Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11EYLÜL1994PAZAR
8 PAZAR KONUKLARI
Bahçeşehirkr, kentkrin 'yan bahçesi'SUNUŞ: YıllardırTürkiye'debüyükşehirlerin
çevresinde kurulanya da kurulmasıplanlanan
uydukenîlerden söz edilir. Bunlara uydukentinyanı
sırabahçeşehir (new town)t
yatakhane şehirgibi
nitelikler deyakıştırılıyor. Insanların kent
merkezlerinin betonları, havakirliliği, çevre
pisliğinden uzakta temiz, rahat, yeşilbir ortamda
yaşamalannı sağlayan bu bahçeşehirkr Türkiye'de
gerçekamaçlarına ulaşabiliyormu?
Insanlar bu bahçeşehirlerdekikonutlarını
benimseyebiliyorlar, buralarda rahat biryaşam
sürebiliyorlar mı? Yoksa buralara da
standardizasyon girdimi? Bütün bu sorularayanıt
aramak üzere bu hafta sayfamıza Emlakbank
ortaklığındakiİstanbulBahçeşehir 'in yöneticisi
Emlak Pazarlama Şirketi GenelMüdürü Ersan
Sirmen veşehirplanlama uzmanı mimar Ersen
Gürsel'ikonuk ettik.
Söyleşi ıvşanoğlu
ydu kentler kurubnasuıa ne-
den gerek duyuldu?
GÜRSEL - Günûmûzde
"yem bir yaşam biçmT slo-
ganıyla ortaya sunulan bahçeşe-
hir kavramı Tûrkiye için belki
yenidir, ama tarihçesi oldukça eskidir. tkin-
ci Dûnya Savaşı'nın hemen başlannda ve
onun ertesinde özellikle tngiltere'de Ebe-
nezer Howard'ın geliştirdiği yeni bir mo-
dern yerleşmedir. Howard'ın temel fıkri, sa-
nayileşme sûreci içinde eski kent merkezle-
rindekı olumsuzluklara karşı geliştirdiği
yeni modeldir.
Londra'nın büyûyen nüfusu, sanayikş-
menin gjderek Londra içinde yoğunluk ka-
zanması bu modelin 1945'te iîttidara gelen
lşçı Partisi tarafından oldukça benimsen-
mesine yol açmış. Hatta parlamentodan da
bunun için bir yasa çıkanlmışnr. Londra
çevresinde, büyûklûkleri 40 ile 50 bine va-
ran aşağı yukan 10 yeni kent bu şekilde
planlanmış ve inşa edilmiştir. Sonra bun-
lann sayılan giderek artmıştır.
Bu yeni kent modeli, yeni şehir, bahçe-
şehir kavramı öylesine gelişmiştir ki 1960'h
ve 1970'li yülarda benzer model Isveç'te de
kullanılmışür. lsveç'teki modelde farklı bir
yaklaşım söz konusuydu. Bahçeşehir ya da
banliyö yerleşmeleri sadece konut alanlan
değil, iş olanaklannı ve merkez işlevlerini de
içine alan yeni yerleşme biçimleriydi. Ol-
dukça da başardı bir uygulama süreci geçir-
di.
Benzer uygulamalan tkinci Dûnya Sa-
vaşı sonrası Moskova içinde görmekteyiz.
"Yeni bir yaşam biçiıni" sloganının geri-
sindeki yerleşim Ukeleri çok önemlidir. Do-
ğal koşullan içinde kent görgü ve bilgi, tek-
nik donatımlanyla oluşmuş bir yeni yaşam
biçimi içinde siyasal ve ekonomık gücü bu-
lunan sosyal merkezlerdir bunlar. Daha
sonra benzer örneklerini farkiı gelişme mo-
delleri içinde Avusturya'da, Almanya'da
görmekteyiz. Benzer tarihsel süreç içinde
benzer yerleşme ûnitelerini Israil'de görme-
miz mümkün.
- Uydu kentkrle sağlanmak istenen nedir?
GÜRSEL - özellikle metropol ölçeğin-
deki kentlerin cazıbes doğnıltusunda bir
büyüme, göç olayı vardır. Mevcut model-
leri içinde bu kentlerin gelışmesini sınır-
landırmak, yönlendirmek ya da büyüme-
sini durdurmak hangi ülkede olursa olsun
siyasal otorite tarafından mûmkûn olama-
mıştır. Şu halde yapılması gerekli olan şey
bunlann büyûmelerini durdurmak değil,
büyümelerini yeni planlama kavramlan,
modelleriyle çözmektir.
Burada önemli olan, yerleşik kent çevresi
içinde mevcut olan doğal arazinin korun-
ması ve oluşturulan yeni gelişme akslanyla
bir yerleşmeler dizisi oluşturmaktır.
Kent merkeziyle doğrusal ilişkiyi kura-
cak kuvvetli ve yoğunluğu yüksek ulaşım
akslan üzerinde bu yerleşme alanlannı be-
lirlemek çok önemlidir.
Kentlerde kontrolsûz yerleşmenin çok
önemli bir olgusu var. özellikle ülkemizde
bu hiç dikkate alınmıyor. Üretikmeyen bir
değer olan toprağın rasyonel kullanımına
olanak sağlamak çok önemlidir. Planlı ve
organize bir çevrenin oluşmasının ınsan
sağlığı için çok önemli olduğu biliniyor.
Bu türlü yerleşmeler tammlanabıldiğin-
de, çağdaş modeller ve şehircilik kavramı
içinde ele alındığında, sanıyorum gelecek
açısmdan bir umut yerleşim yerleri olabilir.
Bu tûrlü yerleşmeler kentin gelecekteki nü-
fus gelişimini, büyüklüğünü kontrol edebı-
lir; kent merkezlerine olan akıru da önleye-
bilir.
- Bunu nasd önleyebiSr?
GÜRSEL - Bu planlanmış gelişme alan-
lannı sadece konut ûretim alanlan olarak
görmememiz gerekir. Üst ve altyapı, servis
ve hizmetlerin var olduğu, kentsel yeni yer-
leşme olanlan olarak değerlendirmemiz ge-
rekir.
Bu yerleşme alanlannda oluşturulan
merkezleri bır alt merkez olarak değerlen-
dirdiğimizde bunlan demokraük yapılan-
ma için çok önemli sosyal merkezler olarak
tanımlayabiliriz.
- Türkiye'de bu türyerleşimyerlerinde ko-
nutfiyatlaraunne kadaryüksek olduğunubi-
Syonız. Bu durumda demokratik yaptltmma
için bunlar bu koşuüar attında ne kadar
yarduna oiabüir?
IDoğanın
korunması için şart
GÜRSEL - Tûrkiye'nin gündeminde var
olan bir siyasi partinin yûkselişini o siyasi
partinin temsücilerinin halen cemaat halin-
de yaşama biçimini tercih etmiş olmalanna
bağlama savı karşısında bu tûr sosyal mer-
kezlerin toplumun örgütlenmesinde büyûk
katkılan olacaktır.
Kabul ettiğimiz serbest ekonomi düze-
nine göre demokratikleşmeyi sağlayacak ve
onun da sürekliliğini oluşturacak en önemli
etken, toplumun her kesiminde örgütlen-
mesidir. Işte bu sosyal merkezler bu örgüt-
lenmeye katkıda bulunacak fiziki ve sosyal
mekanlan da beraberinde getireceklerdir.
Ben bu açıdan çok yararlı görmekteyim.
Kentin büyûmesinin kontrolü, gelişme
alanlannın kırsal araziyle olan dengeleri,
kent merkeziyle bu yerleşmeler arasındaki
ilişkileri planlama üzerinde bir noktada da
çok önemli. Bu tûrlü yerleşimlerde kent
içinde spekülatif baskılarla oluşmuş yapı
maliyetlerinin kontrolüne imkan tanıması
ya da bu maliyetlerin ölçûtlerinin belirle-
nebilmesi açısından da bu yerleşmeler bir
fırsatür.
Onun ötesinde, bir tarafta doğanın ko-
runması, bir tarafta yeni yaşama koşullan,
planlı ve organize yeni yerleşmeler, mi-
marlık ve şehircilik kavramlannın yeni baş-
tan irdelenmesini, değişik bir mimari çevre-
Çarpık kentleşme için tek çözüm
Butür yerleşmeler kentin gelecekteki nüfusyerleşimini, büyüklüğünükontroledebilir; kent merkezlerine
olan akını da önleyebilir. Ancak bu konutlar ihtiyaç duyan kişi tarafından değil de oyeriyatırım amacı
gibigören kişilerce alınıyor.
nin oluşmasını kuşkusuz ki sağlayacakür.
öte yandan bu türlü yeni yerleşmeler,
yapılann maliyetlerinin aşağı çekilmesinde,
yapı maliyen'yle yapı teknolojisi arasındaki
ilişkinin boyutlannın bileşkelerinin belir-
lenmesi açısından da katkıda bulunacak-
lardır.
- Uydukent ya da bahçeşehirlerin arsa,
arazi ve spekülasyonlanm önlemede katkı-
lan bulunacağuu söylediniz. Ancak daha
önce de dikkatinizi çektiğim gibi, bu uydu-
kentlerdeki konut fiyatlan çok yüksek. Bu
durumu nasd karşüıyorsunuz?
GÜRSEL - Sadece ticari amaçla ortaya
çıkmış benzer yerleşme örneklerini, ta-
nımladığımız yeni yerleşme ömekleri kap-
samında ele ahnamamız gerekir.
Burada önemli olan, yaünmın kimin ya
da kimlerin tarafından yapıldığı değildir.
Yatınmı; yer seçimi, büyûklûkleri, sosyal
doğrultulan, altyapısı, merkezle ulaşım iliş-
kileri bağlamında kamuya olan yükleri ve
kendi içlerindeki tutarlılıklan açısından de-
ğerlendirmemiz gerekir diye dûşünüyorum.
Bir ömek vereyim.. Bugün Toplu Konut
tdaresi'nin (KOI) konut satış fiyatlannı
dikkate aldığımızda serbest piyasada satı-
lan konutlaıia KOÎ'nin konut fiyatlan
arasında bir fark olmadığmı görûyoruz.
Kafamızı kurcalayan bir şey var. En üst dü-
zeyde devlet memuru ya da bir parlamente-
ri ele alalım. Bir parlamenterin aylık ûcre-
tiyle, hiçbir şekilde metrekaresi 25-30 mil-
yona varan böyle bir konuta sahip olması
mümkün değildir.
- Peki bu konutlan alabUenler kimiertbr?
GÜRSEL - tşte esas sorun burada... öyle
anlaşılıyor ki bunlann alıcılan, gerçek ko-
nuta ihtiyaç duyan kişilerden çok, o konut-
lan bir yatınm aracı gibi kullanmayı düşü-
nen kişilerdir.
- Demek kiyinegehSk spekülasyona. Bu-
radan spekülasyonu öniemeyi amaçlayan bu
uydukentlerin de spekülasyonu önleyeme-
dikleri mi ortaya çıkıyor?
GÜRSEL - Evet, yine geldik spekülas-
yona. Zaten işin başında, tanımlanmış ola-
rak, model olarak ortaya çıkıyor. Toplu
Konut Idaresi tarafından bunlar açıkarttı-
rmaya çıkanhyor. Bu ne demektir? Burada
bu konutu ancak gücü yeten alabilecektir.
Burada amaç, konut üretmek midir, yok-
sa kentlerin sağlıklı gelişmesine olanak ve-
recek yeni yerleşme alanlan mı oluştur-
maktır?
Konut maliyetlerinin artışını ve bunu bir
spekülasyon bazı olarak kullanan kesimleri
devletin kontrol etmesi mümkün değil. Bir
arz-talep olarak kendi fiyatını kendi bulu-
yor.
Bahcesehir yöneticisi Sirmen, uydukentleri kurtulus olarak değerlendiriyor
Bir de konutfiyatlannıdüşürsek...
ahçeşehir projesi İstanbul'da Uk uydu kent olarak
duyuruldu. Daha önce hiç uydukent yaptbnanus
mıydı? 1950'lerin sonunda insa edilmeye baslanan
Ataköy, o dbnemde bir uydukent saydmanuş
mıydı?
SİRMEN - Ataköy ve halen Emlakbank'ın
inşa ettiği Ataşehir, mevcut bir bölgenin yanında yapılan
yerleşim yerleridir. Ataköy, Bakırköy'ün nimetlerinden
faydalanılarak inşa edilmişti; Bakırköy'ün gelişmesine
göre de yönehniştir. Dolayısıyla Ataköy ve Ataşehir'de
konut ûretilmiştir. Sosyal ve ticari anlamda bir şehırde ol-
ması gereken dığer tesisler bunlar büyüdükçe yavaş yavaş
içine gjrmiştir. Ilk kurulan şehirde bunlara fazla gereksi-
nim duyulmamışür. Çünkü çevresinde vardı.
O zaman böyle yerler uydukent anlamını taşımıyor. Uy-
dukent tamamıyla kendi içinde her tûrlü ihtiyacmı karşüa-
yan; sosyal, kültürel ve ticari anlamdaki her şeyini berabe-
rinde yapan şehirler oluyor. Işte, Bahçeşehir de böyle bir
şehir.
- Bahçeşehir'de konutfiyatpotitikası nedir?
SİRMEN - Bahçeşehir, Emlak Bankası'nın diğer ko-
nutlan gjbi gerçek maliyetini hesap eder: maliyetin ûzerin-
den gayet cûzi bir karla halka sunar.
Bahçeşehir, arazi olarak baktığmızda. çok ucuz olması
gereken ve diğerlerinden de ucuz olduğunu zannettiren bir
yerdir. Oysa şu fark gözardı edilmektedir Diğer siteler ya
da toplu konutlar şehrin altyapısından, birçok imkanlan-
ndan faydalanır. Altyapı büyûk bir mabyettir. Dolayısıyla
şehrin içindeki arsalar kıymetlidir. Bahçeşehir'deki arsa,
altyapısını da kendi içinde yaptırdığı için gözûkmeyen bir
maliyete ulaşmaktadır. Bir noktada da kendi yağıyla kav-
rulmak mecburiyetindedir. Yani yol, su, elektrik ve doğal-
gazmı, her şeyini kendisi getirmekte, her şeyini kendi yap-
maktadır. Antma tesislerini de yaptığı için bu, arsa mali-
yeüerinin üzerine ek bir maliyet yüklemekte, bir çeşit şehir
içindeki mabyetle eşdeğer olmaktadır.
Aynca Emlak Bankası'nm uyguladığı sistem, konutlar-
da kab'tedir. Buna maliyeti de eklerseniz maliyeti diğer ko-
nulara eşdeğere gelmektedir. Farklı bir maliyeti pek fazla
yoktur.
- Fiyatlar metrekare baştna ne kadar?
SİRMEN - Saüşta maliyetin üzerine eklenmiş çok cüzi
bir kar vardır. Dolayısıyla bu, yaklaşık brût metrekareye
15 ile 25 milyon lira arası değişmektedir.
- Ama burada 10 milyon uragibi büyük birfark var...
SİRMEN - O da arsa payının etkisi. Az kaüı konut dedi-
ğimiz ya da villa adını verdiğimiz evlere düşen arsa payı di-
ğer bir apartman dairesine göre çok farklıdır. Dolayısıyla
altyapının ve arsa payının yukü villalarda daha fazla oldu-
ğu için bunun maliyeti diğerinden yüksektir.
Bugün için 1.5 müyarla 3-3.5 milyar lira arasında apart-
man daireleri satümaktadır. Villalar ise arnk hemen he-
men tamamlanmıştır. Maliyetleri de beş milyardan başla-
makta, dokuz milyara kadar gitmektedir.
- Bu rakamlarfazla değilmi?Butür bir toplu konutproje-
sinde de halka yarduna obnak gereği hiç duyulmath mı?
SİRMEN - Bahçeşehir, tamamıyla orta sınıf vatandaşa
uygun bir şekilde projelendirildi. Ancak villanın arsa payı
daha yüksektir ve maliyeti artmaktadır. Bunlan dikkate
almamak gerekir.
Apartman daireleriyse bir buçuk milyar liradan başla-
maktadır. Bu da bugün için normal sayılan bir fıyattır.
Evet, bunu bir memunm geliriyle kıyaslarsanız devre dev-
re satın alma gûcüyle maliyetler arasında fark doğuyor. Bu
fark zaman zaman kapanmış, zaman zaman açılmıştır.
Bugün için ise biraz farklıdır. Gelirlerle mah'yet arasındaki
fark bugün için büyûmüştür. Gerçekte bakarsanız Bahçe-
şehir'in 1991 yıkndaki satış fiyatlan o gûnûn saün ahm gû-
cüne göre gayet ucuz ve düşüktü. Bugûn bu farklıdır. Ama
elde olmayan faktörlerden oluşmaktadır. tnşaat malze-
meleri maliyetleri diğer toptan eşya fiyatlannın çok çok
üzerindedir. Bu, organizasyonu yapan bizleri de üzmekte-
dir. Ancak bu çark da dönmek mecburiyetindedir. Bir gün
yeniden kişilerin satm ahna gûcü yükselecektir. Yine bir
gün tekrar bu konut fiyatlan ucuz gibi gözükecektir. Bunu
diliyor ve istiyorum.
- Emlak Rankası 'mn son birkaçyüâtr Ataköy'dekikonut-
lan açıkarttamayla satışa çıkarmast, Ataşehir ve Bahçeşe-
hir'dekifiyatlann yükseküği epeyce elestiri konusu oldu...
SİRMEN - Ataköy'deki satış fiyatlannı artık Toplu
Konut Idaresi (KOİ) kararlaştınyor. Bu konutlar, ne-
masını almış bir yörede satışa çıkarümaktadır. Bunlar ucu-
za verildiği takdirde komisyoncu bunlan alıyor, nemasını
Jjiz Bahçeşehir 7sadece konut
olarak kurmadık. Kişilere biryaşam
biçimi vermeyi düşündük. Bundan
kasıt da kişilerin her türlü sosyal,
kültürel ihtiyaçlarının karşılanması ve
belediyenin vereceğihizmetlerin
karşılanmasıydı.
ekliyor ve satışa çıkanyor. Bu durum ortadan
kaldınlmıştır. Dolayısıyla halka sunulurken de yüksek fı-
yatla sunulmuş oluyor. Aslında Ataköy'ü emsal olarak al-
mamak lazım. Belirli yöreler değerini kazandıktan sonra
artık gerçek değerler İconuşulmaz. Yani bir yer artık ne-
masını bulduktan sonra o değer üzerinde konutu satmak
zorundasınız. Aksi takdirde işi aracıya, yani komisyon-
cuya vermiş olursunuz. Dolayısıyla orada artık halka dö-
nük bir toplu konut yapımı ifadesi yanlıştır.
Emlak Bankası'nı şu yönde eleştirmek lazım: Yöre
vardır, arazi çok ucuzdur. Ve istenılen teknolojik ihtiyaç
da o ^öreye göre daha ucuza yapılabilir. Gebze konutlan
bunun en gûzel ömeğidir. Orada Emlak Bankası, konut-
lan 75 milyon lira peşin, ayda üç milyon lira gibi taksitlerle
verebilmektedir. Diğer tarafta yapılan konutlann mantığı
da aynıdu". Hiçbirinin içinde hiçbir zaman büyûk bir kar
göremezsiniz. Ancak konut maliyetleri çok yükseldiği için
fıyatlar yükselmektedir. Yoksa banka aşın bir karlılık pe-
şinde değildir.
- Yine BahçeşeMr'e dönersek... Bir hedefiniz Bahçeşehir'-
den tstanbul'un merkezine çok hzh ulaşım sağlanmasıydu
Oysa bugün Cağaloğlu'na bir saatgibi bir zamandageldüdz
gaMba...
SİRMEN - 45 dakikada geldim.
- Ama hedef25 dakika değil ım'ydi?
SİRMEN - Evet, 20, toleransıyla birlikte 25 dakikaydı.
Ama bunun 45 dakikaya uzaması İstanbul trafiğinin anor-
mal bir sistemle akışı... Bu da tabii tahminleri yanıltıyor.
Esasında Bahçeşehir'in Istanbul'un çeşitli yörelerine di-
rekt ulaşım imkanı onu İstanbul'a çok yaklaştınyor. Şöyle
ki: Bir sahil yoluna (Kennedy Caddesi) ulaşmak, ya da
Vatan Caddesi ûzerinden Aksaray'a ulaşmak, TEM oto-
yolu ûzerinden Levent yöresine ulaşmak maksimum 20-22
dakika olarak görûlüyor. Ama ondan sonraki trafik yo-
ğunluğu artık Bahçeşehir'in suçu değil. O, tamamıyla şehir
trafiğinin suçu.
- Bahçeşehir'den ulaşım sadece özel araçl&la tm suurh
kahyor? Toplu taşımaahk düşünüldü mü?
SİRMEN - Bahçeşehir otoyol üzerinde kuruludur. Za-
ten orasınm seçirninde otoyol en önemli faktör olmuştur.
Bu otoyolun her iki yanından Halkalı'ya kadar parasız, iki
adet yol yapılmışur. Bir kısmının daha inşaatı bitmemiştir,
ama bağlantısı sağlanmıştır. Diğer bir yol da Avcılar'a di-
rekt, parasız olarak yeni yapılmış bir yoldur. Böylece E-5'e
parasız olarak ulaşabilirsiniz. Kişilerin kendi arabalan dı-
şında tabii ki bir toplu konut taşımacıhğını gereksinmekte-
dirler.
Biz Bahçeşehir'i sadece toplu konut olarak kurmadık.
Burada sadece kişilere konut vermek amacıyla da hareket
etmedik. Kişilere bir yaşam vermeyi düşündük. Bundan
kasıt da kişilerin her türlü sosyal. kültürel ihtiyaçlannın
karşılanması ve belediyelerin verecekleri hizmetlerin sağ-
lanmasıydı. Bu nedenle biz tarifeli, sahil yolundan Tak-
sim'e kadar giden otobüsleri seferber ettik. Halen kişiler
bu taşımacıhğı kullanıyor. Bunun dışında DDY'nin tren-
leri Bahçeşehir icinden geçmektedir.
Aynca bir helikopter pisti hazıriamaktadır. Sağlık ko-
nusunda bu çok önemli.
- Bahçeşehirprojesim kimleryaptı?
SİRMEN - Danimarkalı Kovi ConsuK ve Tûrk şehirci
mimar Hüseyin Kaftan tarafından ele alındı Bu iş 1985'te
başladı. 1989'da bu projeler tadilatla bugünkü şekillerini
aldı. Peyzaj, yerleşme ve altyapı için de birçok proje fırma-
lan çalıştı. Bahçeşehir'de yeknesak, kutu kutu apartman
tiplerini görmezsiniz. Evler de standart değildir. Değişik
tipte evler yapümıştır. Her zevke uygundur. Bunlan Av-
rupa'nın belli başlı konutlanyla karşılaştırabilirsiniz. ttal-
yan, Alman mimarisi tipi evler olduğu kadar eski konak-
lanmızı andıran çok kaüı tip evler de var. İskandinav mi-
marisini andıran konutlanmız da var.
Dolayısıyla halk, kendi zevkine olanı Bahçeşehir'de bu
şekilde daha kolay bulabiliyor. Apartmanlar da öyle. Bir
apartman içinde yirmı değişik daire bulabilirsiniz.
- Nüjus yoğunluğu nasd?
SİRMEN - Ataköy'ün yansı kadar. Yeşüiik imann ver-
diği ölçüden yüzde 70 daha fazladır. İmann kişi başına ver-
diği yeşil, yedi metrekaredir. Oysa bu, Bahçeşehir'de 12
metrekaredir. Şehir içinde hektar başına yoğunluk 350 ki-
şidir; Bahçeşehir'de bu 172 kişidir. Bahçeşehir'de daha çok
yeşile, daha çok çevre korumaya ağırlık verdik.
Aynca çevresinde herkesin gezip dolaşabileceği, içinde
ufak çağlayanlan bulunan büyûk bir havuz yapıyoruz.
Bunun çevresinde çeşitli mutfaklann sunulduğu lokanta-
lar olacak.
- Peki buna rağmen ne yapüabiEr?
GÜRSEL - Yeni çevrelerin oluşmasında
bu türlü uydu yerleşmeler desteklenmelidir.
Çûnkü bunlar yeni birtakım çevreler oluş-
turacaklardır. Planlama, sağlık koşulu ola-
rak bu tür yerieşmeler, bence, özlenen yer-
leşmeler olarak değerlendirilmelidir.
Aym zamanda Türkiye'de gelişmekte
olan bu tûrlü yapı ûretimi, yapı teknoloji-
sinin gelişmesine de büyûk katkıda bulu-
nacaktır.
- Bu üretibniş konutlarda insanlar ne öt-
çüde sağhkh yaşayabiEr ya da bu konutlan
ne ölcüde benimseyebiBrler?
GÜRSEL - Halen kullanılmakta olan
yapı teknolojisi ne yazık ki standart konut
birimleri ve standart bir planlama örneği
sunmaktadır. Ama insan ve aileyi herhangi
bir şekilde standart kılabilir miyiz? Her bi-
rey ve aile, farklı bir yapıya sahiptir. Mi-
marlar, sadece değişik bir çevre yakalaya-
bihnek amacıyla yüzeysel tasanmlarla ken-
dilerini avutmaktadırlar.
Kamu yatınmlannda bu türlü yerleşim-
lerin ele alınışı ne yazık ki konunun ciddi-
yetiyle bağdaşmayacak düzeydedir. Çok
kısa bir süre içinde bin konutluk bir yerleş-
me alanı ve konut planlamalan sözkonu-
sudur. Planlamanın süreci hükümet prog-
ramına ya da temel atma törenlerine bağh-
dır. Ne yazık ki mimarlar ve şehir plancılan
da bu türlü talepler karşıanda kendi ara-
lannda yanşmaktadırlar.
Ama öyle görünüyor ki o çok ciddi olan
yerleşme planlaması, ne sadece mimar ve
şehircilere ne de siyasi otoritenin program-
lanna göre aceleye geünlebilecek bir hızla
ele ahnmabdır. Böylesi yerleşme aianında
kimlerin ne şekilde, niçin yaptığı sorusunu
ortaya koyduğumuzda, zaten, bu yerleşme
alanlannın sadece mimar ve şehirciler ya da
politikacıiar değil, sosyologlar ve kentlinin
kendisine ait bir iş olduğu yanıtı ortaya çı-
kmaktadır.
- Türkiye'de böyle mi oluyor?
GÜRSEL - Ne yazık ki Türkiye'de yatı-
nm kararlan sadece politikacıiar tarafin-
dan verilmekte, mimarlar ve şehirciler de
kısa süre içinde bunlan tasarlamaktaduiar.
- Mimarlar ve şehircilerin siyasi otoritenin
diktesi saydabilecek bu kararlan üirazsız
uygulamalanndaki amaç ne olabilir?
GÜRSEL - Tabii bu sadece mimarlar ve
şehircilerin sorunu değil. Öğleden sonra
muayenehanesine gıden ünıversite öğreum
üyesi bir profesör doktor da muayenehane-
sinde çok sayıda hasta kendisini karşıladığı-
nda hiçbirisini geri çevirmez. Bu, doktorlar
için de hukukçular için de mimarlar için de
böyledir. Bizim mimarlan ve şehir plana-
lannı bunun dışında tutmamak gerekir.
Ben bir mimar olarak bu tür yerleşim yer-
lerinin, sadece mimariann hayal güçleriyle
sonuçlanacak tûrde yerleşmeler olmaması
gerektiğini dûşünüyorum.
Uzun bir zaman süreci içinde çok boyut-
lu kavramsal bir olaydır. Ama Türkiye'de
bu halen, bir konut üretimi olayı olarak ele
ahnmaktadır.
Kentleşme sorunlanna ilişkin olarak hiç-
bir siyasi •partinin modeli yoktur. Zaman
zaman (eski) CHP içinde çok cılız örnekle-
rine rastlayabiliriz. Ecevit hükümeti sırası-
nda geuştirilmek istenen bir köy-kent mo-
deli vardı.
Bu tûrlü yerleşmeleri sadece fıziksel ne-
denlerle ele almak değil, insanın bireysel ih-
üyaçlan ile toplumsal yaşamın zorunlu
kıldıgı ihtiyaçlan da bûnyesine alacak bi-
çimde tasarlamak gerekir. Standardizas-
yon, bir süre sonra bizi fark edihneyen bir
gettolar dizisiyle karşı karşıya bırakır. Oysa
toplum yapısı çeşitlilik ister.
IŞehrin gürültüsünden
kurtulmak için
Bu bahçeşehiıierin günûmûzde tercih
edilmelerinin en önemli nedenlerinden bi-
risi şehrin karmaşasından kurtulmak, doğa
içinde yaşama özlemini gerçekleştirmek.
tletişim teknolojisindeki gelişmeler, bu yer-
leşmelerde yaşayan insanlann kent merkez-
leriyle olan ilişkılerinin güncelliğini ertelete-
biliyor.
Kısa süre için, hatta dünyayla bağlanülar
kurabiliyor. Ve her gûn kent merkezine gi-
dip gelme zorunluluğunu ortadan kaldıra-
biliyor.
- Türkiye'de bu uydukentlere hangi ömek-
leri rerebihrsiniz?
GÜRSEL - Gerilere doğru gittiğimizde
Türkiye'de ilk kooperatifleşme tarihi 1934.
Ankara'daki Bahçelievler'i biz o zaman bir
uydukent olarak tanımlayabiliriz. tstan-
bul'da Şenesevler'i, Levent'i aynı şekilde
görebilinz. Daha sonra 1955'te bir Ataköy
yerieşmesi var. Ankara'da Or-An sitesini
planlama fikri 1968'de ortaya çıkıyor. Bu-
nun ötesinde yine Ankara'da bir Batıkent
var. Bunun projeksiyonu 30 bin konutluk-
tur. Baûkent'te bir farkhlık vardır. Yerel
yönetimin katkısıyla oluşturuhnuştur.
Yani Türkiye'de bahçeşehir olayı yeni de-
ğil. Hepimizin bildiği bahçeşehire bir ömek
de Istanbul'da TEM yolu üzerindeki Bah-
çeşehir.
Beş etapta gerçekleştirileceği söyleniyor.
Birinci etap uygulamasına başlandı. Bir di-
ğeri de Küçükbakkalköy'de. Bütün bu yer-
leşmeler, bahçeşehir (new town) olarak
tanımlanıyor. lkısi de çok yoğun bir yol gû-
zergahı üzerinde bulunuyor. Bu gûzergah-
la, bu yerleşim bölgelerinde yaşayan insan-
lann merkezle olan ilişkileri bir ölçüde bu
şekilde kunılmuş oluyor.
- Son yapılan bahçeşehirlerle amaca ula-
ştlaMldi nü?
GÜRSEL - Sadece konut üretimini hedef
alan yannm ve uygulamalarda bu amaca
ulaşmak sanınm biraz ertelenecek. Kamu-
sal hizmet alanlannı kamunun bir yannm
alanı olarak görüyorsak bunlardan bir şey
beklememiz mümkün değil.