Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 1994 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
AskeriYargıtay'ın 80. yılında...
İster sivil, isterse askeri olsun yargının bağımsız olması gereği
çağımızda tartışıhr olmaktan çıkmıştır.
ŞEZAİ AYDESALP Hâkim Albay, Askeri Yüksek
İdare Mahkemesi BirinciDaire Üyesi
İster sıvil, isterse askeri yargının ba-
ğımsız olması gereği çağımızda tartışı-
hr olmaktan çıkmıştır. Bununla bera-
ber Askeri Yargıtay'ın 80. kuruluş
yıldönümü sempozyumunda sunulan
bir bildirinin tartışmasında askeri yar-
gının bağımsız olup olmaması konu-
sunda hâlâ ban ikilemlerin olduğu.
hatta idari sicilin askeri yargı için ge-
rekli olduğu yolundaki görüşlere rast-
lanmış olması. bir hukuk devletinde
gerçekten düşündürücüdür, düşündü-
rücü olduğu kadar da üzüntü verici-
dir.
Hemen belirteyim ki bu satırlann
yazan. bir yüksek yargı organırun üye-
si olmak mutluluğuna erişmiş bir kişi-
dir. Hâkimlik mesleğinin en üst görev
yeri elbette ki yüksek yargı orgam üye-
liğidir. Ama üzerinde dunılması gere-
ken husus. bir hukuk devleti olan
A
skeri Yargıtay'ın kuru-
luşunun 80. yıldönümü-
nü5-6Nisan I994gün-
leri düzenlenen tören ve
sempozyumla kutladık.
Ama geçen 80 yıla kar-
şın askeri yargının bugün içinde bu-
lunduğu aşama hakkında, özellikle
"yargının bağımsızlığı" müessesesi
karşısında söylenecek çok şey bulun-
maktadır.
1600 sayılı Askeri Yargıtay Ka-
nunu'nun l. maddesi. Askeri Yargı-
tay'ın bağımsız bir yüksek mahkeme
olduğunu belirtmektedir. Ne var ki
aynı yasanın 2. maddesi Askeri Yargı-
tay'ın Milli Savunma Bakanlığı'nın
kuruluş ve teşkilatında gösterileceğini
belirtmiş olmakla. iddia olunan ya da
arzulanan bağımsızlığın daha ikinci
maddcylc vara aldığı göriilmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti'nde (Any.m.2)
asken vargının ne ölçüde bağımsız ol-
duğunun saptanmasıdır.
Komutan, davada taraftır: Adli
Amirlik sıstemıni kaldınp venne yargı
bağımsızlığı yönünden daha ileri, fa-
kat sadece bir adım atan 353 sayılı
Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yar-
gılama Usulü Kanunu'na göre 'korau-
tan'ın suç evrakını düzenleyip askeri
savcılığa göndeıme. sanığın "tutuklan-
masını isteme" (m. 95). asken mahke-
menin tutuklama isteminı reddetmesı
halinde bu karara karşı en >akın aske-
n mahkeme nezdinde "itiraz" etme
(m. 107). askeri mahkemenın \erdiğı
hükümler aleyhine "temyiz" etme (m.
209) vetkileri vardır.
Bilindiği üzere. sanığın tutuklanma-
sını talep etme \etkisi. kamu adına
sa\cıya aittir. Ceza davalannda hâki-
me karşı "temyiz" yoluna başv urabile-
cekler savcı, sanık, müdahil denilen
kışılerdir. Hukuk mahkemelerinde ise
kanun v ollanna ancak davacı \ e da\ a-
lı sıfatını taşıyan kişi ya da kuruluşlar
başvurabilirler.
Görüldüğü üzere askeri ceza vargı-
sında "tutuklama" ısteminde bulun-
ma. 'İtiraz" ve "temyiz" gıbi kanun
>ollanna başvunna yetkileriyle dona-
tılmış komutanın davanın "tarafı"
olduğunda bir kuşku olmaması gere-
kır. Komutanın duruşma salonuna
gelmemesinın bu hukuki gerçekliği de-
ğiştıren bır vönü yoktur.
Davanın "tarafı" durumunda olan
komutanın davanın hâkimine her yıl
idan sicil düzenleme. hatta "Silanlı
Kuwetler"de Kaiması L'vgun Değildir"
şeklinde düzenlevebıleceğı bir sıcille
meslek >aşamına son \erme vetkileri
bulunmaktadır (357 savılı Askeri Hâ-
kımler K m. 12 A. Subay Sicil Yönet-
mehğim.100)
Yerel askeri mahkemeler yönünden
söz konusu olan bu durumun yüksek
\argı organı olan Askeri Yargıtay ve
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi yö-
nünden çok farklı olmadığı. konu ya-
kından incelendiğinde görülecektir.
Özellikle Asken Yüksek İdare
Mahkemesı'nde idari işlem ve idari ey-
lemden dolayı haksızlığa uğrayan ya
da haksızlığa uğradığı kanısında olan
subay ve astsubavlar iptal ve tazminat
davalan açmaktadırlar. Bu davalarda
"davalı taraF mutlaka idaredir. Da-
valı idare genellıkle va Mılli Savunma
Bakanlığı'dırya İcışleri Bakanlığı. Ge-
nelkurmay Başkanlığı ile Kara. Denız,
Hava kuvvet komutanlıklannın tesis
ettikleri idari ışlem >a da ıfa eyledıkleri
idari eylemler aleyhine Milli Savunma
Bakanlığı. Jandarma Genel Komu-
tanlığı'nın tesis ettiğı bir idari işlem ya
da idari eylem söz konusu ise davalı
taraf. İçişleri Bakanlığı'dır. Anılan ko-
mutanlıklar davada işlemi tesis eden
"idare"dir. Ne var kı avnı komutan-
lıklar (Genelkurmav Başkanı. Kara,
Deniz ve Hava kuvvet ve Jandarma
Genel komutanlıklan Yüksek Askeri
Şûra'nın da (YAŞ'ın) üveleridir.
(16122 sa>ılı K.m.2). Açılan bir dava-
da "davalı idare" olarak "taraf duru-
munda olan komutanlar davaya ba-
kan AYİM Başkan. Başsavcı ve üyele-
rine YAŞ'ın "Değerlendirme Notu"
vermektedirler (353 sa>ılı Asken Hâ-
kimler k.m.6.926 sayılı k.m.54).
Yasaya göre AYİM Başkanlık kad-
rosu tuğgeneral veva tümgeneraldir,
U Arkası 15. Sayfada
PENCERE
lyi ki 'Çağ Atladık'
Taranta Babu!..
Bilimsel teknolojik devrimin ucu, ahlat aşılanmış An-
kara armudunun dalı gibi uzayıp evimize girmese, ben
Salman Kaya'nın 1 Mayıs'ta polisten nasıl dayak yediği-
ni koltuğumda otururken ekranda seyredebilir miydim?
Çağ atlamak güzel şey Taranta Babu!..
Elimde kadeh, önumde renkli televizyon izliyorum; bi-
zim Salman'a polisler coplarıyla yumulmuş, vur Allah
vur!..
iyi ki "çağ atladık"!
Cebimizde Amerikan Doları, vitrinimizde Fransız
şampanyası. belediyenin ucuz ekmek kulübesinin
önündeyoksulkuyruğu, 1 Mayıs'ta milletvekilinesopa!..
•
Sabah vakti "Sorun Yayınları"sahibi dostumSırnöz-
türfctelefonetti.
- Abi, bugun gazetede mısin?..
-Evet...
- Vedalaşmaya geleceğim...
- Hayrola?.
U Arkası 15. Sayfada
ARADABIR
Prof. Dr. BEDÎ N. FEYZtOĞLU
Ekonomiye Destek Olacak
Mali Önlemlep
Bir ülkede ekonomik ve mali olaylar birbirine işlevsel
(fonksiyonel) olarak bağımlıdır. Dar anlamda alınacak
her ekonomik önlemin mali roperküsyonu, her mali ön-
lemin ekonomik roperküsyonu vardır.
Bu itibarla ekonomik paket olarak nitelenen son ön-
lemlerin kısa bir tahlilinin de iki yönden yapılması gere-
kir.
Devlet yetkililerinin "Her şey yolunda giderken ne ol-
du da iki-üç ay içinde ülke ekonomisi birden boyle bir
bunalıma, böyle bir sıkıntıya girdi" sorusuna doyurucu
bir yanıt aramak gerektir.
Siyasiler, son aylarda ortaya çıkan ekonomik bunalı-
mın nedenlerini, ta 1987 seçimlerinden itibaren başla-
yan aşırı borçlanmalarda, hatta daha öncelerı yürütülen
politikalarda aramak gerektiğini ileri sürmektedirler.
Son aylardaki döviz-faiz-emisyonu-devalüasyon çıkma-
.. nın nedenlerini hep eskilerde arayıp bulmak istemek-
tedirler. Bizce, bazı arkadaşların da belirttiği üzere
bunalımın ana nedeni, yapısaldır.
Kısaca, ülkede bütçe gelirleri olarak sağlam, devamlı,
adaletli ve verimli kaynaklar bulunamaz, kamu giderleri
için de "bütünleştirilmiş bir mali yönetim" sağlanarak
(1) israf ve suistimaller önlenemezse, Türkiye'nin 5-10
yılda bir ekonomik bunalıma düşmekten kurtulması
mümkün değildir.
Bu itibarla, "KİT'lerin" satılmasından elde olunacak
geliri "sa<J/am/(ayna/("saymaknekadaryanlışise, "net
aktiflerden" bir defaya mahsus alınacak vergi ile buna-
lımdan kurtulunacağını sanmak da o kadar yanılgıdır.
Daha önceleri defalarca yazdık (2)
Ülkede, tüm yurttaşlar için bir vergi sicili tesis etme-
den, tüm (ticari, sınai vs.) ekonomik işlemleri belge ve
kayıt nizamına tâbi tutmadan, yani kayıt dışı ekonomiyi
yok ederek ya da en aza indirgeyerek herkesten yıllık
gelir ve servet beyannamesi almadan gerçek bir vergi
reformu yapılmış olamaz.
Ne yazık ki, 1949-50'de başlayan ilk büyük vergi refor-
mu ile uygulamaya konulan Gelir ve Kurumtar Vergileri
ile Vergi Usul Kanunu 1983-93 döneminde yapılan deği-
şikliklerle dejenere edilmiş hallerinden, son kez çıkarı-
lan 3946 sayılı kanunla dahi, tamamen orijinal hallerine
getirilememiştir. Bu kanunla götürü sistemi azaltmak ve
menkul sermaye iratlarını vergilendirmek istikametinde
atılan ufak adımların dahi, uygulanmasından vazgeçil-
miştir.
Bu yazınm kapsamı, konuyu daha derinliğine götür-
meye yeterli olmamakla beraber, Yılbaşmdan beri gö-
rülen dalgalanmaların ortaya çıkardığı bir gerçeği
acaba Maliye idaresi görüp, geri attığı bir adımı düzeltip
kayıt dışı ekonominin önemli bir kısmını yakalayabilir
mi?' uyarısını taşımaktadır.
Döviz (iyatlarında, 'kara çarşamba' ve 'kara cuma'
günlerinde görülen dolann 16-17 bin liradan 20-22 bin li-
raya; 25-27 bin liradan 38-40 bin liraya fırlaması üzerine,
Merkez Bankasının (Kapalıçarşı) serbest piyasaya dö-
viz satışı ile müdahalesinin yetersiz kalmasını telafi ça-
resi, repo faizlerinin (özellikle over-night = bir gecelik
faizlerin % 700-950'ye kadar) yükseltilmesinde arandığı
herkesçe bilinmektedir. Repofaizleri ile Hazine bonosu
faizlerinden % 10yada % 5stopaj yapılmasınındadövi-
ze olan istemi arttıracağı endişesi ile bu kâğıtlardan
sağlanan menkul sermaye iradı üzerine 3946 sayılı ka-
nunla konan stopaj hükmü de kaldırılınca kayıt içinde ve
özellikle kayıt dışında toplanan büyük likiditeninönemli
bir kısmı bankalara "repo"ya yatırılmıştır.
Acaba, Maliye, 1994 yılı baştndan beri gerçek, tüzelki-
şi adına, 'repo'ya yatırılmış paraların tutarını ve bunlara
ödenen faizlerin miktarını tespit edemez mi?
3946 sayılı kanunun sanırız, Bakanlar Kurulu kararı
ile kaldırılan hükmünü tekrar yürürlüğe koyarak, kayıt
dışı likiditeyi kısmen olsun yakalayamaz mı?
Bu mütalaalar, olağanüstü kâr ve kazançlar için, ola-
ğanüstü ve geçici mükellefiyetler içindir. Fakat asıl so-
run, devletin vergi tabanını genişleterek, herkesin
ödeme gücüne göre vergi alabilmesini sağlamaktır.
Ekonomik istikrar bu kamu gelirlerini, yine kamunun
gereksinimlerine her tür israf ve suistimalden arınarak
en verimli, en yararlı şekilde harcamakla sağlanabilir.
Bu husus, Maliye Bakanlığı'nın "program bütçe" siste-
mine geçiş çalışmalarında tespit ettiği devlet fıarcama-
larındaki israfı (% 40) önlemek süretiyle bütçe açığmın
kapanmasında, gelirleri arttırmak kadar, giderleri tasar-
ruflu yapmaya bağlı bulunduğunu kuşkuya yer bırakma-
yacak şekilde belirtmektedir. f
MÜLKİYELİLER BİRLİĞ1
ÇARŞAMBA SÖYLEŞİLERİ
'RADYO-TELEVİZYON YASASP
KONUŞMACILAR:
*NAZMİ BİLGİN - Ankara Cazeteciler Cemiyeti
Başkanı
•HASAN ÇAKIR - Radyo-Televizyon
Yapuncıları Derneği Genel Sekreteri
YER: MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ
Rembetiko-Kaleiçi Paşa Cami Sok. No: 14
Tarih: 4 MAYIS 1994
Saat: 19.00
TARTIŞMA
AÖF öğrendlerine
E
S Û P E B
skıijehır
Anadolu
Lnıvcrsitesı
Eğium
Fakülıesı'ndc
Yabancı Dıller
Bölüm Başkanı olarak yedı \ ıl
görcv vapuktansonra. 1991
vılının Martavında kendı
ısıeğımle emekh\ e a> nldım.
Daha önce. Ankara
Üniversitesi Dilve
Tarih-Coğrafşa Fakültesı.
Alman Dılı \e Edebivatı Ana
Bilım Dalı'ndagörev vapnğım
yıllarda(36>ıl)\aklaşıksekiz
kitap vazrrnştım. Anadolu
Ünı\ersıtesı Eğitım Fakültesı
öğrencılennın kitap
gereksınımini karşılamak
amacıv la adı geçen üniversıtedc
hizmetverirken üç kitap daha
vazdım vebunlarünıversıte
yetkililerinin "oluru" ile
ünıversıte basımevı tarafından
basıldı. Emeklıveavnlmadan
bır Mİ önce "Einfîihrung in die
Deutsche Sprachw isseıuchaft"
(Alman Dılbılımıne Gın^) adlı
son vapıtımı tamamlddım.
Basımını gcrçckleşurmciıi
amacıvla. Alman Dili \e
Edebivalı Anabilim Dalı'nda
araştırma görev lısi olan Dr.
Mustafa Çakır'a te^lını ettım.
A\ nldığım > ıl. > apıttn.
Açıköğretım Fakültesi "Lisans
Tamamlama" programında
okutulmjMna karar \crıldı
\ apıtın.sozuedılenlakülıenın
öngördüğü bıçım \e formatta
hazırlanma^ı ıçın Dr Mııstat'a
Çakırgöre\lendırıldı Basımı
sırasında provalan bana
gönderilmeden "Linguistik und
Methodik" adı altında çıktı.
Türki>eçapındddjğılıldı\c
AÖF Lisans Tamamlama
programında \a\ımlanma> a
başlandı.
Önce baskı\ı gerçekleştımıek
ıçın"olur"\erenbütün
unı\ersıte>etkilılenne. emeğı
geçen basımev ı gorev lılerıne.
cdılörYard Dc\". Dr. Mustafa
Çakır'a le^ckkürü bır borç
bılınm. Ancak.provalarbana
hıçgöndenlmedığı ıçın. ıvimser
bır göı-üşle "dalgınlık", "gözden
kaçma" olarak sorumlamava
çalışiığım vanlışlurın \anı sıra.
ho^gorüşlc kar^ılanmaşacak
gramer\edi/im haıalarından
bı/zaı benım sorumlu
olmadığımı kamuov una.
o/ellıkle AÖF öğrencilerıne
duvurma\ı görev bıldım.
(, ünkü \ıllar-.uren
aruştırmakınn ürünü olan
bulguların bö^lcsıdıkkaisızce
>upılmış\anlışlarla bır bilimsel
\apiUa \er almasına. hele
bunun türkişeçapında. hatta
duvduğumagörc Federal
Alman\>rdadağııılmasına razı
olmak. bılıme du\ ulması
gereken sa\ gı\ la bağdaşmaz.
Prof.Dr NevınSclen
13. üluslafarası tstanbul Film FestivaiiiEnjytjPonetınenQdai6
Tarık
NöPSfSliİıflz
6 Mayıs'tan rabaren
Beyoğlu Lale ve Bakırköy ftvşar Sinemalarında
ILAN
TÇ
KARAMÜRSEL
ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
1993 249
Davacı Botaş AŞ vekılı tarafın-
dan davalı Osman özer ale>hıne
açılan tescıl da\asınm japılan du-
ru^ması sırasında
Davalının gostenlen adresıne
teblıgat çıkarülmış. tanınmadı-
ğından bahısle bıla teblığ lade
edilmiş olup yaptınlan zabıta
araştırması sonucu adresı tespit
edılemedığınden ılanen tebligat
yapılmasına karar \enldığınden;
Davalı Osman Özer'ın duruş-
manın atılı bulunduğu 15.6.1994
gûnü saat 15.20'de mahkemede
haar bulunması ve>a kendısını
kanuni bir temsıla ile temsil ettır-
mesı. aksı halde yarjplamanm
yokluğunda v-ûrütüleceğı dava dı-
lekçesı yenne kaım olmak üzere
ılanen teblıe olunur. 18.3.1994
Basın 25700
TÇ
KARAMÜRSEL
ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
1993 263
Davacı Botaş AŞ vekılı tarafın-
dan da\alı Mustafa Ancan ale\-
hine açılan tescıl davasının yapı-
lan duruşması sırasında.
Davalı adına çıkanlan teblıga-
tın bıla teblığın ıade edıldığı, vapı-
lan zabıta araştırması ile de adre-
sinın tespit edilemedığı anlaşıldı-
ğından davalı adına ılanen teblı-
gat yapılmasına karar venldığın-
den:
Davalı Mustafa Ancanın du-
ruşmanın bırakıldığı 15.6.1994
günü saat 14.35'te mahkememız-
de bızzat hazır bulunması ve\a
kendısinı bır vekılle temsıi ettır-
mesı, aksi halde yargılamanın
yokluğunda yürütüleceği dava dı-
lekçesı yenne kaım olmak uzere
ilan olunur. 18.3.1994
Basın: 25702
HALKIMIZAÇAĞRI
Laık cumhurİNetimizin kurucusu M. Kemal Atatürk tara-
fından kurulmuş bulunan Halkevleri. tüm gerici saldın. engel
ve kapatma girişim ve uğraşlarına karşın 1932'den bu yana
varlığını korumakta. cumhunvetin temel kurumlanndan biri
olma ışlevini sürdürmektedir.
Halkevleri ve Halkodalan adı ile kırsal ve kentsel vöreler-
de yaktığı 'kültür ateşı' empervalist güçlenn. gencılığin. bağ-
nazlığın. vozlaşmanın \e kırlenmenın voğun saldınsına kar-
şın. halkımızdan bulduğu destek \e aldığı güçlc üçüncü
dönemini vaşamaktadır.
Laik. demokratik \esosyal hukuk devleti bıçıminde tanım-
lanan cumhurnctimize yönelik saldınlann önünü komcnııı.
bu türden saldınlan önlemenın \olunun. kültürcl \c sanat>al
alanda varatıcı. üretken bireyı varatmaktan geçtığine ınanan
Halkevlen.sızlerıyanına. üveoîmava. bulunduğunu/ \oreler-
de Halkevı kurmava vc muddı destek vcrmcveçağırıvoruz.
Yapacağınız bağışlar. HE. 12 04 1961 gıin ve 5 1066 savılı
Bakanlar Kurulu kararı ılc kamuvu \ararh dernek olarak Lı-
bul edıldiğinden. masraf \a/ılabılıı
Ik'ti}inı udrcsı Gcnt,hk Cıiıldcsi A» 10" Aııııicpc l\k
BuğışUınııı: nııı huııkıi lw\up mı I akı/Lır R<ıııkn\ı Kızıhh -
ASKARA Şuhc\i20<rv2l nolıı lıcuıp
ANAHTARBARda
CEM KARACA
CAHİTBERKAY
\e
YOLARKADAŞLARI
ıle
CLMARTESİ GECELERİ
Binncı ıçkı 150.000.-
Devamındakı içkıler 75.000.-
KL RL ÇEŞME 2576788 Yazarların Evi
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı El Cerrahisi ve
Mikrocerrahı
Sayın Op. Dr.
ATtLLA ZENCİROĞLU'na
başanlı parmak tedavimden dolayı teşekkürederim.
OZANÖZARIKÇA
AKT1F BANKACIUK
SUPER ELECTRONIC
TELE-İŞLEM
TELECARD
TtCARl TELECARD
UNIVERSITY TELECARD
GENÇ TELECARD
FERDİ KREDİ
OTOMOBİL KREDİSİ
KONUT KREDİSİ
KONUT GELİŞTİRME
KREDİSİ
DÛZENLİ ÖDEMELER
STS
SEYAHAT ÇEKİ
TELEBANKA
OTOBANKA
ALOBANKA
TELESERVtS
TELEKASA
TELE-AL1ŞVERİŞ
TELE-FİRMA
TELEZ4 BORDRO
KASA24
HİSSE SENEDİ KREDİSİ
VARL1ĞA DAYALI
MENKUL KtYMET
MENKUL DEĞERLER
SlGORTA
VtfORLDCARD
UNrVERSITY VVORLDCARD
BUS1NESS CARD
EKSPRES KREDİ
KREDİLİ
MEVDUAT HESABI
KREDİLİ
TtCARl HESAP
SUPERCARD
SÜPERÇEK
SÜPERHESAP
;Vr§£bAT_AK'SQV
Telecard, insanlann, Yapı Kredi'nin
sunduğu avantajlardan yararlanarak,
daha kolay, daha rahat, daha çağdaş
bir hayatyaşamalannı sağlayan
olağanüstü bir imkândır.
ERDEN ASLAN
BASARA'J T1CARET
Ticari Telecard, serbest meslek sahipleri ve
şahıs şirketlerinin, Yapı Kredi'nin
sunduğu avantajlardan yararlanarak.
iş hayatlarındaki zorluklardan
kurtulmalarını sağlayan özel bir imkândır.
University Telecard, üniversiteli gençlerin,
Yapı Kredi'nin sunduğu avantajlardan
yararlanarak, daha kolay, daha rahat,
daha çağdaş bir öğrenim hayatı
geçirmelerini sağlayan özel bir imkândır.
T E L E C A R D
Genç Telecard, 12-17 yaşları arasındaki
gençlere de Yapı Kredi hizmetlerinden yararlanma
şansı veren, banka kavramının hayatlarına
getireceği olağanüstü kolaylıklarla genç yaşta
tanışmalarını sağlayan özel bir imkândır.