Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 3 AĞUSTOS1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Havuzbaşı
defilesi
• Istanbul Haber Servisi -
San-FaTriko'nun 1994-95
sonbahar-kış koleksiyonu,
önceki gece Swissotel'in
havuzbaşı nda
gerçekleştirilen birdefıleyle
tanıtıldı. DenizPulaş, Begüm
Özbek, Esin Moralıoğlu,
Mervelldeniz'indeyeraldığı
defilenin ardından ise su
balesi gösterisi sunuldu.
(Fotoğraf: Aykut
Küçükkaya)
HürriyeTe
bombalı saUrı
• tstanbul Haber Servisi -
Hürriyet gazetesinin
Halkalı'daki matbaa binası
dün akşam saat 22.50
sıralannda kimliği belirsiz
kişilerce bombalandı.
Binanın bahçesinedüşen
bomba maddi hasar
meydana getirirken olayda
ölen ya da yaralanan olinadı.
Olayın ardından basın
kuruluşlannı telefonla
arayan kimliği belirsiz kişiler
saldınyı PKK'nin sılahlı kolu
ERNK'yebaglı-'Kazım
Kullu lntikam Tugayı"
adına ü'stlendiler.
Sporel toprağa
vepildi
•TV Servisi-Kıbns'ta
pazartesi günü
rahatsızlanarak, 59yaşmda
yaşama veda eden Aykut
Sporel, dün TRT İstanbul
Radyosu önündedüzenlenen
tören ve Teşvikiye Camii'nde
kılına'n cenaze namaandan
sonra Karacaahmet
MezarhğYnda toprağa
verildi. 1960 yılından bu yana
TRT İstanbul Radyosu'nda
program yapıması olarak
görev yapan Sporel, Fecri
Ebcioğlu ve Sezen Cumhur
önal ile birlikte hafıf baü
müziği programı haarlayan
ilk diskcokeylerden biriydi.
Sporel, evli ve iki çocuk
babasıydı.
Sınav-Sonuç
gazetesi
• İstanbul Haber Servisi -
Üniversiteyegirenlerin tam
listesi, Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti tarafından özel
olarak yayımlanan
"Sınav-Sonuç" gazetesiyle
açıklanacak. 15 ağustos ve 16
ağustos günlerinde iki ayn
gazete halinde yayımlanacak
olan •'Sınav-Sonuç"
gazetesinin birincisinde
örgün öğretim kurumlanna,
ikincisinde ise açık öğretim
kurumlanna
yerleşürilenlerin tam listesi
yerahyor.
Osküdar'da
5 fınn kapatıldı
• İstanbul Haber Servisi -
Üsküdar Belediyesizabıta
ekiplerinin gerçekleştirdiği
gece operas>onlan sırasında,
sağlıJc koşuÜanna uymayan,
eksik gramajlı ekmek üreten
ve pulsuz satış yapan 5 fınn
kapatıldı. Bu arada, Ekmek
Sanayii İşverenler Sendikası
BaşkanVekili Muharrem
Keçeli, İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan'ı, RP'li
Konya Belediyesi'nin yaptığı
gibi halk ekmek büfelerinde
ucuzekmek satarak ekmeği
devletleştirmeye çalışmakla
suçladı.
SÜSER'in yetkisi
devredildi
•İstanbul Haber Servisi •
İSKİ'nin hizmetlerini yapuğı
gerekçesiyle kapatılan ve
1200 çalışanı açıkta kalan
SÜSER'in verdiği tankerle
su taşıma hizmeti, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi'ne
baglı Hamidiye Kaynak
Sulan Işletmesi'ne
devredildi.
Türk-Konut'a
suçlama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bfirosu)- Kent-Koop Genel
Başkanı Muammer Niksarlı,
Türk-Konut aleyhine
haziran ayında dava açmış
olmalanna karşın, bu
kuruluşun Kent-Koop'u
"yalan dolania" suçladığını
ileri sürdü.
Doktordanaeilçözüıııpaketi
Siyasi iktidarlar 'sağlıkta reform'u hazırlık aşamasmdan uygulama aşamasına bir
türlü geçiremezken, doktorlar da sağlıklı hizmet için yapılması gerekenleri sıralıyor
GÜNDÜZ İMŞİR
İnsan yaşamınm aynlmaz bir parçaşı
olan doktoru, eczacısı, dişhekimi, ebesi,
hemşiresi ve hastabakıcısıyla yaklaşık
225 bin kişiük sağlık ordusunun sorun-
landağlargibi.
Hemen her başımız sıkışüğında kapı-
lanna düştüğûmüz, umduğumuzu bu-
lamadığımızda suçJadığımız bu insanla-
nn sorunlannın çözümü için son 10
yılda hiçbir geçerli politika oluşturula-
madı.
Hekimlerin bugün aldığı ücretler ise
hayli komik bir düzeyde. Eylül 1993 iti-
banyla meslekte 10 yılını doldurmuş uz-
man bir hekimin ayük ücreti Ankara'da
8.5 milyon, Siin'te ise 11 milyon 479 bin
lira. Yeni mezun bir pratisyen hekimin
maaşı ise yine Ankara'da 6.5 milyon, Si-
irt'te ise 8 milyon 541 bin lira. Uzman-
lar, 6 yıllık tıp eğiümi, en az 4 yıllık uz-
manlık eğitimi ve hekimliğin zor mesle-
ki koşullan göz önüne alındığında bu
ücretlerin çok düşük olduğunu belir-
tiyoriar.
İyi bir sağlık hizmeü verilebilmesi için
başta ücret politikası olmak üzere sağlık
alanında çok yönlü politikalann oluştu-
rulması gerektiğini vurgulayan hekim-
lerin acil çözüm önerileri şöyle:
• Altvapısı tamamlanmamış, eğitim
yönünden yeterli öğretim elemanJarıyia
desteklenmemiş tıp fakültelerinde çağdaş
tıp eğitimi \erilemez. Altyapı ve eleman
yetersizlikleri süratie giderilmelidir.
• Tıp fakültelerine kapasitelerinin
üzerinde öğrenci alınmamalıdır. Tüm
tıp fakültelerine abnacak öğrenci sayısı
2 bin 500'lerde sınırlandınlmalıdır.
•Tıp eğjtiıni, birinci basamak sağlık
hizmetlerini yerine getirebilecek bilgili.
becerili, kendine gibenli pratisyen hekim
yetiştirmeye yönelik olmalıdır. Bu rutum
uzmanlaşma eğilimini azaltacak ve yığü-
malan önleyecektir.
•Toplumun sağlıktaki eşitsizlikle-
rinden en çok etkilenen kesimleri için
kullanılmak üzere Gayri Safi Milli Ha-
sıla'dan (GSMH) sağlığa aynlan pay en
az yüzde 5'e çıkanlmalıdır. Ve bunu ka-
mu payını arttırarak yapmayı amaçla-
yan finansman seçenekkri içermelidir.
• Hasta ve hekim, serbest piyasanın
eşitsiz ve sağlığı herhangi bir meta haline
getiren egemenliğinden kurtarılmalıdır.
• Ülke sağlık kaynaklan esas olarak
ilk basamak sağlık hızmetlerine yönlen-
dirilrnelidir.
•Sağlık kurumiarının demokratik-
leştirilmesi için bir an öoce spmut adımlar
animalıdır.
• Sevk zincirinin uygulanması için
gereken herşey hemen yapılmalıdır.
•Özel sağlık işletmelerine ve özel
sağlık sigortalarına verilen \ergi muafi-
yeti ve krediler kaldırılıp temel sağlık hiz-
metlerine kaydınlmalıdu".
• Yurtdışından ıthal edilen ileri tek-
nolojik aygıtlarla ilgili olarak ciddi bi-
limsel bir planiama yapılmalı, ülkemi-
zin gereksiz bir teknoloji çöplüğüne dö-
nüşmesi önlenmelidir.
•öncelikle 10 büyük şehirde birinci
basamak sağlık hizmetleri için hemen ki-
ralama yapılarak yeterii sayıda sağlık
ocağı, sağlık merkezi açılmaİıdır. Bura-
lara hekim, personel ve alet sağlanması
için gerekli önlemlcr alınmalıdır.
• Toplumda sağlık açısından daha
dezavantajlı kesimlere öncelik veren bir
yol izlenmelidir. örneğin 18 yaş altı ve
60 yaş üstündeki nüfusun ve 15-44 yaş
kadın nüfusun tüm tedavi. tanı giderleri
devlet bütçesinden karşılanmalıdır.
• Mecburi hizmet kaMırdmalıdır.
• Kamuya ait sağlık kurumlannda
kurulmuş vakıflar kapatılmalı. tüm var-
lıklan kamulaştınlmalı, varsa döner
sermayeye bağlanmalıdır. Hekimlere ve
sağlık personeline kaynak olarak akta-
nlmalıdır. Döner sermaye denetimi çalı-
şanlara bırakılmalıdır.
9 Sosyal gûvenlik kunımları SSK,
Emekli Sandtğı vb.ne kaynak sağlanma-
lı, en kısa zamanda yönetimleri prim öde-
yeniere devredilmelidir.
• Kamu sağlık kurumlannda baskı,
rotasyon, sürgün, angarya gibi uygula-
malara hemen son verilmelidir.
• İlaçta tekeUeşmenin ve zamlarui en
önemii nedeni olan ve 1984 yılında çıkarı-
lan ilaç genelgesi kaldınlmalıdır. Ilaç fi-
yatları belli bir süre için dondurulmalıdır.
• Tüm hekimlere ve sağlık personeli-
ne toplu pazarük ve grev hakkı tanın-
malıdır.
• Sağlık ocağında çalışan nekimJere,
aile hekimliğine önerilen tüm teşvik ve
primier getirilmeUdir.
• Herkese yeşil kart yerine, herkese
üzerinde başvurması gereken temel sağ-
lık birimlerinin ismi yazan kart verilme-
lidir.
• Her koşulda hekim bağvnsızlığını
garanti edecek yasal değişimler aciien
yapılmalıdır. Hekimlerin sicil amiıierinin
hekim olması sağlanmalıdır.
• Eğitim kurumlanndan başlanarak
tam gün çalışrna gctirilmelidir.
Demirel, Aziz Nesin 'e idam istemiyle ilgili olarak 'Hür savunma hakkı sonuna kadar açık' dedi
'Savanınhertalebi,hakimkcacmobnaz*
İstanbul Haber Servisi -
Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel, standart dışı demokrasiyi
kabul etmeyeceklerini, bu ne-
denle 'sendikasızlaştırmaya razı
ounayacaklannr söyledi.
Toplumlann zaman zaman
içine düştüğü ekonomik ve sos-
yal depremkrden, en fazla çalı-
şanlann zarar gördüğünü belir-
ten Demirel, "Çalışanların hu-
zur içinde olması, filkenin sosyal
güvenliği bakımından fevkalade
önemii. Sendika kurumunu ve
kavramını tahrip edecek herhan-
gi bir şeye razı olmayız" dedi.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti'ni ziyaret ederek Baş-
kan Nail Güreh' ve yönetım ku-
rulu üyeleriyle bir süre görüştü.
Demirel, görüşme öncesı
yapüğı konuşmada, kendisinı
'gazetecilerin çok yakını' olarak
tanımladı. Devletın içinde 45
yıldır çeşitli kademelerde hiz-
metler verdiğini ve 70 yılhk
cumhuriyetin şahitlerinden, za-
man zaman da aktörlerinden
birisi olduğunu belirten Demi-
rel, uzun süren devlet görevi so-
nucu, makro hedefler üzerine
konuşmaya görevli olduğunu
ifadeetti.
Gazetecilerin sorulannı da
yanıtlayan Demirel, Aziz Nesin
hakkında idam istemiyle ilgili
bir soru üzerine "Burada söyle-
necek laflar çok su götürür"
dedi. Sisteme inanılması gerek-
tiğini belirten Demirel, hür
yargı ve ardına kadar açık hür
savıinma hakkı olduğunu söy-
ledi. Savcılann her taleplerinin
hakimin karan haline gelmedi-
ğini anımsatan Demirel, şunlan
söyledi:
Cumhurbaşkanı, İstanbul'da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli ve Türkiye
Gazeteciler Sendikası Başkanı Orhan Erinç'i ziyaret ederek basının sonınlarını dinledi.
"Hûr ve detnokrat bir Türki-
ye, eksikkri tamamlanmış bir
Türkiye noktasına gelinebilme-
si için biraz daha gayret lazun.
Hiçbir şeyi büyütmeye gerek
yok. Beıûm, savcının talebine
haklılık vermem veya karşı
çıkmam halinde, rejimin işle-
mesinde uyum sağlamada so-
rumlu bir kişi olarak kuvvetler
aynlığı prensibi içinde bir mü-
dahalede bulununun. Hiç kim-
senin telaşlanmasına gerek
yokfur. Benim ülkemde
bağımsB hakimler vardır. Bu
hakimierin vicdam hür, kürsü-
lerinin hür olduğunu herkese
temin ederim. Ve bu ülkede sa-
vunma hakkı dediğimiz hak,
sonuna kadar açıktır."
Özgür Ülke gazetesinin 7
muhabirinin gözaltına alı-
nmasıyla ilgili bir soru üzerine
Türkiye'de tartıjılan şeyin "Y'a-
zılan şeyler suç sayılmalı mı
sayılmamalı mı" sorusu oldu-
ğunu belirten Demirel, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Yargının, icraıun tesiri altı-
nda kalmadan calıştığını kabul
edeceksiniz. Kanunlarının suç
savdığı hususları, savcının suç
işleyenlerin yakasuıa yapı-
şmasım doğal kabul edeceksi-
niz. Suçluluğu ispat edilene ka-
dar bir kişi sanıktır, suçlu değil-
dir. Suç, sabit olursa cezası veri-
lir. Eğer bu sistemi işletemezse-
niz hiç sokağa çıkamazsınız.
Kanunlann zamanı gecmiş
olanlan yok mudur? Vardır.
Bugünkü insan haklan, de-
mokrasive uygun ounayanlan
yok mudur? Vardır. Bunlar
ayıklanjncaya kadar, yeniieri
tesis edilinceye kadar herkes
oniara uyacaktır. Bu oluşuma
biraz sabır göstereceğiz. Buna
demokratik sabır diyoruz.
Kimsenin bu ülkede suç işleme
imtiyazı yok. Kimseye de işle-
mediği suçtan dolayı ceza tayini
yok."
Daha sonra, progratnında
olmamasma karşın Türkiye
Gazeteciler Sendikası'na geçen
Demirel, TGS Başkanı Orhan
Erinç'ten bilgi aldı. Hürriyet
gazetesinde uygulanan sendi-
kasızlaştırmayla ilgili görüşle-
rini aktaran Erinç, iş güvencesi
konusundaki yasal düzenle-
melerin eksıklığını dile getirdi.
Son yıllarda gazetelerin maü-
yetinde işçilik payının çok dü-
şük hale geldiğiru anlatan
Erinç, tasarruf tedbirlerinin
öncebkle işçilerin ücretlerinin
ve sosyal haklannın ellerinden
alınması şeklinde uygulandığı-
na dikkat çekti.
'Sendikasızlaştırmaya
razı değiliz'
Toplumlarda zaman zaman
yaşanan ekonomik ve sosyal
depremlerde en fazla. çalışan-
lann zarar gördüğünü söyleyen
Demirel. "Çünkü kurumlar
kendilerini ayakta tutabilmek
için tasarruf lazım devip en çok
çalışanlan rahatsız ediyorlar"
dedi. Sendikasızlığa, sendikası-
zlaştırmaya razı olmayacak-
lannı belirten Demirel. şunlan
söyledi:
"Çünkü standart bir demok-
rasjdir Türkiye'nin aradığı ve
standart dışı bir demokrasiyi
demokrasi saymayız. Onun
icindir ki bu tür şeyler bugün
olabiliyorsa bunlan istisna say-
mak lazım. Bunlardan kaçını-
hnasım herkese telkin ediyo-
rum ben. Çaltşanların huzur
içinde olması ve çaltsma
banşnun devamlılığı, ülkenin
sosyal güvenliği bakımından
fevkalade önemii. Şimdi
TBMM'nin gündeminde çok
iyi haztrlanmış bir basın kanu-
nu vardır. Onun bir an evvel
kanunlaşmasına hep beraber
gayret sarfederiz. Ve sendika
kurumunu ve kavramını tahrip
edecek herhangi bir şeye de razı
ohnayız."
Turkıye'ye zarar veriyor' görüşti savunuldu
DemiralAvrupa'ya
şikayetedildi
ERGÜNAKSOY
ANKARA - Ankara Devlet
Gûvenlik Mahkemesi (DGM)
Başsavcısı Nusret Demiral hak-
kında bügüne kadar Adalet Ba-,
kanhğı'na 3 kez suç duyurusun-
da bulunan ve sonuç alamayan
eski DEP milletvekillerinin
avukatı Hasip Kaplan, iç hukuk
yollannın ükandığını gerekçe
göstererek Avrupa İnsan Hak-
lan Komisyonu'na (AİHK)
başvurdu. Başvuru dilekçesin-
de, Demirarın, Türkiye'nin ta-
raf olduğu uluslararası sözleş-
meleri ihlal ettığini savunan
Kaplan, Türkiye hakkında da-
va açılmasını istedi.
'Yasaya aykın davrandı'
Avrupa İnsan Haklan Ko-
misyonu'na dün gönderildiği
belirtilen dilekçede şöyle denil-
di: "Demiral, DEP davasında
Ceza Muhakemeleri Usulü Ka-
nunu'nun 143. maddesüıe aykın
olarak savunma avukatiarmın
hazırlık evrakuu uMelemesini
engeilemiştir. Avukatlan poüs
zonıyla mahkeme dtşına çuuu*-
nuştır. Hazniık soru^turması
boyunca, savunma avukadarmın
goruşme talepierini geri çevir-
miştir. Sanıkların izni olnudan
»orgudan çekim yapdmasına
izin vermiş, bunu basına
dağıtmış ve dava ile ilgili açıkla-
malarda bulunrnuştur. Avu-
katlann müvekkilleriyle görüş-
meterine izin vermemiştir."
Demiral*la ilgili bugüne ka-
dar Adalet Bakanlığı'na 3 kez
suç duyurusunda bulundukla-
nnı anımsatan Kaplan, ancak
bakanhk müfettişleri tarafın-
dan Demiral hakkında. "soruş-
turma açumasma gerek yokrur"
karan verildiğini beürterek
"Daha önce de Demiral hakkın-
da yapdao birçok suç du> urusu,
aynı şekilde sonuçlanmıştır ve
hakkında işlem yapumamışnr"
dedi. Kapian, dilekçesinde şu
görüşleri dile getirdi:
"Demiral adil yargılama hak-
kını engeilemiştir. Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi'nin 3,5 ve 6.
maddeleri başta olmak üzere,
birçok maddesini ihlal etmiştir.
Bu nedenle komisyona başvur-
maktan başka çaremiz kairna-
mıştır. Demiral hakkında soruş-
rurma açıhnaması kendisine güç
venniştir. Bunu zurh gibi kullanı-
yor. Bunlar yetmezmiş gibi,
DEP iddianamesinde, Avrupa
Parlamentosu raportörii Erik
Jurgens'i PKK kunesi olarak
gostermiş, AGİK ve B.M'ye ya-
pılan başvurulan da suç unsuru
olarak görmüştür. Demiral'm
komisyondaki sidll zaten bo-
zuktur. Geçmişte Kutlu-Sargın
davasında komisyon hakimleri-
ne ifade vermeyerek Türkiye'nin
uluslararası üiskilerine bÛyük
zararlar venniştir. Demiral hu-
kukçu olmanın ötesinde davranı-
yor. Bu uygulamalanmn hesabı-
nın sonıunası gerekiyor. Ama bu
uygulamaların hesabını, Demi-
ral'ı bir türlü yerinden kımıkla-
tamayan Türkiye verecektir.
Hükümet verecektir."
Kaplan, Avrupa İnsan Hak-
lan Komisyonu'nda Demiral'-
ın nezdinde Türkiye'nin yargı-
lanacağını belirtti.
• • •
EKOLOJİK OLARAK DÜNYADA İLK ON YÖREDEN BİRİ olup, BO-
ZULMAMIŞ DOĞASI, KAPLUMBAĞURI, ÇEŞİTLİ KUŞ TÜRLERİ,
MİLLİ PARK niteliğindeki yapısı ve KAYA MEZARLARI, TİYATRO
KALE, HAMAM gibi tarihi değerlerin birarada bulunduğu
DALYAN'da
tekne gezileri:12 km.TABİİ KANAL-KÖYCEĞİZ GÖLÜ-EGE DENİZİ
yüzmeşansı :ANTİK OTEL(***) HWUZLARI-KÖYCEĞİZ GÖLÜ-
Gölü Ege Denizine bağlayan kanalı Ege Denizinden
ayıran 6 km.lik KAPLUMBAĞA PLAJI. Aynı yerde is-
terseniz tuzlu, isterseniz tatlı suda yüzme imkanı
spor şansı :Ege Denizi ve Köyceğiz gölünde SU KAYAĞI ve
SÖRFYAPMAşansı.
TERMAL ve ÇAMUR BANYOURI: RADYOAKTİVİTEŞİ AVRUPA'DA
EN YÜKSEK olup ROMATİZMAL AĞRILAR için KESİN ÇÖZÜM.
D A L r A N
* • Çocuk oyun parkı
• Bisiklet Turlan, Spor okfiviteleri
• Çevre Gezileri
• Balkonlu lüks odolar
• Açık büfe kahvaltı ve akşam yemekleri
• • #
DALYAN
tZMlR
(252)2842136-7
(232) 4223864
Fax: 2842138
Fax: 4223724
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Karanhk Gûçter
istanbuf'dan Şerafettin Yamaner adında bir okurum-
dan zaman zaman ilginç ve uyarıcı mektuplar alırım. Di-
ğer okurlarımdan gelen mektuplar gibi okur ve dosya-
larım. Bu tür mektuplardan öğrendiğim çok şeyler de
olur elbette. Elim boştaysa birkaç satırla teşekkür eder,
elim kalabalıksa (ve maalesef çoğu zaman öyle oluyor),
bir teşekkür bile edemem.
Sayın Yamaner, Temmuz 1994 başlarında bir mektup
gönderdi. Bu mektubunda 2 Temmuz 1993 Sıvas katlia-
mından birkaç gün sonra PKK tarafından gerçekleştiri-
len Başbağlar katliamından yeterince söz ediimediğirv-
den şikayet ediyordu. Sol basının (artık ne kadar kalmış-
sai) bu konuya eğilmediğini vurguluyor ve "... Onlarda
bizim canlanmız değil miydi?" diyordu. Bu arada Sayın
Yamaner in hakkını yememek ve yanlış anfaşılmasını
engeltemek için şunu da belirteyim ki, bir kıs/rn sağ ba-
sının Sıvas'ı degerlenirme biçimlerini de kınamaktaydı.
Başbağlar katliamı gerçekten PKK'nin en kanlı eylem-
lerinden biri idi. Ve teröristler, katliam sonrasında bırak-
tıkları bildiride "Sıvas'ın intikammı alacaklannt" beyan
ediyorlardı.
Şimdi Sıvas olayını ve Başbağlar olayını karşılaştır-
madan ve olasılıklar üzerinde durmadan önce, bir baş-
ka hususa değinmek istiyorum. Sanıyorum nisan ortala-
rında idi. Hemşirelik Haftası dolayısıyla İstanbul Tıp Fa-
kültesi'nin büyük amfisinde laiklikle ilgili bir panel dü-
zenlenmişti. Konuşmacı olarak ben, değerü dostum
Bedri Baykam ve Türfcan Saylan hocamız katılmıştık.
27 Mart yerel seçimlerinin hemen sonrası olduğu için
laik kesimde büyük bir panik, Refahçılar'da büyük bir
coşku egemendi. Bu panelde de bir "gövde gösterisi"
yapmak istiyorlardı. Zaten o günlerde benzer oiaylara
çok rastlamıştık.
Ama salonda çağdaş bir yaşamdan ve özgürlükçülük-
ten yana olan gençlerin ezici bir çoğunluğu vardı Ve
Refahçı gençler belli ölçüler içinde protestolarını yaptık-
tan sonra toplu olarak salonu terketmişlerdi.
Işte o toplantıda söz alan (daha doğrusu söz almadan
ayağa fırlayan) bir genç, "Başbağlar katliamını neden
unutturmak istiyorsunuz?"öiye haykırmıştı. Sağ basının
bir kısmının ne yapmak istediğini o zaman anlamıştım.
Konuşma biçimi ve heyecanı açıkça gösteriyordu ki; o
genç arkadaşımız, kimliğini "Atatürkçü"olarak tanımla-
yan bizkonuşmacıların, Başbağlar katliamına karşı ilgi-
siz olduğumuza inanıyordu. Hatta bu katfiamı "unuttur-
mak istediğimizi" düşünüyordu. Çok şaşırmıştım.
Doğrusu benzer bir şaşkınlığı Sayın Yamaner'in mek-
tubunda da yaşadım. insan olup da Başbağlar katliamı-
na yanmamak mümkün mü? Onlar da bizim canlanmız
olmaz mı hiç?
Ama sorunu iki açıdan ele almak gerek. Bunlardan bi-
ri olayların gerçekleşme biçimi, öbürü de olayın suçlula-
rının kimlikleri. Ve olay bu iki açıdan karşılaştırıldıgı za-
man Sıvas katliamının ürpertici boyutlan açıkça görü-
nüyor.
Başbağlar katliamı, ıssız bir Türkmen köyüne PKK'nin
yaptığı rıain bir baskındır. Bir gün sonra içimiz yanarak
sonuçlarını izledik ve okuduk. Sıvas katliamı ise devle-
tın, yerli ve yabancı basının objektiflerinin önünde, saat-
lerce süren hazırlıklardan sonra gerçekleştirilen bir kat-
liamdır. Başbağlar katliamının nasıl gerçekleştirildiğini
düşünebilir, bu konuda tahminler yürütebiliriz. Ama
Sıvas katliamını defalarca izledik, defalarca yaşadık.
Kendini kaybetmış çılgın bir kalabalığın, oteli tekbir ses-
leri arasında nasıl yaktığını gözlerimizle gördük. Nasıl
aynı kefeye koyabiliriz?
Ikinci husus, katillerin kimlikleriyle ilgilidir. PKK terö-
risilerinin kimlikleri ve nitelikleri bellidir. Ve Başbağlar
katliamı ne ilk katliamlarıdır, ne de tek katliamlarıdır
(umanm son katliamları olsun). Oysa ki Sıvas'ta Madı-
mak Oteli'ni yakan insanlar bellidir. Elde fotoğraflar var-
dır, filmler vardır. Ama öğrenci, ama esnaf, ama işçi,
ama işsiz, sokaktaki insanlardır bunlar. Belki bir gün ön-
ce alışveriş yaptığım bakkalın çırağıdır. Belki iki gün
önce yemek yediğim lokantanın garsonudur. Belki de
geçen hafta ders verdiğim sınıftaki öğrenci...
Işin "korkunç" ve "ürpertici" yanı buradadır. Sıvas
katliamının sanıkları, "sokaktaki insan"û\r. Selam alıp
selam verdiğimiz veortak bir yaşam içinde birlikte yaşa-
dığımız insandır. Işte bu insanın böyle bir "çılgınlığa"
kalkışması, her şeyden daha tehlikelidir. "Kardeş kav-
gas/"nın işaretidir bu...
Ateş düştüğü yeri yakar. Ve nitelikleri ne olursa olsun,
gerek Sıvas'ta yitirdiklerimiz, gerek Başbağlarda yrtir-
diklerimiz "/nsan"dır, "can'dır. Yakınları ve sevenleri
için "o insan", herkesten daha değerlidir. Ama Sıvas'ta
yitirdiğimiz "değerleri"butoplum kolay yetiştirmemişti.
Çok büyük bir boşluk bıraktılar arkalannda. Kına yaksın
karanhk güçler...
Ve her şey bir yana, Sıvas'ta katledilenlerin öcünü al-
mak da PKK'ye düşmez. Bu da karanhk güçlerin bir baş-
ka provokasyonu, hain bir tuzağıdır. Bu oyunlara gelme-
mek gerek.
Söndürmecalısmaları sonucsuz
Somaormanlan
alevalevyanıyor
Haber Merkezi - Manisa'nın
Soma ilçesi, Yağcıh kasabası Ta-
banlar Köyü yakınlannda çar-
şamba günü çıkan orman yangı-
nı. yoğun çalışmalara karşın tüm
hıayla sürüyor. Yangının dün
gece saat 11.00 sıralannda 25 ki-
lometrekarelik bir alanı etkilediğı
belirtildi.
Manisa, Balıkesir. İ2mir ve
Denızli'den gelen söndürme
ekiplerine dün akşam da Aydın
ve Naalli'den takviye geldi. Or-
man Bölge Müdürlügü yetkiüle-
ri, 16 ittaiye ekibinin yanı sıra
çeşitli kurum ve kuruluşlann it-
faiye ekiplerinin de bölgeye gön-
derildiğini; aynca çok sayıda
dozerin de bölgede çalıştıgını
söylediler. Karaajaç Jandarma
Alayı'ndan askeri birliklerin de
söndürme çalışmalanna katıldığı
yangının Göktaş ve Kıalören
köylerini tehdit ettiği bildiriJdi.
öte yandan, Türkiye'nin bir-
çok yerinde son iki günde çıkan
orman yangınlannda 3 bin hek-
tara yakın ormanbk alan tama-
men yandı. Yetkililer, özellikle
pikniğe çıkan vatandaşlan dik-
katli davranmaya çağırdı.
Bu arada Şile'rün Alacalı Kö-
yü yakınlannda dün öğle sırala-
nnda çıkan orman yangınmtn
rüzgann da etkisiyle giderek bü-
yüdüğü öğrcnildi. Dün gece geç
saatlere kadar yaklaşık 100 hek-
tarlık alanın yandığı bildirildi.
Yangını sondürmek için tstan-
bul'dan Şile'ye itfaiye gitti.
Sıcak bunaltiyor
Haber Merkead- Haya sıcak-
lıklannın, önümüzdeki günler-
de mevsim normallerinin ol-
dukça üzerine çıkacagı belirtil-
di. Uzmanlar, başta istanbul
olmak üzere Türkiye'nin bir-
çok bölgesinde yaşayan yurt-
taşlara. "cehennem sıcağı kapı-
nuzda" uyansında bulundular.
Meteoroloji uzmanlan, özel-
likle Istanbul'daki kent yaşamı-
nı olumsuz yönde etkileyen
susuzluğa paralel olarak gide-
rek artan bunalüa sıcaklann
hafta sonundan başlayarak
önümüzdeki haftanın ilk günle-
rinde en yüksek dereceye ulaşa-
cağını bıldirdiler.
Aşırı hava sıcaklıklannın
öiümlere yol açabileceğine dik-
kat çeken sağlık uzman'an ise
yurttaşlan güneşin altında fazla
bulunmamalan, sıvı ihtiyaçlan-
nın karşılanmasında titiz dav-
ranmalan konulannda uyardı-
lar.