27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 AĞUSTOS1994 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Türkiye'ninekonomik sınırlan -1 Kısa vadelı borç stokunun artması, ülke ekonomısının önüne yenı tuzaklann konulmasına neden olabilir. 17 sayılı karar, bu görüşten hareket edılerek haarlanmış bir karardır. Prof. Dr. ERDOĞAN SORAL E konomik bağunsızlık: Kurtuluş Savaşı'vla sıya- sal bağunsızbğmı Baü kapıtalızmıne kabul ettı- ren Turkrye'nın ekono- mik bağımsızbğına ka- vuşması ıçın dıplomauk alanda verdı- gı savaş çok dâha sorunlu olmuştur Lozan goruşmelennın ne turde baskı- lar ve sıyasal tuzaklardan geçılerek aşıldığını yakın tanhımıan resmı bel- gelennde gormek olanaklıdır Baü emperyahzmını aşmak asken alanda savaş kazanmaktan daha guç olmuş- tur Olayın ozunde, Osmanlı İmpara- torluğu'nun Duyun-u Umumıye seru- venıyle başlayan ve parçalanmasma neden olan ekonomıİc bağımsızlığını yıtırmesı olgusu vardır Ekonomik sı- nırlannı ortadan kaldıran, maddı ve moral yukumluluklerden doğan bu- nalımı v ardır "Ekonomik sınır, bir ül- kenin uluslararası ilişkilerini dûzenle- mede karşüıklı çıkarlar gözetilerek. mal >e hizmet, sermaye ve emek dolaş»- nuna getirdiği sınırlardır." Turkıye ekonomik bağımsızlığını, 20 Şubat 1930 tanhh \e 1567 sayılı ya- sayla dunyaya ılan edıyordu Bu yasa "Türk Parasınuı Kıymetini Koruma Hakkında kanun" başhğını taşıyordu Yedı maddelık bır >asaydı, ama kanu- nun ozu bınncı maddede açıkça behr- ülıyordu 1930'luyıllann konuşma ve yazı dıhyle kaleme abnmış olan bu madde, TL'nın değennın korunması ıle ılgıb kararlan almak yetkısını Ba- kanlarKunılu'na venyordu Bakanlar Kurulu bu yetkıyı kullanırken, Tur- kıye'nın uluslararası ıhşkılenru bağım- sız bır ulkenın yurutme erkı olarak uy - gulamaya aktarmak ıçın gerekh top- lumsal \e ekonomik orgutlenme bıçı- mını belırlemede ozgurdu Bu orgut- lenme bıçımıne bız, Turkıye'nın "Dış Ticaret ve Kambiyo Rejiıni" dıyoruz Ülkelenn Dış Ticaret ve Kambıyo Re- jımlen zaman ve mekan ıçınde değış- meler gosterebüır önemlı olan bu de- ğışmelenn, ulkenın toplumsal ve eko- nomik gerçeklenyle tam. bır uyum- luluk ıçınde olmasıdır Özetle, optı- mum toplumsal dengeler uzenne kur- gulanmış olmasıdır Çunku Turkıye ne ABD'dır ne de Uganda'dır 17 sayılı karar: Dış Tıcaret ve Kam- biyo Rejımı ıle ılgılı olarak gehştınbp, Bakanlar Kurulu'nca uygulamaya konulan çok sayıda karar arasında en kapsamlı olam ve gunumuze kadar ız bırakanı 6 Ağustos 1962 tanhınde çı- kanlan 17 sayılı karardır Bu kararla. TL'nın değennı korumak amacı> la ul- kemızle yabancı ulkeler arasındakı para ve onun uzennden. yaalmış kıy- metlı kağıtlann, mal ve hızmetlenn ve de sermayenın dolaşımına düzenleyici, sımrla>Ki ve yasaklayıcı esaslar getiri- liyordu. Kambiyo Rejimi ile Ügüi Esaslar: 17 sayılı karara gore ticaret ya da ticaret dışı her turlu kaynaktan doğan dovız- ler, mulkıyeü kıme aıt olursa olsun Malı>e Bakanhğı'nın emnndedır Bu kısıtla, Bakanlar Kurulu dovızm "mül- kiyetine" değıl. "kullanımına" onem verdığını açıkça behrtmektedır Buna gore ekonomik faalıyetlen sonucu elınde dovız bulunduran bır gerçek ya da tuzel kışı Malıye Bakanlıgı'nın ıznı- nı almadan yurtdışına dovız çıka- ramazdı Yurtdışında han, hamam. konak gıbı taşınmazlann sahıbı ola- mazdı Fabnkalar. tesısler kuramazdı Çunku az gelışmış bır ulke ıçın yaban- a paralann ya da bu paralar uzenn- den yazılrruş kı>inetlı kağıtlann eko- nomıde ayncalıkb bır yen vardı Ülkeden çıkan dovız mıktannın, ul- keye gıren mıktardan çok olması, ode- meler bılançosunun açık vermesı de- mektır Ödemeler bılançosu açıklan genelbkle dış ulkelerden alınan kısa donemlı ve yuksek faızlı borçlarla ka- patıhr Turkıye gıbı vapısal sorunlan- nı çozememış bır ulkede. ödemeler bı- lançosunun sureklı açık vermesı TL'- nın değennı korumada, reel ekonomı- de olası darboğazları aşmada, ekono- mik kalkınmada olumsuz etkıler yara- tabılır Bu ulkelerde ödemeler bılanço- sundakı açıklan kapatmak ıçın kısa vadelı borçlanmaya gıtmek. çok pa- halı bır borç stokunu ulke aleyhıne bu- yutmek demektır Çunku alınan borç, mal ve hizmet uretımıne donuştuğû takdırde ulkenın yarannadır Oysa, kısa vadelı borç bu nıtelıkte bır borç değıldır O nedenle az gelışmış ulkeler borç kapatmak ıçın kısa vadelı borç almak yenne mal ve hizmet uretımıru arttırmaya elvenşlı uzun vadeb, duşuk faızlı borçlanmaya ozen gostenrler Kısa vadelı borç sto- kunun artması, ulke ekonomısının onune yenı tuzaklann konulmasına neden olabilir 17 sayılı karar, bu go- ruşten hareket edılerek hazırlanmış bır karardır Turkıye, bu karar çerçevesınde ge- bşürdığı Kambiyo ve Dış Ticaret Rejı- mı ıle (1960-1975 donemınde) ekono- mısınde ve sosyal gelışmesınde onemh atıhmlar gerçekleştırmış bır ulkedır Dovızı kullanmanın en az dovızı ka- zanmak kadar onemh olduğunun bı- bncınde olan Turkı>e o donemde (1929-1979) dovız darboğazından do- ğabılecek olumsuzluklan onlemek ıçın kambiyo rejımını sabıt kur esasına bağlamıştı O gunlerde yalnız Tur- kıye'de değıl tum kapıtabst ulkelerde sabıt kur sıstemı uvgulanıyordu Sabıt kur, ulusal paranın dış değennın pıya- sa mekanızmasının doğal ışleyışıne bı- rakılmayıp doğrudan ya da dola>lı olarak para otontelen tarafından be- hrlenmesıdır Dun>a ekonomısınde sabıt kur sıstemının yaygın olarak uy- gulandığı donem, 'altın kambiyo' sıste- mının yururlukte olduğu. 1944-1972 donemıdır Bu uygulamadan ve ozelbkle 1960-75 donemındekı gebşmelerden ulkemızın onemlı kazanımlar sağladı- ğını soyleyebıbnz Bu kazanımlar şo>- le sıralanabılır • TL'nın ıç \e dış değennde gorelı bır kararhlık sağlanmıştır • Mal ve hizmet uretımıne ve ozel- bkle sanayıleşme atılımına ıvme ka- zandınlmıştır • Dunya ekonomısıne gerçek an- lamda ve sağbklı bır platformda geçı- şın başlaması bu donemde gerçekleş- mıştır • 17 sayıb kararla gebştınlen kam- biyo sıstemınde. dovız abm-satımla- nnda ortaya çıkması olası spekulatıf ışlemlenn TL'nın değen uzenndekı olumsuz etkılen en aza ındınlmıştır • Para pıyasalannın ışleyışınden doğabılecek olumsuzluklann ekono- mının uzun ve kısa donem dengelennı bozması olanaklar olçusunde onlen- mıştır • Dovız dolaşımının dış dunyaya sermaye kaçışını saglayan bır araç ola- rak kullanılması engellenmıştır Dış Ticaret Rejimi ile tlgili Esaslar: 17 sayılı karann Dış Ticaret Rejımıyle ılgıb esaslan kambiyo rejımıyle ger- çekleştınlen duzenlemeler doğrultu- sunda olmuştur İhracatla ılgıb ola- rak, uluslararası mal dolaşımında ul- keden dışan>a satılan mallann bedel- lennın Malıye Bakanlığı'nca sapta- nacak usule uyularak yurda getınlme- sı esası konulmuştur 17 sayılı karar ıhracat bedellennın yurda hangı esas- lar dahılınde getınleceğını, ıhracat he- saplannın nasıl denetleneceğını, konu- lan esaslara aykın hareket edenlenn ne gıbı yaptınmlarla karşılaşacaklan- nı teker teker bebrtmıştır İhracat be- delının ıhracatçı tarafından kullanıl- masına kapalı olan bu rejım. ıstısnaı durumlar ıçın çok duşuk marjlarda bazı duzenlemeler getırmıştır • 17 sayıb karar, Turkıye'deıthala- tın, Dış Ticaret Rejımıne gore yapıla- cağını ve ıthalat bedellennın Mabye BakanlığYnca saptanacak esaslara go- re odeneceğını bebrtmektedır Ozetle ıhracatta olduğu gıbı ıthalatta da du- zenleyıcı kararlar. Malıye Bakanbğı tarafından abnmakta, transferler TC Merkez Bankası tarafındanyapılmak- tadır Duzenleyıcı kararlarda ıhracat- ta olduğu gıbı ıthalatta da devlet yön- lendınnesının ağır bastığı gozlenır Hizmet dolaşınu ile ilgili esaslar: Ödemeler bılançosunu kısa vadeb dış borçlanmaya gıtmeden kapatmanın bır başka yolu dışanya sunulan hız- metlerden sağlanan gelırlenn gıderler- den buyuk olmasıdır Can ışlemler dengesmın pozıtıf bakı>e vermesıdır 17 sayılı karann bu konuda getırdığı esaslar, devletın yonlendına ve denet- leyıcı bır ışlem ustlenmesı şekbndedır Bu ışlev farklı ışlem basamaklannda Malıye Bakanbğı ve TC Merkez Ban- kası tarafından yürutulecektır Sermaye hareketleriyle ilgili esaslar: Bu konuda dd 17 sayılı karara egemen olan goruş, devlet yonlendırmesının esas olduğudur Ülkeden sermaye gı- nş ve çıkışı devlet denetımı ve yonlen- dırmesı kapsamına abnmıştır Petrol ve Yabancı Sermayeyı Teşvık Kanunu ıleyabana yatmmcılara tanınmış hak- lar korunmuştur 17 sayılı kararla geünlen Kambiyo ve Dış Ticaret Rejımı, Turk ekonomı- sınde yaşanan evnm doğrultusunda 1929'dan başlayarak sağlanan gelış- melenn. edınılen deneyımlenn bır sen- tezıdır Nıtekım bu sureç 17 sayılı ka- ran ızleyen kararlarda da gozlenmış 1567 sa>ılı kanunun temel ılkelenne bağlı kalınarak "Kambiyo >e Dış Tica- ret Rejiminde" değışen koşullann ge- rektırdığı değışıklıkler yapılmıştır Bu esaslar 1989 > ılında çıkanlan "32 sayılı kararla" tamamen ortadan kaldınl- mıştır O nedenle gelecek yazımızın başbğını "Ekonomik smırlara döşenen ma.vın tarlaları" olarak bebrledık AJRADABIR Prof. Dr. TALAT TEKIN Aleme Verir Talhını..." Atatürk'un Turk dılını ınceletmek ve dıl devrımını gerçek- leştırmek amacıyla devrımcı bır dernek olarak kurdurduğu Turk Dıl Kurumu, 12 Eylul darbesını yapanlarca onun son- buyruğu (vasıyetı) çığnenerek kapatılmış, ardından aynı adla, fakat atanmış uyelerden oluşan ve başbakanlığa bağ- lı bır devlet daıresı kurulmuştu Yenı TDK on bır yıldan berı "Yaşayan Turkçe cı ve sozcuk yasaklayıcısı Turk-fslam sentezcılerınce yonetılıyor Bılmıyorum, bu yenı TDK nın yayınlarına ara sıra goz atıyor musunuz 7 Ben, mesleğım gereğı, daha çok bılımsel /ayınlarını ızlıyor ve gerektıkçe de eleştırıyorum Bu yayınları ınceler ve eleştırırken yenı TDK yonetıcılerının Osmanlıca kırması "Yaşayan Turkçe- sı' de gozumden kaçmıyor doğal olarak Ancak yenı kuru- mun yayınlarındakı bılımsel yanlışları eleştırmekten bu konuyu ele almaya pek de vakıt bulamıyorum doğrusu 1 Eskı TDK yonetıcılerı kurum yayınlannda elden geldığın- ce an ve duru bır Turkçe kullanır Turkçe bılım terımlerı uretır, dılımıze gırmış ya da gırmekte olan Doğu ve Batı kaynaklı sozcuklere de Turkçe karşılıklar onerırlerdı Çun- ku eskı TDK yonetıcılerı ve tum uyelerı Atatürk'un başlattığı dıl devrımınden yana ıdıler Devlet daıresıne donuşturulen yenı TDK nın Turk-lslam sentezcısı ve sozcuk yasaklayıcısı yonetıcılerı ıse herkesın bıldığı gıbı, dıl devrımınden yana olmak şoyle dursun, buna şıddetle karşıdırlar Turkçeye sokulrnuş Arapça-Farsça sozcuklen dılımızın oz malı sa- yarlar Boyle oldukları ıçın de Turkçenın ozleştırılmesı gıbı bır kaygıları yoktur Ancak, bu yonetıcılerdıl devrımıne kar- şı oldukları ve yıllardır dılımızın ozleşmesı konusunda hıç- bır çaba gostermedıklen gerçeğını ortbas etmek ve ka- muoyunda eskı TDK nın çızgısınde oldukları sanısını fzehabını) uyandırmak amacıyla olsa gerek bır sure once aylık Turk Dılı dergısınde Yabancı kelımelere karşılıklar" adıyle bır bolum açtılar Burada dılımıze son yıllardagırmış ya da gırmekte olan kımı Batı kaynaklı sozcukler ıçın "Turk- çe ' karşılıklar onerıyorlar Bu karşılıkları ayrıca koşe ya- zarlarına da gondermışler ve yardım ıstemışler Ben bunu Sayın Hıncal Uluç un konuyla ılgılı bır yazısından öğren- dım TDK yonetıcılerı lıste ıle bırlıkte gonderdıklerı yazıda dılımızı yabancı "kelımelerın ıstılasından ' kurtarmak ıçın buldukları yenı kelımelen teklıf edıyorlar ve konuya hassasıyetle eğıleceğınızden emınız ' dıyorlarmış Sayın Uluç haklı olaraktakılıyorbunlara, "fce//me"Turkçemı, "ıs- tıla" Turkçe mı, teklıf Turkçe mı, "hassasıyet" Turkçe mı dıye soruyor (Turk Dıl Kurumu ımış Sabah, 75 Hazıran 1994) Teklıf edılen " kelıme ler de Turkçe olsa barı'Işte kurum- ca onerılen karsılıklardan bırkaçı Ofans ıçın hucum ', "fıkstur ıç\r\' takvım', sezon ıçın 'mevsım" Yenı TDK yonetıcılerı ne gore Fransızca sozcukler yerıne Arapça ko- kenlı sozcuklen kullandınız mı sorun kalmıyor, konuya 'hassasıyetle eğılmış ve dılımızı "yabancı kelımelerın ıs- tılasından kurtarmıs oluyorsunuzi Kaldı kı "takvım " soz- cuğu calendrıer' karşılığıdır, "fıxture' değıl Lıstede "skor sozcuğu ıçınde 'sayı değıl, ' sonuç" onerılıyor- mus Sayın Uluç haklı olarak soruyor "Fınal skoru ne ola- cak o zaman? Sonuç sonucu mu°" Işte yenı TDK yonetıcılerının buldukları Turkçe karşılık- lar Batı kaynaklı sozcuklere savas açmış gorunen ve bunlar ıçın Arapça-Farsça karşılıklar oneren yenı TDK yo- netıcılerı, acaba kendı yayınlannda bu konuya "hassası- yef'le eğılıyorlar mı'' Bu soruya yanıt almak ıçın kurumun yayın organı aylık Turk Dılı dergısındekı yazılardan rastge- le bırıne goz atmak yeter de artar bıle Iste bu dergının mayıs sayısındakı bır yazıdan bırkaç alıntı Kelımelerın leksık ve semantık gelısmesı", "ılmı ve nazarı onem ', 'problemın ılmı ızahı', "bırçok meselenın hallı ıçın ', dıl hadısesının metodık tecrubı ve dıl medenıyetı bakımından ılmı onemı , sebeplerın tesırıyle meydana gelır", "ıletı- şımfonksıyonundameydanagelen" "arkaıkleşerek ,"ke- lımenın faal anlam varyantları ', "edebı eserlerın neşrı, tercume sı ve tahlılınde',' 'yazılı abıdelerımızın neşrı, tahlılı ve tercumesınde ', bu sahada ıhtısas yapmamış olanlar", "problem bır derece halledılmıştır", "nesredılmıs eserle- rın buyuk kısmındakı lugatlarde', 'dılımızın tarıhı lugatı -iıimemıştır", ' bedıı eserlerın nesn ve tercumesınde ve serhe ıhtıyacı olan' vb vb >da "ılmı tecrubı, ızah, ızahat, nazarı, mesele, hal, tahlıl, serh, sebep, tesır, abıde, bedıı, nesır, lugat" yaşayan Turkçe" (') sozcukler, bır yanda da "lek- Tiantık', "problem',"metodık', ' fonksıyon ', "ar- yanC'vb gıbı Batı kaynaklı sozcukler Yanıtam sı Ne dersınız, yazarlarımızı Batı kaynaklı soz- naya çağıran, fakat kendılen bu sozcuklen ikta hıçbır sakınca gormeyen yenı TDK yo- vranışları ıle "Âleme verırtalkını, kendıyu- zune çok uygun bır ornek oluşturmuyorlar Yüksek tansiyon üzerine. Hıpertansıyonun kontrolu sadece ılaç ve dıyetle kan basıncını düşürmek değıldır. Metabolızmanın kontrolü şarttır. Prof. Dr. BAKİ KOMSUOĞLU Kocaeli Üni. Tıp Fak. Dekanı A vustralva'da Uluslararası Yuksek Tansiyon (Hıper- tansıyon) DerneğVnın du- zenledığı 15 bılımsel top- lantı Melbeurne kentındey- dı Dunya Kongre Merkea adıyla hem kongreler hem de ış dunyası ıçın etkınlık gosteren oteb ıle bu dev mer- kez, daha ıçen gırerken ınsanı etkıb>or Kongre, 4 onemlı 'hipertansivon konusu'nu ıçenyordu 'Hipertansiyon'da ele abnan konular ve vanlan sonuçlar • Bıyokımyasal, fizyolojık, genetık, hücresel bıyolojı ve metâbohk değışıkbk- ler • Kbruk hıpertansıyonun epıdemıyolo- jısı. kan basıncı olçumlen. kalp yapılan ve gebşmekte olan ulkelerdekı hipertansivon oranlan • Hıpertansıyonda tedavı, ılaç ve ılaç dışı tedavıler • Hıpertansıyonun noral mekanızma- lan. hormonlar damar duvannın >apısal değışıkhklen ve bobrekle ılgılı çalışmalar Bu konulann bıbmsel ağırlıklan bır ya- na, sızlere yansıülabılecek konulan ve >enı gebşmelen şoyle ozetleyebıhnz • Hıpertansıyon, şeker hastabğı gıbı metabobzma değışıklıklen yapan hemodı- namık. hormonal ve metabobk bır hasta- bktır Bu goruş, son yıllarda artık kabul goren bır bılımsel gerçek • Hıpertansıyonun kontrolu sadece ılaç veya dıyetle kan basıncını duşurmek değıl- dır Metabohzmanın kontrolu şarttır • Hıpertansıyon tedavısı erken tanı koyarak yapılmah ve omur boyu sürmeb- dır Hıpertansıyonun yapacağı hasarlan boylece kontrol altına almak, hatta bır de- receye kadar duzeltmek mumkun olmak- tadır • Tedavıde esas amaç, koroner arter hastabğı veya serebrovaskuler hastalıklan (ınme gıbı) onlemek olmalıdır • Hıpertansıyon, damar sertbğı gelış- mesınde başlı başına bır nsk olduğundan, olayı hızlandıracak veya tırmandıracak sı- gara, alkol, şışmanbk. şeker hastabğı gıbı dığer nsk faktorlennı ortadan kaldırmak veya kontrol dltına almak en onemlı amaç olmahdır • Hıpenansıyonun tedavısı pnmer ko- runmaya onem venlerek yapılmahdır Aı- lenın genetık. yeme alışkanlıklan gıbı her neden daha çocukluk çağından ıtıbaren yonlendınlmelı ve bır omur boyu devam etmeb Bunun ıçın de topluluk ve sağlık personeb bıbnçlendınbnebdır • İlaçlann sadece tansiyon duşurucu ozelbğı dışında metabolızmayı da duzenle- yıa, damar duvanna etkılı obnalanna dık- kat edılmelıdır • Sıgara, alkol, şışmanbk gıbı nsk fak- torlennın ortadan kaldınlmasında eğıtım bır devlet pobtıkası olarak uygulanmalıdır Bu vesıle ıle ulusumuz ınsanlanna ve gençlenmıze, onaklaşa benımsememız ge- reken kımı İemel duşûnceler 1 sunmak ıste- dım -Umutlanmız. ellenmız. kalplenmız her kıtada demokrası ıçın çabşan ınsanlarla bırhkte olmalı -Yannlar ıçın çabşmalı, yannlann daha ıyı, daha guvenlı ve guçlu olması ıçın gonul bırlığı etmelıyız -Yaşam denılen guzel armağana ınanışın verdığı cesaretle, manç ve dısıpbnle. buyuk bır ozven ıle, enerjı ve umutla ışlenmıze sa- nlmalı. bu konuda herkesı yureklendırme- byız -Turkıye'yı karakışa çekmek ısteyen her- kese bahan gostermeb. Turk halkı olarak Turkıye'nın yenıden canlanması ıçın çabş- mabyız -Gereksınımı (ıhtıyacı) oian herkese ulaşmabyız Temel ılke olarak 'Birbirimize gereksinimimiz vardır' sozunun gecerblığı- nı kanıtlamalıyız Her Turk'e gereksınımı- mız vardır Çunku çeşıtb Turk toplumlan- nın ve obur mılletlenn bırleştığı en onemlı devletız -Cnıversıtelen uyandınnabyız Bu lokomotıfı demokratık. devnmcı ve bılım kurallanna uygun ateşlemelıyız Buna karşı çıkan herkesle, her devletle mucadele etmebyız -Yenı, gebşmış, ekonomik olarak buyu- muş ve etkın bır Turkıye ıçın, daha demok- raük bır Turkıye ıçın umutlu ve guvenlı ol- malıvız TARTIŞMA Tefeci mafyası ~^f "^T" lkemızde I I terörun ve I I ekonomik I I bunabmlann %^ J gerek doğuşu, ' gerek tırmanması temebnde tefea mafyasırun oynadığı rolun gozden kaçınlması Turkıye'de bunabmlan arttırmaktadır Tefeci mafyası, ekonomik ve teror sorunlannın beslenmesmde asıl unsurlardan bınsıdır Bu mafya ortadan kaldınlmadıkça sorunlann ustesınden gebneceğmı zannetmıyonım Devletle rekabet halınde bulunan tefea mafyasının parasal gucu, yatınmlan engelleynp, nakıt sıkınüsında olan ışadamlannı batırabılecek duruma getıny or Bıbnen bır sozdekı gıbı "Denize düşen yüana sarılır." Tefea mafyası. devlete vergı veren, ış veren, ureten kışı ve kuruluşlan yok edıp, para kaynaklannın çoğunu kendılenne çekmektedır Çabşanlar bu tuzağa cakıldığından devlet ıçın değıl, bu mafya ıçın çahşmak zorunda kalıyorlar Gazetelenmızde yaalanlara gore yalnız İstanbul'da donen bıryıllıktefe-para' 1 katnlyon avanndadır Sorunun ıkına boyutu buyuk mıktarlarda vergı kaybı ve hıçbır ıstıhdam yaratmamasıdır Karapara değerlendınlmesının sektoru. tefeci pıyasasıdır Devletımızın gerçekçı bır kur pK)lıtıkası uygulayamaması sonucu, dovız fıyatlannın 3 ay gıbı bır suredır yennde kalması hatta genlemesı sorunun boyutlanru daha değısık ortamlara getınyor Orneğın 3 ayoncel OOOOOOdolar bozdurup devlet tahvıh alanlar (1000 000x40 000 = 40 000 000 000 -TL'bk tahvıl sahıbı oluyorlar ) 3 ay sonucu elde ettıklen faız gebn 20 000 000 000 -TL'dır Anapara ve faız, toplam 60 000 000 000 -TL, bugunku kurla31 000-TL'dendolara çevnbrse 1 935 485 -dolareder kı, yuzde 93 gıbı 3 aylık dovız kazana soz konusu olur Sayın Başbakanırruzın dedığı surean (yuksek faız-düşuk kur polıtıkası) sonucu acaba - İhracat patlaması mı oldu9 - Tunzmden çok buyuk gebrler mıeldeetük9 - Fatura kıme, nasıl çıkacak 9 Uygulanan kur pobtıkası, Turkıye'yı pahab ulke durumuna sokmaktadır Bu pobtıka sonucu Turkıye'nın ıhtıyacı olan dovızı karşılayacak ana sektörlerden ıhracat ve tunzm olumsuz yonde etkılenmektedır Sıstem tıkandığından gayn resmı sıstem dev reye gırmektedır Tefeci teroru, ulkemıze ve ekonomımıze sılahb terorden daha fazla zarar vermektedır Gerçekçı bır kur pobtıkası uygulaması da karaparanın hareket kabıbyetım kısıtlayıcı onlemlerden bındır Kaldı kı, çek yasasında yapılacak değışıklıklerle çek keşıdesı bellı kurallara konulup duzenlenebılır Çekvesenette keşıdeanın vergı numarasının yaalması hayalı çek ve senet yazılmasınıengeller Butun bu onlemler tefea pıyasasını, karaparayı engelleyıa onlemlerdır Tefeci mafy ası ortadan kaldınlırsa teror orgutlennın mılıtan. sılah, yıyecek. gıyecek temını kendıhğınden bıter Tıcan faalıyetler daha sağlıklı hale gelır. kaynaklar devlet ve mıllet ıçın harcanır Kanımca, sıvnsıneklerle tek tek uğraşmaktansa. bataklık derhal kurutulmalı, daha fazla geç kabnmadan onlem alınmab. sıstemın çarpıklığından doğan bu hastabk tedavı edılmelıdır Mehmet Hanefi Kırımlı OFO İnşaat ve Tunzm AŞ Yönetım Kurulu Başkanı PENCERE Kaza mı Kader mi, Cinayet mi?_ Barış Selçuk 1961 yılında Aydın'da doğmuş, Hande Mumcu 1963te Ankarada, Salih Peker de başkentte 1967'de gozlermı dunyaya açmış.. Uç genç gazetecı Bır de suruculerı var Şofor Hacı All Er, 1975 Haymana doğumlu Bu gıbı olaylarda çoğu kımsenın uzerınde durmadığı bır de şofor olur Hacı Alı'yı kım tanıyor? • Gazetecılerın olumu hepımızı yasa boğdu Çok sevı- len genç çocuklar' Tanıyanlar, dost olanlar, yakınlık kuranların acısı daha yakıcı olur, analar, babalar, eşler, kardeşler gozyaşlarını tutamazlar Gorev yolunda olen gazetecı ınsanın yureğınde bır başka yere oturuyor Ne var kı gorev yolunda -ya da dışında- pıs trafık kaza- larmda can veren gazetecılerın sayısı da gun geçtıkçe artıyor Yakılan ağıtlarçoğalıyor Neden' Kendı kendımıze soralım "Barış Selçuk, Hande Mumcu, Salıh Peker, Hacı Alı nıçın olduler? " Yaşayabılırler mıydı'? Gazeteler başlık atmışlar "Nekadermış1 " Gerçekten bu sevgılı çocukların olumlerı bır kader mıydı'7 Kader ya da yazgı, nedenlerını bılmedığımız olaylara yakıştırdığımız ad değıl mı? • Gazetelerı dıdık dıdık ettım, "kader" sozcugunun acı olayda yerını aradım Bulamadım Hurrıyet ve Shovv ekıbını oluşturan meslektaşlar 00 30'da Ankara'dan ayrılmışlar Başbakan'ın Gıresun ge- zısını ızleyecekler Altlarında 34 NES 82 plakalı Lada Samara marka otomobıl var Sabaha karşı saat 04 10'- da, Çorum-Samsun karayolunun 12'ncı kılometresınde, surucu Hacı Alı Er, onundekı kamyonu sollarken karşı yonden gelen 61 HA 294 plakalı otobusle çarpışmış Çorum Cumhurıyet Başsavcısı özkan Sönmez olaya ılışkın şu açıklamayı yapıyor "Gazetecı arkadaşların bulunduğu otomobıl Kaymak- çı denılen mevkıde gıderken uç şerıtlı yolun ıkı şeride duştuğu noktadan 40-50 metre kadar ılerde, ondekı kam- yonu solluyor, karşı yonden gelen yolcu otobusuyle çar- pışıyor Otobus, otoyu 30 metre kadar surukluyor Kaza anında otobusun, kendısıne aıt şent ıçınde olduğu anla- şılıyor " Pekı bız bu olaya "kader" mı dıyeceğız? Gazetecılık mesleğı acımasızdır Ama bu olaya kader dıyecek kadar acımasızolama- yız, bıraz daha açık olmalıyız Çeşıtlı yayın organlarında olayın ayrıntılarına bakar- ken 19 yaşındakı deneyımsız surucu Hacı Alı Er'e ılışkın çok az bılgı bulabıldım, Sabah gazetesınde ıse ınsanı duşuncelere boğart şu satırları okudum "7975 yılında Haymana da doğan şofor Hacı Alı Er'ın gazetedekı ışıne kaza gununun sabahı başladığı belırtıl- dı (6 Ağustos 1994)" Dogru mu 7 Yıne gazetelerde "uçlu yolun çıftleştığı yerde hıçbır trafık uyarı levhasının bulunmadığı" yazılıyor Doğru mu 1 ? Eğer bu bılgıler doğruysa, yureklerımızı yakan oiaya nekazadenır nede kader Dupeduz cınayettır bu 1 DemiPtaş GEÇİCİyi 04.08.1994 tarihinde kaybettik. UNUTMAYACAĞIZ. Dostları Adına: Mehmet KÖK Kadir KABAKTAN Faruk KARAKAYA ANMA RIZA ERIX)ĞAN veeşı VESİLE ERDOĞAN SEVGİVEÖZLEMLE ANIYORUZ ŞANLIURFA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas 1994 347 Da\a« Kemal Ulgen vekıü Av Metın Koyuncu tarafından ha- MIIISLZ olarak açılan çek ıptalıveıh ted davasmın yapılan yargılama- iinda Dava konusu olan Gaaantep ıb Turk Ticaret Bankasfnın 15 7 1994 keşıde tanhJı ve Mustafa Badıllı keşıdeası olan 57434 sen nolu ve 26 000 000 TL lık çek ıle ılgılı olarak adı geçen çekle yakından ve uzaktan ılgı ve alakası olanlann Şanlıurfa 2 Aslıye Hukuk Mahke- mesı nın 1994 W esas savılı dosyasına duruşma gunu olan 7 9 1994 günu muracaatlan. aksı takdırde gıyapta karar venleceğı ılan olunur 25 7 1994 Bdsın'50123 ŞİŞLİ 3. SULH HUKUK HAKİMLİĞt EsasNo 992 8 KararNo 994 691 Hakım ipekTanverdı 22866 Katıp Zehra Uçuncuoğlu Davacı Ihtıyariara Yardım Derneğı Vekılı Av NedımKarako MutevefTa ScıalomCarloAbfMedma Dava Vasıyetname Davatr 26 12 1991 Karar tr 27 6 1994 MutevefTa Scıalom Carlo Aluf Medına"nın vefat etmesı sebebı ıle tan- zımetmış olduğu Istanbul 6 Noterlığı'nın 19 12 1990 gun 65203 yev- mıye nolu vasıvetnamesı mahkememıze gondenlmış. vasıyetname mırasçılan Aluf Metına Bellına Aluf Medına Davıde. Aluf Medına Salamona, Rachele Aluf Medına Sofia Aluf Medına. Guıseppe Aluf Medına'va ılanen tebbğ edılmışür Bu kez dava sonuçlanmış ve vasıyetnamenın okunmasına karar venbnıştır Hukum ozetı aşağı cıkanlînış olup vukanda adı geçen mı- rasçıiara ılanen tebbğ olunur Hukum Ozetı Muns Scıahm Carlo Aluf Medına'ya aıt Istanbul 6 Noterlığfnce tanzım edılen 19 12 1990 gûn ve 65203 yevmıye nolu vasjyatnamenın okunmasına (okundu)daır yargıtay yolu açık olmak uzerevenlen karar agkçaokunupanlatıldı 3 8 1994 Basın 16365
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle