Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÇumhuriyeC
İmthaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya
• Genel Yayın Danışmanı. Orhan Erinç
• Yazıişleri Müdürleri: İbrahim Yıldız,
DinçTayanç(Sorumlu), •Haber Merkezi Mü-
dürü: Hakan Kara
Dış Haberler: Ergun Balcı • Ekonomı: Bülent
Kızanlık • İstıhbarat: Yalçın Çakır • Yun
Habcrlen: Mehmet Saraç • Makaleler: Sami
Karaören • Spor: Abdülkadir Yücelman
• Düzeltme: Abdullah Yazıcı
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav •Haber Mudurü. Ooğan Akın AtatürkBuJ-
\anNo.I25. Kaf 4. Bakanlıklar-AnkaraTel: 4195020(7 Hat), Tclex 42344. Fax:
(4)4195027 • İzmırTemsilcısi Serdar Kızık, H Zı\a BK 1352S.2 3Tel:441l220
Telex: 52359. Fax. 4419117 • Adana Temsılcısı: Çetin Viğenoğlu İnönü Cd. i 19
S. No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492, Telex: 62155, Fax: 3522570
Müessese Mudürii Enot Eıkut •Koordma-
tör Ahmet Konıkan •Muhasebe. Bülent Ve-
ner •tdare Hüseyin Gürer •Işletme: önder
Çetik •Btlgı-fşlem: Naiilnai «BılgısayarSıs-
tem: Mürüvet Çiler •Reklam: Reha Işıtman
Yl>ırola>»n»eB*san: YenıGün Haber Ajansı. BdMnve'ıayıncılık \ Ş
Türlcocağı Cad 39 41 Cağaloğ/u 34334 Ist PK 246 Istanbul Tcl (0 2l2)5i:fl^0?(2('hal)Tclcx 2224d. FJX (0 : i : ı 5
15TEMMU21994 İmsak:3.43 Güneş: 5.37 öğle: 13.15 İkindi: 17.13 Akşam: 20.42 Yatsı: 22.27
Erem ailesinin 8 yaşındaki oğlu Berke'nin 15 gündür ateşi düşmüyor. Doktorlar,'Bebek olsaydı kurtulamazdı' diyorlar
Musluksuyuyatağadüşürdü
Bogalartfakazanır
•MADRİD(Reuter)-
İspanyollar istedikleri kadar ünlü
matadorlanyla övünsünler,
istedikleri kadar "ole" diye
haykırsınlar, şans her zaman
matadormardan yana gülmez.
Öldürüp de kulaklannı
sevdiklerine armağan etmek
amacıyla çıktıklan arenalarda,
genç ve güçlü boğalann
boynuzlarnıyla can veren
matadorlann sayısı da az değildir.
Arkalanndan yaslannı tutanlann
da... Tabii birdematadoru
zordan kurtarmakla yükümlü
"bandarillero"larvar. İşleri,
boğanın dikkatini kendi üstlerine
çekerek matadoru rahatlatmak
olan bandarillerolar, boğa
tarafından boynuzlarup havaya
uçtuklannda. alkış yerine
izleyicilerden yükselen
kahkahalan duyarlar.
Kedilendeki AIDS
vîrüsü farklı'
• İstanbul Haber Servisi-
Istanbul Cniversitesi Veteriner
Fakültesi Mikrobiyoloji
Anabilim Dah öğretim
üyelerinden Yard. Doç. Dr.
Hüseyin Yılmaz, yayımladığı
açıklamada kedilerde görülen
FİV (Feline Immuno Defıciency
Virus) virüsünün. ınsanda
görülen ve halk arasında AIDS
virüsü olarak bilinen HIV
(Human Immuno Defıciency
Virus) ile kanştınlmaması
gerektiğini belirtti. Kedilerde
ortaya çıkan FIV virüsünün
insanlarda görülen AIDS
hastahğından tamamen farklı bir
hastabğa neden olduğunu
vurgulayan Yılmaz, şu ana kadar
yapılan bilimsel araşürmalann bu
virüsün insana bulaşmadığının
kanıtladığını bildirdi.
Bo Derek
TûPkiye'de
• İSTANBUL(AA)-Ünlü
sinema sanatçısı Bo Derek,
Uluslararası Çeşme Festivali'ne
katılmak üzere dün Türkiye'ye
geldi. THY'ye ait bir uçakla
ıstanbul'a gelen ünJü sinema
yıldızı, daha sonra 9. Uluslararası
Çeşme Festivali'ne katılmak
üzere Izmir'ehareket etti. Bo
Derek, Ursula Andress ile birlikte
Uluslararası Çeşme Festivali'nde
sunuculuk yapacak.
Moda Fuan
• İSTANBUL (AA>- İstanbul
Moda Fuan 94(İMF94), Dünya
Ticaret Merkezi'nde dün
düzenlenen törenle açıldı. Açıhş
konuşmasını yapan, Başbakanîık
Dış Ticaret Müsteşan Ertuğrul
Önen. Türkiye'nin bir fuar ve
moda merkezi haline gelmesi için
gereken desteği vereceklerini
söyledi. Fuarda. kadın,erkek,
çocuk giyiminin yanı sıra iç giyim,
deri ürünleri ve aksesuvarlar
sergilenecek. Yerli 41 firmanın
katılımıyla gerçekleştirilen İMF
94,16 Temmuz Cumartesi
gününe kadar açık kalacak.
Turîzme destek
paketi
• ANKARA (ANKA) - Bakanlar
Kunılu, turizme destek sağlamak
amacıyla yerli ve yabancı
havayolu şirketlerine indirimli
akaryakıt verilmesini. ayakbastı
parasırun da düşüriilmesini
kararlaştırdı. Bakanlar
Kurulu'nun Resmi Gazete'de
yayımJanan kararlanna göre
Charter yolcu taşımaahğı yapan
Türk ve yabancı bayrakh
havayolu şirketlerinin uçaklan ile
THY"nin tarifeli-tarifesiz tüm dış
seferlerini gerçekleştiren
uçaklannın havaalanlannda
Petrol Ofısi'nden alacaklan 30
tona kadar akaryakıt bedeiinin
yansı geliştirme ve destekleme
fonundan karşılanacak.
Kûltûr varlıklan
aranıyor
•TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) -
Merkez-Gazioglu Köyü Menekşe
Çatağı mevkünde yapılan
kurtarma kaasında üstte Roma
Çağı, altta ise Troya'nın birinci
katı ile çağdaş lsa'dan öncc 3000
ile 2600 yülanna ait buluntular
çıkanlıyor. Istanbul üniversitesi
Prehistorya Ana Bilim Dah ile
Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografi
Müzesi'nin ortaklaşa yürüttükleri
200 metrekarelik bir alan içinde
sürdürülen kurtarma kazısında en
eski kültür kahntılannın
çıkanldığını belirten arkeologlar
ilk çiftçi toplurnlannın kalıntılannı
aradıklannı söylediler.
FİGENATALAY
İstanbul Valiliği "Musluk sulan
temiz" diye açıklama yaparken,
"Bir defadan bir şey olmaz" diyerek
musluk suyu içen bir aile. bunun be-
delini kusma, ishal, ateş ve günlerce
süren hastahk nöbetleriyle ödedi.
Ailenin sekiz yaşındaki çocuğu Ber-
ke'nin ateşi, aradan 15 gün geçmesi-
ne karşın düşmedi. İstanbul Valili-
ği'nin "Sular uluslararası standart-
larda temizdir" açıklamasını duyun-
ca cılgına döndüğünü belirten Ber-
ke'nin babası Faik Erem, valiliğe,
protesto mektubu gönderirken
ISKİ aleyhine de dava açmak için
hazırlıklara başladı.
Kızıltoprak'ta oturan Erem ailesi,
evde uzun süredir kapab şişelerde
satın aldıklan suyu kullanıyor. Seb-
ze-meyve yıkamadan makarna haş-
lamaya kadar "iyi su" kullanan
Emel Erem ve oğlu Berke, 15 gün
önce yakınlanyla birlikte piknik
yapmak için Kanlıca'daki "Mihra-
bat Sultan" korusuna gitmişler. Bu-
rada çok susayınca musluk suyun-
dan içmek zorunda kalmışlar. Emel
•*Tnr ILCIU .
8 yaşındaki BerkeErem, İstanbul Valiliği'nin temiz' diye açıkla-
ma yaptığı sudan içtiği için 15 gündür hasta.
Erem, sonrasını şöyle anlatıyor:
"Aslında içmek istemedik ama,
herkes su satın alacak değil ya. Bu-
rada yaşayanlar bu suyu içiyor, biz
de bir sefer ıçsek bir şey olmaz' diye
düşündük. Ben birkaç yudumdan faz-
la içemedım, çtinkü su küf kokuyor-
du. Üç yetişkin ve üç çocuk bu sudan
içtik. Sonrası ise facia. Hepimizin
midesi ve bağırsakları bozuldu. Kus-
ma, ishal ve ateş yüzünden herkes 4-5
kilo zayıfladı. Berke ve dört yaşında-
ki öteki çocuk dtşındakiler 48 saat
içinde iyileştiler. Ama çocuklar hâlâ
hasta."
Musluk suyu içtiği günden bu
yana geçen 15 gün içinde ateşi düş-
meyen Berke'nin tüm tahlilleri so-
nuçsuz kalmış. Ailenin. Berke'nin
tedavisi için harcadığı para 30 mil-
yon lirayı geçmiş.
Yapılan tahlillerle. "tifonun türev-
lerinden maltahummasına" kadar
çok çeşitli hastahk viriislen aranı-
• Oğlu ve yakınlanyla
birlikte Kanlıca'da piknik
yapmaya giden Emel Erem,
olanlan şöyle anlatıyor: Üç
yetişkin ve üç çocuk bu
sudan içtik. Sonrası ise facia.
Hepimizin midesi ve
bağırsaklan bozuldu.
Kusma, ishal ve ateş
yüzünden herkes 4-5 kilo
zayıfladı.
Berke ve dört yaşındaki
öteki çocuk dışındakiler 48
saat içinde iyileştiler. Ama
çocuklar hâlâ hasta."
yor. Zaten zayıf olan Berke. sürekli
ateş nedeniyle üç kilo vermiş. Erem
ailesi ateşin düşmemesı halinde ço-
cuklannı tedavi için yurtdışına gö-
türmeyı düşünüyor. Hastalığı süren
dört yaşındaki çocuk ile ağabeyi ise
Numune Hastanesi'nde tedavi edil-
mişler. Bu hastanede görevli dok-
torlar kendilerine, "musluk sulanyia
yüzlerini bile yıkamamalarını" söyle-
miş.
"Berke ölûmün kıyısmdan döndü.
Bebek olsaydı kurtulamazdı" diyen
Emel Erem, çok öfkeli. Musluklar-
dan akan sulann zararh olduğunun
halka acil olarak anlatılması gerek-
tiğini vurgulayan Erem, "Biz gece-
gündüz uvumadan, kompresler yapa-
rak çocuğun ateşini düşürmeye çaJışı-
yoruz. Vali çıkıp, 'Sular temiz' diyor.
Halka kötûlük yapıyorlar. Halkı
uyarmaJarı, 'sulan kaynaün' deme-
leri gerekir" diye konuşuyor.
Faik Erem, sudaki kimyasal ze-
hirlenmenin koli basiünden daha
tehlıkelı olduğuna dikkat çekiyor ve
"Koli basili mikrobu kaparsanız, bir-
kaç gün hasta yatarsımz. Ama asü
tehlikeli olan kimyasal zehirlenme.
Suya çok çeşitli kim> asal atık karışı-
yor. tahülde neyi aray acağınızı bile
bilemiyorsunuz. Bunun etkileri çok
uzun süre sonra da ortaya çıkabilir.
Berke'deki kimyasal madde etkileri
belki 5-10 yıl sonra başka bir şekilde
ortaya çıkacak" diyerek duyduğu
kaygıyı dile geüriyor.
Sulann düzensiz bir şekilde kesilmesi vatandaşlann sağlıksız olduğu belgelerle kanıtlanan sokak çeşmelerine hücum etmesine neden oluyor. (FOTOĞRAF: ERDOĞAIN KÖSEOĞLU)
Istonbul'unıımudııytrultı sukmnda
• Artezyen kuyulan
'yasalardaki
boşluklar' nedeniyle
hiçbir tüzük ya da
denetlemeye
uyulmaksızın açılıp
çahştınlıyor.
Kentin su ihtiyacınm
yüzde 50'den
fazJası bu
kuyulardan
sağlanıyor.
İstanbul Haber Servisi - İstanbul*-
daki su kesintileri ile içme sulannda-
ki kirlilik anezyen kuyulanrun artı-
şına yol açtı. Yapüğımız araştırma-
lar artezyen kuyulanrun 'yasalarda-
ki boşluklar' nedeniyle hiçbir tüzük
ya da denetlemeye uyulmaksızın
açılıp çalıştınldıklan ve kentin su ih-
üyacının görünmeyen bir şekilde
yüzde 50'den fazlasının bu kuyu-
lardan sağlandığı gerçeğini ortaya
çıkardı. Uzmanlar ve yetkili artez-
yen şirketleri bilinçsiz İcazılar nede-
niyle kentin yeraltı su kaynaklannın
tüketihp kirl'etildiğiru belirttiler.
İstanbul'daki susuzluk ve sular-
daki kirlilik ile sulann pahalı olması
vatandaşlan artezyenlere yöneltti.
Bu yönelişle birlikte konusunun uz-
manı olmayan çok sayıda 'Artez-
venci' ortaya çıkarken, yeraltı su-
lan da cıddı tehlıkelerle karşı kar-
şıyakaldı.
Bir yandan vergi kaçağı,,bir yan-
dan da doğal dengenin yok olmasına
neden olan düzensiz ve kanunsuz
artezyenler le ilgili yaptığımız araştı-
nna ilginç sonuçlan da beraberinde
getirdi.
İTÜ Jeoloji Mühendisliği Öğre-
tim Cyesi ve Yeraltısulan Aramacı-
hk Bilimsel Araştırma Kuruluşu
Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan. ge-
rekli uygunlukta araştırma, sondaj
ve kuyu grafıği çıkarma ışlemleri ya-
pıldığı zaman, yeraltısulannın ge-
reksinimi karşılayacak en gü\enli su
kaynaklan olduğunu behrtti. Yeter-
li araştırma ve izolasyon yapılmadı-
ğında sudaki amonyak. fosfat ve tuz
oranlannın arttığını kaydeden Er-
can, araştırma tutannın. 400 ve 600
milyon lira arasında değişen artez-
yen kuyusu açma tutannın sadece
onda biri kadar olduğunu da ekledi.
Konuyla ilgili bir başka uzman.
yüksek jeoloji mühendisi Adem Şe-
ber ise kuyulann biliçsiz ellerce açıl-
ması sonucunda yeraltında 10 met-
reye kadar bulunan kirli sulann
daha derinlerde bulunan temiz su-
larla kanştığını ve bunlann kullanıl-
masının insan sağlıgını ciddi bir şe-
kilde tehdit ettiğini söyledi.
Yasada, DSt'nin belirleyeceği
bölgelerde artezyen kuyusu açılma-
ması maddesi olmasına karşın hiç-
bir izin ahnmadan açılan kuyular
çevreyi ve insan sağhğını tehdit ede-
cek bölgelerde de açıhnaktadır. İs-
tanbul suyunun sadece yüzde 27'
sini sağlayan İSKİ, kent suyunun
yüzde 73'ünü sağlayan artezyen ku-
yulannın sadece yüzde 10'unu yasal
olarak kontrolü alünda tutabilmek-
te ve bu az sayıdaki kuyulann bile
kullanımlan sırasında temizliğini
denetleyememektedir.
Susuzluk, Ataköy'ü petrol
arama tarlasına çevirdi
ÖZGENACAR
Yaşanan kurakhk ve susuzluğun çaresız
bıraküğı sıte yönetıalennın kurdurduğu
sondaj kulelerinden dolayı. Ataköy, 'petrol
arama tarlalan'na dönüştü. Istanbul'da
yeraltı suyuna talep. yoğun bıçımde arttı.
300 metre derinliğinde bir artezyen ku-
yusunun 600 milyon lira ile 1 milyar liraya
mal olduğu dikkate alınacak olursa apart-
man ve site yöneticilerinin 'susuzluk'
karşısındaki çaresizlikleri ortaya çıknor.
Eskıden var olan kuyulann ıslahına gi-
dilmesi üzerine 'dalgıç pompa' satış ve
onanmlan da önem-
Ii ölçüde artış göster-
di. Devlet Su İşleri,
"yeraltı servetlerinin
devletin malı olduğu"
gerekçesiyle yeraltı
sulannın artezyen-
lerle çıkanlmasını
yasaklamış olması-
na karşın yeni kuyu
açma çahşmalan.
başta Ataköy olmak
üzere. İstanbul'un
pek çok semtinde sürüyor. DSİ'nin getir-
diği yasağın, sadece yeraltı servetlerinin
devlete ait oluşundan değil, aynca yeraltı
su ceplerinin (depo) on binlerce yılın bi-
rikimi sonucunda oluştuğuna dikkat çeki-
liyor ve yeraltı sulannın israfını önleme
amacını taşıdığı bildiriliyor. Yeraltı sulan
konusunda bir uzman şöyle konuştu:
"Istanbul'da surlaruı içinde -V edikule ha-
riç- yeraltı suyu bulunmuyor. tstanbul'un
Asya yakası da kalkerli oluşundan dolayı
yeraltı suyu bakımından yetersiz. Su daha
çok, Ataköy, Bakırköy ve Florya'da bu-
lunuvor. Eskiden Sefaköy'de çok su vardı.
Ancak, yeni ve çok sayıdaki sanayi kuru-
luşlarından dolayı buradaki yeraltı suyu
daha şimdiden bitti. Yeraltı sulan planlı
küUanılmazsa öteki semtleri de aynı akıbet
bekleyecek."
Artezyen kuyulannda kullanılan
• Devfct Suişleri, "yeralü
serveUerinin devletin mah
olduğu"gerekçesiyleyeralü
sulannınartezyenlerle
cıkanlrnaanıyasaklanı^
obnaana karşmjeni kuyu
açmaçabşmalan Istanbufun
pek çoksemtindesürüyor.
'dalgıç pompa' \apan \e avnca su sondaj-
lan üzerine de cabşan Özsov Dalgıç Elekt-
ro Motopomp Makine Sanayıi TAŞ'nin
>ctkılısı Zeki Ozgül, "Şu anda İstanbul'da
su terörii j aşanıyor" diyor.
Data Su Sondaj Şirketi'ne ait yedi son-
daj kulesinden birinin Ataköv sorumlusu
Casim Dede, "Önce jeologlardan herhangi
bir yörede su olduğuna ilişkin olarak bir ra-
por alı>oruz. Ondan sonra sondaj kuielerini
kurarak petrol kuyusu deler gibi \erin altı-
ndaki suyu çıkarmaya çalışıyoruz" di>or.
Dede. olağan koşulda 300 metre derinli-
ğinde bir kuyunun 10 gün içinde açılabil-
dığıni. ancak çe%rede ai-
leler oturduğu için çalı-
şması vapılamadığını ve
bu nedenle sürenin bir
aya kadar çıktığını söylü-
yor. Dede. su bulunması
durumunda bunun la-
boratuvara tahlile gön-
derildiğini de sözlerine
ekliyor.
Ozgül, genelde yeraltı
su>'unun 200-300 metre-
den çıkanldığını şu söz-
lerle anlatıyor: "Yüzeye yakm 40-50 met-
redeki sular geneOikle kirlenmiştir. Daha
sonra, yerine gore 100-200 metre arasında
deniz suyu karışır. Bu nedenle her türlü kirli
su ya da deniz suyunun karışmasını önle-
mek için 200 metreve kadar indirilen boru-
lar, çimento enjekte edilerek y alıtlanır. On-
dan sonra dunıma göre 300 metreye inile-
rek suya ulaşdır. İndirilen dalgıç pompadan
çekilen su, tahlile gönderihr."
Casim Dede, kuyu delinirken her met-
resi için 2-2.5 milyon lira üzerinden fatura
edildiğini ve 250-300 metre derinlikteki bir
kuyunun site yönetımine. ortalama 600
milyon liraya mal olabıleceğini sandığını
söyledi. özgül ise 50-60 milyon lirahk jeo-
lojik etüt ve sonunda dalgıç pompası da
dahil, bir kuyunun maliyetinin 700 milyon
lira ile 1 milyar lira arasında değişebilece-
ğinin tahmin edildiğini söyledi.
THETlMES'DflKİİDDİA:
Kirli su5
bazı
hastalıklara
bağışıkhk
kazandınyor
Çeviri Servisi - Üçüncü Dünya
Olkeleri'nde kirli sular, insan
sağlıgını tehdit eder boyutlara
ulaşıyor. Diğer taraftan giderek
azalan temiz su kaynaklan.
sağlığın ve temiz doğanın simgesi
haline geliyor.
Ancak Ingiltere'nin ciddi
gazetelerinden The Times'da
çıkan bir yazıda ilginç bir görüş yer
alıyor. Pis sularla içli dışlı yaşayan
Üçüncü Dünya Ülkeleri insanlan,
dizanteri mıkrobuna çok benzer
bir bakteriye karşı doğal bir
bağışıkhk geliştirdiklerinden,
dizanteri mikrobunun bu insanlan
etkilemediği iddia ediliyor.
Bilimsel araştırmalanyla ünlü
John Hopkins Hastanesi
doktorlanndan Dr David Sack ve
arkadaşlannın konuy a ilişkin
çalışmalan Lancet tıp dergisinde
yayımlandı.
Kirli suyla bağırsak
enfeksiyonu arasındaki ilişki
Bugüne dek kirli sular ile bağırsak
enfeksiyonu arasındaki doğrudan
ilişki o denli kanıksanmıştı ki
basına bile yansıtılmıyordu.
Ancak geçen yıl Londra'daki
St.Thomas Hastanesi doktorlan.
Thames Nehri'ne düşen bir genç
kızda yalnızca Salmonellaya değil
üç farkh bakteriye daha
rastlayınca. Londra ve Leicester
belediyeleri kanalizasyonun
antılmadan denize boşaltılmasını
yasakladı. Thames Nehri'ne düşen
genç kızda koleraya yol açan
Vibrio cholerae bakterisi şimdi
Güney Amerika ülkelerinde
şiddetli kolera salgınlanna neden
oluyor. Kolera gibi bakteriyai
dizanteri de ölümcül bir hastahk.
Özellikle çocuklan, yaşhlan ve
beslenme bozukluğu olan kişileri
olumsuzyöndeetkiliyor. Kalın
bağırsağın iç duvanna yerleşen
bakteri, hastada kanh dışkıya,
yüksek ateşe ve kann kramplanna
> ol açıyor. Hastanın dışkısının su
kaynaiclanna kanşmasıyla
hastahk yayıhyor.
Gclişme duzevine göre
bakteri çeşidf
Bilim adamlan son günlerde
bağırsak enfeksiyonuna yol açan
Şigella bakterisinin, birbiriyle
çelişen iki cinsi olduğunu keşfetti.
S. Sonnei adı verilen birinci türü
sanayileşmiş toplumlarda..
görülürken S.Fleksneriye Üçüncü
Dünya Ülkeleri'nde rastlanıyor.
Bu iki bakterinin, farklı
konumlardaki bölgelerde etkin
olması, çeşitli nedenlere
dayanıyor. Bir görüşe göre
kaîkınmakta olan ülkelerdeS.
Sonnei bakterisine çok benzer bir
mikrop yaygın olarak
bulunduğundan, insanlar bu
mikroba karşı bağışıkhk
kazanıyor. Kİsaca S. Sonnei
bakterisine benzeyen mikrobun
varlığı. yöre halkı için doğal aşı
yerine geçiyor. Bu mikrop kirh
sularda bol miktarda bulunuyor
ve bu suyu kullananlardolayh
olarak S. Sonnei'nin yol açtığı
bağırsak enfeksiyonuna
yakalanmıyorlar. Dr Sack ve
arkadaşlan bu bulgulann temiz
suya gerek kalmadığı şeklinde
yorumlanmaması gerektiğini
behrterek sağlıklı bir geleceğin
ancak temiz su kaynaklannın
çoğalmasıyla sağlanacağını ileri
sürüyorlar.