Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 5 MAYIS1994 PERŞEMBE
HABERLEREVDE VAMI
GUNDEM
MUSTAFA BALBAY
ANKARA - Tann Babanın karşısına uç ulustan uç kışı
çıkmış Bırı Rus, bın Korelı dığerı Turk Rus sormuş
- Tann Baba bızım ulkemıze tam demokrası ne zaman gele-
- 30 yılı bulur
Rus ağlayarak çıkmış Korelı de aynı soruyu sormuş, Tann,
50yılsonra"demış Korelı ' Bengoremeyeceğım.bengore-
meyeceğım " dıye bağınp çıkmış Turk sormuş
- Benım ulkeme tam demokrası ne zaman gelır, ben o gunle-
rı gorur muyum?
Tanrı Baba uzgun başını sallayarak Turkun yuzune bakmış
- Ben de goremeyeceğım evlat
Yasadığımız olaylara bakınca bu fıkraya ınanmamak elde
değıl Yururluktekı yasalara göre sıyaset yapması bıle yasak
olan bır dernek, hukumetı değıştırmek ıçın kulıs yapıyor açık
açık "gıdın' dıyor, ana muhalefet lıdenylemanö partısı duzen-
lıyor
Bır Başbakan demokratıkleşme paketı ıçın Genelkurmay
Baskanı'yla ' çerçeve anlaşması yapıyor
Bır Başbakan, Genelkurmay Başkanı nın gorev suresının
uzatılması ıçın 'Kımseye duyurmadan, sessızce bırşeyterya-
palım dıyor
Bır mılletvekılı ızınlı 1 Mayıs mıtıngı sonrasında resmı ve sı-
vıl polıslerce planlı bır şekılde dovuluyor içıslerı Bakanı ola-
ya, "Mılletvekıhnın orada ne ısı vardı"> 'dıye yaklasıyor
Butun bunlardan sonra, ' Bızım neyımız eksık, Batılı ulkeler
bızdekı demokrasıyı nıçın beğenmıyorlar, nıçın ıkıde bır ınsan
hakları sorularıyla karşı karşıya kalıyoruz?" dıye söylenıyo-
ruz
Bırkaç gün once, ABD lı, Norveçlı ve Fransız uç ayrı ınsan
haklan grubu ıle bırtıkteydım Her bırı Türkıye'dekı uygulama-
ları eleştırdıler Kuröerın ınsan yerıne konmadığını mılletve-
kıllerınıncezaevınekonduğunusoyledıler Norveçlı parlamen-
ter Ariıta ApeHhun Sote ulkesıne donunce Meclıs e ayrıntılı
bır rapor vereceğını ve bundan sonra Turkıye ye ıkı kışı değıl,
bır grup olarak geleceklerını, Leyla Zana ya hayran olduğunu
söyledı
Sole e sordum
- Ruanda da bır haftada 250 bın kışı olduruldu Oraya da bır
heyet gondermeyı duşunuyor musunuz?
Sole "Hayır ' dedı, "çunku, orada Batı yok Tum ulkelerın
temsılcılerı çekıldıler Ama sız, çağdaş dunyaya aday oldu-
ğunuzusoyluyorsunuz Avrupa Bırlığı ne uye olmak ıstedığını-
zı soyluyorsunuz Bız de bunun genel standartları var dıyo-
ruz
Norveçlı dığer mılletvekılı Tove Kan VHcen, bırdağ koyunde
doğmuş o yüzden kendısıne, Norveç Kurdu dıyor
ABD den gelen ınsan hakları temsılcılerının kışılığı haylı ıl-
gınçtı HenryRosenbergNevvYork'taoturanbırYahudı Kendı
deyımıyle aılesı çok 'zulum"çekmıs "Insan haklarının ne ol-
duğunu çok lyı bılenlerdenım' dıyor Dığer ABD lı ıse Kathryn
Comeron Porter Atalan ABDyerlısıymış BugunkuAmerıkalı-
laratalarınınbuyukbolumunukatletmış Buyukannesıbırturlü
anlamamış bu katlıamı Insanların dın dıl.ırkayrımı nedenıyle
bırbınnı boğazlaması ne dernek'' Buyukanrtesı şoyle ozetle-
mış göruşunu
"Bak kızım, ben Amenkan, (ngılız, Fransız bılmem Dun-
yada ıkı tur ınsan vardır, kadın ve erkek '
Yemeğe katılan Kurt mılletvekıllerınden bırısı, "Bız, Fransı-
zları Gazıantep'ten Turkler ve Kurtler bırlıkte kovduk " deyın-
ce Fransa dan gelen ınsan hakları temsılcısı Voo, yoo 'de-
yıp ellerını salladı Konu, Lozan'a gelınce Kurt mılletvekılıyle
Kurt çevırmen aniaşamadığı ıçın sohbete bıraz ara verdık
Yemeğe katılan Kurt kokenlı yurttaşlar ve ınsan hakları ör-
gutu temsılcılen, yaşanan sorunları örneklerle anlattılar bu
konuda Batı'nın ıkıyuzluluğunu vurgulamadan da geçmedıler
En somut ornek Fransa Eskı Dışışlerı Bakanı Dutnas, Kurt
mılletvekıllerının avukatlığını yapacağını açıkladı Bugunku
Bakan Juppe ıse Turkıye'ye geldı ve lyı dıleklerını ılettı Arada
bır tıcarı çıkar soz konusu oldu dedıler
Yemeklı sohbet şu ıkı konuyu daha da netleştırdı
- Batılılann bıze ınsan haklan konusunda soru sormala-
nndan rahatstz olmamalıyız Insan hakları sınır tanımayan bır
konu Onların elıne malzeme verıyoruz, sonra "Bunu nıye kul-
landılar ' dıye soruyoruz
- Turkıye dekı ınsan hakları sorunları ancak bızım çozebıle-
ceğımız bır konu Demokratık yollarla bunları çozemeyınce,
dığer ulkeler bunu kendı polıtıkalarına malzeme yapıyorlar
ABD'lı ınsan hakları savunucuları, Turkıye yı sıkıştırırken
oncekı gun ABD yonetımının Irak'tan aracılarla petrol satın
aldığı ve bunu Kuzey Irak'a verdığı ortaya çıktı Bır damla daha
fazla petrol ıhraç etmek ıçın adeta dunyaya yalvaran Saddam,
ABD'ye petrol satmış Bır dığer deyımle Turkıye'nın boru hattı-
ndakı petrolu almasına bıle ızın vermeyen CHnton, Saddam'ın
kasasına dolar akıtmış
Bûtun bunlar bana Sadun Tanju'nun, Kutsal inekler kıta-
bındakı şu değerlendırmesını anımsattı
"Bu yuzyılın başında, tarıhsel somuruler ve eşıtsızlıklerle
dunya egemenlerı olarak sahneye çıkanlar, bırbırmın uzantısı
olan savas ve polıtıkalarla hep o amacı korumaya çalışmı-
şlardır "
Güreş'• Baftarafi 1. Sayfada
Ismail Hakkı Karadayı bır
yıldan ben görevde olduğu ıçın
mevcut yennı korur Ancak Or-
general Gureş'ın emeklı olması
ve Orgeneral Karadayı'nın Ge-
nelkurmay Başkanlığı'na getı-
nlmesı halınde. Kara Kuvvetle-
n Komutanlığı ıçın aday olan
ıkı orgeneralın durumu belırsız-
lık kazanır Bu durumda, Kara
Kuvvetlen KomutanlığVna ge-
tmlmesı beklenen 1 Ordu Ko-
mutanı Orgeneral Hikmet Ba-
yar, orgenerallıkte 4 yılını dol-
duruyor Org Bayar ıle Harp
üinsürcsiyinesorunAkademılen Komutaru Orge-
neral Kemal Yavuz'un da yıne
4 yılı doluyor Mevcut >asaya
gore. Yüksek Asken Şura ka-
ran ıle mevcut orgenerallerden
bınnın rutbe bekleme süresı bır
yıluzuyor
Orgenera! Gureş'ın görev sü-
resının uzaması, Orgeneral Ka-
radayı'nın mevcut yennı koru-
ması ve mevcut 4 yıllık orgene-
rallerden bınnın rutbe bekleme
suresının uzaması halınde, Org
Bayar ıle Org Yavuz'dan btn-
ne Kara Kuvvetlen Komu-
tanlığı yoluaçılıyor
Orgeneral Gureş'ın gorev su-
resının uzaması ve Orgeneral
Karadayı'nın Kara Kuvvetlen
Komutanlığı'ndakı yennı ko-
ruması sonrasında, 4 yıllannı
dolduran orgenerallenn her ıkı-
sı emeklıye sevk edılır
Orgeneral Gureş gelecek yıl
emekîı olduğunda Genelkur-
may Başkanlığı'na Orgeneral
İsmaıl Hakkı Karadayı getın-
lır Org Bayar ıle Org Yavuz,
bu yıl sonunda emeklı olduklan
ıçın önumuzdekı yıl orgeneral-
lıkte dördüncü yılllannı doldu-
racak olan Jandarma Genel
Fisunoğlu 'Insanları fiabulaştırmayııı'
• Baftarafi 1. Sayfada
dısı ıçın one surduğu "gecen yıi bazı cevreleri
ayağa kaldırdığı" savını reddederek, "Ben
kimseyi ayağa kaldamadım" dıye konuştu
Muhıttın Fısunoğlu, Başbakan Başbakan
ÇılJer ıle Devlet Bakanlan Necmettın Cevhen
ve Bekir Sami Daçe'nın gazetelerde yayımla-
nan gızlı goruşmelennde. kendısıne yonelık ıd-
dıalan Cumhunyet'e değerlendırdı Kendısı-
nın emeklı olduğunu, rahatlıkla konuşabıle-
ceğmı, ancak "spekülatif haberlere" gırmek ıs-
temedığını behrten Fısunoğlu, Cevhen'nın
kendısı ıle ılgılı sozlennı şoyle yanıtladı "Ben
öncelikle şunu soyleyeyim, ben kimseyi ayağa
kaldırmadım. Hiçbır basın organı iie bu konuda
hiçbir temasim da olmadı. Genelkurmay Baş-
kanı'nm görev suresinin uzatılması iie ilgili,
onun engelleıunesı için hiçbir faaliyetim olmadı.
Şu gerçeğı soyleveyim; belki basınla bazı te-
maslarunız oldu, ama şöyle oldu; bana soruyor-
lardı, "Bunun ıç vuzu nedır0
Sızın konumunuz
nedır'1
' diye. Ben oniara piramidi izah etmişrim.
o kadar. Genelkurmav Başkanı iie ilgili ve özel-
likle kendimle ilgili ne bır talepte bulundum ne
de herhangi birisine "Benım Genelkurmay Baş-
Mını olmam gerekır' diye bir ifade kullandım."
Fısunoğlu. Cevhen'nın soz konusu telefon go-
ruşmesınde, kendısının, Anayasa Mahkemesı
Başkanı Yekta Güngör Özden'ı de ayağa
kaldırdığı yolunda ıfadelen bulunduğuna ışa-
ret ederek sozlennı şoyle surdurdu
"Benim Yekta Bey'le fazla bir samimiyetim
yok. V anlız \ ekta Bev 'in babası benim ilkokul-
dan oğretmenim. Bunun dtşında her yerde, her-
kesin kurduğu gıbi dostluğumuz var. Yekta
BeVi mudafaa. bana düşmez. O bir hukuk
adamıdır. Babam gelse asanm gıbı' tabuier
İ
ullanır. \ ani hep gerçeği söyler. Benim o ko-
ularda hiçbir temasım olmadı. Ama kendisine
hükcimet veya bir başka vetkili tarafından so-
nılmuşsa, ben de onu bilemem." Fısunoğl u son
gunlerde Genelkurmay Başkanlığı ıle ılgılı
tartışmalan değerlerdınrken de. "Hiçbir kim-
se)e; makamlar, mevkiler, riıtbeler ebedı veril-
mez. Bu nedenle arkadan gelenler mutlaka
vardır. Ben bu kadannı ifade edeyim. \ oksa ne
Savın Gureşie ne de sonradan onun verine ge-
çeceklerle ilgili bir goruş bevan etmek istiyo-
nım. Ama ınsanların tabtıJa^ırıiınası da doğru
değil" dıye konuştu
Siyasette Güreş tarbşması
ANKARA (Cumhuri)et Bu-
rosu) - Başbakan Tansu Çiller'ın
Genelkurma\ Başkanı Orgeneral
Doğan Gureş'ın gorev suresının
uzaıilması ıçın SHP Genel Baş-
kanı ve Başbakan Yardımcısı
Murat Kara.valçın'la goruştukten
sonra hukuİcı çalışma yapılması
tahmatını vermesı. sıyası partı lı-
derlennın farklı tepkılenne neden
oldu Genelkurmay Başkam'nın
görev suresının uzatılması tar-
tışmalan SHP'de sıkıntı yarattı
SHP lıden Karayalçın. Güreş'ın
gorev suresının uzatılmasma
karşı çıkmazken SHP Grup Baş-
kan vekılıErcanKarakaş. "Herke-
sin yeri doMuruiabilir. SHP gru-
bunun da coğunluğu uzatma ihri-
vacı icinde olmaz" goruşünu dıle
getırdı ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz, bılgılenn henuz
spekulasyon düzeyınde olduğu-
nu, konu hakkında Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel'ın de bıl-
gısının bulunmadığını bebrterek,
"thtimaller uzerine tavır belirie-
mem" dedı "Başbakan, Gureş'in
mesaisinden memnun" dıyen
DYP Genel Başkan Yardımcısı
Halit Dağh, Çıller'ın gereklı gör-
mesı habnde Genelkurmay Baş-
kanı'nın gorev suresını uzatabı-
leceğı goruşünu savunurken Yenı
Partı Genel Başkanı Yusuf Boz-
knrt Özal "Hiç kimse vazgeçil-
mez değüdir" dıye konuştu
Tartışmalardan uzak kalmayı
tercıh ettığı dıkkat çeken RP Ge-
nel Başkanı N'ecmerrin Erbakan
da gazetecılenn sorulannı. konu-
yu panı kurullannda tartışmadı-
klannı belırterek yanıtsız bırakiı
SHP lıden Murat Karayalçın,
Genelkurmay Başkanı Güreş"ın
gorev suresının uzatılmasma
karşı çıkmazken SHP Genel Sek-
reten Fîkri Sağlar ıle grup yonetı-
cılen farklı goruş bıldırdıler SHP
Grup Başkanvekılı Ercan Kara-
kaş, kendılenne DYPgrubundan
yetkı yasa tasansına Güreş'ın go-
rev suresının uzatılması konu-
sunda bır ekleme yapılmasına
ılışkın her hangı bır onen gel-
medığını söyledı Karakaş, bunu
doğru bulmadıklannı vurgulaya-
rak şunlan sövledı " Genelkur-
mav Başkam'nın görev suresinin
uzatılması aynı zamanda bu gorev
için sıra bekleyenleri de huzursuz
eder."
Mesut Yılmaz. Cumhurbaş-
kanı Demırel'le goruşmesmde,
bu konudakı bılgılenn doğru
olup olmadığını sorduğunu, an-
cak Demırel'ın kendısıne ulaşan
bır bılgı olmadığını soyledığını
bıldırdı Yenı Partı Genel Baş-
kanı Yusuf Bozkurt Özal, Gureş'-
ın gorev suresının tartışma konu-
su yapılmasını doğru bulmadı-
ğını söyledı "Hiç kimse vazgeçil-
mez değfldir" göruşunu dıle getı-
ren Özal, "KanunJar kişiler için
değiştiribnez. Koskoca ordumuz-
da fevkalade generallenmjz var,
geriden gelen paşaların da yolu
acılmalı. Sayın Gureş'e saygımız
var, ama yasalar neyi ongorüyor-
sa o yapumalf dıye konuştu RP
ıse Güreş'ın gorev suresının
uzatılmasma ılışkın tartışmalar-
dan uzak kalmayı tercıh ettı RP
Genel Başkanı Necmettm Erba-
kan,Gureş'ın gorev suresının
uzatılması tanışmalannın partı-
sının hiçbir yetkılı kurulunda ko-
nuşuimadığını söy ledı
TRT'deAkgüneryolsuzluğu
OLAYLAREV
ARDENDAKİ
GERÇEK
• Baftarafi I. Sayfada
malarını yayımlıyor^. Bu kez
de telefon konuşmalarını kı-
mın dınledığı sorusu gunde-
me gelıyor ve ışler busbutun
karışıyor Devlet ıçınde yuva-
lanmış ne olduğu bellı olma-
yan -ya da olan- odaklar mı
Evet, 'faılı meçhul cınayet-
ler' ulkesınde neyın ne oldu-
ğunu saptamak guçtur, tele-
fonların dınlenmesı de doğal-
dır, ışadamlarının partılerın-
de hukumetlerı devırme pa-
zarlıkları yapılır, anamuhale-
fet partısı lıderıne 'devırme
eylemı' ıhale edılır, Baş-
bakan ın telefonları dınlenır,
IMF'nın ekonomık programı-
na bağlanmanın arıfesınde
bulunan bır ulkede 'cadı ka-
zanları' kaynamaya başlar
Cadı kazanlan nın fokur-
damasını durultmak ıçın se-
rınkanlılıkla duşunmekte ya-
rar vardır Kım başbakan
olursa olsun, hangı hukumet
kurulursa kurulsun, elıne ve-
rılecek olan IMF program/nın
koşullarına gore davranmak
zorundadır Kım Genelkur-
may başkanı olursa olsun,
Turk Sılahlı Kuvvetlen'nın
ongorduğu çerçevede gorev
ustlenecektır
Özetle Turkıye 'darkapı'-
PERŞEMBE
ORHANBURSALI
• Boştarafi 4. Sayfada
Ancak Gokova Korfezı'm bır daha ne bulabılır, ne de
'kurabılırsınız'
•••
Devlet ve hukumet yetkılılen kamuoyunun tepkısını
yatıştırmak ıçın "Santralı çalıştırmayacağız" dıyerek
hep yalana başvurdular "N'apalım, Turkıye'nın enerjı-
ye ıhtıyacı var"gerekçesı ıle start duğmesıne basmaya
hazırlandıkları şu sırada Gokova eylemcılerıne yakalan-
dıfar
Çevre Bakanı, "Santral çalışmayacak" vaadıyle yıne
kamuoyunu yatıştırıyor
Santralı çalıştırmak veya çalıştırmamak Çevre Bakan-
lığı'nı çok aşar.
Her yıl Dalyan kaplumbağalannı zıyaretgezısı duzen-
lemek dışında Turkıye devletı ve hukumetlerının çevre
polıtıkalarmda temel bır donuşumu gerçekleştıreme-
yen, etkın, yaptırım gucu olan bır bakanlık olarak orgut-
lenmesıne bıle ızın verılmeyen Çevre Bakanlığı nasıl
durduracak Gokova Santralı'nın çalıştırılmasını, çok
merak edıyoruz doğrusu
•••
Kentlerde Bodrum gonullulerıne ve Gokova eylemcı-
lerıne destek ve sevgı zıncırı orgutlenmelıdır Batırılma-
ya çalışılan bu ülkeden kurtarabıldığımız herşeyı kurtar-
maya hepımızın ıhtıyacı var
dan geçmek zorundadır
Ne yazık kı bu temel gerçek
kulıs çalkantılarında unutulu-
yor, sorunların ozu gerı ıtılı-
yor koltuk sevdalılarının gu-
dulerı one çıkıyor, daha dun
'haydı Turkıye'dıye talkın ve-
ren medya, ulkenın en sıkışık
donemınde salkımı yutmak
ısteyenlerle bırlıkte ortalığı
karıştırıyor
Nısan ayı enflasyon oranla-
rı açıklandı Tuketıcı fıyatla-
rıyla yuzde 24 7 toptan esya
yuzde 32 08i Bır yıllık kap-
samda aynı rakamlar yuzde
107 04 ve yuzde 125 03'
Sayıların dılı boyleyken
Turkıye'de ışadamlarının hu-
kumet devırme senaryoları
uretmelerı ve Genelkurmay
Başkanlığı uzerındekı speku-
lasyonları kım hayra alamet
sayabılır^
Yıne de olaylara gerçekcı
açıdan yaklaşmayı deneyen-
ler, kulıs haberlerınden, hu-
kümetın yazgısından ve Ge-
nelkurmay Başkanlığı ndan
daha başka soruların yanı-
tlarını bulmaya çadşıyorlar
Çunku ekonomık yapının go-
zeneklerıne ışleyen 'dola-
rızasyon'a gore çoğu kışının
ve kuruluşun yazgısı, belırle-
necek dovız fıyatlarına bağ-
lı
Ekonomıde deprem korku-
su suruyor
O N İ V E R S I T E Y E HAZIRLIK
SINAVA DOĞRU
1- B
2- D
3- B
4- E
5- B
6- C
7- E
8- A
9- E
10- B
TURKÇE1
11- E
12- C
13- C
14- D
15- C
16- E
17- B
18- A
19- D
20- E
21- C
22- E
23- A
24- B
25- C
26- A
27- B
28- B
29- C
30- C
• Baftarafi 1. Sayfada
program dergısını ınalesız yaptı-
rarak da kunımu zarara uğratü
TRT mufettışlen de, Shovv TV'de
yayınlanan "32. Gün" prog-
ramının yapımcısı Mehmet AIi
Birand'a ılışkın kayıtlann gerçeğı
yansıtmadığını, kurumun do-
landınldığını belırledıler
TRT Genel Mudürluğu müfet-
tışlenne, bu savlar dışında yenıle-
n de ulaştı Akguner'ın kurumun
50 mılyar lırasıru Vakıflar Ban-
kasında "repoya yatırdıgı'', bu-
nun karşılığında kuruma gonde-
nlen 4 adet Opel arabanın, de-
mırbas. kayıtlanna sokulmadan
Istanbul'a gondenldığ ı bıldınldı
Kurum mufettışlennın gazete-
cı Mehmet Alı Bırand tarafından
gerçekleştınlen programlarla ılgı-
lı olarak TRTye ıbrazettığı belge
vemakbuzlann hıçbınnın gerçeğı
yansıtmadığını da saptadıklan ve
bu durumun savcılığa ıntıkal ettı-
nlmesını ongoren bır raporu Ge-
nel Mudur Tayfun Akgüner'e
sunduklan öğrenıldı Akguner'ın
uzunca bır suredır beklettığı ra-
porla ılgılı olarak once müfettış-
İere "Bırand'ın da savunmasnıı
alın" dedığı Bırand ın avukat-
lannın belgelen ıncelemek gerek-
çesıyle uzunca bır suredır mufet-
tışlere yanıt vermedıklen kayde-
dılıyor
Cumhunyet'ın edındığı bılgı-
lere gore, bır bolumu Başba-
kanlık V uksek Denetleme Kuru-
lu raporlanna da yansımış bulu-
nan TRT ıle ılgılı savlar şöyle
Naklen yayın aracı: TRTnın
elınde sınırİı sayıda bulunan nak-
len yayın araçlanndan bın (şu
anda değen 15 mılyar lıra olarak
hesaplanıyor), bır sure once Tay-
fun Akguner ın "şifahi emri" ıle
îstanbul'a gotüruldü Akgüner'-
ın. araçtakı yayın cıhazlan ve ka-
meralann sökülerek t U Işletme
Fakültesı ndeoluşturulan bırTV
studyosuna aktanlması talımatı.
Istanbul'dakı TRT sorumlulan
tarafından yenne getınlmedı, bu-
nun uzenne Ankara dan bu ko-
nuda gorevlendınlen Çetin İzbul.
aracın sokülmesı ve Işletme Fa-
kultesı'nde TV studyosuna do-
nuştürulmesı ışıru gerçekleştırdı
Studyonun kurulmasının ar-
dından. TRT Işletme Fakültesı
ıle bır sozleşme ımzalayarak
"ayda 70 milyon Kra" ücretle
studyoyu kıraladı
Program dergisi: TRT Genel
Muduru Akguner, kurum bun-
yesınde hazırlanarak yayımlan-
makta olan TV program dergı-
sını "ihale açmadan" bır şırkete
devrettı Şırketın, basıt nıtelıklı
dergıyı 600 milyon lıra karşılı-
ğında haarlaması eleştınlıyor
4 Opel otomobil: TRT nın. ım-
zaladığı protokoller çerçevesın-
de, bugunedeğın her zaman Zıra-
at Bankası ve Iş Bankası ıle çalı-
şmasına karşılık, Tayfun Akgu-
ner'ın Genel Mudur olmasının
ardından Vakıflar Bankası dev-
reye gırdı Akguner'ın bır sure
once Vakıflar Bankasf nda kuru-
mun 50 mılyar hrasını repoya
yatırdıgı, bunun hemen ardından
bankadan TRT tdan ve Malı
Işler Daıresı Başkanlığı'na teie-
fon edılerek"Opelleri gönderiyo-
ım" denıldığı bıldınldı Baş-
kanlık 4'u de son-model, ıkısı
"Vectra", ıkısı "Corsa" tıpmdekı
Opel otomobıllenn hangı amaçla
gondenldığını saptayamadığı
ıçın, durum, Akguner'e ıletıldı
Akgüner'ın "O arabalar Istan-
bul'a gidecek'* dıyerek. arabalan
gonderdığı belırtıldı TRT yetkı-
lılen "Son zamanlarda kurum de-
mirbaşuıa kaydedilmiş herhangi
bir Opel araba bulunmuyor" dedı-
ler
Emlak Bankası'na 25 milvar
TRT Genel Mudürluğu, buice-
sının yeterlı olmadığı gerekçesıvle
vılbaşındd venı valınmlannı
askıya aldı Ancak buna karşın
Tayfun Akguner "yatınm istih-
kakının ilk çejreği" adı altında
Emlak Bankası'nda kurum adına
25 mılyar lıralık "vadesız hesap"
açtırdı
Birand Dosyası: Mehmet Alı
Bırand ın TRT adına gerçekleş-
tırdığı yapımlann masraflan ko-
nusunda kuruma ıbraz ettığı bel-
gelenn gerçeğı yanMtmadığı. ku-
rum mufettışlen tarafından belır-
lendı Kurumun zarannın gıde-
nlmesı amacına donuk müfettış
raporlannın ıse Tavfun Akguner
tarafından savcılığa ıletılmeyerek
bekletıldığı kaydedılıvor Âkgu-
ner'ın mufettışîere. "Birand'm da
savunmasını alın" dıye talımat
verdığı Bırand'ın avukatlannın
belgeren ınceleme gerekçesıvle.
aylardır kurum mufettışlenne
yamt vermedıklen belırtılıyor
Okanar ve Canver'in durumu:
Kurumun. ozellıkfe Akguner do-
nemınde sureklı dışanya prog-
ram sıpanşı verdığı ve bu sıpanş-
lenn "fahiş bedefle" yaptınldığı
belırtılıyor Cüneyt Canver ıle
Can Okanar a her sabah sunduk-
lan 2 saatbk program ıçın "günde
net 45 milyon lira" ödenmesı ku-
rum çahşanlannın tepkılenne yol
açıyor
Çeyrek ahın: Seçım gecesı ola-
ğanustu çaba gostererek başanlı
bır program ortaya çıkmasını sağ-
ladıklan gerekçesıyle 6 bm 400 kı-
şının çahştığı kurumda 1150 kışı-
ye "çeyrek altm veribnesi" de per-
sonehn tepkısıne yol açtı
Komutanı Orgeneral Aydın
İlter ıle Orgeneral Doğan Baya-
zıt'a Kara Kuvvetlen Komu-
tanlığı'nın >olu açılmış olur
Orgeneral Gureş ıle bırlıkte,
Denız Kuvvetlen Komutanı
Oramıral Vural Bayazıt ve
Hava Kuvvetlen Komutanı
Orgeneral Halis Burhan'ın gö-
rev surelennın uzatılması. yasal
olarak mumkun
Yasaya göre, kuvvet komu-
tanlannın gorev surelen bır yıl
uzatılabılı>or Ancak her ıkı
komutanın görev surelennın
uzatılması, her ıkı kuvvette bazı
sorunlan berabenndegetınyor
Çunkü yasaya gore, her ıkı
kuvvette de ıkışer orgeneral-
oramıral bulunabılıyor Org
Burhan ıle bırlıkte, Hava Kuv-
vetlen'nde, Genelkurmay 2
Başkanı Orgeneral Ahmet Çö-
rekçi, Denız Kuvvetlen'nde de
Oramıral Bayazıt ıle bırlıkte
Donanma Komutanı Oramıral
Güven Erkaya bulunuyor Bu
durumda, bu yıl orgeneral-ora-
mırallığe terfi sıralamasında
bulunan her ıkı kuvvetten ıkışer
korgeneral-koramıralın du-
rumlan sorun yaratıyor Hava
Kuvvetlen'nde, Korgeneral
İlhan Kıhç ve Korgeneral Ergin
Celasuı. Denız Kuvvetlen'nde
de Koramıral Atilla Tuzman ıle
Koramıral Çetin Ersan bu yıl
bır ust rutbeye terfi sırasmda
bulunuyor Her ıkı kuvvet ko-
mutanınm gorev surelennın
uzatılması halınde, ya bu kor-
general-koramıraller emeklıye
sevk edılecekler ya da her ıkı
kuvvetten bırer korgeneral-
korarruralın rutbe bekleme sü-
relen bıreryıl uzatılırken dığer-
len emeklı edılecekler
PENCERE
• Ba§tarafi 2. Sayfada
terecek pusulaydı...
Banka7
Bankacılıkta çağ atlamıştık, toplum faıze aşılanmış,
tefecılığe sarmıştı, hepımız ban/ca>co///('olmuştuk
Doviz''
Amenkan Dolan'nı cebımızde taşımanın mutluluğunu
duyuyorduk, Alman Markı'yla bankada hesap açtırma-
nın ozgurluğu sığ kışılığımıze yetıyordu
Turk Lırası
9
Bırak canım Turk Lırası'nı' Ulusal paranın globalle-
şen dunya'da lafı mı olurdu?
Üretım^
Geç efendım geç
1
Önce tuketmeye alışmalıydık, bir
ulkede tuketım olmadan uretım olmazdı
Alınterı?
Japonya'dakı otomobil fabrıkasında emekçı var mıy-
dı
9
Araba el değmeden uretılıyordu
Basm
1
?
Her kalantor ışadamının ve her kodaman polıtıkacının
medyada koşebaşlarını tutan adamları turemıştı, gaze-
tecının onuru beş paralıktı, kımlığı sıfır
Dunya goruşu?
Işbıtırıcılığe ve koşedonuculuğe kapıları sonuna dek
açmalrydık, pıyasa dünyamızdı, dunyamız da pıyasa
Ekonomı
Parasal ekonomının dışında ekonomının lafı mı olur-
du'
Hukuk?
Haydı canım sen de'
•
Savurganlık çağ atlamanın gostergesıydı, bayağılık
demokratlık sayılıyordu, gorgusuzluk kol gezıyordu, sal-
tanat ozentısının çırkınlığı marıfet gıbı algılanıyordu
mahalle karılığının onunde dız çokuluyordu, salya su-
mük ıcık cıcık magandalık gokdelenlere bağdaş kur-
muştu .
Lale Devrı'nı mı yaşamıştık
9
Hayır, Lale Devrı'ne ıftıra etmeyelım, o gunlerın kendı-
ne gore bır uslubu vardı Lale Devn'nın çıçeğı Lale
Devrı'nde kaldı, bızım yasadığımız doneme gorgusuz-
luk ya da bayağılık devrı denebılır
•
Pekı, bundan sonra ne olacak?
Turkıye'yı yme halk kurtaracak'
Başvuracağımız tukenrnez kaynak, emekçı kıtlelerı-
nın tarıhsel gucudur, ışçının, koylunun, kuçuk memurun,
esnafın, aydının dokeceğı alınterıyle ulkenın ıçıne duştü-
ğu bunalım aşılacak
1980'lerın lıboşızm"] ya da 'Özalızm ı sızlere omur,
cenazesını IMF kaldırıyor
1. Sayfada
masını ongoren karann kaldı-
nldığını açıkladı
ANKA'nın habenne gore
İçışlen Bakanı Nahit Menteşe.
dun Almanya Meclısı Dışışlen
Komısyonu Başkanı Strecken rt-_ . . . . ı ı ı
ıle goruşmes. sıras.nda "Türki- ^1 ŞeHOtÇl tCrOlTSt yOkOİOlKll
ınan s- •> •* J
gş
ye bu karardan sonra Mınan a-
fahlarını istediği yerde kullana-
bilir de, kullaınnayabilir de"
dedı Menteşe'nın bu sozlen,
Alman sılahlannı NATO an-
laşmalan çerçevesınde kuJlan-
ma taahhudunde bulunan Tur-
kıye açısından bır gaf olarak nı-
telendınldı Strecken de sılah
sevkıyatının NATO çerçevesın-
de gerçekleşüğını anımsatarak,
Alman sılahlannın PKK terö-
rune karşı kullanılamayacağını
ıma ettı
Dışışlen Bakanı Hikmet Çe-
tin. dun bır yazılı açıklama ya-
k l h k
• Baftarafi 1. Sayfada
bul'da yaptığı operasyonlarda
kuruluş aşamasında olan radıkal
dına bır örgütün 21 mensubu-
nun yakalandıgı bıldınldı Açı-
klamada sanıklann, 10 nısanda
Istanbul Taksım'de yapılan şen-
at göstensı ıle bazı camılerde
cuma namazı sonrası yıne şenat
yanJısı göstenler yaptıkian ve
bazı unıversıtelerde forum du-
zenledıklenru ıtıraf ettıklen belır-
tıldı Sanıklarla bırlıkte çok sayı-
da sılah ve orgutsel dokuman da
elegeçınldı
İstanbul Emnıyet Mudürluğu
öl M d l Ş b f dparak. "Alman hukumetımn, T e r ö r | e Mucadele Şubesı'nden
Türk-Alman askeri işbirüğini
yeniden başlatma kararını mem-
nuniyetle karşılıyoruz" dedı
Çetın Almanya'nın karannı,
"Tûrk-Alman dostluğunu ve iş-
birliğini zedeleme girişımlerinin
başarısızlığa uğradığının kanıtı"
olarak deserlendırdı
Karayalçın: Dostluk için
sağlam bir adun
Başbakan Yardımcısı Murat
Karayalçın da Alman Dış İlışkı-
ler Komısyonu Başkanı Strec-
ken'ı kabulu sırasmda. Alman-
ya'nın Turkıye'ye yonelık sılah
ambargosunu kaldırmasının,
kendısını son derece memnun
ettığını söyledı Karayalçın,
"Bunu Türk-Alman dostlu-
ğunıın geleceği açtsından sağlam
bir adım olarak göruyoruz. Al-
man dostlarımı/ın konuya boyle
yaklaşacaklarını bilîyordûk.
Çunku doğru olan budur" dedı
dun yapılan açıklamaya gore.
merkezı olarak Fatıh ılçesınde
başlatılan ve başka ılçelere de ge-
nışletılen operasyonlar sonucun-
da. kuruluş aşamasında olan ve
unıversıte ıle gençlık çevresmde
ıllegal faalıyetlerde bulunduğu
ılen surulen 21 orgüt mensubu-
nun yakalandıgı bıldınldı Dına
orgutun ısmı konusunda net bır
bılgı venlmezken grubun Istan-
bul'dakı unıversıteler ıçensınde
"Musiüman Gençük" adı altında
faalıyet gosterdığı belırtıldı
Açıklamada dına örgutun,
1985 yılından bu yana Fıhstın'-
dekı HAMAS örgütü yanhsı bır
faalıyet ıçensınde olduğu ve Al-
manya'dakı "Gestapo" orgütu-
nün gençlık örgütlenme sıstemını
kendı orgüt yapılan ıçınde uygu-
ladıklan soylendı Turkıye gene-
lınde tstanbul. fzmır. Bursa,
Konya, Adana ve Trabzon'un da
ıçınde yer aldığı 18 ıl ve bu ıllere
bağlı bazı ılçelerde çalışmalar
yaptığı belırtılen orgutun aynca
unıversıteler ıle ımam hatıp lısele-
n ve oğrena yurtlannda da faalı-
yet gosterdıklen soylendı Açı-
klamada orgutun yayın or-
ganının Almanya'da dağıtımı
yapılan "Musiüman Genç" adlı
bır dergı olduğu ve kuruluş çalı-
şmalan devam eden bır radyo ıs-
tasyonlan bulunduğu belırtıldı
Açıklamada, operasyonda ya-
kalanan sanıklar. Tahir Giil, Viu-
hanuned Şerbetçı, Ender Ergıil,
Osman \azKt, Semih Karakoç,
Turgav Özdemir, Seracettin Ka-
ra yağız, Yusuf Bayrak, Vlustafa
Kara. Kadir Tıngıroğlu, Murat
Özdemir, Davut \kgul, Bulent
Tuna, Gökan Izunyurt. Osman
Tuna. Çetin \kdeniz, Semih Şük-
rii Bakkal, Cengiz Şenol, Ehan
BilgUi, Ferhat Lludağ ve Ahmet
EminDağ ın Taksım'de 10 nısan-
da gerçekleştınlen şenatçı gosten
ıle cuma namazı çıkışlannda bazı
camılerde gosten yaptıklannı ve
unıversıtelerde forum düzenle-
dıklennı, istanbul ıle Çanakkale
ve yorelennde ıse sılahlı eğıtım
yaptıklannı ıtıraf ettıklen belırtıl-
dı
Sanıklann kaldıklan yerlerde
yapılan aramalarda ıse 14 adet
Kalaşnıkofmarka tufek, 14 adet
çeşıtlı cap ve markalarda tabanca
ıle bu tabancalara aıt 40 adet şar-
jor. 5 bın adet çeşıtlı çap ve mar-
kalarda fişek. dort adet el bom-
bası bır adet aydınlatma fenen,
orgütun yayın organı olduğu be-
lırtılen "Musiüman Genç" der-
gısı, sahte kımlıkler. orgut ıçın te-
onk çahşmalarda kullanılan teyp
kasetlen, dıalar ve bazı kıtaplar
ele geçınldığı bıldınldı
Çıkarlar doğrultusunda çarpıtmalar...
Baftarafi 2. Sayfada
de eleştın konulanndandır Nıtekım, sübjektıvas-
yonun bovutlan sınırlan, ahlakı sıkıntılan ıleaşın
tuketım toplumuna yol açan sanayıleşme "ka-
pital-finans" duzenının olumsuz yanlan ve yon-
len ve bunlann ozellıkle gelışmemış toplumlara
yansıması. eleştınler arasında yer alır Gıderek
bazı clcştıncıler bu ulkelerdekı dınsel ıçenk ya
da karakterlı tepkısı (reaksıyoner) hareket ve
olaylara, bırolçude. modernleşmenm bu turso-
nuçlannın etkılı olduğu goruşünu de ılen sür-
mektedırler Ancak kimse modernızasyon sure-
cındekı akılalığa saldırmaz Rasyonalızmın bır
sonucu ve bunun doğal bır gelışme yonu de, dın-
bc\ \c "dini olmayan" duşunce, bılgı, yaşam ve
ınanç alanlannın aynlması belırlenmesı, ortaya
konması ya da sekulanzasyondur (dünyevılık)
Aslında sekülanzasyon, laıklık dıye alınabıür
Buna göre laıklık "din karşıü" değıl, fakat ras-
yonel duşüncenın "dindışı" bır uğraş ve eylem
alanına da yönelmesı olup topluma ve dunyaya
ve evrene bu açıdan bır bakış, yaşam ve yorum-
dur Tabıı bır sonuç olarak. laıklık kavramını
benımsemek. dındar olmaya da engel değıldır ve
toplum bunlarla dopdoludur Dolayısıyla ras-
yonalızm ve laıklık dındann dışlanması demek
değıldır Esasen buna kımsenın hakkı da yoktur
Modernızasyon ve rasyonalızasyon ve bunlann
uzantısı olan laıklığın karakten. akıl ve akılcılık
yanında, "din gerçeğine ve dindara karşı da anla-
yış, tolerans ve dolaytsıyla, biriikteüktir". Oysa
tum köktendıncıler ve bıam ulkemızdekı gıbı
doğru-yanlış şenatçı dıye tanımlanan bır kısım
kışı, çevre ve de teşekkul (sıyası - gayn sıyası) ıçın
rasyonelleşme ve ozellıkle dunyevjLk (sekulan-
zasyon) olamaz Gerçı bunlar rasyonalızmın nı-
metlennden olarak bılımdekı, teknıktekı gelış-
melerden bunlann sonuçlanndan ve ozellıkle bır
sonuç olarak ortaya çıkan "demokratikleşme-
den" yararlanmakta hıç kusur etmezJer O nok-
talarda aklın yarattıklan baş tacı edılır Ama ak-
lın toplum duzenıne ılışkın duşunce ve çabalan
kabul edılmez, hatta bunlan tartışılabılırde bul-
mazlar, "Batı taklitçiliği" der geçerler Dolayı-
sıyla bugıbı kışılerveçevrelerleakıladuşüncele-
n tartışma gınşımının aslında olanağı yoktur ya
da kısıtlıdır Bunlann bır kısmı kendı ınanç ve
buna dayalı katılaşmış duşunce ve yorumlannT
da samımıdır Öbür kısmı ıse çıkar hırsı ya da
kın ıçmdedır, nıhayet bır onemlı bolumu de esa?
sen sağlam ınanç ve duşunce değıl hatta ılkel eği'
tımden bıleyoksundur Dolayısıyla bunlara nu-
fuz etmek çok zordur Nıtekım cumhunyete ve
Ataturk'e kızanlann saldıranlann pek çoğunda
temel duygu "kin ve nefret"tır Bunlarla uygar
tartışma yapılamaz (*) Dolayısıyla sağhklı çıkar
ve tek yol, tüm gelışmış ulkelerde "bir sosyal-
kültürer deneyım ve vakıa olarak yerleşmış ol-
duğu şekılde. dıne saygı ve anlayış ıle modernı-
zasyonu bırhkte yaşatacak "aydınlanmış top-
lum" ve nesıllenn oluşmasıdır Esasen gelışmış,
mureffeh dunya ulkelennde 2-3 yuzyılda yapı-
lan budur Dındarlığı, saplantılı ve katı bır şekıl-
de ılle de zamana ve zemıne karşın yuzyıllarca
oncelennın uygulama ve alışkanîıkianna bağb
kalarak sürdurmek şeklınde algılamak, sonu
çıkmayacak bır yoldur İslamlık ıle ılgılı goruşle-
nnden dolayı zaman zaman İslamı çevrelerce de
adından ovguyle soz edılen R. Garaudy: "Tabia-
tıyla Kuran'da her halk ve her zaman için gecerli
bir hukuk sistenunin buJunabileceğini ikri sürmek
İslamın geleceği için dar ve öldürücü bir yorum
olur" der
Düsün (fikır) uretmek duşunce ortamı ya-
ratmak kolay değıldır Ne teknık ünıversıteyı ne
tıp-hukuk fakultelennı ya da obur fakultelen bı-
tırmek, ne de sözgelışı prof esor, valı, paşa, muf-
tu olmak her zaman duşunce (tefekkur) ıçın ye-
terlı olmuyor
(*) Osmaniı donemının son malı>e nazırtanndan ve tzmır suı-
kastı nedenı ıle ıdam edılen rahmetlı Cavıt Be> ın oğlu Şıar Yal-
çm ın son haftaJardaiu vazılannı okursanız objektıvıte ıle du>gu-
sallığı rasyonalıst bakı^la kındar vakla^m arasındakı Tarkı ve do-
layısıyla fazdet çagdaşltk ve (efeickûrun yennı vedegennı dahaıyı
gorürsunuz (Cumhun>et 27 3 1994)