27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11EYLÜL1994PAZAR 8 PAZAR KONUKLARI Bahçeşehirkr, kentkrin 'yan bahçesi'SUNUŞ: YıllardırTürkiye'debüyükşehirlerin çevresinde kurulanya da kurulmasıplanlanan uydukenîlerden söz edilir. Bunlara uydukentinyanı sırabahçeşehir (new town)t yatakhane şehirgibi nitelikler deyakıştırılıyor. Insanların kent merkezlerinin betonları, havakirliliği, çevre pisliğinden uzakta temiz, rahat, yeşilbir ortamda yaşamalannı sağlayan bu bahçeşehirkr Türkiye'de gerçekamaçlarına ulaşabiliyormu? Insanlar bu bahçeşehirlerdekikonutlarını benimseyebiliyorlar, buralarda rahat biryaşam sürebiliyorlar mı? Yoksa buralara da standardizasyon girdimi? Bütün bu sorularayanıt aramak üzere bu hafta sayfamıza Emlakbank ortaklığındakiİstanbulBahçeşehir 'in yöneticisi Emlak Pazarlama Şirketi GenelMüdürü Ersan Sirmen veşehirplanlama uzmanı mimar Ersen Gürsel'ikonuk ettik. Söyleşi ıvşanoğlu ydu kentler kurubnasuıa ne- den gerek duyuldu? GÜRSEL - Günûmûzde "yem bir yaşam biçmT slo- ganıyla ortaya sunulan bahçeşe- hir kavramı Tûrkiye için belki yenidir, ama tarihçesi oldukça eskidir. tkin- ci Dûnya Savaşı'nın hemen başlannda ve onun ertesinde özellikle tngiltere'de Ebe- nezer Howard'ın geliştirdiği yeni bir mo- dern yerleşmedir. Howard'ın temel fıkri, sa- nayileşme sûreci içinde eski kent merkezle- rindekı olumsuzluklara karşı geliştirdiği yeni modeldir. Londra'nın büyûyen nüfusu, sanayikş- menin gjderek Londra içinde yoğunluk ka- zanması bu modelin 1945'te iîttidara gelen lşçı Partisi tarafından oldukça benimsen- mesine yol açmış. Hatta parlamentodan da bunun için bir yasa çıkanlmışnr. Londra çevresinde, büyûklûkleri 40 ile 50 bine va- ran aşağı yukan 10 yeni kent bu şekilde planlanmış ve inşa edilmiştir. Sonra bun- lann sayılan giderek artmıştır. Bu yeni kent modeli, yeni şehir, bahçe- şehir kavramı öylesine gelişmiştir ki 1960'h ve 1970'li yülarda benzer model Isveç'te de kullanılmışür. lsveç'teki modelde farklı bir yaklaşım söz konusuydu. Bahçeşehir ya da banliyö yerleşmeleri sadece konut alanlan değil, iş olanaklannı ve merkez işlevlerini de içine alan yeni yerleşme biçimleriydi. Ol- dukça da başardı bir uygulama süreci geçir- di. Benzer uygulamalan tkinci Dûnya Sa- vaşı sonrası Moskova içinde görmekteyiz. "Yeni bir yaşam biçiıni" sloganının geri- sindeki yerleşim Ukeleri çok önemlidir. Do- ğal koşullan içinde kent görgü ve bilgi, tek- nik donatımlanyla oluşmuş bir yeni yaşam biçimi içinde siyasal ve ekonomık gücü bu- lunan sosyal merkezlerdir bunlar. Daha sonra benzer örneklerini farkiı gelişme mo- delleri içinde Avusturya'da, Almanya'da görmekteyiz. Benzer tarihsel süreç içinde benzer yerleşme ûnitelerini Israil'de görme- miz mümkün. - Uydu kentkrle sağlanmak istenen nedir? GÜRSEL - özellikle metropol ölçeğin- deki kentlerin cazıbes doğnıltusunda bir büyüme, göç olayı vardır. Mevcut model- leri içinde bu kentlerin gelışmesini sınır- landırmak, yönlendirmek ya da büyüme- sini durdurmak hangi ülkede olursa olsun siyasal otorite tarafından mûmkûn olama- mıştır. Şu halde yapılması gerekli olan şey bunlann büyûmelerini durdurmak değil, büyümelerini yeni planlama kavramlan, modelleriyle çözmektir. Burada önemli olan, yerleşik kent çevresi içinde mevcut olan doğal arazinin korun- ması ve oluşturulan yeni gelişme akslanyla bir yerleşmeler dizisi oluşturmaktır. Kent merkeziyle doğrusal ilişkiyi kura- cak kuvvetli ve yoğunluğu yüksek ulaşım akslan üzerinde bu yerleşme alanlannı be- lirlemek çok önemlidir. Kentlerde kontrolsûz yerleşmenin çok önemli bir olgusu var. özellikle ülkemizde bu hiç dikkate alınmıyor. Üretikmeyen bir değer olan toprağın rasyonel kullanımına olanak sağlamak çok önemlidir. Planlı ve organize bir çevrenin oluşmasının ınsan sağlığı için çok önemli olduğu biliniyor. Bu türlü yerleşmeler tammlanabıldiğin- de, çağdaş modeller ve şehircilik kavramı içinde ele alındığında, sanıyorum gelecek açısmdan bir umut yerleşim yerleri olabilir. Bu tûrlü yerleşmeler kentin gelecekteki nü- fus gelişimini, büyüklüğünü kontrol edebı- lir; kent merkezlerine olan akıru da önleye- bilir. - Bunu nasd önleyebiSr? GÜRSEL - Bu planlanmış gelişme alan- lannı sadece konut ûretim alanlan olarak görmememiz gerekir. Üst ve altyapı, servis ve hizmetlerin var olduğu, kentsel yeni yer- leşme olanlan olarak değerlendirmemiz ge- rekir. Bu yerleşme alanlannda oluşturulan merkezleri bır alt merkez olarak değerlen- dirdiğimizde bunlan demokraük yapılan- ma için çok önemli sosyal merkezler olarak tanımlayabiliriz. - Türkiye'de bu türyerleşimyerlerinde ko- nutfiyatlaraunne kadaryüksek olduğunubi- Syonız. Bu durumda demokratik yaptltmma için bunlar bu koşuüar attında ne kadar yarduna oiabüir? IDoğanın korunması için şart GÜRSEL - Tûrkiye'nin gündeminde var olan bir siyasi partinin yûkselişini o siyasi partinin temsücilerinin halen cemaat halin- de yaşama biçimini tercih etmiş olmalanna bağlama savı karşısında bu tûr sosyal mer- kezlerin toplumun örgütlenmesinde büyûk katkılan olacaktır. Kabul ettiğimiz serbest ekonomi düze- nine göre demokratikleşmeyi sağlayacak ve onun da sürekliliğini oluşturacak en önemli etken, toplumun her kesiminde örgütlen- mesidir. Işte bu sosyal merkezler bu örgüt- lenmeye katkıda bulunacak fiziki ve sosyal mekanlan da beraberinde getireceklerdir. Ben bu açıdan çok yararlı görmekteyim. Kentin büyûmesinin kontrolü, gelişme alanlannın kırsal araziyle olan dengeleri, kent merkeziyle bu yerleşmeler arasındaki ilişkileri planlama üzerinde bir noktada da çok önemli. Bu tûrlü yerleşimlerde kent içinde spekülatif baskılarla oluşmuş yapı maliyetlerinin kontrolüne imkan tanıması ya da bu maliyetlerin ölçûtlerinin belirle- nebilmesi açısından da bu yerleşmeler bir fırsatür. Onun ötesinde, bir tarafta doğanın ko- runması, bir tarafta yeni yaşama koşullan, planlı ve organize yeni yerleşmeler, mi- marlık ve şehircilik kavramlannın yeni baş- tan irdelenmesini, değişik bir mimari çevre- Çarpık kentleşme için tek çözüm Butür yerleşmeler kentin gelecekteki nüfusyerleşimini, büyüklüğünükontroledebilir; kent merkezlerine olan akını da önleyebilir. Ancak bu konutlar ihtiyaç duyan kişi tarafından değil de oyeriyatırım amacı gibigören kişilerce alınıyor. nin oluşmasını kuşkusuz ki sağlayacakür. öte yandan bu türlü yeni yerleşmeler, yapılann maliyetlerinin aşağı çekilmesinde, yapı maliyen'yle yapı teknolojisi arasındaki ilişkinin boyutlannın bileşkelerinin belir- lenmesi açısından da katkıda bulunacak- lardır. - Uydukent ya da bahçeşehirlerin arsa, arazi ve spekülasyonlanm önlemede katkı- lan bulunacağuu söylediniz. Ancak daha önce de dikkatinizi çektiğim gibi, bu uydu- kentlerdeki konut fiyatlan çok yüksek. Bu durumu nasd karşüıyorsunuz? GÜRSEL - Sadece ticari amaçla ortaya çıkmış benzer yerleşme örneklerini, ta- nımladığımız yeni yerleşme ömekleri kap- samında ele ahnamamız gerekir. Burada önemli olan, yaünmın kimin ya da kimlerin tarafından yapıldığı değildir. Yatınmı; yer seçimi, büyûklûkleri, sosyal doğrultulan, altyapısı, merkezle ulaşım iliş- kileri bağlamında kamuya olan yükleri ve kendi içlerindeki tutarlılıklan açısından de- ğerlendirmemiz gerekir diye dûşünüyorum. Bir ömek vereyim.. Bugün Toplu Konut tdaresi'nin (KOI) konut satış fiyatlannı dikkate aldığımızda serbest piyasada satı- lan konutlaıia KOÎ'nin konut fiyatlan arasında bir fark olmadığmı görûyoruz. Kafamızı kurcalayan bir şey var. En üst dü- zeyde devlet memuru ya da bir parlamente- ri ele alalım. Bir parlamenterin aylık ûcre- tiyle, hiçbir şekilde metrekaresi 25-30 mil- yona varan böyle bir konuta sahip olması mümkün değildir. - Peki bu konutlan alabUenler kimiertbr? GÜRSEL - tşte esas sorun burada... öyle anlaşılıyor ki bunlann alıcılan, gerçek ko- nuta ihtiyaç duyan kişilerden çok, o konut- lan bir yatınm aracı gibi kullanmayı düşü- nen kişilerdir. - Demek kiyinegehSk spekülasyona. Bu- radan spekülasyonu öniemeyi amaçlayan bu uydukentlerin de spekülasyonu önleyeme- dikleri mi ortaya çıkıyor? GÜRSEL - Evet, yine geldik spekülas- yona. Zaten işin başında, tanımlanmış ola- rak, model olarak ortaya çıkıyor. Toplu Konut Idaresi tarafından bunlar açıkarttı- rmaya çıkanhyor. Bu ne demektir? Burada bu konutu ancak gücü yeten alabilecektir. Burada amaç, konut üretmek midir, yok- sa kentlerin sağlıklı gelişmesine olanak ve- recek yeni yerleşme alanlan mı oluştur- maktır? Konut maliyetlerinin artışını ve bunu bir spekülasyon bazı olarak kullanan kesimleri devletin kontrol etmesi mümkün değil. Bir arz-talep olarak kendi fiyatını kendi bulu- yor. Bahcesehir yöneticisi Sirmen, uydukentleri kurtulus olarak değerlendiriyor Bir de konutfiyatlannıdüşürsek... ahçeşehir projesi İstanbul'da Uk uydu kent olarak duyuruldu. Daha önce hiç uydukent yaptbnanus mıydı? 1950'lerin sonunda insa edilmeye baslanan Ataköy, o dbnemde bir uydukent saydmanuş mıydı? SİRMEN - Ataköy ve halen Emlakbank'ın inşa ettiği Ataşehir, mevcut bir bölgenin yanında yapılan yerleşim yerleridir. Ataköy, Bakırköy'ün nimetlerinden faydalanılarak inşa edilmişti; Bakırköy'ün gelişmesine göre de yönehniştir. Dolayısıyla Ataköy ve Ataşehir'de konut ûretilmiştir. Sosyal ve ticari anlamda bir şehırde ol- ması gereken dığer tesisler bunlar büyüdükçe yavaş yavaş içine gjrmiştir. Ilk kurulan şehirde bunlara fazla gereksi- nim duyulmamışür. Çünkü çevresinde vardı. O zaman böyle yerler uydukent anlamını taşımıyor. Uy- dukent tamamıyla kendi içinde her tûrlü ihtiyacmı karşüa- yan; sosyal, kültürel ve ticari anlamdaki her şeyini berabe- rinde yapan şehirler oluyor. Işte, Bahçeşehir de böyle bir şehir. - Bahçeşehir'de konutfiyatpotitikası nedir? SİRMEN - Bahçeşehir, Emlak Bankası'nın diğer ko- nutlan gjbi gerçek maliyetini hesap eder: maliyetin ûzerin- den gayet cûzi bir karla halka sunar. Bahçeşehir, arazi olarak baktığmızda. çok ucuz olması gereken ve diğerlerinden de ucuz olduğunu zannettiren bir yerdir. Oysa şu fark gözardı edilmektedir Diğer siteler ya da toplu konutlar şehrin altyapısından, birçok imkanlan- ndan faydalanır. Altyapı büyûk bir mabyettir. Dolayısıyla şehrin içindeki arsalar kıymetlidir. Bahçeşehir'deki arsa, altyapısını da kendi içinde yaptırdığı için gözûkmeyen bir maliyete ulaşmaktadır. Bir noktada da kendi yağıyla kav- rulmak mecburiyetindedir. Yani yol, su, elektrik ve doğal- gazmı, her şeyini kendisi getirmekte, her şeyini kendi yap- maktadır. Antma tesislerini de yaptığı için bu, arsa mali- yeüerinin üzerine ek bir maliyet yüklemekte, bir çeşit şehir içindeki mabyetle eşdeğer olmaktadır. Aynca Emlak Bankası'nm uyguladığı sistem, konutlar- da kab'tedir. Buna maliyeti de eklerseniz maliyeti diğer ko- nulara eşdeğere gelmektedir. Farklı bir maliyeti pek fazla yoktur. - Fiyatlar metrekare baştna ne kadar? SİRMEN - Saüşta maliyetin üzerine eklenmiş çok cüzi bir kar vardır. Dolayısıyla bu, yaklaşık brût metrekareye 15 ile 25 milyon lira arası değişmektedir. - Ama burada 10 milyon uragibi büyük birfark var... SİRMEN - O da arsa payının etkisi. Az kaüı konut dedi- ğimiz ya da villa adını verdiğimiz evlere düşen arsa payı di- ğer bir apartman dairesine göre çok farklıdır. Dolayısıyla altyapının ve arsa payının yukü villalarda daha fazla oldu- ğu için bunun maliyeti diğerinden yüksektir. Bugün için 1.5 müyarla 3-3.5 milyar lira arasında apart- man daireleri satümaktadır. Villalar ise arnk hemen he- men tamamlanmıştır. Maliyetleri de beş milyardan başla- makta, dokuz milyara kadar gitmektedir. - Bu rakamlarfazla değilmi?Butür bir toplu konutproje- sinde de halka yarduna obnak gereği hiç duyulmath mı? SİRMEN - Bahçeşehir, tamamıyla orta sınıf vatandaşa uygun bir şekilde projelendirildi. Ancak villanın arsa payı daha yüksektir ve maliyeti artmaktadır. Bunlan dikkate almamak gerekir. Apartman daireleriyse bir buçuk milyar liradan başla- maktadır. Bu da bugün için normal sayılan bir fıyattır. Evet, bunu bir memunm geliriyle kıyaslarsanız devre dev- re satın alma gûcüyle maliyetler arasında fark doğuyor. Bu fark zaman zaman kapanmış, zaman zaman açılmıştır. Bugün için ise biraz farklıdır. Gelirlerle mah'yet arasındaki fark bugün için büyûmüştür. Gerçekte bakarsanız Bahçe- şehir'in 1991 yıkndaki satış fiyatlan o gûnûn saün ahm gû- cüne göre gayet ucuz ve düşüktü. Bugûn bu farklıdır. Ama elde olmayan faktörlerden oluşmaktadır. tnşaat malze- meleri maliyetleri diğer toptan eşya fiyatlannın çok çok üzerindedir. Bu, organizasyonu yapan bizleri de üzmekte- dir. Ancak bu çark da dönmek mecburiyetindedir. Bir gün yeniden kişilerin satm ahna gûcü yükselecektir. Yine bir gün tekrar bu konut fiyatlan ucuz gibi gözükecektir. Bunu diliyor ve istiyorum. - Emlak Rankası 'mn son birkaçyüâtr Ataköy'dekikonut- lan açıkarttamayla satışa çıkarmast, Ataşehir ve Bahçeşe- hir'dekifiyatlann yükseküği epeyce elestiri konusu oldu... SİRMEN - Ataköy'deki satış fiyatlannı artık Toplu Konut Idaresi (KOİ) kararlaştınyor. Bu konutlar, ne- masını almış bir yörede satışa çıkarümaktadır. Bunlar ucu- za verildiği takdirde komisyoncu bunlan alıyor, nemasını Jjiz Bahçeşehir 7sadece konut olarak kurmadık. Kişilere biryaşam biçimi vermeyi düşündük. Bundan kasıt da kişilerin her türlü sosyal, kültürel ihtiyaçlarının karşılanması ve belediyenin vereceğihizmetlerin karşılanmasıydı. ekliyor ve satışa çıkanyor. Bu durum ortadan kaldınlmıştır. Dolayısıyla halka sunulurken de yüksek fı- yatla sunulmuş oluyor. Aslında Ataköy'ü emsal olarak al- mamak lazım. Belirli yöreler değerini kazandıktan sonra artık gerçek değerler İconuşulmaz. Yani bir yer artık ne- masını bulduktan sonra o değer üzerinde konutu satmak zorundasınız. Aksi takdirde işi aracıya, yani komisyon- cuya vermiş olursunuz. Dolayısıyla orada artık halka dö- nük bir toplu konut yapımı ifadesi yanlıştır. Emlak Bankası'nı şu yönde eleştirmek lazım: Yöre vardır, arazi çok ucuzdur. Ve istenılen teknolojik ihtiyaç da o ^öreye göre daha ucuza yapılabilir. Gebze konutlan bunun en gûzel ömeğidir. Orada Emlak Bankası, konut- lan 75 milyon lira peşin, ayda üç milyon lira gibi taksitlerle verebilmektedir. Diğer tarafta yapılan konutlann mantığı da aynıdu". Hiçbirinin içinde hiçbir zaman büyûk bir kar göremezsiniz. Ancak konut maliyetleri çok yükseldiği için fıyatlar yükselmektedir. Yoksa banka aşın bir karlılık pe- şinde değildir. - Yine BahçeşeMr'e dönersek... Bir hedefiniz Bahçeşehir'- den tstanbul'un merkezine çok hzh ulaşım sağlanmasıydu Oysa bugün Cağaloğlu'na bir saatgibi bir zamandageldüdz gaMba... SİRMEN - 45 dakikada geldim. - Ama hedef25 dakika değil ım'ydi? SİRMEN - Evet, 20, toleransıyla birlikte 25 dakikaydı. Ama bunun 45 dakikaya uzaması İstanbul trafiğinin anor- mal bir sistemle akışı... Bu da tabii tahminleri yanıltıyor. Esasında Bahçeşehir'in Istanbul'un çeşitli yörelerine di- rekt ulaşım imkanı onu İstanbul'a çok yaklaştınyor. Şöyle ki: Bir sahil yoluna (Kennedy Caddesi) ulaşmak, ya da Vatan Caddesi ûzerinden Aksaray'a ulaşmak, TEM oto- yolu ûzerinden Levent yöresine ulaşmak maksimum 20-22 dakika olarak görûlüyor. Ama ondan sonraki trafik yo- ğunluğu artık Bahçeşehir'in suçu değil. O, tamamıyla şehir trafiğinin suçu. - Bahçeşehir'den ulaşım sadece özel araçl&la tm suurh kahyor? Toplu taşımaahk düşünüldü mü? SİRMEN - Bahçeşehir otoyol üzerinde kuruludur. Za- ten orasınm seçirninde otoyol en önemli faktör olmuştur. Bu otoyolun her iki yanından Halkalı'ya kadar parasız, iki adet yol yapılmışur. Bir kısmının daha inşaatı bitmemiştir, ama bağlantısı sağlanmıştır. Diğer bir yol da Avcılar'a di- rekt, parasız olarak yeni yapılmış bir yoldur. Böylece E-5'e parasız olarak ulaşabilirsiniz. Kişilerin kendi arabalan dı- şında tabii ki bir toplu konut taşımacıhğını gereksinmekte- dirler. Biz Bahçeşehir'i sadece toplu konut olarak kurmadık. Burada sadece kişilere konut vermek amacıyla da hareket etmedik. Kişilere bir yaşam vermeyi düşündük. Bundan kasıt da kişilerin her türlü sosyal. kültürel ihtiyaçlannın karşılanması ve belediyelerin verecekleri hizmetlerin sağ- lanmasıydı. Bu nedenle biz tarifeli, sahil yolundan Tak- sim'e kadar giden otobüsleri seferber ettik. Halen kişiler bu taşımacıhğı kullanıyor. Bunun dışında DDY'nin tren- leri Bahçeşehir icinden geçmektedir. Aynca bir helikopter pisti hazıriamaktadır. Sağlık ko- nusunda bu çok önemli. - Bahçeşehirprojesim kimleryaptı? SİRMEN - Danimarkalı Kovi ConsuK ve Tûrk şehirci mimar Hüseyin Kaftan tarafından ele alındı Bu iş 1985'te başladı. 1989'da bu projeler tadilatla bugünkü şekillerini aldı. Peyzaj, yerleşme ve altyapı için de birçok proje fırma- lan çalıştı. Bahçeşehir'de yeknesak, kutu kutu apartman tiplerini görmezsiniz. Evler de standart değildir. Değişik tipte evler yapümıştır. Her zevke uygundur. Bunlan Av- rupa'nın belli başlı konutlanyla karşılaştırabilirsiniz. ttal- yan, Alman mimarisi tipi evler olduğu kadar eski konak- lanmızı andıran çok kaüı tip evler de var. İskandinav mi- marisini andıran konutlanmız da var. Dolayısıyla halk, kendi zevkine olanı Bahçeşehir'de bu şekilde daha kolay bulabiliyor. Apartmanlar da öyle. Bir apartman içinde yirmı değişik daire bulabilirsiniz. - Nüjus yoğunluğu nasd? SİRMEN - Ataköy'ün yansı kadar. Yeşüiik imann ver- diği ölçüden yüzde 70 daha fazladır. İmann kişi başına ver- diği yeşil, yedi metrekaredir. Oysa bu, Bahçeşehir'de 12 metrekaredir. Şehir içinde hektar başına yoğunluk 350 ki- şidir; Bahçeşehir'de bu 172 kişidir. Bahçeşehir'de daha çok yeşile, daha çok çevre korumaya ağırlık verdik. Aynca çevresinde herkesin gezip dolaşabileceği, içinde ufak çağlayanlan bulunan büyûk bir havuz yapıyoruz. Bunun çevresinde çeşitli mutfaklann sunulduğu lokanta- lar olacak. - Peki buna rağmen ne yapüabiEr? GÜRSEL - Yeni çevrelerin oluşmasında bu türlü uydu yerleşmeler desteklenmelidir. Çûnkü bunlar yeni birtakım çevreler oluş- turacaklardır. Planlama, sağlık koşulu ola- rak bu tür yerieşmeler, bence, özlenen yer- leşmeler olarak değerlendirilmelidir. Aym zamanda Türkiye'de gelişmekte olan bu tûrlü yapı ûretimi, yapı teknoloji- sinin gelişmesine de büyûk katkıda bulu- nacaktır. - Bu üretibniş konutlarda insanlar ne öt- çüde sağhkh yaşayabiEr ya da bu konutlan ne ölcüde benimseyebiBrler? GÜRSEL - Halen kullanılmakta olan yapı teknolojisi ne yazık ki standart konut birimleri ve standart bir planlama örneği sunmaktadır. Ama insan ve aileyi herhangi bir şekilde standart kılabilir miyiz? Her bi- rey ve aile, farklı bir yapıya sahiptir. Mi- marlar, sadece değişik bir çevre yakalaya- bihnek amacıyla yüzeysel tasanmlarla ken- dilerini avutmaktadırlar. Kamu yatınmlannda bu türlü yerleşim- lerin ele alınışı ne yazık ki konunun ciddi- yetiyle bağdaşmayacak düzeydedir. Çok kısa bir süre içinde bin konutluk bir yerleş- me alanı ve konut planlamalan sözkonu- sudur. Planlamanın süreci hükümet prog- ramına ya da temel atma törenlerine bağh- dır. Ne yazık ki mimarlar ve şehir plancılan da bu türlü talepler karşıanda kendi ara- lannda yanşmaktadırlar. Ama öyle görünüyor ki o çok ciddi olan yerleşme planlaması, ne sadece mimar ve şehircilere ne de siyasi otoritenin program- lanna göre aceleye geünlebilecek bir hızla ele ahnmabdır. Böylesi yerleşme aianında kimlerin ne şekilde, niçin yaptığı sorusunu ortaya koyduğumuzda, zaten, bu yerleşme alanlannın sadece mimar ve şehirciler ya da politikacıiar değil, sosyologlar ve kentlinin kendisine ait bir iş olduğu yanıtı ortaya çı- kmaktadır. - Türkiye'de böyle mi oluyor? GÜRSEL - Ne yazık ki Türkiye'de yatı- nm kararlan sadece politikacıiar tarafin- dan verilmekte, mimarlar ve şehirciler de kısa süre içinde bunlan tasarlamaktaduiar. - Mimarlar ve şehircilerin siyasi otoritenin diktesi saydabilecek bu kararlan üirazsız uygulamalanndaki amaç ne olabilir? GÜRSEL - Tabii bu sadece mimarlar ve şehircilerin sorunu değil. Öğleden sonra muayenehanesine gıden ünıversite öğreum üyesi bir profesör doktor da muayenehane- sinde çok sayıda hasta kendisini karşıladığı- nda hiçbirisini geri çevirmez. Bu, doktorlar için de hukukçular için de mimarlar için de böyledir. Bizim mimarlan ve şehir plana- lannı bunun dışında tutmamak gerekir. Ben bir mimar olarak bu tür yerleşim yer- lerinin, sadece mimariann hayal güçleriyle sonuçlanacak tûrde yerleşmeler olmaması gerektiğini dûşünüyorum. Uzun bir zaman süreci içinde çok boyut- lu kavramsal bir olaydır. Ama Türkiye'de bu halen, bir konut üretimi olayı olarak ele ahnmaktadır. Kentleşme sorunlanna ilişkin olarak hiç- bir siyasi •partinin modeli yoktur. Zaman zaman (eski) CHP içinde çok cılız örnekle- rine rastlayabiliriz. Ecevit hükümeti sırası- nda geuştirilmek istenen bir köy-kent mo- deli vardı. Bu tûrlü yerleşmeleri sadece fıziksel ne- denlerle ele almak değil, insanın bireysel ih- üyaçlan ile toplumsal yaşamın zorunlu kıldıgı ihtiyaçlan da bûnyesine alacak bi- çimde tasarlamak gerekir. Standardizas- yon, bir süre sonra bizi fark edihneyen bir gettolar dizisiyle karşı karşıya bırakır. Oysa toplum yapısı çeşitlilik ister. IŞehrin gürültüsünden kurtulmak için Bu bahçeşehiıierin günûmûzde tercih edilmelerinin en önemli nedenlerinden bi- risi şehrin karmaşasından kurtulmak, doğa içinde yaşama özlemini gerçekleştirmek. tletişim teknolojisindeki gelişmeler, bu yer- leşmelerde yaşayan insanlann kent merkez- leriyle olan ilişkılerinin güncelliğini ertelete- biliyor. Kısa süre için, hatta dünyayla bağlanülar kurabiliyor. Ve her gûn kent merkezine gi- dip gelme zorunluluğunu ortadan kaldıra- biliyor. - Türkiye'de bu uydukentlere hangi ömek- leri rerebihrsiniz? GÜRSEL - Gerilere doğru gittiğimizde Türkiye'de ilk kooperatifleşme tarihi 1934. Ankara'daki Bahçelievler'i biz o zaman bir uydukent olarak tanımlayabiliriz. tstan- bul'da Şenesevler'i, Levent'i aynı şekilde görebilinz. Daha sonra 1955'te bir Ataköy yerieşmesi var. Ankara'da Or-An sitesini planlama fikri 1968'de ortaya çıkıyor. Bu- nun ötesinde yine Ankara'da bir Batıkent var. Bunun projeksiyonu 30 bin konutluk- tur. Baûkent'te bir farkhlık vardır. Yerel yönetimin katkısıyla oluşturuhnuştur. Yani Türkiye'de bahçeşehir olayı yeni de- ğil. Hepimizin bildiği bahçeşehire bir ömek de Istanbul'da TEM yolu üzerindeki Bah- çeşehir. Beş etapta gerçekleştirileceği söyleniyor. Birinci etap uygulamasına başlandı. Bir di- ğeri de Küçükbakkalköy'de. Bütün bu yer- leşmeler, bahçeşehir (new town) olarak tanımlanıyor. lkısi de çok yoğun bir yol gû- zergahı üzerinde bulunuyor. Bu gûzergah- la, bu yerleşim bölgelerinde yaşayan insan- lann merkezle olan ilişkileri bir ölçüde bu şekilde kunılmuş oluyor. - Son yapılan bahçeşehirlerle amaca ula- ştlaMldi nü? GÜRSEL - Sadece konut üretimini hedef alan yannm ve uygulamalarda bu amaca ulaşmak sanınm biraz ertelenecek. Kamu- sal hizmet alanlannı kamunun bir yannm alanı olarak görüyorsak bunlardan bir şey beklememiz mümkün değil.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle