28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 AĞUSTOS1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yılniaz, Çiller'i tekzip edecek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, kendisini "muhteşem kaçak" diye niteleyen Başbakan Tansu ÇiUer'i, mahkeme karanyla "tekzip" edecek. Yılmaz, Çiller'in Türkiye ElektrikKurumu(TEK) salonundaki grup toplantısında yaptığı ve TRT'nin de naklen yayıMladığı konusmasmda-, kendisine "sataşma olduğu" gerekçesiyle, "yanıt ve düzeltme hakkı" istemiyle açtığı davayı kazandı. W,seçim içinhazır' •ANKARA (ANKA) - DYP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Karakuyu, DYP'nin her zaman seçime hazır oldugunu ve hiçbir seçimden kaçmayacağıru belirterek " Ancak Türkiye'nin içinde bulunduğu dönemde yapılacak seçim. yeni yeni bunalımlara yol açacak sonuçlar verebilir" dedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın özelleştirme konusundaki manevralarile "partisinin öiümünü", geciktirmeye çalıştığını ileri süren Karakuyu, ANAP'hlan DYP'yeçağırdı. Jsmail Karakuyu DYP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, ANAPGenel Başkanı Mesut Yılmaz'a yüklendi. Partilerindeen büyük talihsizliğin ortak irade, inanç bütünlüğü ve gelecek ümidinin kalmaması olduğunu belirten Karakuyu, bu yola giren partilerin ölüm rayına oturup bitişini beklemek zorunda kaldıklannı söyledi. SOPU çalınma davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Danıştay 8. Dairesi, ÖYS sorulanrun çahndığı savıyla Avukat İdris Köylü ve Nusret Senem tarafından açılan davada, yürütmenin durdurulması istemini reddetti. Sınavın iptali istemine ilişkin karar, önümüzdeki günlerde yerilecek. Davaa Avukat İdris Köylü, 8. Daire karan için itirazdilekçesi vereceğini söyledi. Alpago, yine atama yaptı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kadın sorunlan ve sosyal hizmetlerden sorumlu Devlet Bakanı Önay Alpago, baa akademisyen bürokratlan görevden almasının hemen ardından danışman ataması yaptı. Bürokratlan, yasal dayanak ojmadığı gerekçesiyle, başka bir statüyle görevlendirmek istemeyen Alpago'nun, danışmanlığına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda memur olarak çahşan Nilgün Aklan'ı getırdiği öğrenildi. Gökçek'ten basına suçlama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek. düzenlediği basın toplantısında kendisine soru yönelten gazetecilerle tartıştı. Düzenlediği basın toplanusını, açıklama , yapmak yerine şova dönüştüren Gökçek, bir gazeteciyi de 'para karşılığı şirketler lehine haber yapmakla' suçladı. Liberal Parti'de görev dagılımı • tstanbul Haber Servisi - Liberal Parti Başkanlık Divanı belirlendi. Liberal Parti'den yapılan açıklamaya göre. Babür Benderlioğlu, Hakan Çizem, RaifTerzi, Erdal Dalyan ve Cem Mekik genel başkan yardımcılıklanna, Işıl Alatlı genel sekreterliğe. Ihsan Aydın genel sekreter yardımcıhğına, Mehmet Nuri Üke ise muhasip üyeliğe seçildiler. Menderes: DP'de birleşin • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Demokrat Parti Genel Başkanı Aydın Menderes, ANAYOL formülü için DP çatısı önerdi. Partisinin genel merkezinde düzenlediği basın topylantısında ANAP ve DYP'ye, DP'de birleşme çağnsı yapan Menderes, birleşme durumunda Tansu Çilier ya da Mesut Yılmaz'ın genel başkanlığı için yeşil ışık yaktı. SHP kurultayında muhalefet umduğunu bulamadı. Gürkan: Partide statükocu bir anlayış var Dk rauntKarayalçın'ın •SHP lideri Karayalçın, olağanüstü kurultay isteyen ve koalisyondan çekilme eğüiminde olan parti içi muhalefet temsilcilerine, 'MC'ye karşı hükümete devam' dedi. Karayalçın, sürekli tartışma ve kavga görünümü veren bir partinin güvensizlik yarattığına dikkat çekerek, 'Çokseslilik kadar, disiplin de ağırlık taşımalı' diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, partisinin 7. küçük kurultayında, olağa- nüstü kurultay isteyen ve koalisyondan çekilme eğiliminde olan parti içi muha- lefet temsilcilerine, "MC'ye karşı hükü- mete devam" dedi. Karayalçın, "tartış- maların kavgaya dönüştüğü, kavganın kurumlaştığı bir parti görünümiinün gü- vensizlik yarattığına" dikkat çekerek, "Çokseslilik kadar, disiplin de ağırlık ta- şımalı" dedi. "Karalanmış sayfaları ka- patarak yeni bir dönem başlatümasınT isteyen SHP lideri, "bugüne kadar ola- ğan kurultaylann 6 katı kadar olağanüs- tü kurultay toplandığmı" anımsatarak yeni bir girişime karşı olduğunu ortaya koydu. Kurultayın ilk gününde söz alan il başkanlan büyük ölçüde Karayalçın'a destek olurken parti içi muhalefet um- duğunu bulamadı. Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan, "iç kararhlık görmediği için bir süre parti içindeki çalışmalarına ara verme karan aldığmı" açtkladı. Gür- kan,"Kurultayımızda, sonınlann üzerine gidecek cesareti göremedim. Statükocu bir anlayış hakim" dedi. Kurultayda bu- gün, muhalefetin önde gelen isimleri Gürkan ile Grup Başkanvekili Ercan Karakaş'ın söz alarak Karayalçın'ı eleş- tirmeleri bekleniyor. SHP'nin 7. küçük kurultayı, dün Bü- yük Ankara Oteli'nde başladı. SHP li- deri Murat Karayalçın. bir saati aşan konuşmasında, öncelikle tüm katılımcı- lardan "her türiu eleştiriyi açıkça" yap- malannı istedi ve "hiçbir eleştiri nede- niyle kırılmayacağını, eleştirilere gönül koymayacağını" söyledi. Karayalçın, "Kimsenin sesini baıtda kaydetmeye ge- rek yok" sözleriyle eski Adalet Bakanı Seyfî Oktay'a sitem ederken sözlerini. "Bilmeden, istemeden 11 ayda kırdığım arkadasjarım düşüncelerini ifade ederler- se özür dilerim. Bunu küçüklük olarak görmem" diye sürdürdü. SHP lideri, konuşmasında parti içi tartışma üslubuna uzun bir bölüm ayır- dı. Karayalçın, giderek kurumsallaşan tartışmalann kamuovunda partiyle iîgi- b' güvensizlik anlamına gelen değerlen- tNÖNÜ ALKIŞLARLA KARŞILADI - SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, küçük kurultayın yapüdığı salona ginüğinde partinin "Onursal Genel Başkanı' Erdal fnönü tarafından alkışlarla karşılandı. Karayalçın, kurultayı açış ko- nuşmasında, 'Yeni MC'lerin gebnemesi' için hükümete devam edeceklerini vurguladı. (Fotoğraf: AA) dirmelere yol açüğını anlattı. Karayal- çın. bu güvensizliğin gözönünde bulun- durulmasını isteyerek, "Çokseslilik ka- dar disiplin de ağırlık taşımalı. Çoksesb- liğin disiplin içinde işieyebileceği bir eşiği tanımlamalıyız. Bu kurultaydan benim temel beklentim budur" dedi 'Yeni MC'lere izin yok' Karayalçın, demokratikleşme paketi- nin yaşama geçirilmesi koşuluyla hükü- mette kalmaktan yana olduğunu yinele- di. Karayalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümette kalma konusunu, MC tehdidiyle ilişkilendirmiyonız. Kuşkusuz MC bir tehdittir. Yeni bir MC korkul- ması gereken bir gelişmedir. MCIeri biz unutmadık, halkımız da unutmadı. Dağ- larda zafer kurultaylan yapanlarla, ha- vaya ateş edenlerle. tran bizim aynamız- dır, geleceğiz; ama kanlı mı kaıtsız mı tartışması y apanlarla yeni bir MC yara- tılmasının bu kez neye mal olacağını bili- yoruz. Buna direneceğiz, buna izin ver- meyeceğiz. Hükümeti ay akta tutan sade- ce Mecüs aritmetiği değildir. Hiç baş- kasııun bu hükümetin yıkılması için özel bir çaba sarf etmesine, rransfer pazarlı- kları yapmasına gerek olmadan, hükü- met üretemeyecekse, siyasi üretim olma- yacaksa biz bu hükümette kalmayız." SHP lideri, konuşmasının sonunda olağanüstü kurultay konusunda her- hangi bir önerisi olmadiğını. ancak ku- rultayın eğiliminin gereğini yerine geti- receğini açıkladı Karayalçın. "Şimdiye kadar olağan kurultay ların 6 katı kadar olağaniishi kurultay yapmtş bir partide, sorunlaruı çözümü için hiç olmazsa ola- ğanüstü kurultaylarla olağan kurultayla- nn saytsının eşitlenmesinin önemi oİdu- ğunu düşûnüyonım. L'mudumuz bireyler değildir, halkımızdır" dedi. SHP Grup Başkanı ve İçel Milletve- kili Aydın Güven Gürkan. gazetecilerin kurultayın akışına ilişkin sorulannı >a- nıtlarken. "kurultayda aradığını bula- madığını" bildirdı. Gürkan, "Son derece profesyonel bir kurultay, ancak ben ara- dığım olgunluğu göremedim. Parrimizin, sosyal demokrasinin sorunlan >ar ve bu sorunlar kararldık, cesaret istiyor. An- cak, kurultayımızda bu sorunların üzeri- ne gidecek cesareri göremedim. Statüko- cu bir anlayış hakim" dedi. İnsanlar gibi, partilerin de bir kaderi oiduğunu, insanlann kaderinin "yüksek iradeye" bağlı bulunduğunu anlatan Gürkan, "Partilerin kaderi değiştirilebi- lir. Ancak, sanki parrimizin kaderi yük- sek iradeye havale ediuniş gibi gözükü- yor" diye konuştu. Küçük kurultaydan, olağanüstü ku- rultay karan çıkmasını beklemediğini ve böyle bir eğilim görmediğini ifade eden Gürkan. kurultay eğılimı olsa bile bunun biryaran olmayacağını söyledi. Gürkan:Muhalefete ara vereceğim Önlem ahnmadığı ve sorunlar tartışıl- madığı sürece partiden bıreysel karar- larla aynlmalar olabileceği uyansını yi- neleyen Gürkan, Genel Başkan Kara- yalçın'm MC uyansına ilişkin sözlerini de şöyle değerlendirdi: "MC'nin iki ayağı, zaten SHP ile or- tak. DYP bizim resmi ortağımız, MHP ise bütün kadrolanyla hükümetin içinde. MC'yi bu gerçek karşısında potansiyel bir tehlike olarak göstermek bana üıandı- ncı gelmiyor." Gürkan, bundan sonra ne yapacağına ilişkin bir soruyu yanıt- larken de beklemeyi tercih edeceğini ve gelişmeleri yaşayıp göreceğini kaydetti. Gürkan parti içi muhalefet çalışmalan- na ara verdiğini sözlerine ekledi. Bu arada. bazı Güneydoğu kökenli milletvekilîeriyle il başkanlan. olağa- nüstü kurultay karannın çıkmaması durumunda, hafta başında partiden ay- nlma konusunu tartışarak karara bağ- layacaklannı bildirdiler. NOTLAR ' Vuruşarakayrdmaya? örgütkrdendestek TÜREY KÖSE ANKARA - "Koalisyona iki ay daha devam. Başarüı olun- mazsa vuruşarak, kavga ederek çekilme..." SHP Küçük Kuraltayı'nda. örgüt, yönetime bu mesajı ver- di. SHP bderi Murat Karayal- çın da açış konuşmasında ben- zer bir mesaj verdi: - Demokratikleşme paketinüı yaşama geçirilmesi koşuluyla hükümette kalmayı sürdürmek- ten yanayım. Yeni bir MC yara- tıunasının neye mal olacağını bi- liyoruz. Buna direneceğiz... Son derece coşkusuz, sakin bir kurultaya evsahipliği yapan Büyük Ankara Oteli salonun- da, bu sözlerden sonra ilk kez bir kıpırdanma oldu. Genel başkanlannı kurultay salonuna gjrerken bile alkışlayarak se- lamlamayı unutan partililer, bu sözler üzerine ilk kez alkışlannı esirgemediler. Otelin lobisinde, girişinde konuşulanen önemli konu, "ko- alisyonda kalıp kalmamaya" ilişkindi. Hiç kimse koalisyon- da kalmayı tam olarak içine sindirmiş görünmüyordu. "Ka- laum" sözcüğünün hemen ar- dından, "Ancak, mutlaka" ile başlayan bir dizi koşul sayılı- yordu. Grup Başkanvekili Ercan Karakaş, lobide gazetecilerle sohbet ederken, bu konudaki sorulara, "Hemen çekilelim, de- miyoruz. Mecüs açılır, bir iki ay, hatta sadece bir ay, aralıksız ve karariılıkla hükümet demokra- tikleşmeyi yerine getirecek mi, ona baküır. GerJremezse gereği yapılır" yanıüru verdi. Kara- kaş, SHP lideri Karayalçın'ın açış konuşmasını da yeterli bul- mamıştı. "Elbette, biz de, 'Kah- rolsun faşizm" demenin yetme- yeceğini büiyoruz. Ancak Genel Başkan'ın da bunlan söylemesi yetmiyor. Şimdi konuşma sırası bizde. Elbette biz de konuşaca- ğız" sözleriyle tepkisini dile ge- tirdi. Lobide dolaşan yeni bakan- lar, örgütlerin bir yandan kut- lamalanm kabul ederken, diğer yandan "rica"lan not ediyor- lardı. Grup Başkanı Aydın Gü- ven Gürkan, bir köşede Devlet Bakanı Saiih Sümer ile sohbet ediyordu. Gürkan, Karayal- çın'ın konuşmasını doyurucu bulmamışu. Ancak yanıt ver- meyi de gerekli görmüyordu. Gürkan. "II başkanlanndan da- ha doğrudan eleştiriler gelirse, o zaman konuşurum" dedi. "Küskün" bakanlar, önce ör- gütü dinlemek isüyorlardı. Çünkü bazı örgütler adına da- ğıtılan bildirilerde. "partiyi bu noktaya getiren, ancak bakan- lıktan düşünce seslerini yüksel- ten bakanların, pek konuşmaya haklan olmadığı" ifade edilı- yordu. Eski Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, doğrudan sataş- ma olmadıkça konuşmayacağı- ru vurguladı. Çetin, kendisinin bakanlığı döneminde de doğru- lan söylediğini anlattı. Çetin, ABD Başkanı Clinton ile Baş- bakan Tansu Çiller görüşmesi- nin tutanaklannın Dışişleri Ba- kanlığı'nda olmadığını TBMM'de söylediğini anımsa- tarak, Karayalçın'a şu sözlerle çattı: - Genel Başkanım, benim, Cumhurbaşkanı İran'dayken kendisiyle telefonla konuşruğu- mu ve "'istifa etme, bekle" mesa- jı aldığımı söylüyor. Bu kesiniik- le doğru değil. Hem bana, bem Sayın Cumburbaşkani'na hak- sızİık... Parti içi gelişmeler konusun- da fazla konuşmak istemeyen Çetin, konuşmayı hemen Be- şiktaş'ın Feyyaz'ı Fenerbahçe'- ye kaptırması konusuna taşıyı- verdi... Kurultayın basına ka- palı bölümünde konuşan il baş- kanlan, büyük ölçüde liderleri- ne destek verdiler, parti içi mu- halefet temsilcileriniise"kanıuo- yu önünde tartışarak partiyi y> pratmakla" suçladılar. Parti içi muhalefetin bazı temsilcileri ise yönetimi eleştirerek, "Bu derme çatma koalisyondan ayrılaum" dediler. Çankaya Belediye Baş- kanı Doğan Taşdelen, salonda metni dağıtılan konuşmasında, "MC tehdidi''ne şu yanıtı verdi: - Böyle bir koalisyonda yer al- mak, zaten MC'nin bir ayağı ol- mak anlamma gelmiyor mu? Kurultayda asıl hesaplaşma- nın bugün gerçekleşmesi bekle- niyor. Dün daha çok örgütü dinlemeyi yeğleyen muhalefet temsilcileri, bugün konuşacak- lar. Kurultayda kim, ne dedi? Taşdelen: Partimiz hastadır ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kurultay- da, Genel Başkan Murat Karayalçın yanlısı ör- güt temsilcileri, muhalifler ile kabine dışında kalan bakanlara sert eleştiriler yöneltirken bazı muhalifler olağanüstü kurultay istediler. Kurultayın dünkü bölümünde söz alan bazı partililerin dile getirdikleri görüşler şöyle: Ömer Türkçakal (Kocaeli İl Başkanı): Parti içi kavgayı yeniden gündeme taşıyacağı için se- çimli olağanüstü kurultaya karşıyız. Ancak program ve tüzük kurultayı toplanabilir. Ayn- ca genel başkanımızın. demokratikleşme pake- ti ve memur sendikalan gerçekleşinceye İcadar koalissonda kalma gorüşünü destekliyoruz. Hilmi Değirmenci (İzmir İl Başkanı): Seçimii olağanüstü kurultay istemiyoruz. Örgütümü- zün görüşü, program kurultayırun gerçek- leşmesidir. Demokratikleşme paketinde yer alan vaatler bir takvime bağlanmalı, koalisyon bu takvimi gerçekleştirmek için sürmeli. Doğan Taşdelen (Ankara il temsilcisi ve Çan- kaya Belediye Başkanı): Partimiz hastadır. kimlik bunalımı yaşamaktadır. Tabanın sesi kısılmıştır. Son 18 ay içinde 458 yargısız infaz. işkencede ölüm ve gözaltında kayıp olayı ger- çekleşti ve 105 aydın cezaevine konuldu. Sağın içine düşürmüş olduğu bu çukurdan çıkmamız. bu derme-çatma koalisyondan ayn- lmarruz gerekir. Tufan Gezer (Mersin temsilcisi): Partinin içinde bulunduğu durumun suçlulan bulun- malı. Suçlu örgütse. cezalandınlsın. Ama, ge- nel merkez ise başta genel başkan olmak üzere herkes hesabıru versin. Eğer burada söyledikle- rimiz, bu lüks salonlarda kalacaksa. Sayın Ge- nel Başkan, sizin ölünün başında son duasını okuyan bir imamdan farkınız kalmaz. Te>fık Çavdar (Parti meclisi üyesi): SHP hem aldığı oy itibanyla hem de söylemlerini bütünüyle yitirmesi açısından dibe vurmuş bir partidir. SHP liderleri, sürekli olarak partiyi toparlayacı değil, bir hizip lideri gibi genel baş- kanlık yapmışlardır. Parti, sadece birer postun kapıldığı çıkar odağı haline gelmiştir. "Biz gi- dersek MC gelir" savı yanlıştır. Çünkü bu hü- kümet, 70'li yıllann MC'lerine taş çıkaracak uygulamalara imza atmıştır. Yüksel Çengel (İstanbul il temsilcisi): Bana çamur atanlara bugüne kadar cevap verme- dim, çünkü bu tür konuşmalann hangi plat- formda yapılacağını bilirim. Ben 1 milyon kere Taksim Meydanı'nda yargılanmaya hazınm. Yılmaz: Istifalann arkasında devlet tezgahı var 'ANAP komployu aşacak' İstanbul Haber Servisi- ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Ydmaz, partisınde yaşanan istifalan. devlet tarafından dü- zenlenmiş bir komp- lonun sonucu olarak değerlendirdi. ANAP lideri Me- sut Yılmaz, dün Fa- tih Camii'ne gelerek cuma namazı kıldı. Namazdan sonra be- raberindekilerle Fa- tih Belediyesi'ne gi- den Yılmaz, 10 tem- muzda yenilenen ye- rel ara seçimlerde be- , ,-•,_„..,• n . -r- ledive baskanlıânı V I e s u t Y ü m a z ' F a n h Belediye Başkanı Tantan'a kazanan Sadettin A N A P ' ı n n a z a r boncuklu plaketini vererek başan diledi. Tantan'ı ziyaret etti. Yılmaz. ziyaret sırasında rasında, hükümetin yerel bir gazetecinin, "ANAP'taki çözülmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki sorusuna yanıt olarak, "Partide yaşanan istifalar çözül- me değil, aksine direniştir" dedi. ANAP'ın, devletin de içinde olduğu çok bü- yük bir komployla karşı İcarşıya olduğunu sa- vunan Yılmaz, istifalann temelinde bu komp- lonun yattığını söyledi. Koalisyon hükümetini oluşturan partilerin. ANAP'ı yıpratmak için böyle bir oyuna başvurduklannı öne süren Yılmaz, "Türkiye- nin sorunlannın üstesinden geleme- yen iktidar partile- ri, ANAP üzerinde birtakım oyuniar tezgahlayarak seç- meni çaresizüğe it- menin çabası içeri- sindeduier. Parti- mize karşı, devletin de içinde olduğu çok geniş bir komp- lo vürünİlmektedir. Ancak, ANAP bu komploya karşı bü- tün gücüyle direne- cek ve sınavdan gücienerek çıka- caktır" diye ko- nuştu. Ziyareti sı- yönetimler politi- kasını da eleştiren Mesut Yılmaz, 9 ağustos ta- rihinde Başbakanlık tarafından yayımlanan ve belediyeler ile il özel idarelerini tasarruf kap- samına alan genelgenin yasalara aykın oldu- ğunu ileri sürdü. Fatih Belediyesi'nde öğle yemeğine de kalan Yılmaz, daha sonra Svviss Otel'e geçerek Genç İşadamlan ve Yöneticileri Derneği'nin (GİYAD) üyeleriyle basına kapalı bir toplanü yaptı. POLTTIKA GimUGU HÎKMET ÇETtNKAYA Arayış... SHP 7. Küçük Kurultayı neyi çözümleyecek? Bize ka- lırsa hiçbir şeyi... SHP kendi içinde ya'palana yalpalana sonu şimdiden belli bir "acı sona" doğru ilerliyor. Heyecanı bitmiş, iç dinamizmini yitirmiş bir siyasal parti yine kendi içinde bir "iç hesaplaşmaya " giderken mutsuzgörüntülerçizi- yor. Karşılıklı suçlamalar, kimi beklentilerin gerçekieş- memesi SHP'yi bunalıma sokuyor. Biliyoruz ki SHP'liler şu soruya yanıt arıyor: "Biz neden bu durumlara düştük?" SHP'nin il örgütlerinin büyük bir bölümünün iki gün sürecek Küçük Kurultayda liderleri Murat Karayalçın'a "güven duyduklannı" açıklayıp destek vereceklerini bi- liyoruz. Hatta, SHP'nin giderek ufalmasının ana neden- lerinden birisi olarak "basın bizi desteklemiyor" diye- ceklerine de inanıyoruz. Sonuç? Sonuç değişmeyecek. İl başkanlan güle oynaya kent- lerine dönecek... SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, 20. Küçük Kurultay'da yaptığı konuşmada yine "demokratikleşme paketinden" söz edip şöyle de- di: "Demokratikleşme paketinin yaşama geçmesi ikti- darda kalmamızın ana nedenidir..." Kaç kez söyledi bu tümceyi Karayalçın? Belki yüz kez... Sonuç? Yanıtını okurlarımız versin... Murat Karayalçın dünkü konuşmasında, "Tartışma bir parti içinde çoksesliliği getirir" dese bile, kimi kuşkuları- nırt da olduğunu söylemekten geri kalmadı. Karayalçın konuşmasında, tartışmanın boyutunun giderek "parti içinde ayrılıklan " gündeme getirmesinden korktuğunun da altını çizdi. Acaba SHP'de bir iç dağılma olabilir mi? SHP'de parti içi muhalefet kanadını oluşturan Ercan Karakaş, Aydın Güven Gürkan ve Cevdet Selvi üçlüsü şunu istiyor: "Bir ay içinde seçimliolağanüstü kurultay..." Elbet bu üçlü "seçimli olağanüstü kurultay" isterken kimi seçenekleri de koşul olarak önü sürüyor: "Hükümetten çekilelim, 1996 seçimlehne haztrlana- lım..." SHP'de yaşanan acının asıl nedeni bir kimlik bunalı- mından mı kaynaklanıyor? SHP içindeki dağınıklığa bakılınca "evet" diyebilirsi- niz. Ancak, SHP'li yöneticilerle konuşursanız daha farklı bir sonuç çıkarabilirsiniz. SHP üç yıla yakın bir süredir OYP ile birlikte iktidar. Ama bu süreç içinde CMUK yasası çıksa da, ILO Sözleş- meleri TBMM'den geçse de Türkiye'de demokratikleş- me sözde kaldı. Sendikacılar. bilim adamlan, yazarlar, yayıncılar cezaevine girdi. Kitaplar toplatıldı, insanlar düşüncelerini açıkladıkları için mahkemelerdeyargılan- dı. Tüm bunlar olurken DYP'nin hükümet ortağı SHP ne yaptı? Şunu: Tutuklu sendikacıları, yazarları, bilim adamları- nı, yayıncıları cezaevinde ziyaret ettı. SHP'li il başkanlarının bazıları dün başlayan 7. Küçük Kurultay'da şöyle diyorlardı: _>-- "Biz giderek ufalıyoruz. Tabanda heyecan kalmatiı..?"' Tanı doğruydu... • I " s Ama bu heyecan nasıl sağlanacaktı? işte bu soru yanıtsız kalıyordu... Bu arada kimi öneriler de geliyordu: "Medya önünde tartışmayalım. Bu tür tartışmalarpar- timize zarar veriyor..." Hikmet Çetin, Onur Kumbaracıbaşı, Seyfi Oktay gibi SHP'li eski bakanlar iki gün sürecek olan Küçük Kurul- tay'da söz alıp Murat Karayalçın'ı eleştirecekler. Burada asıl önemli olan, SHP'nin bugün içinde bulun- duğu durum. SHP iktidarda kalmakta direniyor. Gerek- çeleri de bilinen şey: Demokratikleşmenin yaşama geç- mesi için iktidardayız. Hiç insana sormazlar mı: "Şu demokratikleşme üç yıldır neden gerçekleşme- di?" diye... SHP havanda su dövüyor... SHP kendi kendini kandırıyor... SHP ile ilgili yazımızı noktaladık. Edremitten eski CHP milletvekili bir okurumuz aradı. Şöyle dedi: "Akçay'da Ankara Belediyesi'nin sosyal tesisleri, Re- fah Partisi'nin eğitim merkezine dönüştü. 06 FHP 61 nolu Refah'ın Başak-1 otobüsuyle ve diğer araçlarla sosyal tesislere sakallı, takkeli, entarili insanlar dolduruluyor. 1994 Türkiyesi'nde çağdışı görüntüler sergileniyor. Bu kişiler aynı zamanda tatilcileri de rahatsız ediyor..." İZLENİMLER YoklarKurultayı tSMET DEMİRDÖĞEN ANKARA - SHP'nin dün Ankara'da çalışmalanna baş- layan 7. Küçük Kurultayı. daha öncegerçekleştiriienlerin tersine. deyim yerindeyse. par- tinin tarihine 'Yoklar Kurulta- yı' olarak geçecek: Heyecan yok. gerilim yok. kulis yok. beklenti yok, coşku yok... Önceki kurultaylar anım- sandığında, akla ilk gelenler. Anadolu'nun çeşitli yörelerin- den çeşitli umutlarla Ankara'- ya koşmuş, kurultay salonuna girebilmek için türlü \ollan deneyen ilçe başkanlan, par- tililer, bir otel salonu yerine büyük bir sinema ya da top- lantı salonunda parti kamuo- yuna ve basına açık tartışma- lar, eleştiriler, özeleştiriler. az sonra kıyasıya elestirilecek Genel Başkan Erdal İnönü yü alkışlar arasında karşılamalar, salonda laikliğe ve emeğe sa- hip çıkıldığına işaret eden pan- kartlar... Bu kez yer bir otel salonu, kapıyı zorlayan yok.. Genel başkan salona giriyor farkedilmiyor. açış konuşma- sını yapmak üzere kürsüyeyö- neliyor, alkış yok. Hükümette kalma ve olağa- nüstü kurultayın toplanması konusu tartışılacak, beklenti yok... Parti içi muhalefette birlik yok... Küçük kurultaya sunulacak karar tasanlan, sonuç bildir- gesi taslağı yok. Ortalıkta sıkça görülen belediye başkanlan yok. Geleneksel olarak SHP ku- rultay salonlannın duvarlannı süsley en "Emek en yüce değer- dir" ve "SHP laikligin savumı- cusudur" pankartlan yok.. Kürsüde Genel Başkan Murat Karayalçın, ülkede neredeyse tacirliği' yapılan değişimi anlatıyor: "Değişiın sürecini de değiştirmek. Değişi- mi yakalayabilmek ve uygula- yabiimek..." Bu sırada Antalya il örgûtü- nün bildirisi dağıtilıyor: "SHP yalnı/ca laikligin sa- vunucusudur (...) gibi yapay gündem maddeleri kaldırüma- lı..." Bir parti yöneticisi altmı çizerek vurguluyor: "fl baş- kanlannın üçte ikisi müteahhit, partiye kalbiyle değil, kesesiyle bağlı." Bildiri ve değerlendirmeye bakılınca, SHP'nin 'değişimi yakaladığı' söylenebilir, laik- likle ve emekle ilgili pankartla- nn bulunmaması anlayışla karşılanabihr! Bu yoklar yanında, farke- dilmeyen bir yok da, Karayal- çın'ın 'müsteşarım' dediği baş- danışmanı Şükrü Banıtçu. Kabine değişikliği sırasında, liderine gerekli lojistik desteği sağlamadığı ve bürokratik iş- lemleri tamamlayamadığı için eleştirilen Barutçu, küçük ku- rultay öncesinde tatile çıkmış. Karayalçın'ın dar kadroculuk eleştirilerini aşabilmek için kendisine 'ortalıkta gözükme' dediği konuşuluyor kulislerde. Barutçu'nun geri dönmek iste- mediği söyleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle