Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 AGUSTOS1994 CUM ARTESİ
HABERLER
HYADAYİ
IHRKİYE'BE
ÇIKMAIDA Ml,
DARBOGAZDA
Rüzgareken,fırüna biçer
ltı gündür sosyal demokrasının
A
dünyada (Batı Avrupa ölçeğinde)
ve Türkiye'de bir bunalım ya-
şadığmı aktarmaya çalışük. Bu bu-
nalınun çeşitli göstergelerini sergi-
ledik. Sanıyoruz ki dizinin ana
başlığını oluşturan soruyu, "Dün-
ya'da ve Türkiye'de sosyal demok-
rasi cıkmazda nu, darboğazda mı" sorusunu ya-
nıtlayabiliriz. Bunu hem sosyal demokrasinin
genel bunalımı çerçevesinde. hem de Türkiye'-
deki özgûn koşullar çerçevesinde aynntılayabili-
rizde.
"GeoeT olarak sosyal demokrat hareket
dediğimizde, bunu Batı Avrupa'da diye sınırla-
mak gerek Batı Avrupa dışında dünyada ciddi-
ye ahnır sosyal demokrat hareket, en azından
partileşmiş olarak pek yok. Şili'de Allende'nin
partisi bir ölçüde sosyal demokrattı. Hindis-
tan'dakı iktidar partisi, Halk Partisi kendini
sosyal demokrat olarak tanımlıyor. Pakistan'-
da Butto'nun partisi de bir ölçüde öyle. Ancak
gene de Batı Avrupa sosyal demokrasinin hem
anayurdu, hem de partileşmiş, gelenekli bir si-
yasal harekete dönüşebildiği tek anakara özelli-
ğini hala konıyor. Tûrkiye'deki sosyal demok-
rat parti(ler) de Türkiye'nin Avrupa'ya
yakınlığı ve bağlan ölçüsünde, bu hareketin bir
parçasını oluştuyor(lar); Tûrkiye'nin Batı Av-
rupa'dan farkklığı ve uzaklığı ölçüsünde de öz-
gün renkler taşıyorlar. Bu bunalıma da yansı-
yor.
İPuAMricana
Pax Americana, yeni dünya düzeni salt bir
ekonomik model değil. Sadece, "Artık iki ku-
tuplu bir dünya yok. Amerika dünyanın tek
gücü" diye tanımlanamaz. Pax Americana aynı
zamanda ABD modelinin dayaülması. örnek-
leştirilmesi demek. Bunun siyasal yansıması,
aralanndaki fark yer yer belirsizleşen iki parti-
den ibaret bir temsili (representaüv) demokra-
si" demek.
Sosyal demokrat parliler serbest piyasa eko-
Domisini benimseyerek ( bu asıllannı inkar de-
mekür); devletin küçültülmesini, katıhmo de-
mokraside kiüelerin özgürlük alanını genişlet-
mek olarak değil, devletin eko-
nomiden elini ayağını çekerek
meydanı tümüyle "özd teşebbüs
erbabTna bırakmak diye yo-
rumlayarak liberal ve merkez
sağ partilerle aralanndaki çizgi-
leri belirsizleştiriyorlar. Pax
Americana'nın koşullan belki
yerine geliyor ama ortada da
sosyal demokrasi diye bir "siya-
sal mtdik" kalmıyor.
s,osyaldemokrasi, kapitalizmin asılsahipleri, asıl
temsilcileri olan liberal ve merkezpartûerine
yaklaştıkça, dönüşümünü buyöne doğruyaptıkça
ortadasözüedilecek bir sosyaldemokrasi
kalmayacaktır. Kendini inkar etmekle kendini
dönüştürmek arasında birfark olsa gerek.
kaldığı (hem de ne çok) anlar ve alanlar vardı ve
var. O da değişen çağa ayak uyduramayarak
tarihin derinliklerinde yitip gidebilir.
İnsanhğın uzun tarihi gözönüne ahndıkta
bunlar mümkündür ve doğaldır. Bir böceğin
yumurtadan çıkması, uçması, yaşaması ve yok
olması kadar doğal. Unutulmasın ki köleci top-
lumda, düzeni dönüştürme siyasal hedefıne yö-
nelmiş ilk köle ayaklanması İsadan önce, 707'de
Sicilya'da patlak vermişti. Köleci düzen nere-
deyse 1200 yıl daha ayakta kaldı ve (resmen)
İsadan sonra 476'da sona erdi.
| Çıkmadık canda uımt
Ama yukandaki paragraflar bir "kader"den
söz etmiyor. Bir olanağı vurguluyor. Bunun
tersi de mümkündür. Sosyal demokrat hareket
kendini değişen çağa ayak uyduracak bir ide-
olojik zengjnlikle dönüştürebilir, yenileyebilir.
"Bu mümkün mü?" sorusu saçmadır. Demirel"-
in o çok alay edilen mantığı galiba burada ge-
çerli: Sosyal demokrasi kendini yenileyebilirse
yenilemiş olur, yenileyemezse yenileyememiş
olur!
Ama şunu bugünden söyleyebiliriz: Sosyal
demokrasi kapitalizmin asıl savunuculan, asıl
temsilcileri olan (bugünün) liberal ve merkez
partilerine yaklaştıkça, dönüşümünü bu yöne
doğru yapükça ortada sözü edilecek bir "'sosyal
demokrasi" kalmayacaktır. Kendini inkar et-
mekle kendini dönüştürmek arasında bir fark
olsa gerek.
Bilimsel-teknik devrimin yolaçtığı yeni bir
toplumla karşı karşıyayız. Geleneksel mavi ya-
kalı- beyaz yakalı aynmı yetersiz kahyor. Sana-
yi proletaryasında nitel değişmeler var. Gele-
neksel sanayi işçisi yokoluş sürecinde. Gelenek-
sel sanayiler de öyle. Üreüm ilişkilerinde bilinen
dengeler sarsuıyor. Sosyal demokrasi bunlan
yorumlamak, çözümlemek ve buna ilişkin yeni
savaşım yöntemlerini, yeni örgütlenme model-
lerini üretmek zorunda.
Demokrasi, temsili demokrasinin sınırlan
içınde hapsoldu ve yer yer tıkandı. Seçmenler
milletvekillerini seçer, onlar da ülkeyi dört yıl
yönetir. Sonra gene seçim olur vb... diye giden
tanımlar "demokrasi'" kavramında saklı zen-
ginlikleri yalmkatlaşunyor. Bu ise kitlelerde
politikaya ilgisizlik, sisteme güvensizlik. de-
mokrasi dışı çözümlere yatkınlık gibi eğilimler
doğuruyor. Sosyal demokrasi. tanımı gereği
daha zengin. daha içerikli, daha boyuüu bir de-
mokrasiyi savunmak zorunda. Savunmaktan
da öte bunu teorik olarak tanımlamak, sonra
da yaşamın şaşmaz pratiğinde gerçekleştirmek
zorunda. Bugüne kadar ki gözlemlerimiz sosyal
demokrasinin bunun üstesinden geleceğine iliş-
kin bir umut vermiyor. Ama çıkmadık candan
umut kesilmez denmemiş boşuna.
IfitteHmTûrklye'yt
Yukandaki paragraflarda "mavi yakalı- be-
yaz yakab", "üretim iüşkileri", "temsili demok-
rasi","arüdeğer sömürüsü" "üretici güçler"
gjbi terimler kullanıldı. Bunlar sosyal demokrat
ideolojinin de "öz terimleri"dir. Bunlar üzerine
l&myttfnrtminden...
Dünya değişti, deniyor. Doğ-
ru. Değişti. Hem de çok. Özel-
likle bıümsel-teknoloji alandaki
gelışmeler, belki bir zamanlar
erken kullanılmış olan •'Bilim-
sel-teknik Devrim" terimini bu
kez tümüyle doğruluyor.
18. Yüzyılda başlayıp bugüne
dek uzanan bir tarih dilimine
damgasıru vuran "sanayi devri-
mP'nin sonuna geldik. Oysa
sosyal demokrat düşünce, sana-
yi devriminin bir ürünü, sanayi
devriminin sonuçlanndan kay-
naklanan bir ideoloji ve bir si-
yasal hareket. Sanayi devrimin-
den, bilimsel-teknik devrim
çağına atladığımız şu günlerde
sosyal demokrasi de kendini bu
değişimlere uyumlandırmak
zorunda. Bir başka secenek
daha var tabii: Sanayi devrimi
çağı ile birlikte sönümlenmek.
lûttpyavtyurtiart
Sömürüsüz ve eşitlığın ege-
men olduğu bir dünya neredey-
se insanoğluyla yaşıt. Bu yüz-
den eğer sosyal demokrasi
çağını doldurur ve tarih sahne-
sinden çekilirse bu dünyanın
sonu değildir, karalar bağlayıp
yas tutmak gerekmez. In-
sanlığın ağır ilerleyen uzun sos-
yal mücadeleler tarihinde nice
ideolojiler, siyasal akımlar
dogdular, serpildiler, altın çağ-
lannı yaşadılar ve yok oldular.
Ama insanlığın "daha iyi bir
dönya" arayışı sürdü.
örneğin daha düne kadar,
sömürüsüz, eşitlikçi bir dünya-
ya acılan tek ve doğru yol ola-
rak bilinegelen ve yaygın bir ka-
bul gören Leninizm denemesi
Sovyetler Birliği ve ideolojik-
siyasal bağlaşıklannda ba-
şansız kaldı ve çöktü. Aynı öz-
leme (ütopyaya) bir başka yanıt
olarak ortaya çıkan Maoizm,
Çin'de deneniyor ve (pek umut
vermese de) hala deneniyor.
Sosyal demokrasi de aynı
ütopyaya Kautskylerin, Berste-
inlann verdiği bir başka yanıttı.
Denendi. Deneniyor. O da ikti-
dar olma şansı elde etti. Onun
da halklara sağladığı kimi kaza-
nımlar var. Onun da başansız
Tepedentamğayenüenmek...
ERCAN KARAKAŞ
SHP Gnıp Bajkanvekiti
Sovyet sisteminin ve Doğu Avrupa'da
recl sosyalizrnin çöküşü,
muhafazakarlar ve liberaller
tarafından solun topyekün çöküşü ve
kapitalizmin zaferi olarak gösterilmeye
çaûşıldı. Bu kesimler,reelsosyalizmle
buiikte sosyal demokrasinin de
bittiğini, 20. yüzyılda siyasal
demokrasiyi verefah tophımunu
gerçekieştiren sosyal demokrasinin
işlevini tamamiadığmı, 21. yüzyıhn,
Bberalizmin yüzyıh olacağını ilan
ettiler. Ancak yaşanan gelişmeter kısa
sürede bu saviann yanlışhğını gösterdi.
70yıl devam cden Sovyet modelinin ve
2. Dünya Savaşı sonrası Doğu
Avrupa'da yaşanan reel sosyalizmin
çökmesi, başlangıçta solda bir
duraksama yaratü. Çünkü kavramlar
birbtrine kanşmış ve sağ güçler
durumdan yararknarak sosyal
demokrasiye yüklenmeye
başlamışlardı.
BusÜTeç uzun sünnedi. Sosyal
demokratlar, demokratik sosyalistler
kapsamh birtaruşmave sorgulama
süreci başlattdar. Hiç kimse, hiçbir
ktırumsorgulama dışında tutuİmadı.
70yılbk Sovyet deneyimi de
Avrupa'dakı sosyal demokratdeneyter
degözden gecirikii.
Mevcut sorunlara yeniçözümler
üretme konusundaki çahşmalann yanı
sra geleceğin topiumu ve geieceğuı
sosyalizmine ilişkin son derececanlı
tarûşmaiar başlatıldı.
Her şeyden önceideolojilerin ve solun
bittiği savmm yanüş olduğu
komısunda görüş birüğjne vanldı.
İdeolojiler beüi idealkre uiaşmak için
öngörüleniîkekr bütûnü olduğuna
göre doğal olarak süreklilik gösterirler.
Ancak elbette sol partiler değişen
koşullara uygun olarak ideolojiterini
geüştirmek zorundaduiar. Sosyal
demokrat partiler tarihin önemli
kesitlerinde bunu başarabiklikkri, yani
kendilerini yeniieyebildikJeri için
yüzyıh aşkın bir süredir varhklannı
sürdürmüşlerdir.
Sos>-aldemokrat partüerve Sosyalkt
Enternasyonal geçen yülarda
programlarmı ve şöylemlerini bir kez
dahayenilediler. Özgürlük. eşitlik,
dayanışma, sosyal adalet, demokrasi
ve banş g^bitemelilkeler ışığında;
ekonominin ekolojik yönden
yeniknmesi, "'daha az merkeziyetçi,
daiıa az bûrokratik, ittifaklara daha çok
yer veraB" birdevlet anlayışmın
yerleştirilmesi, piyasamantığuun
sosyaldevlet uygulamalan üe
snırianması, ırkçı-milliyetçilikle
mücadele edilmesi, çahşma
zamanlanmn kısalülması ve kadınlann
eşiıüğınin sağlanması konulannda yeni
yaklaşımlar getirdikr. Bunlara ek
olarak çok kutuplu dünya gerçeği ve
bu sorun çerçevesinde yeni dış politika
ve güvenlık politikalan ohışturulması,
savaşlann engellenmesi ve banşı
sağlamaya yönelık kolektif sistemlerin
gefiştirUmesi, başta BM olmak üzere
uluslararası kuruluşlann yeniden
yapüanması gibi konularda tartışılan
meseklerin başında gehnektedir.
Ktsacaa sosyal demokrat partiler
köklü bir program geleneğme sahip
olduklan için ideolojiierini ve
programlannı zamanmda gözden
geçirip kendilerini yenileyerek
yollanna devam etmektedirter.
Nitekim, bugün Batı Avrupa'nın pek
çok ülkesinde sosyal demokratlar ya
iktidardadırlar yada iktidar
alternatifidırler. İspanya'dan sonra
Almanya ve İsveç'te de bu yıl yapılacak
seçimlerde sosyal demokrat partiler
oldukçaşansh görülmektedir. Geciş
sürecinin zorluklannı yaşayan Doğiı
Avrupa ülkeîerinde de "iiiügu tekrar
soldatıesmeyebaşiadı". Litvanya ve
Polonya'dan sonra Macaristan'da da
kendisini yenileyen sol, demokratik
sosyalist bir kimlikk iktidar oîdu.
SolAvrupa'da tekrar güçlenirken
bızde bunun tam tersi yaşanıyor. 27
Mart Yerel Seçimleri'nde sol, son 50
ythnen büyük yenilgjsini aldı. Solun
toplam oylan 1950'den bu yana ük kez
yüzde 30'un altma düştü.
Bu durum soldaki bunahmın
büyûklüğünü gösteriyor. Sorumluluk
sahibi sosyal demokratlann görevi bu
bunalımı analiz eünek, gecmişi ve
bugünücesurca sorgulamak, çözüm
yoüarı göstermektir.
Türkiye'de sosyaldemokrat hareket 12
Eylül sonrasında uzunsüre
otoriter-militarist bir ortamda adeta
yaşam savaşı verdi. Çünkü sosyal
demokrat sol siyasi kadrolar ve
örgütlenme tahrip
edilmiş.geleceğe
yöneük olarak da
sayısız yasaklamalar
getirilmişti.
Buyasaklann
amacı.emekçi
kesimler ve gençleri
siyasetten uzak
tutarak sol partilerin
örgütlenmesini
önlemekti. Gençlik
ve kadın kollannın
yasaklanmasınuı,
öğrencilere, öğretim
eiemanlanna, kamu
çalışanlanna,
sendikalara ve sivil
toplum örgütlerine getirilen siyasi
yasaklann temelinde yatan düşünce
budur.
Ancak sorumhı sosyaldemokratlar
olarak bunlan bugün yaşanan krizin
tek nedeni olarak ileri sürmeye
hakkımız yoktur.
Sosyal demokratlar bu olumsuz
koşullan dadikkatealarak 1983'te
tekrar partileşirken geçmişin ciddi bir
sorgulamasını yapamamışlar ve bir
partinin çatısı alünda
toplanamamışlardır.
Bazıliderlerin olumsuzyaklaşımlan
sol güçlerin birleşmesini önlemiş ve
sosyal demokratlann etkismi
azaltmıştır. SHP'nin yerel
yönetimkrdekikimi yanhş
uygulamalan, koalisyon hükümetinde
farklüığını vurgulayamaması ve
demokratikkşmenin
gerçekleştirilememesi bunalımı
arttınTuştır.
Ülkemiz sosyal demokrat hareketinin,
"ideolojiler öldü" bicimindekı
propagandayı boşa çıkartmak için
ideolojik kampanya başlatması,
mevcut düzenin yetersizlıklerine,
haksızhklanna kararlılıkla karşı
çıkması, ideallerini canlı tutması ve
bütünleşmesi zomnludur.
Aynışekıide yeni sorunlara yeni
yanıtlar vennesi, sağ ile farkını her
alanda ortaya koyması, siyaseti,
toplumun medya araalığı ile
yönlendirilmesıne dönük bir teknik
uğraşa indirgememesi gerekir.
Sosyal demokratlarbunlan
yapabilmek için ideolojiierini,
programlannı, örgüt yapılannı,
toplumsal tabanlan ile olan ilişkilerini,
üyelik anlayışlannı veçalışma
tarzlannı köktenci bir biçimde
yenilemeüdirler.
Bu kapsamda bir yenileşme ve yeniden
yapüanma gerçekteştinlmeden sosyal
demokrat hareketin halkın güvenini
yeniden kazanması olanakh değildir.
sosyal demokrat öncüler, ideologlar, teorisyen-
ler ciltler ve ciltler dolusu kitaplar yazdılar. Sos-
yal demokrat tarih bu terimlerin aynntılan üze-
rinde yürütülen tartışmalardan kaynaklanan
aynlmalarla, kavgalarla zenginleşmiştir.
Şimdi elimizi vicdanımıza koyalım ve Türki-
ye sosyal demokrasisinde bu terimlerin
tartışıldığı toplantılar. liderlerin konuşmalan-
nda bu terimlerin geçtiği bölümler arayalım.
Biz pek raslamadık. Rasladıklanmız bir elin
parmaklannı geçmiyor. Nitekim Bülent Ecevit,
Isntail Cem, Ercan Karakaş tan bu yazı dızısi
için birer yazı isteyişimiz, bu politikacılann bu
konularda düşünmüş, konuşma ve yanlannda
bu konulara değinmiş olmalanndandır. Üçü-
nün üç ayn sosyal demokrat partide olmalan
ise bir raslantı. Üçü de aynı partide olsalardı
bile biz gene onlara başvuracaktık.
Türkiye sosyal demokrasisindeki düşünsel
derinlik böylesine sığ olunca, sosyal demokrasi-
nin gsnel bunalımının Türkiye'ye yansısı da o
kadar şiddetli oluyor. Dünyadaki ve ülkedeki
değişimlere ilişkin yeni çözümler, yeni yanıtlar
üretmekte Türkiye sosyal demokrasisi iyice
smıfta kahyor. Bunun sonucu ise içine dönüp
kendini yemek oluyor. Kısır çekişmelerden me-
det ummak kahyor geriye.
CHP ile SHP birleşsin. Ecevit'i unutalım. O
artık uzlaşmaz ve huysuz bir politikacı oldu...
diyemezsiniz. Ecevit, "Demokratik sol Ue sosyal
demokrasi iki ayrı kavramdır. Sosyal demokrasi
Marksizmden doğmuştur. Kitle tabanı sanayi
işçileridir. Demokratik solun esin kaynağı
>larksi/m değildir. Kitle tabanı ise Türkiye'de
daha çok ezilen köylülüktür" dıyor. Türkiye'de
sosyal demokratlann bırlıği için kendilerine gö-
rev düştüğü kanısında olanlar artık bu durum-
da "Birieşmede Ecevit olsun mu, olmasın mı"
düzeyinde tartışamazlar. Ecevit'in ideolojik
yaklaşımlannı ele almak ve "Bu durumda Ece-
vit'in içinde yeralacağı bir siyasal hareket sosyal
demokrat olur mu, olmaz nu?" sorusuna yanıt
aramak zorundalar. Sosyal demokrasinin birli-
ğini siyasal pazarlıklar sığhğına indirgemek ve
temel teorik yaklaşımlanndan soyutlamak, so-
nunda sosyal demokrasinin ipini çeken cellat
konumuna düşmektir. Bugün olan bıraz da bu
değil mi?
CHP ile SHP'nin yeniden nikah tazelemesi
bir siyasal pazarlığın konusu mudur, yoksa il-
kelerin ve programatik farkhlı-
klann tartışılması mı ? Ertuğnıl
Günay ın CHP İstanbul Büyük
Şehir Belediye Başkan adayı
olarak yayınladığı seçim bildir-
gesinde yer alan demokratik
katılımcıhk tanımlanyla, Mu-
rat Karayalçın'ın Tûrkiye'nin
idari yapısında bölgesel mali ve
fınansal özerklik öneren modeli
arasında kesişen ve çdisen
noktalann tartışılması sırası-
nda belki nikah tazelenemeye-
cek kadar ciddi ve köklü aynlık
noktalan çıkacaktır ama bu si-
yasal pazarhklara dayanan bir
SHP-CHP birüğinden daha
sağlıklı olacaktır. Türkiye daha
kazançh çıkacaktır. Demokrasi
daha sağlıkh bir içerik kazana-
cakür.
İSıçhırsmlanııT
Sosyal demokrat harekete
gönül vermiş pek çok-
tanıdığımız Refah"ın seçimler-
de kullandığı sloganlardan ra-
hatsızlık duyuyor ve "Refah
halkı aldatıyor. KuUandığı slo-
ganlar bizim sloganlarımız. Re-
fah onları çahyor ve halkı
kandmyor" diye yakınıyorlar.
Burada bir yanlışhk yok mu ?
Soru Refah'ın bu sloganlan
kullanması mıdır, yoksa sosyal
demokratlann artık kullanma-
ması mıdır ? Bir başka deyişle
toprağı işleyene. suyu kullana-
na kim verecektir ? Refah mı.
sosyal demokratlar mı ? Tekel-
leri kim kuşatacaktır ? Refah
mı, sosyal demokratlar mı ?
İnsanca hakça bir düzeni kim
kuracaktır. Adil düzen diyen
Refah mı. sosyal demokratlar
mı?
1974 seçimleri 12 Mart (yan)
faşizminden çıkıştı. O günlerde
CHP geniş emekçi kitleleri, bü-
yük köylü yığınlannı ateşleyen.
zengin bir siyasal ve demokra-
tik eylemliliğin içine çektiğini
anımsasa. ve "Biz onu nasıl ve
ne yapmış da başarmıştık ?"
diye sorsa, alacağı yanıtlar yo-
lunu epey aydınlatacak.
Bu diziye 'Sosyal demokrasi
çıkmazda mı, darboğazda mı 7"
diye başladık. Çıkmaz. adı üs-
tünde çıkmazdır. Çıkmak için
burnunuzun doğrusuna gittiği-
nizde duvara toslarsınu. Bir
daha denerseniz bir daha tos-
larsınız. Darboğaz ise zor da
olsa aşılacak bir geciş dönemini
anlatır. Sosyal demokratlar ya-
şadıklan bunalımı çıkmaz a da
dönüştürebilirler; bir dar boğa-
za da indirgeyebilirler.
Seçim onlanndır. Sorumlu-
luk da...
BİTTİ
ŞİŞLİ 2. ASLİYEHUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Etosya No: 1993 798 de edilmiş olup, zabıtaca yapılan tüm aramalara rağmen davalı adresi
Davacı Bordota Bilişim Sistemleri A.Ş. vekili tarafından davalılar tespit edilemediğinden hakimliğjmizin 1993 798 esas sayılı dosyası-
Müeyyen Buladoğlu ve Şaner Buladoğiu aleyhine ikame olunan itira- nııı duruşma günü olan 06.10.1994 günü saat 10.00"da duruşmada
an iptali davasının yapılan duruşması sonunda; haar bulunmanız veya kendinizi bir vekilte temsil ettirmeniz, aksi
Taksim, Akyol Sok. Yahs Apt. Daire: 9-Cihangir adresinde ika- takdirde duruşmaran yokluğunuzda devam edilip bitirileceğj hususu
met eden davalı Şaner Buladoğlu adma çıkanlan dava dilekçesi Ue dava dilekçesi yenne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
duruşma günûnü bildirir çağn kağıdının hakimliğimize bila tebliğ ia- Basın: 9130
KÜTAHYA ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
EsasNo: 1991 131
KararNo: 1993 106
Malazarar vermek suçundan sanık Antakya Selçuk Mahallesi nü-
fusuna kayntb Mahmut ve Fatma kızı 1951 doğumlu Hatice Tekgûzel
hakkmda TCK'nin 516 ilk, 522/ilk, 5 M. 647 '6 maddeleri uyannca 3
ay hapis. 9.999.- TL. ağır para cezası ile cezalandınlmış, cezası erte-
lenmişür. 24.02.1993 Basın: 33224
DYP'den sonra
ANAP'aşimdide
MHPçengeü
• MHP, 'SHP'siz koalisyon' olasılığına karşı hatekete
geçti. Baa MHPmilletvekillerinin, kendi görüşlerine
yakın AN AP miUetvekillerine çağn yaptığı öğrenildi.
Türkeş'in BBP'den 6 milletvekili ile bağımsız
milletvekilleri Halil Şıvgın, Tunca Toskay, Gaffar
Yakın'la da temasa geçtiği bildiriliyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Kuruluşundan bu yana
geçen 3 yıllık sürede görüş ay-
nlıklan belirgjnleşen DYP-
SHP koalisyonunun dağlma
olasılığı ve SHP'siz hükümet
senaryolan, MHP Genel Baş-
kanı Alparslan Türkeş'i hare-
kete geçirdi. Başbakan Tansu
Çiller'in, yeni hükümet oluşu-
mu içinde yer almasını önerdi-
ği ileri sürülen Türkeş ve
MHP yöneücilerinin, olası bir
koalisyonda "güclü ortak"
olabilmek için, ANAP'tan
milletvekili transferi için yo-
ğun bir kulis başlattıklan öğ-
renildi. MHP Erzurum Millet-
vekili Oktay Öztürk. transfer
girişimi iddialanna net bir
yanıt veremezken, yeni hükü-
met oluşumu senaryolannı.
"Dışarıdan bize bir elbise dik-
meye çalışıvorlar. O nedenle
şimdiden bir ölçü almak isti-
yorlar, uyar mı uymaz mı bunu
düşünmüyorlar. Âma biz bunu
denemek bile istemiyoruz"
dedi.
Dava arkadaşlan
Başbakan Çıller ile görüşen
Türkeş'in, yakın çalışma arka-
daşlanna koalisyonda yer al-
ma konusunu aktardığı, ülke-
yi hükümetsiz bırakmamak
için kendilerine görev düşebi-
leceğini iletıiği ve özellikle
ANAP içinde bulunan eski
"dava arkadaşlan"yla temasa
geçilmesini ıstediği öğrenildi.
BBP'den, Genel Başkan Muh-
sin Yazıcıoğİu dışındaki 6 mil-
letvekilini geri almaya çalışan
Türkeş'in, aralannda HaBl
Şıvgın, Tunca Toskay, Gaffar
Yakın'ın da bulunduğu bazı
bağımsızlarla da temasa geçti-
ği ifadeediliyor.
Bazı MHP milletvekilleri-
nin ANAP'lılarla temasa ge-
çerek "15-16 eylülde hükümet-
teyiz. 9 ekimde de diriUş kurul-
tayımızı yapacağız. Arada kal-
mayın, şimdiden aramızda ye-
rinizi alın" dedıkleri öğrenildi.
MHP'nin ANAP'tan 4-5 mil-
letvekili alabileceği belirtilir-
ken, DYP'lilerin tepki göster-
mesi nedeniyle MHP'ye geçe-
bileceği mesajını veren Güneş
Taner'in, bu kanalla hükü-
mette görev alacağı yorumlan
yapılıyor.
SHP'siz hükümet formülle-
rine Yusuf Bozkurt Özal'ın
Yeni Parti'si de katıbyor.
Özal'ın bu formül içinde yer al-
maması durumunda Ereüment
Konukman'ın partısınden ko-
panlacağı ve MHP'ye katıla-
cağı ıfade edıhyor.
MHP Erzurum MiDetveküi
Oktay öztürk ise yeni hükümet
oluşumuna ilişkin senaryolan,
"sadece iztediğui" soyle-
di.
Öztürk, Ankara Devlet Gü-
venlik Mahkemesi Başsavcısı
Nusret Demiral ın. emekli ol-
duktan sonra MHP'ye kaula-
cağı ıddialannın anımsatı-
lması üzerine de "Bunu şu
anda sizden duyuyorum. Ama
bizim kapımız herkese açık.
Partimize girmek isterlerse, el-
bette memnun oluruz" diye ko-
nuştu.
Günay'ın solda birlik değerlendirmesi:
Sorunbölünmüşlük
değil^yıpranmışkk
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Genel Sekreteri
Ertuğnıl Gûnay. solun önün-
dekı temel sorunun. bölün-
müşlük olgusu değil. yıpran-
mışlık görüntüsünü aşmak ol-
duğunu dile getirdi. Günay.
ilk genel seçimden önce. bö-
lünmüşlüğün bir biçimde
aşılarak üçlü yapının, en azı-
ndan ikiye inecegini sa\undu.
Günay. f ürk halkının değişim
aradığını belirterek amaçlan-
nın bu değişim istemine yanıt
vermek olduğunu söyledi.
Ertuğnıl Günay. Cumhuri-
yet'in sorulannı yanıtlarken
Türkiye'de sosyal demokrat.
demokratik sol siy asal çevrele-
rin bir bunalım yaşadıklannı
belirterek ilk bakışta herkesın.
bu bunalımı. solun parçalı ya-
pısına. bölünmüşlüğüne bağ-
ladığını belirtti.
Günay. şunlan söyledi:
"Bazılan, bugünkü etkisiz-
leşmenin altında 12 Eylül'ûn
uygulamalanm. 1982 Ana>a-
sası'nın olumsuz hükümlerini
gösteriyorlar. Bunların da pa> ı
var kuşkusuz. Ama bütün bun-
lara rağmen. halk 1989'da ye-
rel yönetimlerin iktidarını bü-
tün Türkiye'de sosyal
demokratlara emanet etmedi
mi? Asıl temelde yatan soru bu-
dur. 1989'da yerel yönetimler-
de, 1991'de hükümette ele ge-
çen iktidar gücünü, sol adına iş
görenler, başarnla, beceriyle
ve -ne yazık ki söylemek zorun-
dayız- dürüstlükle kullana-
madüar. 1989'dan ve 1991'den
bugüne, sol adına ortada
ANAP'la benzeşen ve DYP
ile özdeşleşen' bir yapı ve bu
yapının yarattığı umut kınkhğı
kaldı. Bugün Refah'ı yük-
selten, topiumu 'asr-ı saadet'
hayallerinin arkasma düşüren
ya da iyi niyetli birtakım aydın-
İarı TLSİAD başkanlarıiıdan
medet umar hale getiren, bu
umut kırıklığtdır."
Bölünmiişlüğün faturası
Bölünmüşlüğün. bu başan-
sızlığın faturasmı başkalanna
çıkarmaya dönük bir mazeret
arayışı olduğunu ifade eden
CHP Genel Sekreteri. sözleri-
nı şöyle sürdürdü:
"Eğer SHP, eline geçen ye-
rel ve merkezi iktidar olanak-
larını kişisel, gnıpsal ya da par-
tisel çıkarları için değil, halk
için kullanabilseydi ve bunun
ka>gasım toplum önünde
inandırıcı bir biçimde verseydi,
DSP'nin varlığı ya da CHFnin
yeniden kurulması neyi engeUe-
yebiUr, SHP'nin oyunu nasıl
azaltabilirdi?
Yakm gecmişte CHP ve AP,
önemli oy gücüne ulaştıklan
dönemlerde ciddi bölünme
sorunlarını da birlikte yaşadı-
lar ve aştılar. Onun için, bugün
solun önündeki temel sorun, bu
bölünmüşlük olgusumı aşmak
değildir; yıpranmışuk görüntü-
sünü aşmaktır."
9terörist öldürüldü
PKK saldınsında
7 er şehit oldu
Haber Merkezi - Iğdırın
Arahk ilçesinde PKK'li terö-
ristler tarafından pusuya düşü-
rülen 7 er şehit oldu. Saldında
bir er de yaralandı. Güvenlik
güçlerinin. Doğu ve Güneydo-
ğu Anadolu bölgelerinde dü-
zenlediği operasyonlarda ise 9
terörisı öldürüldü.
Arahk ilçesine bağlı Adetli
Köyü kırsal alanında devriye
gezen askerler, önceki gece saat
23.30 sıralannda PKK'li terö-
ristlerce pusuya düşürüldüler.
Kurşun yağmuruna tutulan as-
kerlerden er Nazif Çiçek, Bay-
ram Soylu, Murat Çalışkaner,
Şeref Taşkaya, Kemal Ismail,
Hasan Çırak ve Abdullah Şahin
şehit oldular. Ağır yaralan er
Enver Canpolata ise tedavi alu-
na alındı.
Olağanüstü Hal Böl^ Vali-
liği'nden yapılan açıklamada
ise son iki günde yürütülen ope-
rasyonlarda Hakkari'nin Çu-
kurca, Şemdinli ve Yüksekova
ilçeleri kırsal alanlannda 6, Şır-
nak'ın Uludere içesinde de 3 te-
röristin öldürüldüğü bildirildi.
Olağanüstü ,hal bölgesi ve
çevre illerde yürütülen operas-
yonlar nedeniyle hareket alanı
kisıtlanan PKK, dünya kamuo-
yunun ilgisini çekmek ve deste-
ğini alabilmek için arayış içine
girdi. Almanya'da son günlerde
Türklere karşı girişılen salduı-
lar hakkmda bilgi veren güven-
lik uzmanlan, Sindelfingen'de
kundaklanan Milü Türk Işcileri
Derneği'nin uzun süreden beri
PKK'nin hedefleri arasında ol-
duğu bildirdiler. Alman uz-
manlar, aynca Singen kentin-
deki caminin kundaklanmasa
olayında da PKK'nin parmagı-
nın bulunduğuna kesin gözü Ue
bakıyorlar.
Bu arada PKK üyesi olduğu
belirtilen ve halen Moskova'da
bulunan Numan Uçar adlı terö-
rist, Rusya Devlet Başkanı Bo-
risYeHsin'e yakınlığı üe tanınan
iki Rus gazeteciyi bu ay içinde
Ürdün üzerinden Kuzey Irak'a
götürmeye çahşıyor.
Bu arada PKK'li teröristlerce
6 ağustosta Tunceli Pülümür
yolu üzerinde kaçuılan iki Fin-
landiyalı turistin durumu beür-
sizliğini koruyor.