Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26AĞUSTOS1994CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DE VAMI 17
- AT YARIŞLARI
1. KOŞU: F: Bana Şans Dile (1), P: Şampiyon (3), PP: Krino (2),
2. KOŞU: F: Cevriye V (3), P: Emrullahbey (1), PP: Oley (4), S:
Yıldızbev(2),
3. KOŞU: F: Savtekin (13), P: Haskız I (4), PP: Erkanım (3), S:
Şefikal8(l).
4. KOŞU: F: Gökhan I (6), P: Ceylan IV (5), PP: Raşomon (4),
S: Maestro I (1),
5. KOŞU: F: Albayım (1), P. Varol İzzet (3), PP: Arzum III (5),
S: Roza I (7). SS: Çerkez (2),
6. KOŞU: F: Gültaç (3), P: Giilhan II (8), PP: Ekber I (6), S:
Rehal(l),
Günün hd&i: 4. Koşu: 5/6
TabelaBahis:1.3.5.7.2.
OTORİTBİRJN G
HilmiSoysal
NecdetGöze
FarukAcar
GûneyAkına
Ertenözsu
1-3
1
1
1
1-3-2
İRÜŞLHN
346-1
1-3-2-4-6
346-1-2
6-3-4-1-2
J4-2-1-6
3413
1343
13-1-54
1343
13
&-5
M
6-54
6*4
6*4
1-3
1*5
1
1*7
1-7*3
64
6*3
6*3
64
6*3
ALTIUGANYAN
3-1
4-2
13
5-7
3
M
1. AYAK: İstikrarh koşular çıkaran Bana Şans Dile, kazana-
cak güçte.
2. AYAK: lyi bir form tutan Cevriye V ve Emrullahbey, önce-
likle gözönüne alınmalı. Son koşusunda 2. olurken, çarşamba
sabahı 600 metre yanş galobunu beğendiğimiz Oley ile kilodan
etkilenmezse Yıldızbey. daha sonra düşünülebiiir.
3. AYAK: Giderek düzelen Savtekin, birinciüğin en yakjn
adayı. Haskız I ve Erkanım da istikrarlı yanşlar çıkanyor. Me-
safenin uzaması, Şefıka 18'in lehine.
4. AYAK: Son iki yanşını da kazanan Gökhan I ile Ceylan
IV, birlikte değerlendirilmeli. Raşomon'u sürprizde öneririz.
5. AYAK: Sürprize müsait bir koşu. Kuponlarda çok at bu-
lunmalı. Ağır kilosuna rağmen Albayım, eküri koşma avantajı
ile Varol İzzet, bir süre dinlendirilen Arzum III ve önlerde iyi bir
tempo kurabilirse Roza I, öncelikle düşünülmeli. Giderek dü-
zelen Çerkez ile son koşusunu ölçü almadığımız Selin I, sürpriz
yapabilirler.
6. AYAK: Gültaç. iyi bir form tuttu. Son yanşında eğeri kay-
dığı için 3. lükle yetinmek zorunda kalan Gülhan II ve giderek
düzelen Ekber I, göz ardı edilmemeli.
l.KOŞU(Şartlı-4)
Saat: 15.00
••• 1. B.Şansdile
• 2. Krino
irir 3. Şampiyon
2.KOŞU(Şartlı-5)
Saat: 15.30
2 Yaşlı fngilizler
55.000.000 TL.
56 R. Manav
54 R. Yıldız
54 Rasim
B Gnıbu Araplar
55.000.000 TL.
• • 1. Emrullahbey 60 R.Yıldız
• 2. Yıldızbey
*•*•• 3. Cevrive5
•• 4. Oley
5. Okeytur
6. Gülay3
7. Kübra
8. Ayaz
3.KOŞU(Hand.-15)
Saat: 16.00
* 1. Şefıka 18
2. Uğurbeyl
•• 3. Erkanım
• • 4. Haskız 1
5. Tumbuloğlı
6. Yavrutorun
7. Tamay
8. Bozcaada
9. Karbova
10. Mermil
11. Şara
12. Mehtap4
* • • 13. Savtekin
14. Hafıyem
60 R. Manav
58.5 S. Kaya
56.5 Yıldınm
56 Emin
55.5 Rasim
54.5 Cafer
49.5 B. Kaya
C Gnıbu Araplar
36.000.000 TL.
60 Hasan
56 S. Kava
55 K. Melike
54.5 Dede
ı 50 R. Konuk
51.5 C. Dursun
48.5 B. Kaya
50 Altunbaş
48 Banş
47 E. Yavuz
46.5 Kabakçı
46 R. Manav
46 İ. Uzun
44 Y. Bulut
Savtekin ve Hafiyem eküridir.
4.KOŞU(Şartlı-5)
Saat: 1630
• 1. Maestro I
2. Cumbia
3. Challenger
•kit 4. Raşomon
•• 5. Ceylan 4
••• 6. Gökhan 1
7. Nurlu2
5.KOŞU(Hand-15)
Saat: 17.00
••• 1. Albayım
• 2. Çerkez
•• 3. Varol İzzet
3 Yukan tngilizler
65.000.000 TL.
60 Yıldınm
60.5 S. Kaya
60 Dede
60 Cafer
57.5 Emin
58 R. Yıldız
54.5 R. Manav
A Gnıbu Araplar
55.000.000 TL.
61 Rasim
61 S.Kaya
59.5 Cafer
4. KüçükŞerife 59 Dede
•• 5. Arzum 3
6. Selınl
• 7. Rozal
8. Akbulut
9. Türkay
10. Tulga
11. Ulubey
12. Birtaç
13. Polat
14. Nihan
56.5 R. Yıldız
55 Hasan
54.5 K. Melike
53 Emin
51 Yıldınm
52 R. Manav
51 Altunbaş
49.5 C. Dursun
47 İ. Uzun
44.5 Banş
Varol İzzet ve Roza 1 eküridir.
6.KOŞU(Hand-15)
Saat: 17.30
• 1. Rehal
2. Orhunl
••• 3. Gültaç
4. Karakızl5
5. Sarayvıldızı
•• 6. Ekber 1
7. YağmnrO
•• 8. Gülhan 2
9. Kınataş
10. Nevall
11. Zaferyıldızı
3 Yaşlj Araplar
55.000.000 TL.
59.5 Nedim
56 R. Yıldız
55.5 Cafer
54.5 Hasan
52.5 S.Kaya
51 Rasim
49 İ. Uzun
47.5 R. Manav
44 E. Yavuz
46 K. Melike
44 Banş
Karakız 15 ve Sarayyddızı eküridir.
3
1
2
1
7
6
2
8
4
3
5
6
13
2
12
1
3
4
10
14
8
7
11
9
5
3
1
6
2
5
4
7
6
2
3
11
8
9
12
7
1
10
4
5
14
13
5
2
11
4
8
3
1
6
7
10
9
(ÇtM)
1200 M.
(232)
(665)
(422)
(ÇtM)
1800 M.
(223)
(434)
(111)
(992)
(000)
(780)
(160)
(018)
(ÇtM)
1600 M.
(134)
(075)
(442)
(433)
(045)
(880)
(908)
(756)
(900)
(909)
(577)
(303)
(594)
(062)
(0M)
1600 M.
(328)
(441)
(242)
(851)
(132)
(211)
(354)
(ÇtM)
1800 M.
(051)
(926)
(457)
(539)
(837)
(610)
(100)
(492)
(087)
(480)
(246)
(595)
(730)
(070)
(ÇtM)
1200M.
(733)
(454)
(282)
(831)
(568)
(571)
(956)
(323)
(595)
(802)
(894)
At yanşlan sonuçları
Dün koşulan Bursa at yanşlannda 5-5-2-2-7-8 kombinesini bi-
lenler 72 miJyon 654 bin 200 lira kazandı.
T.C.
HİSARCIK ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
1993 39
Davacı İsmail Durmaz vekili Avukat Hasan Kırlı tarafından
davalılar Mahmut Ozan - S.S. Kurumu Genel Müdürlüğü ve Öztaç
Madencilik Uşak Caddesi No: 194 Simav adresinde ikamet eden Ah-
met Müfıt Öztaç aleyhine mahkememize açılmış bulunan hizmet tes-
piti davasının duruşmasında:
Davalılardan Ahmet Müfıt Öztaç gösterilen adresinde bulunama-
dığından ilanen tebliğine karar verilmiş adı geçen davalının duruşma
gûnü 15.9.1994 saat 10.50"demahkememizduruşmasalonundahazır
biilunması veya kendisini bir vekiUe temsi! ettirmesi, hazır bulunma-
dın veya kendisini bir vekille temsil ettirmediği takdirde tahkikat ve
yargılamaya yokluğunda devam edileceği ve hüküm verileceği ilan
olunur.(HUMK'nin213.377. Md.)
Basın: 50507
G Ü N D E M MUSTÂFABALBAY
• Baştarafi l.Sayfada
93'te481,onyılıntoplamı 1760.
Çatışmanın yanı sıra, her türlü si-
lahlı saldırı, baskın, pusu, adam
kaçırma ve diğer olayların toplamı:
84'te 75, 85'te 238, 86'da 196, 87'de
317,88'de 315,89'da 802,90'da 801,
91'de 1165, 92'de 1457, 93'te 3057,
onyılın toplamı 8423.
öldürülen terörist sayısı: 84'te 12,
85'te 102, 86'da 42, 87'de 94, 88'de
120, 89'da 176,90'da 314,91de 314,
92'de 986, 93'te 1527, on yılın top-
lamı 3786.
Şehit olan güvenlik görevlisi
sayısı: 84'te 39, 85'te 67, 86'da 52,
87'de 64, 88'de 52, 89'da 140, 90'da
153, 91'de 254, 92'de 581, 93'te 595,
on yılın toplamı 1997.
Öldürülen vatandaş sayısı: 84'te
27, 85'te 76,86'da 56,87'de 237,88'-
de 96, 89'da 169, 90'da 179, 91'de
164, 92'de 566, 93'te 1108, on yılın
toplamı 2666.
Bu rakamlar şüphesiz çok şey
söylüyor. Birkaçının altını çizelim:
- Insan haklannın birinci madde-
si, yasama hakkıdır. PKK, on yılda
bunca vatandaşın ve güvenlik gö-
revlisinin canına kıyarak en büyük
insan hakkı ihlalini yapmıştır.
- Son on yıl içinde belki binlerce
kez, "Terörün son çırpınışları, bu
bahara bitiyor, yaza eser kalmaya-
cak, bu kış iş tamam..." demeçleri
verildi. Olay ve ölü sayısı her yıl dü-
zenli olarak arttığına göre demek ki
bu demeçlerin hiçbiri doğru değil
ve mevcut önlemler terörü önleme-
ye yetmiyor.
Çözüm için önce Türkiye'ye de-
mokrasinin yerleştirilmesi gereki-
Terör ve Demokrasi...
yor. Bir kesim buna karşı çıkıyor ve
şu savunmayı getiriyor:
"Hayır, önce Kürt sorunu çözül-
melidir. Kürt sorunu çözülmeden
Türkiye 'de demokrasi gelmez.''
Bu, arabayı atın önüne koymak-
tan başka bir şey değil. Diyelim ki
pek çok baskı unsuru bir araya gel-
di ve Güneydoğu'da daha önce de
tartışılan federatif ya da benzer bir
yönetim biçimine geçildi. Demokra-
tik kurumları oturmamış bir Türki-
ye'de iktidara gelecek bağnaz bir
parti bu yönetim biçimine bir gece-
yarısı son verir. Kafalar aydınlık ol-
madığı, düşünce suç olmaktan çı-
karılmadığı sürece zorla getirilecek
değişiklikler bir süre sonra daha
derin toplumsal yaralar açmak pa-
hasına kaldırılacaktır.
ANAP, koalisyon hükümetleri,
önce HEP sonra DEP ne yazık ki
toplumsal barışı yerleştirme fırsat-
larını harcadı. DEP'li milletvekilleri
satranç tahtasında tavla oynamaya
kalkınca, hem kamuoyunun deste-
ğini yitirdiler hem de sağ partilere
malzeme oldular.
Çiller'in seçim sloganlarını anım-
sayayım:
"PKK'yi Meclis'ten atalım mı?"
Buna SHP'lilerin niçin kızdığını
anımsayalım:
''Çiller ayıp etti, DEP 7/ milletvekil-
leri seçimden sonra atılacaktı!"
Kısacası önemli bir toplumsal
yara, sandık kaygısı haline dönüş-
türüldü ve bu mantık devam ediyor.
Etnik kökene dayalı terörle ilgili
araştırmaların gösterdiği iki bulgu
var:
- Dünyanın hiçbiryerinde, terörist
örgütler ait olduklan etnik nüfusun
dörtte bihnden fazlasının desteğini
sağlayamamış.
- Bu örgütlerin etkinliği artınca
bunların karşısında dinsel ve milli-
yetçi kökene dayalı yasal partiler
güçlenmiş.
Bu iki saptamanın Türkiye için de
geçerli olduğunu söyleyebiliriz.
RP'nin bölgedeki etkinliğini
arttırıp Türkiye çapında iktidar ol-
ması halinde varacağı son nokta te-
okratik faşizmdir, MHP'nin etkin ol-
ması halinde varacağı son nokta,
şoven faşizmdir. Güneydoğu soru-
nunu çözelim derken bu iki parti
Türkiye'nin sorunu haline gelebilir!
Konunun uluslararası boyutuna
gelince... Başta ABD, Fransa ve
Ingiltere olmak üzere Batılı ülkeler
busorun için, "sabıkalıdır."
Sadun Tanju'nun daha önce ak-
tardığım bir sözünü yinelemek isti-
yorum:
"Buyüzyılın başında, tarihsel sö-
mürüler ve eşitsizliklerle dünya
egemenleri olarak sahneye çıkan-
lar, birbirinin uzantısı olan savaş ve
politikalarla hep o amacı korumaya
çalışmışlardır."
Biliniyor, ama konunun bütünlü-
ğü açısından bu yüzyılın başını kı-
saca anımsatalım. 30 Ekim 1918 ta-
rihli Mondros Antlaşması'nın 24.
maddesi şöyleydi:
"Altı Ermeni ilinde (Erzurum,
Van, Harput, Sıvas, Bitlis, Diyar-
bakır) kanşıklık çıkarsa müttefikler
bu illerin herhangi bir bölümünü iş-
gal etme hakkını ellerinde tutarlar."
10 Ağustos 1920 tarinli Sevr Ant-
laşması'nda ise bu illerin kurulması
planlanan Ermenistan ile Kürdistan
arasında paylaştırılması, son ka-
rarın ABD Başkanı VVilson'a bırakı-
Iması benimsenmişti. Sevr'in
hazırlık konferanslan sürerken ara-
larında Seyit Abdülkadir ve Said-i
Nursl'nin de bulunduğu Kürt Teali
Cemiyeti'nden bir heyet, Istanbul'-
da Amerikan Büyükelçisi'ne gider,
istedikleri toprakların haritasını ve-
rir. ABD Büyükelçisi'nin karşılığı şu
olur:
"Bu toprakların çoğunu Ermenis-
tan'a vereceğiz..."
Kısacası, Güneydoğu sorununun
çözümü için bu ülkelere gereksin-
memiz yok.
O zaman iş başa düşüyor. Soru-
nu bu topraklar üzerinde yaşayan
insanlar çözecek. önce her türtü
düşünce, suç olmaktan çıkarılacak,
konuşmaktan ve konuşanlardan
korkmayacağız. Bu beraberinde,
"aklın yolunu" getirecek. Herkes
kendisini özgürce ifade edebilecek.
Bu demokratikleşme süreci kar-
deşliği degüçlendirecek. Kardeşlik
zaten var. Yoksa, Güneydoğu'da
akan bunca kandan sonra 1.5 mil-
yon Kürdün yaşadığı istanbulda in-
sanların çoktan birbirini boğazla-
ması gerekirdi.
Halk hala büyük ölçüde sağduyu-
sunu korurken çözümü kanda ara-
yanlann karşısına demokrasi du-
varını bir an önce örmek gereki-
yor...
OLAYLAREV
Polat Batmaırda da serbestbırakıldı
HALtLNEBtLER
Yazanmız Uğur Mumcu'nun öldürülmesin-
den iki gün sonra polis tarafından lslami Hare-
ket örgütü Ankara sorumlusu olduğu belirtüen
Necmi Aslan'ın evinde yakalanan ve serbest bı-
rakılan Şefik Polat'm daha önce Batman'da da
serbest bırakıldığı, Istanbul'da ise Polat hakkı-
nda gerekli bazı soruşturmalann yapılmadığı
belirkndi. Polat'm Batman ve Ankara'da ser-
best bırakıbnası ve İstanbuFdaki evinin aran-
maması, bazı kesimler tarafından korunduğu
kuşkusunu gûndeme getiriyor.
Batman'da her gün birkaç kişinin öldürüldü-
ğü, faili meçhul cinayetterin bütün hızıyla sür-
dûğü 1992 yılı Haziran ayında, Batman'daki
demokratik kuruluşlar ve duyarh kişiler soruna
çözüm buJabilrnek i^n toplantı ûstüne topianü
yapmışlardı. Batman İnsan Haklan Derneği
Şube Başkanı Sıddık Tan da çözüm arayanlar-
dan biriydi. Kentte esnafbk yaçan Sıddık Tan.
esnaf komşusu Şefik Polat tarafindan faili meç-
hul cinayetler konusunu görüşmek ve çözüm
aramak amacıyla 21 Haziran 1992 akşanu evi-
ne davet edüdi. Şefik Polat'm evine giden
Sıddık Tan, burada kısa bir süre sonra kımlığı
beürsiz kişiler tarafından silahlı saldın sonucu
öklürüldü.
Batman'daki tanıklar, Sıddık Tan'ın Hizrjul-
lah adh örgütün hedefi olduğunu ve Diyarba-
kır'dan gelen Hizbuilahçılar tarafından öidü-
rüldüğünü beJirtiyorlardı. Batman Cumhuriyet
Savahğı tarafından tutuklama talebiyle mah-
kemeye gönderilen Poiat, burada saiıverüdi.
Tan'ın öldürülmesiyle ilgili dosya daha sonra
Diyarbakır DGM'sinin 'iaffi roeçhul cauyeder
rafı"na kaldınlarak tozlanmaya bırakıldı. Şefik
Polat'ın adı daha sonra Uğur Mumcu'nun 24
Ocak 1993 günü kattedihnesiyle polisin ve ka-
muoyunun gündemine geldi. Ahnan ifadeler ve
yapılan soruşturmalar sonunda hazırlanan
lslami Hareket dosyasma göre. 26 Aralık 1992
tarihinde Yalova'da yapılan örgüt toplantısına
kaülanlardan biri de Şefik Polat'tı. Bu toplanü-
da Polat, örgütün dokuz kişilık yasama şurası-
naseçildi.
Birinci toplantıdan üç gün sonra, 29 Aralık
1993 tarihinde Kadıköy/Koşuyolu, İbrahima-
ğa Mahallesi, Ahmet Su Sitesi, 1. Blok, 4 Nu-
mara'daki evde bu kez yasama şurası toplandı
ve dört kişilik icra şurasını seçti.
Koşuyolu'nda ikınci toplantının yapıldıgı bu
ev, Yalova toplantısına katılan Şefik PoJafın
evi. lslami Hareket örgütü operasyonlan arası-
nda Yalova, Üsküdar, Kartal, Pendik, Bos-
tana, Acıbadem ve Aksaray'daki yedi değişik
eve baskmlar yapıldı. Bu adreslerde onlarca si-
lah, sahte kimlik ve doküman elde edildi, ama
Şefik Polat'm toplanü yapılan evine gelen giden
oimadı. Soruşturma dosyasında buna yönelik
bir bilgi, ev arama tutanağı veya benzeri bir bel-
ge vok.
lslami Hareket örgütü yasama şuraa üyesi
Şefik Polat ile İHD Batman Şube Başkanı
Sıddık Tan'ın öldürülmesi olaylan araanda ku-
rulan bağlantıya ilişkın bir yazışma veya ahnan
bir ifadenin de dosyada bulunmaması, diğer
olaylarla birlikte değerlendirildiginde Polat'm
bazı kesimler tarafından korunduğu kuşkusu-
nu yaraüyor.
RP Âlmanya'da paniğe kapıldı
• Baştarafi l.Sayfada
baskısında "Karalama kam-
panyalannı Tûrk Stalinistleri
yüriirüyor" şeklinde manşet
atarak Cumhuriyet muhabiri-
nin Alman televizyonunda
yapüğı acıklamalardaİci bilgjle-
rin CIA ve MOSSAD tara-
fından sızdınldığıru savladı.
Alman ARD televizyonu.
Cumhuriyet tarafından Avru-
pa Milli Görüş Teşkilatlan ve
Refah Partisi hakkında yapılan
araştırma ve yayınlan İcaynak
gösterdi. Refah Partisi çevrele-
rince Türkiye ve Âlmanya'da
toplanan paralann Türkiye'-
deki seçim kampanyalanna Sü-
leyman Mercümek üzerinden
Türkiye'ye aktanlması skanda-
lımn ARD'de Cumhuriyet'in
araştırmalan kaynak gösterile-
rek detayb biçimde Alman ka-
muoyuna yansıması skandala
yeni boyut kattı.
Skandal nasıl gelişti?
Refah Partisi çevrelerince
Türkiye'de ve Âlmanya'da top-
lanan milyonlarca mark tuta-
nndaki yardımın RP mutemeti
Süleyman Mercümek'in Yapı
Kredi Bankası Düsseldorf ve
Fatih şubeleri arasındaki he-
saplannda virmanlama yönte-
miyle aklaması Cumhuriyet ta-
rafından belgelenmişti. Bosna
skandalı olarak Türk ve Alman
kamuoyuna yansıyan yolsuz-
luk üzerine, merkezi Almanya'-
nın Freiburg kentinde olması
nedeniyle bölge başsavcıbğı ta-
rafından kara para aklanması
suçu ile soruşturma açılmıştı.
Freiburg Savalığı'nın yanı sıra
Türkiye'de Fatih ve Seydişehir
savcıhklan da soruşturma baş-
latmıştı. Türk makamlannın
konuya gerekli önemi verme-
meleri ve Alman makamlanna
bilgi ulaşmaması nedeniyle
olay, mahkeme aşamasına gele-
memişti.
Bosna skandalında Milli Gö-
rüş ve yan kuruluşu İslam Uni-
on Europa'nın (Avrupa İslam
Birliği) yardım toplamasının ve
toplanan paralann bu örgüt-
lerin üst düzey yöneticisi Hasan
özdoğan tarafından Süleyman
Mercümek'in Düsseldorfdaki
hesabına aktanlmasının Cum-
huriyet tarafından belgelenme-
si ve bu bilgjlerin Alman tele-
vizyonu ARD'den yayımlan-
ması üzerine Alman makamla-
nnın harekete geçtiği bildirili-
yor. ARD televizyonunda yer
alan ve Refah Partisi'nin Âl-
manya'da para kaynaklannı
tek tek belirleyerek maskesinin
düşmesine yol açan belgeselde-
ki bilgiler ihbar kabul edilerek
federal düzeyde soruşturma ha-
zırlandığı öğrenildi.
Bosna skandalında Alman
makamlannca araştınlan
IHH'nin bir yan kuruluşu oldu-
ğu ve soruşturmanın olaylann
perde arkasındaki Milli Görüş
ve Refah Partisi'ni hedef alma-
masmı bir sorun olarak gören
Alman makamlan. ARD'de
yer alan belgesel sayesinde di-
rekt Milli Görüş aleyhinde
dava hazırlandığı bilgisini ver-
dıler.
Tetik ve Saraçoğlu evlendi ^
dan Feray Tetik ile Ergün Saraçoğlu dün yaşamlarını birleştir-
diler. Kadıköy Evlendirme Dairesi'ndeki nikah törenine arka-
daşlanmızın aileleri, gazetemiz yöneticileri ve çalışanları katıl-
dı. Arkadaşlanmızı kutlar, mutluluklar dileriz.
Zafer Haftası'nda
• Baştarafi l.Sayfada
etkinlikleri açıklamak amacıyla
düzenleyeceği bildirilen basın
toplantısmı, Belediye Başkanı'-
nın İstanbul'da olduğu gerekçe-
siyle Başkanvekili Cengiz Ocakçı
yapü. Cteakçı. ağustos ayının ta-
rihte "müstesna bir yeri olduğu-
nu" belirterek. "107İ'de gerçek-
leştirilen Malazgirt zaferi, Anado-
|u ve Avrupa'nın > eni bir düny a dü-
zeni ile buluşma ve tanışma nok-
tasıdır. Dumlupınar ise. boğulmak
ve yok edilmek istenen bir medeni-
yetin, zulüm ve esaret çemberini
kınp parçaladığı diriliş noktasıdır.
Amacımız ferih \e zaferlerle dolu
ağustos ayının bu son haftasını çe-
şitli etkinliklerle kutlamaktır. Bu
kadar geniş kapsamlı olarak ilk
kez düzcnlenmektedir" dedi.
Ocakçı, gazetecilerin.'Etkinlik-
lerde neden Anıtkabir'in bulun-
madığı ve Atatürk adının geçmedi-
ği" yönündeki sorusunu şöyle
yanıtladı:
"Atatürk'ü, 19 Mayıs ve 10
Kasım gibi günlerde yapmış oldu-
ğu kahramanlıklar için, coşkulu
şekilde anıyoruz. 30 ağustos tari-
himizde çok gcniş yer tutmak-
tadır. Atatürk'ten önce de bu say-
falarda gerçekleştirilen kahra-
manlıklar var. 30 Ağustos Zafer
Bayramı tarihi bir realite. Malaz-
girt'i ben ne\ le açıklay a\ ım?
Bu siyasi polemik yapılmamalı.
Biz basından takdir beklerken,
böyle şeylerle karşılaşıyonız. Ata-
türk'e en yakın parti biriz. Biz de
mandacılığa karşıyız. Atatürk hiç
vuıtdtşına çıkmamıştı. Bunu. bü-
tün gününü y urtdışında geçiren po-
lirikaeılarunız için soylüyorum."
Prenses'ten sır dolu 'Alo'
Savcıya zorunlu izin
• Baştarafi l.Sayfada
aynkügı öğrenildi. Yetkililer, Ülgen'in izin hakkı dolduğu
için izin kullanmastnın olanaksız olduğunu belirtti.
Freiburg savcısırun açıklamalanyla yeniden gündeme ge-
len Mercümek soruşturmasi, Savcı Ülgen'in zorunlu izne
aynlmasıyla değişik îrir boyut kazandı. 12 Eylül döneminde
DİSK ve TİP davalanna bakan Çayhan Ülgen'in, Mercü-
meksoruşturmasında yeterli deöl toplayamadığı ifade edil-
di. Ülgen'in zorunlu izne aynlmasmın Adafet Bakanhğı'nın
tasarrufuyla okluğu ifade edildi.
îstanbul Cumhuriyet Başsavcıhğı'nın Adalet Bakanlığı'-
na bilgi vermek için soruşturma dosyalannı beklediği açı-
klandı. Başsava A™ BilgİB. soruşturma dosyastyla ilgili
olarak Fatih Cumhuriyet Savcıhğı'na yazı yazdıklannı be-
Brtti. Bilgin, Üigen'in zorunlu izniyle ilgili olarak şu bilgileri
verdi:
H
Bizde hakimlere, savctiara iş verilmez. Mevcut işter neyse,
ooiara bakılır. Zorunlu izin diye bir şey yok." Bilgin. "Ülgen
izin hakkını dolduntuğu halde nasıl izinli olabilir" sorusuna
ise şu yanıü verdi: "O, Adalet Bakardığı'nm takdiridir..."
GÎRESUN SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1994,391
Davacılar Abdulnaim Davran ve diğerleri vekili Av. Yalçın
Hattat tarafından davaiılar Türkan Özcan. Zehra ve Seher aleyhine
açılan ortakbğın giderilmesi davasının yapılan açık duruşmasında;
davalılar Mustafa evlatlan Zehra ve Seher'in tüm aramalara rağmen
adresleri tespit edilemediğinden. duruşma günü ve dava dilekçesinin
ilanen tebliğine karar verilmiş olduğundan, ortaklığın giderilmesi is-
tenilen Giresun merkez Şeyhkeramettin Mahallesi, Laçin Sokak-
Gönül Sokak'ta kain pafta 8, ada 79, parsel 12 sayılı gayrimenkul his-
sedarlanndan Mustafa evlatlan Zehra ve Seher'in duruşma günü
olan 14.9.1994 günü saat 09.00'da mahkemede haar bulunmalan,
bulunmadıklan takdirde yokluklannda duruşmaya devamla karar
verileceği, duruşma günü ve dava dılekçesi yerine geçerli olmak üzere
ilanen tebliğ olunur. HUMK'nin 509, 510. maddeleri. Basın: 50508
• Baştarafi l.Sayfada
ayn düşen Ayşegül Nadir İstan-
bul'daki yalısına yerleşmişti.
Söz konusu gazete Hoare'un
Ayşegül Nadir'in sevgilisi oiarak
yalıda yaşadığını sekiz sütunluk
"İlk Yalı Aşkı" başlıkla ve bazı
fotoğraflarla birlikte jayımladı.
Özellikle, İslam sanat eserle-
rinde Londra'da uzman bir ga-
lerinin sahibi "Biri sahcı", diğeri
koleksiyoncu "alıcı" olarak iş
ilişkisiyle başlayan arkadaşlık.
İstanbul'daki yalıda aşka dönüş-
müştü. Haziran 1989'da Bursa'-
daki "Osmanlı Evi"nden 16.
yüzyıl Kanuni Sultan Süle.vman
dönemine ait iki tombak çalınmış
ve daha sonra bu tombaklar
Londra'da Sotheby's'de müza-
yedeye konulmuştu.
Sadberk Hanım Müzesi'nin
kurucusu Sevgi Gönül, bu tom-
baklann satışını durdurmuş ve
olayı bana ileımişti. Yaptığım
araştınmayı 25-27 Mayıs 1991'de
Cumhuriyet'te yayımladıktan
sonra iki tombak Türkiye'ye geri
getirilmişti.
30 bin sterline (1.5 milyar li-
raya) müzayedeye çıkan tombak-
lar, bir süre Ayşegül Nadir'in
yalısında kalmış ve bunlan Oliver
Hoare da görmüştü. Ayşegül Na-
dir bunlan satın almayınca Ya-
manVlursaloğlu adlı bir antikacı
bir İngiliz aracılığıyla bunlann
Londra'ya kaçınlmasında rol oy-
namıştı.
O tarihte Ayşegül Nadir ile
yaptığım mülakatta. Oliver Hoa-
re hakkında aramızda şu konuş-
ma geçmişti:
"- Oliver Hoare adlı bir İngiliz
antikactsını tanır mtsınız?
Nadir - Elbette tanınm. Lond-
ra'da İslam Eserleri Galerisi
vardır.
- Bu kişinin Bursa soyguncu-
lannuı sık sık sözünü ettiği 'Peter'
adlı kaçakçı İngiliz olduğu söyle-
niyor.
Nadir - Olamaz. Oliver böyle
şeylere tenezzül etmez.
- Oliver'ın galerisini si/in finan-
se etriğiniz söyleniyor.
Nadir - Bu da olamaz. Çünkü
Oli\er'in ailesi zengindir. Bunu
bütün Türk antika çevreleri çok
iyi bilir. (Sayın Nadir'in bu söz-
lerini başka kaynaklar da doğ-
ruladı.)
- Bir söylentiye göre Oliver, si-
zin özel jetinizle İngiltere'ye eski
eser kaçınyormuş...
Nadir - Asla... Bir kere bu özel
jet benim değil, Polly Peck'in...
içinde Nadir Bey olmadan bu jet
kalkmaz. Ben yıllar var ki bu jete
binmedim. Nadir Bey asla böj le
olaylara izin \ermez. Değil böyle
bir işe izin vermek. benim fazla
bagajlanmı bile uçağa aldı-
rmazdı. Ben genellikle yurt
dışından Türkiye'ye pek çok eser
getirmişimdir. Her getirdiğimi de
müzeye kaydettiririm. (Müze bu
sözleri doğruladı.) Nitekim son
gelişimdc 18. yüzyılda yapılmış
Abdullüh Paşa'nın portresı olan
bir tabloyu kargoya vermedim.
uçakta beraberimde getirdim.
Tablodan daha çok çerçevesi bir
harika..."
Prens Charles Mayıs
1992de fürkiye'ye geldiğinde
Çorum. Tokat ve Kapadokya'yı
gezerken rehberi Oliver Hoare'-
du. Aynı günlerde Leydi Diana
da Mısır'da piramitleri geziyor-
du. Ayn ayn yaptıklan bu gezi-
den sonra çift ayn yaşayacak-
lannı da resmen açıklamışlardı.
O zaman Türk basınında Hoa-
re'un Prens Charles'ın okul arka-
daşı ve sırdaşı olduğu yaalmıştı.
Istanbul'da Oliver Hoare'u
tanıyan bazı dostlan. Prenses Di-
ana'nın telefonla rahatsızlık ver-
mesi ya da kendisini aramasında
antikacının sırdaşlığından yarar-
lanma amacım gütmüş olabilece-
ğini öne sürüyorlar.
İstanbul'da Oliver Hoare'u
tanıyanlar arasında; Çiğdem Si-
mavi. Rafi Portakal, Erol Aksoy,
Sevgi Gönül, Turgay \e Nurcan
Artam gibi ünlü koleksiyoncu ve
müzayedeciler yer alıyor.
Hoare'un adı en son olarak
1993 kasımında İstanbul'da dü-
zenlenen Uluslararası Antika
Fuarı'nda alıcı ve satıa olarak
katılışıyla basına yansımıştı.
ARDINDAKI
GERÇEK
• Baştarafi l.Sayfada
doğu'daki 'özel f/m'in MHP'-
lilerden oluştuğunu söyleyin-
ce, MHP Genel Başkan
Yardımcısı Tuncay Şekerci-
oğlu'ndan sert tepki görmüş-
tür. Bölgede bu iki partinin re-
kabeti ve çatışması başla-
mıştır.
Birkaç yıl önce 'seçim ittifa-
kı' yaparak parlamentonun
kapılarını birlikte aralayan bu
iki partinin Güneydoğu'daki
çatışmalarının bundan böyıe
büyümesi beklenir.
12 Eylül darbesini düzenle-
yerek 'sol tehlikesi'ne karşı
'Türk-islam Sentezi'ni devle-
tin resmı ideolojisine dönüş-
türen kuvvet, şimdi büyük ri-
zikosu olan bir oyunun peşin-
dedir.
Güneydoğu önce Refah
Partisi'ne emanet edilmiştir.
Bölgede dinsel duygulara
dayanarak ümmetçi bir çö-
züm arayanlardan sonra
şimdi MHP'nin aşırı milliyetçi
niteliğinden medet umanlar
devreye girmişlerdir.
Çünkü RP'nin Güneydoğu'-
da güçlenmesini destekleyip
sağlayan siyasetler, aynı
partiyi batıda laik Türkiye
Cumhuriyeti için tehlike ola-
rak değerlendirrnektedirler.
Bugün Güneydoğu'da ça-
tışma sürecine giren Refah
Ue Hareket partileri, 12Eylül'-
ün 'Türk-islam Sentezi'nöe
iki kanadı oluşturuyorlardı.
Bilindıği gibi Türk-islam
Sentezi'nöe Türklüğü MHP.
islamlığı da RP üstlenmiş gö-
rünüyorlar; ama, Güney-
doğu'da birbirleriyle çatışı-
yorlar.
Bu çatışma elbette yalnız
siyasi rekabet ya da oy kaygı-
sıyla açıklanamaz. Islamda
şeriatçılık, milliyetçiliği dış-
lar, sonuna dek ümmetçiligi
benimser, 'kavmiyetçilik'e
şeriatçı sözlüğünde yer yok-
tur.
Yaşanan olay, Türk-lsiam
Sentezi'nin yapaylığını vur-
guluyor.
Ancak Güneydoğu'nun du-
rumu çok kötüdür .9 Başba-
kan Çiller'in kişisel başarı
hanesine yazabileceği bir
gelişmeden uzaktır. RP'li
Şevket Kazan'ın bu konuda
dile getirdiği gerçekleri dik-
kate alarak çözüm yollarını
aramak gerçekçi bir davranış
olacaktır. Bu çözüm yolları
da ne RP'nin ümmetçiliğin-
dengeçer, nedeMHP ninırk-
çılığa yakın milliyetçiliğin-
den...
Aziz
Nesin'den
laiklik
konferansı
• Baştarafi l.Sayfada
tan Nesin. "Bu finansmanı bize
sağlayacak bir kaynak bulduğu-
muz an, katılımcı aydınları Tür-
kiyc'ye davet efmek için hareke-
te geçeceğjz" şeklinde konuştu.
Nesin. konferansa. Türkiye'-
nin yanı sıra özellikle Mısır.
İran. Pakistan. Bangladeş ve
Cezayirgibi İslam ülkelerinden
yazar ve aydınlann davet edile-
ceğini. bunlann arasında. gö-
rüşlerinden dolayı köktendıncı-
lerin boy hedefi haline gelen
avdınlann da olacağını vurgu-
ladı.
Aziz Nesin. konferansın içe-
riği ve düzenlenmesiyle ilgili
olarak "Şe\tan Ayetleri"' adlı
kitabından ötürü İran'ın eski
dini lideri Humeyni tarafından
hakkında "ölüm fetvası
1
" çıkan-
lan ve gizli \aşamak zorunda
kalan yazar Salman Riişdi ile
"Kuran-ı Kerimin özellikle ka-
dınlarla ilgili bölıimlerinin değiş-
tirilmesi gerektigini" söylediği
için ülkesinde köktendincilerin
boy hedefi olan ve yurtdışına
kaçmak zorunda kalan Bangla-
deşli kadın yazar Tesüme Nes-
rin ve Nobel ödüllü Mısırlı ya-
zar Necip Mahfuz'un da destek
ve görüşlerinı alacaklannı bil-
dirdi.
Nesin, bu yazarlarla önü-
müzdeki günlerde bağlantı ku-
racaklannı söyledi.
Kendisinin de Nesrin ve Rüş-
di gibi belli çevrelerin "boy he-
defi" haline geldiğini anımsatan
Nesin. "Bu konferansta, laikliğe
karşı olan radikal dinci davra-
ntşlar, girişünler tartışılacak ve
bu rû'r davranışlara karşı alın-
ması gereken önlemler, tavırlar
ve biz aydınlann üzerine düşen
görev konusu ele alınacak. Kon-
feransa, özellikle Müslüman ül-
kelerde yaşadıklan için dincile-
rin boy hedefi haline gelen aydın-
ların katılması amaçianıyor. Bu-
nun yanı sıra. Batılı ülkelerden
ve Müslüman olmayan ülkeler-
den de aydınlar davet edilecek"
şeklinde konuştu.