27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 AĞUSTOS1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER ITAHRAN (AA) - İran'ın son günlerde kanşıklıklara sahne olanGazvinkentinde olaylann kontrolaluna alındığıbildirildi.IRNA, 'Gazvinli besiç (gönüllü) birliklerinin' kent sokaklannda büyük bir resmi geçit yaptığını duyurdu. Haberde, 'resmi üniformalar içindeki motosikletli Gazvinli besiçlerin çeşitli sloganlarla halkm alkışlan arasmda kent sokaklannda dolaştıklan' belirtildi. Resmi olmayan kaynaklar ise kenteçevre bölgelerden askeri birükler kaydınldığını kaydediyorlar. Berhn'deTürk IBERLİN(AA)- Almanya'nın Berlin kenündc, bir Türk seyahat acentesi yakılmak istendi. Berlin'in Tiergarten semtinde, sahibi Türk olan bir seyahat acentesinin kapısma kimlikleri henûz belirlenemeyen kişilerce molotof kokteyli bırakıldı ve ateşlendi. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı. dinciliderler" • LONDRA (AA) - İngiliz ciddi fıkir gazetelerinden The Independent. radikal İslama örgütlerin liderlerini "günümûzün Lenin'leri" olarak nitelendirdi. Gazeterün "lslamın sahte militan peygamberleri" başhğıru taşıyan başyansında, radikal örgütlerin Kuran-ı Kerim'in "Onlan Rabbinin yoluna güzel sözlerle davet et" emrini değil. Humeyni'nin "tslam, tüm dünya ülkelerinde gaüp gelecektir" sözlerini benimsedikleri ileri sürüldü. Egeadalarında süahlanma • ATİNA (AA) - Yunanistan, Ege adalannda konuşlandırmak üzere Fransa'dan 2 bataryalık Exocet sahil savunma füzesi ahyor. Haftalık Ependiüs gazetesi, Exocet füzelerinin Ege adalannda konuşlandınlarak boğazlardan ve Ege'deki Türkdonanma üslerinden çıkış yapacak savaş gemüerini bu yolla kontrol altmda tutacaklannı yazdı. K.Kore'de •SEUL(AA)-Kuzey Kore'nin, nükleer reaktörlerinde teknolojik değişim yapılmasıru öngören ABD teklifini kabul ettiği bildirildi. G. Kore haber ajansı K. Kore'nin nükleer programınailişkin görüşmelerde, K. Kore heyeüninYongbyon nükleer tesisindeki atıklann çok yakında boşalülacağını açıkladığıru belirtü. Cezayir krizl aralarını actı Paıis-Boıuı Fransa, Almanya'da bulunanradikal îslamcıların kendisine verilmesini istedi METİNDALMAN BONN - Cezayir'de yönetimi ele geçirmeye çalışan radikal is- lama İslami Selamet Cephesi (FIS) yöneticilerinin Alman- ya'da siyasi mülteci statüsüyle bulunduklannın ortaya çvkması Alman kamuoyunda tepki ile karşılanırken Fransa ile Almanya arasında da diplo- matik bir soruna yolaçtı. Son iki yıl içinde 51 yabancıyı öldü- ren FIS örgütünün iktidan ele geçirme mücadelesinin Alman- ya'dan yönetilmesi Batı ülkeleri arasında şok etkisi yarattı. FIS örgütü üst düzey yöneti- cilerinin. Almanya'da siyasi mülteci statüsünde yaşayarak Cezayir'deki terör eylemlerini yönetmelerine en sert tepki Fransa hükümetinden geldi. Bonn'daki diplomatik kay- naklara göre Fransa hükümeü Almanya'da yaşayan FIS mili- tanlannın kendilerine teslim edilmelerini ve bu İslama mili- tanlann Fransa'da yargılanma- lan gerektiğjni savunuyor. Son dönemde iyi düzeyde ge- lişen Fransız-Alman ilişkilerin- de FIS militanlan nedeniyle kriz oluştu. Bonn'daki siyasi gözlemciîer Almanya'da siyasi mülteci statüsünde yaşayan FIS militanlannın aktif olarak poütika yapmalan halinde sı- nırdışı edilmelerinin mümkün olacağını açıkladılar. Operasyona binlerce polis katıldı Fransa'daFISalarmı MİŞELPERLMAN PARİS - îslami Selamet Cephesi'nin (FIS), Fransa'ya yönelik tehditlerinden sonra ülkede geniş çaplı güvenlik önlemlerialındı. Binlerce Fransız güvenlik mensubu önceki gece dev boyutlara varan bir kirnlik kontrolü operasyonu gerçekleştirdi. Paris ve dolaylanndaki üniformalı emniyet mensuplannın 'halkagüven verme' ve 'duyarlı noktalankontrol altmdatutma' operasyonuna, toplum polisi, GenelHaberalma (RG), Adli Polis(PJ) vejandarmalarda katıldı. Cezayirli şeriatçı gruplar, 5 Fransızm geçen hafta içinde Cezayir'de öldürülmesi üzerine başlatılan operasyonlarda gözalüna aunan 17 radikal İslamcı militanın derhal serbest bırakılmasını istemişler, aksi haldeintikam saldınlan düzenleme tehdidinde bulunmuşlardı. İslami Selamet Cephesi'nin (FIS) askeri kolu İslami Selamet Ordusu. 17 Cezayirli'nin Aisne vilayetindeki Folembray kasabasında göz hapsine alınmasını 'FlS'eveMüslüman Cezayir halkınasavaş ilanı' olarak değerlendirdi. Cezayir'de terör üniversiteye yöneliyor Rektöröldürüldü Dış HaberierServisi - Cezayir'de köktendinci terör örgütlerinin laik eğitim kurumlanna yönelik saldınlanna bir yenisi eklendi. Cezayir'in APS ajansı, Blida Tanm Enstitüsü Başkanı Abdülkadir Rebiha'nın önceki gece uğradığı silahlı saldın sonucu öldürüldüğünü bildirdi. Ajans, olayla ilgili olarak aynntılı bilgi vermedi. Rebiha, ülkede mayıs aymın sonundan buyana öldürülen üçüncü rektör. Olayı üstlenen henüz olmadı, ancak saldınnın Silahlı İslami Grup' adlı örgütün Cezayirli öğrenci ve öğretmenlere yaptığı 'okul ve üniversitelerden uzakdunna' çağnsmdan bir gün sonra yapıldığınadikkatcekildi. Silahlı tslami Grupönceki gün yaptığı açıklamada. eğitim kurumlanna devam eden öğrenci ve öğretmenlerin 'şeriata uygun biçimde cezalandınlacağı' tehdidinde bulunmuştu. Orgüt aynca 5 Fransızm geçen hafta içinde öldürülmesi olaymı da üstlenmişti. Cezayir'de ordu, köktendinci İslami Selamet Cephesi'nin (FIS) 1992 yılında yapılan seçimleri kazanmayaçok yaklaşması üzerine yönetime el koydu. Bu tarihten sonra başlayan terör olaylannda bugüne dek 4 bin kişi yaşamını yitirdi. Haiti'nin baskenti Port-Au-Prince'te askeri tatbikatlar arOk günlük yaşaraın bir parçası okhı. Ceâras:ABD işgakkkararlıDış Haberler Servisi - Haiti'deki askeri cun- tarun lıderi General Raoul Cedras,"Artık yapı- lacak bir şey yok. W ashington işgale karar ver- di" dedi. ABD yönetimi ıse, Cedras'tan ülkeyi terk etmesini ve demokrasiye dönüşün yolunu açmasını istedi. General Cedras, CNN'e yaptığı açıklama- da, askerlerinin ülkeyi savunmaya yemin ettik- lerini ve her olasıhk için hazır olduklannı belir- terek şunlan söyledi: "tki taraftan da kan dökü- lecek. Küçük bir ordumuz, bü\ük bir halkunız var. Askeri tesislere her vaştan gönüUüler geli- yor ve savaşnıak istediklerini sö\lüyorlar. Kışla- larunız, Amerikan çıkarmasına karşı mücadele etmek isteyen gençlerie doludur." ABD Başkanı Bill Clinton'ın Haiti Özel Da- nışmaıu W illiam Gray ise, dün yaptığı açıkla- mada, Haiti'nin askeri yöneticileriyle müzake- relerde bulunmalannın hiçbir yaran olmaya- cağını belirtü. Gray, "Varüan noktada, Cedras ile yapüa- cak tek görüşme teknik anlamda olur. 'Haiti'yi hangi gün ve saat kaçta terk edeceksin' diye so- rulur kendisine" diye konuştu. Gray, Cedras'ın yönetimden çekilerek kan dökülmesini önleye- ceğini "hala" umduklannı ifade etti ve "çekü- sin ve detnokrasinin dönûşüne Lrin versin" şek- linde konuştu. Irak yönetiminin de Körfez sa- vaşı öncesinde devlet televizyonundan propa- ganda gösterileri yaptığını söyleyen Gray, "Sonu nasd oldu... Cedras, ordunun itnhasına neden olacak. Bu trajiktir. Ama ülkeleri ve ku- rumları, diktatörlerin çoğunun umurunda bile değU" dedi. Almanya'nın önde gelen ha- ber dergilerinden FOCUS'ta yayımlanan bir haberde, Ceza- yir'de İslarni terör estirerek ül- kede işlenen birçok cinayetin sonımlusu olduğu bildirilen FIS örgütü üst düzey yönetici kadrosunun Almanya'da yaşa- dığı belirtildi. Cezayirli İslami terör örgütü FIS yöneticilerinin Almanya'yı idari merkez ola- rak kullanmasının belirlenmesi, Alman basın-yayın organlan- nda geniş yer aldı. Alman basını FIS örgütünün özellikle Ce- zayir'de, başta Fransız vatan- daşlan olmak üzere 51 yabana- nın öldürülmesinden sorumlu olduğu, bu derece tehlikeli bir örgütün üst düzey yöneticileri- nin Almanya'da bulunmalan- na izin verilmesi basm organla- nnca şiddetle eleştiriliyor. FIS örgütünün uluslararası ilişkiler sorumlusu olan Rabah Kebir'in Almanya'da siyasi mülteci statüsünde yaşadığı öğ- renildi. Konuya ilişkin açıkla- mada bulunan Bonn yönetimi, 37 yaşmdaki FIS lideri Rabah Kebir'in siyasi etkinlikte bulun- masmın yasaklandığını bildir- di. Karadziçmeydanokudu: . Sonunakadar savaşacağızDış Haberier Servisi - Bosnalı Sırplann lideri Radovan Karad- ıic. halkınınvv tek başına da kal- sa sonuna kadar savaşacağını" söyledi. Bosnalı Müslümanlar ise, Sırplann yeniden Saray- bosna çevresine askeri yığınak yaptıklannı ileri sürdüler. Sırbistan ve Karadağ'dan oluşan yeni Yugbslavya'nın, son banş planıru reddeden Bos- nalı Sırplarla *'tüm siyasi ve ekonomik ilişkileri doıidurma ve sınırları tkarete kapama" ka- ranna, Sırp lider Karadziç, "yalntz da kakak savaşacağız" açıklamasıyla tepki gösterdi. Reuter'in haberine göre Karad- ziç, "Öyle görülüyor ki, artık annemizden ayrdmamız, bü)ü- memiz, olgunlaşmamız ve savaş- mamız gerekijor" dedi. "Şimdi artık tamamen ama tamamen yalıuzız. Sadece Tann bizhnle" diyen Karadziç, ne ka- dar yalnız kalsalar da, sonuna kadar savaşacaklannı ifade ederek, şunlan söyledi:"Yaptı- rımlar akü almaz ve kabul edile- mez. Yugoslavya'nm artık bizi destekleyemeyeceğini ve özgür- lük ve kendi devletiıniz için ver- diğimiz savaşta yaıumtzda ola- mayacağmı anlıyoruz." Sırp lideri Karadziç, harita üzerinde değişiklik yapıldığı takdirde banş planını kabul edeceklerini de yineledi. Radovan Karadziç, Bosnalı Sırplara da, zorunlu olarak iş- gücü seferberliğine gidtlmesi çağnsı da yaptı. Kamyonlar engellendi Bu arada, Sırbistan polisinin, ilişkileri kesme karannın ardın- dan, Bosna'nın Sırp denetimi altındaki bölgelerine giriş yap- mak isteyen yüzlerce kamyonu durdurduğu ve Sırbistan'ı ter- ketmelerine izin vermediği bil- diriliyor. Bu kamyonlar arasın- da yiyecek taşıyanlannda oldu- ğu kaydediliyor. Öte yandan Bosna-Hersek Başkan Yardımcısı Eyüp Ga- niç, dün düzenlediği basın top- lantısında. Sırplan, Saraybosna çevresinde oluşturulan 20 kilo- metrelik silahtan anndınlmış bölgeye büyük sayılarda ağır si- lah yığmakla suçladı ve bu si- lahlann bölgeden çıkanlması için BM ve NATO'nun hareke- te geçmesini istedi. RENAULT YİNE TÜKETİCİNİN YANINDA, YİNE KAZANDIRIYOR. MARKASI, MODELİ, KİLOMETRESİ NE OLURSA OLSUN KULLANDIĞINIZ OTOMOBİLİ YEPYENİ BİR RENAULT İLE DEĞİŞTİRİYORUZ. FIRSAT RENAULT" BENWtrMM (212)2932626 7 Sun, îk S»«V T«h Te'eforııa Yınınııdt. • Yedi ya da yabancı... Markası, modeli ne olursa olsun... Eski ya da yeni... Kilornetresi ne olursa olsun... Kullandığınız otomobili REHAULT-MAİS Yetkili Satıcılanna getirin, yerine yepyeni 0 km. dilediğiniı Renaurt modelini alın. • Kullandığınız otomobil hem değerini güvenle bulsun, hem de siz sadece fark ödeyerek d'ılediğiniz Renault modeline çok.. çok daha kolay ulaşın. • Üstelik, RENAULT-MAİSİn güçlü ve yaygın satış sonrası hizmetlerinden, bol, orijinal ve hesaplı yedek parça olanağından, I yıl ücretsiz Renaurt Yardım hizmetinden yararianın. RENAULT-MAİS YETKİLİ SATIC1LARINA GELİN, BU "FIRSAT"! DEĞERLENDİRİN. v MAIS RENAULT YAŞANACAK OTOMOBlaER POLTTIKADA SORUNLAR ERGUN BALCI SudanGerçeğive Bir Makale Hürriyet gazetesinde eski dostum Hadi Uluengin, Amerikan "News Perspectives Ouarter/y" dergısınde çıkan, (Afa Yayınları tarafından Türkçesi de neşredili- yor) Sudanlı hukukçu Hasan El Turabl'nin makalesine gönderme yapıyor. Uluengin, El Turabi'nin, bizim de okuduğumuz makalesinde genel "İslami yükselişin" portresini yansıttığını savunuyor, Turabi'nin Müslüman dünyadaki dindar yükselişi, laik diktatörlüklerin iflas et- mesine bağladığına, Islamın "kalkınmacı" ideoloji de barındırdığtna dikkatçektiğini belirtiyor. Uluengin, El Turabi'nin görüşlerinin, Türkiye için de geçerli olduğunu, nitekim ülkemizdeki Müslüman hare- ketin El Turabi'nin işaret ettiği gibi "kaikınmacı" bir bo- yut içerdiğini yazıyor. Uluengin, ülkemizde, dine inanan inanmayan ya da laik aydınların diyalog gerçekleştirmesini istiyor ki, bu görüşe biz de katılıyoruz. • • • Gelelim sorunun diğer boyutuna. Bize göre Hadi Uluengin'in El Turabi gibi birinin yazı- sından hareket ederek, Türkiye ile benzerlik kurması ta- lihsizlik olmuştur. Talihsizlik, eski dostumuzun, El Turabi'yi okurlarma "Sudan islam devriminin manevi önderi" olarak tanıt- masıyla başlıyor. Oysa El Turabi, Sudan'da 1989 Haziranı'nda askeri darbe ile iktidan ete geçiren "Milli İslami Cephe"yöneti- minin ideoloğudur. Nitekim, El Turabi'nin makalesini çe- viren Afa Yayınları, Turabi'yi, Uluengin gibi İslam dev- riminin manevi önderi diye değil, "Sudan'daki askeri islami hükümetin nanevi lideri" diye tanıtmıştır. Darbe yaparak işbaşına gelen Turabi, bizim de dikkat- le okuduğumuz yazısında, Sudan'da uygulanan şeriat rejiminin savunmasını yapmaktadır. Turabi, Propagan- da Dairesi Başkanı gibi Sudan'da uygulanan şeriat toplumu" kurduklarını, şeriat düzeninde, insanların top- lumu yöneten kurallarının kendi kurallan olduğunu bil- diklerini, çünkü bunların Tanrı'nın yasaları olduğunu hissettiklerini öne sürüyor. Hasan El Turabi, ülkesinde şeriat uygulaması ile kadınların haklarını kazandığını, kadınların zorla sünnet edilmesine son verildiğini, azın- lıklara her türlü hak ve özgürlüklerinin sağlandığını id- dia ediyor. • • • News Perspectives Quarterly dergisinde Turabi'nin yazısının hemen altmda, Sudanlı İslam bilgini Prof. Ab- dullahi An-Nalm'in Turabi'ye yazdığı cevap yer alıyor- du. Sevgili Hadi Uluengin, ya acele ile gözünden kaçtığın- dan ya da sütunu yetmediğinden Prof. An-Naim'in yazı- sından söz etmemiş. Oysa, Insan Hakları örgütü'nün Afrika'daki gözlem grubu başkanı olan Prof. An-Naim, Kahire'den yazdığı yazıda, Turabi'nin savunduğu rejim hakkında çok çarpı- cı açıklamalarda bulunuyor. Prof. An-Naim, Al-Turabi'nin "global islam kılıfı" ardı- na gizlenip tüm Sudanlı Müslümanlar adına konuştuğu- nu, oysa Milli İslami Cephe'nin (MİC) 1986da son ser- best seçimlerde oyların sadece yüzde 18.47'sini alabil- diğini anımsatıyor. An-Naim, şu soruyu soruyor. "Eğer Turabi tüm Sudanh Müslümanlann desteğine sahip ol- duğundan eminse, MİC neden 1989 darbesinden bu yana ülkenin Müslüman kuzey bölgesinde hala gece so- kağa çıkma yasağı ve başkent Hartum 'da tanklarla ola- ğanüstü hal uygulamasını sürduren bir askeri rejimle ik- tidarda kalıyor?" Prof. An-Naim'e göre, Turabi'nin öve öve bitiremediği MİC yönetimi, Haziran 1989'da askeri darbe ile iktidan ele geçirdikten sonra ülkenin önde gelen binlerce ser- best meslek sahibi, kamu görevlisi ve ordu mensubunu, ideolojik açıdan sakıncalı bularakgörevden attı. Ülkede- ki tüm yargıçlartn yüzde 80'i görevden alınarak yerleri- ne deneyimsiz MİC yanlıları getirildi. Tüm gazete, radyo ve televizyonlar, hükümet kontrolüne alındı; okul ve üni- versiteler MİC ideolojisini yaymak için kullanıldı. Prof. An-Naim, "Sudan'da totaliter bir islam devleti kurulması için ne gerekirse yapıldı" diyor. Hadi Uluengin'in "Sudan İslam devrimi" olarak nitele- diği olguyu, İslam bilimcisi, Sudanlı Müslüman Prof. An- Naim. "totaliter islam devleti" diye tanımlıyor. Prof. An-Naim, Al-Turabi'nin "kadınların sünnet edil- mesi uygulamasının ortadan kalktığı" yolundaki iddiası- nı da yalanlayarak Sudan "Nüfus ve Sağlık Araştırması '• 'nın 1989-1990 tarihli son raporlarına göre Sudanlı kadı- nların yüzde 89'unun hala sünnet edildiğini belirtiyor. Prof. An-Naim, Al-Turabi'nin azınlıklara haklarının ta- nındığı yolundaki iddiasının da doğru olmadığını belirti- yor ve ülkenin güneyinde yaşayan milyonlarca animist Sudanlının ikinci sınıf vatandaş konumuna bile sahip ol- madığını yazıyor. • • • Dine inananların, laiklerle ya da dine İnanmayanlarla diyalog kurmalarr, birbirlerinin görüşlerini, hoşgörü ve saygıyla karşılamaları kuşkusuz güzel bir şey. Üstelik demokrasinin temel koşullarından biri. Toplumun, kimi geleneklerine sırtçeviremeyeceği de bir gerçek. Ama bu mesajı vermek için Sudan'da askeri darbe ile iktidara gelen yönetimi "islam devrimi" olarak nitele- mek ve bu yönetimin uyguladığı şeriat rejiminin ideolo- ğundan alıntılar yaparak Türkiye'ye göndermede bulun- mak, biraz fazla abartılı olmuyor mu? KUBA FidelCastro halkınagüveniyor BOGOTA(AA)- Küba Devlet Baş- kanı Fidel Castro, bazı K.übalılann ül- kedeki komünist re- jimden hoşnutsuz olmakla beraber halkın "büyûk ço- ğunluğunun" kendi- sini ve hükümeü Fidel Castrodesteklediğini söy- ledi. Castro. Kolombiya Devlet Başkanı Ernesto Samper'ın dün düzenlenen yemin törenine ka- tılmak amacıyla gjttiğj Bo- gota'da, Küba'da güvenlik güçleri ile göstericiler arasında- ki çatışmalarla ilgili olarak ga- zetecilerin sorulannı yanıtladı. Fidel Castro, "Ülkede karşı- laşılan zoriuklar karşeımJa mut- lu değiüz ve bunlaria sa\aşıyoruz. İlerleme sağladık. Fakat güç bir dö- nentden geçiyoruz. Bu yüzden Kübalriar arasında hoşnutsuz olarak nitelediğjmiz insanlar bulunduğu doğru" dedi. Küba'da cuma günü ülkeden feribotla kaçmak iste- yen bir grup ile polis arasında çıkan çatışmada 2 polis ölmüş, başkent Havana'da rejim aley- htan gösteri yapan bazı grup- larla polis ve Komünit Partisi mılisleri arasında çatışma çıkmıştı. Castro, olaylardan sonra yaptığı konuşmada, ABD'yi, kışkırtıcılıkla suçlamıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle