Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11EYLÜL1994PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'YankesicHer
iktidar işmtr
• ANKARA (UBA) - ANAP
Basın ve Propaganda Başkan
Yardıması Yaşar Okuyan,
son zamanlarda ANAP
mitinglerine dadanan
yankesicileri "iktidar işareti"
olarak değerlendirdi ve
"ANAP'ın tek başma
iktidara geleceğini,
yankesicilerin
dadanmasından anlıyoruz"
dedi. Yaşar Okuyan,
"Yankesialer neden ANAP
mitinglerine dadandı"
sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Türkiye'de en kalabalık
mitingleri ANAP düzenliyor.
Yankesiciler, baktılar ki
DYP-SHPmitingi
alanlannda kalabalık yok;
hele, Tansu Çiller'in
mitinglerinde sadece
güvenlik görevlileri alanı
dolduruyor. ANAP
mitinglerinde geniş
kalabalıklan görünce
üşüştüler. Bu da ANAP'ın
iktidara yürüdüğünü
gösteriyor."
SoysaTdan
dayanşma mes^jı
• BAKÜ(Cumhuriyet)-
Dışişleri Bakanı Mümtaz
Soysal, Azerbaycan'a
dayanışma mesajı vererek,
"Azerbaycan, Türk
milletinin kalbidir" dedi.
Soysal,
Azerbaycan-Ermenistan
sorununun çözümünde
Türkiye'nin daima devrede
kalması gerektiğini
belirterek, bölgeye tek başma
ginnek isteyen Rusya'ya
mesaj verdi. Birgünlük
ziyaret amaayla dün
Azerbaycan'ın başkenti
Bakü'ye giden Soysal,
Azerbaycan Cumhurbaşkanı
Haydar Aüyev ve meslekdaşı
Hasan Hasanov ile yaklaşık
bir saat baş başa görüştü.
Daha sonra heyetlerin de
kaüldığı görüşmeler yaklaşık
2.5 saat sürdü. Soysal, bugün
Ankara'ya dönüyor.
Kınm sorunu
• tST ANBUL (AA) - Kınm
Tatar Millı Meclisi Başkanı
Mustafa Cemil Kınmoğlu,
Türkiye'nin Kınm
sorununu, Birleşmiş
Milletler, NATO ve Islam
Kalkınma Örgütü gibi
uluslararası platfomlarda
gündeme getirmesini istedi.
Kınmoğlu, düzenlediği basın
toplantısında "Kınm
Yanmadası'nda gergjnlik
yaratan hareket, Kınm'ı
Ukrayna'dan kopanp
Rusya'ya ekleme hareketidir.
Kınm'ın nüfusunun yüzde
70'i Ruslardır. Ruslar
anavatanlanyla birleşmek
istiyorlar. Biz mallannı
toplayıp gitmelerini
istiyoruz. Oysa onlar toprağı
da almak istiyorlar" dedi.
Yrimaz'dan
Yılmaz'aeteştiPi
•GAZİANTEP(AA)-
Bayındırhk ve İskan
Bakanı Mustafa Yılmaz,
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'ın erken
seçim istemini eleştirerek,
"292 miUetvekili varken
kaçtı, şimdi ne değişti ki,
erken seçim istiyor?" dedi.
Yılmaz, Gaziantep
geasinin ikinci gününde
Yavuzeli, Araban, Nizip,
Kargamış ve Oğuzeli
ilçelerini ziyaret etti. Bakan
Yılmaz, Mesut Yılmaz'ın
meydanlara çıkarak
hükümeü eleştırdiğine
dikkati çekerek "8 yü
iktidarda kalan ANAP ne
yapü, hiçbirşey. 292
müktvekili varken kaçtı,
gitti.
İstanbufa
dolayhvize
• ANKARA (ANKA)-
TBMM îstanbul'un
Sorunlannı Araştırma
Komisyonu üyesi ANAP
tstanbul Milletvekili Orhan
Erdüder, tstanbul'a
girişlerde 'vize' uygulamak
isteyen Büyükşehir Belediye
Başkanı Tayyip Erdoğan'a
destek vererek, "Îstanbul'un
nüfusu başa çıkılmayacak
kadar artü. Kente kunin
giripçıktığı belü değil.
lstanbul'a girişte kimlik
bildirimı zorunlu hale
getirilsin" dedi. Orhan
Ergüder, konuya ilişkin
açıklamasında İslanbul'da
sık sık terör olaylanna
rastlandığını. kentteyaşanan
keşmekeşin göçün
önlenememesi yüzûnden
içinden çıkılmaz hal aldığını
belirttı. Orhan Ergüder,
lstanbul'a göçûn
caydınlması, kente
gelenlerden kimlik bildirimi
alınması ve mafyaya savaş
açılması konusundaki görüş
ve isteklerini, gerekli yasal
düzenlemelere destek
verilmesi için ANAP Grup
Yönetim Kurulu'na da iletti.
DYP Bolu Milletvekili Necmi Hoşver: Ben buraya dünyanın
masrafını yaparak geldim. Borcum var. Seçim falan olmaz
Borçlumilletvekili
erkenseçimiistemiyor
MiUetvekili Hoşver
HAKKI ERDEM
ANKARA - 'Seçim', son günlerde he-
men her kurum ve kişiyi etkileyen bir si-
hirli sözcük. Daha ara seçim yolu açılır
gibi olunca bile borsadan, bürokrasiye
birçok yer etkileniyor. Ama seçim söz-
cüğü en çok milletvekiUerini etkiliyor.
Erken seçim korkusunun titrettiği mil-
letvekilleri zaman zaman Meclis ku-
lısinde seslerini yûkseltiyorlar: "5 yılımı
doidıınnadan bir yere gjtmem."
Hukuk yapıcısı Meclis'te hukukun
hiçe sayılması bile pek çok milletvekilini
rahatsız etmiyor. Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı olan RP'li Melih Gök-
çek'in milletvekılliğinin düşmesi Genel
Kurul'da oylama yapılmadan karara
bağlaruyor. Hem de anayasanın açık
• Hoşver: Ben buraya dünyanın masrafını yaparak geldim.
Hem de 5 yıllığına geldim. Hesabımı kitabımı ona göre yaptım.
Borçlanmı daha yeni ödüyorum. Bir kooperatif orada, bir
kooperatif burada... Şimdi kalkıp, yeniden seçilmek için para
harcayamam. Buradan erken seçim falan çıkmaz.
Milletvekilliğini bir gün bile eksik yapmam.
Müftüoğlu söz alabilse gözden kaçın-
labilen çok önemli bir konuyu dile geti-
recek: "Sonın Gökçek'in millervekilîiğj-
oin düşüp düşmemesi ya da ara seçim yo-
lunun açılıp açılmaması değil. Sonın, hu-
kukun üstünlüğünün konınması. Daha
da ötesi hukuk yapmakla görevli Meclis'-
in hukuku hiçe saymaması. Meclis, ana-
yasanın bu açık hükmünü beğenmiyorsa
hükmüne karşın. Anayasanın 84. mad-
desi milletvekillerinin üyeliğinin düşme-
si için Genel Kurul'da 226 oyla karar
alınmasını hükme bağlıyor. Bu çelişki
ancak birkaç milletvekilinin dikkatini
çekiyor. Çoğunluk yalnızca seçim he-
sabında. Çelişkiyi gören milletvekilleri-
nin hassasiyeti ise apayn. DYP'li Güneş
Müftüoğlu bu durumu vurgulamak için
söz isteme girişiminde bulunuyor.
ANAP'lı Başkanvekili Mustafa Kalem-
li'nin engeli ile karşılaşıyor.
Seçim konusunda ise milletvekiUeri
Meclis kulisinde gjderek seslerini yük-
seltiyor. Liderlerinin aksine, tercihleri
ara seçimden yana ortaya çıkıyor millet-
vekillerinin. Nedeni ise açık:
"4 yıllık vaadi bırak, 2 yıl peşine bak"
DYP Bolu Milletvekili Necmi Hoş-
ver, TBMM kulisinde belki de birçok
arkadaşının duygulanna tercüman olu-
yor "Benun tavnm açık arkadaşiar. Ben
öyle erken seçim falan anlamam. Ara se-
çimi yaparlar olur biter. Önümde daha
iki yılım var. 2 yıl peşin \arken niye yeni
bir 4 yıl vaadine kanavım. Ben buraya
dünyanın masrafını \aparak geldim.
Hem de 5 yıllığına geldim. Hesabımı ki-
tabımı ona göre >aptım. Borçlanmı daha
yeni ödüyorum. Bir kooperatif orada, bir
kooperatif burada... Şimdi kalkıp, yeni-
den seçilmek için para harcav amam. Bu-
radan erken seçim falan çıkmaz. Millet-
vekilliğini bir gün bile eksik yapmam..."
Yibnaz: Seçim
içinherfornuUe
evetderiz
BURSA(Cumhuriyet)- ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Yılmaz. bir seçim hükümeti ol-
ması kaydıyla her formüle ANAP olarak
destek vermeye hazır olduklannı söyledi
Mesut Yılmaz. "Çüler'e evet mi diyorsunuz"
sorusuna. "Hayır, biz seçim hükümetinin
oiuşması için her türlü formüle evet diyoruz"
yanıtını verdi.
ANAP Genel Başkam Mesut Yılmaz, Bur-
sa ve ilçelerini kapsayan iki günlük gezisinin
ilk durağjı olan Orhangazi'de yaptığı konuş-
mada hükümeti eleştirdi. "Bunlar milletin
hafızası olmadıgını zannediyorlar. Her şeyi
unutacağınızı zannediyorlar. Bakın sizden fe-
dakarlık istiyorlar. Herkes fedakarlık yapı-
yor. Herkes fedakarlık yaparken o (Baş,bakan
Çiller) gidecek, Amerika'da emlakçüık yapa-
cak, böyie şey olur mu? Sonra kalkıp ben sizin
ananmm, bacuuzuı diye rol yapacak" dıye ko-
nuştu. Vatandaşlara "Bu riyatro\ıı artık bitir-
meye mecburuz. Bitirin bu oyunu" diyen
Yılmaz, şunlan söyledi:
"Babalarla, bacılarla iki anahtarlı yalanlar-
la Türkiye'nin artık daha fazla zaman kaybına
tahammülü yok. öyle yeni maceralara da ta-
hanunülü yok. Türkiye'de bir siyasi belirsizlik
var. Insanlar artık siyasilerine güveıuniyorlar.
Kendilerini yönetenlere gröenmiyorlar. İnsan-
lannmız aldatdmtşlığm iticiUğini yaşıyorlar.
tvedUikle bu hükümetten kurtulmanız lazım."
ANAP lideri Mesut Yılmaz, Besni Belediye Başkanı Mehmet Nuri Tuğsuz'un oğluna kinelik yaptı. Yılmaz, halka
sesienirken de "Besnililere kirve oldum. Gozûm üzerinizde olacak. Bakalım kirvenize sahip çıkacak mısınız?" dedi.
'Sokaktakikızıgüzeldiyeöpemezsiiüz'
Komisyonda DYP çatlağı. Kıratlıoğlu: Her düşündüğünüzü yapmakta serbest değüsiniz
BÜLENTSARIOĞLU
ANKARA - Düşünce Özgürlüğu Ko-
misyonu, çalışmalar henüz somut
aşamaya ulaşmadan çatlak verdi. Te-
rörle Mücadele Yasası'nın tümüyle
kaldınlmasını öneren ve çahşmalann
"dûşünceye sınır arayışı" boyutunda ge-
lişmesıne tepki gösteren iki profesör ko-
misyondan aynlırken, DYP'li Devlet
Bakanı Esat Kıratlıoğlu, yasalardan, "ül-
kenin biriiği ve bütünlüğü" koşulunun
kaldmlamasına izin vermeyeceklerini
söyledi. "Türkiye'nin gerçeğini bilme-
yenler bilgiçUk yapıyor" diyen Kıratl-
ıoğlu, her insanın düşündüğünü yap-
makta serbest olamayacağını belirtti.
Bakan Kıratlıoğlu, "Sokaktan gecen bir
kadını güzel diye öptüm diyemezsiniz"
örneğini verdi.
Düşünce Özgürlüğu Komisyonu, dü-
şüncenin açıklanmasını suç sayan yasal
hükümleri belirlemek amaayla çalı-
şmalanna bugün toplanarak devam
edecek. Çahşmalann, "düşünceyi suç sa-
yan hukümlere smn* arayışı" yönünde
gelişmesine karşı çıkan Istanbul Üni-
versitesi anayasa hukuku öğretim üyesi
Prof. Dr. Bülent Tanör ile ceza hukuku
öğretim üyesi Prof. Dr. Çetin Özek ko-
misyondan çekildi. Tanör ile özek'in,
çalışmalan devamlı olarak sürdürüp ra-
por haline dönüştürecek alt komisyona
da önerildiklen, ancak kabuletmedikle-
ri belirtildi. Bu akademisyenlerin, ilk
toplanünın ardından Mogultay'a, şu
görüşleri aktardıklan öğrenildi:
u
MiUi Güvenlik Kunılu'nun isteğiyle
düşünce özgürlüğu sağlanamaz. Biz Te-
Moğultay:
Beni herkes
çok iyi bilir
GEBZE(Cumhııriyet)- Ada-
let Bakanı Mehmet Moğultay'-
ın kaüldığı Gebze Adliye Sa-
rayı'nın temel atma töreninde
bomba paniği yaşandı. lçinde
bomba olduğu sanılan çantayı
"tekme atarak" kontrol eden
polisler, çantanın boş çıkmasın-
dan sonra rahatladılar.
Gebze Adliye Sarayı'mn te-
mel atma töreninde konuşan
Adalet Bakanı Moğultay, ada-
let sisteminin temel sorununun
personel yetersizliği olduğu
vurgulayarak ülke adaletinin
yüzde 50 eksik personel ile ülke-
deki kurumlann içinde en çok
calışan kesim olduğunu kaydet-
ti. Anavatan Partisi milletvekili
Eyüp Aşık ve 32 arkadaşı tara-
fından hakkında ISKI davasın-
daki bazı olaylara adı kanştığı
için verilen gensoruyla ilgili ola-
rakta Moğultay şu açıklamayı-
yaptı:
"Ülkemizdeki adliye perso-
nelinin bir coğu kapıcısından
yazKna kadar benim nasıl bir in-
san olduğum çok iyi bilirler.
Yıllardır Türk adaleti üzerinde
kara bulutlar dolaştırarak ceşitli
nedenlerle adaleti engeUemeye
çalışan kesim benim adalet ba-
kanı obnamdan sonra kişliğim-
den dolayı rahatsızlık görmekte-
dir. Hakkımdaki dedikodulann
muhatabı olamam. Türk adale-
tine güvenim sonsuzdur."
ÇİZMEDEN YUKARI/MUSA KART
HIK DEMİS
rörie Mücadele Yasası'nın tamamen
kaldınimasından yanayız. Ancak bu gö-
rüşten daha ağırlıklı olarak, sınır arayışı
gündeme geliyor. Düşüncenin sının ol-
madığı görüşündeyiz. MGK'den gelen
bir izink de çauşmak istemiyoruz. Böyie
olunca, MGK izin vermedikçe, bu yasa
kaldınlamaz. Bize, 'Düşünce özgürlü-
ğünün sının ne olsun' diye sonnak, çalı-
şmaları baştan itibaren kısıtlamaktır."
"Düşünceyi suç ohnaktan çıkara-
cağız" diyen Adalet Bakanı Moğultay,
komisyon raporunun Bakanlar Kuru-
lu'na getirileceğini belirtırken
bu öneriye. DYP'nin "şabinler'-
'inden sonra, hükümct kanadı
da tepki gösterdi. Cumhuriyet'-
in sorulannı yanıtlayan Kıratl-
ıoğlu. "Düşünce özgürlüğu
tanımını anlamak mümkün de-
ğil" dedi. Kıratlıoğlu. bu tanı-
mı. "sakat ve münasebetsizce"
diye niteleyerek şunlan söyledi:
Ortamı bulandınna
"Düşünce elle tutulup, gözle
görülemez. Kimse, bir baş-
kasının ne düşündüğünü bile-
mez. Ancak düşündüğünü söyle-
diğiniz zaman. bu bir eylem oiur.
Fikrinizi anlatıyorsunuz, ortaya
koyuyorsunuz ve 'Size de tavsiye
ediyorum' divorsunuz. Bu bir
eylemdir. İnsanlar, açıkça konu-
şabilmeli ve fikirlerini açıkça or-
taya ko\ abilmeli, bu öneriyi ge-
tirsinler. Ancak bunun da bir
sının var. Bu, memleketin birii-
ği, bütünlüğü, beraberliği ile hak
ve hürriyetlere, dini inançlara,
anay asal hukümlere hakaret
edilmesini önleyecek şekilde ge-
tirilmeü."
Kıratboğlu, bu yöndeki tartı-
şmalann, "Türkiye'nin gerçeği-
ni bümeyen ve mozayiğini tanı-
mayaniarın bilgiçlik taslayarak
ortamı bulandırmalanndan"
kaynaklandığını savundu.
"Önemli olan karşıhklı saygı ve
sevgidir" diyen Kıratlıoğlu, dü-
şünce özgürlüğünün "suım"
konusunda da şu örneği verdi:
"Yolda güzel bir kadının gitti-
ğini gören bir kişi, onu öpmeye
kalktığında bu bir eyiemdlr.
\oldaki bir kadını öperek ra-
hatsız ettiğiniz zaman, 'Güzel
diye öptüm' diyemezsiniz.."
POLİTİKA GÜM,ÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Şeriatçı Basın...
Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Tu-
ran Dursun, Musa Anter ve Çetin Emeç alçakça öldürül-
düklerinde aynı senaryoları kurdular. Sıvas'ta Madımak
Oteli'nde onlarca aydını diri diri yaktıklarında da aynı
senaryoları yinelediler.
Neydi bu senaryolar?
"Aman dikkat edin, bu bir provokasyondur..."
Karayobaz çetelerl 'dört koldan çengi' gibi. Yine aynı
mavraları öne süruyorlar ısıtıp ısıtıp.
Şeriatçı bir terör örgütünün yaym organlarını görme-
mezlikten gelip aydınları ve yazarları hedef göstermeyi
sürdürüyorlar.
• • •
Dostumuz Mellh Aşık dün köşesinde şöyle diyordu:
"...Basında zaman zaman kavgaiar oluyor. Yazarlar
birbirlerine ağır biçimde saldırıyor. Kimi zaman düşün-
ceye düşünceyle cevap vermek yerine kabalıklara sa-
panlar oluyor.
Bazı dinci basın organlarında ise değişik bir tavır göz-
leniyor. O taraf, gazetecilere hitapta daha nazik. Kabalı-
ğa pek sapmıyor. Ancak bazıları, kendilerince kritik gör-
dükleri konularda veya sıkıştıklannda, gelen eleştiriye
düşünce sınırları içinde yanıt vermek ve tepki göster-
mek yerine daha kestirme yola gidiyor, meslektaşlannı
hedef gösteriyorlar. Böylece hem terör örgütlerinin
ölüm listesine değerli katkılarda(l) bulunuyor, hem yazı-
ya ve düşünceye karşı duydukları intikam duygularını
kısa yoldan tatmin etmiş oluyorlar. Arta kalan vakitte
basına ahlak dersleri vermekten de geri durmuyorlar.
İcra ettikleri mesleğin ahlakına saygı duymayanlar,
ahlakın diğer alanlanna ve okurlarına saygı duyar mı?
Meslektaşını ortadan kaldırmayı düşleyen adama gaze-
teci denir mi? Basın kuruluşlarının böylelerine bir başka
tanım bulması gerekmez mi?"
• • •
Meslek ahlakından yoksun bu 'zavallılar güruhu'
Cumhuriyet'e yönelik şeriatçı saldırıları bakın nasıl yo-
rumluyor:
"...Bomba patlamadı, ama bombamn patlamadığının
haberi bir anlamda patladı' diyor Prof. Dr. Toktamif
Ateş, kendisini hedef aldığı açıklanan saldın için.
Bu haber 'patlama'sının oluşturduğu havadan fayda-
lanmak isteyen, küçülen bir gazete tehdit alnnda oldu-
ğunu' duyurdu dünkü manşetinden.
Gazetemizin ismini de kullanarak hedef gösterildikle-
rini iddia ediyor.
Beden sağlığını bozacak iptilalarmın önüne geçeme-
yenler canlılığını kaybeder, ruh sağlığı bozulanlar ise
dengeyi.
öyle anlaşılıyor ki söz konusu 'hafif manşet' de böyie
bir ölüm helecanının ürünü.
Her geçen gun biraz daha küçulen...
llericilik diye sunduğu fikirler ile toplumun gerisinde
kalan...
Yeni mesajlar veremeyen...
Yalan haberleri bir bir ortaya kondukça prestij kaybe-
den...
Eskiden olduğu gibi tesir icra edemeyenler, niye he-
def gösterilsin, niye tehdit altında olsunlarki?
Tek açıklaması olabilir: Kompleks.
Hala önemli olduğu mesajını verme.
Muhtemel rakiplere karşı tirajını koruma.
Yükselen değerleri yakalayamıyor, hiç olmazsa tüke-
nişin önüne geçme kompleksi... Hedef gösterme işini
yıllardır yaptıkları halde, fikirlerine fikirle cevap verilme-
sini hazmedemeyişleri de bu küçülmenin ürünü.
Yoksa, dost-düşman herkes bilir ki olarak şimdiye
kadar kimseyi hedef göstermedik. Üslubumuz olmayan
bu tarzı basitlik olarak gördük.
Hani kelaynaklar dile gelseydi 'Bu bizim manşetimiz'
derlerdi herhalde."
Bir başka şeriatçı ise "ıç evreninin karanlığını' şöyle
aktarıyor:
"Cumhuriyet gazetesinin isim babası M. Kemal 'dir. //-
ke ve inkılapların desteklenmesi için bu gazete kurul-
muştur. Kemalist ekolünün okulu oldu bu gazete. Jako-
ben resmi ideoloji tarafından da daima desteklenmiş.
Böylece Cumhuriyet, Cumhuriyet gazetesiyle birlikte
demokrat, dindar insanlara, ilke ve inkılaplar adına 70
yıl kan kusturulmuş...
Bu gazetenin işi gücü mütemadiyen bu vatanda yaşa-
yan dindar insanlan asparagas ve uydurma haberlerle
hedef göstermek. Milletin giyimikuşamı, çarşafı, başör-
tüsü, tespihi, takkesi ile alay etmek. Dini kitap okuyan
insanlan ispiyonlamak. Cumhuriyet gazetesi, 'Nur ayini'
diye az insanlan jumallemedi."
• • •
Şeriatçı lara ödün üstüne ödün verenler, onları koru-
yup kollayanlar kimler?
DYP, ANAP, Refah Partisi...
Başbakan Tansu Çiller, Izmir'de "Şeriata geçityok"
deyince ayağa kalktı şeriatçı basın. Birden kükrediler:
"Çiller, asıl Islama karşı..."
RP'li i. Halil Çelik konuşuyor:
"Bu millet isterse sandıktan hilafeti bile çıkarır..."
Anadolu üniversitelerinde görevli şeriatçı öğretim
üyeleri ne diyor?
Şöyle:
"Şeriat Türkiye'ye mutlaka gelecektir..."
Prof. Dr. Beşir Hamrtoğulları Çiller'esert çıkıyor:
"Türkiye'nin Başbakanı böyiekonuşmamalı..."
Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz, 'şeriatçılarlakolkola
yürüyen' DYP'lilerin hışmına uğramış durumda. DYP'-
liler çığlık çığlığa bağırıyor:
"Ya Ayaz gidecek ya biz gideceğiz..."
Türkiye 'ortaçağın karanlığı'na doğru hızla sürüklen-
mek isteniyor...
Şeriatçı terör örgütünün 'ölüm listeleri'nde salt Cum-
huriyet yazarları yok.
Eğer yakından izlemiyorsanız yayınlarını, kimi adları
biz verelim size: Mehmet Barlas'tan Günerl Clvaoğlu'-
na, Ertuğrul özfcök ten Oktay Ekşi'ye, Otctay Akbal'dan
Ali Sirmen'e, Cengiz Çandar dan Güngör Mengi'ye, ll-
han Selçuk tan Emln Çölaşan'a dek onlarca yazar, ay-
dın, sanatçı, bilim adamı yeralıyor.
Emin Çölaşan önceki gün yazdı. Biz de yazdık. Kim-
lerle birlikteler, nasıl bornba yapıyorlar; Tansu Çiller'e,
Murat Karayalçın a neler diyorlar okuyup bilinmesi ge-
rekir.
insanlar tepkisiz ve yılgın...
Toplumun genel kanısı şu:
"Türkiye'de her gün yeni bir şey olabilir. Artık bu tür
olaylara alıştık..."
Cezayir örneğinde olduğu gibi...
O zaman bizler de susacak mıyız? Susacak ve bir kö-
şeye sinerek olup bitenleri izleyecek miyiz? Yoksa "Ba-
na dokunmayan yılan bin yaşasın" mı diyeceğiz...
Adı Barış
Hasan Hüseyin Yalvaç'ın son şiirleri, bu adla
Prospero Yayınları arasında çıktı.