30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26AĞUSTOS1994CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DE VAMI 17 - AT YARIŞLARI 1. KOŞU: F: Bana Şans Dile (1), P: Şampiyon (3), PP: Krino (2), 2. KOŞU: F: Cevriye V (3), P: Emrullahbey (1), PP: Oley (4), S: Yıldızbev(2), 3. KOŞU: F: Savtekin (13), P: Haskız I (4), PP: Erkanım (3), S: Şefikal8(l). 4. KOŞU: F: Gökhan I (6), P: Ceylan IV (5), PP: Raşomon (4), S: Maestro I (1), 5. KOŞU: F: Albayım (1), P. Varol İzzet (3), PP: Arzum III (5), S: Roza I (7). SS: Çerkez (2), 6. KOŞU: F: Gültaç (3), P: Giilhan II (8), PP: Ekber I (6), S: Rehal(l), Günün hd&i: 4. Koşu: 5/6 TabelaBahis:1.3.5.7.2. OTORİTBİRJN G HilmiSoysal NecdetGöze FarukAcar GûneyAkına Ertenözsu 1-3 1 1 1 1-3-2 İRÜŞLHN 346-1 1-3-2-4-6 346-1-2 6-3-4-1-2 J4-2-1-6 3413 1343 13-1-54 1343 13 &-5 M 6-54 6*4 6*4 1-3 1*5 1 1*7 1-7*3 64 6*3 6*3 64 6*3 ALTIUGANYAN 3-1 4-2 13 5-7 3 M 1. AYAK: İstikrarh koşular çıkaran Bana Şans Dile, kazana- cak güçte. 2. AYAK: lyi bir form tutan Cevriye V ve Emrullahbey, önce- likle gözönüne alınmalı. Son koşusunda 2. olurken, çarşamba sabahı 600 metre yanş galobunu beğendiğimiz Oley ile kilodan etkilenmezse Yıldızbey. daha sonra düşünülebiiir. 3. AYAK: Giderek düzelen Savtekin, birinciüğin en yakjn adayı. Haskız I ve Erkanım da istikrarlı yanşlar çıkanyor. Me- safenin uzaması, Şefıka 18'in lehine. 4. AYAK: Son iki yanşını da kazanan Gökhan I ile Ceylan IV, birlikte değerlendirilmeli. Raşomon'u sürprizde öneririz. 5. AYAK: Sürprize müsait bir koşu. Kuponlarda çok at bu- lunmalı. Ağır kilosuna rağmen Albayım, eküri koşma avantajı ile Varol İzzet, bir süre dinlendirilen Arzum III ve önlerde iyi bir tempo kurabilirse Roza I, öncelikle düşünülmeli. Giderek dü- zelen Çerkez ile son koşusunu ölçü almadığımız Selin I, sürpriz yapabilirler. 6. AYAK: Gültaç. iyi bir form tuttu. Son yanşında eğeri kay- dığı için 3. lükle yetinmek zorunda kalan Gülhan II ve giderek düzelen Ekber I, göz ardı edilmemeli. l.KOŞU(Şartlı-4) Saat: 15.00 ••• 1. B.Şansdile • 2. Krino irir 3. Şampiyon 2.KOŞU(Şartlı-5) Saat: 15.30 2 Yaşlı fngilizler 55.000.000 TL. 56 R. Manav 54 R. Yıldız 54 Rasim B Gnıbu Araplar 55.000.000 TL. • • 1. Emrullahbey 60 R.Yıldız • 2. Yıldızbey *•*•• 3. Cevrive5 •• 4. Oley 5. Okeytur 6. Gülay3 7. Kübra 8. Ayaz 3.KOŞU(Hand.-15) Saat: 16.00 * 1. Şefıka 18 2. Uğurbeyl •• 3. Erkanım • • 4. Haskız 1 5. Tumbuloğlı 6. Yavrutorun 7. Tamay 8. Bozcaada 9. Karbova 10. Mermil 11. Şara 12. Mehtap4 * • • 13. Savtekin 14. Hafıyem 60 R. Manav 58.5 S. Kaya 56.5 Yıldınm 56 Emin 55.5 Rasim 54.5 Cafer 49.5 B. Kaya C Gnıbu Araplar 36.000.000 TL. 60 Hasan 56 S. Kava 55 K. Melike 54.5 Dede ı 50 R. Konuk 51.5 C. Dursun 48.5 B. Kaya 50 Altunbaş 48 Banş 47 E. Yavuz 46.5 Kabakçı 46 R. Manav 46 İ. Uzun 44 Y. Bulut Savtekin ve Hafiyem eküridir. 4.KOŞU(Şartlı-5) Saat: 1630 • 1. Maestro I 2. Cumbia 3. Challenger •kit 4. Raşomon •• 5. Ceylan 4 ••• 6. Gökhan 1 7. Nurlu2 5.KOŞU(Hand-15) Saat: 17.00 ••• 1. Albayım • 2. Çerkez •• 3. Varol İzzet 3 Yukan tngilizler 65.000.000 TL. 60 Yıldınm 60.5 S. Kaya 60 Dede 60 Cafer 57.5 Emin 58 R. Yıldız 54.5 R. Manav A Gnıbu Araplar 55.000.000 TL. 61 Rasim 61 S.Kaya 59.5 Cafer 4. KüçükŞerife 59 Dede •• 5. Arzum 3 6. Selınl • 7. Rozal 8. Akbulut 9. Türkay 10. Tulga 11. Ulubey 12. Birtaç 13. Polat 14. Nihan 56.5 R. Yıldız 55 Hasan 54.5 K. Melike 53 Emin 51 Yıldınm 52 R. Manav 51 Altunbaş 49.5 C. Dursun 47 İ. Uzun 44.5 Banş Varol İzzet ve Roza 1 eküridir. 6.KOŞU(Hand-15) Saat: 17.30 • 1. Rehal 2. Orhunl ••• 3. Gültaç 4. Karakızl5 5. Sarayvıldızı •• 6. Ekber 1 7. YağmnrO •• 8. Gülhan 2 9. Kınataş 10. Nevall 11. Zaferyıldızı 3 Yaşlj Araplar 55.000.000 TL. 59.5 Nedim 56 R. Yıldız 55.5 Cafer 54.5 Hasan 52.5 S.Kaya 51 Rasim 49 İ. Uzun 47.5 R. Manav 44 E. Yavuz 46 K. Melike 44 Banş Karakız 15 ve Sarayyddızı eküridir. 3 1 2 1 7 6 2 8 4 3 5 6 13 2 12 1 3 4 10 14 8 7 11 9 5 3 1 6 2 5 4 7 6 2 3 11 8 9 12 7 1 10 4 5 14 13 5 2 11 4 8 3 1 6 7 10 9 (ÇtM) 1200 M. (232) (665) (422) (ÇtM) 1800 M. (223) (434) (111) (992) (000) (780) (160) (018) (ÇtM) 1600 M. (134) (075) (442) (433) (045) (880) (908) (756) (900) (909) (577) (303) (594) (062) (0M) 1600 M. (328) (441) (242) (851) (132) (211) (354) (ÇtM) 1800 M. (051) (926) (457) (539) (837) (610) (100) (492) (087) (480) (246) (595) (730) (070) (ÇtM) 1200M. (733) (454) (282) (831) (568) (571) (956) (323) (595) (802) (894) At yanşlan sonuçları Dün koşulan Bursa at yanşlannda 5-5-2-2-7-8 kombinesini bi- lenler 72 miJyon 654 bin 200 lira kazandı. T.C. HİSARCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1993 39 Davacı İsmail Durmaz vekili Avukat Hasan Kırlı tarafından davalılar Mahmut Ozan - S.S. Kurumu Genel Müdürlüğü ve Öztaç Madencilik Uşak Caddesi No: 194 Simav adresinde ikamet eden Ah- met Müfıt Öztaç aleyhine mahkememize açılmış bulunan hizmet tes- piti davasının duruşmasında: Davalılardan Ahmet Müfıt Öztaç gösterilen adresinde bulunama- dığından ilanen tebliğine karar verilmiş adı geçen davalının duruşma gûnü 15.9.1994 saat 10.50"demahkememizduruşmasalonundahazır biilunması veya kendisini bir vekiUe temsi! ettirmesi, hazır bulunma- dın veya kendisini bir vekille temsil ettirmediği takdirde tahkikat ve yargılamaya yokluğunda devam edileceği ve hüküm verileceği ilan olunur.(HUMK'nin213.377. Md.) Basın: 50507 G Ü N D E M MUSTÂFABALBAY • Baştarafi l.Sayfada 93'te481,onyılıntoplamı 1760. Çatışmanın yanı sıra, her türlü si- lahlı saldırı, baskın, pusu, adam kaçırma ve diğer olayların toplamı: 84'te 75, 85'te 238, 86'da 196, 87'de 317,88'de 315,89'da 802,90'da 801, 91'de 1165, 92'de 1457, 93'te 3057, onyılın toplamı 8423. öldürülen terörist sayısı: 84'te 12, 85'te 102, 86'da 42, 87'de 94, 88'de 120, 89'da 176,90'da 314,91de 314, 92'de 986, 93'te 1527, on yılın top- lamı 3786. Şehit olan güvenlik görevlisi sayısı: 84'te 39, 85'te 67, 86'da 52, 87'de 64, 88'de 52, 89'da 140, 90'da 153, 91'de 254, 92'de 581, 93'te 595, on yılın toplamı 1997. Öldürülen vatandaş sayısı: 84'te 27, 85'te 76,86'da 56,87'de 237,88'- de 96, 89'da 169, 90'da 179, 91'de 164, 92'de 566, 93'te 1108, on yılın toplamı 2666. Bu rakamlar şüphesiz çok şey söylüyor. Birkaçının altını çizelim: - Insan haklannın birinci madde- si, yasama hakkıdır. PKK, on yılda bunca vatandaşın ve güvenlik gö- revlisinin canına kıyarak en büyük insan hakkı ihlalini yapmıştır. - Son on yıl içinde belki binlerce kez, "Terörün son çırpınışları, bu bahara bitiyor, yaza eser kalmaya- cak, bu kış iş tamam..." demeçleri verildi. Olay ve ölü sayısı her yıl dü- zenli olarak arttığına göre demek ki bu demeçlerin hiçbiri doğru değil ve mevcut önlemler terörü önleme- ye yetmiyor. Çözüm için önce Türkiye'ye de- mokrasinin yerleştirilmesi gereki- Terör ve Demokrasi... yor. Bir kesim buna karşı çıkıyor ve şu savunmayı getiriyor: "Hayır, önce Kürt sorunu çözül- melidir. Kürt sorunu çözülmeden Türkiye 'de demokrasi gelmez.'' Bu, arabayı atın önüne koymak- tan başka bir şey değil. Diyelim ki pek çok baskı unsuru bir araya gel- di ve Güneydoğu'da daha önce de tartışılan federatif ya da benzer bir yönetim biçimine geçildi. Demokra- tik kurumları oturmamış bir Türki- ye'de iktidara gelecek bağnaz bir parti bu yönetim biçimine bir gece- yarısı son verir. Kafalar aydınlık ol- madığı, düşünce suç olmaktan çı- karılmadığı sürece zorla getirilecek değişiklikler bir süre sonra daha derin toplumsal yaralar açmak pa- hasına kaldırılacaktır. ANAP, koalisyon hükümetleri, önce HEP sonra DEP ne yazık ki toplumsal barışı yerleştirme fırsat- larını harcadı. DEP'li milletvekilleri satranç tahtasında tavla oynamaya kalkınca, hem kamuoyunun deste- ğini yitirdiler hem de sağ partilere malzeme oldular. Çiller'in seçim sloganlarını anım- sayayım: "PKK'yi Meclis'ten atalım mı?" Buna SHP'lilerin niçin kızdığını anımsayalım: ''Çiller ayıp etti, DEP 7/ milletvekil- leri seçimden sonra atılacaktı!" Kısacası önemli bir toplumsal yara, sandık kaygısı haline dönüş- türüldü ve bu mantık devam ediyor. Etnik kökene dayalı terörle ilgili araştırmaların gösterdiği iki bulgu var: - Dünyanın hiçbiryerinde, terörist örgütler ait olduklan etnik nüfusun dörtte bihnden fazlasının desteğini sağlayamamış. - Bu örgütlerin etkinliği artınca bunların karşısında dinsel ve milli- yetçi kökene dayalı yasal partiler güçlenmiş. Bu iki saptamanın Türkiye için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz. RP'nin bölgedeki etkinliğini arttırıp Türkiye çapında iktidar ol- ması halinde varacağı son nokta te- okratik faşizmdir, MHP'nin etkin ol- ması halinde varacağı son nokta, şoven faşizmdir. Güneydoğu soru- nunu çözelim derken bu iki parti Türkiye'nin sorunu haline gelebilir! Konunun uluslararası boyutuna gelince... Başta ABD, Fransa ve Ingiltere olmak üzere Batılı ülkeler busorun için, "sabıkalıdır." Sadun Tanju'nun daha önce ak- tardığım bir sözünü yinelemek isti- yorum: "Buyüzyılın başında, tarihsel sö- mürüler ve eşitsizliklerle dünya egemenleri olarak sahneye çıkan- lar, birbirinin uzantısı olan savaş ve politikalarla hep o amacı korumaya çalışmışlardır." Biliniyor, ama konunun bütünlü- ğü açısından bu yüzyılın başını kı- saca anımsatalım. 30 Ekim 1918 ta- rihli Mondros Antlaşması'nın 24. maddesi şöyleydi: "Altı Ermeni ilinde (Erzurum, Van, Harput, Sıvas, Bitlis, Diyar- bakır) kanşıklık çıkarsa müttefikler bu illerin herhangi bir bölümünü iş- gal etme hakkını ellerinde tutarlar." 10 Ağustos 1920 tarinli Sevr Ant- laşması'nda ise bu illerin kurulması planlanan Ermenistan ile Kürdistan arasında paylaştırılması, son ka- rarın ABD Başkanı VVilson'a bırakı- Iması benimsenmişti. Sevr'in hazırlık konferanslan sürerken ara- larında Seyit Abdülkadir ve Said-i Nursl'nin de bulunduğu Kürt Teali Cemiyeti'nden bir heyet, Istanbul'- da Amerikan Büyükelçisi'ne gider, istedikleri toprakların haritasını ve- rir. ABD Büyükelçisi'nin karşılığı şu olur: "Bu toprakların çoğunu Ermenis- tan'a vereceğiz..." Kısacası, Güneydoğu sorununun çözümü için bu ülkelere gereksin- memiz yok. O zaman iş başa düşüyor. Soru- nu bu topraklar üzerinde yaşayan insanlar çözecek. önce her türtü düşünce, suç olmaktan çıkarılacak, konuşmaktan ve konuşanlardan korkmayacağız. Bu beraberinde, "aklın yolunu" getirecek. Herkes kendisini özgürce ifade edebilecek. Bu demokratikleşme süreci kar- deşliği degüçlendirecek. Kardeşlik zaten var. Yoksa, Güneydoğu'da akan bunca kandan sonra 1.5 mil- yon Kürdün yaşadığı istanbulda in- sanların çoktan birbirini boğazla- ması gerekirdi. Halk hala büyük ölçüde sağduyu- sunu korurken çözümü kanda ara- yanlann karşısına demokrasi du- varını bir an önce örmek gereki- yor... OLAYLAREV Polat Batmaırda da serbestbırakıldı HALtLNEBtLER Yazanmız Uğur Mumcu'nun öldürülmesin- den iki gün sonra polis tarafından lslami Hare- ket örgütü Ankara sorumlusu olduğu belirtüen Necmi Aslan'ın evinde yakalanan ve serbest bı- rakılan Şefik Polat'm daha önce Batman'da da serbest bırakıldığı, Istanbul'da ise Polat hakkı- nda gerekli bazı soruşturmalann yapılmadığı belirkndi. Polat'm Batman ve Ankara'da ser- best bırakıbnası ve İstanbuFdaki evinin aran- maması, bazı kesimler tarafından korunduğu kuşkusunu gûndeme getiriyor. Batman'da her gün birkaç kişinin öldürüldü- ğü, faili meçhul cinayetterin bütün hızıyla sür- dûğü 1992 yılı Haziran ayında, Batman'daki demokratik kuruluşlar ve duyarh kişiler soruna çözüm buJabilrnek i^n toplantı ûstüne topianü yapmışlardı. Batman İnsan Haklan Derneği Şube Başkanı Sıddık Tan da çözüm arayanlar- dan biriydi. Kentte esnafbk yaçan Sıddık Tan. esnaf komşusu Şefik Polat tarafindan faili meç- hul cinayetler konusunu görüşmek ve çözüm aramak amacıyla 21 Haziran 1992 akşanu evi- ne davet edüdi. Şefik Polat'm evine giden Sıddık Tan, burada kısa bir süre sonra kımlığı beürsiz kişiler tarafından silahlı saldın sonucu öklürüldü. Batman'daki tanıklar, Sıddık Tan'ın Hizrjul- lah adh örgütün hedefi olduğunu ve Diyarba- kır'dan gelen Hizbuilahçılar tarafından öidü- rüldüğünü beJirtiyorlardı. Batman Cumhuriyet Savahğı tarafından tutuklama talebiyle mah- kemeye gönderilen Poiat, burada saiıverüdi. Tan'ın öldürülmesiyle ilgili dosya daha sonra Diyarbakır DGM'sinin 'iaffi roeçhul cauyeder rafı"na kaldınlarak tozlanmaya bırakıldı. Şefik Polat'ın adı daha sonra Uğur Mumcu'nun 24 Ocak 1993 günü kattedihnesiyle polisin ve ka- muoyunun gündemine geldi. Ahnan ifadeler ve yapılan soruşturmalar sonunda hazırlanan lslami Hareket dosyasma göre. 26 Aralık 1992 tarihinde Yalova'da yapılan örgüt toplantısına kaülanlardan biri de Şefik Polat'tı. Bu toplanü- da Polat, örgütün dokuz kişilık yasama şurası- naseçildi. Birinci toplantıdan üç gün sonra, 29 Aralık 1993 tarihinde Kadıköy/Koşuyolu, İbrahima- ğa Mahallesi, Ahmet Su Sitesi, 1. Blok, 4 Nu- mara'daki evde bu kez yasama şurası toplandı ve dört kişilik icra şurasını seçti. Koşuyolu'nda ikınci toplantının yapıldıgı bu ev, Yalova toplantısına katılan Şefik PoJafın evi. lslami Hareket örgütü operasyonlan arası- nda Yalova, Üsküdar, Kartal, Pendik, Bos- tana, Acıbadem ve Aksaray'daki yedi değişik eve baskmlar yapıldı. Bu adreslerde onlarca si- lah, sahte kimlik ve doküman elde edildi, ama Şefik Polat'm toplanü yapılan evine gelen giden oimadı. Soruşturma dosyasında buna yönelik bir bilgi, ev arama tutanağı veya benzeri bir bel- ge vok. lslami Hareket örgütü yasama şuraa üyesi Şefik Polat ile İHD Batman Şube Başkanı Sıddık Tan'ın öldürülmesi olaylan araanda ku- rulan bağlantıya ilişkın bir yazışma veya ahnan bir ifadenin de dosyada bulunmaması, diğer olaylarla birlikte değerlendirildiginde Polat'm bazı kesimler tarafından korunduğu kuşkusu- nu yaraüyor. RP Âlmanya'da paniğe kapıldı • Baştarafi l.Sayfada baskısında "Karalama kam- panyalannı Tûrk Stalinistleri yüriirüyor" şeklinde manşet atarak Cumhuriyet muhabiri- nin Alman televizyonunda yapüğı acıklamalardaİci bilgjle- rin CIA ve MOSSAD tara- fından sızdınldığıru savladı. Alman ARD televizyonu. Cumhuriyet tarafından Avru- pa Milli Görüş Teşkilatlan ve Refah Partisi hakkında yapılan araştırma ve yayınlan İcaynak gösterdi. Refah Partisi çevrele- rince Türkiye ve Âlmanya'da toplanan paralann Türkiye'- deki seçim kampanyalanna Sü- leyman Mercümek üzerinden Türkiye'ye aktanlması skanda- lımn ARD'de Cumhuriyet'in araştırmalan kaynak gösterile- rek detayb biçimde Alman ka- muoyuna yansıması skandala yeni boyut kattı. Skandal nasıl gelişti? Refah Partisi çevrelerince Türkiye'de ve Âlmanya'da top- lanan milyonlarca mark tuta- nndaki yardımın RP mutemeti Süleyman Mercümek'in Yapı Kredi Bankası Düsseldorf ve Fatih şubeleri arasındaki he- saplannda virmanlama yönte- miyle aklaması Cumhuriyet ta- rafından belgelenmişti. Bosna skandalı olarak Türk ve Alman kamuoyuna yansıyan yolsuz- luk üzerine, merkezi Almanya'- nın Freiburg kentinde olması nedeniyle bölge başsavcıbğı ta- rafından kara para aklanması suçu ile soruşturma açılmıştı. Freiburg Savalığı'nın yanı sıra Türkiye'de Fatih ve Seydişehir savcıhklan da soruşturma baş- latmıştı. Türk makamlannın konuya gerekli önemi verme- meleri ve Alman makamlanna bilgi ulaşmaması nedeniyle olay, mahkeme aşamasına gele- memişti. Bosna skandalında Milli Gö- rüş ve yan kuruluşu İslam Uni- on Europa'nın (Avrupa İslam Birliği) yardım toplamasının ve toplanan paralann bu örgüt- lerin üst düzey yöneticisi Hasan özdoğan tarafından Süleyman Mercümek'in Düsseldorfdaki hesabına aktanlmasının Cum- huriyet tarafından belgelenme- si ve bu bilgjlerin Alman tele- vizyonu ARD'den yayımlan- ması üzerine Alman makamla- nnın harekete geçtiği bildirili- yor. ARD televizyonunda yer alan ve Refah Partisi'nin Âl- manya'da para kaynaklannı tek tek belirleyerek maskesinin düşmesine yol açan belgeselde- ki bilgiler ihbar kabul edilerek federal düzeyde soruşturma ha- zırlandığı öğrenildi. Bosna skandalında Alman makamlannca araştınlan IHH'nin bir yan kuruluşu oldu- ğu ve soruşturmanın olaylann perde arkasındaki Milli Görüş ve Refah Partisi'ni hedef alma- masmı bir sorun olarak gören Alman makamlan. ARD'de yer alan belgesel sayesinde di- rekt Milli Görüş aleyhinde dava hazırlandığı bilgisini ver- dıler. Tetik ve Saraçoğlu evlendi ^ dan Feray Tetik ile Ergün Saraçoğlu dün yaşamlarını birleştir- diler. Kadıköy Evlendirme Dairesi'ndeki nikah törenine arka- daşlanmızın aileleri, gazetemiz yöneticileri ve çalışanları katıl- dı. Arkadaşlanmızı kutlar, mutluluklar dileriz. Zafer Haftası'nda • Baştarafi l.Sayfada etkinlikleri açıklamak amacıyla düzenleyeceği bildirilen basın toplantısmı, Belediye Başkanı'- nın İstanbul'da olduğu gerekçe- siyle Başkanvekili Cengiz Ocakçı yapü. Cteakçı. ağustos ayının ta- rihte "müstesna bir yeri olduğu- nu" belirterek. "107İ'de gerçek- leştirilen Malazgirt zaferi, Anado- |u ve Avrupa'nın > eni bir düny a dü- zeni ile buluşma ve tanışma nok- tasıdır. Dumlupınar ise. boğulmak ve yok edilmek istenen bir medeni- yetin, zulüm ve esaret çemberini kınp parçaladığı diriliş noktasıdır. Amacımız ferih \e zaferlerle dolu ağustos ayının bu son haftasını çe- şitli etkinliklerle kutlamaktır. Bu kadar geniş kapsamlı olarak ilk kez düzcnlenmektedir" dedi. Ocakçı, gazetecilerin.'Etkinlik- lerde neden Anıtkabir'in bulun- madığı ve Atatürk adının geçmedi- ği" yönündeki sorusunu şöyle yanıtladı: "Atatürk'ü, 19 Mayıs ve 10 Kasım gibi günlerde yapmış oldu- ğu kahramanlıklar için, coşkulu şekilde anıyoruz. 30 ağustos tari- himizde çok gcniş yer tutmak- tadır. Atatürk'ten önce de bu say- falarda gerçekleştirilen kahra- manlıklar var. 30 Ağustos Zafer Bayramı tarihi bir realite. Malaz- girt'i ben ne\ le açıklay a\ ım? Bu siyasi polemik yapılmamalı. Biz basından takdir beklerken, böyle şeylerle karşılaşıyonız. Ata- türk'e en yakın parti biriz. Biz de mandacılığa karşıyız. Atatürk hiç vuıtdtşına çıkmamıştı. Bunu. bü- tün gününü y urtdışında geçiren po- lirikaeılarunız için soylüyorum." Prenses'ten sır dolu 'Alo' Savcıya zorunlu izin • Baştarafi l.Sayfada aynkügı öğrenildi. Yetkililer, Ülgen'in izin hakkı dolduğu için izin kullanmastnın olanaksız olduğunu belirtti. Freiburg savcısırun açıklamalanyla yeniden gündeme ge- len Mercümek soruşturmasi, Savcı Ülgen'in zorunlu izne aynlmasıyla değişik îrir boyut kazandı. 12 Eylül döneminde DİSK ve TİP davalanna bakan Çayhan Ülgen'in, Mercü- meksoruşturmasında yeterli deöl toplayamadığı ifade edil- di. Ülgen'in zorunlu izne aynlmasmın Adafet Bakanhğı'nın tasarrufuyla okluğu ifade edildi. îstanbul Cumhuriyet Başsavcıhğı'nın Adalet Bakanlığı'- na bilgi vermek için soruşturma dosyalannı beklediği açı- klandı. Başsava A™ BilgİB. soruşturma dosyastyla ilgili olarak Fatih Cumhuriyet Savcıhğı'na yazı yazdıklannı be- Brtti. Bilgin, Üigen'in zorunlu izniyle ilgili olarak şu bilgileri verdi: H Bizde hakimlere, savctiara iş verilmez. Mevcut işter neyse, ooiara bakılır. Zorunlu izin diye bir şey yok." Bilgin. "Ülgen izin hakkını dolduntuğu halde nasıl izinli olabilir" sorusuna ise şu yanıü verdi: "O, Adalet Bakardığı'nm takdiridir..." GÎRESUN SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1994,391 Davacılar Abdulnaim Davran ve diğerleri vekili Av. Yalçın Hattat tarafından davaiılar Türkan Özcan. Zehra ve Seher aleyhine açılan ortakbğın giderilmesi davasının yapılan açık duruşmasında; davalılar Mustafa evlatlan Zehra ve Seher'in tüm aramalara rağmen adresleri tespit edilemediğinden. duruşma günü ve dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiş olduğundan, ortaklığın giderilmesi is- tenilen Giresun merkez Şeyhkeramettin Mahallesi, Laçin Sokak- Gönül Sokak'ta kain pafta 8, ada 79, parsel 12 sayılı gayrimenkul his- sedarlanndan Mustafa evlatlan Zehra ve Seher'in duruşma günü olan 14.9.1994 günü saat 09.00'da mahkemede haar bulunmalan, bulunmadıklan takdirde yokluklannda duruşmaya devamla karar verileceği, duruşma günü ve dava dılekçesi yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. HUMK'nin 509, 510. maddeleri. Basın: 50508 • Baştarafi l.Sayfada ayn düşen Ayşegül Nadir İstan- bul'daki yalısına yerleşmişti. Söz konusu gazete Hoare'un Ayşegül Nadir'in sevgilisi oiarak yalıda yaşadığını sekiz sütunluk "İlk Yalı Aşkı" başlıkla ve bazı fotoğraflarla birlikte jayımladı. Özellikle, İslam sanat eserle- rinde Londra'da uzman bir ga- lerinin sahibi "Biri sahcı", diğeri koleksiyoncu "alıcı" olarak iş ilişkisiyle başlayan arkadaşlık. İstanbul'daki yalıda aşka dönüş- müştü. Haziran 1989'da Bursa'- daki "Osmanlı Evi"nden 16. yüzyıl Kanuni Sultan Süle.vman dönemine ait iki tombak çalınmış ve daha sonra bu tombaklar Londra'da Sotheby's'de müza- yedeye konulmuştu. Sadberk Hanım Müzesi'nin kurucusu Sevgi Gönül, bu tom- baklann satışını durdurmuş ve olayı bana ileımişti. Yaptığım araştınmayı 25-27 Mayıs 1991'de Cumhuriyet'te yayımladıktan sonra iki tombak Türkiye'ye geri getirilmişti. 30 bin sterline (1.5 milyar li- raya) müzayedeye çıkan tombak- lar, bir süre Ayşegül Nadir'in yalısında kalmış ve bunlan Oliver Hoare da görmüştü. Ayşegül Na- dir bunlan satın almayınca Ya- manVlursaloğlu adlı bir antikacı bir İngiliz aracılığıyla bunlann Londra'ya kaçınlmasında rol oy- namıştı. O tarihte Ayşegül Nadir ile yaptığım mülakatta. Oliver Hoa- re hakkında aramızda şu konuş- ma geçmişti: "- Oliver Hoare adlı bir İngiliz antikactsını tanır mtsınız? Nadir - Elbette tanınm. Lond- ra'da İslam Eserleri Galerisi vardır. - Bu kişinin Bursa soyguncu- lannuı sık sık sözünü ettiği 'Peter' adlı kaçakçı İngiliz olduğu söyle- niyor. Nadir - Olamaz. Oliver böyle şeylere tenezzül etmez. - Oliver'ın galerisini si/in finan- se etriğiniz söyleniyor. Nadir - Bu da olamaz. Çünkü Oli\er'in ailesi zengindir. Bunu bütün Türk antika çevreleri çok iyi bilir. (Sayın Nadir'in bu söz- lerini başka kaynaklar da doğ- ruladı.) - Bir söylentiye göre Oliver, si- zin özel jetinizle İngiltere'ye eski eser kaçınyormuş... Nadir - Asla... Bir kere bu özel jet benim değil, Polly Peck'in... içinde Nadir Bey olmadan bu jet kalkmaz. Ben yıllar var ki bu jete binmedim. Nadir Bey asla böj le olaylara izin \ermez. Değil böyle bir işe izin vermek. benim fazla bagajlanmı bile uçağa aldı- rmazdı. Ben genellikle yurt dışından Türkiye'ye pek çok eser getirmişimdir. Her getirdiğimi de müzeye kaydettiririm. (Müze bu sözleri doğruladı.) Nitekim son gelişimdc 18. yüzyılda yapılmış Abdullüh Paşa'nın portresı olan bir tabloyu kargoya vermedim. uçakta beraberimde getirdim. Tablodan daha çok çerçevesi bir harika..." Prens Charles Mayıs 1992de fürkiye'ye geldiğinde Çorum. Tokat ve Kapadokya'yı gezerken rehberi Oliver Hoare'- du. Aynı günlerde Leydi Diana da Mısır'da piramitleri geziyor- du. Ayn ayn yaptıklan bu gezi- den sonra çift ayn yaşayacak- lannı da resmen açıklamışlardı. O zaman Türk basınında Hoa- re'un Prens Charles'ın okul arka- daşı ve sırdaşı olduğu yaalmıştı. Istanbul'da Oliver Hoare'u tanıyan bazı dostlan. Prenses Di- ana'nın telefonla rahatsızlık ver- mesi ya da kendisini aramasında antikacının sırdaşlığından yarar- lanma amacım gütmüş olabilece- ğini öne sürüyorlar. İstanbul'da Oliver Hoare'u tanıyanlar arasında; Çiğdem Si- mavi. Rafi Portakal, Erol Aksoy, Sevgi Gönül, Turgay \e Nurcan Artam gibi ünlü koleksiyoncu ve müzayedeciler yer alıyor. Hoare'un adı en son olarak 1993 kasımında İstanbul'da dü- zenlenen Uluslararası Antika Fuarı'nda alıcı ve satıa olarak katılışıyla basına yansımıştı. ARDINDAKI GERÇEK • Baştarafi l.Sayfada doğu'daki 'özel f/m'in MHP'- lilerden oluştuğunu söyleyin- ce, MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Şekerci- oğlu'ndan sert tepki görmüş- tür. Bölgede bu iki partinin re- kabeti ve çatışması başla- mıştır. Birkaç yıl önce 'seçim ittifa- kı' yaparak parlamentonun kapılarını birlikte aralayan bu iki partinin Güneydoğu'daki çatışmalarının bundan böyıe büyümesi beklenir. 12 Eylül darbesini düzenle- yerek 'sol tehlikesi'ne karşı 'Türk-islam Sentezi'ni devle- tin resmı ideolojisine dönüş- türen kuvvet, şimdi büyük ri- zikosu olan bir oyunun peşin- dedir. Güneydoğu önce Refah Partisi'ne emanet edilmiştir. Bölgede dinsel duygulara dayanarak ümmetçi bir çö- züm arayanlardan sonra şimdi MHP'nin aşırı milliyetçi niteliğinden medet umanlar devreye girmişlerdir. Çünkü RP'nin Güneydoğu'- da güçlenmesini destekleyip sağlayan siyasetler, aynı partiyi batıda laik Türkiye Cumhuriyeti için tehlike ola- rak değerlendirrnektedirler. Bugün Güneydoğu'da ça- tışma sürecine giren Refah Ue Hareket partileri, 12Eylül'- ün 'Türk-islam Sentezi'nöe iki kanadı oluşturuyorlardı. Bilindıği gibi Türk-islam Sentezi'nöe Türklüğü MHP. islamlığı da RP üstlenmiş gö- rünüyorlar; ama, Güney- doğu'da birbirleriyle çatışı- yorlar. Bu çatışma elbette yalnız siyasi rekabet ya da oy kaygı- sıyla açıklanamaz. Islamda şeriatçılık, milliyetçiliği dış- lar, sonuna dek ümmetçiligi benimser, 'kavmiyetçilik'e şeriatçı sözlüğünde yer yok- tur. Yaşanan olay, Türk-lsiam Sentezi'nin yapaylığını vur- guluyor. Ancak Güneydoğu'nun du- rumu çok kötüdür .9 Başba- kan Çiller'in kişisel başarı hanesine yazabileceği bir gelişmeden uzaktır. RP'li Şevket Kazan'ın bu konuda dile getirdiği gerçekleri dik- kate alarak çözüm yollarını aramak gerçekçi bir davranış olacaktır. Bu çözüm yolları da ne RP'nin ümmetçiliğin- dengeçer, nedeMHP ninırk- çılığa yakın milliyetçiliğin- den... Aziz Nesin'den laiklik konferansı • Baştarafi l.Sayfada tan Nesin. "Bu finansmanı bize sağlayacak bir kaynak bulduğu- muz an, katılımcı aydınları Tür- kiyc'ye davet efmek için hareke- te geçeceğjz" şeklinde konuştu. Nesin. konferansa. Türkiye'- nin yanı sıra özellikle Mısır. İran. Pakistan. Bangladeş ve Cezayirgibi İslam ülkelerinden yazar ve aydınlann davet edile- ceğini. bunlann arasında. gö- rüşlerinden dolayı köktendıncı- lerin boy hedefi haline gelen avdınlann da olacağını vurgu- ladı. Aziz Nesin. konferansın içe- riği ve düzenlenmesiyle ilgili olarak "Şe\tan Ayetleri"' adlı kitabından ötürü İran'ın eski dini lideri Humeyni tarafından hakkında "ölüm fetvası 1 " çıkan- lan ve gizli \aşamak zorunda kalan yazar Salman Riişdi ile "Kuran-ı Kerimin özellikle ka- dınlarla ilgili bölıimlerinin değiş- tirilmesi gerektigini" söylediği için ülkesinde köktendincilerin boy hedefi olan ve yurtdışına kaçmak zorunda kalan Bangla- deşli kadın yazar Tesüme Nes- rin ve Nobel ödüllü Mısırlı ya- zar Necip Mahfuz'un da destek ve görüşlerinı alacaklannı bil- dirdi. Nesin, bu yazarlarla önü- müzdeki günlerde bağlantı ku- racaklannı söyledi. Kendisinin de Nesrin ve Rüş- di gibi belli çevrelerin "boy he- defi" haline geldiğini anımsatan Nesin. "Bu konferansta, laikliğe karşı olan radikal dinci davra- ntşlar, girişünler tartışılacak ve bu rû'r davranışlara karşı alın- ması gereken önlemler, tavırlar ve biz aydınlann üzerine düşen görev konusu ele alınacak. Kon- feransa, özellikle Müslüman ül- kelerde yaşadıklan için dincile- rin boy hedefi haline gelen aydın- ların katılması amaçianıyor. Bu- nun yanı sıra. Batılı ülkelerden ve Müslüman olmayan ülkeler- den de aydınlar davet edilecek" şeklinde konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle