Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8AĞUST0S1994PAZARTESİ * • * * CUMHURİYET SAYFA
17
OJçmak'
diye
diye...
MtLANO(AP)-
Italyan mimğinin,
ithaJ miLaği kolay
kolay kabul
etmeyen ABD dafafl,
tümdümada
tanınmasım ve
sevilmesini
sağlayan Domenico
Modugno, 66
yaşıiHİa öldü.
Modugno, ber btri
klasikler arasına
giren "Volare"
(L çmak1
gibi birçok
şarkılany la, 601ı
yülar
gençliğinin
gönülkrinde taht
kurmuşnı.
Son
Rambo
Michael
BIDAPEŞTE
(Reuter)-Michael
Jackson(önde
solda),
Macaristan'uı
başkentinde
\ideo-klip
çekJmlerine başladı.
Sanatçının, Dogu
A\njpa'_vıSovyet
istilasından
kurtaran bir
kahramanı
canlandırdığı klibin
çalışmaları, halkın
bü\ük ilgi.sini
cekiyor. Maearlar,
Jackson'ı, her
gittiği yerde adım
adım izüvortar.
Tatlıses, yönetim
kuruhınu, 2 el
protesto etti
SİLİVRİ (AA) - Türkücü İbra-
him Tatlıses. Silivri'de \illasının
bulunduğu sitenin >önetim kuru-
lu toplantısında alınan karara sı-
nirlenerek ateş açınca. bir süre
gözaltına alındı.
Sıte yönetıcıleri, Tatlıses'ın,
evinin önüne yaptırdığı bekçi ku-
lübesinin yıkılmasına karar ve-
rince. türkücü, "Ben kimseye ku-
lübe yıktınnanı" diyerek sılahmı
çekü ve havaya iki el ateş etti. Şi-
kayet üzerine olay yerine gelen
jandarma, Tatlıses'ı yakalayarak
savcılığa sevkettı. Silivri Savcılığı,
Ibrahim Tathses'i, "meskun ma-
balde ateş açmak" gerekçesiyle
tutuksuz yargılanmak üzere ser-
best bıraktı.
Bukez
yakılan
kııkla
YENİDELHİ
(Reuter)-
Hindistan'ın
iktidardaki Kongre
Pardsi'ne bağlı
gençlik kollarının,
başkentte
düzenlediği
gösterilerde,
Başbakan Benazir
Butto'nun kuklası
yakıldı. Pakistan,
geçenyıl
Bombay'da250'den
fazla kişinin
ölümüne yol açan
bombalamadan
soı"umlu tutuluyor.
(Telefoto: KEMAL
KtŞORİ)
HABERLEREV DEVAMI
Eğit-Der Başkanı Gazala'dan uyan:
'Gençlertarikatlann
kueağınaitilmemelf DISK'tesancık doğumANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Egit-Der Genel Başkanı ve
SHP Parti Mecüsi(PM)Üyesi
Mustafa Gazakı. yurtlara başvu-
rulann başlamasıyla ılgılı olarak,
"Devlet tûm yükseköğretimi ka-
zanan gençlerin yurt sommınu
çözmeli. Gençieri tarikatiarın ku-
eağına itmemeli" dedı.
Mustafa Gazalcı, yüksek öğ-
retim kurumlanna gelen gençlere
devletin sahip çıkmasırun önemi-
ni vurgulayarak şunlan söyledi:
"Devlet, yüksek öğrenimi ka-
zanan tüm ünnersite gençlerinin
yurt sorununu kökten çözmeü'dir.
Bina ve eleman yetersizse, kirala-
mabdır. Gerekirse yerel yönetim-
ieri ve devletin öteki kuruluşiannı,
misafirhane gibi yerieri devreye
sokmaiıdır. Hiçbir genç sokakta
bırakümaınaİHİİr. Gençler, bun-
dan önceki > ülarda olduğıı gibi, ta-
rikatlann kueağına irilmemelidir.
Devlet kapılarından , yurtiardan
dönen gençler tarikatiarın elindeki
birtakım özel yıırtlar ve evlerde
çağdışı biçimde yönJendiriJmekte-
dir. Devlet, yüksek öğrenimin yurt
sorununu çözdiikten sonra, orta
öğretim için illerde ve ilçelerde de
vurtlar ve pansiyonUr açmabdır."
Gazalcı, yoksul halk çocuk-
lannın ımam hatip liselerine git-
mesinin altında bannma ve yun
sorununun yatt.ğına dikkat çek-
ti. Gazalcı. "Şeriatçılar, üçer be-
şer çocuğu evlerde tutuyorlar ya
da özel dershanderin yurtlan var.
Pilot bölgeier «ar. Örneği Deniz-
li'de, 32 yurt var tarikatlann elin-
de. Devlet batik bankaları kurtan-
yor, geieceğin güvencesi olan
gençlere asd destek oünalj" dedi.
20 terörist öldürüldü
4 güvenlik görevlisi şehit
ADA.NA (Cumhuriyet Güney
tlkri Bürosu) -Hakkan. Muş,
Van, Bingöl ve Siirt'te güvenlik
kuvvetleri ile terönstler arasında
çıkan çaüşmada, 20 terörist öldü-
rüldü, 4 güvenlik görevlisi de şe-
hit öldu.
Olağanüstü Hal Bölge Vali-
liğı'nden yapılan açıklamaya
göre güvenlik güçlerince önceki
gün ve dün düzenlenen operas-
yonlarda, Muş'un Varto ilçesı
Değerli köyü yakınlannda 6, Van
Merkez Erçek bölgesinde 5, Hak-
kari'nin Çukurca ilçesi Hakante-
pe, Yüksekova ilçesi Perihan böl-
gelennde 5. Bıngöl'ün Genç ilçesi
Suveren bölgesinde biri kadın 3,
Sürt'in Şirvan ilçesinde Cevizlik
bölgesinde bir olmak üzere top-
lam 20 terönst öldürüldü. Çaü-
şmalarda 4 güvenlik görevlisi de
şehit oldu.
Açıklamada aynca Batman,
Bitlis, Diyarbakır, Mardin. Muş,
Siirt. Şırnak ve Van illeri kırsal
alanlannda güvenlik güçlerince
yapılan ev, yol ve arazi arama-
lannda ise 22 uzun namlulu silah.
1 roketatar, 24 mayın ve 6 el
bombasının ele geçirildiğı bildiril-
dı. Olaylarla ilgili 14 kişinin yaka-
landığı, Bitlis, Mardin ve Şırnak
ve Muş illeri kırsal alanlannda
ortaya çıkanlan 13 sığınak içeri-
sinde 5.5 ton çeşitli gıda maddesi,
giyim eşyalan ve ubbi malzeme-
lerin bulunduğu kaydedildi.
• Baştarafi 1. Sayfada
DİSK"in kaderini belirlemesi
beklenen genel kurulun ılk üç gü-
nünü, mücadele ılkelennin terk
edilip terk edilmeyeceği ikilemıyle
sürdüriilen tartışmalar aldı.
Seçim öncesi kısa bir konuşma
yapan Nebioğlu, adav olduğunu;
"birüktelik sağlanamadığı takdir-
de kendisine bir oy bûe çıksa
adaylığını sürdiireceğini" bıldirdi.
Nebioğlu, "Eğer bana oy vermez-
seniz, benim hızımda. benim gü-
cümde, benim gibi genç, arTedersi-
niz kjçı yer görmeyecek, mücadele
edecek arkadaşlan yönetime geti-
rin" dedi. Nebioğlu. gazetecılenn
bir sorusu üzerine. "Yenı bir do-
ğum arifesindeyiz. Ya büyük bir
tembellik doğacak ya büyük bir
atıhm doğacak" yanıtıra verdı.
Genel başkan adaylanndan
Rıdvan Budak da yaptığı konuş-
mada. Türkiye'nin ekonomik, si-
yasal ve sosyal bir kriz içinde bu-
lunduğunu belirterek. "Anayasa
ve yasalann değiştirilmesi lazım.
Bu ancak örgütlennıiş bir DİSK Ue
mumkündür" dedi. Kendisine >ö-
neltilen eleşünlen yarutlayan Bu-
dak. "Herkes benim kadar demok-
rat olsun. DfSK benim ideolojün.
Demokrasi benim ideolojün. Erne-
ğin ideoJojisi benim kkolojimdir*'
diye konuştu.
Seçim başladığında Genel-İş,
Maden-tş. Oleyis, Gıda-tş, Sos-
yal-İş ve Dev Maden-Sen sen-
dikalan birlikte yönetim oluştur-
ma karan aldıklan için. kongre-
den galip çıkacaklan havası için-
deydiler. Oy kullanan delegenin
3'te 2 oy çokluğunu gerektiren ilk
turda 38 boş oy çıkarken Rıdvan
Budak 89. Özcan Kesgeç 83,
Ismail Hakkı Önal 65. Kemal Ne-
bioğlu ise 35 oy aldı. Genel sekre-
ter adaylan Kemal Daysal 136.
Mehmet Atay ise 105 oy aldı. Bu
sonuçlar genel kuruldaki krizin
lirsizliği artürdı. Önal aynca,
beklediğinin cok altında oy aJdığı
için Genel-lş Sendikasfnın yö-
netim organlanna gösterdigi tüm
adaylan da seçimden çeku vedele-
geleriyle birlikte genel kurulu terk
etti. Seçimın salt çoğunluk gerek-
tiren ikinci turunda ise Rıdvan
Budak'a 132. Özcan Kesgeç"e
116, Kemal Nebioğlu'na 12 oy
çıktı. Rıdvan Budak"ın 2. turda
başkan adaylan arasında en fazla
oyu alması, genel sekreter aday-
lan Kemal Davsal ve Mehmet
yönetim kurulu üyeliklerine Las-
tik-İş Sendikası Genel Başkanı
Vahdettın Karabay 217 oy ile.
Oleyis Sendikası Genel Başkanı
Enver Öktem ise 157 oy ile seçıldi-
ler. Boş kalan üç üyeliğin belirlen-
meşi ise üçüncü tura kaldı. Bu ara-
da Öktem. Rıdvan Budak yönetı-
miyle çalışamayacağını belirterek
üyelikten çekileceğinj bıldirdi.
Öktem"den sonra da altı sen-
dikanın yönetim organlanna gös-
terdiklen tüm adaylar çekildikle-
rini açıkladılar. Ancak bu sendı-
• DİSKMn olaylı geçen 9. genel kurulunda Rıdvan Budak, 3.
tur oylamada genel başkanhğa seçildi. Geniş sendikal tabanlı
DİSK yönetimi oluşturma çabalan ise sonuç vermedi.
başlangıa oldu. Özellikle yönetim
kurulu adaylanna çıkan oy sayısı,
altı sendikarun kendı anlaşmalan-
na uymadıklannı ortaya çıkardı.
Baa yönetim kurulu adaylannın
beklenenin çok altında oy alması
üzerinegergınlik başladı. Ilk turda
başkan adaylan Özcan Kesgeç \e
İsmail Hakkı Önal'dan hangisi
fazla oy alırsa diğerinin onun lehi-
ne çekileceği karan gereği Önal
adaylıkıan çekildi. Ancak, Önal"-
ın çekilirken herhangi bir adaya
destek açıklaması yapmaması be-
Atay arasındaki oy farkırun ise
üçe düşmesi krizi had safhaya
ulaştırdı.
Dağılmaya başlayan altılı it-
tifakın genel başkan adayı Özcan
Kesgeç, Rjdvan Budak"m kendi-
sinden daha fazla oy almasıru ge-
rekçe göstererek adaybklan çekil-
diğini açıkladı. Hemen ardından
ise itüfakın genel sekreter adayi
Kemal Daysal da çekildi. Yöne-
tim kurulundaki oy sonuçlannın
açıklanması ise salonu kanştırdı.
Sonuca göre beş aday gerektiren
kalar Genel-İş Sendikası gibi salo-
nu terk etmediler. üçüncü tur oy-
lamada boş oy kullandılar.
Şaşkınlık ve paruk havası içinde
başlayan üçüncü tur oylamada.
Rjdvan Budak 253 oydan 104"-
ünü alarak genel başkan seçildi.
Nebioğlu ise 16 oy aldı. Mehmet
Atay da 105 oyla genel sekreterli-
ğe getinldi. Boş kalan yönetim ku-
rulu üyelikJerine ise Devnmci De-
mokrat Platform'dan Yeraltı Ma-
den-îş Başkanı Çetin Uygur 89,
Devrima SağLk-îş Sendikası Ge-
nel Başkanı Doğan Halis 65,
Tümka Sendikası Genel Başkaru
Sabn Kaplan ise 78 oyla seçildi.
Sonucu belli olan üçüncü tur
sonrasında "coşku" yerine "kır-
gınlık" ha\ası yaşandı. flk konuş-
mayı DİSK'ın >eru genel başkanı
Rıdvan Budak yaptı. Oldukça üz-
gün görunen Budak. tanhı bir ge-
nel kuruldan "yaralı başkan" ola-
rak çıküğım söyledi.
Sonuçlar açıklandıktan sonra
salonu terk etmek üzereyken kür-
süye çağnlan eski Genel Başkan
Kemal Nebıoğlu. konuşmasına.
"Ben sırtımdajı hançerienmiş bir
genel başkanım" dı>e başladı. Ne-
bioğlu. "Salonu terk ediyordum.
Yüreğinden varaJı bir eski genel
başkan okluğum için. Omuz omuza
kavga verdiğim arkadaşlarımla bu
salondan birlikte çıkamadığun için.
Bu salondan birlikte halaylar çeke-
rek çıkamadığun için gidiyordum.
Şimdi işçi arkadaşlarımıza ne diye-
ceğiz? Ben. bütün bunlan hak ede-
cek ne yaprun? Sınıfa ihanet mi et-
tim? İdeoİojimi mi terk ertim? Bir
tek yeri ihmal ettim, Gıda-fşSendi-
kası'nı. Ama şimdi yeniden ça-
rıklarunı çektim. sendikal mücade-
leye giriyorum" diye konuştu. Ne-
bioğlu. İconusmasını. "DİSK yerli
yerine oturacaktır. Sınıfın ytirekU.
bilinçli. inançiı ellerine tesUm edile-
cektir. O güne kadar dö>iişece-
ğim"diyebıtırdı
Salmaıı Rüşdü'ye destek
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - İsveç, Nor-
veç, Danimarka, Finlandiya ve
Izlanda dışişleri bakanlan, Hu-
meyni'nin Ingiliz yazar Sabnan
Rüşdii için çıkarttığı ölüm fer-
marurun iki bininci günü olan 7
ağustosta ortak bir bildiri yayı-
mlayarak Tahran yönetiminin.
ölüm emrine katılmadığım açı-
klamasınıistedi. Rüşdü'nün"Şey-
tan Ayederi" adlı romarunda Ku-
ran'a hakaret olduğu gerekçesiy-
le o zamanki lider Ayetullah Hu-
meyni tarafından verilen ölüm
fermarunın iki bininci gününü
doldurduğu vurgulanan bildıride
şöyle deniliyor: "Salman Rüşdü
ve onun yazariığiyla ilgili kişiiere
yönelik ölüm fetvası hakkında
Iran hükümetinin açık bir şeküde
bugüne dek karşı tavır almaması
derinden üzücüdür. Cüıayete teş-
vik etme, tetnel insan haklanna
karşı ciddi bir suçtur. Aynca bu
teşvikin diğer ülke vatandaşlanna
yönelik olması da uluslararası bu-
kuka avkındır.
Biz Iskandinav ülkelerinin dı-
şişleri bakanlan olarak Iran hükü-
metinin açık bir şekilde kısaca fet-
va denilen bu emrin içerdiği her
seye karşı tavır almasını Lstiyoruz.
Devletlerin birbirleriyle ve birey-
lerie ilişkilerinde temel insan
haklanna ve uluslararası hukuka
saygı vazgeçümez bir unsundur."
Bugüne dek tran hükümetı
yalnız Norveç'e bu konuda temi-
nat vermişti. Norveçü yayıncı
Nygaard'ın "Şeytan Ayetleri"ni
yayımlamasından sonra öldü-
rülmek ıstenmesının ardından
Norveç hükümeu Tahran"a pro-
testoda bulunmuş ve Iran hükü-
metinden. Norvec'te kimse
hakkında ölüm emri verilmesini
tasvip etmedikleri şeklinde bir te-
minat alrruştı. BöylelikJe Norveç,
Humeyni'nin fermanının geçerli
olmadığı tek ülke oluyor.
Seçimdebirlîk sağlanamadı
MBaştarafi 1. Sayfada
blokiaşmanın da genel kurui-
da hemen hemen hiçbir anlam
ve sonucu ohnadı. Bol adayb,
bol çekişmeli, ilkelerin değii,
kişjlerin kaybetmesi ile bağ-
lanüü küsmeli, terk etmeli. de-
legasyon çekmeli, ilkel, ilkesü
bir sendikacılar iktidar kav-
gası yaşandı. Ortaya, bundan
sonrasırun ne olacağı pek belli
olmayan bir kördüğüm çıktı.
Doğrusu, bütün büyük sözk-
re, DİSK ilkelerine, geçmişine,
cezaevlerine, işkencelere rağ-
men, DÎSK'te de sendikal
kadrolann; 12 Eylül sonraşı
kimlik yozlaşmasından, sendi-
kaa de|ererozy'onundan pay-
lannı fazlasıyla aldıklan sergi-
lendi. "DİSK'in, işcilerin ne
olacağı değii, benim iktidarım
öoemli" diyen bir sendikal an-
layışın liderler, listeler kav-
gasını biçimledığı görüldü.
"DtSK ne oiacak" sorusu-
na, iyimser yarut vermek dün-
kü tabloda çok zordu. Yine de
sendikaaiann sonuç almaya
yönelik restlerinin sonuçlan
için, yorum yapmak erken
oJabüir. Sendikaaiann, so-
runlan büyüterek, ortahğı toz
dumana katarak, güçierirü
tartma ve sonunda duruma
göre uzlaşma stratejiJerini be-
lirleme alışkanhklannı unut-
mamak gerek. Bugün için
DtSK'te çok sanah bir doğum
olayı yaşandığıru ve yeni do-
ğan çocuk ile annenin sağlık
durumJan hakkında fazla bir
şey söylenemeyeceğini, yaşa-
malanrun umulduğunu ancak
söyleyebifiyoruz. Eski başkan Nebioğlu, secHnden sonra Budak'ı kutladı.
OLAYLARIV
ÂRDINDAKİ
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
nı, yolsuzluklar nedeniyle ceza
yediler AmaSHP'dehiçbirba-
kanın ya da mılletvekilınin ya
da belediye başkanının yolsuz-
luklar nedeniyle ceza yemedı-
ğinı, sanırım Sayın Ecevit bili-
yor. O nedenle böyle bir değer-
lendirmeyı tumüyle akıl dışı,
vicdan dışı bulurum."
Bu nıtelıkteki konuşmalann
halk üzerinde nasıl bir etkı
yaptığını konuşanlar bılıyorlar
mı? Dıyelım kı Sayın Ka-
rayalçın, partisıni savunmak
zorunda bırakılmıştır. Sonuç
yıne değişmiyor; halk soldan
gün geçtikçe uzaklaşıyor; sol-
daki polıtıkacılar ve liderler bir-
bırlerınin kuyusunu kazıyorlar.
Bu kuyu hepsını bırden içıne
alacak kadar derındır.
Denebılir kı sağ da bölük
porçük değıl mı?
Sağın halı de perişandır.
Topluma sunduğu model yı-
kılmıştır. ANAP rnuhalefette
bıle oyunu arttıramıyor; DYP
şaıbeli bir lıderın yönetımınde
Türkıyeyi IMF'nın gözetımıne
bağlamış, bu sıyasetten bir
medet ummaktadır.
Ancak sıyasal ıstıkrarın bu-
lunmadığı bir toplumda eko-
nomik ıstıkrarın nasıl sağla-
nabıleceğı bırsoru ışaretıdir.
Sağ ile sağ, sol ile sol kendi
ıçlerinde kıyasıya kavgayı sür-
dürürken bıkkın ve umutsuz
halk kitlelerı de şerıatçı partıye
doğru kaymaktadır.
Geniş açıdan ve yukarıdan
ulkeye bakamayan sol lider-
lerın kendı aralarmdaki laf atı-
şmaları bu ortamda hiçbir de-
ğer taşımıyor.
Belkı de bir değersizlik ta-
şıyor.
Çünkü soldakı kitleleri birbir-
lerıne karşı kışkırtan her ko-
nuşma, her demeç, her saldırı
solu ülke politikasının gelece-
ğinden tasfiye ediyor.
Hiçbir yarar sağlamayaca-
ğını bıle bıle bu yazıyı yazmak
zorundayız. Çünkü uyan göre-
vimizi yapmak zorundayız.
• • •
Başkenttekolerakorkusu
6 aycla 35 biıı kişi emekli oldu
• Baştarafi 1. Sayfada
rin, ocak ayırunkinin 5.7 katı
olduğunu söylediler.
İlk 6 ayda yapılan 5 trilyon
47 miJyar 959 milyon lira ikra-
miye ödemesinin, 2 trilyon 579
milyar 578 milyon lirası da
mayıs ve haziran aylannda ger-
çekJeşti. Emekli Sandıği Geneî
Müdürlüğü ilk 6 ayda, emekli
olanlara 5 trilyon 47 milyar 959
milyon lira ikramiye, ilk kez dul
ve yetim aylığı bağlanan 9 bin
906 kişiye de 20 milyar 911 mil-
yon lira aylık ödemesi yapıldı-
ğını bildirdı.
• Baştarafi 1. Sayfada
kaniık neden gizliyor, anlamıyo-
nım" dedı.
Bir başka hekim de. hastane-
lerin acil servislerine her gün çok
sayıda hastanın kolera şüphesiyle
başvurduğunu anlatarak "Kole-
ra, ürkütücü boyutiarda gelişiyor.
Henüz kaynak saptaması yapa-
madık, lokalize değii. Kenrin her
bölgesinden hasta geüyor" diye
konuştu.
Edinilen bilgiye göre. Numune
Hastanesi'ndeki kolerab hasta
sayısı 50'yi geçti. Kolera tanısı
konulan bir hasta yakını, Numu-
ne'deki İntaniye Servisi"nde 50"-
den fazla koleralı hastanın
yattığını söyledi.
Ankara SSK Dışkapı. Doktor
Sami Ulus ve kentteki diğer has-
tanelerde de çok sayıda koleralı
hastanın bulunduğu belirtildi.
Hasta vakınlan, "Artık doktor-
lar, hastalara yetişemez oldu. Her
an yeni hastalar geliyor" dediler.
Geçen hafta Cumhuriyet'e bil-
gi veren Numune Hastanesi jet-
kilileri. \aka sayısırun 8 dolayı-
nda olduğunu bildirerek bu
sayının artmasından endişe ettık-
lerini söyiemışlerdi.
Kolera konusunda ısrarla,
"Böyle bir şey yok. Görülen. sa-
dece ishal saİgını" dıyen Sağlık
Bakanlığı yetkililerinin, "Turiz-
me darbe vurur" gerekçesiyle va-
kalan gızli tuttuklan öne sürül-
dü. Hekimler. bakanlığın konu-
yu gizlememesı gerektiğinı vur-
gulayarak kamuoyuna açıklama
yapılmaması nedeniyle hastalığın
bulaşma nskının artttğını belirtti-
ler. Hekimler. "Hastanelere baş-
vuran sağlıklı görünen kişilerde de
kolera mikrobu ürii\or. Bu insan-
lar aracdığıyla da giderek kolera
yayılıyor" görüşünü dile getir-
difer."
Hekimlerin, kolera vakalanyla
ilgili olarak kaynak sapta-
yamadıklannı ve kentin her böl-
gesinden hasta geldiğinı açıkla-
malan. 'Ankara'nın sulanmn kirli
olduğu ve Çubuk 1 Barajı'na
lağun suyu karıştığı' tartışma-
lannı yeniden gündeme getirdi
Ankara Anakent Belediyesi-
nin RP'lı yönetimi, "Çubuk 1 Ba-
rajı'ndan alınarak süzgeç arıtma
tesislerinde fiziksel >e kiımasai
antma\a tabi hıtulduktan sonra,
gerekli dozda klor ile dezenfekte
edilerek kente >erilen su, insan
sağlıği için tehlike taşımıyor" dı>e
açıklama yaparken. Refik Say-
dam Hıfzıssıhha Merkezi Baş-
kanlığı Çevre Sağlığı Araştırma
Müdürlüğü'nün 27 Temmuz
1994 tarihli raporu. belediyenin
bu görüşünü yalanladı.
Kanal D Tde\ izyonu Ankara
Bürosu muhabirlennin. Çubuk 1
Barajı \e SSK Dışkapı Hastane-
sı'nden aldıklan su ömekleri.
Hıfassıhha'da ıncelendi. fncele-
me sonunda. sulann 'sağlığa za-
rarlı' olduğu saptandı Raporda.
"analiz sonuclanna göre 1 ve 2. ör-
neğin (Çubuk Barajı ve SSK
Dışkapı Hastanesi'nden alınan ör-
nekkr) renkli. torrulu ve organik
madde miktarının yüksek olması
nedeniyk kimvasal \önden Gıda
Maddeleri Tüzüğü'nün 425. mad-
desifie uygun olmadığı' «irgu-
landı. Raporda. SSK Dışkapı
Hastanesi'nden alınan örnektekı
klor miktan *0.5' olarak belırtılır-
ken Çubuk 1 Barajı'ndan alınan
örnekte klora rastlanmadığı da
belirtildi.
Hilafet Kongresi
savaşaçağırdı
Dikili'de festivaliledemokrasi denoktalandı
SERDAR KIZIK
İZ1VÜR- Ay ışımıyordu. La-
civert sular gecenin karanlığın-
da sessizdi. İki yakada da baa
insanlar hüzünlüydü o gece.
Anılanru canlandınyorlardı,
yine aynı noktadan yıldızlara
bakıp. Aynı rüzgar, gecenin te-
rini siliyordu. Dikili'yle Midil-
li'nin ışıklan yine bir sevgili gibi
birbirlerine göz kırpıyordu.
Dikili'nin eski Belediye Baş-
kanı Osman özgflven, gözleri
karşı kıyıda anılara daldı.
Sekiz yıl önceydi ilk heyecan.
Demokrasi Yolunda Dikih'
Kültür ve Sanat Festivaü'nin
birincisini gerçekleştirmişlerdi.
Ülkenin o ZOT günlerinde ay-
dınlar, sanatçılar, gençler bu-
luşmuştu. Demokrasi rüzgan
esmişti. Sonra diğerleri...
Sekiz yıl boyuca ülkenin ay-
dınlan, yazarlan, çizerleri, sa-
natçılan Dikili Fesüvalleri'nde
buluşmuşlardı. Daha güzel bir
ülke için tartışmalar yapılmıştı.
Türk halkına yaraşır demokra-
si istemleri dile getirilmişti. Şiir-
ler okunmuş, oyunlar sahnelen-
mişti Türk- Yunan dostluğu
için.
Dikili halkıyla birlikte çevre
il ve ilçelerden memurlar, iş-
çiler. öğretmenier. üniversiteli-
ler birbirlerini kucaklamışlardı.
Dikili, bir demokrasi platfor-
muna dönü§müştü.
Osman Özgüven karşı kıyı-
daki Midilli Belediye Başkaru
Stratis Pallis'i anımsadı. İki ül-
ke halkı dost olsun diye Pallis'le
neler konuştuklan neler yaptık-
lan aklına düştü. 199 Tde bu ça-
balan sonucu aldıklan Abdi
İpekçi Banş ödülü geldi gözleri-
nin önüne. Theodorokis ver-
mişti. Ne kadar da gururluydu
ülkesi ve Dikili halkı adına o ge-
ce.
İlk yıllardaki güçlülderi, en-
gelleri anımsadı. Olof Palme
Arutrnı açmak için ıdarenin çı-
kardığı engeller canlandı belle-
ğinde. Başarmışlardı sonunda.
Kitaplar. imza günleri, söyleşi-
ler... Az koşmamışü karakolla-
ra festival gecelerinde. Sağdan
soldan provokasyonfar da ol-
muştu.
İnsan haklan için düzenle-
dikleri etkinlikleri. "insan hak-
lan" adına engellemeye çalışan-
lan anımsadı. Şimdi o benzer
provokasyonJan sergilemek
için hangi festivalleri anyorlar-
dı acaba?
Umudunu tazeledi Özgüven.
Söz verdi. Dikili gelecek günler-
de yeniden demokrasi platfor-
mu olacaktı.
Özgüven'in bunlan düşün-
düğü saatlerde, Dikili Belediye
Meydanı bangır bangır inliyor-
du. O pazartesi gecesi bu kez 1.
Mavi Deniz, Yeşil Dikili Kül-
tür, Sanat ve Spor Festivali kut-
lanıyordu. ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Ydjnaz, elınden tut-
tuğu Dikili'nin yeni Belediye
Başkanı Yüksel Uçar ile birlikte
sahnedeydi. Yılmaz. ilan edi-
yordu: "Arkadaşlar. ideolojik
festivale son verdik. Artık Dikili
halkıyla kucaklaşıyonız..."
Birlikte sahneden indiler.
Kendisini ayakta alkışlayan 20
ANAP'lı milletvekiline, duda-
ğının ucuyla bir gülücük kon-
durdu Yılmaz. Sonra ülkenin
ikinci, üçüncü kısaca numaralı
sanatcılannın konserini izleme-
ye başladılar. Bu arada Beledi-
ye Başkanı Yüksel Uçar, o gü-
rültünün içinde Genel Başkanı
Yılmaz'ın kulağına eğildi. Elle-
rini ovuşturarak, neler yap-
tığını anlatmaya başladı.
GÖreve geldiğinden bu yana
''fırtına" gibi estiğini söyledi.
İşe belediyedeki sosyal demok-
ratlardan başladığinı anlattı.
Bayan memurlann eline süpür-
ge verip sokaklan nasıl temiz-
lettiğini övünerek söyledi. Ken-
disine, "Bir amir olarak gerekli
s
*ygI
Jr|
göstenneyen, selam ver-
meyen" beledîye doktoru
hakkında şoruşturma açtığinı
vurguladı. İzinsiz cenaze nama-
zına giden memurlann burnun-
dan fıtil fıtil getirdiğini, Olof
Palme Parkfnın adını değıştir-
diğini belirtti. Belediye Kültür
Evi'ni kapattığını söyîedi. Zabı-
talanyla birlikte SHP'li eski Be-
lediye Başkanı'nın evine gi-
derek. kaçak su kullanıhp kul-
lanılmadığinı denetlediğini de
söyledi. Seçimi kazanmasına
yardımcı olan MHP'lilere pa-
zaryerinin denetimini verdiğini
anlattı.
MHP İlçe Başkanı'na da iha-
lelerde yardımcı olduğunu söy-
lemeyi unutmadı. Son olarak
da ekledi: "Sayın Genel Baş-
kanım. Bazıları festivalde kitap
sergisi açacaktı, bin vermedim.
Bilgilerini/e sunarun efendim..."
Yılmaz, mimiklerinde bir de-
ğışiklik olmadan dinlediği bele-
diye başkanına beklediği deste-
ği verdi: "Aferin sana. Ama dik-
katli ol." Yüksel Uçar. koltuğu-
na yaslanıpj.ellerini ovuşturdu.
Hoşnuttu. O\le ya, sekiz yılbk
bir festivali noktalamış, 1. Mavı
Deniz, Yeşil Dikili Kültür, Sa-
nat ve Spor Festivali'ni başlat-
mıştı. Kimbilir ileride tanh ken-
disi için neler yazacaktı?
Uçar'ın hayal kurduğu bu
anda. sahnede gitanyla şarkı
söyleven Kartal Şahin'in dizele-
ri gecenin karanlığında yankı-
lanıyordu. Sanatçı geçen yıllar-
da Dikili için yaptığı besteyi,
Yılmaz ve Uçar'ın gözlenne ba-
karak seslendiriyordu:
"Özgüriük ve banş kenti Di-
kili- İşte Olof Palme Anıtı, İşte
Midilli" Ne yapsın... Yılmaz ve
Uçar'ı kimse uyarmadı. Yoksa
her ikisı de "Olof Palme Anıtı'nı
kaldırdık" deme fırsatını kaçın-
rlar mıydı?
• Baştarafi 1. Sayfada
Aralannda Avrupa'da >aşa-
yan 5 Türk'ün de bulunduğu,
savılan 10 bin kadar tahmin
edılen delegenin katıldığı kong-
rede. hılafetin Türkiye'de ya-
saklanmasının 70. yılında, dün-
>a Müslümanlan için yeni bir
\ol gösterici eerektiği ifade
edildi.
Radikal dınci Hızbuttahrir
örgütü tarafından düzenlenen
hilafet konferansını protesto
eden bir grup eşcinsel. polisle
çatıştı.
1926 yılında Ürdün'de emek-
li bir İngiliz subayı tarafından
kurulan Hizbuttahrir. başta
Ürdün. Mısır. Pakıstan gibi ül-
kelerde yeraltında faalıyet gös-
teri\or. Hızbuttahnr. hilafetin
Türkiye'de yasaklanmasmdan
sonra. hilafetin yeniden kurul-
ması ve tüm Müslümanlara yol
göstermesi gerektiği inancında.
Ancak hilafetin yeniden kim ta-
rafındran kurulabileceği konu-
sunda Hizbuttahrir bir açıkla-
ma getirmivor. Hilafet konu-
sunda Türkler. Araplar. İranlı-
lar arasında derin göriiş aynlık-
lan bulunduğu biiiniyor.
Günlerdir İngiliz kamuoyunu
meşgul eden kongre, Londra"-
nın en büyük kapalı konser-
konferans salonlanndan
Wembley Arena'da vapıldı.
Kongre binası yöresinde. kong-
re öncesinde çok çeşitli ülkeler-
den şenatçı örgütlerin temsiici-
lerinin. bildiri dağittıklan göz-
lendi.
Konferansın başlamasından
bir süre önce Wembley Arena'-
nın önünde ellerinde, "Hamas
ve FKÖ, eşcinselleri eziyor",
"İslam'ın Nazilerine hayır",
"Eşcinsel düşmanları kahrol-
sun" yazılı pankartlarla topla-
nan bir grup eşcinsel ise polisin
uyansına rağmen dağılmayınca
kargaşa çıktı. Scotland Yard,
eşcinsel protestoculardan iki ki-
şinin tutuklandığını. bunlardan
birinin İngıltere'nın önde gelen
eşcinsel haklan hderlennden
Peter Thatchel olduğunu doğ-
ruladı.
Özellikle İngiliz Yahudi ku-
ruluş ve örgütleri. "Kamu dûze-
ninin bo/ulacağı, Yahudi göste-
riciler ile Müsliimanlar arasında
çatışmalar çıkabileceği" gerek-
çeleriyle haftalardır ingiliz ba-
sın ve yayın organlanrun odak
noktası halıne gelen toplantımn
>asaklanmasını ıstiyorlardı.
Ancak İngiltere İçişleri Bakan-
lığı bu istemleri kabul etmedı.
Mısır kökenli köktendinci
Müslüman Kardeşler (İhvanı
Müslimin) hareketini "çikolata
Müslümanlan" olarak nitelen-
diren ve Suudi Arabistan yöne-
ticilerini kendine bırinci hedef
seçen Hizbuttahrir liderleri,
dünkü toplantımn entelektüel
bir tartışma niteliği taşıdığını
öne sürdüler.
Cezayir'de hükümete karşı
şiddet eylemlerine girişen İsla-
mi Selamet Cephesi'nin temsil-
cilerinin de kongreye katılması,
Fransa tarafından protesto
edildi.
Fransa. İslami Selamet Cep-
hesi üyesı olduklan gerekçesiy-
le 17 şeriatçıyı halen gözaltında
tutuyor. ABD. Almanya ve
İngiltere'yi bu örgütün üye-
lerine propoganda fırsatı ver-
mekle suçluyor. Kongrenin,
Cezayirli şeriatcılann, Fransa'-
da da eyiemlere gırişecekleri
tehdidinde bulunduklan gün
yapılması. bu konuda bir süre-
dir İngiltere'yi uyaran Fransa
tarafından kınandı.