Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 TEMMUZ 1994 CUMARTESİ
DÎZÎYAZI
1986 Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanan James M. Buchanan Cumhuriyet için yazdı
SiyasetekonomideneliniçeksinGeçmişi anımsamayanlar, onuyaşatmaya
mahkümduriar. (*)
Toplumbilim tarihinin en büyûk deneyi
yirminci yüzyılda yapıldı. Merkezden
denetlenen kurumlar aracılığıyla ulusal
ekonomiler kurma çabalan kesinlıkle
başansız oldu. Bu gibi ekonomik sistemler,
pazara ve serbest girişimcilik ilkelerine
dayanan ekonomilerinkine benzer ekonomik
değerler yaratamadılar (yaratamazlar). Kısaca
belirtmek gerekirse bu yûzyıl iki yönlü teoriyi
tûmüyle doğruladı: Pazar işler, sosyalizm
işlemez.
Sorun şu ki, bu büyük deneyim sonuçlan,
siyasaJ önderler ile onlann destekleyicisi olan
halkın bilinçlenip ekonomiye siyasal ve
kısıtlayıcı denetimler getiren potansiyel
ekonomik gücü baltalamalannı
engelleyebilecek mi? "Geniş çapta
sosyaüzmin"kanıtlanan bağımsızlığı "küçük
çapta sosyatizme" uygulanacak mı? Şu ya da
bu ekonomik etkinliğin, tek tek siyasaya feda
edilmesinden ve böylece gözden
çıkanlmasından söz ediyorum.
Francis Fukuyama adlı Amerikalı bilim
adamı "TbeEndof HistoryandtheLastMan-
Tarihin Sonu ve Son Adam" (1991) adını
tasıyan çok düşündürücü kitabında bu sorulan
oluinlu olarak yanıtlıyor. (••)
• Siyasal uygulamalarda
genellik ilkesi. ulusal
siyasanın calısan
kurumlanna anayasaca iyice
yerleştirilmemisse 20.
yüzyılın ekonomi
derslerinin 21. yüzyılı
biçimlendirmekte etkili
olacağını söyleyemeyiz.
Özel gruplann çıkarlannın
siyasalarla korunmasını
yasaklayan bir anayasal
çerceve içinde calışan pazar
ekonomisinin vaat ettiği
refah. liberalizmin yeni
keşfedilen ideolojisini
oluşturabilir.
Klasik ve neo klasık ekonomi teorisinin ana
ilkesinin, sonunda geçerli bulunacağını öne
sûrûyor. Fukuyama, tûm toplumlann
ekonomik çahşmalannı pazar ilkelerine göre
düzenleyeceklerini öne sûrüyor. Ekonomik
hareketlerin siyasal denetimi, yerini pazann
serbest gûçlerine bırakacak, önûmüzdeki
yıllann reformcu atılımı ulusallaştırma değil,
özelleştirme olacaktır.
Fukuyama haklı mı? bunun için gerekli
toplumsal bilinçlenme nasıl gerçekleşecek?
Yirminci yûzyılm apaçık öğretileri yirmi
birinci yüzyılın anayasal-kurumsal
seçimlerini nasıl etkileyebilir?
önce ulusal devletlerce temsil edilen
toplumlan, karar alıcı dev birimler olarak
algılamaktan vazgeçmek gerekir. Toplumlar
karar vermezler; kişiler üyesi olduklan
siyasal, ekonomik ve toplumsal gruplardaki
rollerine, özel ve tuzel kişiliklerine göre karar
verirler.
I Pazar ekonomlBPtade topbm
I ıtoğsr gonol çAarlara dayanr
Ama kişilerin birbiriyle çelişen ve "geneP ya
da "toplumsal" çıkarlara uygun olmayan
farklı ve özel çıkarlan vardrr. Pazar ilkelerine
dayalı ulusal ekonomilerde toplam değer,
genel çıkarlara dayanır; belirli gruplar için
değer yaratan özel çıkarlara dayanması
gerekrnez. Bazı gruplann üyesi olan birçok
îtişi serbest ekonominin en iyi-değeri
James M. Buchanan'a göre bu yüzyü iki yönlü teoriyi tiimüyle doğruladı: Pazar işler, sosyalizm işlemez, Buchanan 21. Yüzyd'da bundan ders
ahmnasıgerektiğuıi beliıterek şöyied ^ r : Sonm şu ki, bu büyük deneyimm
ekonomiye siyasal ve lastiayıcı denetimkr getiren potansiyel ekonomik gücü baltalamalannı engelleyebilecek mi?
Portre
Üniversiteyi inek sağarak okudu
"Kendimi hiçbir zaman dar anlamda bir 'ikti-
satçı' olarak görmedim. Benim ilgim daha çok,
hobbesim birsavaş içerisinde birbirimtde biriik-
te yaşamayı nasıl öğrenebilecegimt ve devletin
diktası altînagirmeksizin nasüyaşayabUeeeğimk
olmuştur"
J.M Buchanan, "BetterThan Pknving", s. 373
(*)
James McGill Buchanan, I919'da Teımessee
eyaletinde kûçük bir kasaba olan Ruiherford'da
doğdu. Üniversiteyi (1940) ve
mastınnı (1941) aynı eyalette ta-
mamladı.
O tarihte kendisini "fiberteri-
an sosyafist"olarak tanımlayan
Buchanan, doktorasını yapüğı Şi-
kago Üniversitesi'nde (1948)
FrankKnight'ın "-FiyatTeroM^u
alrı hafta okuduktan sonra piyasa
ekonomisinı savunmaya başladı-
gmı belirtiyor.
Doktorasuu tamamladıktan
sonra Tennessee Oniversitesi'ne
dönerek ders vermeye başladı.
1951-54 Florida Devlet Oni-
versitesi'nde, 1954-55 dönemin-
de italya'da burslu olarak araştır-
malar yaptı. Amerika'ya dönü-
şuDdeG.WtaTEaNutterilebır!ik-
te Vırgkıia Üniversitesi'nde Tho-
mas Jefferson Siyasal Ekonomi Arasürmalan
Merkezi'ni kurdu, 1968'e kadar müdüriûğunü
lanndan dolayı Nobel Ekonomi Ödülü'nü ka-
zandı. Isveç Kraliyet Akademisi ödülûn gerek-
çesını şöyle açıkladı:
Maraet MfiacBaoan, ekooomi ve pofiiflt ka-
rar almasüredoeffi^rîn's&fejraed ve anayasftT
birtemdolıı£ıınnakyoliindayaidaf*40)4ke9-
dinibffinMelçahymah»-aadadı.Bucahşınabnae
'KanmSeçteiTeoriri'ninenbaştagelentemsa-
d j ö d i t d "
Buchanan, Nobel'den başka çeşitli ödül ve
onursal unvanlara sahiptir.
Prof. Buchanan, kendi yazdı-
ğı özgeçmişinde özetle "Aflem
yoksuMu. Büyûkbabaaı Joha P.
B h T i i i
y
Buchanan, y
vaasiydi.Babam,b#VBkbiraae-
DBie]ikDçükçoeuğuydu.Baıv»-
maç*birçiftiktebByüdaın.B»-
bara birçok Iş yspanfa. A&nenı
aüeahıenpariakvezekiİBsaiHy-
dh*diyor.
Üniversite eğitimi boyunca
dörf yı! inek sagarak okul mas-
raflannı karşılayan Buchanan,
mezunıyet sonrasında karşısına
çıkan firsatlara yönelik seçüni-
ni şöyle anlatıyor: "B&incisi,ay-
da 65dolaraöğretmaıEk,Idnci-
d75doiarab>nkadaıiKiBarİBk,
50doianinrvmitedearaştırma
1968-«9'da Los Angeles'taki California Oni-
vcrsitesi'nde konuk profesör olarak çaiıştı.
1969'da Virgina Politeknik Üniversitesi'ne geç-
ti ve Gordoa Tuiock ile biıiikte "Kamu Seçimi
Araşürma MerkezPni kurdu ve genel yönet-
menliğini yüklendi.
1983te merkezin öteki profesörleri ile biriik-
te George Mason üniversitesi'ne taşındıysa da
damşmanlıgını'sûrdürdü.
1986'da kamuseçimi alanıadaki öncû çahşma-
yaratacağını bıldiğı halde pazann denetimi
için siyasal önlemleri destekler. Yapılan hesap
çok basittir. 100'ûn yüzde beşi 200'ün yûzde
birinden fazladır.
Tûm vatandaşlann genel çıkan için belirli
gruplann özel çıkarlan arasında bir uzlaşmaya
vanlamazsa Fukuyama'nın öngörûsü
gerçekleşemez. Anayasal reformlar siyasal
etkinliklere açılır ve özel çıkarlardan
anndınlırsa uzlaşma olanağı olur.
Çeşitli kitap ve makaleler yayımlayan Bucha-
nan, "yöntemsd btreydflk"i savunan bir liberal
düşünürdür. Kendisine ve yandaşlanna göre; 20.
yüzyılın ikinci yansında ortaya çıkan ekonomik
sorunlardan, Keynes ve Keynesyen ekonomist-
lerin "mâdahakri devlet" anlayışı sorumludur.
(*) Bnchanan'm özgeçmişi "Maliye Yazıla-
n "dergisinin Ocak-Mart 1994 tarihli 42. saytsm-
daDoç. Dr. Coskun Can Aktan 'm "JamesM.Buc-
hanan'ır Botitik Iktisada Kathları" adlı bilimse!
makalesmden derienmiştir.
James M. Buchanan
Pratik örnekler verilebilir. Belirli endüstri,
meslek ve işlere siyasal olarak getirilecek her
hangi bir kısıtlama, anayasa ile yasaklanmalı
ya da tüm endüstri, meslek ve işler eşit
tutulmalı. Yabancı rekabetinden korunan bir
mal varsa, bu koruma tüm mallara tanınmalı.
Vergiler her türlü gelir kaynağına eşit oranda
uygulanmalı.
Siyasal uygulamalarda genellik ilkesi, ulusal
siyasanın çalışan kurumlanna anayasaca iyice
yerleştirilmemişse 20. yüzyılın ekonomi
derslerinin 21. yüzyılın ekonomik ve siyasal
manzarasım biçimlendirmekte etkili olacağını
söyleyemeyiz.
Anayasanın bu konuda rolü çok önemli. Fakat
şu ya da bu nedenle bu rol unutulmamahdır.
Genel çıkann zedelenmesi uğruna özel grup
• Pazar ilkelerine dayalı
ulusal ekonomilerde toplam
değer. genel çıkarlara
dayanır: belirli gruplar icin
değer yaratan özel çıkarlara
dayanması gerekmez. Bazı
gruplann üyesi olan birçok
kişi serbest ekonominin en
iyi değeri yaratacağını
bildiği halde pazann
denetimi için siyasal
önlemleri destekler. Yapılan
hesap çok basittir. 100'ün
yüzde beşi 200'ün yüzde
birinden fazladır.
çıkarlannın siyasalarla desteklenmesi de artık
geçen çağda sona eren Marksizmin
kolektivizm anlayışına bağlanmamalı.
Yine de Fukuyama'nın öngörüleri
gerçekleşebilir. Sımf çatışması ideolojisinin
savunmasıyla perdelenen geçen yüzyılın
sosyalizm deneyleri analitik - aydınsal hata
yüzünden karaya oturdu.
Özel gruplann çıkarlannıh siyasalarla
korunmasını yasaklayan bir anayasal çerçeve
içinde çalışan pazar ekonomisinin vaat ettiği
refah, liberalizmin yeni keşfedilen ideolojisini
oluşturabilir.
(*) "Geçmişi anımsamayanlar onuyaşatmaya
mahkümduriar" George Santayana, Life of
Reason, Voll, CH.X1I: The Otford Dictionary
ofÇuotations, 3. Bash (Oxford: Chçford
University Press, 1979), 414.
(**) Fukuyama Francis, The End ofHistory and
The Last Man (New York: Basic Books, 1991)
Yarın: Juan Antonio Samaranch
Y A Y I N H A K K I C u m h U r İ y e C ' E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I N L A N A M A Z
CALISAJNLAREV SORULARI/SORUIVLARIYILMAZ SİPAL
Süper emeklilerin aylık oranı nedir?
Soru SSK'den 1. derecenin 9. kademesinden %7 aylık oranı iize-
rinden emekli oldum. 1988 yüında 5 milyon 40 bin lira yatı-
rarak süper emekli olma hakkını da kazandun. Benim gibi
süper emekli olup, benden bir vü önce 1987'de 4 mihon 200
bin lira y atıranlaruı benden fazla emekli aylığı aldığını gör-
düm. Bunun mantığını anlayamadını. Yasa sürekli değişti-
rildi. Bizler de ipin ucunu kaçırdık. Bu konuda da SSK
emeklilerine en ufak bir bilgi verüememektedir.
Ayuklanmı kontrol edebilmem için aşağjdaki bilgjleri verir
nüsiniz?
1) Göstergem kaçtır?
2) Bugfin için süper emeklilerin aylık oranı nedir?
3) Eskiden 6 ayda bir yapdan zamlar şimdi bölünerek 3 ayda
bir yapdmaya başlandı. Ben de 1 Nisan - 30 Haziran 1994
dönemindeki katsayı ile sosyal yardım zammı ne oldu. Bu
katsav ılara göre bana bağlanan aylık ne kadardır. A.N.
YAP«JIT: 1)12 Mayıs 1993 günlü Resmı Gazete'de yayımlanan
3910 sayılı yasa ile süper emeklileri aylıklanna yeni düzenleme
getirilmiş ve günümüzdeki uygulamaya gecilmiştir.
Bu uygulama ile 1987 ve daha önceki yıllarda emekli olup 1.
derecenin 9. kademesine ulaşanlardan, Sosyal Sigortalar Ku-
rumu'na "'4.200.000 TL ya da 5.040.000 TL borçlanma primi
ödemiş olup, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasından aylık ol-
makta olanlara ödenmekte olan aylıklan. (6400) gösterge üzerin-
den sigortalının prim ödeme gün sayısı" da göz önüne alınarak
ve 1 Ocak 1993'ten geçerli olarak yeniden hesaplanıp ödenmeye
başlanmıştır.
Günümüzdeki uygulamada 5 milyon 40 bin lira ödeyenlerle, 4
milyon 200 bin lira ödeyenler aynı göstergeden 6.400'den ayhk
almaktadır.
2) Süper emeklilerin aylık bağlama oranlan. ödedikleri malul-
lük, yaşlılık ve ölüm sigorta prim gün sayılan ile emekli olduklan
tarihtekı yaşlanna göre değişmektedir. 5.000 gün prim ödeyen
süper emeklilere %50.5 oran üzerinden ayhklan hesaplanmakta-
dır. 5.000 günden fazla prim ödeyen süper emeklilere ise bu 50.5
oranı, fazla ödedikleri her 240 gün için %1'er arttınlmaktadır.
Örneğın, 7400 gün prim ödeyen bir sigortah fazla ödediği 2.400
gün için aylığı % 10 artmakta ve %60.5 oranına yükseunektedir.
3) I Nisan - 30 Haziran 1994dönemi için katsayı 1.100, sosyal
yardım zammı ise 1 milyon 960 bin lira alarak belirlenmiştir.
Size bağlanan aylığı hesaplayabilmemiz için emekli olduğunuz
tarihteki yaşınız ve pnm ödeme gün sayınızın bilinmesi gerek-
mektedir.
15 Temmuz 1994
ÖZLEMBAHAR
ile
ÖMERARIÇ
Evlendiler.
BURSA
SATILIKEV
Gültepe Cadde üstü 2 katlı müstakil ev acilen
satıhktır. 1.200.000.000 TL.
Tel:2587501
KADIKÖY tKtNCİ SLîLH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1994'380 vesayet
Haydar Yücebaş Sok. 14/3 Acıbadem/Kadıköy adresinde ika-
met eden Mehmet Doğan'ın rahatsızlığı nedeni ile vesayet altına alın-
masına ve kendisine aynı adreste ikamet eden annesı Pakıze Doğan'm
vası ta>ınine karar venldı. 13.7.1994
Basın: 8041
POLITIKA VE OTESI
MEHMEDKEMAL
Bir de Su Derdi Var...
Temmuz ortalarının yakıcı sıcağı iyi bastırıyor. Çoluk
çocuk taş iskelenin kıyısında alıyorlar soluğu... Yabancı-
sı, yerlisi denizdeler. Ayağına bir mayo geçiren kendini
denizde buluyor. Denize girmeyenlerin altında birbisik-
let, Izmir'in Kordonu'na benzeyen rıhtımda fırdolayı
dönüyor.
"Buranın Insanı okur-yazardır" diyor genç öâretmen.
"Hemen herkes okur-yazar. Insanlan kışlarını Istanbul'-
da geçirirler, yazlarmı Küçükkuyu'da."
Burada evlenmiş ve buraya yerteşmiş genç öğret-
menle dertleşiyoruz. öteki çileli öğretmenler gibi, ko-
nuştuğumuz öğretmen de az dertli değil, şurda burda
epeyce dolaştıktan sonra sonunda soluğu Edremit'te al-
mış. Bir Edremit'te evleri var, bir de Küçükkuyu'da...
Edremit deyince belleğim beni yıllar öncesine götürü-
yor. Hastanenin başhekimi Dr. Rebli Pekergin'le buraya
gelmiştik. Gerçekten de körfez, tepeleme barbunya do-
luydu. Biz de nasibimizi aldıktan sonra evdekiler yesin
diye kalanı doldurup gitmiştik. Hatırımda iri iri barbun-
yalar oynaşır.
Taş iskelenin kıyısına oturup yöneldiğiniz zaman gör-
düğünüz berrak bir denizdir. Mıhlı Oeresi, Kaz Dağı-
ndan aşıp kıyıya geldiğinde, dupdurudur. Zaten Kaz
Dağı'ndan aşıp gelen kaynağın sayısı bilinmiyor. Oylesi
çok ve bol!.. içme suyu olarak ancak yüzde otuzu kullanı-
lıyormuş, geri kalan yüzde 70'i boşa gidiyormuş.
"Neden boşa?" diye soruyorum.
"Tesisat lazım, teşkilat lazım " diyorlar. Beri yandan,
Istanbul'da kente veriien suyun kaynatılmadan tçilmesi
'tehlikeli' ilan ediliyor. "Suyu kaynatın öyle için, yoksa
zehirlenirsiniz" diyorlar. Su ve zehir, Istanbul'da yan
yana görünüyor. Bizevlerde Mıhlı Deresi'nin kaynaksu-
yunu içiyoruz. Ne kaynatma var, ne oynatma. Bir yan-
dan bollukla göneniyoruz.
Mıhlı suyu, deresi, çayı diyorlar; bunun üçünü de söy-
lüyorlar. Bizim geçen yazı da 'Mıhla'ç\km\ş, düzeltelim.
Mıhlı suyu anılır da 'Sütüven Şelalesi' unutulur mu? Sü-
tüven de Kaz Dağları'ndan aşağı dökülmüyor mu? Sütü-
ven'i Edremit'in şairi Mustafa Seyyit Sütüven üne ka-
vuşturmadı mı?
"Bir kayadan duman duman
On iki metre atlayan
Dağ kokusuyla yuklu su
Boşluğa gelince saç
Düştüğü yerde üç kulaç
Mavi su, ak köpüklü su."
Bir şiiri ile üne kavuşan ve şairler arasında seçkin ye-
rini alan bir şair sorarsanız, size Mustafa Seyyit Sütü-
ven'i gösterebilirim. ûzel şiirler şampiyonu sayılan
Nurullah Ataç, günün birinde bu aruz, hece karması şiiri
bir dergide görüyor, hemen çevreye yaymaya başlıyor.
Ortıan Vell'yi nasıl üne kavuşturduysa Sütüven'i de üne
kavuşturuyor. O gün bugün Sütüven dillere destandır.
Siz hiç akarsuları için destan yazılan ülke biliyor mu-
sunuz? Fuzuli'nin, 'Su Kas;des/"nden sonra bir de bu
Sütüven vardır. Oysa ülkemizin dört bir yanı suyla dolu-
dur, ülke susuziuktan kıvranır. Pahalıya mal oldu, ama
ülkemiz bundan birkaç yıl önce tankerle su taşıyarak su-
suzluğunu Kuruçeşme önlerinde gidermedi mi?
"Aaaa, tankerle su getiriyorlar" diye kınayanlar oldu,
ama su da geldi. istanbul'un yeni belediye başkanı dua
ile su getireceğini sanıyordu, ama yağmur bulutuyla bile
su getiremeyeceğini anladı.
Su sıkıntısı yavaş yavaş her yana yayılıyor Şimdiye
değin su sıkıntısı nedir bilmeyen Küçükkuyu Belediyesi
de gece 24.00'ten sonra suları bir süre keserek gelecek
sıkıntıyı gidermeye çalışıyor. Bunu çaktırmadan yapı-
yor, ama biliyor ki su sıkıntısı bütün yurda yayılmak du-
rumunda.
İstanbul'un büyük bir felaket olarak karşımızaçıkan su
sıkınttsını düşündükçe, korkmamak elde değil!
Bir de Karayalçın ınÇiller i tutması var ki az korku sa-
yılmaz. Aslan sosyal demokratlar!..'
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4_5_6..7 8
1/ Ksilofona benzeyen ve ^
çubuklarla çabnan vur-
mah çalgı. 2/ Birkaç 2
renkli ipükten yapılmış ~
dokuma... Eski dilde def-
ne ağaa. 3/ Bir nota... 4
Demir ırgatıru geri çalıştı-
rarak demir zincirini de-
nize verme. 4/ Belirti...
Kazı yeri. 5/ Elektrik di-
renç birimi... Algılanan
nesnelerin temel niteliği.
6/ Bir yanşın başlama
anı... Açığa vurulmuş, or-
taya dökülmüş. 7/ Önemli tarihsel
olgu... Taş dibek. 8/ Enis Batur'un
bir şiir kitabı... " görmez çeşmi-
miz endişe-i ağyardan" (Fuzuli).
9/ Bahçelerde yazın oturulmak
için yapılan kafes biçiminde süslü
çardak.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ File benzeyen, soyu tükenmiş iri
hayvan. 2/ Dört Halife'nin sonun-
cusu... Duvar örülürken büyük
taşlann arasına konulan ufak taş-
lar. 3/Eski Mısır'da güneş tannsı... Afrika'da yaşayan, zarif
görünümü ve güçlü sıçrayışıyla tanınan antilop. 4/ Az sözle çok
şey anlatma... Bir zaman birimi. 5/ Konya ilinde bir baraj...
Tümör... Asaf Halet Çelebi'nin bir şiir kitabı. 6/ Temel esas...
Eski dilde öç, intikam. 7/ Açık alanlardan ve kalabahk yerler-
den korkma. 8/ Reşat Nuri Güntekin'in bir romanı. 9/ Cera-
hat... Alev.
İLAN
TC
MERSİN4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Esas No: 1990,4
KararNo: 1993/67
Davacı Içişleri Bakanlığj adına Haane vekili Av. SeJçuk Ankan
tarafmdan davalılar Zeynep Yastı, Fatma Çiftçioğlu, Mehmet Raşit
Gök. Saadet Gök, Abdullah Gök, Mahmut Özdemir, Ahmet Özde-
mir, Fatma Çiftçioğlu, Raia Çıflçioğlu, Huri Çiftçioğlu, Mehmet
Başak, Yüksel Çiftçioğlu, Göksen Çiftçioğlu ve Hasan Gökhan Çift-
çioğlu, Fatma Yastı, Gülızar Mennıoğlu, Kazım Yasü aleyhine 2942
sayılı yasanın 16. maddesine göre Mersin ili, Menteş köyü, Eğnçam
mevkiınde bulunan 618 parsel sayılı taşınmazın Hazıne adına hük-
men tescüıne karar verilmesine dair dava açılmış. yapılan yargılama
sırasında davalılara duruşma gününü bildirir teblîgat yapılamamış,
yapılan zabıta araşürmasında da davalılara teblîgat yapılamamış ve
adresleri tespit edilememış olduğundan ılgılılenn adreslen de buluna-
madığından ilanen tebügat yapılmasına karar verilmiştir.
Karar gereğıncc yukanda adlan ve soyadlan yazılı davalılann.
Menteş köyü, 618 parsel iken 3194 sayılı yasanın 18. maddesine göre
ıfraz edilerek oluşan Menteş köyü 66 ada 1 ve 67 ada 2. parsellerin
tapulannın ıptali ile Hazine adına karar verildiği ve Elif, Fatma Çift-
çioğlu ile Aü Suvari haklanndakı davanın reddine karar verildiğin-
den mahkememizin 11.2 1993 iarih ve 1990,4-1993 67 sayılı karan-
nın ilanı ile ılandan iubaren 30 günlük yasal süre içerisinde temyiz
etmeleri, aksi halde temyiz etmemişsayılacaklan ilanen tebliğolunur.
49590