Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 AĞUSTOS1994 CUMARTESİ
16 SPOR
San-Kırmızılılar S.Moskovalı Stauce ile sözleşme imzaladı
G.Saray'aRııskaleciGalatasaray,
Stauce'ye7milyar,
Spartak
Moskova'yadal2
milyar lira ödeyecek.
Stauce, 24 ağustostaki
Avenir Beggen maçında
oynamayacak, ancak
Şampiyonlar Ligi'nde ve
Saftig uygun görürse
yannki Gençlerbirliği
karşılaşmasında kaleyi
koruyacak.
MUSTAFA ERSOY
Galatasaray, kaleci operasyonunu
Litvanyak Stauce ile sonuçlandırdı.
Önceki gün, Spartak Moskova kalesi-
ni koruyan Gintara Stauce'yi tstan-
bul'a şetirten G. Saray, dün genç fıle
bekçisıyle 5 yılbk sözleşme imzaladı.
San-Kımîızılı kulübün futbol şube
sorumlusu Adnan Polat, Stauce ve
Spartak Moskova menajeri ile 1 saat
süren birgörüşme yaptı. Pazarlık son-
rası Stauce'ye her yıl ıçin 100 bin dolar
ve maç başı ilk yıl 40, ikinci yıl 60 mil-
yon ödenmesi kararlaştınldı. Spartak
kulübüne ise 400 bin dolar bonservis
ücreti, iki eşit taksitte ödenecek. Stau-
ce, 24 ağustostaki Avenir Beggen
maçında oynamayacak, ancak Şam-
Stauce sağük kontrolünden sonra S yülık sözleşme imzaladı. (BARIŞ BEKAR)
piyonlar Ligi'nde ve Saftig uygun gö-
rürse yannki Gençlerbirliği karşılaş-
masında kaleyi koruyacak. Dün imza
attıktan sonra sporcu merkezinde li-
sans için kontrolden geçen Stauce, ak-
şam da takımıyla ilk antrenmana
çıktı. Oldukça başanlı gözüken genç
kaleciye Hayrettin büyük ilgi göster-
di. TSYD Kupası'nda hatalı goller
yedikten sonra gözden düşen Hayret-
tin ise dün yaptığı açıklamada. Stau-
ce'nin transfeh için "Galatasaray'a
hayırlı ofeun" dedi. Hayrettin, şöyle
devam etti. "G. Saray doğru olaın
yapmıştır. Bana yeteri kadar şans ve-
rildi. Ancak ben değerlendjremedim.
TSYD Kupası önemli değildi. Orada
yediğim goller ölçü olmamalı."
Galatasaray Futbol Şube Sorum-
lusu Adnan Polat, Galatasaray'ın
transferi henüz kapamadığını açı-
kladı. Polat, "Biz 12 ay transfer ya-
panz" dedi. Kuzmanovski'nin yerine
başka bir yabancırun getırilmesi söz
konusu. Baa gazeteler ve
TV kanallan. Galatasaraş -
Beggen maçını yöneten hd
kem Oark Kennerh'ın
koyu bir Manchester taraf-
tan olduğunu iddia ettiler.
Adnan Polat da Manches-
ter United'ın ceza için UE-
FA'ya baskı yaptığını öne
sürdü. Ancak UEFA'ya
yakın çevreler San-
Kırmıalı kulübe sadece
para cezası verileceğiru bil-
dirdiler. Galatasaray'ın bu
olaylan sadece para ce-
zasıyla atlatmasında en bü-
yük rolün ise tribünleri
yatıştıran teknik kadro ve
futbolcularda oldugu söy-
lendi. Bu arada Galatasa-
ray, Şampiyonlar Ligj'ne
kalırsa 2 milyon tsviçre
Frangı, her puan için de
10.5 milyar para alacak.
Bunun yanı sıra 40 mil-
yarlık TV yayın hakkı da
Cim-Bom"un kasasına gi-
recek. Galatasaray 2. tura
geçerse de 66,finaleçıkarsa da 82 mil-
yar alacak.
Gintara Stauce kimdir
24 yaşında. Spartak Moskova ve
Litvanya Milli Takımı'nın kalesini
korudu. Geçen sezon Şampiyonlar
Ligi'nde forma giyen ve gerek cephe-
den gelen toplarda ve gerekse hava
toplannda başanlı olan Stauce, 1.84
boyunda.
Beşiktaş
Koch'a
teslim
ASENAÖZKAN
Beşiktaş, Roland Kodı'a
emanet. Onceki günkü antren-
manda tandon bağlan kopan
Beşiktaş Teknik Direktörü
Christoph Daum, pazartesi gü-
nü tsviçre'ye gidecak, salı günü
de amelıyat olacak. Daum, en
iyi olasılıkla da ligin 3. haftasın-
da oynanacak Vanspor maçın-
da Beşiktaş'ın başında yer ala-
bilecek.
Dün MR'ı çekilen Daum'un
tstanbul'da olmadığı süre için-
deyse Beşiktaş'ın teknik direk-
törlüğünü, Daum'un yardımcı-
sı Roland Koch yapacak. Be-
şiktaş'ın asbaşkaru Şevket Bel-
gin, dün yaptığı açıklamada di-
ğer yönetıcileri suçlarken, "Ben
85 yaşında Fuha'ya gidip
takımın sorunlarıvla ilgileniyo-
rum, ama gençler hicbir şey yap-
mıyor" dedi. Diğer yandan, dün
Haklu Yeten'in mezanna gide-
rek Feyyaz olayına mizahi yak-
laşımda bulunan bir grup Be-
şiktaş yandaşı, Baba Hakkı'-
nın mezanna siyah bir çelenk
bıraktı.
Beşiktaş yandaşlan burada
yaptıklan açıklamadaysa "Be-
şiktaş'ta muhteşem Süleyman
imparatorluğu parlak dönemini
yitirdi, duraksama dönemi de
sona erdi, şimdi çöküş dönemi
yaşanıyor" dediler. Yann ligin
ilk haftasında Denizlispor'la
karşılaşacak Beşiktaş, bu sabah
uçakla Izmir'e. oradan da kara
yoluyla Denizli'ye geçecek.
Uche'den
umut
kesildi
Spor Senisi- Fenerbahçe
Kulübü Basın Sözcüsü Ahmet
Zor, kayıp futbolculan Uc-
he'yi bulmak için adeta Haçlı
Seferi başlattıklanru. fakat bu
futbolcuya ulaşamadıklannj
belirterek, "Dünyanın dört bir
ucunu aradık. Artık ümidimiz
kalmadrdedı
öte yandan Uche'nin Ingil-
tere'de oldugu ve menajerleri
vasıtasıyla kendısine kulüp
aradığı öğrenildi.
Bu arada F.Bahçe'nin yeni
transferlerinden Ali Nafl'in
sakatlığı nedeniyle Zeytinbur-
nu maçı kadrosuna aünmadı-
gı, Pingel'in ameü'yatının ise
başanlı geçtiği, ama 8 aydan
önce sahalara dönemeyeceği
belirtildi.
Yöneticiler bu durumda
Pingel'den bu sezon ümitleri-
ni kestiklerini söylediler.
Takımın 4. kalecisi Kazım, attığı gollerle dikkat çekiyor
RBahçe'ninyenigolcüsû!
Zeytinburnuspor maçı öncesinde yapılan
çift kale maçlarda Kazım tam 10 gol attı.
HtLMİ TÜRKAY
Kazmı kaledJerin korkuhı rüyası. (KEREMILGAZ)
Gençlerbirliği'nden Fenerbah-
çe'ye "kaleci" olarak gelmişti.
Ancak onun önünde Akay ve En-
gin vardı. Yani San-Lacivertli
takımda üçüncü kaleci olmuştu.
Jdmanlann başlamasıyla beraber
kalede değil de sürekli ortada gö-
rev aldı, bu uzun süre hep böyle
devam etti. Sonrasında Holger
Osieck'c, Kazım için," O futboku
değil, kafecT diyenler çıktı. Osi-
eck çark etti, ama artık sezonun
sonu gelmişti, işte böyle olunca
da Kazım, sezonu idmanlarda
futbol oynayarak tamamladı.
Tam 1,5 milyara mal olmuştu Fe-
nerbahçe'ye Kazım. Ama oy-
nadıgı bir 90 dakikası bile yoktu.
Yeni sezon öncesi Kazım, Fe-
nerbahçe'den aynlmak istedi, bu
arada Rüştü gelmişti Fenerbah-
çe'ye. Oynama şansı yine olma-
yacaktı bu sezonda. Ama
"aucısı" çıkmamıştı. Şimdi yine
Fenerbahçe'de. Görevi yine kale-
de değil futbolcu gibi ortada oy-
namak. Engin, Rüşdü ve Murat
varken ona sıranın gelmesi çok
zor. Kazım 'da bunun bilincinde.
Kendini şu günlerde futbola veri-
yor hep. Kaleyi umıttu gibi artık.
Çift kale maçlarda iyi bir forvet
oyuncusu. Attığı paslar. attığı gol-
lerle takun arkadaşlanndan ve
Osieck'ten sürekli "aferin" alıyor.
Zeytinburnuspor maçı öncesinde
yapıian çift kale maçlarda Kazım
tam 10 gol attı, öylesine hırslı ki
Fenerbahçe'nin arayıpta bu-
lamadığı bir santrfor sanki.
Arkadaşlan, böyle bir golcünün
Fenerbahçe'ye gelmediğini. İıo-
ca'ya takılarak Ka/ım'a santrfor-
da görev vermesini istiyoıiar. Osi-
eck ise yeni görevi futbolculuk
olan oyuncusu için "Golciilüğüne
diyeceğinı yok ama, çok kiİohj"
diyor ve ekliyor "Gol sıkınttsı
çekmeye başlarsak ona görev ve-
rebüirim."
YORUM HALtT DERİNGÖR
FeyyazF^ahçe'deneyapar?
Feyyaz, Fenerbahçe'ye transfer
oldu. Şimdi takıma girebilir mi gi-
remez mi? Girerse kimin yerine gi-
rebilir tartışmaları yapılıyor.
Işi mantıksal olarak düşünür-
sek, her yıl 20 gol barajını aşan, gol
krallığına ulaşan bir futbolcunun F.
Bahçe'de rahatlıkla oynayacağı
düşünülebilir. Ama bu bir düz
mantıktır. Asıl düşünülmesi gere-
ken husus, Feyyaz'ın Beşiktaş'ta
yıldızlaştığı koşullarla bugünkü ko-
şullar arasındaki değişikliklerdir.
Bana göre Feyyaz gibi bir futbol-
cu F. Bahçe'de oynayabilir mi oy-
nayamaz mı tartışmalarından
önce, Beşiktaş'tan kopması veya
koparılması ile içine düştüğü bu-
nalımdan kurtulup kurtulamaya-
cağı.
Kolay değil, içinde doğup büyü-
düğü, orada yıldızlaştığı, milli takı-
ma yükseldiği, adının kulübü ile
özdeşleştıği bir aile yuvasından
koparılıp atılmak.
Bunun suçlusunun kim olup ol-
madığını tartışmak istemiyoruz.
önemli olan bu değildir. Onemli
olan gelinen noktadır.
Feyyaz'ı Beşiktaş'ta devam
eden sorunları. Beşiktaş'tan ay-
rılması, Fenerbahçe formasını giy-
mesi ve de San-Lacivertli bayrağı
öpmesi anında, televizyonları-
ndan ve basından izledim. Üzüle-
rek söylemek gerekirse, Feyyaz'ın
sırtına yüklenen sorunlar adeta kli-
nik bir vaka olmuş. Renksiz bir
yüz, buğulu gözler, boş bakışlar,
çeiişik ifadeler, zaman zaman re-
aksiyonlar gösterip zaman zaman
içine kapanık bir hale girmesi
bunu gösteriyor.
Ülkemizde ve dünyada önce
şöhretin doruğuna çıkıp sonra
yalnızlığa itilen birçok sporcunun
tek sığınacak limanının ahlak oldu-
ğu bilinir. Önemli olan, böyle bir li-
mana sığınmadan fırtınayı atlata-
bilmektir. Dileriz Feyyaz da bunu
atlatmış olsun.
Feyyaz'ın takıma girmesi o ka-
dar önemli değil. Bana göre asıl
önemli olan onun öncelikle bir psi-
kolog kontrolüne girmesidir. Bunu
Rıdvan ve Tanju için de yazmıştık.
Kulüplerimiz nedense sadece fut-
bolcuların fiziksel rahatsızlıklarını
gidermek için ortopedist kullanı-
yorlar. Ama asıl önemli olan bu ha-
reketleri kumanda eden beynın
öncelikle onarılması gerekmez
mi? Feyyaz bu gibi ruhsal prob-
lemlerini çözerse Fenenbahçe'nin
her yerinde oynar. Hele Aykut, Bü-
lent gibi gol krallarının yanına Fey-
yaz gibi bir golcünün girmesi bir
kulüp için büyük bir şanstır. Fey-
yaz hem golcü hem de karşısında-
ki savunma oyuncularını adeta tör-
püleyen bir oyun karakterine sa-
hiptir. Gol noktalarına kolaylıkla gi-
rer, kaçırdığı pozisyonlardan kork-
maz ve sahada bir yenisini daha
aramaya çalışır Cesur ve ataktır
Kanatlardan gelen topla karşı-
sında tam zamanlama yaparak gol
vuruşu yapması önemli özellikler-
dendir. işte bütün bunların uygu-
lanması, Feyyaz'ın içine düşmüş
oldugu bunalımdan kurtulması ile
gerçekleşir. Fenerbahçe de böyle
düşündüğü için Siyah-Beyazlı for-
madan koparılan bu değerli futbol-
cuya kucağını actı.
Haydi Feyyaz... Feyyaz F.Bahçe'nin her yerinde oynar.
RASGELE / RAIF ERTEM
Boguk bir ses Iniler. Gün doğumu, gün batımı
burun uçlarında Cümle alem duyar, sahil koru-
ması, smniyeti. Kimse görmez, aldırmaz)
Çandarlı Körfozi'nde.
• Sabah^kşam karanhgında balıklar. Burun uç-
larını yalar yalar da gecer. Elinde dinamitle bekle-
yen zorbalar. Tepelerlnden salıverirler. Bü-
yüklerini, Işe yarayanlarını toplarlar. Küçük-
lerserllirkalır.
Çandarlı Körfezi'nde.
Elleme derler. Büyük tekneler! Agın bir
ucunu kıyıdan salarlar, Dlger ucuyla açıktan
çevirerek, balıgı kıyıda toplarlar. ışe yarayanı alı-
rlar. Kalanını salıverirler.
öyle mi?
Şimdi ögle değil. Kıyıya topladıkları balıkların
içine dinamiti salıyorlar. Işe yarayanı yaramayanı
da ölüyor. Agları elleme zahmetine katlanmıyor-
lar.
Bir de algarnalar. Torba çekme de denir. Top-
rağı kazıyan tırnaklar! Balıgı torbaya alır. Geriye
sürülmüş tarla bırakır. Denizde.
Çandarlı Körfezi'nde.
Ya gırgırlar. Kıyıdan üç mil içerde çekmek ya-
saktır. Sözde... Gelin Çandarlı Körfezi'nde görün.
Çandarlı Körfezi'nden
Ta kıyıya dek yanaşırlar.
Herkesin gözü önünde. Görülmemesi, duyulma-
ması mümkün değil!..
Sen nerden biliyorsun diyeceksiniz. Yenisak-
ranlı balıkçılar anlattılar. Dert yandılar. Daha ileri
gidenler oldu. Görevlileri suçladılar.
Şikayet edin dedim. Biz suçlu çıkarız dediler.
öksüz Çandarlı Korfezi. Sahibi yok. Bir bölümü
Aliağa'ya bağlı. Bir bölümü Bergama'ya. Bir bölü-
mü de Oikili'ye. Çok olunca sahibi!
Hlçolmuyor...
Ne olur Aliağalı, Bergamalı, Dlkilili yöneticiler.
llgililer, bilgililer. Söylüyoruz, yazıyoruz. Artık bil-
miyoruz, duymuyoruz diyemezsiniz. Açık
söylüyoruz. Bundan sonra izleyeceğiz. Ha-
berleşme ağlarını kurduk1
Sahi bir de denizlerden sorumlu devlet ba-
kanımız vardegıl mi...
Ne yazık! Hepimiz denizlere yabancı...
Içimizde kaç kişi yüzme biliyor? Balıkçıların bile
ancak yarısı... Plajlara bakın! Denizde yüzenler!
Kıyıda güneşlenenlerin onda biri.
Ne beklenir ki? Denizlerimizden belli değil mi?..
B«slm de gitti askere. Alırgelir tezkere.
Biz de açılışa gidiyoruz.
Rasgele..
Kocaelispor'un çiçeği burnunda teknik direktörü Denizli, Abdülkadir Yücelman'ın sorulannı yanıtladı.
2 yıllık aradan sonra antrenörlüğe dönen Denizli'yle açık açık:
Türkinsaıunabüyük
düşünmeyıöğrettim
ABDÜLKADfR YÜCELMAN
Mustafa Denizli yeniden futbolun ateşine düştü.Bir
başka deyışle tilki kürkçü dükkanına döndü. Bu dönüşün
başlangıcı vardı elbette.
Neden Mustafa Denizli. Avrupa Kupalan'nda yanfı-
nale yükselttiği Galatasaray'dan aynlmak istemişti. O
günlere dönelim. "Galatasaray'dan ayrılmayı kendim is-
tedim. Çünkü çok jorulmuştuni. O giinler bugünkü Gala-
tasaray'ın kazandınldığı günlerdi. Gece gündüz çalıştnn,
sonımda ne Türkiye şampiyonu olabildik ne Avrupa şampi-
yonu. Çok eleştirikr aldım. Haksız >e acımasu eleştiriler. I
yü dinlenme kararı aldım" diyor Mustafa Denizli
- O günlerde birçok kulüpten \e de özellikle Fenerbahçe
ve Beşiktaş'tan da tekü'fler alınıştuıız galiba?
Evet, ama zamansız tekliflerdi. Ben karanmı vermış-
tim, bir yıl dinlenecektim.
- Bu dinlenme karannda acunasız eleştirilerin de mutla-
kapayıobnuştur?
Olmadı değil tabii. Ama beni en çok üzen. yönetimin
bana sahip çıkmaması oldu. Eleştiriler coktu. ama yöne-
timden ses yok. Kimi eleştiriyorlar, Galatasaray teknik
direktörünü. ama yönetim sessiz. Olacak şey değildi tabii.
- Sahip çıksaydı durum değişir miydi?
Değişmezdi yine. Ama insan bekliyor kendisıne sahip
çıkılmasını. Bu arada bir önemli nokta var, o da benim
prensiplerim. Ben bir teknik direktörolmuşsam, kendime
bu işi meslek olarak seçmişsem. mutlaka prensiplenme
saygılı bir çerçeve içinde başanlı olmalıydım. Daha açı-
kçası ben, bir yıl dinlenme karanmı Werder Bremen
maçında verdim. O maçta büyük beklentilerim vardı.
Finalı oynayıp şampiyon olacağımıza o kadar inanıyor-
dum ki, ama olmadı. O maçta karar verdim.
- Peki siz inanmıştınız, ama acaba taknndaki futbolcHİar
da sizin gibi inanmışlar mıydı şampiyon olacaklarına?
tnananlar çoğunluktaydı. Nıtekim çok iyi başladık,
ama olmadı, o maçta heyecanım bitti. Zaten futbol olayı
heyecandır. Heyecan olmazsa ne mücadele ne amaç, hiç-
bir şey yoktur. Hiçbir şeyin önemi kalmamıştır.
- Madem size inananlar da faz-
laydı, o takımla devam edip istedi-
ğiniz noktaya ulaşabilirdiniz.
Acaba biraz erken mi pes ettiniz?
Çok eleştinleraldığım ıçin faz-
la direnmeye de gerek yoktu.
Ben 8 yılımı verdim Galatasa-
ray'a. Bana verilen imkanlar bel-
li, benim ne yapmak istedigim
belli, elime verilen kadro belli.
Bir tanesi de çıkıp "yahu kardeş-
lerim, Mustafa'nın kadrosuna
bakın. Giden Erhan'ın. giden Si-
moviç'in, giden Cüneyt'in, giden
Tanju'nun Prekazi'nin yerine
kimlerin geldiğine bakın' deme-
di. Giden öyle bir kadroydu ki
yeniden kurmaya kalksaruz, Ga-
latasaray'ın bütçesini 10'a da
katlasamz mümkün değildi.
- FutboMan uzaklaşıp yeniden
futbola döndüğunüz şu sıralarda
dunyaya bakış açmu değişti mi?
Elbette değişti. Değişim ol-
mazsa zaten olduğun yerde
kahrsın.
- Kafanızdaki luicum fırtbolu'
da değişti mi? Biliyorsunuz o günlerde epey eleştirilmiştiniz.
Eleştınldım ama ben eleştirilemez bir kimse değilim.
Eleştirilerde haklılık ve mantık olmalı. Dünya futbolun-
da defans futbolu var da neden hücum futbolu olmasın.
FIFA bütün bildirilerinde gol ve hücum futbolu istiyor.
1994 Dünya Kupası'nda 3 puan sistemi uygulandı, niye?
Kimse gol atmasın diye mi. yoksa hep gol düsünsünler
diye mi? Futbolu seven toplumlar. futboldan mutlu ol-
mak ısterler. Defansif futbol, pısınk insan demektir. Bu
bir korku türüdür. Türkiye, kurulduğu tarihten bu yana
futboldan hep korkmuş bir ülkedir. Nasıl kıracak bu zin-
ciri. O gün korkanlar bugün Galatasaray'ın Şampiyonlar
Ligi'ne girmesini gayet doğal görüyorlar. Ama neden? O
gün bu fikri ortaya atan adama karşı acımasız eleştiriler
yapacaksın, Mustafa ortadan çekildikten sonra ortaya
çıkıp onun fıkrine sahip gkacaksın. Ama bugün onlan
okudukça öyle mutlu oluyorum ki. Bundan birbuçuk yıl
önce, İstanbul'da Hollandaileoynuyoruz. Oacımasızlar-
dan birisi yanıma yaklaştı. 'Yahu bu HoUanda'u yene-
mezsek kimi yeneriz' dedi. Ama o da Hollanda'mn adını
duyunca dudağı uçuklayanlardan birisiydı ve ben o gün
zevkten dört köşe oldum. O dediği Hollanda, Avrupa
şampiyonu. Dünya Kupası finalisti vesaire vesaire. Beni
eleştırecek şey bulamıyor 'Mustafa Denizli'nin takonı top-
luca hücuma kalkıyor' diyor. Benim futbolda yaptığım
şey, sadece defans anlayışını değiştirmek oldu. Ne oldu. 5
veya 6 kişi ile yapılan defansta oyuncu sayisını azalttım.
- Hocam biz 1-9-İleri de gördük. Yani özetle siz defans
çokluğunu azaltmaktan başka bir düşünce içinde degildi-
niz.
Galatasaray
Türkiye'nin de en iyi
takımı değil. Ama bu
Galatasaray, Avrupa'da
yan finale çıkmıştır.
Avrupa'ya yetişmek
için başka çare yok
Benim pasaportumda TC vatandaşı yazıyor. Ben bu
ülkenin insanıyım. Ama futbolumuzdaki bir yanhş gele-
neğin önüne geçtim. Ancak büyük düşünmekle Avrupa-
lara çıkabilirdik. Ancak bu düşünce ile futbolumuzdaki
korkaklığın, pısınklıgın önüne geçebilirdik. Bunu yap-
masaydım bir gün sorarlardı. 'Bu ülke futboluna ne
yaptuı' diye. Yani herkes çok akıllı, bir ben, Mustafa De-
nizli mi aptal. Belki süper akıllı bir adam değilim. ama
aptal hiç değilim.
- Çogu kişi size 'Donkişot' demisti.
Ne derlerse desinler önemli değil. Ben Galatasaray'ın
hedefıni büyüttüm. Türkiye'de değil, Avrupa'da şampi-
yon olmak gibi bir hedef gösterdim.
Türk futbolu böyle gitmezdi.
- Peki sizin yakhğıntz bu ateş bugün yanıyor mu, yoksa
bir saman alevi gibi parlayıp söndü mü ?
Yanması gerekırdi. Galatasaray'ın bugün Avrupa
Şampiyonlar Ligi'ne gitmesı gayet normal karşılanıyorsa
bu ateş yanıyor demektir. Ama geçen yıl Galatasaray,
Şampiyonlar Ligi'nde yaptığı 6 maçta bir gol atmışsa, 9
kişilik bir takımı yenememişse bunda bir yanlışlık var de-
mektir. Bugüne kadar mantalite yanlışlığının Türkiye'ye
bir şey kazandırmadığını gördük. Şimdi sezon başlaya-
cak, bakıyoruz.
4 büyüklerde tek hedef
şampiyonluk olmamalı
Mesela basın da bir manşet 'Fenerbahce'nin hedefi,
şampiyonluk.
1
Beşiktaş'ın da öyle, Galatasaray'ın da,
Trabzonspor'un da. Ama yanhş. Elbette hedef şampi-
yonluk. ama Avrupa Kupalan'nda fınal. yanfinal gibi
hedefler neden konulmuyor? Neden daima öndeki küçük
hedef gösterilıyor. Diyelım ki Fenerbahçe veya ötekiler
şampiyon oldular, bu yeterli mi sayılacak. Mantaliteye
göre öyle. Galatasaray benden önce 10 defa şampiyon ol-
muş. benden sonra da oldu.
- Peki, ama kadrolar yeterli değibe? Biraz hayai olmu-
yor mu?
Ben bunu da kabul etmiyorum. Hedefıni belirleyip
prensiplerim koymuşsan \e hedefe konsantre olmuşsan o
yolda gideceksin, olursun olmazsın o ayn şey. Ama bir
gün mutlaka gideceğine inanacaksın.
- Geçen yıl Galatasaray, Şamphonlar Ligi'nde şansını
iyi kullanamadı. Suee nedeni yine mantalite mi?
Bakın. Galatasaray'ın grubunda en zayıf takım, Spar-
tak Moskova. Monaco ise Galatasaray'ın daha önceyen-
diği birekip. Hem de daha güçlü döneminde yendiğin bir
Monaco'ya karşı başanlı olamıyorsun. Kala kala Barce-
lona kalıyor. Yani Galatasaray'ın bu rakiplen arasında
ikinci olmasını beklerdim. Üste-
lik Manchester United gibi bir
takımı elemişsen. Barcelona da-
hil. hangi takım Galatasaray'ın
karşısına rahat çıkar.
- Sizin Beşiktaşlı olduğunuz
söyleniyor, ne diyorsumız?
Çocukluğumdan beri Beşiktaş
sempatizanıyım. O iş ayn. Ama
teknik direktör olarak her kulüp
Mustafa Denizli'ye aynı mesafe-
de.
- Tanju'dan da biraz söz edelim.
Tanju, sizin iyi bir öğrencinizdi.
Onun Galatasaray 'dan aynlışı na-
sıl oldu? Siz mi istediniz?
Ne ben ne Galatasaray yöneti-
mi Tanju'nun gitmesini istedi.
Kendisi karar verdi ve gitti. Tan-
ju'yu herkes gördüğü ile değerlen-
diriyor. Tanju'nun dış görünüşü-
ne bakmayın. dünyanın en duy-
gusal insanlanndan birisidir.
- Ya bugünkü durumu?
Tanju'nun suçu. ekonomik
suç. Gazetelerde vergi yüzsüzleri
sütun sütun afişe ediliyor, sonuç
yok. ama Tanju bir araba getirtmiş, 4 yıl hapis cezası. Bu
yasanın yeniden gözden geçirilmesi gerekir.
- Yani vatandaş Mustafa Denizli'nin yorumu böyle.
Vatandaş da aynen böyle düşünüyor. Biz 3 kişi bir ara-
ba getiriyoruz suç. bir adam 10 tane araba getiriyor suç
değil. Bu nasıl mantık. Herkes hata yapabilir. Hani birlaf
var, "Gençler düşünebilse, yaşlılar yapabilse". Tanju da
gençtır, bir hata işlemiştir, ben şahsen affından yanayım.
- Galatasaray'daki başanlı çalışmanızdan sonra birçok
panek katıldınız. birçok gençle karşı karşıya geldiniz, ge-
nellikle hangi tip sorularla karşdaştınız?
Çok ilgınç, bınsını anlatayım. Ankara'da Vakkora-
ma'nın bir paneli vardı. Hacettepe'li. ODTÜ'lü öğrenci-
ler vardı salonda. Sadık Deda ile Erman Toroğlu da salon-
daydı. Bir öğrenci şu soruyu sordu "Galatasaray, Şampi-
yon Kulüpler'de ne yaparr Eylül 1989'du. İlk defa ffaaT
lafını orada kuUandım.
Salon bir anda sessizliğe gömüldü. Kimsede çıt yok.
Dedim kı "Şu lafı söylemekten ne kadar mutluysam, sizin
halinizi görünce de o kadar mutsuz oldum. Sizler yannın
doktonı, mühendisi, işadamı, siy asetçisi olacaksmız. Ama
eğer benim futbolda büyük hedef göstermeme bu kadar
hayret ediyorsanız, sizler dünya çapında ne doktor ne mü-
hendis ne siyaset adamı olabilirsiniz. Ama benim inandığım
gibi, benim final hedefi gösterdiğim gibi, sizler de en tepede-
ki hedefi gösterirseniz dünya çapında birer insan olursu-
nuz." O anda salon yıkıldı sanki.
- Hedef büyük olunca başansudık, düş kırıkhğı yarat-
mazmı?
Asla ve asla başansızlığı düşünmeyeceksiniz. Koşulan
hedeflere vanlmayabilir. Galatasaray Avrupa'nın en iyi
takımı değil. Hatta belki Türkiye'nin de en iyi takımı de-
ğil. Ama bu Galatasaray, Avrupa'da yanfinale çıkmışur.
insan düşündüğü yere ulaşır, düşünmediği yere asla vara-
maz.
- Kocaelispor'daki hedef nedir?
Tabii ki Avrupa Kupalan'nda en yukanlara çıkmak.
Kocaelispor da 11 kişilik bir futbol takımıdır. Ve her
takım gibi onun da hedefi Kapıkule'den sonrasıdır.
- Hani şu sizin meshur 'yüzde 51 sansımız var' lafı gibi.
Ben Türkiye'de her sahada hedef büyüttüm. fiatta
bazı üniversıte profesörleri bana mektup yazdılar, 'Artık
biz de talebeierimize büyük hedefler göstermek zonında
kaldık' diye. Türkiye sıyasette, eğitimde, ekonomide ve
her alanda hedef büyütmelidir.
Yüzde 51 'e gelince, bu oran, yani yandan bir fazlası her
şeye yeterdemektir. Ha yüzde 51 olmuş ha yüzde 99, ben-
ce fark yok.önemli olan yeterli olmak.
Büyük hedeflere ulasmanız dileğiyle deyip sohbetimize
nokta koyduk Mustafa Denizli ile.