Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 AĞUSTOS1994 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Fen liseleni için
soruönergesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM
Başkanhğı'na bir soru
önergesi veren CHP Hatay
Milletvekili Fuat Ça>, fen
liseleri sınavında, din
kültürü. ahlak bilgisi ve
sosyal bilimler sorulannın,
matematik ve fen sorulanna
göre daha fazla puan
getirmesinin. fen liselerinin
kuruluş amacına aykın
olduğunu belirterek
konunun araştınlmasını
istedi. Çay, önceki gün
TBMM BaşkanlığVna
verdiği dılekçede. bu yılki
sınavda din kültürü iİe ahlak
bilgisi ve sosyal sorusuna
49.751 puan venlmesine
karşılık 40 matematik
sorusuna 48 puan verildiğini
söyledi.
Karaköy'de
patlama
• tstanbul Haber Servisi -
Ziraat Bankası Karaköy
Şubesi'nın önündeki
çiçekliğe bırakılan, zaman
ayarlı ses bombası dün sabah
saat 10.20sıralannda
patladı. Karaköy. Bankalar
Caddesi üzerindeki Ziraat
Bankasf nın önünde
meydana gelen patlamada
ölen ya da yaralanan olmadı.
Polis yetkiÜleri, bombanın
hasara da yol açmadığıru
açıkladılar.
Fatih'te mağaza
taşlandı
• tstanbul Haber Senisi -
Fatih'te Macar Kardeşler
Caddesi uzerinde bulunan
işyeri, kimliğj belirlenemeyen
kişiler tarafından dün gece
saat21.50sıralannda
taşlandı. İki katlı birişyerine
yapılan saldında Mavi
Jeans'e ait bir mağaza ile üst
katındaki birsporgiyim
mağazasının camlan kınldı.
Olaydan sonra gazetemizi
arayan bir kişi, olayı
İBDA-Cadına
üstlendiklerini açıkladı.
Parlarbiiim
ödülleri
• ANKARA (ANKA)-
Ortadoğu Teknik
Üniversitesi Prof. Dr.
Mustafa Parlar Eğitım ve
Araştırma Vakfı tarafından
bu yıl verilecek bilim ödülleri
için başvurular! kasımda
sona erecek. Vakfın yaptığı
açıklamaya göre. dört dalda
ödül verilecek.
DemiraTınçelişkileriBaşsavcı Demiral ve arkadaşlannın hazırladığı mütalaanın Sıvas olaylannı değerlendiren
14 sayfalık bölümünün üçte biri Aziz Nesin ve solculann 'tahrik'lerine aynlmış
HALIL NEBİLER
Ankara DGM Başsavcısı Nusret De-
miral ve arkadaşlannın hazırladığı 'Sı-
vas davasının esas hakkındaki müta-
laası'nda, çelişkiler birbirini izlerken la-
iklik konusunda da önemli kuşkular
doğuran cümleler kullanıhyor. Mütalaa
hakkında yorum yapan hukukçular,
Demiral ve arkadaşlannın yasama or-
ganını terör örgütlerine kolaylık sagla-
makla suçladığmı belirtiyorlar.
Mütalaanın üçüncü sayfası, bir hu-
kuk belgesinde bulunmaması gereken
çelişkileri şöyle sırahyor:
"Bu şenlik neden İl Merkezi'nde yapıl-
ımştır? Neden Cuma gününe raslatılmış-
tır? Neden genelde halk tarafından hare-
ketleri hiç de hoş görülmeyen Aziz Nesin
şenliğe davet edilmiş? Kendisine konuş-
malar yapma imkanı tanınnuş..." Bu
sözler mütalaada, savcılann davanın
esasma ilişkin görüşleri olarak yer ab-
yor. Savcılar sonıyon Neden şenlik il
merkezinde yapılıyor? Pekiyi. neden ya-
pılmasın? Türkıye Cumhuriyeti yasalan
il merkezinde ayn, ilçede ayn, kasabada
ayn mı uygulanıyor ki bazı şcnlikler il
merkezinde, bazılan ilçede, bazılan
köylerde yapılsın? Yasalara uygun olan
her şey. her yerde yapılabilir. Devletin
görevi de yasalara uygun bu tür etkin-
üklerin güvenlik içinde yapılabilmesini
sağlamakür. Savcılann bir olayı yasala-
ra göre değerlendirmesi, subjektif değil
objektif olmalan zorunluluğu, objektif-
liklerinin ölçütünün ise yasalar olduğu
bilinmiyor mu? Savcılar sonıyon Neden
cuma gününe raslatılmıştır? Salı olsaydı
ne değişecekti? Yasalar cumartesi, pa-
zar, pazartesi, salı, çarşamba. perşembe
günleri uygulanıyor da cuma günü uy-
gulanmıyor mu? Savcılar soruyor.
Neden genelde halk tarafından hare-
ketleri hiç de hoş görülmeyen Aziz Ne-
sin şenliğe davet edilmiş? Kendisine ko-
nuşmalar yapma imkanı tanınmış...
Halkın. Nesin'in hareketlerinı hoş gör-
mediği nereden çıkanlıyor? Açık konuş-
mak gerekirse, Nesin'i hoş görmeyenler
şeriatçılardır. Neden şeriatçılarla halk
özdeşleştiriliyor? Hem neden Nesin'e
konuşmalar yapma imkanı tanınması
olumsuz görülüyor? Düşünce özgürlü-
ğü, düşüncelerini açıklama özgürlüğü
var mı. yok mu? Varsa, herkes düşünce-
lerini açıklar. Herkes konuşur. Yüriir-
lükteki yasalara göre konuşmada suç
varsa, o zaman işe savcılar kanşır. Üste-
lik, her konuşma ayn değerlendirilir.
Yasal durum böyleyken, konuşmasını
şeriatçılann istemediği Nesin'in konuş-
ma hakkı. savcılar kurulu tarafından
olumsuz değerlendiriliyor. Şeriatçılarla
savcılar bir safta, Nesin bir safta kalı-
yorlar. Sıvas davası avukatlanndan Ali
Yaşar, Demiral ve arkadaşlannın bir
başka çelişkisine şöyle değiniyor:
"Bir talihsizlik örneği de, mütalaanın
.j i v f l 1 „ _ Onlan bir kenara itseniz de, geleceğinizi onlarda görmeseniz de, yumuşak yatağa hasret
uy ctictı bıraksanız da onlan... Beton kaldırımlar yastıklan olsa da, bir "hiç" deseniz bile sokak
çocuklarına... Lnutmayın! Sokak çocuklarında dünyanın bütün hayalleri vardır; riiyalarında doyar belki karınları. Rüyalarda
gijilir belki yeni iskarpinler. Ve en büyük sermayedir sokak çocuklarında riiyalar...(Fotoğraf:UĞUR GÜNYÜZ)
NAYLON FATURAYLA
TRİLYONLUKVURGUN!..NAYLON FATURA. TÜRKİYE'Yİ NEREYE GÖTÜRÜYOR?
NASIL HAYALİ ŞİRKET KURUP, NASIL SAHTE FATURA
DÜZENLİYORLAR. İFLAS ETTİ GÖRÜNÜP, DEVLETİ
TRİLYONLARCA LİRA NASIL DOLANDIRIYORLAR?
NAYLON FATURA KULLANAN ŞİRKETLER...
SOL PARTİLER MANİFESTOSUNU ARIYOR
CHP. SHP VE DŞP "HEPİNİZ BENİM İÇİN" DEMEYE DEVAM
ETTİKÇE, DSP LİDERİ ECEVİT PRİM TOPLUYOR. ŞİMDİ SOL
PARTİLER İÇİNDE BULUNAN BİRÇOK SİYASİ, ŞU SORUYA
YANIT ARIYOR: ^HANGİ SOSYAL DEMOKRASİ?"
DYP PATRONLARININ SAG KOLU: NECMETTIN CEVHERI:
"ERKEN SEÇİM OLABİLİR!.."
NOKTA'NIN HABERİ ÇİLLER'E SORULDU
ANAPlj İKİ MİLLETVEKİLİ. NOKTANIN "SAĞLIK SINAVINDA YANIK KOKUSU" VE
İŞ TAKİPÇISİ MİLLETVEKİLLERİ' HABERLERİ ÜZERİNE TBMM BAŞKANLIĞI'NA
SORU ÖNERGESİ VERDİ
ANAP7A BİR SPARTAKÛS: KEMAL NACİ EKŞİ
YILMAZA KARSİISYAN BAYRAĞINi KALDIRAN EKŞİ. ARKASINDA YÜZDE 301UK
DESTEK OLDUĞUNU SÖYLÜYOR
ÇORUM'OAKİ SAĞLIK SINAVININ PERDE ARKASI
ÇORUM SAĞLIK MUDURLUĞUNE MEMUR ALIMINDA RÜŞVETIDDIASI...
UÇÜNCU KEZ YAPILAN SINAVI. DYP LISTESI KAZANDI'
HÜKÜMET SÖZCÛSÜ YILDIRIM AKTUNA SERT KONUŞTU:
"MESUT YILMAZ GÜÇ DURUMDA... AMA KIMSEDE KABAHAT ARAMASIN;
ALTERNATİF POLİTIKALAR ÜRETEMEDİ... SADEÇE HÜKUMETIN ÖNÜNÜ
TIKAMAYA ÇALIŞTI... HATTA BUNU KİŞİSELLEŞTİRDİ VE SÜREKLİ OLARAK
SAYIN ÇİLLER'E HÜCUM ETTİ
1
."
"GARINDAŞIM ALİYEV..."
HAYDAR ALIYEVIN KARDEŞİNI ISTANBUL'DA BULDUKi. MUSA ÖZBEK,
BABASININ VASİYETINİ YERINE GETIRMEK İÇİN YILLARDIR UĞRAŞ VERİYOR.
« Ktma EHVEB YUCEL -EGmilDe ÇOZUM. ÖZH TEŞEBBUSTEH GEÇEB.
• ANKARA YEN1 W BUYUKB.ÇISINI BE'_ '0P • DCGUM KCftTaûLJNC'E EN
VENI YONTEM P i ı t ^ O N • HALKALI ÇOPLUGU SAATLI BOM6A • HANIM ELI
CAN YAKIYOH • GUMRUK BIRtGI N£ HAZF MIYIZ' • ALMANJW NASL 1AN
HAflF ETT K' • KADtNLAF DA PORNC SEVER • MEKSIKA W ZAPAT1ST«UV: &
LAHI BMKPOfl t AÇIKHAVA DA 9ft
V
AZ GECESIM12KAU ÇfcJKUŞU t MEH
MET TURAN AKKOPRULl CUNE^ JLSEVER'K YORIMUfi! VE ÖMER AŞONIN KANGURirSU
14 AYDIR ARANIYORDU
Sıvaskatliaııu
samğı teslim oldu
Haber Merkezi - Sıvas'ta 2
Temmuz 1993'te37aydının
yakılarak ölümüyle
sonuçlanan olaylardan sonra
fırareden, katliamın birinci
derece sanıklan arasında yer
alan Yunus Karataş, önceki gün
Sıvas Cumhuriyet Savcılığf na
teslim oldu.
2 Temmuz 1993 tarihinde
çekilen video kasetlerden,
Madımak OtelTnin camını
kırarak perdeleri tutuşturduğu
belirlenen sanık Karataş
hakkındaki gıyabi tutuklama
karan vicahiyeçevrilerek
cezavinekonuldu. 14aydır
fırarda olan Karataş,
İstanbul'da saklandığını
bclirtti, Karataş, savcıhğa
teslim olduktan sonra suçsuz
olduğunu belinerek adalete
güvendiğini ve gerçeğin ortaya
çıkacağını söyledi.
Yunus Karataş, önümüzdeki
günlerde Ankara Devlet
Güvenlik Mahkemesi'ne
gönderilerek diğer sanıklarla
birlikte yargılanacak.
Sıvas olaylannın birinci dere-
cede önemli sanıklan arasında
adı geçen Karataş'ın teslim ol-
masıyla. fırarda bulunan sanık
sayısı bireindi. Yaklaşık 14
aydır bulunamayan sanık
Belediye Meclisi üyesi Cafer
Erçakmak'ın aranmasına ise
devam ediliyor.
dördüncü sayfasındadır. Burada,
TBMM'nin TCK.'nun 163. maddesini ve
2 sayılı V'atana Hıyanet Kanunu'nu kal-
dırması eleştirilmiştir ve böylece yasadışı
örgütlerin çalışmalarının kolaylaştırıldı-
ğı sövlenmiştir. Devletin yargı organının
bir bölümü, devletin yasama organını
eleştirip yasadışı örgütlere kolaylık sağ-
lamakla suçlamaktadır."
Demiral ve yardımcılan daha sonra
laikliği savunmaya başlıyorlar. Ama ne
savunma! Şu paragrafı yazıyorlar:
"Laik devlet düzeninde insan tanrıya
istediği yolda ve biçimde yaklaşır. İbadet
eder. Kulun tanrının işine kanşması dü-
şünûlemez."
Şeriatçılar da böyle diyor. Bir örnek
verelim. Ünlü Nurcu Said-i Nursi. elekt-
rik kontağının veya şımşeğın bılımle açık-
lanmasını Tann'nın iradesıne kanşmak
olarak yorumlar. Kurulun, Tann'nın işi-
ne kanşamayacağını vurgular. "Kulun
Taım'nın işine kanşması düşünüle-
mez" diyen savcılar. "Çünkü
tanrı her şeyi, her şeyiyle biür.
Her sorunu her sorunla çözebi-
lir, düzeltebilir" diye devam edi-
yorlar. Laikliği savunduklan
konusunda önemli kuşkular
doğuran tümceler bunlar. Hu-
kukla veya bilimle ilgisi olma-
yan, metafızik, skolastik tüm-
celerin savcılann mütalaasında
nearadığı da sorulabilir. Müta-
laada taljhsiziik üstüne talihsiz-
lik var. Örneğin, 14. sayfadaki
şu bölüm:
"Olaydan bir gün önce soka-
ğa dökülen Marksist-Leninist
düzene dayalı, devletin ülkesi ve
milletiyle bölünmez bütünlüğüne
yönelik vasadışı Dev-Sol, Dev-
Genç, PKK terör örgütlerinin
militanlaruun katılmasıyla
Sıvas sokaklannda yapılan yü-
rüyüş ve Aziz Nesin'in konuş-
maları, sergilediği tavır, bir gün
sonra meydana getirilecek olay-
ların tahrikçisi olmuştur."
Yürüyüş Ankara'da
yapılinış!
Savcılann burada açıkça
^ylediği şu: "1 temmuz günü
Dev-Sol, Dev-Genç ve PKK ör-
gütlerinin militanları Sıvas'ta
>üriivüş vaptı, bu yiirüyüş şeri-
atçıları tahrik etti. Savcılar ku-
rulu bilmiyor olabilir. 1 temmuz
günü yapılan yürüyüş sağlık
emekçüerinin sendikası tarafı-
ndan düzenlenmiştir \e yasadışı
bir slogan ya da eylem olmadığı
için bu gösteri yürüyüşü hakkı-
nda herhangi bir soruşturma
açılmamtştır. Lstelik burada
sözü edilen yürüyüş de yürüyüş
değildir. Peki nedir? Ankara'da
yapılacak olan memurlar tnitin-
gine katılacak memurların yola
çıkmak için bir noktada bıiluş-
malarıdır. Yürüyüş Ankara'da
yapdmtştır, Sıvas'ta değil.
Savcılar kurulu şunu sövleyebi-
lir: Hayır. o toplanma, f oplantı
ve Gösteri Yüriiyüşleri Yasası'-
na aykırıdır. Bu durumu Sıvas'-
taki savcılar anlamamış, biz an-
ladık. O zaman da bunu kanıtla-
mak gerekiyor. Mütalaada böy-
le bir kanıttan eser yok. Nusret
Demiral başkanlığındaki savcı-
lar kurulunun hazırladığı esas
hakkında mütalaa, Sıvas olay-
ları hakkında 14 sayfa değerlen-
dirme yapıyor. Daha sonra da
yargılanan sanıkların yasal ko-
numlan değerlendirilerek ceza
isteniyor." Garip olan şu:
Sıvas davası için hazırlanan
mütalaanın Sıvas olaylannı de-
ğerlendiren 14 sayfalık bölü-
münün aşağı yukan üçte birlik
bölümü. Aziz Nesin ve solcu-
lann tahriklerine' aynlmış.
HAFTAYABAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Ecevit Sağcı,
Boyner Solcu(!)..Boynercı kadrodan Sayın Hüseyin Ergün telefon et-
mişti:
- Bize haksızlık ediyorsunuz! Biz Türkiye'nin en ilerici
hareketinı oluşturuyoruz!
Sordum:
- Yani en solcu siz misiniz?
Birazşaşırdı. Hayır "ensolcu"değil "en ilerici"hare-
ket söz konusuydu Olayı sol-sağ olarak koymanın yan-
lış olduğunu düşünüyorlardı. Peki "ilericilik" ile "solcu-
luğun"farkı(!) nedir?
Tki olasılık var
Ya ilericilik ile solculuğun farklı şeyler olduğunu sana-
cak, ama bu farkı açıklayamayacak kadar bilgi ve bilinç
eksikliği içindeler... (ki, bence bu pek olası değil...) Ya
da, "solcuyuz" deyip gulünç duruma düşmekten ve de
"sağcılan" kaçırmaktan çekiniyorlar.
Tıpkı "muhafazakar" olan, ama "tutucu" olmayan
rahmetli "devrimci" Özal gibi...
• • •
Solculuk ve ilericilik "aynı şey"öir. Ve tarih boyunca
değişmeyen iki temel ölçütü vardır
Toplumun olanaklarını arttırmak ve o olanaklardan
yararlanan kesimleri çoğaltmak, daha hakça bir payla-
şımı sağlamak... (Bu iki temelden sadece bir/ncisinin
varlığı solcu olmaya yetmez, sadece ikincisinin varlığı
ise, geri kalmış ülkeler açısından kısır bir solculuk anla-
mına gelir.)
Demokrasi ve özgürlükler de, emeğin önceliği de, bu
iki temel ölçütün uzantıları olarak gündeme gelirler
Bu evrensel ölçütlerden yola çıkarsanız, Atatürfc, Türk
tarihinin tanıdığı en büyük "ilerici"d\r. Yani en büyük
solcudur... En büyük devrimcidir.
Ona karşı çıkanlar da -görüntü ya da yaftaları ne olur-
sa olsun- elbette ki "karşı devrimci"d\r. Sağcıdır. Tutu-
cudur...
Her değişim, hatta her köklü değişim ilericilik anlamı-
na gelmez.. Hitler de çok şeyi değiştırmıştı. Mussolinl
de...
Hatta Hitler, hareketine "sosyalist" damgasını bile
vurmuştu. Seçim bildirgesinde büyük sermayeye, "fi-
nans kapital'e karşı sert bnlemler vaat ediyordu.
Hitler "solcu" muydu?
Atatürk'ün kurduğu hemen tüm kurumları teker teker
kapatan ve çok şeyi geriye götürerek "kökten" değişti-
ren Marmaris'teki emekli adam "solcu "mudur?
Boynerdostları "Hitlersolcuydu"demiyor! Ama "Ece-
vlt solcu değil!" diyorlar. Sayın Etyen Mahçupyan'a
göre, "Ecevit solcu değil, popülist" imiş...
"Popu/;sf"inTürkçesi "halkçı"} Yani onlara göre "halk
dalkavuğu"...
Atatürk "tepeden inmeci"{\) olduğu için kendıleri gibi
"ilerici" olamıyor... Ecevit de halk dalkavuğu olduğu
için... Atatürk "devletçi" olduğundan, Ecevit de "halk
sektörü" yanlısı olduğundan...
Üstelik ikisi de "milliyetçi"...
Demek ki neymiş?
"//er/c/"yani "so/cu"olmak için; halkçı, devletçi, milli-
yetçi ve hatta fazla da "laik" olmamak gerekiyormuş!
Halka, yani yaşamını emeğine dayandıran kesime de-
ğil, "para babası"na dalkavukluk; ulusu alt kültürlere
göre bölmek; devleti, ulusal ekonomiyi ve dar gelirlileri
koruyacak olanaklardan yoksun bırakmak şeriatçılara
hoş görünmek ise "ilericilik", "solculuk"...
Yani eski özalcılık, yani Boynercilik!
• • •
Marksizm tümden yadsınarak sol olmaz!
Leninızmin yıkılışı -bütün dünyada olduğu gibi- Tür-
kiye'de de Marksistleri sıkıntıya soktu
Kimileri Prof. Sadun Aren gibi tutarlılıklarını ve say-
gınlıklarını korudular Dünya ve Türkiye'nin koşullarının
kendilerinin karşısında olduğunun farkındalar. Ama ki-
şiliklerinin güçlülüğü onları ayakta tutuyor.
Kimileri -bir zamanlar rahmetli Ş. Süreyya Aydemlr
ve "Kadro"cuların yaptıkları gibi- Kemalizm ile bütün-
leştiler. Türkiye koşullarında Kemalizm yadsınarak ne
solcu ne de demokrat olunabileceğini gördüler.
Çoğu kişisel -ya da ailesel- zayıflıklar içinde olan kimi-
leri ise, "nurnaracı cumhuriyetçi"\iğe saptılar. Eskiden
Atatürk'ü komünist olmadığı, "Batıtaklitçisi" bir demok-
rasi peşinde koştuğu için kötülerken, şimdi de demokrat
olmadığı savıyla kötülemeye başladılar.
Ve özellikle SHP içinde sayıları hiç de az olmayan ki-
mileri de, "şaşkaloz'a döndüler. Ne adam gibi Marksist-
liklerini koruyabildiler, ne de Kemalist olmayı içlerine
sindirdiler. (Ama, onu da yüreksizliklerinden tam açığa
vuramadılar). "So/"un içindeki 'Truva atı' oldular. "Nu-
maracı cumhuriyetçi'Tığin kışkırtıcı ajanları gibi.
• • •
"Sol Kemalizme Bakıyor" diye bir kitap.
Atatürke sövenler baş köşede.
Kim vermiş onlara sol adına konuşma hakkını? "Ben
futbolcuyum" demekle futbolcu olunmuyor; ama Tür-
kiye'nin yetiştirdiği en büyük devrimciye küfür eden
"ben solcuyum"deyince "solcu"(\)..
İlhan Selçuk solcu değil... ToktamışAteş solcu değil...
Aziz Nesin değil. Yaşar Kemal değil, Uğur Mumcu de-
ğil-
Ama falanca filanca solcu...
Hadi canım sen de!..
Eğer Kemalizme küfür ederek solcu olunuyorsa, en
baş solcu RP'lilerdi...
Ortaöğretim Kurumlan Disiplin Yönetmeliği'nde yapılacak değişiklerle öğrenciler soluk alacak.
Öğrenciyecezada'çağdaş'çizgilerEMİNE KAPLAN
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Öğ-
rencilerin her adımını izleyen ve en
küçük hatalannı bile cezalandıran Or-
taöğretim Kurumlan Disiplin Yönet-
meliği, Milli Eğitim Bakanlığı'nca yeni-
den düzenleniyor. Yeni düzenlemeyle,
sürekli uzaklaştırma cezası verilerek öğ-
renim hakkı ellerinden alınan öğrencile-
rin Açıköğretim Lisesi'ne gitmesi. disip-
lin kurullannda öğrenci temsilcilerinin
bulunması ve uzun süreli uzaklaştırma
cezalannın yürürlükten kaldınlması ön-
göriilüyor.
Milli Eğitim Bakanlığı. Ortaöğretim
Kurumlan Disiplin Yönetmeligi'ne
çağdış bir görünüm kazandınlması ve
demokratik ilkelere göre yeniden dü-
zenlenmesi için bir yıl önce başlatuğı
çahşmalan yeni anımsadı. Ortaöğretim
Genel Müdürlüğü'nce hazırlanarak 10
ay önce Talim ve Terbiye Kurulu'nun
incelemesine sunulan. ancak unutulma-
ya yüz tutan disiplin yönetmeliği taslağı,
sonunda incelemeye alınabildi.
Taslak uyannca, yönetmeliğin ders
geçme ve kredi sistemine uyarlanması,
uyarma-mahrumiyet-kınama, kısa sü-
reli uzaklaştırma, tasdikname ile uzak-
laştırma ve sürekli uzaklaştırma cezala-
nnı gerektirecek davranışlann kapsam-
lannın değiştirilmesi, uzun süreli uzak-
laştırma cezasının kaldınlması öngörü-
lüyor. Tasdikname
ile uzaklaştırma ve
sürekli uzaklaştı-
rma cezalannı ge-
rektirecek davranı-
şlann bir bölümü
uyarma-mahrumi-
yet-kınama ceza-
lan alanına
kaydınlarak yu-
muşatılacak.
"Okul müdürlü-
ğünden izin alma-
dan okulun adını
kullanarak toplu
gezi, eğlence, kon-
ser gibi etkinlikler
düzenlemek, sergi
açmak, yıllık al-
bünı, amblem, rozet
bastırmak"', "Ferdi
durumu ve adresi ile
ilgili bilgileri okula
bildirmemek, v anlış
bildirmek, bunlarla
ilgili değişiklikleri
özürsüz olarak 15 gün içinde duyurma-
mak veya yanlış duyurmak" gibi dav-
.ranışlar'dan kısa süreli uzaklaştırma ce-
'zası alan öğrencilere. yeni düzenlemeyle
yalnızca kınama cezası verilecek.
Taslakta. uzun süreli uzaklaştırma
cezasının kaldınlması hükme bağlanır-
ken, tasdikname alan öğrecinin yıl kay-
• Okuldan atılanlara açıköğretim betmeden başka bir
olanağı • Disiplin kurullannda
öğrenciler bulunacak • Kınama
ve uyarma cezalannda davramş
notu indirimi yapılmayacak
• Öğrenciler yıl kaybetmeden
öğrenimlerini sürdürebilecek
okulda öğrenimıne
de\am etmesine
olanak tanınıyor.
Yürürlükteki yö-
netmcliğe göre
uzun süreli \e tas-
dikname ile uzak-
laştırma cezası alan
bir öğrenci. ancak
bir yıllık aradan
sonra başka bir
okula kayıt yaptı-
rabiliyor.
Sürekli uzaklaştı-
rma cezasını ge-
rektirecek davranı-
şlar yumuşatılırken
kapsamı da da-
raltılıyor. Taslak
uyannca. "L'yuştu-
rucu ticareti yap-
mak", "Okul içinde
veya dışında >ara-
layıcı. öldürücü her
türlü alet, silah veya
patlayıcı maddeler kullanmak suretiyle
herhangi bir kimseyi veya grubu yarala-
maya teşebbüs etmek, yaralamak veya
öldürmek, maddi ve manevi zarara yol
açmak". "Devlet ve rejim aleyhine Lşlen-
miş bir suctan mahkum olmak" gibi dav-
ranışlardan ötürü öğrenciler sürekli
uzaklaştırma cezası alacak.
Disiplin kovuşturması ile ilgili işleri
veya disiplin kurulunun çalışmalannı
zor kullanarak engelleme. zor kullana-
rak kopya yapma veya yapılmasını zor-
lama. okulun bina. eklenti ve donanım-
lannı. okula ait taşınmaz mallan tahrip
etme gibi davranışlardan dolayı öğren-
ciler okuldan atılmavacak. Bu gibi dav-
ranışlar yalnızca kısa süreli uzaklaştır-
ma ya da tasdikname ile okuldan uzak-
laştırmayla cezalandınlacak.
Yürürlükteki yönetmeliğe göre sü-
rekli uzaklaştırma cezası verilen öğren-
cinin ömür boyu öğrenim hakkı elinden
alınırken. yeni düzenlemeyle Açıköğre-
tim Lisesi'ne gitmesine olanak tanınma-
sı hükme bağlandı. Taslak uyannca,
davranış notu indirimlerinde kınama.
mahrumiyet ve uyarma cezalan etkili
olamazken. kısa. tasdikname ve sürekli
uzaklaştırma cezalannda davranış no-
tunun indirilmesi yoluna gidilecek.
Taslak. okullarda oluşturulan onur
genel kurulundan bir temsilcinin okul
disiplin kuruluna seçilmesini öngörü-
yor. Buna göre disiplin kurullannın ka-
rarlannın alınmasında öğrenciler de et-
kili olacak.
Sürekli uzaklaştırma cezasını onayla-
yan bakanlığın devreden çıkanlması, bu
yetkinin il disiplin kurullanna verilmesi
öngörülüyor. Ilçelerde oluşturulacak
disiplin kurullan da ilin görevini yerine
getirecek.