SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL1994 PERŞEMBE HABERLER IHD'yeÇHD destekverti •ANKARA (ANKA) - Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD). "İnsan haklan demeklerini PKK yönlendiriyor" diyen İçişleri Bakanı Nahit Menteşe'ye tepki gösterdi. ÇHD Genel Sekreteri Avukat Aydın Erdoğan yaptığı yaah açıklamada, Türkiye'de aynmsız, herkes için insan haklanrun yerleşmesi, işkencenin her türiinün önlenmesi için çalışan insan haklan derneklerinin hak ettikJeri saygınlığa kavuştukJannı bildirdi. İHD'nin şiddetin çözüm olmadığını kuruluşundan beri sürekJi vurguladığını bildiren ÇHD Genel Sekreteri Erdoğan, İHD'yeyönelik iddia ve yayınlann bu kunüuşu karanlık odaklara hedef gösterdiğini ifadeetti. Muhtariariçin yasa önerisi •ANKARA (ANKA)- ANAP İstanbul Milletvekili Gürol Soylu, mahalle veicöy muhtarianrun belediyelerle il genei meclislerinin doğal üyeleri olmalannı öngören yasa önerisini TBMM Başkanhğı'na sundu. Yasa önerisi, merkez ilçe, ilçeler ve beldelerdeki mahalle muhtarlannın, belediye meclislerinin, bunlardışında kalan köy muhtarlannın da il genel meclisinin doğal üyeleri sayılmalannı dûzenliyor. öneri, muhtarlann meclislerde oy hakkına sahip olmalannı da öngörüyor. Yasa önerisinin gerekçesinde, muhtarlann seçimle işbaşına gelmelerinin ve yörelerinin sorunlannı yakından bilmelerinin sorunlan çözmede yardıma olacağı vurgulanıyor. DSPböyök kongresi pazara • ANKARA (AA) - DSP'nin 3. Olağan Büyük Kongresi, 2 ekim pazar günü Ankara'da toplanıyor. DSP Ankara İl Başkanı Faruk Sırakaya yaptığı açıklamada, kongrenin, Ankara ve İstanbul il örgütlerinin eşgüdümünde gerçekleştirileceğini kaydederek, '•Kongre'nin önemi, gerek toplumdaki son siyasal gelişmeler ve gerekse DSP'nin giderek büyüyen bir umut olması sonucu artrruştır" dedi. Kongreiçin 300binafışveelilanı bastırdıklanru ve Türkiye genelince tanıtım etkinlikleri yapıldığını ifade eden Sırakaya, salonda düzenin sağlanması için özel tip elbise giymiş 500 gencin görev yapacağmı kaydederek, kongre sırasında tûm konuklara Türk ve parti bayrağı dağıtılacağını belirtti. IBterÖPist öldürüldü •Yurt Haberieri Servisi - Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre Şırnak ve Hakkari'de gûvenlik kuvvetlerince sürdürülen operasyonlarda 16 terörist öldürüldü. Öte yandan Hakkari mrkeze bağlı Üzümcü köyü Aşağıdere Mahallesi'ni basan bir grup PKK'li terörist ile korucular arasında çatışma çıktı. Olayda Abdurrahman(50) ve SuvarÖlmez(26)adlı korucular ile 9 yaşındaki Übeyd Artuş yaşamını yitirdi. PKK'lilerle TDKP'liler çatıştı • ATİNA(AA) - Atina'daki Lavrion kampında bulunan PKK yanlılanyla TDKP'lüer arasında çıkan kavgada 20 kişi yaralandı. TDKP'lilerin kaldığı koğuşa önceki gece baskın yapan PKK'liler ellerindekı demir çubuk ve sopalarla saldınp 20 kişiyi hastanelik ettikten sonra polislerlede çatıştı. Yunan gûvenlik güçleri, çatışan gruplan dağıtmak için gözyaşartıcı bomba kullanmak zonında kaldı. Atina'nm merkezindede devam eden kavgada 40 kadar PKK'li, TDKP'nin Gladstons sokağmda açtığı büroyu da basarak tahrip etti. Çiller Erzurum ve Sıvas'ta • ERZLRL M(Cumhuriyet) - Başbakan Tansu Çiller bugün Erzurum ve Sıvas'a gidecek. Erzurum-Çat Barajı'nın temelini atacak olan Başbakan Aşkale Meslek Lisesi'nin açılışını da yaptıktan sonra Sıvas'a geçecek. Başbakan Sıvas-Kangal Terrnik Santrah 3. ünitesinin temeli atarak ayru gün Ankara'ya dönecek. Baykal, Karayalçın'ın HP-SODEPmodeliyle kısa sürede birlik formülüne soğuk 'SHP eşitlimbenimsemelF'YoğUPdU ÜflÖyOPUm' SHFnin "tavnnı netleştırmediği" için konuyu PM'ye getirmeyeceğini söyleyen Baykal, "Yoğurdu üfleyerek yemeye çalışıyorum, kimseye ümit vermek istemiyorum" diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP ile CHP arasında başlatılan solda bütünleşme görüşmeleri, parti liderleri- nin, "bütünleşme formülii" üzerinde uz- laşma sağlayamamalan üzerine hız kes- ti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, SHP Genel Başkanı Murat Karay alçın - ın kendisine ilettiği ve "Her şeyi, her ola- sılığı tartışmava hazır oMuğumı" bildi- ren mektubunu soğuk karşıladı. Bay- kal, "Ben iki partiden milletekillerinin oluşturduğu Diyalog Gnıbu'nun önerisi- ne katüdığımı açıklamtştnn, şündi yeni görüşmelerle bir yere varmak güç olabi- lir" dedi. SHP'nin tavnnı netleştirmesi- ni bekledığinı kaydeden Baykal. "Arük yoğurdu üfleyerek yemeye çalışıyorum. Kimseye umut vermek istemiyorum" di- ye konuştu. Baykal, Parti Meclisi'ni (PM) dün toplanüya çağırdı. Toplanünın basına açık bölümünde solda bütünleşme ko- nusuna hiç değinmeyen Baykal, sadece hükümet icraatlannı eleştinnekle yetin- di. Baykal, solda bütünleşme konusunu ima ederek "Basın mensuplarının bekle- diği konuya şimdilik dcğinmeyeceğim" diyerek konuşmasıru tamamladı. Bu- nun üzerine gazeteciler, daha önceki PM toplantılanndaki geleneği bozarak Baykal'a, "PM'de böi'inleşme konusu- nun görüşülüp görüşülmeveceğini" sor- dular. Baykal, bütünleşmeyi gündeme almadıklannı belirtirken gerekçe olarak da "SHP PM'den net bir karar çıkma- masmı" gösterdi. Baykal, ^SHFden ke- sin bir karar çıkmamış, şimdi arkadaş- larla ben burada neyi tartışacağım. SHP tavnnı netleştirir, ortaya bir öneri getirir, biz de o zaman gereğini yapar, PM'mLz- de bunu tartışınz" dedi. CHP yöneumi, SHP ile bütünleşme görüşmelerinin yürütülmesi karan aldı. SHP'nin solda bütünleşme konusunda takvim ve yöntem belirlemek için oluş- turduğu 5 kişilik komisyona karşılık, EŞİtlİkÇİ mOdel CHP PM'yi dün toplantıya çağıran Baykal, birlik konusunda daha öne önerilen eşitlikçi modelden yana olduğunu söyleyerek, SHP'nin tavnnın netleşmesini beklediklerini belirtti. CHP'de aynı şekilde 5 kişilik bir komis- yon oluşturdu. SHP'li komisyon üyele- riyle solda bütünleşme takvimini belir- leme ve önerileri değerlendirmekle gö- revlendirilen komisyon üyeliklerine İstanbul Milletvekili Ismail Cem, Hatay milletvekili Fat Çay'ın yanısıra, Genel Başkan Yardımcılan Hasan Fehmi Gfi- neş, Ali Topuz ve Genel Sekreter Adnaıt Keskin geürildiler. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, önceki gün kendisine bir mektupla "sol- da bütünleşme için her türlü öneri ve gö- rüşmeye açık olduğunu" bildiren SHP Genel Başkanı Murat Karayalçına. dün akşam geç saatlerde >anıt yazdı. Baykal. "yanıt mektubunda". Kara- yalçın'ın önerileri doğnıltusunda solda bütünleşme çalışmalan yapmak ve bu konuda görüşbirliğine varabilmek amaayla 5 kişilik bir komisyon oluştu- rulduğunu ve derhal çalışmaya başla- mak üzere görevlendirildiğini dile getir- di. Baykal, komisyonun, solda bütün- leşme ilkeleri ve yöntemi taslağını ha- zırlayan milletvekillerinin öngördüğü çalışmalan yürütmek amaayla oluştu- rulduğuna dikket çekti. Çalışmalann bir an önce sonuca bağlanmasını ve en geç 29 ekime kadar tamamlanmasını öneren Baykal, eşit koşullarda toplana- cak iki parti kurultaylannın vereceği ka- rara uyulması görüşünü dile getirdi. CHP PM. Deniz Baykalın. "SoJda bütünleşmeyi göriişmeyeceğiz" demesi- ne karşın. özellikle SHP ile bütünleşme- ye karşı çıkan üyelerin diretmeleri üzeri- ne bu konu konuşuldu. Eski Genel Sek- reter Ertuğrul Günay. Hayrattin L'ysal, Kemal Anadol ve Erdal Kalkan, Bay- kal'ı parti yetkili organlanna danışma- dan bütünleşme görüşmelerini yrüt- mekle suçladılar. Günay'ın, PM'nin SHP ile bütünleşme konusunu oylama önerisine Baykal ve çok sayıda milletve- kili üye karşı çıktılar. Adana Yüreğir HADEP ilçeyöneticisi öldürüldü • HADEPin Yüreğir İlçe Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Salih Sabuktelan, dün sabah silahlı saldırganlann kurşunlanna hedef oldu. 6 kurşun yarası alan Sabuktekin, yaşamını yitirdi. ADANA(Cumhuriyet Güney fUeri Bürosu) - Adana'da HADEP Yüreğir İlçe Yönetim Kuru- lu üyesi Mehmet Salih Sabutekin uğradığı silahlı saldın sonucu öldürüldü. 19 Mayıs Mahallesi 1034 Sokak'ta dün sabah 06.00 sıralannda meydana gelen olayda, evli 4 çocuk babası ve daha önce HEP ve OZDEP'te de görev yapan HADEP üyesi Mehmet Salih Sabuktekin(35) kardeşi HaMl Sabuktekin ve di- ğer işçilerle birlikle çaiıştığı inşaata giderken kimlıği belirsiz iki kişinin saldınsına uğradı. Olayda altı kurşun yarası aldığı bildirilen Sa- buktekin, kaldınldığı Devlet Hastanesi'nde ya- şamını yitirdi. Batman'ın Gercüş ilçesi Kesiksu Köyü nüfu- suna kayıtlı Sabuktekin dün HADEP Adana İl Başkanı A. Samet Yaman ile çok sayıda yurtta- şın katıldığı bir törenle Akkapı Mezarlığı'nda toprağa verildi. Bu arada Adana'da Emniyet Müdürlüğü'nün bitişiğindeki çocuk parkı içeri- sindeki su tahsilat şubesinin önüne kimliği belir- siz kişilerce bomba konuldu. Bombanın patla- ması sonucu Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bir teknisyen kolundan hafıf yaralanarak Ada- na Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Olaydan sonra geniş çapta operasyona başlan- dı. HADEP'in seçim şartı HADEP PM üyesi ve parti İnsan Haklan ile Hukuk Komisyonu üyesi Melik Aygül, ara se- çimlere katılmak için şartlann uygun olması ge- rektiğini söyledi. Aygül. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın'ın böl- geden aday olması halinde de boy ölçüsünü ala- cağıru söyledi. HADEP PM üyesi Melik Aygül, partilerinin seçimlere katılıp katılmama konusunda kararsız olduklannı belirtti. Aygül, seçimlere katılma- malan halinde de seçimleri boykot etmeyecekle- rini söyledi. Aygül, seçimlere girme konusunun ay sonunda toplanacak parti kurulunda tartışı- lacağını belirtti. Sanatçılar Moda Iskelesıne sahip çıkıyor İstanbul Haber Servisi - Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Moda İskelesi'nin özel şahsa satılmasının kamu vicdanında rahatsızlık uyandıracağını söyledi. İskelenin, Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı (KOİ) tarafından satışına Çjkanlması, siyasi parti veçevreci kuruluşlann temsilcilerinin yanı sıra Banş Manço, Enis Fosforoğlu gibi sanatçılann da katıldığı bir toplantıyla protesto edildi. Toplantıda konuşan Öztürk, iskelenin iki yıl kadar öncesine kadar işlevini sürdürdüğünü belirterek önümüzdeki yıllarda da aynı şekilde yararlanılabileceğini söyledi. İskeleyi alan kişinin denize de ortak olacağına dikkat çeken Öztürk. "İhalenin açümasından sonra vatandaşlanmızla görüştüm. Hepsi de sattşa karşı çıktı. Kadıköy Belediye Meclisimiz de dün > aptığı bir toplantıvla ihaleye katıima kararı aldı" dedi. Öztürk. Anıtlar Yüksek Kurulu'nun Moda İskelesi'nin tarihi eser olduğu ve aynı şekilde korunması gerektiği yolunda karan bulunduğunuda hatırlatarak satışın yasal olmadığını sözlerineekledi. Kadıköylülere mal olmuş bir iskelenin satılmasını anlayamadığını belirterek konuşmasına başlayan Banş Manço ise "Kadıköy'de rrafık faciası yaşanırken, ulaşımı rahatlatabilecek iskelenin satıbnasındaki mantığı anlamak mümkün değil. Eğer benim gücüm verinde otsa iskeleyi hemen alırım ve amacına uygun olarak kullanılmasını sağlarım" dedi. Islam ve Laiklik Kolokyumu için Türkiye'ye bulunan ve bir konferans veren Frederique Longuet, sözlerinin çarpıtılmasından korkuyor TorunMarx dedesindensözetnüyor AZMİKARAVELİ "Şeyh Şamil, Dağıstan'm bağımsızlık mücadelesi içinde en önemli isimlerden biri- dir." Bu sözler Dağıstan ile bir dönem yakın- dan ilgilenen Karl Marx'a ait. Günümüzde ise Dağıstan'a özel yakınlık duyan başka bir Marx daha var. Karl Marx'ın ikinci ku- şaktan torunu olan Frederkjue Longuet- Marx, Sovyetler Birliği'nin dağıhşından sonraki Dağıstan'da İslam ve İslami hare- ketler üzenne üç yıldan beri araştırmalar yapıyor. Fransa Caen Üniversitesi öğretim üyelerinden olan Longuet-Marx, geçen günlerde Türkiye'ye gelerek "Bugünkü Da- ğcstan ve Yükselen İslam" konulu bir kon- ferans verdi." Çarpıtüan sözler Longuet-Marx, büyükdedesi hakkında pek konuşmayı sevmiyor. Gazetecilerin bugüne kadar İcendisiyle yaptıklan söyleşi- lerde söylediklerini çarpıtmış olmalan Longuet-Mant'ın bu karan almasında en büyük etkeni oluşturmuş. Longuet-Manc "Ben buraya İslam ve la- iklik kolokyumuna katılmak için geldim. Büyük dedem hakkında konuşmak istemi- yorum" diyerek bu konudaki kararlılığını göstermesi daha önceleri pek çok gazeteci- nin kendisine sormuş olduğu ve bizim de sormaya hazırlandığımız "Marksizm sizin için neyi ifade ediyor?, Marx soyadını taşı- Longuet, Marksizm'in bugününe ilişkin soruları geri çeviriyor mak nasü bir duygu" ya da "Marksizm öldü mü yoksa öldürüldü mü" gibi sorulann da bir anda anlamını yitirmesine neden olu- yor. "İlk kez Dağtstan'a gittiğinjde büyük de- demin Şeyh Şamil üzerine söylediklerini bir heykelde göriince son derece etkilenmiştim" sözleri, Longuet-Marx'tan bu konuda ala- bileceğimiz yegane cümle oluyor. Ancak Longuet-Marx'ın, Dağıstan üzerine söyle- dikleri ve yaptığı araştırmalar da oldukça ilginç saptamalan içeriyor. Bu yüzden söy- leşimizi Dağıstan üzerinde yoğunlaştınyo- ruz. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla ortaya çıkan ülkeler arasında Dağıstan'ın özgün konumu 1.8 milyon gibi küçük bir nüfusa sahip olmasına karşın 32 ayn etnik grubu içinde 'banndınyor olmasından kaynakla- nıyor. Bu gruplann içinde yalnızca Ku- muklar ve Nogaylar Türkçe konuşuyorlar. Longuet-Marx. Dağıstan'da son yıllar- da İslam'ın yükselişini yıllarca baskı alün- da tutulan değerlerin yeniden yükselişe geçmesine bağlıyor: "Yıllarca baskı altmda tutulan değerlerin içinde din de yeniden inşa ediüyor Dağtstan'da. Yeni camiler, medre- şeler ve Kuran kurslan açılıyor. Dağıstan İslamın Yeniden Doğuşu Partisi (DİYDP- )bugün için en güçlü parti konumunda. DİY'DP, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından kurulan ilk İslami parti olma özei- liği taşıyor. Arapça 1992'den beri düzenli bir biçimde okullarda okutuluyor. Müslüman gazeteler de yayımlanıyor. Tüm bunlar İs- lam'a güçlü bir dönüşün olduğunu gosteri- yor. Öte yandan her şeyden önce eski değer- lere sahip çıkmak önem kazanıyor. Belleğin yeniden inşası söz konusu. Stalin döneminde baskı altmda tutulan bir küitür, tarih yeni- den rehabilite ediüyor. Bu anlamda da Şa- mil, özgürlük ve bağımsızlık sembolü olarak Dağıstanlılarm gözünde yerini alıyor." Longuet-Marx, tüm bu anlattıklanndan sonra Dağıstan'da gelecekte İslami birdev- letin kurulmasının güç olacağını söylüyor. "Şimdilik İslami devletin kurulma ihtimali uzak görünüyor. Bunun en temel nedeni ül- kenin hoır«>jen bir etnik y apısının olmaması. Özellikle son yıllarda yaşanan ekonomik kriz ülkede her şeyin önüne geçmiş durum- da. Temel sonınlar Dağıstan'da bugün için ulusal ve etnik problemler ile ekonomi etra- fında şekillcniyor." Ara seçimlerde bayrak ve flamayasak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 4 aralık ara seçimlerine katılacak partiler, propaganda çalışmalan için bu kezçevreyi kirletemeyecek. Partilerin. seçim kampanyası sırasında çevre kirliliğine yol acan, bayrak ve flamalarla sokaklan süslemelerineyasak getirildi. Partilere, ara seçim yardımı yapılası da reddedildi. YerelveTBMM'deboş bulunan üyelikler için milletvekili ara seçimlerinin 4 aralıkta yapılmasına ilişkin yasa önerisi TBMM'de kabul edildi. Yasaya, önceki gün Anayasa Komisyonu'nda eklenen. seçimlere katılacak partılere ek Hazine yardımı yapılmasına ilişkin hüküm ise genel kurulda çıkanldı. Komisyonda SHP'lilerin de desteğiyle ANAP'lılarca kabul ettirilen Hazine yardımı konusu, dün Bakanlar Kurulu'nda da gündeme getirildi. İçişleri Bakanı Nahit Menteşe ve Orman Bakanı Hasan Ekincinin eleştirileri üzerine, Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçm, Hazine yardımının çıkanlması konusunda ikna edildi. Ancak TBMM Genel Kurulu'nda DYP ve RP'liler tarafından bu konuda verilen önergeye, görüşmelere katılan az sayıdaki SHP'li ret oyu verdi. PERŞEMBE ORHA1V BURSALI Hıpsızrokratlap Mafya kurşunu devlette ve hükümetlerde rüşveti, yol- suzluğu, kepazeliği örten kara perdeyi parçalayınca, ku- rulan tezgahın aşağılık figürlerinden bazıları, sahne önüne düştüler. Gerçi perdenin arkasında kimle.rin oldu- ğu tahmin ediüyor, hatta biliniyordu. Liderler, Beyefen- diler, Hanırnefendiler... Göbeğini çıkartıp kasılarak el öptürenler... Mahdumlar, mahdumlar... Jet politikanın, jet sosyetenin, jet devlet bürokrasisinin tepelerinde do- laşanlar... Sahne önüne kara perde yeniden düşünceye kadar, oyun şimdi kısmen halkın önünde oynanıyor. Bir yandan bunun tadını çıkartırken şu sırada pek re- vaçta olan "sistemi sorgulama" modasına katılıp göre- vimizi yapalım! Yaşadığımız şu günlerde içinizde nasıl bir toplumsal özlem kabarıyor? Ülkeden, olaylardan soyutlanmış seyirciler durumun- da bırakıldığınızı düşünmüyor musunuz? Bugünkü "temsili demokrasi" sistemi, kötüler arasın- da en iyisi olarak keşfedildi. Görüşümüzü, düşüncemizi vb salt bir milletvekiline ve partiye emanet ediyoruz. Ül- ke ve günlük siyasi ve ekonomik hayatı güzel güzel yö- netsinler, tonlarca işimizi halletsinler diye. Yani bir anlamda, poJra'kacı ve memur denilen yüz binlerce profesyonel adam tutup görevlendiriyoruz. lyi de maaş veriyoruz. itibar, sosyal statü vs gırla. Hatta irili ufaklı bazı avantalarına da göz yumuyoruz. Bize de kendi zamanımız kalıyor. Istediğimiz gibi kullanacağımız. • • • Ancak işler hiç de böyle tasarlandığı ve düşünüldüğü gibi yürümüyor. Seçmenle politikacı ve partiler arasında seçim za- manlarında bir sosyal anlaşma yapılıyor. Bu sosyal anlaşmanın temelini, partilerin seçim prog- ramları ve iktidara gelince neler yapacakları konusunda bize verdikleri sözler oluşturuyor. Allahaşkına bu programinı uygulamış ve sözünü tut- muş herhangi bir parti, politikacı, lider anımsıyor musu- nuz? Eğer söz verdiklerini yapsalardı, programlarını uygu- lasalardı, ne ülke ne de halkın büyük çoğunluğu bu du- rumda olurau. Demek ki ortada, daha başından sahneye konmuş bir oyun, bir aldatma var. Bırakınız ülkeyi yükseltmeyi ve yüceltmeyi, kişisel re- fahı arttırmayı; bir de bakmışsınız her şey tam tersine gitmiş. Ülke borçları 70 milyara yükseltilerek Türkiye dış ülke- lere siyasi ve ekonomik boyun eğer duruma gelmiş. Adamlar har vurup harman savurmuşlar. Vergilerimi- zi eşe dosta peşkeş çekmişler. Yanlış ve boşa yatırım- larla kasalar boşalmış. Verimli ve üretken olunamamış. Cebimizdeki paraları da ütülmüşüz. Birikimlerimiz erimiş. Kazancımız azalmış ve vergilerimiz artmış. Bu duruma karşı yapacak hiçbir şeyimiz yok. Sadece, beş yıl sonra yeniden oy vermek veya "Allah belanızı versin" deyip oy vermemek dışında. Ama önce beş yıl için sonra da diğer beşer yıllık dö- nemler boyunca alınan karar ve yürürlüğe konan uygu- lamalardan, özellikle kendi hak ve çıkarlarımız söz ko- nusu olduğunda neredeyse sıstemın bütününden sürek- li olarak ve tamamen dışlanıyoruz. • • • Söyler misiniz: Halkın o güne kadar elde ettiği ekono- mik, demokratik, kültürel, sosyal çıkarlarının ve kaza- nımlarının yasal bir güvencesi ve koruyucusu var mıdır? Varsa nedir ve nerededir; kimdir ve kimlerdedir? Yoktur. Herhangi bir yazılı ve yazısız toplumsal söz- lesme yoktur bu konuda. Şimdi ülkenin ve halkın kazanımlarını, çıkarlarının sü- rekliliğini sağlayacak ve koruyacak. birtaktm yeni dü- zenlemelerin gerekliliğini hayat getirip dayatıyor. Iktidarların siyasi ve ekonomik yaptırım gücünün mut- laklaşmasını, tekelleşmesini sınırlayacak; alacakları ekonomik önlemler ve kararlara limitler koyacak; halkın çıkarlarını törpüleyebilecekleri sınırları çizecek anaya- sal kararlar olmalı. Ekonomik, sosyal, kültürel kazanım, hak ve çıkarları- mızı koruyacak anayasal haklara sahip olmahyız. Bizler de bunları tartışmalıyız... Yaşamı komünist harekete adanmış DEV-LİS THKP-C GSB (ÖNCÜ) TSİP TKP yöneticilerinden ADIL ÇELEBIOGLU (1952-1994) yaşama gözlerini yumdu. Arkasında onurlu bir mücadele, proletarya davasına inanmış yoldaşlar bıraktı... Erden AKBULUT, Emel ASLAN, Tuğrul BAL, Murat DİLÜ, Fahrettin OZAN, Kemal SAVAŞ, Şelçuk SAYMAN, Selahattin TÜROKAY, Kenan YEĞİN Cenazesi 29.09.1994 günü öğle namazından sonra Esentepe Nimet Abla Camiinden kaldırılacaktır Merhum Ali Haydar Çelebioğlu ve Kezban Çelebioğlu'nun kıymetli oğlu; Hayrettin Çelebioğlu'nun kardeşi; Bâde Çe- lebioğlu'nun amcası, Emre Çelebioğlu'nun biricik babası; Nilgün Çelebioğlu'nun sevgili eşi ADİL ÇELEBİOĞLU 27.09.1994 Salı günü yaşama gözlerini yummuştur. Cena- zesi 29.09.1994 günü öğle namazından sonra Esentepe Ni- met Abla Camiinden Eski Kozlu Mezarlığına kaldırılacaktır. Başımız sağ olsun. AİLESİ