25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 AĞUSTOS1994 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Iran, Arjantîn'den tazminat Istedi •TAHRAN (AA) - İran'ın Arjantin yönetiminden 'bazı Iran yurttaşlanna yönelik asılsız suçlamalar karşısında tazminat beklediği' bildirildi. lranresmihaber ajansının haberinde, "Arjantin Yüksek Mahkemesi'nin Arjantin Yahudi merkezindeki patlamayla ilgili soruşturmayı yürüten yargıç Juan Jose Galeano'nun raporunu kabul etmediği" ifade edildi. 'Yüksek Mahkeme'nin tutumunun, Arjantin yargı sisteminin bağımsızlık ve tarafsızlığına olan güveni sağlayacak bir hareket olduğunu" söyleyen bir dışişleri yetkilisi "Şimdi asılsız suçlamalarla adlan lekelenmek istenen masum lran yurttaşlannın gördüğü zarann tazmininin bekiendiğjni" kaydetti. BatıŞeNa'ya IKAHİRE(AA)-Fılistin Kurtuluş örgütü ve İsrail, Filistinlilere Israil işgali altındaki Batı Şena'da eğitim, sağlık, vergi, sosyal yardım ve turizm alanında özerklik veren anlaşmayı Kahire'de parafe ettiler. Israil ile görüşmeleri yürüten heyetin başkanı Nebil Şaat ve Israilli meslektaşı Danny Rotschild'in parafe ettiği anlaşmanın, pazar günü Gazze Şeridi'ndeki Erez kentinde imzalanması bekleniyor. CHnton: İran • WASHESGTON (AA) - ABD Başkanı Bill Clinton, Iran yönetimini "terörün önde gelen destekçisi' olarak niteledi ve "Bu davranışlara hoşgörü gösterilmeyecek" dedi. Clinton, Amerikan Musevi kuruluşu B'nai B'rith'in Chicago'daki toplantısında, uydu yoluyla kurulan bağlantıda yâptığı konuşmada, İran'ın Ortadoğu banş sürecinin önündeki en büyük engel olduğunu belirtti. Atina'dan firan'a cevap • ATfcSA (AA) - Tiran'daki dava yüzünden gergınliğin doruğa çıktığı Arnayut-Yunan ilişkilerinin düzeltilmesi amaayla her iki tarafa yapılan uluslararası telkinler sonucu, Devlet Başkanı Sali Berişa'nın, Atina'ya yaptığı diyalog teklifıne, Papandreu hükümeti. "şarth evet" cevabını verdi. Tiran'da, Berişa ile görüştükten sonra diyalog teklifıni Atina'ya getirdiğ ibildirilen azınhklarla ilgili konulardan sorumluAGIK Yüksek Komiseri Max Van Der Stoel, Yunanlı yetkilileri şartsız bir diyaloğa ikna etmeye çalışıyor. TöPkmenbopu hattinın yapımı •LEFKOŞA(AA)-fran Cumhurbaşkanı Aii Ekber Haşimi Rafsancani ve Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Niyazov'un salı akşamı imza koyduklan anlaşmanın ardından. Tahran'da doğalgaz boru hattı projesi çalışmalannı sembolik olarak başlatan bir tören düzenlendi. Tahran'ın güneyinde düzenlenen törende konuşan Rafsancani ve Niyazov, boru hatünın önemini vurgularken boru hattı çalışmalannın başlangıcını sembolize eden hattın geçeceği ilk çukur açıldı. Rafsancani de, ABD'nin, İran'ı ekonomik yönden sıkınüya sokma çabalarının başansızlığa uğradığnu söyledi. Rusya-Sırtıistan •MOSKOVA (AA) - Rusya ve Sırbistan'ın, Birleşmiş Milletler'in Sırbistan ve Karadağ'ın oluşturduğu Yeni Yugoslavya'ya uyguladığı ambargonun kaldınlmasından ya da yumuşaülmasından sonra yürürlüğe girmek üzere iki ekonomik anlaşma imzaladıklan bildirildi. Itar TASS, Rusya Dış Ekonomik llişkiler Bakanı Oleg Davydov ve Sırp meslektaşı Nikola Sainoviç tarafından imzalanan anlaşmalar uyannca ekonomik işbirliği yapılacağı ve ortak bir ticari komite kurulacağmı belirtti. 10570 Nolu san basın kartımı kaybettim. Hükümsûzdür ARİFHANMEHMET KIZILYAUN Aşın milliyetçi iki partinin ittifak kurması, Alman hükümetini telaşlandırdı Bonn'daaşm sağpaniği• Cumhuriyetçi Parti lideri Franz Schönhuber'in Alman Halk Birliği Partisi ile ittifak kurduğunu açıklaması üzerine İçişleri Bakanlığı, Schönhuber'in 'yakın takibe' alınması emrini verdi. ciddiye alınmıyordu. Ancak (Jumhun- gızli servısı taıafından uzun suredır izle- yetçi Parti'nin Almanya'da en fanatik nıyordu. Dış Haberler Servisi - Almanya'- da aşın sağcı Cum- huriyetçi Parti lide- ri Franz Schönhu- ber'in aşın milliyet- çi Alman Halk Bir- liği Partisi ile itti- fak kurduğunu açı- klaması, Bonn hü- kümetini telaş- landırdı. Intematkmal Herald Tribune gazetesi- nin haberine göre Schönhuber'in açı- klamasının ardından Almanya İçişlen Bakanı Manfred Kanther gizli servise. SCHONHUBER Cumhuriyetçi Parti'yi 'yakın takibe' al- malannı emretti. Kanther, basına yaptığı açıklamada Cumhuriyetçi Parti'nin tehlikeli bıçim- de 'daha da aşın uca kaymakta olduğu- nu' söyledi. İçişleri Bakanı. Almanya'da aşın sağın en büyük iki partisinin ittifak yapmalannı olumsuz bir gelişme şeklin- de niteleyerek bu durumda gızli servis elemanlannın iki partinin faaliyetlerini çok dikkatli biçımde izlemesi gerektığini belirtti. Hitler'in SS subaylanndan biri olan Franz Schönhuber'in Cumhuriyetçi Partisi Bonn hükümeti tarafından mar- jinal bir parti olarak göriilüyor ve fazla sağcı grup olarak kabul edilen Halk Bir- liği Partisi ile ittifak girmesi, bu tabloyu değıştirdi. iki partinin, ekim ayında yapılacak parlamento seçimlerinde ülkedeki tüm aşın sağ oylan toplayacağı tahmin edili- yor. Tiksindirici parti İçişleri Bakanı Kanther, Alman Halk Bırliğı ıçin "Siyasal bakımdan, ülkemiz- deki en tiksindirici partidir. Bu parti ile ittifak yapanlar gerçek yüzlerini göster- miş olurlar" dedi. Alman Halk Bırliğı Partisı'nın lideri Gerhard Frey Rusya'da aşın sağcı Vla- dimir Jirinovski'nin yakın dostu; Cum- huriyetçi Parti'nin faaliyetlen Alman Bundan böyle Cumhuriyetçi Parti'- nin anayasa sınırlannı aşıp aşmadığı dikkatli biçimde izlenecek. Öte yandan Almanya'nın Kuzey Ren VVestfalya eyaletindeİci Bochum kenti- nin savcısı Karl Lucks, 16 ekim tarihin- de yapılacak olan genel secimlerde mil- letvekili seçilmek için aşın sağa Cum- hunyetçiler Partisi'nden adaylığını koy- du. Adalet Bakanı Rolf Krumsiek, savcının aşın sağcı partiden adaylığını koymasına ilişkin olarak yaptığı açıkla- mada, savcının başvurusunu geri al- madığı takdirde disiplin cezasına çarptınlacağını kaydetti. Bakan Krum- siek, savcıya, adaybk başvurusunu gen alması için bu ayın sonuna kadar izin verildığini belirterek "Aksi halde kendi- sini görevden uzaklaştırabiliriz" dedi. CASTRO WASHINGTQjy I SUÇLADI: ABD, toplama kamplankuruyor Dış Haberler Servisi - Küba Devlet Başkanı Fktel Castro, ABD Başkanı Bill Clinton'ın Kübah mülteci akınını durdur- ma çabasını "gülünç bir tepki" diye nitelendirdi. ABD'ye gö- çün devam edeceğini belirten Castro ABD'yi göçü engelle- mek amacıyla toplama kamp- lan kurmakla suçladı. Küba Devlet Başkanı Castro önceki gün devlet televizyonun- da halka hitaben yaptığı konuş- masında Clinton yönetimının Küba'ya karşı aldıgı önlemle- rin ülkedekı ekonomik sorunla- nn artmasına neden olduğunu, bunun da Kübalılann yasadışı yollarla adayı terk etmelerine yol açtığını söyledi. Fidel Cast- ro, bu politikalan nedeniyle mülteci akınına uğrayan ABD'nin mültecileri sınır dışı edeceğine ilişkin açıklamalannı gülünç bulduğunu kaydetti. ABD'nin Kübalı mültecileri Guantanamo deniz üssüne hapsetme karanna şiddetle kar- şı çıkan Castro VVashington yö- netiminin Guantanamo'da bir toplama kampı yarattığını ifa- de etti. Fidel Castro asıl sorunu ABD'nin ülkesıne uyguladığı ticari ambargonun oluşturdu- ğunu belirterek "sorunun kökü- ne inmenin, ambargonun bitmesi anlamına geldiğini" ve bu konu- nun ciddı bir sekılde ele almma- sı gerektiğini kaydetti. 2,5 saatten fazla süren konuş- masında Fidel Castro. Clinton yönetimine karşı hiçbır düş- manca duygulan olmadığını söyleyerek iki ülke arasındaki sorunlann çözülmesi için ABD'li yetkililerle görüşmeye haar olduğunu kaydetti. Üs genişletilecek Castro'nun görüşme çağnsı- nı şiddetle reddeden VVashing- ton yönetimi ise Guantanamo denız üssünde daha fazla Kü- balı mültecinın bannabilmesı ıçin üssün genışletileceğıni açık- ladı. Bugüne dek 23 bin kişınin bannabildiği Guantanamo üs- sü genişletildıği takdirde 40 bın kişi kalabilecek. Yetkililer üssün genişletılme- si calışmalannın önümüzdeki haftaya kadar sona ereceğini kaydettiler. POLTTIKADA Küba'nın kuzey kıyılarından ABD'ye sığmmak amacıyla denize açılan iki kadın, çocuklanyla birlikte karadan bir hayli uzaklaştıktan sonra yardım istemek için bağırıyorlar. INDEPENDENT: Sırbistan Devlet Başkanı, Bosnalı Sırp liderden kurtulma peşinde Miloseviç,Karadziç'idevirmeyi plaııhyor Dış Haberier Servisi - Bosnalı Sırpla- nn banş planına ayak diremeleri nede- niyle güç durumda kalan Sırbistan Dev- let Başkanı Slobodan Miloseviç'ın, Bos- nalı Sırplann liden Radovan Karadziç i deyirme planlan yaptığı ilen sürüldü. İngiltere'de yayımlanan The Indepen- dent gazetesinde yer alan habere göre Bosnalı Sırplann banş planını reddet- meleri, Sırbistan Devlet Başkanı Milo- seviç'i kariyerinin en kötü çıkmazıyla karşı karşıya bırakü. Miloseviç, BM'- nin uyguladığı ambargo nedeniyle ülke- sinin düştüğü ekonomik sıkınüya çare bulmak için yaklaşık üç hafta önce Bos- nalı Sırplara karşı açıkça tavır aldı. Mi- loseviç. Bosna Sırp yönetiminin banş planını kabul etmesi için baskı yapmak amacıyla Bosnalı Sırplara ambargo uy- gulayacağını bütün dünyaya ilan etti. Sırbistan ile Bosna Sırp bölgesi ara- sındaki sınınn kapatılmasından sonra bölgeden gelen haberler. ambargonun delindıği ve Sırp bölgeskıe tükeüm maddelerinin aktığı yolundaydı. BM, ambargonun denetlenmesı ıçin sınıra yabancı gözlemciler yerleştirilmesini is- tedi. Sırbistan lideri Miloseviç ise buna kesinlikle karşı çıktı. Ancak Milosevıç'in uluslararası ka- muoyu ile böylesine karşı karşıya gel- mekten hoşnut olmadığı ve Bosnalı Sırplann inadı bırakarak bu sorunu çö- zümlemelerini istediği bildiriliyor. Belg- rad yönetimi. Bosnalı Sırplann ellerinde tuttuklan topraklann yüzde 30'luk bö- lümünü Boşnak-Hırvat federasyonuna bırakarak uzlaşmalannı ıstiyorlar. An- cak Bosnalı Sırplar, gelecekte Sırbistan ile bırleşerek 'Büyük Sırbistan'ı gerçek- leştireceklen vaadıyle toprak tavizi ko- nusunda Belgrad'ın tam desteğini alma- ya çalışıyorlar Bosna-Hersek topraklannın yüzde 70'inden fazlası şu anda Sırplann elın- de. BM tarafından dayatılan uluslara- rası banş planı, topraklann voizde 49'- unun Sırplara, yüzde 51'inin ise Boş- nak-Hırvat federasyonuna bırakılması- nı öngörüyor. Gözlemcilere göre Bosnalı Sırplann inadının kendi durumunu za^ıflatma- sından kaygı duyan Sırbistan lideri Mi- loseviç. önümüzdeki günlerde ya BM'- ye boyun eğerek sınıra BM gözlemcile- nnin yerleştınlmesini kabul edecek ya da Bosnalı Sırplann lideri Radovan Ka- radziç'e karşı bir darbe gerçekleştırecek. Milosevıç'in bu darbeyi. Bosna Sırp yö- netimının 'savaş suçlan'nı sorgulayarak gerçekleştirebileceği ileri sürülüyor. Darbe senaryolannda en çok üzenn- de durulan kişi. Bosna Sırp ordusunun lideri olan General Ratko Mladiç. Mla- diç'in Bosna banş planına karşı olduğu bilinivor. Ancak generalin "mantığının sesini dinleyerek' Miloseviç ile ittifak içi- ne gırmesi mümkün. Mostarköpriisü içintartışma MOSTAR (AA) - Bosna-Hersek'in Mos- tar kentinde Hırvatlar'ın topa tutarak yıktıklan tarihi Osmanlı köprüsünün yeni- den inşası, Türk. Hırvat ve Avrupa Birliği (AB) yetkilileri arasında tartışmaya yol açü. Hırvatlar ile AB yetkilileri, köprünün onanmının yalnızca Türkiye tarafından ger- çekleştirilmesine karşı çıkıyor. Tarihi Mostar köprüsünün orijinal halin- de yeniden inşası için gerekli incelemelerde bulunmak üzere Mostar'a giden Türk heye- ti, kentin yönetimini yürüten Avrupa Birliği yetkililerinin engellemesiyle karşılaştı. Mos- tar'da Boşnak ve Hırvat yöneticilerle de gö- rüşmelerde bulunan Türk heyeti, Hırvatlar- dan da olumsuz tepki aldı. Kent yönetiminden sonımlu AB yetkilisi Alman Hans Koschnick, köprünün Türkiye tarafından onanmına karşı çıkarak onanmın daha geniş bir uluslararası katılım ile gerçekleştirilmesini istedi. Hırvatlar ise, kendilerinin yıktığı bu köp- rünün onanmını üstlenmek istediklerini be- lirttiler. Boşnak kadın, mezannın başında yas ruttuğu 9 yaşındaki oğlunun actsını yaşamboy u içinde taşıyacak. ABD'de yaprak dökümü Christopher'ın günlerisayılı WASHINGTON (AA) - ABD Dışişleri Bakanı Warren Christopher ile Beyaz Saray Ulusal Güvenlık Danışmanı Anthony Lake'in "günlerinin sayılı" olduğu belirtiliyor. Amerikan dış politikasının son iki yılındaki başansızlık ve fıyaskolann "nedenleri" olarak gösterilen bu iki yetkilinin görevden abnacağına ih'şkin haberler birbirini izliyor. New York Times ve New York Newsday gazetelerinin ardından. VVashington Times gazetesi de kasım ara seçimlerinin ardından, dışişleri bakanı ve ulusal güvenlik danışmanınm görevlerine son verileceğini haber verdi. VVarren Christopher'ın yerini alacak "en guçlü aday" olarak eski başkan yardımcısı ve Tokyo'da halen büyükelçilik görevini yürüten "Walter Mondale gösteriliyor. "Göçlü" dışişlen bakan adayı diye göstenlen bir diğer kişi olarak, halen Chnstopher'ın yardımcısı olan Strobe Talbott'un adından oldukça sözediliyor. Eskı Genelkurmay Başkanı Colin Powell da dışişleri bakan adaylan arasında. Hindistan'da drahoma cinayetinde artıs 4 yılda20 bingelinyakıldı YENİDELHİ(AA)- Hindistan hükümeti. 1990-93 yıllan arasında ülkedeki Hindu kökenlı 20 bin 537 gelınin "getirdikleri drahomanın az olduğu gerekçesivle" kocalannın akrabalan tarafından yakılarak kaıledildiğini bıldirdı. Hindıstan'dakı drahoma sorunu konusunda parlamentonun açtığı araştırmayla ilgili olarak hükümetın yayımîadığı raporda. 1990'da 4 bın 836 olan "drahoma cinayeti" sayısının geçen yıl 5 bin 582'">e çıktığı belirtildi. Kanunen yasak olan drahoma uygulaması. halen Hindu halkının yaklaşık yüzde 80'inin evliliklerindegeçerliliğini korujor Hindu geleneğine göre gelinin getırdığı drahomayı az bulan damadın akrabalan. taühsiz kadını üzerine gazyağı döküp yakabiliyor. Bu şekilde ışlenen cinayetler de polis kayıtlanna "mutfak kazası" şeklindegeçıyor. SORUNLAR ERGUN BALCI Türk Dış Politikasında Yeni Arâyış Türkiye, lran ve Suriye arasında 21 ağustosta Şam'da yapılan toplantı ve Habur Kapısı'nın açılması, Ankara'- nın Irak dahil bolge ülkeleri ile ilişkilerinin daha değişik bir yörüngeye oturmaya başladtğının işaretleri olarak görülebilir. Bu değişik yörüngenin göze çarpan özelliği, Türkiye'- nin Irak ve Suriye ile olan ilişkilerinde bir yumuşama eğilimidir. Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal'ın, Şam'da Suriye Dı- şişleri Bakanı Faruk El Şara ve iran Dışişleri Bakanı Aİİ Ekber VelayetJ ile yaptığı danışma toplantısının ardın- dan gelen haberlerde, Suriye ile 3u ve terör konusunu içeren bir anlaşma yapılması olasılığının ortaya çıktığı bildiriliyor. Türkiye'nin terör konusunda yeterli güven ortamı sağlandığı takdirde, Suriye ile Fırat'ın suları ko- nusunda bir anlaşmaya daha sıcak bakabileceği haber veriliyor. Bilindiği gibi Türkiye daha önce Suriye'ye su konu- sunda anlaşma yapacağına ilişkin güvence vermiş ol- masına karşın Şam'ın PKK'yı desteklediği yolundaki kuşkularından ötürü, su anlaşmasını gerçekleştirmedi. Başka bir deyişle, Suriye, Fırat'ın suları konusunda Türkiye'ye güvenmediğinden Apo'yu elinde bir koz ola- rak tuttu. Türkiye ise PKK konusunda Suriye'ye güven- mediğinden, su anlaşmasına ilişkin taahhütlerini yerine getirmedi. İki ülke arasında güven ortamının yaratılması ve kar- şılıklı kuşkuların giderilmesi, kuşkusuz hem Türkiye ve Suriye hem de bölge barrşı açısmdan çok yararlı olacak- tır. Şam toplantısında bu yolda ufak bir adım bile atılmış olması olumlu gelişmedir. • • • Şam toplantısının ilginç yanlarından birini, bazı Batılı ülkelerin ya da bu ülkelerdeki belirli gruplarm Irak'ın parçalanmasını ve Kuzey Irak'ta ayrı bir Kürt devletinin kurulmasım teşvik eden faaliyetlerinin kınanması oluş- turdu. Türkiye, lran ve Suriye, her zaman Irak'ın toprak bütünlüğünü savunmuşlardır. Ama kimi Batılı ülkelerin Irak'ın parçalanmasına ve bir Kürt devletinin kurulması- na yönelik faaliyetleri ilk kez ortak bildiride resmen kı- nanmıştır. Böylece Türk dış politikasının ikinci önemli hedefi gündeme geliyor. Ankara, Suriye ile yumuşamanın yanı sıra, Irak'la da ilişkilerini normalleştirmek istiyor. ABD ve Batı Avrupa, Suriye ile israil'in banşı aradıkla- rı bir ortamda Ankara-Şam ilişkilerinin yumuşamasına karşı çıkmaz, hatta olumlu karşılarlar. Ama Türkiye'nin Irak'la ilişkilerini normalleştirmesine hiç de sıcak bak- mıyorlar VVashington, ambargonun eninde sonunda Saddam Hüseyin'i devireceğine ınanıyor. Ankara ise, bu görüşün aksine ambargonun Irak halkının Saddam 1 - ın çevresinde kenetlenmesine yol açtığını, Saddam'ın ülkedeki tüm sorunlardan ötürü Batı'yı sorumlu tutarak kendini temize çıkardığına inanıyor. • • • Aslında Amerikan basınında da Türkiye'nin görüşü doğrultusunda yorumlar çıkıyor. Basınımızda "kraldan fazlakralcı"baz\ çevreler ABD'nin Kuzey Irakpolitikası- nı ateşli biçimde savunurken dört hafta kadar önce The, New York Times gazetesinde çıkan bir yazıda, Saddam Hüseyin'in durumunu giderek güçlendirdiği, ambargo- dan ötürü Bati'ya büyük tepki duyan halkın, Saddam'ın çevresinde kenetlendiği bildiriliyordu. VVashington "Bekleyelim, Saddam sonunda devrile- ce/c"diyor. Ama Türkiye'nin ambargodan ötürü uğradığı büyük zararı karşılamaya ne ABD ne de diğer Batılı ül- keler yanaşıyor. Sonuç olarak, Saddam iktidarını sürdürüyor, Türkiye büyük ekonomik zarara uğruyor ve Kuzey Irak'ta özerk Kürt devleti kemikleşiyor. Ankara, ambargonun hiç ol- mazsa hafifletilmesini, Kuzey Irak'taki Kürt liderlerin Saddam yönetimi ile diyalog kurmaya teşvik edilmesini istiyor. Saddam'a da Kürtlere anlayışlı ve yumuşak dav- ranmasını telkin ediyor. ABD'nin ve onun sözcülüğünü yapanların iddiası ise şu Saddam iktidarda olduğu sürece Kuzey Iraklı Kürt li- derler Bağdat'la temas kurmazlar. Bu doğru değildir. Körfez Savaşı'nın ardından yüz binlerce Kürt'ün Sad- dam'ın ordusundan kaçarak Türkiye sınırınayığılmasın- dan sonra Celal Talabani ile Mesut Barzani Bağdat'a giderek Saddam'la kucaklaşıp opuşmuşler, Kürt sığın- macılara evlerine dönmeleri için çağrıda bulunmuşlar- dı. Ama Türkiye'ye Çekiç Güç konuşlandırıldıktan sonra, bundan yüreklenip tutumlarını sertleştirmiş, Bağdat'la görüşmeleri kesmişlerdi. Çekiç Güç'ün koruması altında, Kuzey Irak'ta ayrı bir devlet kurma fırsatı doğmuşken, Bağdat'la diyalog kur- maya ne gerek vardı? Türkiye, bölgede izlediği polıtikayı ulusal çıkarları doğrultusunda, yeniden gözden geçirip, bazı rötuşlar yapma durumundadır. Bu, ABD ve Avrupa ile köprüleri atmak, Batı'dan kopmak anlamına gelmez. Basınımızda bazı çevrelerin o denli paniğe kapılması- na gerek yok. GALİ KIBRIS İÇYS ATAKTA BM, Denktaş ve Klerides'emektup LEFKOŞA (AA) - BM Ge- nel Sekreteri Butros Gali'nin, Kıbns sorunuyla ilgili olarak BM Güvenlik Kopseyi üyesi ülkelere; Türkiye, İngiltere ve Yunanistan ile KKTC Cum- hurbaşkaru Rauf Denktaş ve Kıbns Rum yönetimi lideri Glafkos Klerides'e bırer mek- tup gönderdiği bildirildi. Rum basınında çıkan haber- lere göre Gali, mektuplannda Kıbns konusuyla ilgiÛ olarak BM Güvenlik Konseyi üyesi ülkeler, 3 garantör üJke, DenJc- taş ve Klerides'ten Kıbns ko- nusuyla ilgili görüşlerini sordu Rum gazeteleri, Ankara, Auna, Londra ve Kıbns'taki taraflara BM Güvenlik Kon- seyi'nin 939 sayılı karanna iliş- kin görüşlerini de soran Gali'- nin, Güvenlik Konseyi üyeleri ile garantör ülkelerden, Kıbns sorununa bir çözüm buluna- bilmesi için izlenecek sürece katkıda bulunmalannı istedi- ğini yazdılar. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, gazetecilerin konuyla ilgili sorulannı yanıtlarken, "Ge- nel Sekreter'in mektubuna cevap hazıriıyoruz. Bunun hazırian- masından sonra hükümetimizle tabiatıyla gözden geçirip gönde- recegH" dedi. Klerides'in, mektubu Yunan hükümeüyle gözden gecirdiği yolunda haberler aldıklannı kaydeden Denktaş. şöyle devam etti: "Biz böyle bir mektubu Tür- kiye ile birtikte yazıyonız' desek, (bakmız Türkiye idare ediyor diye) bütün dünya ayağa kalduıur. Klerides, aylar önce, 'Kıbns ile ilgili tüm karariar, Ati- na-Lefkoşa arasında müştereken alınır' diye acıklama yapıyor, kimseden ses çıkmıyor. Ama bu karaıiann Kıbns ile ilgili ol- madığı, Helenizm ile ilgili olduğu açık." Denktaş, Kıbns'ı Yunan adası yapma gırişimlerine karşı Cumhuriyet Meclisi'nden, buna "Yeter" diye bir ses yüksebnesi- ni beklediğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle