Katalog

29 EYLÜL1994PERŞEMBE CUMHURİYET SAYPA HABERLER Yusufözal yengesini savundu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yeni Parti (YP) Genel Baskanı Yusuf Bozkurt Özal, Engin Çivan olayınm arkasından, Özal ailesinın çıkmasını. "siyasi komplo" olarak niteledi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve ANAP lideri Mesut Yılmaz'ı eleştirirken Engin Civan'ı kendısinin Emlakbank'ın başına getirdiğini söyleyen Özal, "Turgut Bey'le uğraşmasınlar. Semra Hanım bize emanettir. Siyasette Özal olarak ben vanm. Erkekselergelip benimle uğraşsınlar" dedi. Ekşi'den îstifa tehdidi •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan'ın vurulması sonucunu doğuran milyarhk rüşvet olayının ardından özal ailesinin çıkması, ANAP'lı Naçi Ekşi'yi rahatsız etti. Özal ailesine yakınlığıyla tanınan ve Malatya doğumlu İstanbul Milletvekili Naci Ekşi, bugün TBMM'de bir basın toplantısı dûzenleyerek, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın, gelişmelere ilişkin "tavnnı" değerlendirecegini açıkladı. Ekşi'nin basın toplantjsında, partisinden istifa karannı da açıklayabileceği bildirildi. 'Yolsuzluklapı Meclis çözemez 1 •ANKARA (ANKA) - RP Grup Başkanvekili Oğuzhan Asıltürk.TBMM'ninbu yapısıyla yolsuzluklan çözemeyeceğini belirterek "TBMM bugünkü yapısıyla yolsuzluk sorununu daha da ağırlaştınr, çözüm derhal bir erken seçimle yeni bir meclis oluşturmaktır" dedi. Oğuzhan Asıltürk, düzenlediği basın toplantısında, yolsuzluklarla ilgili TBMM komisyon başkanlannın hazırladıklan raporlann sumenaltı edildiğinden şikayetçi olduklannı belirtü. Denizli'deSHP çöküyor • DENİZLİ (Cumhuriyet) - SHP Denizh Merkez İlçe Yönetim Kurulu dün topluca görevinden istifa etti. Solda birlik hareketini destekleme ilkesi istifanın gerekçesi olarak gösterilirken, Genel Başkan Murat Karayalçın sert bir dilleeleştirildi. SHP Merkez Ijçe Başkanı Osman Ölmezoglu, 12kişilik yönetim kurulu adına yaptığı yaalı açıklamada, amaçlannın solda bütünleşme çabalanna destek vermek olduğunu belirtü- Moğultay, Özden'i ziyaret etü • ANKARA (ANKA) - . Adalet Bakanı Mehmet . Moğultay, Anayasa , Mahkemesi Başkanı Yekta ; Güngör Özden'i ziyaret • ederek bir süre görüştü. Beraberinde baa hukukçu öğretim görevlileriyle baro . başkanlan bulunduğu halde . Anayasa Mahkemesi'ne • gelen Bakan Moğultay'la • Ozden'in görüşmesi yaklaşık • bir saat sürdü. Göknel'in kararı 12ekimde »•ANKARA (AA) - Işadamı Halil Bezmen'den fahış fiyatla klor alarak, kurumu rnilyarlarca lira zarara uğrattıklan gerekçesiyle İstanbul 5. AğırCeza Mahkemesi tarafından 8 yıl 4'er ay ağır hapis ve 11.5 milyar lira ağır para cezasına mahkum edilen İSKİ eski Genel Müdürü Ergun Göknel ile yardımcısı Ziya Kurtaran ve İSKİ Ticaret Dairesi eski Başkanı Ahmet Haluk Berksoy'la ilgili Yargıtay Karan, 12 Ekim'de açıklanacak. YÖK'etazmlnat tfavasına ret •ANKARA (AA) - Öğretim . Ü>eleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Alüntaş'ın, "iki paralık adamlar" nitelemesiyle k işılik haklanna hakaret ettıgi gerekçesiyle eski YÖK Başkanveküi Uygur Tazebay h.aJtkında açtığı dava, mahkemece reddedildi. Yılmaz'ın istifasıyla gündeme gelen usulsüz ihale söylentileri Meclis'te araştınlacak SHP ihale araştnrnasıistediANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP, Bayındırhk Bakanİığı ve SHP'den istifa eden Mustafa Yılmaz'ın ortaya at- tığı ihale baskısı iddialannın açığa çık- ması için Meclis araştırması istedi. Eski Bayındırhk Bakanı Onur Kumbaracıba- şı, iddialan SHP'de tepkiyle karşılanan Yılmaz'ın "Bü>ük stres, şaşkınlık ve bu- najım içinde" olduğunu söy ledi. İhale iddialannda adı geçen SHP Hakkari Milletvekili Esat Canan da Yılmaz'ı iddialannı kanıtlamaya çağırdı ve kendisinden hesap soracağını açıkladı. Bakanüktan aynlarak DSP'ye geçen Mustafa Yılmaz'ın durumu, SHP gru- bunda da tartışıldı. İhale baskısı iddia- lannda adı geçen Esat Canan grupta, "Beceriksiz adamlar bakan yapılırsa böyle olur" derken Ankara Milletvekili Mehmet Kerimoğlu da Genel Başkan Murat Karayalçın'ı "İki kazı güdemeyen kişiler bakan yapılırsa, başunıza böyle daha çok şe>ler gelir" diye eleştirdi. Bu tartışmalann ışığında karar- laşünlan. konuyla ilgili Meclis araştı- rması önergesi de dün TBMM Baş- kanhgı'na verildi. Önergede, Canafl'dan YllmaZ'a tepkî Bayındırhk Bakanı Mustafa Yılmaz'ın istifa gerekçesi yaptığı ihale iddialanm SHP Meclis araştırmasına konu yapıyor. Kumbaracıbaşı, Yılmaz'ın da 2 kez Bayındırhk İl Müdürü değiştirdiğini açıklarken, Hakkari Milletvekili Canan da Yılmaz'ı iddialanm kanıtlamaya çağırdı. Bayındırhk ve İskan Bakanİığı'nın 1983 Kasımf ndan bu yana yapılan tüm iha- lelerinin incelenmesi istendi. Eski bakan Onur Kumbaracıbaşı. id- dialarla ilgili sorulan yanıtlarken Ba- yındırlık BakanhğTnın, Mustafa Yıl- maz'ın "kapasitesini" aştığını öne sür- dü. Kumbaracıbaşı'dan savunma Bakanİığı döneminde kimsenin ken- disine usulsüz bir ihale teklifınde bu- lunamadığını bildiren Kumbaraabaşı, Bayındırhk Bakanlığı'nı "boksörlerin antrenman yaptığı kum torbasına" ben- zetti. Kumbaraabaşı, Yılmaz'ın, "İha- leleri yerinde bağlamak için hep il bayın- dırlık müdürlerini değistirtmek istjyor- lardı" iddiası için ıse 'Kendisinin isteğiy- le de Gaziantep il bayındırlık müdürü iki kez değiştirildi. Bu arkadaşımızın ktsa ic- raatı içinde en çok yaptığı iş, il bayındır- lık müdürü değiştirmek olmuştur" diye konuştu. Göreve başlarken Yılmaz'a uyanlarda bulunduğunu, "akçeli" işler- le uğraşan böyle bir bakanlığa, her za- man şaibeler yüklemek isteyenler olabi- leceğini anlattığını söyleyen Kumbara- abaşı, şöyle konuştu: "PoUtikacının görevi. sıkıntıya rağ- men hizmeti götürmektir. Politikacı hem dürüst olacak, hem hizmeti yürütecektir. Kimse "Ben dürüst kalmak için hizmet üretmiyorum' veya 'Hizmeti çok iyi yü- rütüyorum, dürüst kalmama gerek yok' divemez. Körii teklifler yapıldı diye ba- kanltğı bırakmak, kişisel bir tercüıtir. Ama politikacı için vanlış bir tercihtir. Bırakıp kaçmaktır. Önemli olan, doğru- yu yanltşı ayırt etmek ve yanlışı önleyip doğruyu yapmaktır." Mustafa Yılmaz'ın kası sürede, ken- disini bakanlık görevini bırakmak zo- runda hissettiğini savunan Kumbaracı- başı, "Büyük bir stres içine girdiği anuşı- byor" dedi. Kumbaracıbaşı, Yılmaz'ın, ihale bas- kısı yapıldığı konusundaki iddialanm da şöyle yanıtladı: "Hcr bakanlığa çeşitli kesimlerden, parrililerden, vatandaşlardan. işadamla- nndan çeşitli talepler gelir. Buıiların bir kısmı metzuata aykırıdır. Niçin yapıla- mayacağı, kendilerine anlatılır. Biz çok insanı reddettik, kırdık. Örgütler gelir, bayındırlık müdürü tayini, bir memunın yerinin değiştirilmesini istey ebilir. Bunla- rın makul oianları yapılır. Arkadaşımız, bunlardan yakınıyor. İyi bir insandır, ama çok büyük stres, şaşkınlık içine gir- diğini, bunalımda olduğunu hissediyo- rum. Ben hiçbir partiden, millefteküleri- nin hiçbirinden ihaie isteği almadım. Kimse bana bir ihalede usulsü/lük teklif edememiştir. Bir yolsuzluğa, beni de ka- tarak teklifte bulunnıa cüretini kimse gösterememiştir." \US/ Boyner: Devletyolsuzluklanbulamıyor İstanbul Haber Servisi - Yeni Demokra- si Hareketi lideri Cem Boyner, Türkiye'de yolsuzluklann kaza ile ortaya cıktığını söyleyerek. "Yolsuzluklar devietin normal mekanizmalarıyla ortaya çıkartılamıyor, devietin denetim kunımlarının bulgulan, si- yaset labirentlerinde kaybediüyor. Araya ya Ergun Göknel'in karısı gibi bir olay, ya- hut Civan olayındaki gibi mafya girince su yüzüne çıkıyor" dedi. Ahlakın, erdemin, namusun tekrar önplana çıkanlması gerektiğini vurgula- yan Boyner, herkesi, Türkiye'yi yolsuz- luk, hırsızhk, rüşvet ve yiyiciük ayıbından anndırmak için mücadeleye çağırdı. Yeni Demokrasi Hareketi lideri Cem Boyner, dün Çeliktepe'deki genel merkez binasında yaptığı basın toplantısında, son günlerde ortaya çıkan yolsuzluklara de- ğindi. Yolsuzluk olaylan su yüzüneçıktık- ça arsızhğın da artüğjnı söyleyen Cem Boyner. "Vurulan Engin Civan, 'Benim götürdüğüm, bana atfedilen şey, hiçbir şey' diyor. 'Siz asıl Skorsky ile Türksat iha- lelerine bakın...' Türksat yargıya intikal ediyor, fakat yargınuı birinci aşamasındaki beraat, temyize götünilmüyor. L luslarara- sı basın, dünyanın en zengin 5 generalinden birinin Türkiye'de olduğunu yazıyor. Yülar geçiyor, sonuç yok" şeklinde konuştu. Cem Boyner sözlerine şöyle devam etti: "Hırsız, hırsızm malını çalmış, kıyamet ondan kopmuş. Eğer Civanla Edes bölüş- me konusunda bir anlaşmazlığa düşmese- lerdi ve bunu mafya ile halletme yoluna sap- masalardı, bu yolsuzluk da ortaya çık- mayacaktı. İSKİ ve İLKSAN ayıiı şekil- de... Askeri birliklere eksik akaryakıt tes- limleri de öyle... Geriye doğnı gittiğimizde ise Horzum, hayali ihracat olaylan da bu- na benziyor. Ancak bir ihbarda veya anlaş- mazlıklarda yolsuzluklar su yüzüne çıkabi- liyor." 'Yolsuzluk merkezi kumlsun' Bu tür olaylann dünyada diğer ülkeler- de de olduğuna dikkat çeken Cem Boy- • ner, ancak o ülkelerdeki mekanizmalann bunlann temizlenmesine izin verdiğini vurguladı. Sorumluluğunun Mecüs'in sırtında olduğunu söyleyen Boyner, mil- letvekillerinin ve bakanlann dokunul- mazhklannın sadece siyasi görüşleriyle sınırlandmhnasıru, Türkiye'nin en seckin savcılanndan oluşan bir merkezin kurul- ması gerektiğini vurguladı. DSP Toprak: Çözümerken genel seçhnde Haber Merkezi - Demokratik Sol Parti İstanbul İl Başkanı Erdoğan Toprak. ara seçimin hem ülke sorunlan hem de siyasal sorunlar açısından yarardeğil, zarar getireceğini söylcdi. DSP'ninpazargünü Ankara'da yapılacak 3. Olağan Kurultayı için il düzeyinde yapılan cahşmalan gözden geçiren Erdoğan Toprak, demecınde özetle şunlansöyledi: "DSP'ye göre ülke sorunlarının çö/ümünde zorunlu olan etkili ve güçlü bir iktidar, ara seçimle değil erken bir genel seçimle oluşturulabilir. Ara seçim, seçmen iradesini y ansıtmaktan uzaklaşmış Parlamento çoğunluğunu dü/eltebilecek bir araç olmayacaktır. özellikleDYP-SHP işbiriiği ile hazırlanan ara seçime ilişkin yasa seçim sisteminde > ar olan aksaklıkları \e adaletsizlikleri giderme yerine daha da artırıcı hükümler öngörmektedir. DSP olarak Sayın Bülent Ecev ıt'in de çeşitli kereler açıkladığı gibi anayasanın 84. maddesi ortada durmakta ve koalisy on ortakları bu maddenin değiştirilmesi için girişimde bulunmaktan korktuklarını gösteren bir rutum izlemektedirler." Prof. Demiroğlu'nun açıklaması Haber Merkezi - Prof. Dr. Cem'i Demiroğlu. "Vakıf zengi- oi rektör dosyalan Danjştay'da" ve "Vakferrin, ayıp ettin" başlüdanyla gazetemizde yayınlanan haberlere ilişkin, açı- klama yapü. Demiroğlu, "Sözkonusu dosyalar, usulsüz ser- vet edinmey le ilgili değil, üniversiteden ba/ı malzeme ve kay- oakfauiB vâkfa aktarridığı şekündeki kküalarla ilgilidir dedi ve soruşturmayı yapan kişilerin objektif ohnadıklannı öne sürdü. Prof. Demjroğhı, yapöğı yaaiı açıklamada, sözkonusu dosyalann, YÖK Denretleme Kurulu Başkanı ve bir YÖK Denetleme Kurulu Üyesi'nin soruşturduğu, Prof.Dr. Celal Erçıkan \e Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu tarafından yapılan "asüsız ihbariar" üzerine hazırlanrruş dosyalar olduğunu kaydetti. Demiroğlu, asılsızihbariar nedeniyle Prof. Erçıkan hakkında tahkikat açılması için gereklı gınşimlerde bulunul- duğunu, ayrıca Erçıkan hakkında İstanbul Üniversitesi ta- rafmdan verilmiş disiplin cezalan ve alınmış kararlar oldu- ğunu bikürdi. Cem'i Demiroğlu, bu kararlann kesinleşmesine rağmen İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkarda - nuı, keenlenyekûn addedilerek görevmden uzaklaştınhnış bulanan ve 4 ay maaş alamamış durumda olan Prof. Celal Erçtkan'ı görevine iade ettiğini söyledi ve Prof. Alemdaroğ- lu ait bir davamn da Bakırköy 1. Asüye Hukuk Mahkeme- si'nde devam ettiğini ammsattı. Soruştîirmayı yapan kişjfcrin "objektif olmadığlnı, "ta- r a f tutarak görcv yaptıklannı savunan Prof. Derniroğtu, nihai karan Danıştay'm vereceğini söyledi. Florance Nigh- tingale Hastanesi'ne usulsüz bağışlar toplandığı iddialannın da asılsız oldı^unu, toplanan bağışlann yardımsever hol- dinglerce kanuna uygun şekilde yapıldığını anlatan Demi- roğlu, aylık gehri hakkındaki bilgiterin de kanunlara aykın şekilde açılan servet beyannamesinden eldeedildiğini beürt- û. Demiroğlu, " Bu kono Me ilgili olarak Prof. Erçıkan ve Prof. Berkarda hakkında kanuni takibat yapıfanası için Cum- huriyet SavcüıgYna başvuruda buiundum. Haberinizde bahsi gecen 160 milyoniuk geMrimin, 45 müyoou üniversiteden aldığım aylık ve döner sermaye ucretleridir"dedi. Prof. Demiroğju, "Vakfettuı, ayıp ettin" haberimizdeki ifadelerin de henüz iddia aşamasmda bulunan konularla il- gili olduğunu betirtti. Prof. Alacakaptan^ın açıklaması SHP Genel Sekreteri ve Devîet Bakanı Fikri Sağlar'm, Horzum olayı De ilgili olarak dûn gazetemizde yer aian söz- teri nedeniyk Avukat Prof. Dr. Uğur Alacakaptan bir açı- klama gönderdi. Alacakaptan'm açıklaması şöyle: "Beaim, İngOtere'deoturan bir kişi aracılığıyla Kemal Hor- zum'dan Bfiieat Şemiler adına bir rüşvet istendiği ve bu konu- i* İtalyan asılı bir kinsenin noterbuzurunda itirafta bulundo- ğn ve bu itkafla tlgfli noter belgesim bana verdiği yolunda hic- bir beyanım, hiçbir makam hozurunda vaki olmamıştır. Böyle bir belge baaa verilmediği gibi bu şahıslar amcıiığıyia bir rüş- vet istendiği komısunda hiçbir bilgim yoktur." Belgesiz iddiaların rejime zarar verdiğini söyledi Pakdemirli: Emlak Koııut olayında siyasi sorumluhıkBaşbakan Çiller'iıı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Tansu Çiller'- in Emlak Konut eski Genel Müdürü ANAP'lı Erdal Kara- doğan'la ilgili iddialanm yanıt- layan ANAP Genel Başkan Yardıması Ekrem Pakdemirli. "Sanınm Başbakan'ı yanıltmıs* lar. Olay yolsuzluk değil, idari hata. ANÂP döneminde de ol- mamış, Çiller'in bankalardan sorumlu bakan olduğu dönemde olmuş" dedi. Belgelere dayanmayan ve uluorta açıklanan yolsuzluk savlannın rejime zarar verdiği- ni ifade eden Pakdemirli, "Si- yasi sorumluluk varsa Sayın Çil- İer'indir. Başbakan ANAP'uı il sekreterine bakacağma, kendi ü sekreterine baksın. Künlerle or- tak? Ne işlerle uğraşryor?" diye konuştu. Çiller'e suçlama Emlak Konut Genel Müdü- rü iken usulsüz işlem yapmak suçundan 1 yıl hapis cezasına çarptınlan ANAP istanbul eski II Sekreteri Erdal Karadoğan'- la ilgili iddialar üzerine basın toplantısı düzenleyen Ekrem Pakdemirli, Başbakan Çiller'i suçladı. Çiller'in açıklamalann- dan sıkıntı duyduklannı ifade eden Pakdemirli. "Yolsuzluk haberleri belgelere day anmadığı sürece rejimin dinamitlenmesi- dir" dedi. Başbakan Çiller'in yanlış bilgileri nereye uzanaca- ğını bilmeden basına sızdırdığı- nı savunan Pakdemirli. Başba- kan'ın yalan söylediğine değil, yarultılmış olduğuna inandığını bildirdi. Karadoğan'ın hüküm giymesiyle sonuçlanan olayın yolsuzluk değil '^akdir hatası" olduğunu ve Başbakan Çiller'in bankalardan sorumlu devlet bakanı olduğu 1992 yılında ger- çekleştiğjne dikkat çeken Pak- Ekrem Pakdemirli: ANAP dö- nemini savundu demirli. "Siyasi sorumluiuk var- sa, Başbakan'mdır. Böyle olay- lan saptırarak ne amaçlanıyor? Çiller'e tavsiyem; kulağına bir şey üflendiğinde biraz düşünsün, baksın. Böyle uluorta söylediği şeylerden kendisi, rejim zarar görür. Demokrasiye olan inanç azalır"dedi. Medyanın da rejimi suçlayıcı ve demokrasiye olan inancı azaltıa yayınlar yaptığını savu- nan Pakdemirli, Başbakan Çil- ler'e, "ANAP'uı eski ü sekrete- rine bakacağma önce kendi il sekreterine bak. Kimlerle ortak? Kimlerle ne işler yapıyor?" diye seslendi. Sistemin zarar görmesine yol açmadan yolsuzluk olaylannın üzerine gidilmesi gerektiğini söyieyen Pakdemirli, Engin Ci- van olayıyla ilgili olarak şunlan söyledi: "Böyle bir olay olduysa dışla- yalım. Ben kendisini görevden almak istedim. Bir yolsuzluk varsa bir döneme, bir partiy e ya- manamaz. Böyle yüzlerce olay olmuştur. Gün ışığına çıkma- yanlar oldu. Bu olay da tesadü- fen bir yaralama olayıyla ortaya çıktı. Ölmamasını isteriz, ama olmuşsa rejimi tahrip etmeyetim. İki milyon bürokrat var. Bunlar- dan on tanesi çürük elma olamaz mı? "Verdımse verdim' demiyo- rum. Bunları dışlayalım. Üzeri- ne gidelim. Ama dikkatü olmak lazım. Çiller kendi dönemindeki işleri bize sıvamaya çalışıyor. Bunları yanlış biçimde gündeme getirmek, rejime zarar vermek- ten başka birşey değil." Pakdemirli, Engin Civan'ı neden görevden alamadıklan- na ilişkin bir soruyu yanıtlar- ken de şöyle konuştu: "Özal bana Delil getirin' de- di. Delil getiremediğimizde de, "Siz insanlara bakmayın. Çok şey söyleniyor. Toplum da de- dikoduya yatkın. Delil varsa alayım' dedi. Herhangi bir delil yoktu. Ben tecrübesiz biri oldu- ğu için aünmasını istemiştim. Genel müdür olmak için 12 yıl çalışmak lazım. Genç genç ço- cuklar. Türkiye'yi tanımıyorlar, ABD'den gelmiş'ler. Gefbaka- yun en büyük bankanın başına. Böyle yanlışlıklar da oluyormuş. Özal delil olmayınca, 'Biz getir- dik. bizim almamız yanlış olur' dedi." Pakdemirli, "Prensler" ola- rak bilinen çok sayıda kişinin ABD'den Ahmet Özal tarafın- dan getirildiğine ilişkin bir so- ruya ise, "Olabilir" yanıtını ver- di. Uzun yıliar Özal'a yakın ve "menfâat dağıtım kapısuun başında çalıştığını" ifade eden Pakdemirli, kendisine ne Semra Özal ne de Ahmet Özal ve Özal ailesinin diğer yakınlanndan bir "rica" gelmediğini söyledi-. Yalnızca 1967 yılında Semra Özal'ın "Süleyman beyin eşinin ricasıdır" diyerek bir kişinin ta- yinini istediğini, kendisinin de gerçekleştirdiğinı ifade eden Pakdemirli. "Başka ne maddi, ne manevi, ne personel, ne azil bana o ailenin bir tavsiyesi oüna- dı" diye konuştu. POLMKA GÜ]NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA KÖPdüğüm... SHP hükümetten çekilecek mi? Şu sıralar iç politikada en çok konuşulan konu bu. SHP, hükümetten ayrılmaya karar verme aşamasında. Eski Bayındırlık Bakanı Onur Kumbaracıbaşı, 'görülen köyün kılavuz istemediği'm söyleyip eklıyor: "Çok geç kaldık..." Bir yandan SHP ile CHP'nin bütünleşmesinden söz ediliyor, öte yandan iki parti içinde kimi milletvekilleri "Solun lideri Bülent Ecevlt'tir" diyerek 'ayrılık kervanı'- na katılıyor. CHP'den istemihan Talay ve Veli Aksoy'un ardından Uluç Gürkan ve Ali Dinçer de "Bu iş böyle yürümez" di- yerek DSP'ye 'uçma' hazırlığına başlıyor. Acaba bu arada SHP ne yapıyor? SHP'li bakanlar da Genel Başkan Murat Karayalçın a "Artık yeter" deyip tavır koyuyor: "Hükümetten çekilelim, halkı daha lazla oyalamaya- lım." Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, Turizm Bakanı Ha- lil Çulhaoğlu sanırız ortaklığa 'ömür biçmişler' bile. En geç bir ay sonra SHP, 'pılısınıpırtısını'toplayıp "Benay- rılıyorum" diyecek. Tüm bu gelişmeler karşısında direten ise SHP lideri Murat Karayalçın. Genel Başkan 'demokratikleşme' di- yor ve ekliyor: "Biraz daha bekleyelim..." Tansu Hanım bize göre çok akıllı bir politika izliyor. En az 4 Aralık'ta yapılacak ara seçimlere dek ortağını oya- layacak. Ara seçim bölgelerine trilyonlar yağacak. Bu paralar valilerin denetiminde olacak. Ne diyor DYP'li Rrfat Serdaroğlu? Şöyle: "12 milletvekili bizim..." SHP kaç milletvekili çıkarır dersiniz? Sıfır... • • • DYP ile ANAP arasındaki 'dosya savaşı'yerini 'trans- fer pazarlığı'na bırakıyor şu günlerde. Engln Civan ola- yının ardından eski dosyalar gündeme gelecek. ANAP, Cavtt Çağlar'dan başlayıp Mehmet Ali Yıimaz'a dek uzananbirçizgide 7na/ec/osya/ar/'ylaDYP'yibombardı- mana tutacak. Elbet bu suçlamalar kimi gerçekleri gözardı edemez... Ne demişler: Üzüm üzüme baka baka kararır... Çürümüş ve kokuşmuş düzenlerde 'soygunculuk' en geçerli yoldur. Bu pisliğin dün olduğu gibi bugün de orta yerde durması dogaldır. Sesi soluğu kesilen sol partiler; kendi ideolojilerinden saptıkları için bu olup bitenleri de izlemekle yetinmektedirler. Sol susunca kim konuşa- cak? Elbet 'merkezsağ'öan kimi zaman 'tarikatçı çevre- lere' kimi zaman 'merkez sol seçmenlere' el saîlayan 'baygın bakışlı' sarışın başbakanımız Tansu Çiller. Ne diyecek? Şunu: "Biz yolsuzluk olaylannın üzerine gideceğiz, alnımız açık yürüyeceğiz..." Tansu Hanım ile ilgili olarak 'mümtaz ve güzide bası- nımız' hiçbir şey yazmaz, yazamaz. Bizim 'merkez sol' da bu konuda pek konuşmaz. O zaman?.. Halkımız zaten suskun ve yılgın olduğu için de pislik düzeni sürüp gider: "Kır şişeyi dön köşeyi..." • • • SHP bugün yüzde onlara düştüyse, bunun nedenlerini oturup araştırmalıdır. Artık SHP'li bakanlar bile "Hükü- metten çekilelim"derlerken Murat Karayalçın'ın "Biraz daha bekleyelim''demesi zaman yitirmektir. SHP eğer hükümetten çekilmezse, Tansu Çiller iyice köşeye sıkıştıracaktır. Az önce belirttiğimiz gibi dosya savaşı'yakında 'transfersavaş/'nadönüşecektir. Bukez bağımsızları etkileyen DYP, ANAP'ı hedef alıp olası MHP desteğiyle 1995 Mayısı'na dek iktidarda kalmayı yeğleyip, 'erken seçim atağı'r\\ gerçekleştirecektir. Tansu Çiller, Emlakbank'a bağlı Emlakkonut Genel Müdürlüğü'ne Mesut Yılmaz tarafından getirilen kişinin yolsuzluktan mahkum olduğunu açıklıyor. Kim bu kişi? Erdal Karadoğan. Bu kişi ANAP İstanbul il örgüıü'nde sekreter değil miydi? Halkalar birbirine geçmiş. Çıkar ilişkileri siyasetin içinde 'yolsuzluklar zinciri'ni oluşturmuş. Bu ilişkilerin içinde SHP var mı, yok mu? Bakın çevrenize; SHP jl örgü'tlerine, bakan danışman- larına bir göz atın. Bırakın onu SHP üyeleriyle bir konu- şun. Neler anlatacaklar size. inanın şaşırıp kalacaksınız... icisleri Bakanİığı izin vermedi Düşünceyeözgürlük yürüyüşüneyasak ANKARA (ANKA) - İnsan Haklan Derneği (İHD) ve Çağdaş Hukukçular Demeği (ÇHD) tarafından düzenlenen ve siyasetçiler. hukukçular, sa- nat ve kültür adamlanyla, sivil toplum örgütlerinin ve gazete- cilerin katılımıyla başlatılması kararlaştınlan 'düşünceye öz- gürlük yürüyüşü'nü İçişleri Ba- kanİığı yasakladı. Ahnan bilgiyegöre, bakanh- ğın, 2911 sayıh Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na aykın olduğu görüşüyle 'dü- şünceye özgürlük yürüyüşü'ne izin verilmeyeceğine ilişkin ya- zısı dün sabah IHD ve ÇHD genel merkezlerine tebhğ edil- di. Bugün İstanbul'da İHD önünde başlatılması ve Tak- sim'deki gösterinin ardından Kocaeli ve Düzce'de sürdürii- lüp 30 eylülde Ankara'daki seri ziyaretlerle sonuçlandınl- ması planlanan 'düşünceye öz- gürlük yürüyüşü" nün engel- lenmesine ilişkin bakanlık ya- zısında şöyle denildi: "Bilindiği gibi 2911 sayıh ya- sa, açık ve kapalı yer toplantıla- rıvla yüriiyüslerin yeri, zamanı ve düzenienmesi usul ve esasla- rını düzenlemektedir. Talep edilen toplantı ve gös- teri yürüyüşünü tertipleyecek düzeıileme kuruluyla yürüyüş yerinin belûienen yasaya ay kın ounası nedeniyle başvurunun bakanlığımızca uygun görülme- diği belirtilmiştir." Birdal: Yiiriiyeceğiz 'Düşünceye özgürlük yürü- yüşü' düzenleme komitesi adı- na bakanhğın yasaklama ka- rannı değerlendiren İnsan Haklan Derneği (İHD) Genel Başkanı Akm Birdal, "Engelle- me, yasalara kesinlikle aykın. Yürüy üşümüz. yasada belirtilen kısıtlamalar çerçevesinde de- ğerlendiribnez, yürüyüsümüzü mutlaka gerçekleştireceğiz" dedi. BirdaPın verdiği bilgiye göre bugün geniş katıhmh başlama- sı öngörülen 'düşünceye öz- gürlük yürüyüşü' nde ilk mola Düzce'de verilecek. Yürüyüşe katılanlar bu geceyi Düzce'de .geçirecekler. 30 eylül sabahı da AOÇ kav- şağından Ankara'ya girilecek. Yürüyüşe katılanlar, aynı gün TBMM Başkanvekili Kamer Genç Adalet Bakanı Mehmet Moğultay ile görüştükten son- ra Ankara Merkez Kapalı Ce- zaevi'yle Doç. Dr. Fıkret Baş- kaya ve Doç. Dr. Hahık Ger- ger'in cezalannı çektikleri Haymana Kapalı Cezaevi'ni ziyaret edecekler.