Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 AĞUSTOS 1994 CUMARTESİ
10 DİZİYAZI
îsveç Kraliyet Bilim Akademisi Başkanı Torvard C. Laurent Cumhurİyet için yazdı
Sorunlaraküresel çözüm
C
umhurİyet gazetesi, "Üçûncü
BinyıPda msan kültürü ve
ilişkjleri hakkındaki
düşûncelerimi belirtmemi
istediğinde şaşırdığımı itiraf
etmeliyim. Gelecekte neler
olacağını tahmin edebilecek yeteneğe sahip
olduğuma inanmıyorum. Gerçekte gelecek
hakkında kehanetlerde bulunan çok az kişi haklı
çıkmıştır. Bir tıp okulunda çalışan bir
biyokimyacı olarak, son kırk beş yıl içinde
yaşamı oluşturan süreçler hakkındaki
bilincimizin koskocaman bir biçimde artışına ve
bu bilgılenn tıp bilimi ve genel olarak toplum
ûzerindeki etkilerine tanık oldum. 1940'îı
yıllarda çok az insan bu kadar
gelışebileceğimızi önceden bilebilirdi. Bilimin
bizi elli yıl sonra nerelere getirebileceğıni
bilmek olanaklı değildir.
Ben, tsveç'in başkenri Stokcholm'ün 70 km.
kuzeyinde kalan bir üniversite kentı olan
Uppsala'da yaşıyorum. Îsveç, yüksek bir yaşam
standardına sahip, siyasal olarak istıkrarlı,
kûçük bir ülkedir. Ülkem en son 1520 yılında
bir düşmanca işgal edilmış ve en son 1809
yılında savaşmıştır. lsveçliler, kuşkusuz
dünyanın en şanslı toplumlan arasında
bulunmaktadır ve ben, bir bilim adamı olarak
herhangi bir kimsenin sahip omayı
isteyebileceği en heyecanlı mesleklerden birine
sahibim. Bununla birlikte, tsveç'in parlak
görûnümünün altında, işsizlik ve ırkçı
önyargılar gibi sorunlan bulunmaktadır. Bunun
dışında artık kimse kendisini, dünyadaki artan
sorunlardan soyutlayamamaktadır Yeni iletışım
olanaklan ve medyanm saldırgan haberleri, tüm
dûnyayı doğrudan evlerimize taşımakta ve
kimse, iletilen bilgilerden kaçamamaktadır.
Dünyanın hemen her bölgesinde etnik
çatışmalar alevlenmektedir. Ancak geleceğimiz
bumu?
Karşımızda iki büyük sorun
bulunmaktadır: Fazla nüfiıs
artışı ve işsizlik. Fazla nüfiıs
artışı, çevremizin kirlenmesine,
doğal kaynaklann tükenmesine
ve var olan yaşam alanlan için
yapılan çatışmalara yol
açmaktadır. İşsizlik, iktisadi
eşitsizliğe, huzursuzluğa ve
şiddete neden olmaktadır. Bu
sorunlara karşı küresel çözümler
bulmak zorundayız.
Karşımızda aynca iki büyük sorun
bulunmaktadır: Fazla nüfus artışı ve işsizlik.
Fazla nüfus artışı, çevremizin kirlenmesine,
doğal kaynaklann tükenmesine ve var olan
yaşam alanlan için yapılan çatışmalara yol
açmaktadır. İşsizlik, iktisadi eşitsizliğe,
huzursuzluğa ve şiddete neden olmaktadır. Bu
sorunlara karşı küresel çözümler bulmak
zorundayız. Tek tek ülkelerin, öteki ülkelerin
vatandaşlannı etkilemeden kendi sorunlannı
çözebilmeleri olanaklı değildir.
Birleşmiş Milletler örgütüne ya da başka türlü
bir dünya yönetimine, doğal kaynaklanmızın
tasarrufir hakkında sınırlamalar koyma ve
çatışmalara müdahale etme yetkisi verilmelidır.
Insanlann. nüfus artışını hızla düşürebilmek
için zor da olsa akılcı çözümler bulacağını umut
ediyorum. İnsan davranışlan, mılyonlarca yıldır
gelişen genler tarafından yönlendirilmektedir.
Bu süre içinde türlerin hayatta kalabilmesi,
yüksek doğurganlığa ve saldırgan davranışlara
bağlıydı. Bu genler, yaşamın sürebilmesinin,
nüfus artışının düşmesine bağlı olduğu bir
duruma bir ya da iki kuşak içinde uyum
sağlayamamaktadır. Yüksek nüfus artışı daha
önceleri, salgın hastalıklar, açlık ve savaşlarla
dengelenmekteydi. Fakat tıp bilimi bize birçok
bulaşıcı hastahk ile mücadele edebilme
olanağını sağlamıştır. Açlık, dünyanın birkaç
bölgesinde hala vardır. Günümüzde yapılacak
genel bir savaş ise insan uygarlığını sona
erdirebılir. İşsizlik, teknolojik gelişmeye bağlı
olarak artmaktadır. İki yüz yıl önce nüfusun
büyük bir bölümü tanm ile uğraşırken,
Dünyanın ban bölgelerinde hala açlık sonınu bulunduğuna dikkat çeken Laurent şöyle diyor: Ben insan ırtanın çok yaraücı okluğuna inanıyo-
nım. Bilimin ve manüğın sorunlan çözememesi için herhangi bir neden göremiyorum. YoksuUuğu ortadan kaldırarak. banş ve demokrasi için-
de yaşayabümemia sağlayabikcek yoüar kesinlikle vardır. Fakat tüm bunlara ulaşmak için gitmemiz gereken yol uzun ve engellerk doludur.
En değerli varlıklanmızdan
biri olan demokrasiyi korumak
için her şeyi yapmahyız. Eğer
bir gün tek bir dünya yönetimi
oluşturabilirsek -ki bunu
yapabileceğimizi umuyorum-
bu, demokratik seçimle olmalı.
Bu yönetim evrensel kararlan
alırken, yerel demokrasileri
savunmalı ve yerel düzeyde
karar verilebilecek her konuyu
yerel yönetimlere bırakmahyız.
yönetim olacaktır. Bu nedenle, yerel
demokrasileri savunmalı ve yerel düzeyde karar
venlebilecek her konuyu yerel yönerirnlere
bırakmahyız. Her vatandaş, seçimlerde kendi
oyu ile bir fark yaratabıleceğinı hıssetmelıdır.
Nüfus artışı sorununa kesinlikle bir çözüm
bulunmalıdır. Aksi durumda sonuç büyük bir
felaket olacaktır. Bu yargı çok olumsuz
görünebilir, fakat aynı zamanda da başanlması
gereken bir görevi tanımlamaktadır. Ben
gerçekte iyimserim ve insan ırkının çok yaratıcı
olduğuna inanıyorum. Bilimin ve mantığın bu
sorunu çözememesi için herhangi bir neden
göremiyorum. Yoksulluğu ortadan kaldırarak,
banş ve demokrasi içinde yaşayabilmemizi
sağlayabilecek yollar kesinlikle vardır. Herkes
için anlamlı ugraşılar bulmalıyız. Fakat tüm
bunlara ulaşmak için gitmemiz gereken yol
uzun ve engellerle doludur.
Nobel Komîtesi üyesi
5 Aralık 1930'da Stockholm'de doğan Torvard C. Laurent, tıb-
bi-fizyolojik kimya dabnda ün yaptı.l958'de üp doktorasını ta-
mamladıktan sonra Isveç'in Uppsala ve Avustralya'nın Monash
üniversiteleTİnde dersier verdi. Üniversite dışında da çabşmalan
olan Prof. Laurent, 1970-77 yülan arasında îsveç Tıbbi Araştır-
malar Kıırulu üyesi olarak görev yapü ve 1973'te Başkan Yardım-
cıhğı'na getrrildi. Bu görevi dört yıl sürdü. 1982'de Îsveç Krali-
yet Bilim Akademisi'ne kabul edildi. Daha sonra Akademi Baş-
kanı oldu. 1992'de Nobel Komitesi'nin Kimya dalı üyeliğine ge-
tirildi.
AJdığı ödûller arasında Ugpsala Oniversitesi'nin "Hedünger
Altın MadaryasT, Bologna Universitesi'nin Kimya Teknolojisi
Onursal Doktorluğu ve îsveç Kralı l&Kut'ın verdiği "GüstavMa-
datyas" bulunmaktadır.
Torvard C. Laurent
günümüzde gelişmiş ülkelerde tanmla uğraşan
nüfus, toplam nüfusun ancak küçük bir
yüzdesini oluşturmaktadır. Bu yüzyılın
başlannda, sanayi en büyük istihdam
kaynağıyken artık sayılan sürekli azalan insan,
gereksinımımiz olan sanayi ürünlerini imal eden
robotlan çalıştırmaktadır. Eğer herkes için iş
yaratmak istiyorsak insanlan tıbbi bakım,
eğitim. iletişim, çevre yönetimi vs. gibi hizmet
alanlanna ya da bilim, edebiyat ve sanat gibi
yaratıcı dallara yönlendirmeliyiz. Bununla
birlikte, bu hedefe ancak iktisadi sistemlerimizi
yeniden gözden geçirerek ulaşabiliriz. Şu an
uygulanan durumu ile piyasa ekonomisi,
eskiden beri bu tür hizmetlerin çoğunu sağlayan
büyük bir kamu kesimini taşımaya uygun
değildir. En değerli varlıklanmızdan biri
demokrasidir. Onu korumak için her şeyi
yapmahyız. Eğer bir gün tek bir dünya yönetimi
oluşturabilirsek -ki bunu yapabileceğimizi ümit
ediyorum- bu, demokratik seçim yoluyla
olmalı. Bununla birlikte, tek bir dünya
yönetiminin ana işlevi, yerel yönetimlere doğal
kaynaklan tüketmeden ya da çevre kirliliğine
yol açmadan ne biçimde kullanacaklanna ilişkin
katı sınırlamalan benimsetmek olacaktır.
Tamamen bilimsel ve teknik kaynaklı olması
gereken bu sınırlamalar sokaktaki adama "anti-
demokrarJk"miş gibi gelebilir. Bu gibi
sınırlamalar halktan uzakta kararlaştınlacaktır.
Bu devlet, kararlan üzerinde etki sahibi
olunması çok zor ve doğaldır ki bürokratik bir
Yarın: 1991 Nobel Kimya Ödülü
sahibi İsviçreli Richard R. Ernest
Y A Y I N H A K K I C u m h U r İ y e t ' E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I N L A N A M A Z
Kültür • Sanat
<3H
BEYOGLÜ EÜRIMAGES SINEMASI"Eurtmages m
YAZ ŞE.NLİĞİ
Bugün
Ai
Rüyası
Yön: EMIR KUSTURICA
(Tel 251 32 40) 12 00-15 00-18 00-21 00
Yarın REZERVUAR KÖPEKLERI
Harbiye AS
(247 63 15)
DÜŞLER
Yon Akıra Kurosawa
12 00-14 30-17 00-19 30-2145
PERA SINEMASI (251 32 4O)
(Beyoğlu Sıneması Yanı)
"1980'de 2 Dalda Oscar Adayı"
MANHATTANYön: VVOODY ALLEN
Oyuncular: *WOODY ALLEN *DIANE KEATON
12 OO 14 15 16.3O 18 45 2 1 OO
Kültür
Sanat
ılanlarınız ıçın
293 89 78
(3 hat)
BULUNMAZ TIYATRO
İ S T A N B U L
31 Ağustos'tan başlayarak
M KARACA TIYATROSU'NDA
INEKYazan Nazım Hıkmet
Yon H. Hilmi Butunmaz
Çarş. 15.00-C.tesi 21.00
Istıklal Cad. No: 116/2 BeyO9İu
Tel: 513 74 31 . 522 65 8S •
251 60 90-(31 14 İ4
BULUNMAZ TİYATRO
İ S T A N B U L
H. Hilmi Bulunmaz
Yonetımınde
TİYATRO
KURSU
Istiklal Cad, No: 186 2 Beyoğlu
Tel: 513 74 31 -522 65 85-
251 60 90-638 14 84
293 89 78 (3 hat)
| ISTANBUL BELEDIYESI
^JŞEHİRTİYATROLARI
YAZ OYUNU
19 Ağustos'dan ıtıbaren
AÇIKHAVA TİYATROSU'nda
Reşat Nurı GUNTEKIN .
ÇALIKUŞU
Oyunlaştıran: Necatı CUMALI Koslüm: Sevım ÇAVDAR
Özgün Müzik: Esın ENGIN Koreografı: Semıramıs UYAR
Yöneten: Hakan ALTINER Şarkı SĞzlerı: Gulsun SIREN
Dekor: Atıl YALKUT Orkestra Şeli: Onder BALI
Bıletler 9 Ağustos tan ıtıbaren Şehır Tıyatroları Gışelen ile
Vakkorama (Taksıro) de Satılmaya Başlayacaktır
Oyiin G Ü n l e r h 1 9 Ağuslos tan Itıbaren 31 Ağustos a Kadar Pazar Harç
rier Aksa-n Saat 21 00 de Tetefonla Rezereasyon tan 240 77 20
K. ÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK HÂKtMLİĞt'NDEN
Dos>aNo. 1992 1378 Es
Mahkememızde devam olunan boşanma davası netıcesınde
Erzurum Merkez, Çırgın Mah cilt 19,2 S: 2, K: 60 sayıb yerde nü-
fusa kayıtlı bulunan Figen Dikeç ile Bülent Dikeç'in TMK'nın 134
mad. gereğınce boşanmalanna, 28.12.1993 tarihinde 1992' 1378 Es.
1993 1623 Kr. sayıh ılamı ile karar verilnus olmakla ılan olunur. 25.1.
1994
Basın. 9129
Evinızde, işyerinizde
İngılızce
Tel: 363 43 68
TC
MALATYA ASLİYE
3. HUKUK
MAHKEMESİ'-
NDEN
1993,371
Davacı Yeter tncedal vekili
Av. Mustafa Alp tarafından
davah Şükrü İncedal aleyhine
açılan boşanma davasının de-
vamı sırasmda davabnın adre-
si meçhul olduğundan adına
ilanen tebligat yapılmasına
karar verilmiş olmakla;
Davab Malatya ih\ Akça-
dağ ilçesı. Danca Köyü, cilt:
5601, sayfa: 52, kütük: 20sıra
no'da nüfusa kayıtlı Kalooğlu
1957 doğumlu Şükrü înce-
dal'ın duruşmanın atılı bulun-
duğu 6.9.1994 günü saat 09.
40'ta mahkeme salonunda
bizzat bulunması veya kendi-
sini bir vekille temsil ettirmesi,
aksi takdirde duruşmalara
yokluğunda devam edilıp
yokluğunda karar verileceği
hususu dava dılekçesinin teb-
liği yerine kaim olmak üzere
ilan olunur.
Basın: 50252
POLİTİKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Ermlşler Arasmda.-
Asım Bezirci, iki basım yapan, 600 sayfaya yakın Pir
Sultan Abdal adlı kitabının başında der ki:
"Doğrusunu söyleyeyim, şimdiye değin bir tek Pir
Sultan Abdal biliyordum: Hızır Paşa'n/p astırdığı büyük
haik şairı. Meğerse aynı adı taşıyan altı şair daha var-
mış! Pir Sultan ustüne çalışmaya başlaymca öğrendim
bunu. (...) Açıklandığına göre, bu şairler bugüne dek bir
tek kişi olarak görülmüştur. Nitekim Sadettin Nüzhet,
Pertev Naili Boratav, Abdülbakl Gölpınarlı, AN Balım,
Cevdet Kudret, Selami Yurdatap, Cahtt öztelli, Memet
Fuat, Ahmet Köklügiller. (...) Araştırmacılar, bunlan bir-
birine kanştırmışlar. Oysa yaşamları, kişilikleri ve şiirle-
ri kadar çağları da değişik şairlermiş bunlar. Onları tek
bir şair gibi görmek birtakım tutarsızlıklara yol açıyor."
Pir Sultan Abdal, bir de olsa, birkaç da olsa, zaman
içinde bir efsane oluyor. Halk ona bir efsane kahramanı
gibi bakıyor. Yaşamda da, öyküde de (efsane), değerler
zinciri içinde asıyorlar, ölümsüz oluyor.
Işte söylencelerden (efsane) biri:
Hızır Paşa, Sıvasla Hafik arasında Sofular Köyü'nden-
miş. Pir Sultan adını duymuş, Banaz'a gelmiş, ondan
nasip almış. llkin azâbı, sonra müridi olmuş. Yedi yıl ka-
pısında hizmet görmüş. Bir gun demiş ki'
"Pirim, bana himmet edin de bir makama geçeyim,
büyük adam olayım."
Pir Sultan elini başına koymuş, duşünmüş, demiş ki:
"Hızır, ben sana ruhsat veririm, gider büyük adam
olursun, sonra da gelip beni asarsın."
Hızır izin alıp istanbul'a gitmiş, Padişah'ın sarayına
girmiş. Gittikçe ilerlemeye başlamış. Sıvas valisi olmuş.
Yoksullara zulmetmeye başlamış. Namus gözetmez,
hak aramaz olmuş.
Hızır Paşa'nın iki kadısı varmış. Birinin adı Kara Kadı,
ötekinin adı Sarı Kadı. Rüşvet yerlermiş. Pir Sultan'ın da
iki köpeği varmış, birinin adı Kara, ötekinin Sarı... Pir
Sultan'ın düşmanları bunu duymuşlar, koşup kadıya ha-
ber vermişler. Pir Sultanı kolları oağlı bağlı getirmişler.
Sorgulamışlar. Pir Sultan, "Kopeklerime bu adı koy-
dum" demiş. Köpeklerin önüne bir kap helal, bir kap
haram yemek koymuşlar. Köpekler koklamış, helali ye-
mişler, harama dokunmamışlar.
Gel zaman git zaman Hızır Paşa. Kara Kaşlı Kör
Müftü'ye bir fetva yazdırrmş: "Şah'ın adını anmak ya-
saktır. Kim anarsa dili kesilecektir." Pir Sultan fetvaya
uymamış, Şah'ınadınısöylermiş. inkarcılarbunuPaşa-
ya iletmişler.
Hızır Paşa, Pir Sultan'ı çağırtmış. Ondan, içinde Şah'ın
adı geçmeyen bir şiir söylemesını istemiş. Pir Sultan al-
mış sazı şu dörtlüğü çığırmış:
Hızır Paşa bizi berdar etmeden
Açılın kapılar Şah 'a gidelim
Siyaset gunleri gelip yetmeden
Açılın kapılar Şah 'a gidelim.
Şiiri dinleyen Hızır Paşa kızmış; "Pirim, yanlış tezene
vuruyorsun" diye uyarmış.
Pir Sultan gene aynı sözleri söyleyince, "Alın şunu
içeri, yarın sabah asarsınız" demiş. Zincire vurmuşlar
Ertesi gün bakmışlar ki Sıvas meydanında Pir Sultan'ın
ölüsü yoktur. Her yanda bir Pir Sultan belirmiş. Pir Sul-
tan bir ıken bin olmuş. Dağılmış, gide gide Horasan'a
kadar varmış.
Sıvas'ta yakılan 37 aydının siyaset meydanında dava-
sı görülüyor. Bu dava da bir söylenceye dönüşecektir.
Ermiş, erişmiş Azlz Nesin'i de bu davaya katmak iste-
yenler var. Aziz Nesin'i bir iken pir, ererken ermiş, gö-
nüllere derviş yapmak isterler.
Hey koca Aziz!..
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3
1/ Deniz dibine indirilen ..
ve balık gelince dört ke-
nanna bağlanrruş ıpler 2
sayesınde dışan çekılen g
kare biçimli balık ağı. 2/
Elçibk uzmanı... Göz. 3/ 4
Kabadayıbk taslayan
Rum debkanbsı. 4/ Öğü-
tülmüş tahıl... Zarif. ki-
bar, güzel giyinmiş. 5/
Mikroskop carru... Rad-
yum elementinın simge-
si... Bir soru eki. 6/ Bir
işteki engelleri yenme ka-
ran... Bir nota. 7/ Japonlara özgü
çiçek düzenleme sanatı. 8/ Bir tür
küçük zurna. 9/ Eski Türklerde
hastalan iyileştırmek için yapılan
büyüye verilen ad... Kadınlann
giydiği çarşaf.
YLKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Daha çok Karadeniz Bölgesi"-
nde giyilen bir tür erkek ayakkabı-
sı... Uzakhk anlatmakta kullanı-
lan söz. 2/ Öleceği kesinbkle bili-
nen bir hastarun, aasıru dindirmek
için doktor tarafından öldürülmesi. 3/ "Ehl-i hâle kailiz eh-
bne aldanmazuz" (Şeyhülislam Yahya)... Küp! 4/ Telli çalgılar-
da telleri yüksekçe tutan tahta köprücük... Otlak. 5/ Bir sporda
erişilmiş derecelenn en üstünü... Ilgi. ilişki. 6/ Başkasının sırün-
dan geçinen kimse. 7/ Bir ay adı... Ekin bıçıldikten sonra top-
rakta kalan köklü sap. 8/ Günler... Eskiden Hindistan'da yerli
oda hızmetçisine venlen ad. 9/ Taşıma. aktarma... Rütbesiz as-
ker.
DİVRİĞİ KÜLTÜR DERNEĞİ
12. GELENEKSEL PİLAV GÜNÜ
Yârın \anağındangavrı her şewonağı: dnebıimek rç-zn
GCN 14 Agustos 1994 Pazar günü
YER Belgrad Ormanlan Mehmeı Âkıf Pıknık ven
H S.A.ATI Sabah saat 0
7
00de duraklardan 01^07yaşgnıplanndakJerdenbdetahnmaz.
NOT Bılctter pıla\ günunden sonra lade alınmaz
Kıdıköy > ıkası olotaö. duraklın
l-KartalBe!edı\eOnu
2- Tuzla Esenyalı Çakaldere Esdoğu
Markct >anı
3- Kartal Maltqx Beledı>e onü
4- Kartal Maltepe Zumrütevlen Derc
5- Kadıköv lçerenkö> Işık Cam Evı
6- Kadıkoy Fıkırtepe Murat Stneması
7- Kadıköv Fıkırtepe Spor Tesıslen
8- Usküdar lskek Mevdanı
9- (jşküdar Çengelköy Guzehepe
10- Cmranı>e IhJamur fmn önu
ŞqS Ytlun ototeı dmklan
11- Taksm. Tunel. Kaampaşa İETT
Durağı
12- Ştşlı Me>daru Carru önü
13- Ahbeyköy parselkr
14- Ahbe> kov Güzeltepe Yag Drg önü
15-Sana>ıÜşlGcçıt
16- Tarabya Üstü Otobus Son Durağı
P-TarabyaÖzbırEvler
18- Çelıktepe Park Önü
19- Seyrantepe (özgün Elektnk önü)
Bakırköt-'Uuaray otofcds dınVlan
20- Aksârav Dcm'ek Önu
21- Avcılar Caml Önu-Parseller son du-
rak
22- Buvukçekmece Tepcüt Kö> Mey-
danı
23- Buvukçekmece Mıeros önü
24- Bagcılar Meydanı fikokul
25- Bahçebevler Haznedar Hastanesı
onü
26- Bahçehcvler Kocasınan Lısesj önü
2
7
- Bahçelıevler Soganh Me>daru
28- Esenler İETT son durak
29- Esenler Atışalanı Merkez
30- Edımekapı İETT durak
31-GOPasakahveler
32- G O Paşa Pazançı
33- Topkapı Sunçı
34- Topçular Bakkal Duragı Benzmllk
35- Guneşlıköyü son durak
36- Kanarya İETT son durak
37- Küfükköy Gazı Mah son durak
38- K Çekmecc Cennet Mah (Tepeüs-
tu son durak)
39- Şınnevler Camı onu
40- Yenıbosna Ortaokul yar»
41- Beş>uzevler Müge Sıneması önu
Hoşgeldin
NİHAN
10 Ağustos 1994
Ayşenur-Hüseyin Özcan