27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11EYLÜL1994PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER İstanbul'da opman yangını • İstanbul Haber Servisi - Beykoz Anadolu Kavağı Yuşa Yolu ormanlık alanda dün akşam saat 17.00 sıralannda çıkan yangın söndürüldü. Yangında 40 dönümlük orman alanı kûl oldu. Yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlık alanda belirlenemeyen bir nedenle çıkan ve rüzgann da elkisiyle büyüyen yangının söndürme çalışmalanna. Beykoz, Çubuklu, Üsküdar ve Umraniye itfaiye gruplan ve Istanbul Bölge Müdürlüğü'ne bağh ekiplerin yanı sıra üç de uçak katıldı. Yangın saat 19.00 . sıralannda kontrol altına alındıktan sonra soğutma çalışmalanna başlandı. Tutuklulara saldırı iddiası • tstanbul Haber Servisi- Konya E-Tipi Cezaevi'ndeki bayan tutuklulara, asker ve gardiyanlann tanm ilacı, kalas ve coplarla saldırdıklan öne sûrüldü. İHD tstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar, dün yapuğı yazüı açıklamada "Konya E-Tipi Cezaevi'nde 3 Eylûl 1994 günü bayan tutuklulann havalandırmarun bir saat önceye alınmasına tepki göstermesi üzerine, asker ve gardiyanlar 'utuklulara saldırmışlardır" dedi. MKM'ye baskın • tstanbul Haber Servisi - Mezopotamya Kûltür Merkezi. akşam saat 16.30'daTerörle Mücadele'ye bağlı siyasi şube ekiplerincebasıldı. Baskında gözaltına alınan HADEP Istanbul ll Başkanı Kemal Parlak ile il yönetim kurulu üyesi Nurettin Kaplan ve kûltür merkezinin üyeleri gözaltına alındıktan üç saat sonra serbest bırakıldı. Eğit-Sen'e soruşturma •ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Eğıt-Sen Adana Şubesi Başkanı Gülebi Köseoğlu hakkında valilikten izin almaksızın basına bilgi vererek Milli Eğitim personelini kışkırttığı gerekçisiyle soruşturma açıldı. Adana tl Milli Eğitim Disiplin Kurulu, Orgeneral Bedrettin Demirel llkokulu'nda görev yapan Gülebi Köseoğlu'ndan, 7 gün içerisinde savunması istedi. Köseoğlu, soruşturmayla ilgili olarak yaptığı yazüı açıklamada, sendika adına basına açıklama yapmasmın suç sayıldığına dikkat çekti. Eytem komitBSi •BURSA (AA) - Türk-lş 8. Bölge Temsilciliği'ne bağlı sendikalann şube başkanlan, DYP ve SHP'li bakan ve milletvekillerinin Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Bilecikillerinde • düzenleyecekleri . toplantılarda, pankartb ve ; mıkrofonlu protesto eyleminde bulunmayı kararlaşürdı. Türk-lş 8. Bölge Temsilcisi Mehmet Kanca, "Bölgemizeve Bursa'ya gelecek koalisyon ortağı DYP ve SHP'li bakan ve milletvekillerinin yapacaklan toplantılarda, eylem yapacağız, hükümetin ', sosyal devletten uzak , tutumunu kmayacağız" dedi. yakatandı •EDtRN£(Cumhuriyet)- Meriç nehrinden Yunanistan'a geçme girişimleri iyice artış gösterdi. 25 ağustostan bu yana, > değişik ülkelere mensup 118 ; kişi, sının yasadışı yollardan ' geçme girişiminde bulundu. - Edirne Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre 54Iraklı, 13 Türk,8Pakistanb, 18 Bangladeşli, 6 Cezayirli, 4 Rumen, 2 Yunanlı, 8 Fash, 2 Iranlı, 1 Bosna-Hersekli ile 2 Mısır uyruklu toplam 118 kişi yasadışı yollardan çıkış yapmak isterken güvenlik ekiplerince yakalandı. Konya-Antalya arası losalıyor •KONYA (AA)-lç Anadolu, Akdeniz'e üç ayn koldan en kısa mesafelerden bağlanıyor. Konya Valisi Atüla Vural, yapımı sürdürülen 218 kilometrelik Konya-Seydişehir-Manav- gat karayolunun 25 kilometrelik bölümünün tamamlanamadığını behrterek, "Karayolunun ulaşıma açılmasıyla, Konya-Antalya yolu 102 kilometre kısalmış olacak ve Konya'dan Antalya'ya 3.5 saatte ulaşüacaknr" dedi. Yeni bir bağış kapısı olan şartsız kurullarda, ders başma 1-10 milyon lira isteniy or Şartsızkuruldabağış pazaıı EMfiNfE KAPLAN ANKARA - Milli Eğitim Bakanlığı, bütünleme şnavlannda başanh olama- yan öğrencilere "şartsız kurul" hakkı tanıyarak, kayıtlardan sonra yeni bir "bağış pazarTnın oluşmasına yol açtı. Bazı okul yöneticilerinin, özellikle dışa- ndan bitirmeli öğrencilerden ders başı- na 1-10 milyon lira arasında bağış iste- diği belirtildi. Klasik sisteme göre öğrenim gören öğrencilerle, beklemeli, sorumlu ve dı- şandan bitinneli olup bütünleme sınav- lannda başanh olamayan öğrencilere "şartstz kunıl" hakkı tanınması, okul kayıtlannın son günlerinde kapanmaya yüz tutan "zorunlu bağış" sorununu ye- niden gündeme getirdi. özellikle dışan- dan bitirmeli, beklemeli ve sorumlu öğ- rencilerden, "şartsiz kuruP'a alınma ve Af.illi Eğitim Bakanlım'nın, klasik sistem, beklemeli ve dışandan bitirmeli öğrencilere tanıdığı "şartsız kurul" hakkı, okul yöneticilerine kayıtlardan sonra yeniden bağış alma olanağı getirdi. Okul yöneticileriyle öğrenciler arasında mezun olabilmek için ders basına pazarhk yapıldığı öğrenildi. bütün derslerden başanh sayılmalan koşuluyla ders basına 1-10 milyon lira arasında bağış istendiği bildirildi. Şartsız kurul uygulamasından. klasik sistemden kalan öğrencilerle dışandan bitirme sınavlanna katılıp geçen yıllar- da mezun olamayan öğrencilerin yarar- lanacağına dikkat çeken yetkililer, bu durumdaki öğrenci sayısının 150 binin üzerinde olduğunu söylediler. Okul yöneticilerinin her fırsatta bağış aldıklanna dikkat çeken öğrenciler, Milli Eğitim Bakanhğı'nın ödenek ye- tersizliği nedeniyle bu uygulamaya göz yumduğunu ileri sürdüler. Geçtiğjmiz öğretim yıhnda birçok okul yöneticisi- nin, özellikle dışandan bitirme sınav- lanna giren öğrencilerden ders başma 250 ile 500 bin lira arasında para talep ettiklerini anımsatarak, şöyle dediler: "Bu yıl bizlere son kez bir hak tanındı. Okullar bu hakkı kötüye kullanarak biz- den yüksek miktarlarda para istivorlar. Bazı okullarda daha şartsız kurula çıkıp çıkmaması konusunda tartışmalar sörer- ken pazarlıklar başladı. Ders başma 10 milyona kadar para istiyorlar." Mezun olabilmek için istenilen parayı vermeyi düşündüklerini vurgulayan öğ- renciler, "Bu son şansımız. Onümüzdeki yıllarda liseyi bitirmek için dışandan bi- tirme sınavlanna yeniden katılamıvoruz. İstenilen parayı pazarlık yaparak düşûr- meye çauşacağız ve eninde sonunda öde- yeceğiz. Ne yazık ki okul müdürleri, öğ- retmenler ve bakanlık yetkilileri eğitim âstemini yalnızca paranın düşünüldüğü bir sektör durumuna getirdiler" dıye ko- nuştular. Atatürk Lisesi'nde görev yapan ve adının açıklanmasını istemeyen bir öğ- retmen de, ortaokulu ve liseyi dışandan bitirmeli, beklemeli ve sorumlu öğrenci- lerden ders basına 7.5 milyon lira isten- diğini söyledi. Uhısal Birlik ve Dayanışma Derneği Başkanı Doğudan Bavülgen, Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden"e onur üyeliği plaketi verdi. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) 'Cunûnmyetokıanakşerejür' tstanbul Haber Servisi - Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, Türkiye'de medyanm yasama ve yargı organı gibi davranmaya kalktığını belirterek "Türkiye'yi medya devletine dönüştûrmek isteyen bir cizgi izİeniyor. Medya, izleroe ve denetleme isjevi yerine devlet olma özeninden \ azgeçmelidir" dedi. özden, kendisinin Cumhuriyet gazetesi okuyucusu olmakla da eleştirildiğini kaydederek "Cumhuriyet gazetesi okumak şereftir"dedi. Yekta Güngör Özden. dün sabah Ulusal Birlik ve Dayanışma Derneği'nin Pera Palas Oteli'nde düzenlediği ayhk toplantıda bir konuşma yapü. özden, Atatürkçülük, laiklik, anayasa gibiçeşitü konulara degindiği konuşmasının önemli bir bölümünde basın-yaym kuruluşlannı eleştirdi. Bir televızyon kanahnda "Solcu Yekta Güngör Özden ilesağcı Nusret DemiraTın kader birliği" şeklinde yayımlanan duyuruyu eleştiren Özden. "Vatandaşlar hakkındaki önyargılan yayımlanıak, saygıdan uzak sözlerle nitelemelerde bulunmak doğnı olmaz" dedi. Bu yayın kuruluşuna uvan gönderdiğini kaydeden Özden "Ben Türkiye Cumhuriyeti'ni ölünceye kadar savunacağım" dedi. Bazı yayın organlannda kendisine küfüredıldığıni de bıldıren Özden "Beni sıkı konıma altında tutuyorlar. De\leti korumaya çalışan adam neden korunsun? Ben dini inançlarımı terfîye araç kılmadığım için mi kötüyüm?" dedi. özden'e Ulusal Birlik ve Dayanışma Derneği Başkanı Doğudan Bavülgen tarafından onur üyeliği plaketi verildi. BU OKULDA MİLLİ EĞİTİM BAKANUĞINCA TAVSİYE EDILMIS "YA-PA OKULÖNCESİ EĞİTİM ARAÇLARI" KULLANILMAKTADIR. Okulun Adı: Sözleşme Süresi: 1994-1995 Öğretim Yılı Sayın Ana-Baba, Yukandaki tabelanın asılı oldugu anaokulunda; • Bir öğretim yılı içinde YA-PA nın uzmanlara hazırtattığı toplam 32 çeşit kitap ve dergi uygulamalarda kullanılıyor demektir. • Uygulamalarda kullantlacak kitap ve dergilerle çocuklann zeka, dil, sosyal ve duygusal gelişmelerini helandırmanın yanı sıra el becerileri de geliştiriliyor demektir. • YA-PA 'ntn işbirfiği içinde olduğu 350 eğitimci ve bilim adamının desteğini alıyor ve onlar tarafından aydınlatılıyor demektir. • Öğretmenler, YA-PA'nın düzenlediği seminerlere katılarak yeni gelişmelerden anında haberdar oluyor demektir. • Çocuklanmızı kitap okuma zevkinden uzaklaştıran, aynca telif hak- larını çiğneyen 'Fotokopi" ile çoğaltma yapılmıyor demektir. • Kitap, öğrenme ve okuma sevgisi, YA-PA ürünleri ile bilinçli bir biçimde çocuğa kazandınlıyor demektir. • Yukandaki tüm maddelerin uygulanırlılığı ve devamlılığı konusunda OKUL/YA-PA ile işbirliği yapıyor demelctir. YA-PA Ürönleri, YA-PA Çocuk Mağazalarmda Y A - P A Y A Y I N P A Z A R L A M A S A N A Y İ L T D . Ş T I . Cağoloğlu Yoleusu. Narlıbahce Sokak. No: 11 34410 Coğaloğlu / İSTANBUL Tel: 0 (212) 51 1 86 36 / 51 1 34 05 Fax: 0 [2 1 2) 5 1 2 37 25 Takvim ve bicimde anlasmazlık Türk-İş'teeylem sanası sürüyorANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yaklaşık 320 bin kamu işcisi, 4 aydır enflasyon oranın- daki zam farklannı alamazken, Türk-İş'te eylem sanası günde- me geldi. Hükümetle diyaloğa ara vererek, enflasyon alacak- lan konusunu bir süre sürünce- mede bırakan Türk-İş'te, hükü- metle pazarlık yapılmasına ilke olarak karşı çıkan bazı sendika- lar, iktidara yönelik eylemlere gıdilmesi tartışmasını başlattı. 334 bini aşkın işçinin bu ayın 15'inde yüzde 51.1 oranındaki enflasyon farkını alamamalan durumunda eylem takviminin işletilmesi düşünülürken. hükü- met kendi ödeme planında yer alan ücret artışını gösteren bir çalışma dokümanını basına açı- kladı. Buna göre, mayıs ayında yüzde 60.1, haziran ayında yüz- de 65.4, temmuz ayında yüzde 61.1, ağustos ayında yüzde 56.9, eylül ayında da yüzde 51.1 oranlannda enflasyon farkı ödemeleri yapıldığında. 592 bin 525 işçinin eline ortalama 18 milyon lira çıphrit. ~2\ milyo li d i d i klamasına tepki gösterdi. Türk-lş Genel Merkezi'nde, dün eylem ve hükümetle diya- log konulannı değerlendirmek üzere, bazı teşkilat başkanlan biraraya geldi. Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral'in baş- kanlığmdaki toplanüya, Türk- lş Genel Sekreteri Şemsi Deni- zer, Petrol-lş Sendikası Genel Başkanı Adnan özcan. Tümtis Sendikası Genel Başkanı Sabri Topcu, Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa özbek, Selüloz-İş Sendikası Genel Baş- kanı Mithat San. Türk Harb-Iş Sendikası Genel Başkanı tzzet Çetin, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı Hikmet Alcan. Teksif Sendikası Genel Başkanı Şev- ket Yılmaz, Tes-İş Sendikası Genel Başkanı Faruk Barut, Sağiık-İş Sendikası Genel Baş- kanı Mustafa Başoğlu ile Tek- gıda-İş Sendikası Genel Sekre- teri Hüseyin Karakoç katıldı. Eylem türü önerileri y ç p y B a s a n t a r K T i h T ğ d g lira da giydirilmiş aybk ücret rrie plariinı kabul etmemesinîn kgeçecek. Türk-İş Genel Başkanı Me- ral'in, belirlenecek eylem türle- rinde "hükümetin rutumunun et- kili olacağını" belirterek il tem- silcilerinin bu süreçte tabanın nabzını yoklayarak eylem öne- rileri yapacaklannı açıkladı. Türk-İş Genel Sekreteri Şemsi Deıüzer'in de aralannda bulun- duğu bazı sendikalar yönetime eylem baskısı yaptı. Denizer. "Eylem yapılacaksa, başkalan- na somlmaz. öyle ohıyorsa, oyalama oluyor" diyerek Türk- lş Genel Başkanı Meral'in açı- âfidmdah topîanan "il Ve temsilcileri toplantisında kesin bir eylem takvimi ve biçi- mi belirlenmedi. Türk-İş'te mu- halif kanadı oluşturan ve Türk- İş Yönetim Kurulu'nun hükü- metle geçen hafta ön uzlaşmaya varmasına karşı çıkan sendika- lann "ışten atılan işçileri Anka- ra'da toplama". "bölge toplantı- lan düzenleyerek, emekçi düş- manı hükümeti halka şikayet eüne". "işyeri işgalleri" biçi- mindeki eylem türü önerileri de, dün yapılan toplantıda ele alındı. HAFTAYABAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI 'Fikip Mezara, Heykel Pazara...' Yarın 12 Eylül. önemli olayları, aradan geçen zaman uzadıkça, daha soğukkanlı değerlendirmek olanağı doğar. Artlar ekst- ler yan yana kondukça da toplum önemli bir deneyim kazanmış olur. 12 Eylül darbesi, tüm demokratik çıkış yollarırxn tıkan- dığı bir noktada yapıldı. Bu nedenle de başlangıçta ka- muoyundaçok büyükdestekgördü.. Can güvenliği soru- nu, tüm diğer endişelerin önüne geçmişti. O ortam nasıl yaratıldı? 1960'tan sonra hızla sola kayan gençliğin karşısına, silahlı ve örgütlü, devlet destekli sağcı bir gençlik nasıl çıkarıldı? Devletin gözleri önünde açılan kamplarda, bir partinin gençlik örgütü, nasıl askeri bir eğitimle yetiştiril- di? Polis, nasıl silahlı sağın destek gücü haline getirildi? 'Milliyetçi Cephe' hükümetleri eliyle toplum, nasıl açı- ktan açığa ikiye bölündü? Devlet nasıl militanlaştırıldı? Bazı önde gelen işadamlarımız, Amerika ile kol kola, nasıl demokrasi dışı çözümlere destek verdiler? Ameri- kalı generaller Türk meslektaşlarına, "Daha ne bekli- yorsunuz?" demek cesaretini nasıl buldular? Halkı, "Can güvenliği sağlansın da ne olursa olsun!" noktasına getirmek için, iç ve dış karanlık güçler neler yaptılar? ••• 12 Eylül'e gelinmesinin asıl sorumluları sivillerdir!.. 12 Eylül'den çıkılırken bırakılan Türkiye'nin asıl sorumlula- rı<Ja askerler değildir, beş generaldir! Asker, -can güvenligini sağlayarak-12 Eylül'ü yapma- nın 'meşru' nedenini ortadan kaldırmış, görevini yerine getirmiştir. Türk demokrasisini -Kemalizm dahil- sola kapatan; Amerika'nın 'yeşil kuşak' öğretisine sahip çı- karak komünizme karşı 'din'silahına sarılan; 12 Eylül'e gelinmesinin en büyük siyasal sorumlularının kendileri- ni cezalandırır görünürken, düşüncelerini devlete mal edenler 'on/ar'dır! Türkeş, -12 Eylül döneminde- "Düşüncelerimiz ikti- darda, o düşünceleri savunanlar adalet önünde " derken haksız mıydt? 'Türk-lslam Sentezi'm resmi ideoloji hali- ne getirenler ve bugüne gelen yolu açanlar kimlerdir? Geçmişte 'ülkücü' kampları açılmıştı. 12 Eylül'ü izle- yen dönemde 'şeriatçı'kampları açıldı.. Geçmişte 'ülkü- cü'yurtian vardı. 12 Eylül döneminden başlayarak şeri- atçı' kampları yaygınlaştı. Geçmişte 'üWcücü'kesiminkaynaksorunuyoktu..Şim- di de 'şeriatçı' kesimin yok. Geçmişte devlet 'ülkücü' kesimle iç içe idi.. Şimdi de 'şeriatçı' kesimle iç içe. Geçmişte toplum 'sağcı-solcu' diye ikiye ayrılmıştı.. Şimdi biryanda 'şeriatçılar', onların yanıbaşında 'Kürt- çüler' ve de 'diğerleri' olarak, çok daha karmaşık ve teh- likeli bir bölünme söz konusu.. Ama geçmişte olan bazı şeyler bugün yok. Artık toplum, olumsuzluklara karşı setoluşturabilecek temel örgütlü güçlerden yoksun! Ne Atatürk ün CHP'si var ne gerçek anlamda sendikalar ne de üniversiteler.. 12 Eylül onları bitirdi! ••• De Gaulle bir tarihte şöyle demişti: "Askerler siyasette her zaman aldanmışlardır. Onla- rın drafhlannı anlıyorum. Çıkarlan ile değil, yurtseverlik duygularıyla hareket etmışlerdir. Ama yurtseverlik ba- *zen insanları gözü kapalı harekete sevk eder!" De Gaulle'ün kendisi de askerdi ve büyük bir devlet adamıydı. Tıpkı Atatürk ve Inönü gibi.. Tıpkı -Perikles'ten başlayarak- tarihteki birçok örneği gibi.. Askerliğin kazandırdığı bazı önemli nitelikleri 'sivil mantık' ile bütünleştirebilenler büyüdüler.. O çapta ol- mayanlar ise 'yurtseverlik duygulan' içinde, 'iyilik'yap- tıklarını sanarak toplumlarının geleceklerini kararttılar. Türkiye'de en Kemalizm karşıtı sivil iktidarlar bile ne Atatürk'ün kurduğu partiyi kapatabilmişti ne -Atatürk'ün vasiyetini çiğneyerek- Türk Dil ve Tarih Kurumu'na el koyabilmişti ne de zorunlu din dersi'nı anayasaya soka- bilmişti! 12 Eylül'ün en güzel tanımını bir komşum yaptı geçen- lerde: "Atatürk'ün fikirlerinin mezara, heykellerinin pazara yollandığı dönem..." İlk ve orta dereceli okullarda 1994-95 öğretim yılı yann başlıyor Ziller yann dersbaşıiçin çalacakANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - İlk ve orta dereceli okul- larda 1994-1995 öğretim yılı yann başhyor. Yaklaşık 13 mil- yon öğrenci, bir aydır yaşadık- lan kayıt çilesi ve iyi bir eğitim alabilmek için ailelerinin yaptı- ğı masraflan bir yana bıraka- rak, yann çalacak ilk zille ders başı yapacaklar. Ilkokula yeni adım atan 1.5 milyon öğrenciyle birlikte 13 milyon öğrenci ve 450 bin öğ- retmen yeni bir öğretim yılına "merbaba" diyerek, 16 hazira- na kadar sürecek 9 aylık bir eği- tim maratonuna da "start" ve- recekler. Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz 1994-1995 öğre- tim yılını, Isparta Nazmiye De- mirel İlkokulu'nun açılışıyla başlatacak. Yeni öğretim yıhnda öğrenci- leri, önceki yıllarda yaşanan ve bir türlü çözülemeyen sorunlar bekliyor. Öğrenciler özellikle şehir merkezlerinde 60-70 kişi- lik sıruflarda öğrenim görmek zorunda kalacaklar. Sınıf mev- cutlannın 40 öğrenciye düşürü- lebilmesi için hialen 13 bin 981 dersliğe gereksinim duyuluyor. Haf talık ders saati 30 olacak DerssaatlerideğişjyorANKARA (Cmnburiyet Bürosu) -Milli Eğitim Bakanlığı, flkögretimin 8yıla çıkanlmasına ifişkin yasa taslağının ardı- ndan. ilkokul ve ortaokullann haftabk âerssaatlerini birteş- tirdi. İlköfretimde haftalık ders saati 30 olarak beürlendi. Yeni program, yann başlayacak veni öğretim yıhnda yürür- lüğe girecek. Nlilli Eğitim Bakanlığı, zorunlu egitimin 8 yıla çıkanhnası çalışmaiannı sürdürüyor. Ortaokullarda 36, ilkokullarda 25 olan haftalık ders saatleri; iki kategoriyi bünyesinde toplayan ilköğretim okuüannda 30 saatolarak belirlendi. Yeru düzenjemeye şöre ilköğretimde haftalık ders çizelgesi şöyle olacak: İlköğreümin ilk ktsmı için: Türkçe (12), matematik (5), hayat bilgısi (6), fen bilgisi (4). sosyal bilgüer (3), din kültürü ve ahlaş bilgisi (2). resim-iş (2), müzik (2), beden eğitimi(2), iş eğitimi (3), çevre, saglık, trafık, okuma (1). llköğretnnin ikina tusmı için: Türkye (6). matematik (4). fen bilgisi (4), sosyal bilimfcr(3), din kültürü ve ahlak bilgisi (2), resim-iş (1), müzik (1), iş eğitimi (3). Öğrenci kişilik geliştirme hizmetlerini yürütmek üzere öğ- retim programına alınan rehberlik ve eğrtıci çahşmalar, haî- tahk ders saatleri dışında yürütülecek. Bunun için 9 trilyon 87 milyar 650 milyon lira gerekirken, Mil- li Eğitim Bakanhğı'nın 1996 yı- lına kadar yalnızca 4 bin 485 dersliğin yapımını planladığı belirtildi. Bakanlık verilerinden alınan bilgiye göre. İstanbul'da 2 bin 217, Ankara'da bin 56, İz- mir'de 726, Adana'da 505. Bur- sa'da 378 ve Mersin'de 337 dersliğe gereksinim var. Eğitim-tş Genel Başkanı Ni- yazj AJtunya. yazılı bir açıkla- ma yaparak yeni eğitim-öğre- tim yılını değerlendirdi. Okulla- nn geçen yıllara oranla daha büy-ümüş sorunlarla açıldığını belirten Altunya, Dogu ve Gü- neydoğu Anadolu Bolgesinde, 2 bin 241 okulun terör nedeniy- le kapah olduğunu. 238 okulun yakıldığını bildirerek bin 261 köyde hiç okul açumadığına dikkat çekti. Anayasanın 42. maddesine göre devlet okullanmn parasız okluğunu vurgulayan Altunya, geçen yıllarda "bağış" adı altın- da alınan paralann bu yıl "kat- kı payı"na dönüştürülerek. eği- timin vergilendırildiğini ileri sürdü. Altunya, şu görüşleri dile ge- tirdi: "Yatılı okullarda okumuş Ba- kan Ayaz ve bürokratlannın projesine göre devlet, çocuğunu özel okula gönderen ailelere, milli eğitim fonlanndan para ve- recekmiş. Yani voksul çocukla- nmızın simit paralanndan kısa- rak, özel okullarda okuyan, daha varsıl kardeşlerim de oku- tacaklarmtş." Hııkııkfakülîesinin 'hukukaaykvn' karonm idoremahkemesidüzeltti NECATİ AYGIN İZMİR- Dokuz Eylül Üniversitesi Hu- kuk Fakültesi'nde "tdam cezalarına hayır" kampanyası başlatüklan için Fakülte Yö- netim Kunılu karanyla okuldan uzak- laştınlan öğrenciler, açüklara dayada yü- rütmeyi durdurma karan aldılar. Öğrenci- lerin savunmanlığını yapan İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat Cafer Öz- kan, mahkeme karannın fakülte yöncti- mınce uygulanması ve yıl içinde sınavlara gircmeyen öğrenciler için sınav açılması ge- rektiğini söyledi. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakül- tesi'nden bir grup öğrenci, 1993-94 eğitim yılı başında, TBMM'de idam cezalannın kaldınlmasının gündeme gelmesiyle birlik- te. idam cezalannın yasadan çıkartılması için fakülte kantininde imza kampanyası başlatmışlardı. Fakülte Dekanı Prof. Dr. Seyfullah Edis, öğrenciler hakkında izinsiz imza kampan- yası başlatuklan gerekçesiyle soruşturma açmıştı. Yapılan soruşturma sonucunda Fakülte Yönetim Kurulu, öğrencilerden Cetn Attıparmak, Yavuz Dursun, Olgun Soydan, Sevim Çakır, Alper Onursal, Secil Ege, Ramazan Alkan'a bir yanyıl uzak- laşürma cezası vermişti. Öğrenciler karann iptali için İzmir 4. İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Mahke- me, fakülte karannı onaylayarak, öğrenci- lerin istemlerini geri çevirdi. Bunun üzerine İzmir Barosu, İzmir Bölge İdare Mahke- mesi'ne başvurarak İzmir 4. İdare Mahke- mesi'nin karanna itiraz etti. Bölge İdare Mahkemesi, İzmir Barosu'nun itirazı üze- rine yaptığı incelemede, öğrencilerden üçü hakkında Fakülte Yönetim Kurulu'nun verdiği karan hukuka aykın bularak yü- rütmeyi durdurma karan verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle