Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 AĞUSTOS1994 CUMA CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER
Iran, Arjantîn'den
tazminat Istedi
•TAHRAN (AA) - İran'ın
Arjantin yönetiminden 'bazı
Iran yurttaşlanna yönelik
asılsız suçlamalar karşısında
tazminat beklediği' bildirildi.
lranresmihaber ajansının
haberinde, "Arjantin Yüksek
Mahkemesi'nin Arjantin
Yahudi merkezindeki
patlamayla ilgili soruşturmayı
yürüten yargıç Juan Jose
Galeano'nun raporunu kabul
etmediği" ifade edildi.
'Yüksek Mahkeme'nin
tutumunun, Arjantin yargı
sisteminin bağımsızlık ve
tarafsızlığına olan güveni
sağlayacak bir hareket
olduğunu" söyleyen bir
dışişleri yetkilisi "Şimdi asılsız
suçlamalarla adlan
lekelenmek istenen masum
lran yurttaşlannın gördüğü
zarann tazmininin
bekiendiğjni" kaydetti.
BatıŞeNa'ya
IKAHİRE(AA)-Fılistin
Kurtuluş örgütü ve İsrail,
Filistinlilere Israil işgali
altındaki Batı Şena'da eğitim,
sağlık, vergi, sosyal yardım ve
turizm alanında özerklik
veren anlaşmayı Kahire'de
parafe ettiler. Israil ile
görüşmeleri yürüten heyetin
başkanı Nebil Şaat ve Israilli
meslektaşı Danny
Rotschild'in parafe ettiği
anlaşmanın, pazar günü
Gazze Şeridi'ndeki Erez
kentinde imzalanması
bekleniyor.
CHnton: İran
• WASHESGTON (AA) -
ABD Başkanı Bill Clinton,
Iran yönetimini "terörün önde
gelen destekçisi' olarak
niteledi ve "Bu davranışlara
hoşgörü gösterilmeyecek"
dedi. Clinton, Amerikan
Musevi kuruluşu B'nai
B'rith'in Chicago'daki
toplantısında, uydu yoluyla
kurulan bağlantıda yâptığı
konuşmada, İran'ın Ortadoğu
banş sürecinin önündeki en
büyük engel olduğunu belirtti.
Atina'dan firan'a
cevap
• ATfcSA (AA) - Tiran'daki
dava yüzünden gergınliğin
doruğa çıktığı
Arnayut-Yunan ilişkilerinin
düzeltilmesi amaayla her iki
tarafa yapılan uluslararası
telkinler sonucu, Devlet
Başkanı Sali Berişa'nın,
Atina'ya yaptığı diyalog
teklifıne, Papandreu
hükümeti. "şarth evet"
cevabını verdi. Tiran'da,
Berişa ile görüştükten sonra
diyalog teklifıni Atina'ya
getirdiğ ibildirilen
azınhklarla ilgili konulardan
sorumluAGIK Yüksek
Komiseri Max Van Der
Stoel, Yunanlı yetkilileri
şartsız bir diyaloğa ikna
etmeye çalışıyor.
TöPkmenbopu
hattinın yapımı
•LEFKOŞA(AA)-fran
Cumhurbaşkanı Aii Ekber
Haşimi Rafsancani ve
Türkmenistan Devlet Başkanı
Saparmurat Niyazov'un salı
akşamı imza koyduklan
anlaşmanın ardından.
Tahran'da doğalgaz boru
hattı projesi çalışmalannı
sembolik olarak başlatan bir
tören düzenlendi. Tahran'ın
güneyinde düzenlenen
törende konuşan Rafsancani
ve Niyazov, boru hatünın
önemini vurgularken boru
hattı çalışmalannın
başlangıcını sembolize eden
hattın geçeceği ilk çukur
açıldı. Rafsancani de,
ABD'nin, İran'ı ekonomik
yönden sıkınüya sokma
çabalarının başansızlığa
uğradığnu söyledi.
Rusya-Sırtıistan
•MOSKOVA (AA) - Rusya
ve Sırbistan'ın, Birleşmiş
Milletler'in Sırbistan ve
Karadağ'ın oluşturduğu Yeni
Yugoslavya'ya uyguladığı
ambargonun
kaldınlmasından ya da
yumuşaülmasından sonra
yürürlüğe girmek üzere iki
ekonomik anlaşma
imzaladıklan bildirildi. Itar
TASS, Rusya Dış Ekonomik
llişkiler Bakanı Oleg Davydov
ve Sırp meslektaşı Nikola
Sainoviç tarafından
imzalanan anlaşmalar
uyannca ekonomik işbirliği
yapılacağı ve ortak bir ticari
komite kurulacağmı belirtti.
10570 Nolu san basın kartımı
kaybettim.
Hükümsûzdür
ARİFHANMEHMET
KIZILYAUN
Aşın milliyetçi iki partinin ittifak kurması, Alman hükümetini telaşlandırdı
Bonn'daaşm sağpaniği• Cumhuriyetçi Parti lideri Franz Schönhuber'in Alman Halk
Birliği Partisi ile ittifak kurduğunu açıklaması üzerine İçişleri
Bakanlığı, Schönhuber'in 'yakın takibe' alınması emrini verdi.
ciddiye alınmıyordu. Ancak (Jumhun- gızli servısı taıafından uzun suredır izle-
yetçi Parti'nin Almanya'da en fanatik nıyordu.
Dış Haberler
Servisi - Almanya'-
da aşın sağcı Cum-
huriyetçi Parti lide-
ri Franz Schönhu-
ber'in aşın milliyet-
çi Alman Halk Bir-
liği Partisi ile itti-
fak kurduğunu açı-
klaması, Bonn hü-
kümetini telaş-
landırdı.
Intematkmal Herald Tribune gazetesi-
nin haberine göre Schönhuber'in açı-
klamasının ardından Almanya İçişlen
Bakanı Manfred Kanther gizli servise.
SCHONHUBER
Cumhuriyetçi Parti'yi 'yakın takibe' al-
malannı emretti.
Kanther, basına yaptığı açıklamada
Cumhuriyetçi Parti'nin tehlikeli bıçim-
de 'daha da aşın uca kaymakta olduğu-
nu' söyledi. İçişleri Bakanı. Almanya'da
aşın sağın en büyük iki partisinin ittifak
yapmalannı olumsuz bir gelişme şeklin-
de niteleyerek bu durumda gızli servis
elemanlannın iki partinin faaliyetlerini
çok dikkatli biçımde izlemesi gerektığini
belirtti.
Hitler'in SS subaylanndan biri olan
Franz Schönhuber'in Cumhuriyetçi
Partisi Bonn hükümeti tarafından mar-
jinal bir parti olarak göriilüyor ve fazla
sağcı grup olarak kabul edilen Halk Bir-
liği Partisi ile ittifak girmesi, bu tabloyu
değıştirdi.
iki partinin, ekim ayında yapılacak
parlamento seçimlerinde ülkedeki tüm
aşın sağ oylan toplayacağı tahmin edili-
yor.
Tiksindirici parti
İçişleri Bakanı Kanther, Alman Halk
Bırliğı ıçin "Siyasal bakımdan, ülkemiz-
deki en tiksindirici partidir. Bu parti ile
ittifak yapanlar gerçek yüzlerini göster-
miş olurlar" dedi.
Alman Halk Bırliğı Partisı'nın lideri
Gerhard Frey Rusya'da aşın sağcı Vla-
dimir Jirinovski'nin yakın dostu; Cum-
huriyetçi Parti'nin faaliyetlen Alman
Bundan böyle Cumhuriyetçi Parti'-
nin anayasa sınırlannı aşıp aşmadığı
dikkatli biçimde izlenecek.
Öte yandan Almanya'nın Kuzey Ren
VVestfalya eyaletindeİci Bochum kenti-
nin savcısı Karl Lucks, 16 ekim tarihin-
de yapılacak olan genel secimlerde mil-
letvekili seçilmek için aşın sağa Cum-
hunyetçiler Partisi'nden adaylığını koy-
du. Adalet Bakanı Rolf Krumsiek,
savcının aşın sağcı partiden adaylığını
koymasına ilişkin olarak yaptığı açıkla-
mada, savcının başvurusunu geri al-
madığı takdirde disiplin cezasına
çarptınlacağını kaydetti. Bakan Krum-
siek, savcıya, adaybk başvurusunu gen
alması için bu ayın sonuna kadar izin
verildığini belirterek "Aksi halde kendi-
sini görevden uzaklaştırabiliriz" dedi.
CASTRO WASHINGTQjy I SUÇLADI:
ABD, toplama
kamplankuruyor
Dış Haberler Servisi - Küba
Devlet Başkanı Fktel Castro,
ABD Başkanı Bill Clinton'ın
Kübah mülteci akınını durdur-
ma çabasını "gülünç bir tepki"
diye nitelendirdi. ABD'ye gö-
çün devam edeceğini belirten
Castro ABD'yi göçü engelle-
mek amacıyla toplama kamp-
lan kurmakla suçladı.
Küba Devlet Başkanı Castro
önceki gün devlet televizyonun-
da halka hitaben yaptığı konuş-
masında Clinton yönetimının
Küba'ya karşı aldıgı önlemle-
rin ülkedekı ekonomik sorunla-
nn artmasına neden olduğunu,
bunun da Kübalılann yasadışı
yollarla adayı terk etmelerine
yol açtığını söyledi. Fidel Cast-
ro, bu politikalan nedeniyle
mülteci akınına uğrayan
ABD'nin mültecileri sınır dışı
edeceğine ilişkin açıklamalannı
gülünç bulduğunu kaydetti.
ABD'nin Kübalı mültecileri
Guantanamo deniz üssüne
hapsetme karanna şiddetle kar-
şı çıkan Castro VVashington yö-
netiminin Guantanamo'da bir
toplama kampı yarattığını ifa-
de etti.
Fidel Castro asıl sorunu
ABD'nin ülkesıne uyguladığı
ticari ambargonun oluşturdu-
ğunu belirterek "sorunun kökü-
ne inmenin, ambargonun bitmesi
anlamına geldiğini" ve bu konu-
nun ciddı bir sekılde ele almma-
sı gerektiğini kaydetti.
2,5 saatten fazla süren konuş-
masında Fidel Castro. Clinton
yönetimine karşı hiçbır düş-
manca duygulan olmadığını
söyleyerek iki ülke arasındaki
sorunlann çözülmesi için
ABD'li yetkililerle görüşmeye
haar olduğunu kaydetti.
Üs genişletilecek
Castro'nun görüşme çağnsı-
nı şiddetle reddeden VVashing-
ton yönetimi ise Guantanamo
denız üssünde daha fazla Kü-
balı mültecinın bannabilmesı
ıçin üssün genışletileceğıni açık-
ladı.
Bugüne dek 23 bin kişınin
bannabildiği Guantanamo üs-
sü genişletildıği takdirde 40 bın
kişi kalabilecek.
Yetkililer üssün genişletılme-
si calışmalannın önümüzdeki
haftaya kadar sona ereceğini
kaydettiler.
POLTTIKADA
Küba'nın kuzey kıyılarından ABD'ye sığmmak amacıyla denize açılan iki kadın, çocuklanyla
birlikte karadan bir hayli uzaklaştıktan sonra yardım istemek için bağırıyorlar.
INDEPENDENT: Sırbistan Devlet Başkanı, Bosnalı Sırp liderden kurtulma peşinde
Miloseviç,Karadziç'idevirmeyi plaııhyor
Dış Haberier Servisi - Bosnalı Sırpla-
nn banş planına ayak diremeleri nede-
niyle güç durumda kalan Sırbistan Dev-
let Başkanı Slobodan Miloseviç'ın, Bos-
nalı Sırplann liden Radovan Karadziç i
deyirme planlan yaptığı ilen sürüldü.
İngiltere'de yayımlanan The Indepen-
dent gazetesinde yer alan habere göre
Bosnalı Sırplann banş planını reddet-
meleri, Sırbistan Devlet Başkanı Milo-
seviç'i kariyerinin en kötü çıkmazıyla
karşı karşıya bırakü. Miloseviç, BM'-
nin uyguladığı ambargo nedeniyle ülke-
sinin düştüğü ekonomik sıkınüya çare
bulmak için yaklaşık üç hafta önce Bos-
nalı Sırplara karşı açıkça tavır aldı. Mi-
loseviç. Bosna Sırp yönetiminin banş
planını kabul etmesi için baskı yapmak
amacıyla Bosnalı Sırplara ambargo uy-
gulayacağını bütün dünyaya ilan etti.
Sırbistan ile Bosna Sırp bölgesi ara-
sındaki sınınn kapatılmasından sonra
bölgeden gelen haberler. ambargonun
delindıği ve Sırp bölgeskıe tükeüm
maddelerinin aktığı yolundaydı. BM,
ambargonun denetlenmesı ıçin sınıra
yabancı gözlemciler yerleştirilmesini is-
tedi. Sırbistan lideri Miloseviç ise buna
kesinlikle karşı çıktı.
Ancak Milosevıç'in uluslararası ka-
muoyu ile böylesine karşı karşıya gel-
mekten hoşnut olmadığı ve Bosnalı
Sırplann inadı bırakarak bu sorunu çö-
zümlemelerini istediği bildiriliyor. Belg-
rad yönetimi. Bosnalı Sırplann ellerinde
tuttuklan topraklann yüzde 30'luk bö-
lümünü Boşnak-Hırvat federasyonuna
bırakarak uzlaşmalannı ıstiyorlar. An-
cak Bosnalı Sırplar, gelecekte Sırbistan
ile bırleşerek 'Büyük Sırbistan'ı gerçek-
leştireceklen vaadıyle toprak tavizi ko-
nusunda Belgrad'ın tam desteğini alma-
ya çalışıyorlar
Bosna-Hersek topraklannın yüzde
70'inden fazlası şu anda Sırplann elın-
de. BM tarafından dayatılan uluslara-
rası banş planı, topraklann voizde 49'-
unun Sırplara, yüzde 51'inin ise Boş-
nak-Hırvat federasyonuna bırakılması-
nı öngörüyor.
Gözlemcilere göre Bosnalı Sırplann
inadının kendi durumunu za^ıflatma-
sından kaygı duyan Sırbistan lideri Mi-
loseviç. önümüzdeki günlerde ya BM'-
ye boyun eğerek sınıra BM gözlemcile-
nnin yerleştınlmesini kabul edecek ya
da Bosnalı Sırplann lideri Radovan Ka-
radziç'e karşı bir darbe gerçekleştırecek.
Milosevıç'in bu darbeyi. Bosna Sırp yö-
netimının 'savaş suçlan'nı sorgulayarak
gerçekleştirebileceği ileri sürülüyor.
Darbe senaryolannda en çok üzenn-
de durulan kişi. Bosna Sırp ordusunun
lideri olan General Ratko Mladiç. Mla-
diç'in Bosna banş planına karşı olduğu
bilinivor. Ancak generalin "mantığının
sesini dinleyerek' Miloseviç ile ittifak içi-
ne gırmesi mümkün.
Mostarköpriisü
içintartışma
MOSTAR (AA) - Bosna-Hersek'in Mos-
tar kentinde Hırvatlar'ın topa tutarak
yıktıklan tarihi Osmanlı köprüsünün yeni-
den inşası, Türk. Hırvat ve Avrupa Birliği
(AB) yetkilileri arasında tartışmaya yol açü.
Hırvatlar ile AB yetkilileri, köprünün
onanmının yalnızca Türkiye tarafından ger-
çekleştirilmesine karşı çıkıyor.
Tarihi Mostar köprüsünün orijinal halin-
de yeniden inşası için gerekli incelemelerde
bulunmak üzere Mostar'a giden Türk heye-
ti, kentin yönetimini yürüten Avrupa Birliği
yetkililerinin engellemesiyle karşılaştı. Mos-
tar'da Boşnak ve Hırvat yöneticilerle de gö-
rüşmelerde bulunan Türk heyeti, Hırvatlar-
dan da olumsuz tepki aldı.
Kent yönetiminden sonımlu AB yetkilisi
Alman Hans Koschnick, köprünün Türkiye
tarafından onanmına karşı çıkarak
onanmın daha geniş bir uluslararası katılım
ile gerçekleştirilmesini istedi.
Hırvatlar ise, kendilerinin yıktığı bu köp-
rünün onanmını üstlenmek istediklerini be-
lirttiler. Boşnak kadın, mezannın başında yas ruttuğu 9 yaşındaki oğlunun actsını yaşamboy u içinde taşıyacak.
ABD'de yaprak dökümü
Christopher'ın günlerisayılı
WASHINGTON (AA) - ABD Dışişleri
Bakanı Warren Christopher ile Beyaz
Saray Ulusal Güvenlık Danışmanı
Anthony Lake'in "günlerinin sayılı"
olduğu belirtiliyor. Amerikan dış
politikasının son iki yılındaki başansızlık
ve fıyaskolann "nedenleri" olarak
gösterilen bu iki yetkilinin görevden
abnacağına ih'şkin haberler birbirini
izliyor. New York Times ve New York
Newsday gazetelerinin ardından.
VVashington Times gazetesi de kasım ara
seçimlerinin ardından, dışişleri bakanı ve
ulusal güvenlik danışmanınm görevlerine
son verileceğini haber verdi.
VVarren Christopher'ın yerini alacak
"en guçlü aday" olarak eski başkan
yardımcısı ve Tokyo'da halen
büyükelçilik görevini yürüten
"Walter Mondale gösteriliyor. "Göçlü"
dışişlen bakan adayı diye göstenlen bir
diğer kişi olarak, halen Chnstopher'ın
yardımcısı olan Strobe Talbott'un
adından oldukça sözediliyor. Eskı
Genelkurmay Başkanı Colin Powell da
dışişleri bakan adaylan arasında.
Hindistan'da drahoma cinayetinde artıs
4 yılda20 bingelinyakıldı
YENİDELHİ(AA)-
Hindistan hükümeti. 1990-93
yıllan arasında ülkedeki Hindu
kökenlı 20 bin 537 gelınin
"getirdikleri drahomanın az olduğu
gerekçesivle" kocalannın akrabalan
tarafından yakılarak kaıledildiğini
bıldirdı.
Hindıstan'dakı drahoma sorunu
konusunda parlamentonun
açtığı araştırmayla ilgili olarak
hükümetın yayımîadığı raporda.
1990'da 4 bın 836 olan "drahoma
cinayeti" sayısının geçen yıl 5 bin
582'">e çıktığı belirtildi.
Kanunen yasak olan drahoma
uygulaması. halen Hindu
halkının yaklaşık yüzde 80'inin
evliliklerindegeçerliliğini korujor
Hindu geleneğine göre gelinin
getırdığı drahomayı az bulan
damadın akrabalan. taühsiz kadını
üzerine gazyağı döküp yakabiliyor.
Bu şekilde ışlenen cinayetler de
polis kayıtlanna "mutfak kazası"
şeklindegeçıyor.
SORUNLAR
ERGUN BALCI
Türk Dış Politikasında
Yeni Arâyış
Türkiye, lran ve Suriye arasında 21 ağustosta Şam'da
yapılan toplantı ve Habur Kapısı'nın açılması, Ankara'-
nın Irak dahil bolge ülkeleri ile ilişkilerinin daha değişik
bir yörüngeye oturmaya başladtğının işaretleri olarak
görülebilir.
Bu değişik yörüngenin göze çarpan özelliği, Türkiye'-
nin Irak ve Suriye ile olan ilişkilerinde bir yumuşama
eğilimidir.
Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal'ın, Şam'da Suriye Dı-
şişleri Bakanı Faruk El Şara ve iran Dışişleri Bakanı Aİİ
Ekber VelayetJ ile yaptığı danışma toplantısının ardın-
dan gelen haberlerde, Suriye ile 3u ve terör konusunu
içeren bir anlaşma yapılması olasılığının ortaya çıktığı
bildiriliyor. Türkiye'nin terör konusunda yeterli güven
ortamı sağlandığı takdirde, Suriye ile Fırat'ın suları ko-
nusunda bir anlaşmaya daha sıcak bakabileceği haber
veriliyor.
Bilindiği gibi Türkiye daha önce Suriye'ye su konu-
sunda anlaşma yapacağına ilişkin güvence vermiş ol-
masına karşın Şam'ın PKK'yı desteklediği yolundaki
kuşkularından ötürü, su anlaşmasını gerçekleştirmedi.
Başka bir deyişle, Suriye, Fırat'ın suları konusunda
Türkiye'ye güvenmediğinden Apo'yu elinde bir koz ola-
rak tuttu. Türkiye ise PKK konusunda Suriye'ye güven-
mediğinden, su anlaşmasına ilişkin taahhütlerini yerine
getirmedi.
İki ülke arasında güven ortamının yaratılması ve kar-
şılıklı kuşkuların giderilmesi, kuşkusuz hem Türkiye ve
Suriye hem de bölge barrşı açısmdan çok yararlı olacak-
tır. Şam toplantısında bu yolda ufak bir adım bile atılmış
olması olumlu gelişmedir.
• • •
Şam toplantısının ilginç yanlarından birini, bazı Batılı
ülkelerin ya da bu ülkelerdeki belirli gruplarm Irak'ın
parçalanmasını ve Kuzey Irak'ta ayrı bir Kürt devletinin
kurulmasım teşvik eden faaliyetlerinin kınanması oluş-
turdu. Türkiye, lran ve Suriye, her zaman Irak'ın toprak
bütünlüğünü savunmuşlardır. Ama kimi Batılı ülkelerin
Irak'ın parçalanmasına ve bir Kürt devletinin kurulması-
na yönelik faaliyetleri ilk kez ortak bildiride resmen kı-
nanmıştır.
Böylece Türk dış politikasının ikinci önemli hedefi
gündeme geliyor. Ankara, Suriye ile yumuşamanın yanı
sıra, Irak'la da ilişkilerini normalleştirmek istiyor.
ABD ve Batı Avrupa, Suriye ile israil'in banşı aradıkla-
rı bir ortamda Ankara-Şam ilişkilerinin yumuşamasına
karşı çıkmaz, hatta olumlu karşılarlar. Ama Türkiye'nin
Irak'la ilişkilerini normalleştirmesine hiç de sıcak bak-
mıyorlar VVashington, ambargonun eninde sonunda
Saddam Hüseyin'i devireceğine ınanıyor. Ankara ise,
bu görüşün aksine ambargonun Irak halkının Saddam
1
-
ın çevresinde kenetlenmesine yol açtığını, Saddam'ın
ülkedeki tüm sorunlardan ötürü Batı'yı sorumlu tutarak
kendini temize çıkardığına inanıyor.
• • •
Aslında Amerikan basınında da Türkiye'nin görüşü
doğrultusunda yorumlar çıkıyor. Basınımızda "kraldan
fazlakralcı"baz\ çevreler ABD'nin Kuzey Irakpolitikası-
nı ateşli biçimde savunurken dört hafta kadar önce The,
New York Times gazetesinde çıkan bir yazıda, Saddam
Hüseyin'in durumunu giderek güçlendirdiği, ambargo-
dan ötürü Bati'ya büyük tepki duyan halkın, Saddam'ın
çevresinde kenetlendiği bildiriliyordu.
VVashington "Bekleyelim, Saddam sonunda devrile-
ce/c"diyor. Ama Türkiye'nin ambargodan ötürü uğradığı
büyük zararı karşılamaya ne ABD ne de diğer Batılı ül-
keler yanaşıyor.
Sonuç olarak, Saddam iktidarını sürdürüyor, Türkiye
büyük ekonomik zarara uğruyor ve Kuzey Irak'ta özerk
Kürt devleti kemikleşiyor. Ankara, ambargonun hiç ol-
mazsa hafifletilmesini, Kuzey Irak'taki Kürt liderlerin
Saddam yönetimi ile diyalog kurmaya teşvik edilmesini
istiyor. Saddam'a da Kürtlere anlayışlı ve yumuşak dav-
ranmasını telkin ediyor.
ABD'nin ve onun sözcülüğünü yapanların iddiası ise
şu Saddam iktidarda olduğu sürece Kuzey Iraklı Kürt li-
derler Bağdat'la temas kurmazlar.
Bu doğru değildir.
Körfez Savaşı'nın ardından yüz binlerce Kürt'ün Sad-
dam'ın ordusundan kaçarak Türkiye sınırınayığılmasın-
dan sonra Celal Talabani ile Mesut Barzani Bağdat'a
giderek Saddam'la kucaklaşıp opuşmuşler, Kürt sığın-
macılara evlerine dönmeleri için çağrıda bulunmuşlar-
dı. Ama Türkiye'ye Çekiç Güç konuşlandırıldıktan sonra,
bundan yüreklenip tutumlarını sertleştirmiş, Bağdat'la
görüşmeleri kesmişlerdi.
Çekiç Güç'ün koruması altında, Kuzey Irak'ta ayrı bir
devlet kurma fırsatı doğmuşken, Bağdat'la diyalog kur-
maya ne gerek vardı?
Türkiye, bölgede izlediği polıtikayı ulusal çıkarları
doğrultusunda, yeniden gözden geçirip, bazı rötuşlar
yapma durumundadır. Bu, ABD ve Avrupa ile köprüleri
atmak, Batı'dan kopmak anlamına gelmez.
Basınımızda bazı çevrelerin o denli paniğe kapılması-
na gerek yok.
GALİ KIBRIS İÇYS ATAKTA
BM, Denktaş ve
Klerides'emektup
LEFKOŞA (AA) - BM Ge-
nel Sekreteri Butros Gali'nin,
Kıbns sorunuyla ilgili olarak
BM Güvenlik Kopseyi üyesi
ülkelere; Türkiye, İngiltere ve
Yunanistan ile KKTC Cum-
hurbaşkaru Rauf Denktaş ve
Kıbns Rum yönetimi lideri
Glafkos Klerides'e bırer mek-
tup gönderdiği bildirildi.
Rum basınında çıkan haber-
lere göre Gali, mektuplannda
Kıbns konusuyla ilgiÛ olarak
BM Güvenlik Konseyi üyesi
ülkeler, 3 garantör üJke, DenJc-
taş ve Klerides'ten Kıbns ko-
nusuyla ilgili görüşlerini sordu
Rum gazeteleri, Ankara,
Auna, Londra ve Kıbns'taki
taraflara BM Güvenlik Kon-
seyi'nin 939 sayılı karanna iliş-
kin görüşlerini de soran Gali'-
nin, Güvenlik Konseyi üyeleri
ile garantör ülkelerden, Kıbns
sorununa bir çözüm buluna-
bilmesi için izlenecek sürece
katkıda bulunmalannı istedi-
ğini yazdılar.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş, gazetecilerin konuyla
ilgili sorulannı yanıtlarken, "Ge-
nel Sekreter'in mektubuna cevap
hazıriıyoruz. Bunun hazırian-
masından sonra hükümetimizle
tabiatıyla gözden geçirip gönde-
recegH" dedi.
Klerides'in, mektubu Yunan
hükümeüyle gözden gecirdiği
yolunda haberler aldıklannı
kaydeden Denktaş. şöyle devam
etti:
"Biz böyle bir mektubu Tür-
kiye ile birtikte yazıyonız' desek,
(bakmız Türkiye idare ediyor
diye) bütün dünya ayağa
kalduıur. Klerides, aylar önce,
'Kıbns ile ilgili tüm karariar, Ati-
na-Lefkoşa arasında müştereken
alınır' diye acıklama yapıyor,
kimseden ses çıkmıyor. Ama bu
karaıiann Kıbns ile ilgili ol-
madığı, Helenizm ile ilgili olduğu
açık."
Denktaş, Kıbns'ı Yunan
adası yapma gırişimlerine karşı
Cumhuriyet Meclisi'nden, buna
"Yeter" diye bir ses yüksebnesi-
ni beklediğini belirtti.