23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 4 MAYIS1994 ÇARŞAMBA KULTUR 6. ULUSLARARASIISTANBUL TIYATRO FESTIVALI Daha çok güç, daha çok iktidar!Kültür Senisi- 6. L'luslara- rası İstanbu! Tiyatro Fcsti\ alı kapsamında bugün festivalc Romanya'dan katılan Krayo- va Devleı Tiyatrosu "Kral İ bü ve Macetti'ten Sahnelerle'" adlı oyunu sahneliyor. Mü/iklorinı Nicu Alifantis'in gcreekleşurdiğı oyunun dckor. kosuim msanmını da oyıınu sahneye kovan \e uyarlayan Sihiu Purcarete gerçeklc>ür- miş. "Kral İ bü ile Macbeth' tcn Sahnelerle" adlı oyunda İlie Gheorghe, Vallcr Dellakeza, Angel Rababoc. Remus Margi- neamı, Tamara Popescu. Mirela Cioaba. lon C'olan. \ ıladimir Juravle, 1 udorel Petrescu. Luci- an \lbanwu. Iheodor Marnes- cu. Constantin Cicort. Marian Negrescu, Constantin Klorescu, Minela Zanıfir, Ro\ana Pera, Tudor Gheorghe. Leni Pintea- Homeag, Remus Margineanu, Natasa Raab, Gabriela Bacıu, Monica Modreanu. Lamia Beli- gan. Valeritı Dogaru, Smaragda Olteanu \e Anca Baloiu rol a!ı- yor. Jarrv. Kral Übüoyununuas- lında Shakespeare'in Macbeth"- inin bir parodisi oLırak kalemc almış. Oy unlann sanatsal \e te- malik benzerlıklerini Purcara- te, bir adım daha öleye götüre- rek Kral Übü'nün dramatik öyküsünü Maebethdcn sahne- lerle vc Macbeth replikleriyle örmüş. Oruıya çıkan ise. hclc Romanya'nın vakın tarihi dü- şünülecek olursa. çok güçlü bir poliük eleştiri. Jarry'nin Cbü'sii bi/leri gül- dürebılen. ba/en çocuk. ba/en dc palyaço gıbi görünen bir ka- rakter. Purcaratenın yoru- munda ise bu soytan i\ice kari- katürü/e edilivor. Ne \ar kı bir anda sahncdc Çavuşesku'yu Bugiin Romanya'dan Krayova Devlet Tiyatrosu, Alfred Jarry'nin 'Kral Ubü ve Macbeth'ten Sahnelerle7 adlı oyunu sergiliyor. anınısatan ifadesiyle karşımız- da durduğunda istcr istemez bir gerilim yaratılıyor. Purcarate- "Aslında İ bü'yü salt bir cana- var olarak değil, sempatik birisi olarak da göstermek istedim. Çünkü bu tür bir çelişkiyi çok yakından yaşadık" diyor. Alfred Jarry'nin "Kral Übü'- 'sü ile Shakespeare'nin "Mac- beth"! arasında büyük bir ben- zerlik bulunuyor: Ikisi de ikti- dar hırsı>la gözü dönmüşçiftle- ri konu alır. Yönetmen Silviu Purcarete calışmasında bunu başanyla vurguluyor. Bir başka hırslı çiftin Nicolae ve Elena Çavuşesku'nun Romen Krayo- va Devlmet Tiyatrosu'nun gec- mişi ve özellikle bu oyun üzeri- ne etkileri yadsınamaz. Oyu- nun sonunda. Übü Baba'yı oy- nayan İlie Gheorge'nin Ça- vuşesku'nun vurulduktan son- ra yüzündeki o korkunç gülüm- semcsini anımsatan ifadesi. ne- redeyse Romen dikıatörle bire bir bağlantı kurduruyor izleyi- ciye. Ancak yönetmen yaptığı açıklamalarda. "Bunlar Shakespeare'in ya da Jarry'nin kurdukları bağlantılardır, benim değil" diyor. Purcarete böyle söylese de eklemeden edemı- yor: "Kötülüğün egemen olduğu bir dönem yaşandı Romanya'da. Ancak, bu kötülük özel bir güce sahipti. Übü'nün dünvası da tam böyle bir dünva. Bu bir anlamda komünist ideolojinin sanatsal anlatımıdır divebiliriz." Purca- rete. iki yazann ovunlannı bae- larken bir başka yöntem daha kullanıyor. Sahnenin kenarlannda du- ran ve devamlı yorum yapan iki sunucuyla sahnede olup biteni çerçeveliyor. Sunuculann rep- likleri Jarry'nin kendi oyunu hakkında yazdığı makalelerden alınmış. Bu karakterler izleyici- ye sahnede olanlann gerçek ol- madıklannı garantiliyor. Pur- carate o>undaki sunuculann iş- levinişöyleanlatıyor: "Ben jarry'nin oyununu sah- neye koymadım. Onuıvdüşünce- lerinden yararlanarak kendi gösterimi çıkardım. Burada olanlar gerçek değildir diyebil- mek için belli bir mesafeyi koru- maya çalıştım. Ancak, oyumın sonunda diğer karakterlerin su- nucuları öldürmeleri, gördük- lerimizin onların iddia ettiği gibi bir fantezi olmadığını, fantezile- rin de gerçekleşebileceğine dik- kat çekiyor." Romanya'da bu oyuna çok farklı tepİciler gösterilmiş. Tu- tucu sayılan kesim ilk yanda oyunu terk ederken. gençler ayakta alkışlamış. Eleştirmen- ler de kendi aralannda bölün- müşler. Çoğu gösteriyi çok kötü bulmuş ve Purcarete'yi Çavuşesku dönemine takılıp kalmış biri olarak yargılamış- lar. Purcarale'ye göre ise. oyun- da yalnızca o dönemi görmek belki de Romen cleştirmenlerin en bü\ük takıntısı. Erol Evgin, sanatçmm devamlılığı içinde değişimi yakalaması gerektiğini savunuyor: Halk sanatın önündegidiyor ASU MARO Hepımi7İn yaşamının bir döncminde gönlündc tahl kurmuş_ parcalar yaralan bir üçlu..."İş»e Öyte Bir Şe>". "Bir de Bana Sor". "İçimdeki iırtına", Erol Etgin-Çiğdem Talu-Melih Kibar ÜÇİÜNÜIIÜH Tiırk popuna atmağan ettıği unuuılmaz şar- kılardan yalmzea biıkaçı. Şimdi bu üçlü şeniden bir ara\a gelecek. Bir eksiklo Artık ara- mi7da ulnıavan sö/ şazarı Çiğ- derri Talu :uın )erini ki7i Zejnep Talu doldurmava çalışacak. Gectiğimi7 >ıl sanaıta 25 \ılını kutlavan Erol E\gin"in sonbaharda piyasava çıkması tasarlanan kaseıinde bir dc yeni söz ya/arı eklcniyor aile\e: Selma Çuhacı. Yıllar sonra birleşen ekibin yenı ürünü nc tür bir sound uışıyacak. cski\le yeniyi nasıl birlei}tirecck. Erol Evgin'- den dinlcşelinT Bir ses sanatcısı ıçın tck gerçek ölçü. halkla arasındakı tck köprü şarkıdır. Konserlcr. telc\iz\on programlan. mü/ikaller yan işlerdir. Şarkı ürcterck du\- gulanmızı. düşüncelerimızi se- \enlerimİ7C ilctmck zorunda\ız. Benim pcrıvodlanmda genelde iki. iki buçuk yılda bir kaset oltnor. Hcr \ıl kaset yapanlar \ar. ben bunu bıraz entlasvonist buluvorum. Biraz tıtızsenız iki \ıl ivi bir zaman. En »on "Erol Evgin'le >eniden" adlı kasette eski şarkılanmı \cni bir soundla sunmuştıım. Sonbaharda çı- kacak \eni kaset çalışnıası ise bir yıldır benim içımde sürüvor. Kendi besteierim olsun istivorum Tabıi Melıh'ın besteleri olacak. Geııç arkada^- lardan da besteler beklişorum. Aramıza \cni kaiılan söz >azarı arkadaşımız \ar. Selma Çuhacı. Çiğdem'in bıze emaneti 2eyno \ar. Şu anda eser toplama aşa- masındaşız. - Sİ7 1970"lerde Çiğdem Talu >e Melih Kibar'la çalışmıştınız. Tekrar bu ekibi brr ara>a getir- meni/in sebehi nedir? Bir sanatçı otuz vıl şarkı sö>- lüyor. çok istediği gibi bir şarkı\ı yakalayama\abili>or. Bir ^arkı>ı tam anlamnla halka ulaştırmak ve o şarkışla anılmak çok kola> bir iş değil. Bız bunu Çiğdem ve Melih'le vakalamıştık. Çiğdem aramızdan aynldı ama Melıh'lc dostluğumu? \e duygu bırliğimiz süriiyor. Bu nedenİe veniden bir ara\a geldik. Birlikte çalışmak. bir ekıp olu^iuımak çok öncmli. - Zejnep Talu tutabili>or mu annesinin >erini? Zeynep Türkçevı çok doğru kullanıyor. çok değerli şevler yapıyor. Tabii Çiğdcm'in yerini tutmak zor. o çok başka bir in- sandı ama Zeynep de çok duy- guhı \ e gÜ7el işler \ apı\ or - İlk parçalarını/da Türk mo- tifleri hakinıdi. Bu çali'jnuıda da bu gecerli mi? Müzık. özellikle pop müzık evrensel. Ama bu evrenselliğin içinde lokal renkleri taşıması bana göre çok güzel bir lezzet. Onun için her zaman makamlı müziği tercıh edıvorum. - Aynı ckibi bir araya getiren bu kasette avnı tür bir sound mu ola- cak? Henı farklı. hem benzer ola- cak. A\nısını yaparsak dinlete- me\İ7. Çünkü halk başka bir \erde. Ben şımdi gündem yara- tabilccek sözler düşünüyorum. Mesela fstanbul üzerine bir şarkı \a/mak istivorum. İstanbul'un acıklı durumunu anlatan bir şarkı. - Gelişen teknolojinin mü/iği- nize etkisi nasıl oldu? Teknolojiyle birlikte kayıt olanakları çok gelişti. Ama her- şe\ elekıronik oldu. bunu sev- ediyordum. Çünkü pop müzik kentleşmenin müziğidir. şehrin türküsüdür. Türkiye kentleşir- ken. müzik de kentleşecekti. Kentlerdeki insanlarla beraber pop müzik dinleyenler de arta- caktı. Bu bir matematikti ve oldu. Bugün pop müzik'Türkiye'de bir numaralı müzik. dinleyid ve gün- dem yaratma açısından. Ne var ki. pop müziğin okulu yok, her- kes piyasada bir şeyler öğrenme- ye calışıyor. Zaman zaman da bir düzeysizliğin içine düşüyorlar ki şu anda bu hakim. Atasözleri. de- vimler. argo sözcükler şarkı adı yorlar. Oysa her konuya ön- yargısız >aklaşınm. sonsuz hoşgörüm vardır. Yalnız argo yapmam ama belki bir şarkı olabilir. Bir de taşıyamayacağım şeyi yapmam. Taşımak. insanlann gözbebeğine bakarak o şarkıyı söyleyebilmektir. İçtcnlik o zaman olu\or. - Türk pop müziği sizce niçin dünyaya açılamıyor? Ben 86'da yoz müziğin etkin olması nedeniyle sahneleri bıra- kıp mimarlığa başladım. İnsan dışardan bakınca daha objcktif olabiliyor. İki öncmli eksik gör- boyutlan ne olursa olsun içindeki suyun düzeyi aynıdır. Türk parası. dili. kültürü dünyava ne kadar acılırsa müziği de o İcadar açılabilir. - Lzun süredir müzikallerde rol almıyorsunuz. Şu anda yeni bir proje var mı? "Hisseli Harikalar Kumpan- yası"\e "Şen Sazın BülbüUeri"- nden sonra uzun bir ara oldu. Şimdi. bir gelişme \ar: İlk me- najerim Mustafa Oguz. Bostancı Gösteri Merkezı'nde müzikal yapmak istiyor. Adnan Mende- res'in yaşamını konu alan "Ça- ürkive'de en dinamik olan, halk. Devletin, medyanın, sanatın önünde gidiyor. Kendi yaşam biçimini yaratıyor. Halkın bu kadar çabuk değişime uğradığı bir ülkede müziğin de çabuk değişmesi lazım. Ama, devamhlık yok bizde. Oysa sanatçının bir tarzı, tavn olmalı. Bu devamlılığın içinde değişimi yakalamalı. Hem devamlı olacak, hem de yeni şeyler söyleyecek. Fotoğraf: HATİCETl NCER mivorum. Her şev insanın vapa- mavacağı kadar mükemmel. O\sa hata güzeldir. Bir enstrü- manı insan çalıyorsa içinde in- sanca du\gular vardır. Bu şüzden. Vabii günün tekniğini kullanacağız ama akustik sazlar ver alacak ve o akustik sazlarda du\gu olacak. - Türk popunda son yıllarda oluşan patlanıayı nasd değerlen- dirijorsunuz? Bunu ben yirmi >ıl önce tahmin oluyor. Sırf akılda kalıcı olsun diye. Bu da pop müzik adma üzü- cü. - Siz herhaide bu tarz bir müzik yapmayacaksınız... Hayatta argo da vard\r. Ama dozunu iyi ayarlamak lazım. On- şarkıdan biri argo da olabilir. 'Bunu yapmam' diye bir kesin yargım >ok. Yeniliklere açığım. Bunu pek anlatamıyorum. İnsanlar görünüşüme bakarak beni muhafazakar biri sanı- düm. Birincisi. örgütlcnme ek- siğiydi. İkincisi. \aptıklarımızı dışan taşıyamıyorduk. Birinci- sini çözmeye çalıştık. benim aibi düşünenler'le birlikte POPSAVı kurduk. İkincisinde bazı arkadaşlarımız kışisel şe>ler yaptılar. Bunlar hoş ama genel bir açılma değil. Genel anlamda Türk pop müziğinin dünva ölçülerinde pazar bulması gibi bir gerçek >ok. Bunun ncdeni. bilcşik kaplarteorisidir. Kaplann kırbeyli Efsanesi" diye bir mü- zikal. Konusunu Nezihe Araz vaziyor. müziği Melıh Kibar yapıvor. Bir 'rock opera'. Benim de Adnan Mcndcrcs i oynamamı isliyorlar. Böylc bir şey şey olursa isıcrinı. - Özel rad>olarla tartışmala- nnız ne düze>de gidi\or? Özel radvolar renk getirdiler müzık \aşamına. Çok se\i\o- rum. Ancak.Türkije'de özel rad- \o telcvızvolar vavılarla ön- lemler alınmadan birdenbire vayın hayatına girdiler. Bizde işler İfrat ve tefrit' şeklinde olu- şur. bir uçtan öbür uca sıçranz. Çıktılar. insanlann şarkılannı izin almadan ve telif hakkı öde- meden çalmaya başladılar. Y:ıl- nız telif hakkı ödemek de yetmez. Bu. karlı bir günde insanın sırtından paltosunu zorla alıp parasını ödemeye benzer. Daha önemlisi izin almaktır. Müzik dünyasına büyük bir darbe bu. Sonra da tamamen kapatıldılar. Bu sefer de 'Susturulan Türkiye11 dendi. Türkiye'de her şey birbirine kanştınlıyor. Yasalara uymamak başka şey. özgürlük başka şey. 'Fıkir ve Sanat Eserleri Yasası'nda yapılacak değişiklikle ilgili görüş bildirdik Kültür Bakanlığı'na. Şimdi o vasanın budanmadan geçmesi için girişimlerde bulunuyoruz. -Şu anda bir kasetin maliyeri nedir? Kaset maliyetleri korkunç. Stüdyolann saatleri 1.5 milyon lira. İyi bir çalışma 500 saate ya- kın zaman alıyor. Bu da 750 mil- yon eder. Akustik sazlar. telif haklan derken 1.5, 2 milyan buluyor. - Peki bunun karşılığı alınabi- liyor mu? Bazen. Ben şimdiye kadar önemli bir şe\ almadım. Ama o da ayn bir lezzet. Bizim borcu- muz. Tabii müzik yapımcılannın borcu değil. Onlar ticaret vapı- yorlar. Bu yasalar çıkmazsa müzik dünyası çok büşük bir bunalım \aşa\acak. - Bir de televizyon projeniz var galiba. Televizyon yeni bir oyuncak bizim için. prodüksivonlar açı- sından. Gerçi 25 yıldan ben te- levizyona çıkıyoruz ama özel tele\izyonlarla birlikte prodük- siyon yapabilme olanağı doğdu. Ben "Süper Aile" ile başladım. Bu bcni ısıttı. çok şey öğrendim. Şimdi kendim bir şey yapayım istiyorum. Bir müzik programı içinde sohbeıler de olacak. Piyasada yapılan şeyleri çok düzeyli bulmuyorum. Benimkinin çok düzeyli olacağı iddıasında değilim ama onlann üstündc bir şey yapmak istivorum. DT'darepertuvar esaslarıbelirlendiANKARA (AA) - Devlet Tiyatrolan Genel Müdürlüğü. 1994-95 sezonu re- pertuvar çalışmalanna geniş tabanlı ve sanatçılann etkin katılımını öngören yeni bir uygulamaya başladı. Tüm böl- ge müdürlükleri ve sanatçılara gönderi- len "'1994-95 Sezonu Repertuvar Çalı- şmaları Uygulama Yöntemi" adlı ki- tapçık ile repertuvar esaslan belirlendi. Kitapçıkta repertuvar belirleme çalı- şmaları takvimebağlandı. Takvimeuy- gun olarak bütün sanatçılar çalışmala- ra katılacaklar ve yılın teması 'Bireysel ve toplumsal kimlik arayışı' çerçevesin- de 'Çağdaş ve popüler oyunlar" ile 4 De- neysel çalışmalar' ana başhklannda hazırlayacaklan projeleri 'Oyun proje formu" ile birlikte yönetime iletecekler. Yılın leması olarak 'Bireysel ve toplum- • '1994-95 sezonu Repertuvar Çalışmalan Uygulama Yöntemf adlı kitapçık ile uygulanacak takvimde. bütün sanatçılar çalışmalara katılacaklar ve yılın teması'Bireysel ve toplumsal kimlik arayışfçerçevesinde projeler hazırlayacaklar. sal kimlik anlayışrnın seçilmesinde top- lumun duyarlı olduğu konulara tiyat- ronun da duyarhlık göstermesi görüşü dikkate alındı. Sanatçılar bu ana başlık altında sosyo-ekonomik ve kültürel olaylan konu olarak seçebilecekler. 'Çağdaş ve popüler oyunlar' başhğj ile yerli ve yabancı oyunlann tekranndan kaçınılması hedefleniyor. 'Deneysel çalışmalar' başlığı altında ise Türk tı- yatrosunda oyunculuk. yazarlık. yö- netmenlik dallarında geleceğe dönük. sentezci yaklaşımlarda bulunacak çalı- şmalar yer alacak. Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü Tamer Levent, kıtapçıktaki yazısında. yeni getirilen uygulamanın repertuvar çalışmalannda sanatçılann daha etkin görev ve sorumluluk almasına yönelik olduğunu bildirdi. Bu çalışmalara tüm sanatçıların katılmasını isteyen Levent, "Bu sistem. reji yapmak isteğinde olma- yan oyuncular için de gecerlidir. "Bu be- nim işim değil' gibi bir sözün bu kurum- da suç sayıunası gerekir" dedi. Devlet Tiyatrolan'nda genel müdür ve bölge müdürlükleri için yapılan eği- tim yoklaması ile demokratikleşme sü- recine girildiğini kaydeden Levent. eği- tim yoklamalanna katılmayan perso- nele de uyanda bulundu ve şöyle devam etti: "Eğitim yoklamasına katılan perso- nelimize gelince. üzerinize önemli bir so- rumluluk binmiş durumda. artistik ürcti- min gerçekleşmesi sırasında ve sahnele- rin açılmasında memurca bir zihniyet ile öne süriilecek hicbir engeli kabtıl etme- jeceğiıni ve buna tepki göstereceğimi bilmenizi isterim." 'Dans'Dans Tiyatrosu Kültür Senisi - Yeni kurulan 'Dans' Dans Tiyatrosu bugün saat 20.00'de Taksim Venüs Tij atrosunda "Ki Yalnızdılar" adlı gösterilerinin galasını gerçekleşüriypr. Koreograf Dilek Evgin'- lc. İstanbul Devlet Opera ve Balesi, İstanbul Belediyesi Şehir Ti- yatrolan ve MSÜ sanatçılannın oluşturduklan bir üretme biri- mi olarak kurulmuş 'Dans' Dans Tiyatrosu. Amaçlan. her yıl yeni projelcre hayat kazandırmak \edanssanatındaki üretken- liğin sesini farklı boyutlarda duyurmak. Koreograf Doç. Dilek Evgin. projenin en önemli sonuçlannı "tiyatro ve dansın birlikte sahnede pavlaşılması, dansçıların bizzat yaşadıklarını ve geçmiş- lerini ortaya koyarak projenin gerçek anılar üzerine kurulmasını sağlamaları. seyircinin fiilen katıiımcı olması ve bu katılımını, daha sonraki etapta sahnede izlemesi ve Türk modern dansında yeni bir çalışma türiinün uygulanması" olarak özetliyor. 'Ki Yalnızdılar' gösterisinin galası bu akşam saat 20.00'de. "Ki Yahuzdüar"ın müzıklenni İlhan Lsmanbaş. kostüm ve çevre tasanmını Zepür Hanımyan gerçekleştirmiş. Solist olarak kemancıÇiğdem Yonat'ınkatıldığı gösterideBaharNidinlioğlu, Serap Meriç, Ziya Azazi, Işıl VYrenshall, Mustafa Kaplan ve Ca- nan Şadalak, İstanbul Devjet Opera ve Balesi, İstanbul Şehir Ti- yatrolan ve Mimar Sinan Ürmersitesi sanatçılan dans ediyor. "Ki Yalnızdılar" ayn karakterdeki iki insanın yalnız kal- mamak için sarfetlikleri çabayı anlatıyor. Günümüzün en önemli sorunlanndan biri olan yalnızlık: kimi zaman evrensel, kimi zaman yaşadığımız toplumun ifade tarzı olarak ortaya konuyor. Sanatçılar. her izleyicinin. yalnızlığı çok daha farklı bir biçimde düşünebileceğini. yadsıyıp irdeleyebileceğini, zaten amaçlannın seyirciye bazı göndermeler y aparak. onu salt izleyi- ci değil irdeleyen bir katıiımcı boyutuna getirmek olduğunu be- lirtiyorlar. Üç bölümden oluşan gösteride toplumun ve özverilerinin, kendilerine yüklediği yalnızlıklan çözemeyen. sonuçta bitme- yen bir süreç içinden aynlarak yalnız kalan insanlan görecek seyirciler. Ancak bu bir son olarak değil. bir süreç olarak önü- müze çıkacak. 'Dans' Dans Tiyatrosu. "Ki Yalnızdılar" adlı gösterisinde se- yirciyi projenin bir parçası olmava çagınyor. Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları 'At'ı sahneliyor Kültür Senisi - Boğaziçi Üniversitesi Oy unculan (BÜO); 1993-94 döneminde. yaz çalışmalannda hazırlanan Kalyon Bar ve BÜFK Dans Binmi'y legerçekleştirilen "Galip Sokaklara Talip"ten sonra Ğyula Hay'ın yazdığı. ÖzdemirNutku'nunçevirdiği"At"ısahneliyor."At"ın oyuncu kadrosunu bu yıl BÜO'lu öğrencileroluşturuyor. Macar yazar Gyula Hay. "At"ı Roma tarihinin Caligula devrinde gerçekleştiği söylenen bir olayı temel alarak yazmış. İmparator olduğu ilk yılın sonunda Caligula'nın ruhsal dengesinin bozulması. onu Roma'nın dinsel ve etik ilkelerini alt üst etmeye yöneltmıştir. Ortaya soytan denebilecek kadar gülünç. ama aynı ölçüde acımasız bir diktalör çıkmıştır. Caligula'nın \ önetımi Roma'daki loplumsal çürümeyi açığa çıkarmış ve büyütmüştür. 5-15 mayıs tarihleri arasında üniversitenin Demir Demirgil Salonu'nda oynanacak oy unun rejisi İhsan Özçıtak. reji danışmanlığı F. Kurhan tarafından eerçekleştirildi. Oyun yann l9.30'da:8mayısta 15.00.11 mayısta 19.30.13 mayısta 15.30 ve 15 mayısta lS.OOsaatlerindeizlenebilir. 'Sakıncah Piyade' Niğde'de NİĞDE (A.A) - Ankara Sanat Tiy atrosu oy unculan. ""Sakıncalı Piyade" adlı oy unu. cuma günü Niğde'de sahneleyecek. Gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun yazdığı, yönetmenliğini Rutkay AzızileMetin Bolay'ınyaptığı oyunun müzikleri Timur Selçuk. danslan Mehmet Yalız, dekoru ise Yalçın Emiroğlu tarafından hazırlandı. Adana DTsezonu sancılı kapattı ADANA(A.A)-Adana Devlet Tiy atrosu'nda, çoğu sanatçının "gerici akımlarla ilişkisi bulunduğu ve sanat politikası olmadığı" gerekçesiy le seçimde destek vermediği. ancak idari kesimin oy lanyla sandıktan ilk sıradaçıkan müdür adayı Mustafa Kurt'unataması yapılmadı. Adana DT'de 8 bölgede sanat yönetmeni müdür adaylannı belirlemek üzere yapılan seçimlerde. ilk sırayı alan adaylardan yedisinin ataması gerçekleştirildi. Adana DT'de sanatçılann "seçimin sanat çalışanlannın cğilimini y ansıtmadığı" gerekçesiyle kaleme aldığı dilekçenin. Devlet Tiyatrolan Genel Müdürlüğü'ne ulaştınlmasının ardından. 37 oy la sandıktan birinci çıkan Mustafa Kurt'un atama karan beklemeye bırakıldı. Seçimde 31 oy la ikinci sırada y er alan \ e halen Adana DT M üdürlüğü görev ini yürüten Erhan Gökgücü. konu ve müdüradayı hakkındakişisel y orum y apmamay a özen gösterirken. "istifamı \ erdim. bundan sonra ne olacağı konusunda takdiryönetim kurulunun"demeklevetindi. Sorunun kendisini de rahatsız eıtiğini kaydeden Gökgücü, daha çok.başında bulunduğu sezonun sanatsal değerlendirmesini yapmay ı tercih etti. Gökgücü. çoğalan TV kanallan. sosyo-ekonomik ve politik koşullann uygunsuzluğuna karşın. Adana DT'nin \ üzde 80i aşan izleyici doluluk oranıyla ülke genelinde. ön sıralarda yer aldıâını söyledi. 6. ULUSLARARASI İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ NDE BUGÜN 21.15 Harbiy c Muhsin Ertuğrul Sahnesi Kral Übü ve Macbeth'- ten Sahneler - Krayova Devlet Tiyatrosu. Romanya 18.30 Ses Tiyatrosu Fedra Taganka Tiyatrosu-Tiyatro A. Rus- ya 6. ULUSLARARASI İSTANBUL TİYATRO FESTÎVALİ'NDE YARIÎ^ 18.30 Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi Kral Übü ve Macbeth'- den Sahneler-Krayova Devlet Tiyatrosu. Romanya 21.15 Kenter Tiyatrosu Çapkının Fendi- İngiliz Turne Toplulu- ğu. İngiltere 18.30 İstanbul Sanat Merkezi Hayat Çok Güzel- Oyuncular Ti- yatro Topluluğu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle