23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15TEMMUZ1994CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Fidye için arkadaşlarını öldürdüler • TEKİRDAĞ(AA)- Tekirdağ'da üç lise öğrencisi. 13 yaşındaki arkadaşlannı babasındanfidyeistemek için iknaedemeyince telefon teliyle boğup bıçakladılar. Yakalanan öğrenciler ifadelerinde, televİ2yon fîlmlerinin etkisiylecinayet işlediklerini anlatülar. Ailesinin polise üç gündür kayıp olduğunu büdirdiği Mediha Mehmet Tetikol llköğretim Okulu 7. sınıf öğrencisi îlkay Yılmaz'ın cesedi, önceki gece Altmova Mahallesi'ne bağlı Topağaç mevkiinde bir çukur içinde, ûzeri toprak ve ot yığınlanyla Örtûlü olarak bulundu. Yapılan araşürma sonucu, Î.E. (16) suç aleti iki bıçak ile birlikte yakalandı. İ.E.'nin ifadesi üzerine de cinayeti birlikte işledikleri öğrenilen Tuğlacılar Lisesi öğrencisi S.H.Y.(15)veNamık Kemal Lisesi öğrencisi H.B. (16) yakalanarak gözalüna alındılar. TDKP/GKB ûyesi 3 kişi yakalandı • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ile ll Jandarma Alay Komutanhğı'na bagh ekiplerce düzenlenen operasyonlarda TDKPGKB örgütü üyesi olduklan savıyla 3 kişi gözaltına ahndı. Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, Karabağlar ve Menderes ilçelerinde TDKP/GKB'nin görüşlerini yansıtan bildirileri dağıttıklan ileri sürülen, Murat Karaoğlan, Rıza Doğan ve Hakan Harita İzmir DGM SavcılığVna sevk edildi. 2 birahaneye ses bombası • tŞTANBUL(AA)- Feriköy'de iki birahaneye ses bombası attldı. Fevzi Çakmak Caddesi'nde bulunan Mehmet Put'a ait ^Son Şans' ile Kuruçay Caddesi'ndeki Duran Baybuğ"a ait 'Küçük Ev' birahanelerine, yasadışı tBDA-C örgütü imzah bildinlerde bırakan, kimlikleri henüz belirlenemeyen saldırganlar tarafından ses bombası atıldı. Dün gerçekleştirilen saldınlar sonucu meydana gelen paüamalarda, her iki birahanede de küçük çapta maddi hasar meydana gelirkenölenveya yaralananın olmadığı bildirildi. 4.5 kilo esrar yakalandı • İSTANBUL (AA> Kartal'da iki kişi; 4.5 kilogram esrar, plaka yapımında kullanılanjelatin ve 2 top yaldızb sigara kağıdı ile yakalandı. Birihban değerlendiren Narkotik Şube Müdürlüğü ekipleri, Cevizli Zeytinlik Caddesi Ömür Sokak'taki bir gecekonduya baskın düzenlediler. Baskında, esrarmaddesini plakaya dönüştürmeye çalışan Hasan Yalçın ile Yavuz Ceylan ele gecirildi. Haraç isteyen iki kişi yakalandı • İSTANBLL(AA)- • Kendikrini yasadışı örgüt PKK üyesi olarak tanıtarak esnaftan para toplamaya kalkan 2 kişi yakalandı. Terörle Mücadele ekiplerinden yapılan açıklamaya göre sanıklar Ali Bingöl (25) ile Kemal Döner (23), Güngören Tabya'daki bir esnaftan 100 milyon lira haraç istediği ve sanıklann pazarlık sonucu haracı 30 milyon liraya kadar indirdikleri bildirildi. Paranın teslim edileceği gün, esnafın ihban üzerine ördem alarak Bingöl ve Döner'i suçüstü yakalayan yetkililer, sanıklann üzerinden örgütsel bir doküman ve hiçbir saldın aleti çıkmadığını belirttiler. YAZARLARIN EVİ'nde Pazar, pazartesi hariç her gün UD ve SAZ ile RUSENAVSAR I Dilediğiniz kadar meze, ara sı-' [ cak, yemek, sınırsız yerli içki HEPSI: 300.000 TL Saat 24.00'e kadar, taksiler gündüz tarifesiyle OSMANBEY-2464418 Yaz kampında cliııi eğitim Denizköy'de 7-15 yaşındaki çocuklar tekbir sesleriyle ilahiler okuyarak denize giriyorlar. Denize girmeden önce çocuklara 'Kahrolsun laiklik, yaşasın şeriat' sloganı attınldığı belirtiliyor. MERtHAK ÇANDARLI/DENtZKÖY - Denizköy'de 15 gün önce kuru- lan "vakîf eğitim kampı" köyde ve yazlıkçılar arasında gerginlik yarattı. Gün boyu ilahi okuyan, tekbir sesleriyle sloganlarla topluca denize giren, askeri kış- la düzeninde yaşayan, çember sakallı "abiler" tarafmdan eği- tilen. çoğu 7-15 yaş arası öğren- ciler, çevre sakinlerinin günlük yaşanîlannı bozdular. Kampı kuran Anadolu Kültür-Bilim ve Eğitim Vakfı'nın yetkilileri, kendilerinden şikayetçi olanla- ra, "Yasal iznimiz var" derken Dikili Kayrnakamı Mustafa Gûni böyle bir izin verilmediği- ni söylüyor... Denizköy, Çandarlı ilçesine bağh küçük bir yerleşim birimi. Köyde yaşayanlann yanı sıra 40-50 kadar yazhkçı. bu. henüz yolu bile tamamlanmamış "göz- den ırak" köyde "huzurlu" bir şekilde yaşamlannı sürdü- rüyorlardı. Ta ki 15 gün öncesi- ne kadar... Denizköylüler bir sabah, "Biz Fatih'in torunlanyız/ Bin- dik atımıza/ çekrik kılıcımızı/ kurtarmaya geliyonız vatanunı- zı" marşıyla yataklanndan fır- ladılar. Bu manzaralara geçen yıl Kuzey Ege'de Avşa'da, batı- da Kuşadasf nda. Güney Ege'- de Fethiye'de yaşayan yurttaş- lar alışıİcülar. Çandarlılılarise yeni tanışıyorlardı. Sayılan 150-200 arasındaki bu çocuk ve gençler, Deniz- köy'deki yaşamı o günden son- Bir sabah Denizköylüler 'Tekbir ve Allahu ekber' sesleriyle uyandılar. Köyde iki cami var, ama o gün bugündür her namaz vakti üç kez ezan okunuyor. Yaklaşık 150 kişilik gruba kimse burada ne işiniz >ar dememiş.(Fotoğraf: MERİH AK) Meral TTB'yle görüstü Türk-Işeyleme destekanyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- 20 temmuzda işyerlerin- de bir günlük iş bırakma karan alan Türk-tş, demokratik kitle örgütlerinden destek isteme turlanna çıkü. Türk-İş Genel Başkanı Bavram Meral, dün Türk Tabipleri Birliği'ni (TTB) ziyaret ederek genel eyleme destek istedi. H&k-İş'in değerlendirmesi Hak-lş Konfederasyonu Başkanlar Kurulu da dün yapuğı toplanüda, 20 temmuz- da yapılacak eylemin biçimini değerlendirdi. Demokratik kit- le örgütlerinin genel eyleme ka- tılım biçimleri, bugün toplana- cak olan Demokrasi Platfor- mu'nda karara bağlanacak. Meral, dün TTB'ye yapuğı ziyaret sırasında, Türk-Iş'in "snf kendi sorunlannı dik getir- medJğinT belirterek, "Ücretten önemli olaylar da var".dedi. Meral. hak verip haklann uygulanmasını engefleyici ya- salar çıkanlmasına karşı ol- duklannı ifade ederek, "Hangi- si daha iyi?" diye sordu. TTB Merkez Konseyi Baş- kanı Selim Ölçer de ülkenin içinde bulunduğu koşullardan, çalışan kitlelerin "el ele vererek mücadele etmesiyle'' çıkılabile- ceğini söyledi. Baskan Nebioğlu acıkladı DİSK genel eylemehazırİstanbul Haber Servisi- DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu. 20 temmuz genel ey- leminin Türk-İş'in boyutunu aşıp bütün çalışanlar arasında kabul gördüğünü belirtti ve "DİSK mücadele deneyûni ve geleneğiyle Türk-İş üyelerinin aldıkları genel eylem karannı birlikte yaşama geçirmek için hazırdır" dedi. Kemal Nebioğlu, dün DİSK Genel Merkezi'nde 20 temmuz genel eylem karanna ilişkin konfederasyonunun karannı acıkladı. Yapuğı basın toplantısında "Söz bitti, artık kararulığunızı ortaya koyan daha etkin uyan- lar zorunludur" diyen Nebioğ- lu, işci sınıfına söz hakkı tanı- mayan. istemlerine sırtını dö- nen bir iktidar karşısında, iş- çiye üretimden gelen gücünü kullanmaktan başka bir seçe- nek bırakılmadığını söyledi. 5 Nısan Kararlan'run üze- rinden 3 ay geçtikten sonra, krizin bütün yükünün çalışan- lann, işci sınıfının ve memur- lann üzerine yıkıldığınm orta- ya çıktığını söyleyen Nebioğ- lu. sürekli azalan ücretlerle iş- ten cıkarmalarla emekçilerin tam bir yıkıma uğratıldığını vurguladı. TISK'tengenelgreveücrettehdidi ANKARA (ANKA) - Türk-İş'in 20 temmuz- da gerçekleş- tirme karan aldığı "işe eiip çahş- mama" eyle- mi, işveren kesiminde tepki yarattı. Türkiye TtSKGenel Başkanı Baydıır Konfederasyonu (TİSK) Genel Başkanı Refık Baydur, "Eyleme mûsamaha göster- meyiz" derken, Genel Sekreter Kubilay Atasayar da Türk-İş Genel Başkanı Bay- ram Meral'i telefonla arayarak, hafta içinde bir gün işe gelmeyen işçinin, hafta sonu yevmiyesinin de kesileceğini haü- rlatü. Refık Baydur, konuyla ilgili olarak ANKA'ya yaptığı açıklamada. eylem ka- rannın temelini hak edilen toplu iş sözleş- mesi zamlannın, verilmemesinin oluştur- duğunu belirtti. İlgili zamlann kamu kesi- mini ilgilendirdiğine dikkat çeken Bay- dur, "KJTlerde anlaşmazlık varken eyle- me özel sektörün de dahil edilmesi yanlış. Özel sektör işvereni hiç suçu olmadığı hal- de bir eylemle karşı karşıya kalıvor" dedi. Refık Baydur, eyleme '•mûsamaha göste- rihneyeceğim" belirtti. Meral'e telefon TİSK Genel Sekreteri Kubilay Atasa- yar'ın dün telefonla Türk-İş Genel Baş- karu Bayram Meral'i aradığı öğrenildi. ANKA'nın edindiği bilgiye göre Atasa- yar, Meral'e "Hafta içinde bir gün işe gel- meyen işçinin hafta sonu yevmiyesini de alamayacağına ilişkin yasa maddesini" hatırlattı. Eylem ile birlikte işcılerin iki günlük yevmiyelerinin kesileceğini belir- ten Atasayar. işverenlerin, eyleme kaüldı- klan gerekçesiyle işci çıkarabileceklerini ve TİSK'in bunu caydıncı yönde bir mü- dahalesinin olamayacağını kaydetti. Gönlünüzce bir tatil için aradığınız her şey OTEL PINARAda A • 143 oda • Pmara Restaurant •Lobby Bar «riavuz Bar «Sauna •Dısco «Havuz • Çocuk Havuzu •Çocuk Bahçesi •Odalardan direk arama »Konterans Salonu •Odalara 3 Kanal Müzık Yayını • Fitness Center •Bılardo «Tenıs «MasaTenısı •Beacnvolley -Basketbol KİŞİ BAŞINA KDV DAHİL YARIM PANSİYON 500.000 TL. PINARA OTELCİLlK TURİZM SEYAHAT VE TİCARET AJttNİM ŞİRKETİ Merkez: Kızıltoprak Bağdat Caddesi No.4/10 Kadıkey-lstanbul TeM216) - 3451897 - 3450021 Fax - 3360387 OTEL: Turgut Reis Palamut mevkıi Bodrum-MuğlaTel: (252İ - 3823818 - 3823749 - 3822335 (5 Hat) Fax: 3823751 ra birdenbire değiştirdiler... Köyde büyük gerginlik yara- tan kampta. neler oluyor? Denizin hemen karşısındaki tepeye kurulan kampta, 8-25 yaş arasında çocuklar ve genç- ler bulunuyor. Bu gençler İs- tanbul'dan, Anadolu'nun çeşit- ii il ve ilçelerinden toplanmışlar. Kampın denize bakan cephe- sinde bir çardak ve büyük bir çadır yer alıyor. Arkada, zey- tinlerın alünda küçük küçük çadırlar kurulu. Kampa girdiğimizde çocuk- lann gruplar halinde. zeytin ağaçlannın altında. "yanm hi- lal" biçiminde oturduklannı görüyoruz. Ellerinde kitaplar. Başlannda ise çember sakallı "abileri", ders alıyorlar. Çocuklann çoğu, diz kapak- lanna ulaşan şortlar giymiş. Daha büyükler ise çember sa- kallı, uzun siyah şortlu. Bu ara- da şikayetler üzerine kampa ge- len jandarma yetkilileri çevreyi inceliyor. Köyde hava gergin Köy sakinleri ve yazlıkçılarla görûşüyoruz. Hepsi kaygılı. Ozelükle de yazlıkçılar. "Ne ya- pıyorlar" diye soruyoruz. Her kafadan ayn ses çıkıyor... Köylüler, kampın kurulduğu ilk günlerde hoparlörden sü- rekli olarak ilahiler okunduğu- nu. köydeki iki camiden sonra bir de o hoparlörden ezan din- lediklerini söylüyorlar. Köydeki bir lokanta sahibi anlatmaya başlıyor: "Onlar geldiğinden bu yana tek bir müşterim olmadı. Bir gün kalabalık bir turist gmbu geldi. Masalara oturdular. Tam bu sı- rada kamptan uzun paçalı donlu 60-70 kişi koya geldi «e denize ginneye başladı. Bunun üzerine gelenler hemen toparlanıp gitti- ler. Kamp yapanların yanına git- tim. "Sizin yaptığınız Müslü- manlık mı?' dedim. Beni hiç din- lemediler bile. Bunun üzerine bağırmaya başladım. Kamptan liderleri geldi. Ona durumu an- lattım. "Bari cumartesi, pazar denize girmeyin, beni mahvetti- nız' dedim. Bunun üzerine 'peki' deyip bepsini topladı ve gitti. Ama o günden bu yana tek bir müşterim bile yok." Köylülerin anlattıklan bu kadarla bitmiyor. Çocuklann denize "abileri" tarafından so- kulup çıkanldığını. denize gir- meden önce bir "abi" tarafın- dan çocuklara tekbir getirtildi- ğini ve "Kahrolsun laiklik, ya- şasın şeriat" sloganı attmldığmı söylüyorlar. Yazlıkçılardan bir bayan anlatıyor: "Kendileriyle konuştuk. İçle- rinden biri, "Bize alışın. Yoksa biz alıştınnz" diye bağırdı. Bu- nun üzerine abilerinden biri geldi ve çocukları götürdü..." KampınMercedesli konukları Köy sakinleri aynca kampa gelen "konuklardan" söz edi- yorlar. Bazı sabahlar erken sa- atlerde bir Mercedeslinin kam- pa geldiğini. çocuklan çevresi- ne topladığını ve onlarla konuş- tuğunu anlatıyoTlar. Tüm alı- şverişlerinde esnafa "Bize bağış yapın" diyen kampçılar. bu yanlanyla da çevreyi ürkütü- yorlar. SHP'nin. iki dönem il genel meclisi üyeliği de yapmış, Ber- gama ilçe yönetiminin eski Baş- kanı Oktay Konyar da kamp bitişiğindeki yazlıkçılardan bi- ri. Konyar, kampı kışla disipli- ninde. askeri eğitim verilen bir yer olarak tanımlarken, "tlgili- İeri duyariı olmava çağırıyonım. Halk tahrik edilmeye çalışıh- yor" diyor. Yerli halkın \ e yurt- taşlann huzunınun bozulduğu- nu belirten Konvar. tanık ol- duklannı şöyle anlatı>or. "Her gün sürekli, hoparlörler- le ilahiler marşlar okuyorlar. 3 gün önce da> anamadım. gittim. Liderleri olduğunu öğrendiğim bir genç karşıladı beni. Ne yap- maya çaltştıklannı sordum. Çe>Te>i rahatsız etmeye hakla- nnın olmadığını sövledim. 'Hak- lısınız' dedi. Bunun üzerine o yavından vazgectiler. Ama on- dan sonra köye inip kah\ede ders \ermeye başladılar. Sordu- ğumda. kampın kaymakamlık- tan ve valilikten izin alınarak ku- rulduğunu söylediler. Nasü böy- le bir şeye izin veriliyor, bunu an- lamıyorum...'" Kampın kurulduğu arazinin Dikili'de fınncılık yapan İsken- der Gürol tarafından, köylü bir yurttaştan 5 yıllığına kiralandı- ğını öğreniyoruz. Gürol, bura- ya bir gazino yapıyor, ama jan- darma izin vermiyor. Bunun üzerine de Gürol, araziyi 1.5ay- lığına Anadolu Kültür-Bilim ve Eğitim Vakfı'na kiralıyor. Kaymakam Mustafa Güni. kampla ilgili sorulanmızı "Jan- darma olayı inceliyor. Kampın yasallığını araştırıyoruz. Kampa verilmiş bir ruhsatunız yok. İzin vermedik" diye yarutlıyor. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI 'Kitayetsiz Muhteris'L Diyalektiğin yasaları hâlâ geçerli. Her kötü şeyin, mutlaka bir de iyi yanı vardır. örneğin, devleti yönetenlerin Atatürk e ihanetetmele- ri kötü bir şeydir. Ama bunun sonucu olarak, halkın Ata- türk'e sahip çıkmak gereğini duyması çok sağlıklıdır... örneğin, Türkiye'de solun bugünkü perişanlığı kötüdür. Ama kitlelerin üç partiden de umutlarını kesip kolları sı- vaması iyidir... Kemalist devrim sayesinde; hakları, özgürlükleri, de- mokrasiyi zahmetsizce elde ettik... Işçimiz, bir oy hakkı için bile, Fransız işçisi gibi 59 yıl kanlı bir savaşım ver- medi. Grev ve toplusözleşme hakkı bile, Kemalistlerin egemen olduğu bir Kurucu Meclis'te, "ş/p"diye giriver- di anayasaya... Ama istemeden verilenlerin, alın teri dökmeden elde edilenlerin kıymetini bilmek zordur. Ancak onları yitirdi- ğinizde ya da yitirme tehlikesi doğduğunda kavrarsınız sizin için ne ölçüde önemli olduklarını... Ve ancak o zaman bilinçlenirsiniz! • • • • Fatih, Beykoz, Yalova seçimlerinden bir gün önce, Iz- mit'te "Anadolu Hareketi"n\r\ düzenlediği bir toplantı vardı. Boğucu bir stcak. Tatil günü olmasına karşın yoğun bir ilgi... Sendika li- derleri. Üç partinin etkin isimleri ve solcu partisizler. "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri" dönemini andıran bir silkinişin Kocaeli'ne yansıması... Çok kişi söz aldı. Insanlar terleye terleye, saatler boyu sandalyelerinde ya da ayakta, sabırla dinlediler. Orada ortaya çıkan "genel" eğilimleri, herkesin bil- mesinde yarar var... (Özellikle de, sol yiterken demokra- sinin de yitmekte olduğu endişesini içlerinde taşıyanla- rın...) • • • 1) Solda bütünleşme, üç partinin aritmetik toplamı bi- çiminde düşünülmemelidir. Parti "Mevlana tekkesi"de- ğildir. Bütünleşmenin güven verebilmesi için aynı ideo- lojide birleşenleri ve yolsuzluklarla yıpranmamış olan- ları kapsaması gerekir. 2) Bütünleşmenin, Atatürk'ün kurduğu partinin adı ve bayrağı altında olması doğaldır Bu aşamada önderlik konumunu en iyi doldurabilecek isim ise Ecevit tir 3) Kemalizm'den ödün verilmesi ve bu öze ters dü- şenlerin partide yer almaları söz konusu olmamalıdır. Ama Kemalizm, "sürekli devrimcilik" niteliğine uygun olarak, 1990'ların koşullarınataşınmalıdır. 4) Sol, büyüyebilmek ve işlevini yerine getirebilmek için düzenden umudunu kesmiş kitleler açısından yeni- den "umuf'olmakzorundadır. Bunun önkoşulu ise "dü- zen"in parçası olmaktan çıkması ve -1970'li yıllardaki gibi- "düzenin seçeneği" olmasıdır. 5) Solun düzenle bütünleşmiş gibi görünmesinin en önemli nedeni, SHP'nin hükümetteki varlığıdır. SHP hü- kümetten çekilmeli ve düzendeki bunalımı, gerçek so- rumluları ile baş başa bırakmalıdır. 6) Bütünleşmede tüm üyelikler sıfırlanmalı ve sağlıklı ilkelere göre "gerçek " üye yazımı yapılmalıdır. Sendi- kalar başta olmak üzere, demokratik kitle örgütlerinin hareketin içinde olabildiğince etkin olmaları sağlanma- lıdır... ".!'": • • • Bu dü$ürtceler, bu köşenin okurlarının zaten genelde paylaştıkları doğrular. Ama bu doğruların giderek daha geniş kesimlerce paylaşılmasından rahatsız olan kişiler de var. SHP'nin hem bakan hem de "iki numara" yaptığı sayın kişi, uzunluğu nedeniyle tamamını yanıtlayamadığım mektu- bunda şöyle diyordu: "Sizin samimi olmadığını bildiğim bu çabalannız, sosyal demokrat bir aydın duyarlılığından değil, kendi- nize solda bir yer yaratma kaygusundan kaynaklanmak- tadır." Ve beni "politika sevdalısı.. kifayetsiz ve muhteris"ol- makla suçluyordu. Hakkımda kullandığı "iltifat" sözcüklerinin, devlet ke- sesinden beslediği Atatürk düşmanı yazarın köşesinde de aynen ve sık sık yer alması elbette ilginç... Ama solda kendime bir yer aradığım doğru değil! Üniversitede gençlere bir şeyler verebilmek, kitapla- rımın okunması ve Cumhuriyet'te köşe yazarı olmak; bana fazlasıyla yetiyor! Geçmişim ve bugünümle kendime bir yer aramak ge- reksinmesi içinde olmadığım için de inandığım doğrula- rı tüm çıplaklığı ile savunabiliyorum! Bunun verdiği mutluluğu, sanıyorum okurlarım çok iyi anlıyorlar... Ama inandığı bir "dava" için değil de önce- likle kendi kişisel geleceği için mücadele edenlerin bu- nu anlaması, elbette ki çok zor!.. Be$iktaş'ta 13 isçi açlık grevinde Belediyeişçileri oturma eyleminde • Gebze direnişinde 126 kişi hakkında başlatılan soruşturma sonucu, Genel-İş Gebze Şube Yönetimi ile örgütlenme daire başkanı savcılıkta ifade verdi. Yurt Haberieri Senisi - Şanlı- urfa Belediyesi'nde işlerine son verilen geçici ışçiler. alacaklan- nın ödenmemesini protesto et- mek amaayla oturma eylemine başlatü. İstanbul'da da Beşiktaş Beîediyesi'ne bağlı Beltaş'tan atılan 13 işci açlık grevine baş- ladı. Şanlıurfa Belediyesf nın bir ay önce işten çıkardış 522 geçici işçiden 100 kadan. dün belediye karşısındaki bir işhanının önün- de, alacaklanmn ödenmemesini protesto etmek için oturma ey- lemine başladı. Işçiler. "Bizler- den bir aylık süre istenmişti. Bu sürede, bir hafta da geçmesine rağmen hala ödeme için en ufak bir gelişme yok" dediler. İşçilerin toplam alacağının 20 milyar lira olduğunu belirten Şanlıurfa Belediye Başkanı Ah- met Bahçıvan, 15-20 güne kadar hem işten çıkanlan işçilerin ala- caklannın hem de çahşanlann ikişer maaşının ödeneceğinı söyledi. istanbul Beşiktaş Belediyesi'- nden geçen hafta işlerine son ve- rilen Beltaş işcilerinden 13"ü. dün belediye önünde işten çı- karmalan protesto etmek için açlık grevine başladı. Işçiler ey- lemleriyle ilgili olarak. "Kötü yönebm ve yönetûn değişiklikleri nedeniyle zarar eden şirketin fa- turası işçikre çıkanlmaya ça- l^dıyor" dedi. Bu arada İstanbul Gebze di- renişinde 126 kişi hakkında baş- latılan soruşturma sonucu, Ge- nel-îş Gebze Şube Yönetimi ile örgütlenme daire başkanı savcıhkta ifade verdi. Gebze Be- lediyesi'ndeki direniş sırasında çalışmak isteyen işçileri engelle- dikleri gerekçesiyle 126 kişi hakkında soruşturma açılmıştı. Çoğunluğunu işten aülanlann oluşturduğu. aralannda halen çalışmakta olan işçi ve memur- lann da bulunduğu 126 kişi ifa- de verecek. Genel-îş Sendikası Örgütlenme Dairesi Başkanı Muharrem Kurt ile şoforü ve Gebze şubesi yöneticileri de Cumhuriyet Savcılığı'nda ifade verdi. Şube yöneticileri, direni- şin başladığı 10 haziran tarihin- de belediye binasının camlannın kınlmasına yol açan olaylardan sorumlu tutulup kamu hizmetle- rinin engellenmesi ile suçlanı- rken örgütlenme dairesi başkanı Muharrem Kurt ile şoforünün de 8 temmuzda Belediye Ga- rajı'nda yasanan olaylarda. işçi- leri ve ailelerini yönlendirdikleri gerekçesiyle ifade verdikleri öğ- renildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle