Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL1994 PERŞEMBE
HABERLEREV DEVAMI
BAHÇEŞEHİR KONUTLARI
Civan
J
ın annesiyle
kardeşine
'prestijtisatışla villa
MtYASEtLKNUR
Eskı Emlak Bankası Genel
Müdürü Engin Civan. sadece
ANAP'a yakın "gözde" müte-
ahhitlere kredi açmakla kal-
mamış bankanın olanaklannı
ailesi yaranna da kullanmış. Se-
lim Edes gibi ANAP dönemi-
nin gözde işadamlanndan olan
Mnstafa Süzer ve Emlak Ban-
kası'nın ortaklığı sonucu Bah-
çeşehir'de yapılan lüks villa ve
daıre şeklindeki konutlardan,
ANAP'a yakın kişilerin yanı
sıra Engin Civan'ın ailesi de ya-
rarlanmış.
Bahçeşehir Projesi'nin başla-
masından tamamlanmasına
kadar geçen her aşamada ban-
ka zarara uğraüldı. Kurulan
ortaklıktan, inşaatı üstlenen
müteahhillere ödeme şekline ve
konutlann saüşına kadar yapı-
lan bütûn sözleşmeler, Emlak
Bankası aleyhine, Mustafa Sü-
zer'in ise lehine hükümler taşı-
yordu. Bülent Şemiler ve Engin
Civan dönemini kapsayan
Bahçeşehir Projesi nedeniyle
bankanın zarara uğratıldığı,
Devlet Denetleme Kurulu ra-
porlannda da yer aldı ve banka
yöneticileri hakkında Şişli 2.
Asliye Ceza Mahkemesi'nde
dava açıldı.
Engin Civan'ın genel müdür-
lüğü döneminde villalardan 300
tanesi "prestij satış" adı alünda
baa banka mensuplan ile
ANAP'ın önde gelen bakanla-
nna, milletvekillerine ve bazı
gazetecilere değerinin alünda
ve uygun ödeme koşullanyla
satıldı. l5Nisan 199l'de Emlak
Bankası Yönetim Kurulu, Bah-
çeşehir'deki 100 villarun. "pres-
tij satış" adı altında satılmasına
karar verdi. Bu ilk 100 villanın
satışından, dönemin Devlet Ba-
kanı Güneş Taner'in eşi Beyza
Taner. Zeynep Özal'ın kocası
Adnan Güngör. Yüce Divan'da
halen yargılanan eski Baymdır-
lık Bakanı Cengiz Tuncer, En-
gin Civan'ın annesi ve iki kar-
deşiyararlandı.
"Prestij sahibi" bu kişiler için
bir kolayük daha yapıldı. Ban-
ka, bu kişilere, 10 yıl vadeli ve
bir milyann üstünde. düşük fa-
izli konut kredisi verdi. Oysa
banka, ancak evi olmayanlar ve
sosyal konutlar için konut kre-
disi veriyordu.
Emlak Bankası YÖnetim
Kurulu, 14 Mayıs 1991 tarihin-
de "prestij satış"lannjn 31 Ma-
yıs 199l"e kadar uzatılmasını
İcararlaştırdı. Yönetim kurulu-
nun aynı günkü toplanüsında,
satışa çıkanlan villa sayısı da
100'den 300'e çıkanldı. Hem de
villalar yüzde 25 zamlı satıldığı
halde "prestijü kisüer"e eski fı-
yattan satılacaktı. ANAP'a
yakın birçok ünlü isim, 80 met-
rekare daire fıyaüna, hatır öde-
mesiyle Bahçeşehir'den, Engin
Civan sayesinde villa sahibi ol-
du. Devlet Denetleme Kurulu.
yapılan satışlann Bankalar Ka-
nunu'nun 41 (2 maddesine aykı-
n olduğunu belirterek ŞişU 2.
Asliye Ceza Mahkemesi'ne suç
duyurusunda bulundu. Konu
ile ilgili olarak açılan dava ha-
len sürüyor.
Alaattin Çakıa
• Baştarafi 1. Sayfada
mak" suçundan dava açılması is-
tendi. Fezlekede, Dündar Kılıç'-
ın ifadesinde adı geçen Semra
özal'la ilgili ise herhangi bir is-
temde bulunulmadı.
Selim Edes'in ifadelerinde ge-
çen "rüşvet" iddiasıyla ilgili so-
ruşturmanın da savcılıkça aynca
sürdürüldüğü belirtüdi.
ESKA'ya kredi davası
Şişli 2. Asliye Ceza Mahke-
mesi'nde görûlen ve Emlak-
bank'ın, Selim Edes'in sahibi ol-
duğu ESKA'ya "usulsüz" kredi
verdiği gerekçesiyle açılan da-
vanın duruşmasına da dün de-
vam edildi. Duruşma, dosya bi-
lirkişide olduğu için ertelendi.
Bu arada Engin Civan'ın vu-
rulma olayından önce Dündar
Kılıç'ın Selimpaşa'daki yazlı-
ğında yapılan görüşmeye katılan
Ergım Çafcır, dün önce Mali Şu-
be'de, sonra da Şişli Cumhuriyet
SavcüığYnda ifade verdi. Engin
Civan'ın kardcşi Ergjn Civan'la
birlikte ABC Menkul Kıymetler
şirketinin eski ortaklanndan
olan Ergun Çakır'ın, ifadesinde
"Toplantıya katıMmı. Ancak ko-
nuştnalan duymadım. îlgilenme-
dim" dediği öğrenildi. Çakır, ifa-
desınin ardından getirildiği tstan-
bul Emniyet Müdürlüğü Mali
Şube Müdürlüğü'nde gözaltına
alındı. Çakır'ın, Engin Civan'ın
ifadesi alınıncaya kadar gözalun-
da tutulacağı bildirildi.
Eski Emlak Bankası Genel
Müdürü Engin Civan'ın. kar-
deşinin yüzde 34 hisse ile ortak
olduğu ABC Menkul Kıymetler
AŞ üzerinden yurtdışına kaynağı
belirsiz nakit para çıkışı yapılıp
yapılmadığına ilişkin soruştur-
maya dün de devam edildi. tstan-
bul Emniyet Müdürü dün saat
11.30 sıralannda Gayrettepe
Emniyet Müdürlüğü'ne gelerek
soruşturmayı yürüten Mali Şube
Müdürü Salih Güngör'den bilgi
aldı. Mali Şube Müdürü Salih
Güngör, tstanbul Emniyet Mü-
dürü Necdet Menzir'in binadan
aynlışı sonrasında yaptığı açıkla-
mada, bugün ifadesinin almması
beklenen Engin Civan'ın, bir süre
daha Avrupa Hastanesi'nde te-
davisine devam edileceğini. ken-
disinin en geçönümüzdeki pazar-
tesi gününe kadar ifadesinin alı-
nacağını söyledi. Güngör. ABC
Menkul Kıymetler AŞ'nin "para-
van şirket" olup olmadığı konu-
sunda ise daha önce Mali Şube
tarafından el konulan şirket kayı-
tlan üzerinde araştırmaya devam
edıldiğini söyledi.
Mali Şube Müdürü Salih Gün-
gör de akşam saatlerinde Avrupa
Hastanesi'ne gelerek Engin Ci-
van'ın doktoruyla görüşerek Ci-
van'ın sağhk durumuyla ilgili bil-
gi aldı. Güngör, çıkışında yaptığı
açıklamada, doktorlann Civan'-
ın sağhk durumunun iyi olduğu-
nu söylediklerini belirterek "An-
cak pazartesi gününe kadar bek-
teyeceğiz. Kimseyi zorla sorguya
almak istemiyonız" dedi.
Bu arada Içışleri Bakanı Nahit
Menteşe. Alaattin Çakıcf nın ya-
kalanması için Interpol ile tema-
sa geçildiğini bildirdi.
Menteşe. Alaattin Çakıa'nın
yurtiçinde olup olmadığı konu-
sunda "Onu henüz tespit edeme-
dik. Çünkü senelerce önce sahte
pasaportlarla çıkış oimuş. Çıkan-
lararasındabuda var"dedi. "Sem-
ra Özal'ın sorgulanması yapda-
cak mı?" şeklindeki bir soruya da
Bakan Menteşe, "Bilmiyonım.
Onu tabii bağı rnsız hakim, savcı
biliyor. Hazırlık tahkikatı gizli-
dir" yanıtını verdi.
Çakıa
öldürüJdüınü?
Haber Merkezi - Eski
Emlakbank Genel Müdürü
Engin Civan'm vurulmasıy-
la ortaya çıkan rüşvet skan-
dalırun kilit isimlerinden
Alattin Çakıa'nın nerede
olduğu hakkında çeşitli yo-
rumlar yapılırken dün geoe
Alaattin Çakıa'nın Belçi-
ka'da öidürüidüğü haberi
ortalığı bir anda kanştırdı.
Interstar televizyonu,
Çakıa'nın öldürüldüğüne
ilişkin haberi, altyazıyla du-
yururken basın-yaym or-
ganian, Avrupa'daki istih-
barat kaynaklannı hareke-
te geçirdikr, ancak haberi
doğrulatamadüar. Olayı ilk
Belçıka'da Almanca yayın
yapan BRF radyosu du-
yurdu. Radyonun çekinceli
verdiği haberde, Alaattin
Çakıa'nın tskoçya'dan
Belçika'ya giden bir feri-
botta öldürülerek cesedinin
denize atıldığı iddia edildi.
Civanbunalımda
• Baştarafi 1. Sayfada
üzerine dün öğle saatlerinde Av-
rupa Hastanesi'ne gelen, Ba-
kırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan
Hastanesi'nde görevli Ruh
Sağhğı ve Hastalıklan Uzmanı
Dr. Ozkan Pektaş, Engin Civan'ı
iki saat süreyle muayene etti.
Pektaş, Civan'ın posttravmatik
stress boznkluğu denilen nörotik
bir rahatsızlığı bulunduğunu ve
bir kaç gün daha müşahede alü-
nda tutulması gereküğini söyle-
di.
Civan'ın doktorları, basın
mensuplanna yapüklan açıkla-
mada Civan'm cerrahi olarak bir
sorunu kalmadığını, sırtındaki
kurşunun çıkanlmamasının bir
problem yaratmayacağını söyle-
diler. Ancak Civan'ın yaşadığı
olaylar nedeniyle psikolojik den-
gesinin bozulduğunu belirten
Ruh Sağhğı ve Hastahklan Uz-
manı Dr. Ozkan Pektaş, konuş-
masının başında hastasıyla ko-
nuştuklanm hiç bir şekilde açı-
klayamayacağmı belirterek şun-
lan söyledi:
"Engin Civan'ın hali hazırda
geçirdiği ağır travma nedeniyle bir
takım psikolojik sonmlan vardır.
Bu nedenle bir kaç gün daha mü-
şahede altında tutulması gerek-
mektedir. Hastanın akli dengesi
kesinlikle yerindedir ancak postt-
ravmatik stress bozukluğu nede-
niyle nörotik rahatsızlık çıkmtstır.
Bunun tedavKi de bir kaç gün sü-
recektir." Dr. Pektaş, Engin Ci-
van'ın bu rahatsızlığının direkt
canına kasteden bir olay yaşadığı
için meydana geldiğini de sözleri-
ne ekledi. Basın mensuplannın,
olaydan sonra Engin Civan'ın
hastanede düzenlediği basın top>-
lantısında iyi göründüğünü hatı-
rlatarak "hastanede kaiacağı sü-
reyi uzatmaya mı çaiışjyor?" şek-
lindeki sorulanna da, "O günler-
de uygulanan ilaç tedavileri nede-
niyle kendisini psikolojik olarak
iyi tûssetnûş oiabiür" şeklinde
yanıt verdi.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Yeraltı dünyasının (yerüstünü ilgi-
lendirmeyen) bir hesaplaşması mı?
Bunların hepsi, olayın küçük birer
parçaları. Aslında yaşadıklanmız,
bir 'soygun düzeninin' kesitleridir.
Bir haftadır medyada ortaya atlan
yolsuzluk iddialarının büyük çoğun-
luğu yeni değil.
Bunlar yıllardır yazılıp çizildi.
Uğur Mumcu, 'tarikat-ticaret-siya-
set' üçgeni içinde yıllarca özal aile-
sinin tarikatlarla bağını, onlara sağ-
lanan ekonomik ayncalıkları yazdı.
Erbll Tuşalp, "Plastik Papatya Ko-
kusu" başlığı altında gazetemizde
yayımlanan, sonra da kitap haline
getirdiği dizisinde, Semra özal'ın
Selim Edes'le ilişkisini, "Emlak-
bank'ın Yamyamları" ara başlığıyla
işlemişti. Geçen yıl yayımlanan bu
kitabın 105. sayfasında, Selim Edes'-
in ESKA adlı şirketinin Emlakbank'-
tan Odessa'da konut yapmak üzere
kredi aldığı, ama Odessa'da böyle
bir ihalenin olmadığı yazılı. Nirvana
adlı yatıyla Turgut Ozal'ı Ege sahil-
lerinde gezdiren Nurettin Koçak da
Emlakbank'tan 'sebeplenenler' ara-
sında idi.
Bu iddialar, yıllardırCumhuriyet'in
yanı sıra diğer gazetelerde de man-
şeteçıktı. Ancak, birfarkla. Cumhuri-
yet gazetesi bu olayların 'sistem' so-
runu olduğunu işlemişti. Işadam-
Once 'Tanı' Konulmalı...
lannın yabyla taril yapan, hayali ih-
racatçılara devlette iş veren, ilk özel
televizyon Star 1 Ahmet Özal'ın da
ortaklığıyla yayına başladığında işa-
damlarına "Bu televizyona reklam
verin" diyen Turgut özal'ın, Türki-
ye'yi 'devlet' gibi değil, 'holding'gibi
yönettiğini vurgulamıştık.
Diğer gazeteler ise bu yolsuzluk-
ları, 'yiyici yöneticiler' manbğıyla iş-
lemişlerdi.
Zaman, Cumhuriyet'i haklı çıkardı.
Zaten haklı olduğumuza inanıyor-
duk.
Ama haklı olmak yetmez.
Olay en tepeye, Cumhurbaşkanı
özal ailesine dayanmıştır.
Bu, Türkiye için de büyük bir 'an-
nma' fırsandır. Denizcilerin bir
tanımı vardır, "Havanın kara bulut-
larla kaplandığı bir ortamda karayel
eserse, gökyüzünde avuç içi kadar
biraçıklık yeter. Fırtına o açıklığı alır,
gökyüzünü yırtar. Birkaç saatte gök-
yüzü pırıl pırıl olur" derler.
Işte Civan olayı, kara bulutlarla
kaplı sistemde avuç içi kadar bir
açıklıktr. Eğer güçlü bir fırtına estiri-
lirse, bulutlaryok olupgidebilir. Yok-
sa, kara bulutlar o açığı da kararta-
cak.
Demokratik sistemin devamlı-
lığının temel koşulu, içindeki pislikle-
ri temizlemesidir. Tansu Hanım'ın
birinci, affedersiniz ikinci vatanı
ABD'de, kamu vicdanını yaralayan
en küçük bir yolsuzluk bile ciddiye
alınır ve sorumlulan hesap verir.
Anımsayalım, Clirrton, hükümeti ku-
rarken Âdalet Bakanı'nın evinde si-
gortasız kadın çalıştırdığı ortaya
çıkmış ve bakan hemen değiştiril-
mişti. Bizde ise değil böyle hassasi-
yet, sistemin sigortası atmak üzere.
Ne yazık ki, icraatın başı Başba-
kan, Civan olayına sistemi tamir
edecek gözle bakmıyor. Yılmaz'ın,
"Semra Hanım olayı, benim parti
içinde bir süre önce yürüttüğüm ça-
baları haklı çıkarıyor" demecinin
ardından Çiller, basına ANAP Istan-
bul il yönetiminden bir kişinin yol-
suzluktan mahkum olduğuna ilişkin
dosyayı gönderiyor ve bunu Meclis'-
te de söylüyor. Çiller'in hedefi ne?
EcevH'in deyişiyle yolsuzluklar den-
gesi mi kurmak istiyor? "Bak senin
de açığını yakalanz!"
Çiller, Civan olayıyla ilgili olarak
da "Olayın üzerine gidin emrini ver-
dim" diyor. Bir de "Gitmeyin" de-
seydiniz.
önce, Civan olayının soruştur-
ması, kamuoyunda hiçbir kuşkuya
yer vermeyecek biçimde yapılmalı.
Ama, bu konuda da şimdiden kuşku-
lar belirdi. Örneğin, ilk gün tetikçi Da-
vutYıldız, "Civan'ı Alaattin Çakıa'nın
talimatıyla 28 milyon lira karşılığı vur-
dum"demişti. Sonra bu ifade değişti.
Telsiz telefondan Çakıcı, Yıldız'ı
aramış. O sırada Civan arabanın
önündeymiş. Yıldız, Civan'a "Çakıcı
seninle görüşmek istiyor" demiş. Ci-
van hakaret etmiş, o da sinirlenip si-
lahı çekmiş!
Bu ifadeye göre, Çakıcı'nın tek suçu
telefon etmek!
Gazeteci Savaş Ay, haftasonunda
Çakıcı'nın emniyetten bir üst düzey
yöneticiyle telefon görüşmesi yap-
tığını söyledi. Ben görüşmenin şöyle
geçtiğini sanmıyorum:
- Sayın Çakıcı, nasıl bir ifade istersi-
niz?
- Önce şu Davut Yıldız'ın ifadesini
değiştirin. Beni okkanın altına götüre-
cek bir şey bulunmasın.
- Davut sizin talimatınızla işi
yaptığını söyledi ama...
- işte bir formül bulun. Kendiliğin-
den sinirlenip ateş etmiş gibi olsun.
Konuşma tabii ki böyle olmamıştır
ama, Çakıcı suçsuzsa ortada niye
yok?
"Temiz eller operasyonu" için bi-
rinci koşul, temizliğe girişecek ellerin
temiz olması, ikinci koşul da ?an/'nın
çok iyi konmasıdır.
Ankara
•
Işadamları
MHFye
katıldı
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) - Ankara Sanajici ve İşa-
damlan Derneği (ASIAD) Baş-
kanı Veli Santoprak'ın da ara-
lannda bulunduğu 100'ü aşkın
işadamı veişkadını, dün törenle
MHP'ye kaüldı.
MHP lideri Alpaslan Türkeş,
"'Dünya üzerinde milliyetçi de-
mokrasi rüzgarlan esiyor" dedi.
MHP'ye katılımlar nedeniyle
dün TBMM"de düzenlenen
toplanüda konuşan MHP Ge-
nel Başkanı Türkeş, demokrasi-
nin totaliter rejimleri yendiğini,
insanlığın tercihinin çok partih'
demokrasi olduğunu söyledi.
Türkeş. daha sonra partilerine
katılanlan temsılen Santop-
rak'a MHP rozetini takü. San-
toprak da yaptığı konuşmada,
"Politika. askerlik görevi gibi
yapılmalı. Politika, Allah nzası
için yapılmab, bunu Türkeş
yapıyor.
Bölücülük yangınını, anarşi-
yi, asayişsizliği yok edebilecek
kadrolara sahip olduğu için bu
kadrolar büyük Türkiye'ye
kara sevdalı olduğu için MHP'-
deyiz" dedi.
AıuıeleiTiıiıı evini de yapmadılar
• Baştarafi 1. Sayfada
Ahmet Bahri Durul: (Ersin
Pamuksüzer ile ortak dilekçe).
Daha önce vermiş olduğumuz.
noter tarih ve yevmiye no'sunu
hatırlayamadığımız dava veka-
letnamesini. muhatabın tarafı-
mıza bilgi vermeden, icazetimi-
zi almadan kullandığından
kendisini vekaletten azlediyor
ve vekaletname ile verdiğimiz
tüm yetkileri geri alıyoruz.
Haluk Kanpak: Yukanda ha-
zırlık numarası belirtilen dos-
yada bulunan şikayet hak ve ta-
lebimizden vazgeçiyor ve sa-
nıklar aleyhinde dava açılma-
masını talep ediyoruz.
Avukatımız Duygun Yarsu-
vat'ı azletmiş bulunduğıımuz-
dan, kendisinin bizi temsil yet-
kisi kalmamıştır.
Başsavabğınızın 30.6 tarihli,
1994 2019 sayılı takipsizlik ka-
ran uyannca işlem yapılmasım
arzve talep ederim.
Ersin Pamuksüzer: Daha ön-
ce vermiş olduğum, noter tarih
ve yevmiye no'sunu hatırlaya-
madığım dava vekaletnamesi-
ni, muhatabın tarafıma bilgi
vermeden, icazetimi almadan
kullandığından kendisini veka-
letten azlediyor ve vekaletname
ile verdiğim tüm yetkileri geri
alıyorum. Muhatabın bundan
böyle adıma hiçbir işlem yap-
mamasını bildiririm.
Keçili'nin dilekçesi
Cumhuriyet'in Başbakanlık
Tanıtma Fonu ihalesinden pay
alan Cenajans, Pars-Mc Cann
Erickson ve ROTA kuruluşla-
nnın ortaklanmn aynı zaman-
da Bizim Vadi Yapı Koopera-
tifı'nin 'inağdur üyeleri" olduk-
lannı, ihaleye 13 Temmuz
1994'de davet edilen bu firma
yöneticilerinden bazılarımn 15
ağustosta avukatlanm azlede-
rek davadan çekildiklerini du-
yuran haberinden sonra Nail
Keçili, Bizim Vadi Kooperati-
fi'nden aynldığını, davanın içi-
ne "nasıl alındığını bilemediği-
ni" yazılı olarak açıklamıştı.
Keçiü. 15 Ağustos 1994'de,
Sanyer Asliye Ceza Mahkeme-
si Hakimliği eb' ile Yargıtay Gö-
revli Ceza Dairesi Başkanlığı'-
na gönderdiği 20170 no'lu di-
lekçesinde ise şöyle diyor:
"Cyesi bulunduğum Koopera-
tif Yöneticileri Özer Lçuran Çil-
ler, A. Cengiz Kahyeri, Turhan
Alpan aleyhine muhterem mah-
kemenizde görülerek karara
bağlanmış davada müdahil sıfatı
ile davav a dahü edildiğimi öğ-
renmiş bulunmaktayım. Her-
hangi bir suç işlendiğine dair bil-
gim bulunmadığından mudahale
talebinden feragat ettiğuni saygı
ile arz ederim."
Yarsuvat bildirmişti
Cumhuriyet, "Davaya nasıl
ahndığımızı bihniyoruz" deme-
lerine karşıuk, koorjeratifin
mağdur üyelerine, avukatlan
Duygun Yarsuvat tarafından
davanın her aşamasında "yazılı
bildirim"de bulunulduğunu da
belirledi.
Aralannda Nail Keçili, Ersin
Pamuksüzer ve Çınar Kılıç'ın
da yer aldığı 22 müdahile, avu-
katlan Duygun Yarsuvat ta-
rafından gönderilen 30 Ocak
1994 tarihli 3 sayfalık bildirim-
de, Özer Uçuran Çiller ve arka-
daşlan hakkında açılan davada
katedilen aşamalar anlaüldı-
ktan sonra. şöyle denildi:
"30.3.1993 tarihinde yapılan
son celseye müdahiller vekili ola-
rak verdiğimiz dilekçede sonuç
olarak,: a- Sarıyer Asliye Ceza
MahketnesTnin zimmet sucunu
oluşturan bu eylemler dolayısıy-
la görevsizu'ğine ve TCK'nin
203, 227/2, 31, 33 ve 240. mad-
deleri uyannca sanıklarm yargı-
lanmalan için dosvanın görevli
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi-
ne gönderilmesine,
b- Kooperatif malvarlığına
karşı suç işledikleri ve koopera-
tif değerlerini zimmetlerine ge-
çirdikleri anlaşılan kooperatif
yöneticileri Ipek Ökten, Güven-
Günver Erdeniz ile kooperatife
ait paralan haksız surette üzeri-
ne alarak menfaat eide ederek
zimmet sucuna iştirak etmiş bu-
lunan Tansu Çiller hakkında
Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç
duyurusunda bulumılmasını ta-
lep etmiştik.
Mahkeme, sanıklar Özer
Uçuran Çiller, Ahmet Cengiz
Kahyeri ve Turhan Alpan'ın Ko-
operatifler Kanunu'na muhale-
fet suçundan bcraatlerini fakat,
sanıklar Özer L çuran Çiller ve
arkadaşlarına Lsnad olunan zim-
met, görevi suistimal ve sahte ev-
rak tanzüni konularında gereği-
nin yapılmasım kararlaştırmtş
ve böylece suç duyurusunda bu-
lunmuştur."
Yarsuvat, müdahillere yazılı
bildirimde bulunmasmın ge-
rekçesini ise şöyle izah etti:
"Sizlere uhdeme tevdi etmiş
olduğunuz dava ile ilgili olarak
yukardaki kısa özeti vermemin
nedeni, bu konuda kooperatif
üvelerini avdınlatabilmeniz
amacıyladır. Son günlerde ka-
muoyunda, sanıklar özer Uçu-
ran Çiller ve arkadaşlannm be-
raat ettikleri, kooperatif ve veki-
li ile anlaştıklan yolunda rivaye-
tin çıkması üzerine bu yazıyı
yazmak, mahkeme kararmın bir
ömeğini sizlere göndermek zo-
runlu hale geuniştir.
Mahkeme karan incelendi-
ğinde, kamuoyuna Sayın Özer
Uçuran Çiller tarafından dağıtı-
lan beyaz bir daktilo kağıdına
yazıhnış bulunan karardan fark-
lı olduğu açıkça göriilecektir.
Konuyu sizlere sunar, vörtetim
kurulu başkanı ve üvesi bulundu-
ğunuz Bizim Vadi Konut Vapı
Kooperatifi üyelerine açık ve se-
çik olarak aktarmamzu söz ko-
nusu kamu davasının sanıklan-
nın henüz aklanmadığını, dava-
nın temyiz aşamasında bulundu-
ğunu, aynca temyiz aşamasın-
dan sonra hüküm kesinleşse bile,
sanıklar Özer Uçuran Çiller ve
arkadaşları hakkında Sanyer
Cumhuriyet Bassavcılığı'na
mahkemece, zimmet, görevi su-
üstünal ve evrakta sahtekarlık
suçlarının işlendiği savı ile suç
duyurusunda bulunulduğunu bir
kere daha vurgular, bu vesile ile
iyi günler dilerim."
Yılmaz, sert çıktı
MBaştarafi /. Sayfada
miş, O bürokrat. parti yönetiminüzde değil. Çok kısa bir süre
görev yaptıktan sonra ayrılnuş. Aynca hiçbir akrabaük iüski-
miz de yok. Yalmz Emlak Konut Genel Vlüdürü iken Kemal
Iucak'm, Emlak Komrt'a sattığı. ancak tapu kaydını devret-
mediği arsalar nedeniyle Flıcak hakkında dava acmak istemiş.
Emlakbank'm o zamanki genel müdürü de bu tşe karşı çıkmış,
Bu bürokrat da Emlakbank'm avukatlan yerine dışardan avu-
kat tutntuş. Bu davayia Emlak Konut'a 24 milyar lira ka-
zandırmiş. Bu. kamu menfaati yömioden doğnı. Ancak dcşar-
dan avukat tutması şeklen yanlış olduğu için hakkında dava
acıbnış."
IETT'ninkuşkulureklam
MBaştarafi 1. Sayfada
ri kullandı. Böylelikle MAGIC
Tamtım ve Iletişim şirketi taş
aüp kolu yorulmadan para ka-
zanmış olacak. Belediyeden
reklam yerlerini kullanma
hakkım hiçbir bedel ödemeden
alan şirkete, reklamlannı da be-
lediyeden alarak para kazanma
yolu açıhrken bugüne kadar
reklam yerlerini kendisi kirala-
yan İETT Reklam Müdürlüğü
de bu sözleşmeden sonra feshe-
dildi.
Sözleşmemn bitim tarihi 2.
maddeye göre 31.01.1999 ola-
rak belırlenmiş. Bir sonraki ye-
rel seçirnlere kadar MAGIC
şirketi. lETTnin reklam pas-
tasını afıyetle yiyecek demektir.
Şirket, eğer isterse bir sonraki
yönetim döneminde de bu pas-
tayı yiyebüir. Çünkü sözleş-
menin 4. maddesine göre söz-
leşme süresinin bitimine bir ay
kala taraflardan birisi sözleş-
menin yenilenmesi ya da sona
erdirihnesi yönünde herhangi
bir girişimde bulunmazsa aynı
koşullarla sözleşme bir dört yıl
daha uzuyor. RP'li belediye, bu
kadar ayncahk tanıdığı ve mil-
yarlar kazanması için açıkça
uğruna yasalan hiçe saydığı şir-
ket için elbetteki son bir 'kıyak'
daha yapacaktır. Yani sözleş-
me bitimine bir ay kala hiçbir
girişimde bulunmayarak söz-
leşmenin kendilerinden sonraki
yönetim döneminde de aynen
sürmesini sağlayacakür. Bun-
dan İETT murakıplannın zer-
rece kuşkusu yok.
Bu sözleşmeden sonra resmi
ve gayri resmi kuruluşlar oto-
büslere herhangi bir afîş ya da
ilanasamayacak.
BEDİÎ'Yİ KAVGAMIZDA
YAŞATACAĞIZ
Gerçekbirdevrim
emekçisiy di o.
Arap halkırun en yiğit
evlatlanndan biriydi.
Mütevazı, tepeden tırnağa
dava adamı, dostumuz,
yoldaşımız.
Yüreğimizi burkan bir
kazayla yitirdik onu.
Acrnıız ve öfkemiz büyük..
Rahat uyu Bedii yoldaş.
Anadolu toprağının
namusu, onuru senin adınla
arulacak. Rahat uyu Bedii
yoldaş. İşcisi, hamalı, ustası
olduğun kavgamız büyüyecek.
İşçi Hareketi, Memur Gerçeği, Halkın Gücü,
Mücadele, Devrimci Cençlik gazete ve
dergileri, Haklar ve Ozgürlükler Platformu
BEDÎİCEÎVGÎZ
Polis, basın mensuplannın çalışma yapmalarını engellerken cesetler çarşaflara sanlarak çıkanldı.
1 3 «1 *. IM. MJ O " l " (Fotoğmf: AHMET ŞIK)
Beşıktaş ta çabşma: o olu
• Baştarafi 1. Sayfada
ralannda Eski Yıldız Caddesi
54'B"de bulunan Arzum Kafe-
teryaya girdi. Baskının tek tanı-
ğı olan kafeterya sahibi Nazan
Atlı, daha sonragelişen olaylan
şöyle anlattı: "Üç kişi içeri gü
1
-
dikten sonra siparişlerini verdi-
ler ve asma kata çıkıp masalar-
dan birine oturdular. Aradan 15
dakika kadar geçmişti ki dışan-
da bazı hareketler oldu. Merak
ederek dışarıva çıktığunda kafe-
terya ve çevresinin silahlı polis-
lerce sanldığını gördüm. İçeride
öldürülen kişilerden başka müş-
teri yokru. Polis içeride bulunan-
lara bir kez "teslim olun' çağnsı-
nda bulundu. Daha sonra bir el
silah sesi duydum."
Bundan sonra polislerin ken-
disini uzaklaştırmaya çalıştığını
belirten Atlı, silah sesinden son-
ra çelik yelekü timlerin içeriye
girerek ateş etmeye başladıkla-
nnı söyledi.
Çevrede bulunan diğer esnaf-
Iar ise hiçbir şey göremedikleri-
ni belirterek yaklaşık 15 kez si-
lah sesi duyduklannı ve kor-
kuyla dükkanlanrun iç tarafla-
nna saklandıklannı söylediler.
Olaydan yaklaşık iki saat
sonra gelerek incelemelerde bu-
lunan İstanbul Cumhuriyet
Savcısı Nurhan Tekinel, hiçbir
açıklama yapmazken ölenlerin
üzerinden çıkan kimliklerin
sahte olabileceğini belirtti. Kaç
adet silah bulunduğu yolunda-
ki bir soruya Tekinel, "Yeterin-
ce silahlan varmış" şeklinde
yanıt verdi. Ölenlerin üzerlerin-
den iki adet tabanca çıktığı öğ-
renildi.
Basın mensuplannın içeri gi-
rerek çalışma yapmalan, polis-
ler tarafından engelenirken ce-
setler de çarşaflara sanlarak
çıkanldı. Basın mensuplan, an-
cak olaydan yaklaşık dört saat
sonra kafeteryaya girebildi.
Bu arada catışma öncesinde
Şişli Vali Konağı Caddesi Ku-
yumcu İrfan Sokak 27 numara-
da, İstanbul Valisi Hayri Ko-
zakçıoğlu'nun oturduğu evin
yaklaşık 200 metre uzağındaki
Yuva Aparünam'nda Terörle
Mücadele Şubesi'nce düzenle-
nen operasyonda birisi bayan
üç kişi gözaltına alındı.
Beşiktaş Arzum Kafeterya'-
da üç kişinin öldürülmesi ile so-
nuçlanan olaydan yaklaşık bir
saat önce düzenlenen operas-
yonda. Yuva Apartmanı'nın
önüne kırrruzı renkli plakası be-
lirsiz bir minübüsle gelen Terör-
le Mücadele Ekipleri, birinci
kattaki Nedim Bakırcı'ya ait
terzihaneye girerek karakol
kurdular. Yaklaşık yanm saat
içeride kalan Terörle Mücadele
Şubesi'ne bağlı bir grup sivil
polis, daha sonra gözlerini bağ-
ladıklan birisi bayan üç kişiyi
minibüse bindirerek gözaltına
aldılar. Olaya tanık olan çevre
sakinleri, gözaltına alınan iki
erkeğin yüzlerinin ve giysileri-
nin kan içerisinde olduğunu, el-
leri ve gözleri bağlı olarak bin-
dirildikleri minibüsün daha
sonra olay yerinden uzaklaştı-
ğını söylediler. Terörle Müca-
dele Şubesi yetkilileri gözaltına
alınan kişilerin kimliklerine iliş-
kin bir açıklama yapmazken
Yuva Apartmanı'nda kurulan
karakol. dün akşam geç saatle-
re kadar sürdürüldü. Yuva
Apartmanı'nda gerçekleştirilen
operasyonun Beşiktaş'ta üç ki-
şinin ölümüne yol açan çatış-
mayla bağlantılı olduğu öne sü-
rüldü.
Ozelleştirmeiııızaya
• Baştarafi I. Sayfada
mak üzere özeUeştirilmeleri ön-
görüldü. Soysal'ın yanı sıra ara-
lannda Devlet Bakanı Fikri Sağ-
lar'ın da bulunduğu bazı SHP'li
bakanlann. düşünce özgüriüğü
TBMM'ye sunulana kadar, ta-
sanya imza atmakta "acek" et-
meme karannda olduklan öğre-
nildi.
Ozelleştirme ve demokratik-
leşmenin ekim ayı içinde hayata
geçirilmesi konusunda ilke bir-
liğine vanlan toplanüda, ara seçi-
me kadar TBMM'den öncelikle
çıkanlacak yasalar da takvime
bağlandı. Başbakan Tansu Çiller
ve Başbakan Yardımcısı Murat
Karayalçın'ın, söz konusu tavki-
mi bugün Sıvas'a gerçekleştire-
cekleri gezi sırasında bir basın
toplanüsıyla kamuoyuna açıkla-
malan bekleniyor. Düşünce öz-
gürlüğü ve güvenlik soruştur-
ması konulanmn ekim ayında
TBMM'ye sunulması şartıyla
özelleşürmeye "evet" dediklerini
vurgulayan SHP'liler, DYP'nin
"en ufak" bir engellemesiyle karşı
karşıya kalınırsa "koalisyondan
çekileceklerini" vurguladılar.
Bakanlar Kurulu'nun dünkü
ÖzerÇiller
• Baştarafi 1. Sayfada
bağlı olarak MİTAŞ trafo merkezi ile ilgili tüm taleplerinden
vazgeçmiş ve sontnu kooperatif lehine çöziimiemeyi taahhüt
etmiştir. Aynca gene MtTAŞ şantiye binasmm nakkdümesi
keyfiyetini de kabul etmiştir."
Mukaddes Akça önceki gün gazetemizde yayımlanan açı-
klamasmda ise "davadan va^eçiknesi" konusundaki ha-
berkrimkin gerçeği yansıunadjğını söylemiş, Pınar Kılıç ve
Ahmet Durul ile birlikte kooperatif yönetim kurulunun
açüğı davaya başından beri müdahil olarak katılmadı-
klanm bildirmişti. Bu gerekçeyle açmamış olduklan bir da-
vadan vazgeçmelerinin mümkün olmadığını kaydeden
Akça aynca, "davalardan vazgeçilmesi" konusunun koope-
ratif genel kurulunda oylamaya bile konmadığıni ifade et-
mişti.
toplantısında, özelleşürme. dü-
şünce özgürülüğü ve ekonomik
konular ele alındı. Devlet Bakanı
Bekir Sami Daçe. toplantı son-
rasında yaptığı açıklamada. özel-
leştirme yasa tasansımn imzaya
açılarak. TBMM'ye sevkinin ka-
rarlaşünldığını bildirdi. Daçe'-
nin. kararnameyle ilgili olarak.
"Bu akşam parlamentoya sevk
edilir" açıklamasını yapmasına
karşın. aralannda Dışişleri Ba-
kanı Soysal ve Devlet Bakanı
Sağlar'ın da bulunduğu bazı
SHPli bakanlann. "demokratik-
leştneyle es zamanb olarak
TBMM'ye gehnesi için" karar-
nameye imza atmakta "aceleci"
davTanmayacaklan öne sürüldü.
Bayındırlık Bakanlığı'na da ve-
kalet eden Devlet Bakanı Sağ-
lar'ın. DYP'liIerin tepkisine ne-
den olan Başbakan Çiller'le ilgili
"ahlaksız" tanımlamasının ar-
dından. son 2 kabine toplanüsına
katılmaması, siyasi çevTelerde
"dikkat çekfcT bulundu.
Başbakan Yardıması Kara-
yalçın, özelleşürme tasansımn
görüşülmesi sırasında, Ziraat
Bankası ve Halk Bankası'nın,
kapsam dışında tuüılmasını is-
tedi. Başbakan Çiller'in de sıcak
baktığı bu öneri doğrultusunda.
söz konusu bankalann hisseleri-
nin yüzde 51'i devlette kalmak
üzere, özelleşürmede ayn statüde
değerlendirilmeleri kararlaşünl-
dı.
Karayalçîn, özelleştirmeye iliş-
kin görüşlerini dile geürirken
"Özelleştinne DYFnin, demok-
ratikleşme SHP'nin diye bir
aynm yapdamaz. Her iki konu da
hiiküntetin uygulamasıdır. Onu o
yaptı, bunu bu y aptı diye bir aynm
söz konusu olamaz" dedi.
Bakanlar Kurulu toplanü-
sında SHP'li bakanlann, daha
önce özelleşürilen iş yerlerinde
çalışan işçilere de yeni yasada ön-
görülen işsizlik kaybı tazmi-
natının ödenmesini istemeleri,
tartışma konusu oldu.