27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 AĞUSTOS1994 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER RPmilletvekili vaazvenfl •KÜTAHYA (Cnmhuriyet) - Kütahya'nın Emet ilçesindeki yeni yapılan Terlemez Camisi 'nin açıhşında RP Kütahya Milletvekili Ahmet Derin, dün cuma namaanda vaaz verdi. Terlemez Camisi'nin açıbş sırasında mihrabın önünde 15 dakika konuşma yapan milletvekili Derin: "Ben bu konuşmayı bir milletvekili olarak değil Ahmet Hoca olarak yapıyorum. Camilersadece namaz kıbnan yer değil, Müslümanlann dertlerinin konuşulduğu, çarelerinin arandığı yerler olmalıdır. Böyle olması emredilmiştir. Halkımızın da böyle algılaması gerekir. Camiler, toplu olma ruhunun ayakta tutulduğu ibadet merkezleri haline gelirse yapılma gayesine uymuş olur" dedi. OlağanüstüHal Koordinasyon KUPUIU •ANKARA (AA)- Olağanüstü Hal Koordinasyon Kurulu ve Bürolannın Kuruluş ve Görevleri ile Yükümlülüklerinin Karşıhğının Tespit ve Ödenmesi Hakkındaki Yönetmelik'te değişiklik yapıldı. Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle Olağanüstü Hal Koordinasyon Kurulu'nda yeralacak görevliler yeniden belirlendi. • ANAPtaistifa • UZUNKÖPRÜ (AA)- ANAP Uzunköprü ilçe yönetimi toplu olarak istifa etti. ANAP Uzunköprü ilçe başkanı Mustafa Taşkın, yaptığı açıklamada. ilcede kendileri hakkında çıkanlan çeşitli spekülasyonlardan ötürü onur ve şahsiyetlerini korumak amacıyla istifa karan aldıklannı. istifa kararlannda genel merkezin etkisi olmadığını bildirdi. Mustafa Taşkın ile birlikte, yönetim kurulu üyeleri Şerif Özben, Özgür Selçioğlu, Nail Kuruşar, Sadettin Toygar, Hasan özcan, Osman Saglık, Şaban Bozanta, Fehrni Aydık ve Mehmet Ali Doğan'ın da istifa ettikleri bildirildi. SHP'ninbölge toptantısı • ADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu) - SHP'nin II. BölgeToplanüsı Adana'da yapıldı. Basına kapah olarak yapılan ve Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'ın başkanhk ettiği toplantıyâ^\dana, İçel, Hatay ve Karaman il ve ilçe örgütlerinin yöneticileri kaüldı. DSİ Baraj Tesisleri'nde düzenlenen toplantıya Adalet Bakanı Mehmet Moğultay bir saat gecikmeyle kaüldı. Basın mensuplannın sadece görüntü almasına izin veren Moğultay, toplanüda konuşma yapmayacağmı ve parti içi sorunlann tartışılacağını söyledi. Toplantının basına kapalı yapılması ve gazetecilerin dışan çıkmasını isteyen Bakan Moğultay'ın tutumu tepkiylekarşılandı. RP'den erken seçim önerisi • tstanbul Haber Servisj - Refah Partisi lRP) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tekdal. Türkiye'de yaşanan sorunlann temelinde manevi ve ruhi nedenlerüı yatuğını öne sürdü. Koalisyon hükûmetinin uygulamalan nedeniyle Türk halkının isyan etme noktasına geldiğini söyledi. Yaşanan olumsuzluklar nedeniyle erken secimin kaçınılmaz hale geldiğini savunan Tekdal. değişü'rilerek bir an önce erken genel seçime gıdılmesini istedi. Ahmet Tekdal, dün partisinin İstanbul il merkezinde bir basın toplanüsı düzenleyerek, son siyasal gelişmeleri değerlendirdi. DAAD Genel Kurulu •İstanbulHaberServisi- Kısa adı DAAD olan, " Ahnan Akademik Değişim Servisi"ne üye I200genç girişimciyi bünyesinde banndıran DAAD'lılar Derneği'nin ilkjşenel kurul toplanüsı, dün istanbul Sanayi Odası Toplantı Salonu'nda gerçekleşü'rildi. Genel kurulda, Türkiye ile Almanya arasındaki kültürel yakınlaşma için gerekli çalışmalann arttınlması kararlaştınldı. Karayalçın DYP-MHP birlikteliğinden memnun olmadıklannı söyledi: Seçime zaıııaııyön verecek DYP-MHP yakinlaŞmaSI SHP Genel Başkan, Murat Karayalçın, gazetecilerin DYP-MHP yakınlaşmasına ilişkin sorulannı, "SHP'lilerin memnun olduğunu söylemiyorum. Sadece bir değerlendirme yapmıyorum"sözleriyle yanıtladı. Ç Ş SHP lideri Karayalçın, seçim tartışmalarına gelişmelerin yön vereceğini söyleyerek "Biz hükümet olarak belli gelişmeleri görmek, ona göre değerlendirme yapmak durumundayız" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Baş- kanı, Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın. gıderek yoğunlaşan seçim taruşma- lanna gelişmelerin yön vereceğini bildi- rerek, yüksek belirlenen tanm ürünleri taban fiyatlannın bir seçim haarlığı ol- madığını söyledi. Hükümet olarak, se- çim konusunda belli gelişmeleri görerek değerlendirme yapmak durumunda ol- duklannı söyleyen Karayalçın, yeni se- çim yasasının da seçim atmosferine gir- meden haarlanması gerektiğini belirtti. Karayalçın, koalisyon ortağı DYP'- nin MHP üe dayanışması ve birlikteliği için yorum yapmaktan kaçındı. Özellik- le Yozgat miü'nginde ortaya çıkan tab- loyu ve MHP'lilerin devlet içindeki kad- rolaşması ile iddialan anımsatan gazete- cilere Karayalçın. "SHP'lilerin memnun olduğunu söylemiyorum. Sadece bir de- ğerlendirme yapmıyorum" karşılığını verdi. Karayalçın, bu konudaki yak- laşımını şöyle dile getirdi: "Bizim ajşımızdaki partilerin başka partUerle iüşkileri konusunda yorum yapmam. Benim partimin başka partiler- le Uişkisi de aynı şekilde ele alınmalı. MHP'lilerin DYPTi bakanlıklarda iş yaptırma dununlannı bilmivorum. Bir takım iddialara dayanarak, DV P'li ba- kanlıkların kadroları ile iJgili olarak ka- muoyunda bir tartışmava girmenin an- lamı olmaz. Böj le bir sorun olursa gerek- tiğinde bakanlar ve hatta genel başkanlar arasında konuşulur. Biz koalis.von proto- kolü ve hükümet programını baz alıyo- ruz. SHP'lilerin neticeden memnun ol- dukJarını faian da söylemiyorum. Sadece bu konuda bir degerlendinne yapmıyo- rum." Karayalçın, dün gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında Güneydoğu gezisi- ni değerlendirdi. Terörün geriletilmesiy- le, bölgeye ekonomık alanda yatınm yapma olanağının bulunduğunu anla- tan Karayalçın, I994sonunakadarger- çekleştirilecek 5,6 trilyon liralık yatınm ile önemli ölçüde iş olanağı yaraülacağı- nı belirtti. Habur sınır kapısına yeniden işlerlik kazandınlmasjndan bölgedeki 400 bin kişinin doğrudan etkileneceğini kaydeden Karayalçın, Güneydoğu'ya ilişkin "Siyasi çözüm" sözüne karşı çıktı. SHP olarak bugüne kadar siyasi çö- züm sözünü kullanmadıklannı dikkati çeken Karayalçın, "SosyaJ çözüm" ola- rak nitelendirilen yaklaşımı demokra- tikleşmenin yaygınlaştınlması ve Kürt- çe ad kullanabilme, Kürî ensütüsü ku- rulması, Kürtçe öğretimi ve yayın ola- rak sıraladı. Kıratlıodlu suçlanmıstı ANAPik D YParasında yağahktartışması • ANAPyöneticilerinin 'yağcıük' suçlamasına karşı çıkan Devlet Baİcanı Kırathoğlu. 12 Eylül döneminde Demirerin talimatıyla DYP'yi kuran 5 kişiden biri olduğunu belirterek "Yağaolan ihtilale karşı direnir mi?" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Tansu Çiller'i savunmasıyla tanınan Devlet Bakanı Esat Kıratlıoğlu kendi- sine yapılan "yağcüık bakanı" suçlamasına sinirlendi. Başbakan Çiller'e yönelik eleştirilere tepkisini, "Saym başbakanımızın etine aş eriyor- lar", "Başbakanımızı çündiklet- meyiz" gıbi sözlerle dile getiren Kırathoğlu, ANAP'lı yönetici- lerin, "yağcılık bakanı" suçla- masına, "Bugün ANAFın çö- zülmesine konuşmalarımla et- ken ojdum. Elbette ki ANAP'ın yöneticileri ve bazı Mestıt Yıl- maz yağcılan beni affetmeye- cek" sözleriyle karşılık verdi. Devlet Bakanı Kırathoğlu, 3 sayfalık basın açıklamasında, "yağcı olmadığını" anlatmaya çalıştı. DYP'nin kuruluş aşa- masında "yasaklı" olmasına karşın Cumhurbaşkanı Süley- raan Demirel'in isteği doğrultu- sunda, "sürgün ve hapis" tehdit- lerine karşın DYP'yi kurdukla- nru anımsatan Kıratlıoğlu, " Yağcı olan ihtilale karşı direnir mıT' diye kendini savundu. İh- tilal sonrası, ekonomik sıkıntı- ya düşmesine karşın "hayvan pisliği temizleme" pahasına. "özal'a eyvallah etmediğini" kaydeden Kıratlıoğlu, "thtilale ve sonra da Özal hükümetine mevdan okudum. Yağcı olan bu- nu yapar mı?" diye konuştu. Kı- rathoğlu şu görüşlere yer verdi: "Tam 30 sene, 12 Mart ve 12 Eylül ihtilalleri de dahil, Demi- rerin demokrasi mücadelesinde en ön safta kavga verdim. Demi- rel'e bir gün dahi "Benı merkez adayı yapın" ya da 'Bakan yap' demedim. Yağcı olan btınu mu yapar? Ben inandığım insan için, inandığun dava uğnına ölcüsüz mücadele veririm. Tansu Hanım, Demirel gibi bir devin yerine talip oldu. Bileğinin hakkı ile de genel başkan oldu. 1969 yılında Demokratik Parti olayıvla Detnirel'e karşı çıkan arkadaşlannuz, APyi parçala- düar. Ondan sonra da Türkiye'- nin düzeni bozuldu. Bunu yaşa- yan bir kimse olarak bu ıstırabı Türkiye tekrar çekmesin diye, genel başkammız Çiller'i bütün gücümle savundum. Sayın Çil- ler'den hiç ama hiç bakanlık ta- lebim olmadj." ÇIZMEDEN YUKARI / MUSA KART POLÎTÎKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAVA ••• Okuyan, 2 eylülde Afyon'da seçim için propaganda çalışmalanna başlayacaklannı söyledi ANAPerken seçimiçin atağakalkıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP Propaganda Başkan Yardımcısı YaşarOkuyan, partisinin 2 eylülde Afyon'da yapacağı mitingle erken seçim yönünde propaganda çalışmalanru başlatacağını söyledi. Okuyan, dün düzenlediği basın toplantısında Genel Başkan Mesut Ydmaz'ın partisinin kazandığı il ve ilçe merkezlerinde yapüğı gezi programı hakkında bilgi verdi. ANAP Başkanhk Divanı'nm aldığı karar uyannca erken seçim çahşmalanna başlayacaklannı söyleyen Okuyan," 'Tek basına işbaşına' sloganıyla ülkeninher yanında erken seçim havası estireceğiz" dedi. Okuyan, partisinin düzenlediği her mitinge ayn bir isim vererek, kamuoyunu hükümetin yanlış uygulamalan konusunda yönlendireceklerini söyledi. Okuyan, "Afyon'daki 'yetti gayn' isimli mitingimiz bir dönüm noktası olacaktır" diye konuştu. Okuyan, şöyle devam etti: "V eni bir uygulamayla bütün il ve ilce teşkilatlanmıza bir genelge göndereceğiz. Bu genelge>e göre, teşkiladarımızdan bulunduklan yerierde 20 Ekim 1991 genel seçimlerinde olsun, 27 Mart yerel seçimlerinde olsun, Başbakan, Başbakan Varduncısı, SHP ve DYP milletvekilleri ile üst düzey yöneticilerinin halka yaptığı vaatleri tespit etmelerini isteyeceğiz. Başbakan, her gittiği yerde ilçeleri il yapıyor, takımları birinci lige çıkanyor. Bütün bunlar babasından başlayarak kızında devam ediyor." Koahsyon hükümeti tarafından atunlmış olan temellerin durumlannı da tespit ettireceklerini kaydeden Okuyan. "Bütün bunları iki kitap halinde toplayacağız. Birinci kitaba 'Tansu Çiller'in Yalan Vaatler Dosyası' adını verecegiz. Kitabı iki bölüme ayınp ilk bölüme 'Babanın Yalan Vaatleri', ikinci bölüme ise 'Bacının Yalan Vaatleri' adını vereceğiz. Temellere ilişkin kitabı da,' Boş Temeller, Boş Hayatlar" başlığı altında yayımlayacağız" dedi. Eski genel sekreter, ya Ecevit liderliğinde CHP ya da genel başkanlık için mücadele verecek Günay'dan îki seçeneklihedef HAKKI ERDEM/ AYŞESAYTN ANKARA - CHP'de. Genel Başkan Deniz Baykal'a 'bayrak açarak' genel sekreterlikten aynlan Ertuğrul Günay, partiye 'genel başkan' olarak dönmeyi' umuyor Baykal'ı 'partŞi büyütmemek. güdük bırakmak ve DSP lideri Bülent Ecevit'in CHFye gelişini engellemekle' suçlayan Günay, bundan sonra 'Ecevit liderliğinde CHP oluşumu için çahşaca- ğını söyledi. Günay, bunu sağlayamadı- ğı takdirde, CHP'nin Mart 1995'te ya- pılacak kurultayında, Baykal'ın karşısı- na, genel başkan adayı olarak çıkacağı- nı açıkladı. CHP'de, solda bütünleşme için mü- cadele vereceğini ifade eden Günay, De- niz Baykal'la kişisel olarak uğraşma- yaca&nı belirterek. "Çünkü benim Bay- kal'ı aşmak gibi bir kaygun yok. Kamuo- yunda da Baykal'ın aşüdığı yönünde bir hüküm oluştu" görüşünü dile getirdi. DSP lideri Ecevit'in, CHP'nin basına geçme konusundaki endişelerinin, Bay- kal'ın 'mukavemetinden' kaynaklandığı- nı savunan Günay, kendisinin de bu 'mukavemeti kırmak' için çalışacağını söyledi. Genel sekreterlik görevini Kes- kin'e devreden Günay, Cumhuriyet'in, bundan sonraki hedefleri ile ilgili soru- lannı şöyle yanıtladı: - Baykalia 'genel başkanlık mücade- lesi'ne girecek misiniz? GÜNAY - Ben Deniz Baykal'la ilgili bir tartışma açtım, ama bunu liderlik yanşı şekhnde ortaya koymuyorum. O nedenle de kendisiyle siyaseten uğraş- mayı gerekli görmüyorum. Baykal'ı aş- mak gibi bir kaygım yok, onu zaten aşüğımı, kamuoyu önünde de böyle bir • Ertuğrul Günay, Ecevit liderliğinde CHP oluşumu sağlanmazsa, marttaki kurultayda genel başkanhğa aday olabileceğini söyleyerek, "Kamuoyunda Baykal'ın aşıldığı yönünde bir hüküm oluştu" dedi hüküm oluştugunu düşünüyorum. Oy- sa kendisi, son MYK toplantısında, hiç gerekmediği halde, benimle ilgili açıkla- malar yapmayı tercih etti. Oysa bir te- şekkür edip konuyu kapatabilirdi. De- mek ki konumuna ilişkin birtakım kaygılan var. Ben, ise Sayın Ecevit'Ie ye- ni bir oluşuma gidilmesi için mücadele vermeyi hedefliyonım. Bundan sonra, muğlakhktan uzak, şekillenmiş düşün- celeri, eylemleri ortaya koymak istiyo- rum. - Ecevit'Ie yeni oluşum gerçekleşmez- se, önümüzdeki kurultayda genel baş- kanlığa aday olacak nıısınız? GUNAY - Eğer bu çabalanm sonuç vermezse, elbette, bir genel başkanlık mücadelesi başlatacağım. Ben örgüt desteğim olduğuna inanıyorum. Benim çıkişımla birlikte partinin ataletten kur- tulması, atıhm yapması gibi düşünceler örgütlerde dillendirilmeye başlandı. Ay- nca partideki yönetici arkadaşlanmdan da benimle aynı görüşü paylaşanlar var. Ancak, benim deşifre olmamın bedelini nasıl ödediğimi gördükleri içia şimdilik sessiz kahnayı ve parti içinde arayışlan- nı sürdürme yanlısı görünüyorlar. - Baykal, görev değişimine gerekce olarak genel sekreter-genel başkan uyumsuzluğumı gösterdi. SHP'deki ge- nel sekreterliği döneminde, bu uyumu sergilemiş miydi? GÜNAY -Sayın Baykal'ın. SHP'deki genel sekreterliği nasıl yaptığını herkes bih'yor. O dönemin genel başkanı Erdal İnönüye. 'karşınıza aday olarak çıkma- yacağun" dcdiği halde, nasıl aday oldu- ğu da biliniyor. Ben 'karşınıza çıkmaya- cağım' demiyorum, aksine 'çıkabilirim' diyorum. Ama şu anda düşüncem o de- ğil. Genel başkanhk için, belli bir siyasal düşünceyi kabul ettirmeye yönelik, bay- rak açarak, liderliğe soyunursunuz. Hem iktidara talip olursunuz hem de partiyi kitleselleştirmeye yönelik adım- lar atarsınız. Ama şu anda. benim önümde bu tarife uygun bir kişi var, o da Bülent Ecevit'tir, bunu sağlamak için çahşacağım. - DSP'ye gitmek yerine, neden Ecevit'i CHPye çağırıyorsunuz? GÜNAY - CHP, DSP, SHP bir evin odalan gibi oldu. Ancak bunlardan biri derli toplu, diğeri, antika eşyalarla dolu, üçüncüsü de e\in derbeder çocuğunun kaldığı oda gibi dağınık. Bunlardan bi- risi yeni ev olacak. Bunu anyoruz. Bu- nun doğal ortamı CHP'dir. Ancak, bu daha derh toplu olmak yerine dağınık bir yapı sergileyen, antikalarla dolu CHP'de olmaz. Ben işte bu derlenip to- parlanma için mücadele vereceğim. - Ecevit, CHP'ye gelmek yerine, DSP've gelin çağrısı yapıyor, bunu nasıl değerlendiriyorsumız? GÜNAY - SHP içinde çok vakın ar- kadaşlanm var ama bu partinin yıpran- mışlığı bizi ürkütüyor. Sayın Ecevit'in de böyle düşündüğüne inaruyorum. Ecevit, CHP'de kendisine karşı bir mu- kavemet olduğunu düşünüyor. Buna 'Yok böyle şey' diyenleri ise içtenh'kii bulmam. Ben konuya, salt bütünleşme olsun diye bakmıyorum. İlkeli, sağlam, doğru bütünleşme olmalı diyorum. Sa- yın Ecevit, Baykal'ın kendi siyasi inanç- lanyla bağdaşmaz tutum içinde olduğu- nu söylüyor. Baykal'ın Ecevit'e karşı bir tutum içinde olduğunu biliyorum. - Sizin, Ecevit'in görüşlen ve örgütlen- me anlav ışınıza ilişkin eleştirileriniz var. Bu, sorun doğurmayacak mı? GÜNAY - Benim Ecevit'in ulusal sol- cu yaklaşımlanna eleştirilerim yoktur. Laiklik. radikal sağ. ülke bütünlüğü gi- bi konularda büyük ölçüde aynı fikirleri paylaşıyoruz. Orneğin, SHP'deyken ben ilk kez HEP oluşumuna karşı çık- mışüm. Yine SHP'den bu yana seçim sistemine yönelik eleştirilerimde Ece- vit'Ie aynı düşünceyi paylaşıyorum. Ta- bii arada söylem farklılıklan olabilir ama aşağı yukan aynı görüşlerde birle- şiyoruz. Sayın Ecevit'in örgütlenme yöntemine eleştirilerim olmuştur. Ben örgütlenmede, daha çok katılımcı bir yapıyı savunuyorum. Bir Polisiye Öykû Bir "polisiye öyküye" taş çıkartacak türden anlata- caklarımız. Öykünün kahramanları bize göre hiç yabancı değil. ilişkilerin boyutu, bir başka deyişle "ticaribağlantı- lar" Türkiye'de yaşanan oyunun en canlı kanıtı. Bu köşeyi izleyenler "Akyazılı Vakfı'nın" adını hemen anımsayacaklardır. Akyazılı Vakfı, Izmir Maltepe Askeri Lisesi'ne "sahtesağlıkraporuyla"öğrenci sokan bir ku- rumdur. DGM tutanaklarında bu vakfın "Laik Cumhur'h yet'i yıkma girişimleri" yer almıştır. Akyazılı Vakfı Başkanı Tahsin Şimşek ile 2. Başkan O. Gürbüz özfcara İzmirli iki işadamı. Vakfın, Türkiye'nin kimi illerinde özel okulları (Orneğin, Van özel_Serhat Li- sesi), dershaneleri, yurtları bulunuyor... İşte bu iki işadamı bakın neleryapmış... Tahsin Şimşek, kardeşleriyle birlikte yanına 9 Eylül Üniversitesi'nde öğretim görevlisi (şimdi ayrıldı) Meh- met Toker ve Mustafa Çevifc'i de alarak Kayseri'de Kent Madencilik A.Ş. ile bir balık üretim çiftliği kurmuşlar. An- cak daha sonra "parasal anlaşmazhk" doğmuş. Bunun üzerine Tahsin Şimşek, ortakları Toker ile Çevik'i devre dışı bırakmayı planlamış. Her iki ortağından, paylarını devrederek ayrılmalarını istemiş. Olaylar da bundan sonra gelişmiş. ölümle tehdide dek uzanan olayın öyküsü şu anda iki ayrı mahkemede sürüyor. Makine Yüksek Mühendisi Mehmet Toker 23.12.1993 tarihinde Izmir Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na ver- diği dilekçede başından geçen olayları anlatırken, Sevgi inşaat Ticaret Şirketi'nden Recep Uzunallı, Fethullah Gülen ve Nurcan Aktaş'ı tanık olarak göstermiş. Bizim elimize geçen dilekçede Recep Uzunalh'nın adresi şöyle: Sevgi İnşaat Tic. Ltd. Şti. Batı işhanı No: 10/1 Kat:1 Efes Oteli karşısı, Çankaya/lzmir. Fethullah Gülen Hoca için de aynı adres gösteriliyor. Bu adres, Zaman gazetesinin Izmir Temsilciliği. Çünkü Zaman gazetesinin künyesinde izmir Temsilciliği'nin ad- resi şöyle: Batı İşhanı No: 10/1 Kat: 1 Efes Oteli karşısı, Çankaya/izmir. Bir gazete bürosunda aynı zamanda inşaat şirketi bulunuyor. Yaptığımız inceleme sonunda Zaman gazete- sinin Izmir telefonlarından Recep Uzunallı isteniyor. Böy- lece, Karmakarışık bir ilişki zinciri ortaya çıkıyor... Mehmet Toker, Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdiği dilek- çesinde olayı şöyle anlatıyor: "1990 yılı Haziran ayında benim hazırladığım bir yatınm projesi çerçevesinde Kent Madencilik A.Ş. kurul- du. Ayrıca 1992 yılında zilliyetliği Mehmet Toker adına olan 36 dönüm bir arazi üzerinde bir alabalık üretim tesi- sini ortak olarak Tahsin Şimşek'le kurduk. 1992 yılında her iki tesis üretime geçmiş, kârlı bireryatınm olduğu or- taklar tarafından anlaşılmıştır. Bu nedenle Tahsin Şim- şek ve diğer ortaklar önce benden hisselerimi kendileri- ne devretmemi istemişlerdir..." Mehmet Toker ve Mustafa Çevik şirket paylarını dev- retmeyince gerilim tırmanmış. Akyazılı Vakfı Başkanı Tahsin Şimşek işi bir başka boyuta çekmiş. Oilekçeyi okumayı sürdürelim: "19 Haziran 1993de Tahsin Şimşek, Mustafa Çevik'i evinden alarak arabasına bindirip, tehditle Menemen ta- rafında bir tarlaya götürmüş, ruhsatlı tabancasını çıkara- rak eline almış ve 'bu silahı Mehmet Toker'i ve seni öl- dürmek için aldım' demiştir." Mustafa Çevik, silahlı gözdağının ardından telefonla Mehmet Toker'i arayıp şunları söylemiş: "Tahsin Şimşek bizden şirket hisselerini parasız dev- retmemizi istiyor..." Bir gün sonra Mehmet Toker ile Mustafa Çevik, Çevik- in evinde bir değerlendirme yapmışlar. Ardından Fethul- lah Gülen'e başvurmuşlar. Fethullah Hoca'dan yardım istemişler. Mahkeme tutanaklarına göre Fethullah Hoca, "size yardımcı olacağım" karşılığını vermiş. Kendisiyle ilişki kurulması için de Sevgi inşaat'ın sahibi Recep Uzunallı'- nın adını söylemiş. Bugün size anlattıklarımız bir zincirin halkalarından sadece bir tanesi. Din maskesi ve inanç sömürüsü ya- panların içinde bulunduklan ilişkiler. Mehmet Toker ve Mustafa Çevik niçin Fethullah Hoca'- yla ilişki kuruyor, tanık olarak gösteriyor? Sevgi İnşaat'ın adresi niçin Zaman gazetesinin Izmir Bürosu? Askeri okullarda, polis kolejlerindeki şeriatçı örgütlen- mede adı geçen din adamı kimdi? Fethullah Gülen... Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nı kuran kimdi? Fethullah Hoca... Akyazılı Vakfı'nın ardındaki görünmeyen kişi kimdi? Ona da siz karar verin... Mutlaka yarını bekleyin... Oöniis lcln Iknaya caiısıiıyor YazıaE)YP'lilerden destekgöremedi • Erdemir'in özelleştirilmesi ve maden ocaklannın kapatılma girişimine karşı çıkarak DYP'den istifa eden Yazid'yı, Zonguldak Milletvekili Güneş Müftüoğlu, k yuvaya dönüş' için ikna etmeye çahşıyor. AYŞE SAYIN ANKARA - Hükümetin. Er- demir'in özelleştirilmesi ve ma- den ocaklannın kapatılmasına yönelik uygulamalanna karşı çıkarak DYP'den istifa eden Zonguldak Milletvekili Nec- det Yazıcf nın girişimi, partili bölge milletvekili arkadaşla- nndan destek görmedi. İstifa dilekçesinde, hüküme- tin Zonguldak halkına verdiği sözleri yerine getirememesi ne- deniyle. 'Zonguldak milletve- kiUerinin küçük düştiiğu'nü sa- vunan Yazıcı'nın istifasına, bölge milletvekili arkadaşlan, "İstifa çözüm değil, parti içinde kalarak mücadele sürdüriÜme- li" diyerek karşı çıktılar. DYP Zonguldak Milletve- kili Güneş Müftüoğlu, Yazıcı'yı partiye dönmesı için ikna et- meye çahşırken, Bartın Millet- vekili KöksalToptanda, "Erde- mir'in özelleştirUnıesine ben de karşıyım, ama istifa çözüm de- ğil, parti içinde kalarak bu ko- nuda mücadele etmeyi sürdü- receğim" dedi. Güneş Müftüoğlu, Yazıa ile 20 yıllık yakın arkadaş olduk- lannı ve hem AP hem de DYP'ye büyük hizmetler ver- diğini belirterek, istifasını geri aldırmaya uğraşacağını ifade etti. Müftüoğlu bu çerçevede dün Yazıcı ile evinde uzun bir görüşme yaparak. karanndan vazgeçirmeye çalıştı. Eski Milli Eğitim Bakanı ve Bartın Milletvekih Toptan ise Yazıcı'nın tepkisini hakh, isti- fasını 'saygıyla karşılamakla birlikte' doğru bulmadığını ifa- de etti. Taşkömürü İşletmeleri'nin, 'bilerek zarar ettirildiğini' belir- ten Toptan, Erdemir'in ise 'yok pahasına satümak istendi- ğine' dikkat çekti. özelleştirme ve ocak kapat- ma karşıhğında hükümetin bölgede yeni yatınm alanlan açması gerektiğine dikkat çe- ken Toptan, "Ancak, Saym Başbakan bu işletmelerin yeri- ne nükleer santral öneriyor. Bu olacak iş değil" görüşünü dile getirdi. Parti içinde kalarak, uygula- nan yanhş politikalara 'dur' demeye çahşacağını kaydeden Toptan, bu nedenle de Hstifayı çözüm olarak görmediğini' söy- ledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle