Katalog

26 AĞUSTOS1994 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ANAP'tan DYP'ye mektup • ANKARA (Cumhuriy et Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller'e yöneltilen eleştirileri göğüsleyen ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı ağır biçimde eleştiren Devlet Bakanı Esat Kırathoğlu'na ANAP'tan sert yanıt geldi. Kıratlıoğlu'na mektup gönderen ANAP BıJecik Milletvekili Mehmet Seven, Başbakan Çıller'e "kısa etekli" yakıştırmasını yapü, Kırathoğlu'na da psikiyatriste muayene olmasmı önerdi. Kırathoğlu'nun, Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldınm Aktuna'yla görev değişikliği yapmasını isteyen Seven, mektubunda şöyle dedi: "Huylu huyundan vazgeçmezmisaİı bakan olduğunuz halde zurnaahğı yine kimseye kaptırmıyorsunuz. Yine akordunuz bozulmuş. Bir doktora görünmenizde fayda var." DYP'de siyaset okulu • ANKARA (Cumhuriyet Bârosu) - ŞHP'den sonra DYPde bilim adamlan ve uzman propagandacılar araahğıyla partililerine siyasetin incehklerini öğretebilmek amaayla "siyaset okulu" çahşması başlatıyor. DYP Genel Başkan Yardımcısı Ismail Karakuyu, tüm illerden yüksek öğrenim görmüş 40 kadarpartihnin kaühmıyla dönüşümlü olarak yapılacak eğitim programlannın, Türk siyasi tarihi, siyaset psikolojisi, hitabet sanatı ile medyaya karşı izlenmesi gereİcen stratejileri kapsadığını söyledi. SİP'e dava • Istanbul Haber Servisi- Sosyafist Iktidar Partisi Istanbul ll Yöneticileri, 27 Mart Yerel Seçimleri sırasında dağıülan bildiri nedeniyle Istanbul 5 numarah DGM'de yargılandılar. İl başkanı Murat Salmaner, il yönetim kurulu üyeleri Süleyman Baba, Nezahat Çağh, Ulvi Içil ve Tunç Tatoğiu, haklannda "halkı sınıfve ırk farkhlığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik" ettikleri gerekçeşiyle açılan davada. sanık SİP yöneticileri, suçlamalan kabul etmediler. Sanıklar, sorgulannda, devletın Kürtlereyönelik politikalannın kin ve düşmanhğı körüklediğini savunarak yerel seçimlerin meşruiyetinin sorgulanması amaayla bildiriyi dağıttıklannı vurguladılar. DemokratiMeşme çagrtsı• ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - SHP Genel Başkan Yanhmasj MehmetGülcegün tüm siyasi partilere "demokratikJeşmeye omuz verin" çağnsında bulundu. Gûloegün, dün düzenkdigi basuı toplanüsında, "Siyasi partılenmiz grupsal çıkariannı, anlamsız inaüaşmalan bir yana bırakarak Türkıye'nin önünü açacak demokratıkleşmeye omuz vermelidirler" dedi. Demirel, Macaristan'a gidiyor • ANKARA(AA)- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı Arpad Göncz'ün davetlisi olarak 5-7 Eylûll 994 tarihleri arasında Macaristan'a resmi ziyarette bulunacak. Dışişleri Bakanhğı'ndan yapılan açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Demirerin ziyareti sırasında yapılacak heyetlerarası resmi görüşmelerde, iki ülke ilişkileri tüm yönleriyle ele ahnacak, uluslararası ve bölgesel konulara ilişkin göriişahşverişinde bulunulacak. Üçpınarlar: 33 yönetici yargıda • ÇANAKKALE(AA)- TBMM KİT Komisyonu Başkanı, DYP Çanakkale Milletvekili Hamdi Üçpınarlar, komisyonun göreve başlamasından bugünekadar33 KİT yöneticisinin Cumhuriyet Savahğı'na sevk edildiğini belirterek "Devleti zarara uğratanın burnundan getiririm" dedi ve KİT Komisyonu'nun TBMM'nin acılmasıyla birıikte yeni dönem çalışmalanna başlayacağuu belirtti. 1995'te ara seçim zorunluluğu ve Cindoruk'un tavn, hükümeti çözüm arayışına itti Ara seçime fomıül aranıyor ŞEBNEM GÜNGÖR OSMANAYDOĞAN ANKARA - TBMM'de boş sandalye sayısının, üyeligi tarüşmah MeKh Gök- çek ile birlikte 22'ye ulaşması, anayasa- nın bu rakamla da olsa 1995'te ara se- çim yapılması hükmü ve TBMM Baş- kanı Hüsamettin Cindoruk'un tavn, hü- kümeti seçim için formül arayışına itti. 1995 sonunda erken seçim karan ala- rak, ara seçimi bu tarihe ertelemeyi iste- yen Başbakan Tansu Çilfcr, görüşünü sorduğu Cindoruk'tan olumsuz yanıt aldı. Ara seçime, kış ortasında ve haar- hksız yakalanmak istemeyen DYP kur- maylan, 1995 bütçesini de seçim için kullanabilmek amaayla, anayasa deği- şikliği yapmaya haarlanıyor. DYP'- liler, anayasayı "Milletvekili genel se- çimleri 4 yılda bir yapıur" dıye değıştire- rek, ara seçimden de kurtulmayı plan- larken, Cindoruk, "ara seçûn zorunlu" diye bastınyor. TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu'nun, RP'ti Metih Gokçek - in milletvekilliğinin düştüğü sonucuna varması ve buna ilişkin karann eylülde yürürlüğe konulmak istenmesi, ara se- çim konusunda sıkışan hükümeti daha da zor dunımda bıraktı. Gökcek'in, milletvekilliğinin düşürülmesi karannı reddetmeyi planlayan DYP'liler, Bed- rettin Dalan için kendi cıkardıklan yasa engehne takıldılar. Gökcek'in milletve- killiğinin düşürülmesi, yerel seçimden önceçıkanlan yasaya göre, TBMM Ge- nel Kurulu'nda oylama yapılmadan yü- rürlüğe konacak. Bu dunımda, bir mil- letvekilliğinin daha boşalması halinde 3 ay içinde ara seçime gitme zorunluluğu doğacak. Bu olasıhk gercekleşmese bile, anayasanın 78. maddesi. 1995 yılında ara seçime gidilmesini hükme bağlıyor. seçim karan alınarak ara seçimin bu ta- rihe ertelenip ertelenemeyeceğini Cin- doruk'a sorduğu bildirildı Cindoruk'- un ise Çiller'e, anayasa hükümlenni anı- msatarak TBMM'nın, bir yıl ilerisine dönük erken seçim karan alamaya- cağını belirterek olumsuz yanıt verdıği öğrenildi. Cindoruk, erken seçim karan alı- nması durumunda, TBMM'nin ken- • Başbakan Çiller, önümüzdeki yü erken seçim karan alınması durumunda, ara seçimin bu tarihe ertelenip ertelenmeyeceğini sorduğu TBMM Başkanı Cindoruk'tan 'ohnaz' yanıtını aldı. DYP aynca, ara seçim için gereken bir milletvekilliğinin boşalması durumunda seçime hazırhksız yakalanmamak için anayasaya 'Milletvekili genel seçimleri 4 yılda bir yapılır' hükmünü koydurma yollannı anyor. ANAP iküdarlannda, TBMM'nin 17. döneminde bu hüküm uygulanmış, 18. döneminde ise erken seçime gidilerek, iki seçim birleştirilmişti. Hükümet, Cindoruk'un yanı sıra mu- halefetin de ara seçim olasıhğını gün- demde tutarak erken seçimi zorlaması karşısında, iki seçimi ayn ayn yaşama- mak için yöntem anyor. Başbakan Tan- su Çiller'in bu arayışlar doğrultusunda, TBMM Başkanı Cindoruk'la bir tele- fon görüşmesi yaptığı öğrenildi. Çiller'- in görüşmede, bir yıl sonrası için erken disini feshedeceğinı ve bu dunımda top- lanamayacağını belirterek, ara seçimin de koşullan doğduğunda yapılmasının zonınlu olduğunu Çiller'e söyledi. Cin- doruk'un, görüştüğü ANAP'lılara da. ara seçimin mutlaka yapılacağını belir- terek, "Bu konuda bastıracağım" dediği bildirildi. Cindoruk'un tavn veanayasal zorun- luluklar nedeniyle yeni formüller ara- yan hükümet, ara seçimin en azından 1995'te yapılmasını istiyor. Seçime. Gü- neydoğu'daki durum nedeniyle kış or- tasında, hazırhksız yakalanmak isteme- yen hükümet, 1995 bütçesini de kullan- mayı amaçhyor. 1995 bütçesiyle seçim ekonomisi uygulamayı göze alan hükü- met, büyük bölümü Güneydoğu'daki kentlerde yapılacak olan ara seçimin, iktidar için, 1989 yerel secimlerinde ANAP'a olduğu gibi bir ölçü olarak alı- nmasından da endişe ediyor. Bunun için anayasa değişikliği hazırlıklanna başla- yan DYP kurmaylan, anayasaya "Mil- letvekili genel seçimleri 4 yılda bir yapılır" hükmünü koymayı, bu yolla 1995'te ara seçim zorunluluğundan da kurtulmayı hedefliyor. DYP kurmayla- n bu planlan yaparken, ara seçimi erte- leme istemlerinin önüne set ceken TBMM Başkanı Cindoruk'u da suçlu- yorlar. DYP kurmaylan, Cindoruk'un "gereksiz bir zorlama içinde olduğunu" savunuyorlar. DYP Genel Başkan Yardıması İsma- il Karakuyu, isim vermeden eleştirdiği TBMM Başkanı Cindoruk'u, "sorum- suz" davranmakla suçladı. Karakuyu, terör ve ekonomik sorun- lar çözülmeden, Türkiye'yi seçim at- mosferine sokmanın kimseye yarar ge- tirmeyeceğini belirterek, "Bu koşullarda ülkede seçim stresi yaratmak >e seçim için gerekli şartlar oluşmadan, bu şart- ların oluştuğunu varsayarak göriiş belirt- mek siyasi sorumsuzluktur" görüşünü dilegetirdı. Org. Karadayı, Genelkurmay Başkanlığı'nı devraldı. Çiller'in gözleri doldu Güreş, görevî devretti •Genelkurmay'da yapılan devir-teslim töreninde konuşan Güreş, 'Askere övünmek yakışmaz, onu küçüJtür' dedi ve 1994 yıhnda günde ortalama 50 civannda teröristin mücadele dışı bırakıldığmı' söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel- kurmay BaşkanlığYnda görev devir-teslım töreni dün yapıldı ve Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı Genelkurmay Baş- kanlığı'nı fülen Orgeneral Doğan Güreş'ten devraldı. Devir-teshm töreninde, Orgene- ral Güreş'in heyecanh, Başbakan Tansu Çiller'in ise buruk olduğu, konuşması sı- rasında sesinin titrediği vegözlerinin buğu- landığı dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel de devır-teslimi. "kaidesı ne, hukuka, kurallara, nizamlara ve anane- lere uygun bir nöbet değişimi" olarak nitele- yerek, Güreş'in görevi süresinin uzatı- lmasını isteyenlere son bir mesaj daha ver- di. Sözlerine Harbiyeli Yemini ile başlayan Güreş konuşmasmda, görevi devraldığı günden bu yana terörle mücadele konu- sundakaydedilengelişmelerianlattı."Aske- re övünmek yakışmaz, onu köcültür" diyen Güreş, "1994 yüînda günde ortalama 50 ci- vannda teröristin mücadele djşı bırakıldığmı" söyledi. Konuşmasından sonra Orgeneral Ka- radayı'ya Genelkurmay Başkanhğı amble- mini takan Güreş'e, Karadayı da, Genel- kurmay Başkanhğı İbrsu ile şildini takdim etti. Daha sonra söz alan Karadayı, terö- rün büyük ölçüde önlenmiş ve yok olma dönemine girmiş ohnasma karşın yine de öncelikle izleneceğini kaydetti. TSK'nin bi- rinci görevinin, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlanan Tür- kiye Cumhuriyeti Devleti'ni korumak ol- duğunu belirten Karadayı,"terörle yasal çerçevede amansa mücadele edileceğini" söyledi. Karadayı konuşmasının sonunda Orgeneral Güreş'e, "Terörle mücadeleyi aynı inanç, aynı ruh, aym anlayış ve daha da artan bir hızla sürdürerek >üce millete veri- len sözü yerine getireceğiz" şeklinde hitap etti. Törende oldukça buruk olduğu gözle- nen Başbakan ÇiUer, TSK'deki nöbet de- ğişimini "hüzün ve iftihar günü" olarak ni- teledi. Orgeneral Güreş'ten, yakın mesai arkadaşı olması nedeniyle aynlmanın üzüntüsünü yaşadığını açıklayan Çiller'in, Genelkurmay Başkanliğı'nı dört yıJdan beri sürdüren Org. Doğan Güreş, dün görevini tö- renle Orgeneral İsmail Hakkı KaradayTya devretti. (Fotoğraf: TARIK TINAZAY) zaman zaman sesinin titrediği, gözlerinin buğulandığı gözlendi. Daha sonra söz alan Demirel ise, devir- teshmi, "kaidesine, hukuka, kurallara, ni- zamlara ve ananelere uygun bir nöbet deği- şinıi" olarak niteledi. Demirel. "Savın Gü- reş'e yeni yaşamında başaniar diliyorum. Gösterdiği vazifeşinaslığı övüyorum" dedi. Törenden ilk olarak Cumhurbaşkanı Demirel aynldı. Genelkurmay Karargahı'- ndan son olarak Orgeneral Güreş aynh- rken. tören kıtasını da "Allahatsmarladık asker" diyerek selamladı. Öte yandan Cumhurbaşkanı Demirel de, dün akşam Güreş onuruna Çankaya Köşkü'nde yemek verdi. DSP'ye gidisi onleme cabası Karayalçın, SHP'deM kopmalar için devrede ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardıması Murat Karayalçın, partisinden kop- malan önlemek için devreye girdi. Karayalçın. genel baş- kan yardımalığmdan istifa ederek DSP'ye gecmeye hazır- lanan Cevdet Selvi'ye "SHFde kal" çağnsında bulunurken, Selvi on gün içinde kesin kara- nnı vereceğini söyledi. Kara- yalçın, DSP'ye yönelen Uşak Milletvekili Ender Karagül'ü de telefonla aradı. Karayalçın ile görüşmeyi reddeden Kara- gül, "Artık, Murat beyle birUk- te gitnıeyeceğim" dedi. TBMM'nin açılmasıyla bir- hkte, SHP içindeki bazı muha- hfler partide kahp kalmama konusunda kararlannı kesin- leştirecekler. Baskın bir erken seçim olasıiığı karşısında acil olarak bir çözüm bulmak ge- rektiğini söyleyen ve bu çözü- mü DSP'de gören Cevdet Sel- vi, sendikaalarla görüşmeler yapıyor. Selvi, önümüzdeki on gün içinde kesin karannı vere- ceğini söyledi. SHP lideri Mu- rat Karayalçın da önceki gün, bir süre Selvi ile görüştü. Kara- yalçın'ın bu görüşmede, Selvi'- ye çahşmalan için teşekkür et- tiği ve partide kalmasını iste- diği öğrenildi. SeKi "tstifa di- lekçemi kendisine vermek isti- yordum. O nedenle görüştük, teşekkür erdm. Rahatsızlık ya- ratıhnaması için istifa ertiğimi söyledim. Şimdi düşünüyorum" dedi. SHP'de vize tartışması Dışişlen Bakanı Mümtaz Soysal'm, Türk vatandaşlan- na vize uygulayan ülke vatan- daşlanna vize konulması yak- laşımına, SHP'h Turizm Ba- kanı Halil Çulhaoğlu tepki gösterdi. Çulhaoğlu, "Tür- kiye'nin konjonktürü ile bizim vize uygulamayı düşündüğümüz ülkelerin konjonktürü farku. Onlar vize koyarken, yabancı işçi ve benzeri konulan göz önü- ne alıyorlar. Ben, milliyetçi yaklaşımları çok doğru bulmu- yonım. Turizm sektöründe cid- di sıkıntılar olur. Gelen turist sayısında, turizm gelirlerimizde azalma olur. Bizim sektörümü- zü ciddi olarak etkiler. Bu ne- denle doğru bubnuyorum" dedi. Cevheri-A5ik ANAP-DYP seçim için restleşti l: Ara seçim derken, ağaçtan başınıza bir erken seçim düşebilir. A $ l k : Palavraya lüzum yok. Biz seçime hazınz. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye, pamuk ipliği- ne bağh ara seçimle ve günde- me getirilen erken seçim istek- leriyle seçim atmosferine gi- rerken hükümetle anamuha- lefet partisi "restieşti". Cumhuriyet'in sorulanru yanıtlayan iktidar ve muhale- fet temsilcileri erken seçim konusunda birbirlerine mey- dan okudular. Devlet Bakanı Necmettin Cevheri, Türkiye'- de belh dönemlerde çeşitlı çevrelerce seçim konusunda sürekh spekülasyonlar yapıldığını belirtti. ANAP'- lılann seçimle ilgili sözlerine, "Bu nazik bir konudur. Ben de diyorum ki; ara seçim diye eşe- lerken, bir erken seçim ortası- ndan çıkrverir karşıîarına, ha- berleri olsun" >anıtını verdi. Cevheri'nın, "baskın se- çim" restini gördüklerini ve hemen erken seçim istedikle- rini söyleyen ANAP Genel Başkan Yardıması Mehmet Keçeciler. "Bizi seçimle tebdit etmesinler. Çünkü biz seçim is- tiyoruz"dedi. ANAP Grup Başkanvekih Eyüp Aşık ise erken ya da baskın seçim önerilerine açık olduklannı söyledi. Türkiye'- nin koalisyon hükümetiyle 3 yılını kaybettiğini savunan Aşık. "Palavraya lüzum yok. Değişik çözüm arayışlan so- nuç vermez. Hemen seçim yapılsın" dedi. Aşık, hüküme- ti seçime zorlayabilmek ve ara seçimin yapılmasını sağlamak için milletvekilliğinden istifa edeceğinı belirterek, "Seçime gitmeye mecbur kalacaklar. Ben de Diyarbakır'dan aday- lığunı koyacağun" dedi. Sosyalistkadınlar toplandı Sosyalist Enternasyonal üyesi SHP, Kadın Sosyalist Entemasyonali Yürürme Kurulu toplantısma ev sahipliği yaptı. Hilton Oteli'nde toplanan Yüriitme Kurulu'nda, Devlet eski Bakanı Türkan Akyol, başkan yardımcısı olarak bulundu. Kadın Sosyalist Enternasvonali Yüriitme Kurulu'nun bugünkü toplantısına SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın da karılacak. Gündemi, "Kadın ve Demokrasi" olarak belirlenen toplantıya, Türkiye'deki kadın demeklerinin temsilcileri, Sosyaldcmokrat Halkçı Partili kadm parti meclisi üyeleri de çağnldı. POLrnKAGUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA MesuL. Dolar 35 bme vurdu... Üç ay önce yüzde 50 faizli Hazine bonosu alanlar kö- şeyi döndü... ANAP, 'Tansdolar'ı piyasayasürdü... Bu işe Tans'çı DYP'liler çok kızdı. Onlar da 'Papaz Mesut'\a atağa geçti... Refah Partisi Güneydoğu'da bir inceleme gezisi yaptı. RP Genel Başkan Yardımcısı ve Grup Başkanvekili Şev- ket Kazan ilginç bir açıklamada bulundu' "Bazı guvenlik güçleri halkla butunleşirken büyük bir kısmı, bölge halkına potansiyel suçlu muamelesi yapı- yor. Içişleri'ne bağh özel timlerde görevli birçok koman- do bölgede asayişi sağlamaktan çok ırkçı düşüncelerle siyasi şovlaryapmaktadır. Mezra ve köylerhiçbir sosyal ve ekonomik tedbir alınmadan göçe zorlanmakta, il ve ilçe nüfuslan taşıyamayacak boyutlara yükselmekte ve halkkâhçadırda, kâh açıkta dere venehirboylarındasefa- let içinde yaşamaktadır. Yüzbinlerce hektar orman ope- rasyon bahanesiyle yakılmıştır..." özgür Ülke gazetesinden M.Hayri Erdoğan imzalı bir yazı, RP'li Şevket Kazan'ın görüşlerini doğrular nitelik- te: "Hani'de ormanlar ateşe verildi. Köyler boşaltılmış. Gerillalar içinde barmmasın diye de ormanlar yakılıyor. Çiller Dersim 'den ayrıldığı sıralarda havadan Kürt yer- leşim alanlarının ve arazinin bombalanmasını seyretti. Ormanlar tutuştu ve yandı. Başka bir deyişle TC 'nin baş- bakanı orman yaktı." Acaba tüm anlatılanlar, yazılanlar doğru mu? Refah Partili Şevket Kazan, 10 gün süreyle Diyarbakır, Mardin, Elazığ, Tuncelı ve Bingöl illeriyle 29 ilçeyi kap- sayan bir geziden döndükten sonra yaptığı açıklamada üç önemli noktanın altını çiziyor: "1- Güneydoğu'da 2-3 bin yabancı ajan bulunuyor. 2- Olağanustu hal yönetiminden yöre halkı rahatsız oluyor. 3- Yöre halkı göçe zorlanıyor, ormanlar yakılıyor, özel tim MHP'nin siyasal şovunu yapıyor, yöre halkı uzerinde baskı kuruyor." Güneydoğu'da bugüne dek yaşananlar o yöre insanı- nın 'potansiyel suçlu olarak' görüldüğünü hep gündeme getirdi. Tüm siyasal partilerin sözcüleri Güneydoğu'dan döndükten sonra hep şu açıklamayı yaptılar: "Hem devletin hem de PKK'nin baskısıyla yore halkı göçe zorlanıyor...'' Bugüne dek Güneydoğu'da 'Kürtsorunu'na bir çözüm getirilmedi. Demokratik yollar tıkandı, 'iki arada bir de- rede kalan' insanlar yerinden yurdundan oldu. Dolar 35 bini aştı... ANAP Tansdolar'\, DYP PapazMesut'u piyasayasür- dü. Bir oyalama, bir kandırmaca sürüp gidiyor... RP, Güneydoğu sorununa eğıliyor, yıllardır bilinen bir gerçeği dile getiriyor: "Güneydoğu'da halk yoksulluk içinde yaşıyor, özel tim ırkçılıkyapıyor..." RP'nin Güneydoğu konusundaki tanısı doğrudur. An- cak RP'nin Güneydoğu'ya 'demokratik çözüm' yerine dinsel sömürüyü' taşıyacağı da gün gibi ortadadır. RP'nin, Güneydoğu'da ANAP, DYP, SHP, DSP ve CHP ile değil MHP ile mücadele ettiği bir gerçek. Onun için de Güneydoğu'ya çok önem veriyor. 27 Mart genel yerel secimlerinde başta Diyarbakır ol- mak üzere Bingöl, Bitlis, Van, Adıyaman vb. gibi illerde RP kazanmıştı. RP'nin Güneydoğu'daki gücünün 1970'li yıllardan başlayıp giderek tırmandığı da bir gerçekti. 1991 yılında MHP ile birlikte seçime giren RP, Doğu ve Güneydoğu'daki etkinliğini DEP'in kapatılmasıyla birlik- te arttırmıştı. 27 Mart secimlerinde özelliklelstanbul'daKurtköken- li yurttaşlarımızın yaşadığı varoşlarda oylar ne merkez sol ne de merkez sağ partilere gitti Oyların tümü Re- fah'a kaydı. Çünkü RP, 'dinsel motifi' varoşlarda yaşa- yan insanlarımıza 'adildüzen' yurtturmacasıyla işledi. Şimdilerde ise Denlz Baykal ve arkadaşlarının dört yıl önce SHP'deyken hazırladıkları 'Güneydoğu Raporu'nu bir güzel kullanıyorlar. O yöre insanının sosyal, ekono- mik ve kültürel sorunlarını yansıtıyorlar. Bu arada merkez sol ve sağ partiler birbirlerini yedik- leri için de olayı göremiyorlar. Tansdolar, Papaz Mesut kartları elden ele dolaşırken RP, yeni biryöntemle "Güneydoğu'yubaştanbaşa"e\e geçirmeyi amaçhyor. Güneydoğu'da insanlar aç, insanlar yerinden yurdun- dan ediliyor. Güneydoğu'da insanlar PKK terörü ile gü- venlik güçleri arasında sıkışıp kalıyor. Hangi siyasal parti sahip çıkıyor o yörenin insanına? Refah! Hazine bonosundan yüzde 50 faiz alanlara, doların 35 bin lirayatırmanışı karşısında avuçlarını kaşıyanlara, 7/- boşlara', kendilerini solcu sayanlara, özellikle DYP, ANAP ve SHP'lilere önemle duyurulur... Refah hem Taksim'de cami yapar hem de Güney- doğu'da atağa kalkar... Sakın ola ki unutmayın!... Günay,'Ecevit'liCHF içinörgütleridolaşacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a bayrak açarak genel sekreterlikten istifa eden Ertuğrul Günay. 'Bülent Ecevit önderliğinde bir CHP' için örgutlen dolaşacak. Günay, sonbaharda "Türkiyeci, ulusal konularda duyarlı sol ile güdümlü solun ay nşacağım" vurgulayarak, "Soîda yeni bütünleşmeleri, örgüt kıskançlıklan, lider karizmaları değil, ideolojik ayrışnıalar beürleyecek" dedi. CHP eski genel sekreteri Ertuğrul Günay, parti içi mücadelesini sürdürme karan aldı. Günay, Parti Meclisi'nde (PM)yapüğı ve Baykal'ı partinin önünü tıkamakla suçladığı konuşmasının metnini çoğaltarak örgütlere gönderecek. Günay aynca Fzmir. Adana, Diyarbakır ve Karadeniz'e giderek CHP örgütlerini ziyaret edip, görüşlerinı anlatacak. Günay, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken, sonbaharda önemh biraynşma yaşanacağını vurgulayarak şunlan söyledi: "Evrensel sol, milliyetçi sol aynşması yaşanacak. Evrensel sol denilen, yeni dünya düzeninin yarattığı, daha teslimiyetçi bir solculuk anlay ışı > ar. Bunlar Türkiye'de Özal'dan etkilendiler. Milliyetçi sol diye karalanmaya çaiışılan kesim ise, evrenselh'kle ulusallık arasında sağlıklı bir bağ kurmaya çalışan, daha bağımsız, daha Türkiyeci, Türkiyeli bir sol çizgj. Bu ikisi arasında bir ayrışma yaşanacak. Bunun su yüzüne çıkmasıy ia parti adları anlamsız kalacak. Yerli birsol hareket, evTensel değerlerden kopuk değüdir." CHP eski Genel Sekreten Ertuğrul Günay, yerli, ulusala solun adresinin CHP olduğunu behrterek, "Biz CHPolsun, istiyoruz. CHP'nin adına yakışan da budur. CHP bu olamazsa, adınuı CHP olmasının bir önemi kaunaz. O noktadan sonra, insanlaım nerede buiunduklannın da önemi kalmaz" dedi.