Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 MAYIS1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
TOBBkonsey
toplanüsı
• ANKARA (AA)- Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB)Ticaret Odalan
Konseyi. 10 mayıs salı gûnü
Ankara'da toplanıyor.
TOBB'danyapıIan
açıklamaya göre 1992-96
dönemi4. Konsey
Toplantısı'nda. 'Kamu
maliyesininyeniden
düzenlenmesi ve kamu
açıklannın kapaülması,
kamunun kredi
piyasalanndan çekilmesi,
yatırtm ve ihracatın .
geliştirilmesi için alınması
gereken acil önlemler, gûmrük
birliği ve genel asayiş konulan'
ele alınacak. Bu arada, TOBB
Ticaret Borsalan Konseyi de
13 mayısta, Denizli'de
toplanacak. TOBB Başkaru
Yalım Erez'in de katılacağı
toplantıda, ticaret borsaJannın
sorunlan tartışılacak.
RuhsatSDdöyiz
bürosutakibi
• ERZLRUM(AA)-
Erzururn'da ruhsatsız döviz
bûrosu işletilmesine izin
verilmeyeceği bildirildi.
Erzurum VaJi Yardımcısı
Kasım Esen, düzenlediği
basın toplantısında, ilde
döviz alım saümı yapan 9
büradan 6'sının ruhsatsız
olduklan gerekçesiyle
kapaüldığını söyledi. Esen,
kuyumcu ya da bazı
işyerlerinde ruhsatsız bir
şekilde döviz alım-satımı
yapıldığı yolundaki
ihbarlann yerinde
değerlendirileceğini kaydetti.
ÜreticSter: Taban
fiyat belipiensin
GAZİANTEP(AA)-
Buğday, arpa ve kırmızı
mercimek taban fiyatlannın,
'ürün, üreticinin elmden
çıkmadan' biran önce
açıklanması istendi.
Şahinbey Ziraat Odası Baş-
kanı Muhtar AdemoğJu,
tanmsal üretimde kullanılan
girdilereyapılan zamlar
karşısında ezilen üreticilerin,
yüksek taban fiyatla
desteklenmesi gerektiğini
savundu. Hükümetin
buğdaya 7 bin lira. arpaya 5
bin lira, kırmızı mercimeğe de
10 bin lira taban fıyat
vermesini beklediklerini
anlatan Ademoğlu, daha
düşük fıyat verilmesi halinde
üreticilerin mağdur
olacaklannı savundu.
îşadamlannın yeni hükümet senaryolan arayışını DYP-SHP hükümetinin tutumu yönJendirecek
'Maııtı paıti'Ieri sürebilirYAKUP BtLGtT
Ankara ile İstanbul, olası si-
yasi ve teknokrat hükümet se-
naryolan üzerinde fıkir jimnas-
tiği yaparken İstanbul kanadı
hükümete son bir şans tanı-
maktan yana. İşadamlan,
DYP-SHP koalisyon hüküme-
tinin sürmesini iki koşula bağ-
ladı.
Hükümet, Artkara'da bulu-
nan IMF heyetine tam yeşil ışık
yakar ve özelleştirme konusun-
da Meclis'te bulunan kanun ta-
sansım geçirirse işadamlan hü-
kümete "devam" diyecek. Bu-
nun olmaması durumunda
İstanbul'da yeni "mantı parti"-
leri devam edecek.
Geçen hafta TÜSİAD'ın
ANAP lideri Mesut Yılmaz'la
İstanbul'da gerçekleştirdiği
"mantı partisTnin, DYP-SHP
hükümetinin yürümemesi du-
rumunda-yine Meclis desteği ile
başa gelecek bir sağ koalisyona
zemin hazırlamak için gerçek-
leştirildiği öğrenildi. TÜ-
W
Italya'da paket dengeliydi
İstanbul Ünjversitesi Öğretim
Üyesi İzzettin Önder, alt
tabakalan da dengeleyen bir
ekonomik program ve siyasal
demokratikleşmenin olmadığı bir
ülkede teknokrat hükümetin
başanlı olamayacağını söyledi.
Bugünkü hükümet içindede
birçok başanlı siyasetçi ile
teknokratın bulunduğunu. buna
rağmen çıkış yolunun bulunamadığına
dikkat çeken Önder, ekonomik kararlann
sosyal alt tabakalar tarafından
hazırlanması ve bu kararlara uygun
hareket etme konusunda görüş
birliğine varmalannın önemli
olduğunuvurguladı. İtalya'daki
teknokrat hükümetin başanlı
olmasının temelinde, dengeli bir
paketle siyasal demokratikleşmenin
olmasına bağlayan Önder, bu
şartlann Türkiye'deoluşması
durumunda baştaki hükümetin de başanlı
olabileceğini söyledi.
SİAD'ın teknokratlardan olu-
şan bir hükümete sıcak bakma-
dığı, ancak DYP-SHP hükü-
metine alternatif olarak
ANAP-DYP ittifakının da ha-
zır olmasmı istediği ve bu yönde
zemin hazırladığı görüşü ağırlık
kazandı. .
Ankara ile İstanbul kulisle-
rinde taruşılan "Teknokrat hü-
kümet mj yoksa Meclis'te yeni
bir koalisyon mu oluşsun" tartış-
malannın temelinde, işadamla-
nnın giderek derinleşen krizden
çıkmak için verdikleri çabanın
yattığı belirtiliyor. İş dünyası
zaman kaybetmemek için önce-
liği DYP-SHP koalisyonuna
tanıyor. Bir TÜSİAD üyesi,
ekonomideki ateşi söndürecek
kararlann bıranöncealmması-
nı sağlayacak bir hükümetin
başta olmasını istediklerini be-
lirterck. "Bize en az zaman kay-
bettirecek hükümet de baştaki
hükümettir" dedi. Bunun için
DYP ile SHP arasında özelleş-
tirme ve demokratikleşme ko-
nusundaki sorunlann halledil-
mesi ile IMF've "evet" demesi
halinde en akılcı çözümün bu
hükümetle yola devam edilmesi
olduğunu belirten TÜSİAD
üyesi, "Bunun gerçekleşmemesi
durumunda yeni hükümet senar-
yolan gündemde tutuJmaya de-
vam edilebilecek" dedi.
Ekonomiye gölge
hükümet
TİSK Başkanı Refik Baydur
da yola bu hükümetle devam
edilmesi gerektiğini belirterek,
"Ancak 5 Nisan kararlan'nın
sadece zam kararları olmadığı-
nın bize gösterilmesi gerek" de-
di. Baydur, hükümetin halcn
sürdürdüğü basiretsizliğin 2-3
hafta daha devam etmesi halin-
de ekonominin tümden çökece-
ğini belirterek şunlan söyledi:
"Ekonominin iyi yönetime ih-
tiyacı var. Hükümet bugüne ka-
dar iyi bir sınav \ermiş değil. Bü-
rokratlardan oluşan bir gölge
hükümet kurululabilir. Ekono-
minin yönetimini bu gölge hükü-
met üstlenebilir."
IMF'den ekonomik paket uyansı:
ÇelişkiyedüşmeyinANKARA (Cumhariyet Bürosu) - Şilili icra di-
rektörü Thomas Reichman başkanlığındaki
IMF heyeti Ankara"daki görüşmelerini sürdü-
rüyor. Heyetle yapılan görüşmelerde bürokrat-
lann Türkiye ekonomisinin son durumu ile ilgili
verileri aktaraıayı sürdürdükleri kaydediliyor.
İlk gün görüşmeleri sırasında Merkez Ban-
kaş'na özerklik getirecek yasanın da IMF he-
yetine anlatıldığı, ancak heyet üyelerinden gelen
bir sorunun "yanıtsız bırakıldığı" öğrenildi. Gö-
rüşmelerde IMF heyetinin "kur ve faizde yaşa-
nan belirsizliğin" altını da çızdiğı kaydedildi.
Alınan bilgiye göre Merkez Ban-
kasının hazineye kullandırdığı kısa va-
deli avanslann tükendiğini farkeden ve
hazinenin nakit açığının "tahviUerin
Merkez BankasTna aktanlması" yolu ile
karşılandıânı öğrenen heyet üyeleri,
"Merkez Bankası'na özerklik vermeyi,
kısa vadeli avans kullandırmay ı geriletmeyi plan-
larken. bunun tersine uygulamalar bir çelişki de-
ğiJ midir" sorusunu yönelttiler. Heyetle görüş-
melere katılan kaynaklar Cumhuriyet'e şu de-
ğerlendirmeleri yapıyorlar:
"Görüşmelerde Türkiye ekonomisi ile ilgili tab-
lolan heyet üyelerine aktanyoruz. Bunlar zaten
Türk kamuoyımon da bildiği rakamlar, taUolar.
hedefler. Dolayısıyla görüşmeler rutin bir düzen-
de sürüor.Burada önemli olan IMPnin varacağı
sonuç...5 Nisan'da açıklanan paketin Türkiye'nin
ekonomik sortınlarını ne ölçüdc çözebileceği, ne
gibi ek önlemlere ihri\ aç bulunduğu, hangi koşul-
larla Türkije'nin bir stand-by anlaşması imzala-
yabileceği gibi unsuriar ancak önümüzdeki ay
belliolacaktır."
Kaynaklara göre, IMF Ankara'daki görüş-
melerinin ardından hazırlayacağı bir raporla alı-
nması gereken ekonomik önlemleri belirle-
yecek.
Bu önlemlerin kısa vadeli olması rakamsal he-
deflerin aynntılı biçimde taahhüt edilmesi de
IMF tarafından önerilecek. IMF"nin Türkiye'-
nin kullanacağı dış kredi rakamlanndan. iç
borç limitlerine değin sınırlamalar getirece-
ği ve bunlara mutlaka uyulmasını isteyece-
ği de ifade ediliyor. Kaynaklar, şu yorumu
yapıyorlar:
"IMF alınmasını gerekli gördüğü önlem-
lerin altını çizecektir. Hükümet ise bu ön-
lemleri alabilecegine kanat getirirse stand-b)
anlaşmasına imza atar.Bu kanıya varamazsa an-
laşmadan vazgeçer.
Burada özellikle SHP lideri Karayalcın'ın tavn
önem kazanacaktır. IMPnin işi bu kadar yokuşa
sürmesinin ardında başka nedenler de > atar.Siv a-
sal açıdan çok güçlü görmedikleri hükümetlerle
anlaşma imzalamaları o kadar kola> değildir.
Bunu açıkca söylemezler ama gündeme getirdik-
leri koşullarla ima ederler. Stand-b> anlaşmalan
çoğu kez siyasaJ değişikliklere de yol açımştır."
MOĞULTAY'DAN MESS'E TEPKİ:
Çalısmayaşarnınısiz
değilILO belirlerİstanbul Ha-
berServisi- K o
aiisyon hükü-
metinin günde-
mindeki "De-
mokratikleşme
Paketf'nde yer
alan ve calışma
yaşamındaki
koşullann ILO
(Uluslararasi
Çalışma Örgü-
tü) standartlan-
na göre uygu-
lanmasını öngö-
ren, işçilere yö-
nelik bazı tasan
ve kanunlar
MESS ile Çalış-
ma Bakanı
Mehmet Moğuhay arasında söz
düellosuna yol açtı. MESS.
yayınladığ bir bültende, işsizlik
sigorta tasansının yanı sıra, sen-
dikalar ve işci iş güvenliği yasa-
lannı "işverene darbe" ve "'Türk
sana; isine darbe" olarak değer-
lendirip, aynı bültende yer alan
bir karikatürde Çalışma Ba-
kanı'nı eleştirmesi, Moğultay'ın
tepkisini çekti. Moğultay ise bu-
nun üzerine. •Üyesi olduğunuz
Moğultay kendisini iveren »e
işçi aras/nda "böliicü" olarak
gösteren, MESS bültenindeki
karikatüreserttepkigösterdi.
OECD ülkelerin-
de işsizlik sigor-
tasının u>gulan-
madığı tek ülke
Türkiye'dir.
Çalısma yaşa-
mına ve sendikal
haklara Anava-
sası'nda doğru-
dan sınırlama ko-
>an tek ülke de
Türkiye'dir. An-
cak Türkiye'de
çalışma ya-
şamının koşulla-
"."'
> I E S
5 ^
Ü
'[L°. stamtorttan
be
V'?
er
. °
e d l
..
, Mpgultay soz-
lennı şoyle nok-
taladı: "İşci ile işveren arasında-
ki vasal ya da uygtılamadan do-
ğan sorunlann çöziimlenınesi
bakımından uzlaşma kaçı-
nıima/dır. Sosyal taraflar, çalı-
şma yaşamının demokratikleşti-
rilmesi, sendika özgürlüğü, toplıı
pazariık ve gret hakkı önündeki
engeuerin kaldırılması, çalışma
süreleriran esnekleştirilmesi ve
gümin gereksinimlerinin karşı-
lanmasında diyaloğa girmelidir."
EKONOMİYE BAKIŞ
TANER BERKSOY
Piyasa Ekonomisi Bunalımöa
1980'lerdedışaaçık. lıberalbırekonomideneyinebaşladık.
Sonraki on yılda bu deneyi koyu bir liberal söylem ve aceleci
eylemlerle geçirdik. Liberal ekonomi deneyi şimdilerde zor
günler yaşıyor.
Öngörülen liberal ekonomik düzenin temel kurumları olan
piyasalar, ciddi sıkıntılar içinde. Kendilerinden beklenen iş-
levleri yerine getiremiyorlar. Mali piyasalar aylardır Dunalı-
mda. Buradakı kurumlar çöktü çökecek. Mal ve hizmet piya-
salarındaçökme korkusu egemen. Piyasa kurum ve kuralları-
na güven, bütünüyle yitirilrniş durumda. Batıyoruz duygusuna
kapılan toplum tedirginlık içinde.
Bu kuşkusuz bir çözülme süreci. Bakmayı bilen gözler için
oldukça öğretici. Yıllardır pompalanan pırıltılı görüntüler kay-
bolur. Bunların ardında gızlenen yapının ne denli sığ ve
sağlıksız olduğu belirginlik kazanıyor. Abartılı liberal söyle-
min yarattığı sis dağılıyor. Gerçekler ortaya çıkıyor.
Şimdi soğukkanlı, nesnel bir değerlendirme yapmak dutu-
mundayız. Günümüzde ortaya çıkan göstergeler bir yerde, bir
noktada fena halde yanıldığımızı gösteriyor. Bunu ırdelema-
miz gerekiyor.
Piyasa ağırlıklı bir ekonomik düzenin kaynak dağılımında
etkınlık sağlayacağı bunun da toplumsal zenginliği arttıracağı
savı liberal öğretinin en önemli yapıtaşı. Bizde bunun böyle
olmadığı anlaşılıyor. Etkinliği ve kaynak kazançlarını bir yana
koyun, bugün hacimli bir kaynak kaybı olasılığı ile karşı karşı-
yayız.
Son on yılda içinden geçtiğimiz süreç piyasa ekonomisi
varsayımının ulusal kaynakların en etkin olduklan alanlara
tahsis edilmesinin garantisi olmadığını gösteriyor. Bunun en
önemli göstergesi, ekonomik yapımızın üretken alanlardan fi-
nansman düzlemine sürüklenmiş olması.
Etkin bir mali kesim oluşturduğumuzu söylememiz de ola-
naksız. Bunun kanıtları son günlerde gözler önüne serilen
banka ve aracı kurumlann denetimden yoksun içler acısı du-
rumu. Piyasa düzenini, bireysel kazançları dürüst olmayan
biçimlere de olanak verecek biçimde maksımize etmek için
kullandığımızı gösteriyor bunlar.
Kaba bir liberalızm soylemı ve aceleyle soyunulan piyasa
macerasının etkinlik sağlamaya yetmediğıni görmek gereki-
yor.
Sorun burada bitse mesele yok. Ama gerisi de var. 1980'-
lerin liberal macerasının bırakın kaynak kazançlarını. hacimli
bir çöküntü ve önemli bir kaynak kaybıyla sonuçlandığı gözle-
niyor. Batan firmalar, buharlaşan fonlar, döviz kanaması,
hızla büyüyen açık işsizlik de kaynak kaybının kanıtları. Üste-
lik bunlar üretım süreci içinde göreli kayıplar değil. Yıllann
emeğınin, dişten tırnaktan arttırılrnış tasarrufların oluşturdu-
ğu ulusal servetin kaybını yaşıyoruz. Görünüşe göre bu kayı-
plar daha da büyüyecek.
Piyasa düzeninin etkinlik ve kaynak kazançları üzerine
oturtulan inancın önemli bir uzantısı da devletin küçültülmesi
gerektiği savı. Bu bızde devletin neredeyse yok edilmesi ge-
rektiği biçimde yorumlandı. Günümüzde en ılginç görüntü ise
bu noktadaki geri dönüş çabalarının hazin görüntüleri.
Görüyorsunuz, piyasaların ardından çözülmesı hemen
herkesi devlete yönlendıriyor. Batan firmalar kurtarılmak için
parası buharlaşanlar bunu devletin ödemesı için, geleceği
daha da karanlık görenler aydınlık için yeniden devlete dönü-
yorlar, çareyi orada arıyorlar. Liberal maceranın en ilginç iro-
nisi de bu.
Bir de işleri bu noktaya getirenlervar. Onların da hallerinde
ironi gizli. Yıllarını devletin küçültülmesi kandırmacası ardı-
nda devletin güçsüzleşmesine harcayan liberal aslanlar, şim-
di sivil ya da askeri darbe arasında seçim yapma maskaralığı
ile uğraşıyorlar. Darbelerden güçlü devlet çıkartma telaşını
yaşıyorlar.
Kendi ideolojilerineyabancılaşmış 'aslan sosyaldemokrat-
lar' ise olan bitenden pek bir şey anlamadıklarını gösteriyor-
lar. Hevesle liberal enkazın altına koşmalarından belli oluyor
bu.
Kredi karb 'bilinmeyenleriyle' başağrıtıyor
K
redikartı kullanımı ve ödemesistemihakktnda yeterli bilgiye sahip olmayan tüketici, hesap ekstrelerini
gördüğünde şaşkınlığa uğruyor. Uzun süredir kullandığı kredi kartı hakkında bildikleri 'kulaktan dolma bilgilerie'
sınırlı kalıyor. Hesap ekstrelerinin arkasında bulunan yazılan hiç kimse okumadığı gibi, bankalar da müşterilerine
gerekli uyarılarda bulunmuyor. Çok 'bilinmeyenli' kredi kartının kullanım alanı ise gün geçtikçe daralıyor. Mağaza,
restoran ve eczaneler kredi kartını kabul etmemeye, nakitpara istemeye başladılarbile. Bu arada bankaların ekonomik
krizi bahane ederek kredi kartı faizlerini yüzde 20 'lere yükselttiklerini de unutmamak gerekiyor. Tüketicilerin kredi
kartıyla alışveriş etmeden veya nakitpara çekmeden önce iyice düşünmesi ve hesap yapması gerekiyor.
Geçtiğimiz ayŞişli'deki
Tahsildaroğlu
Eczanesi'ne mama
almak için gittim. İş
bartkası kredi karnnın
geçerli olup olmadtğını
sorduğumda "evet"cevabı
akJım. llaç ve mamalarda kâr
marjının düşük olduğunu
belirten eczaa, benden efcstra
birkomisyon ödememi istedi.
Kredi karbna güvenip yanıma
para almasaydım yan yolda
kalacaktm. Bankalann kredi
kartı anlaşması yapokian
flrmalan denetlemeleri
gerekmiyor mu? Herkes kendi
kafasına göre bir uygulama
başlatabilirmi?
Muatofu
2
HULYA GENÇ
Cumhurlyet Qazeteal
Tûrkocağı Cact. 39/<1
Cağaloğlu/İSTANBUL
TEL: 512 O5 OS
FAX: S14 O7 51
T
ahsildaroğlu Eczanesi'nin sahibi Meliha Tahsildaroğlu, ilaç dışındaki
mamullerin satışı konusunda bankayla aralannda hiçbiranlaşma
bulunmadığını söyledi. İthal ilaç ve mamalarda kar marjının düşük
olduğunu belirten Meliha Hanım, "Kredikartıyla alışveriş eden müşteriiehmize
durumu açıklıyoruz" dedi. Bankanın kredi kartıyla yapılan alışverişlerden yüzde 7
oranında komisyon aldığını hatıriatan Meliha Hanım, "Biz ithal ilaç ve mamalarda
müşteriye sadece yüzde 5 'lik bölümünü yansıtıyoruz. Böylece ne müşteri çok
zarar ediyor ne de biz " diye konuştu. iş Bankası'nın Ankara'daki Kredi Kartı
Merkezi'nden yapılan
açıklamada ise "işyeri
sahibinin müşteriden
ekbir ücret veya
komisyon talep
edemeyeceği" yer
alıyor. Tahsildaroğlu
Eczanesi'nin bankaya
ödemeklezorunlu
olduğu komisyonu
müşteriye yansıtmaya
çalıştığını belirten iş
Bankası yetkilileri,
kredi kartı sahiplerine
şu uyarılarda
bulundu:
"Alışverişlerinizde
komisyon ödemeyi
kabul etmeyin. Sizden
komisyon isteyen
işyerlerini mutlaka
bankaya şikayet edin.
Şikayet edeceğiniz
yer bankanın herhangi
birşubesi
olabileceğigibi, Kredi Kartları Merkezi de olabilir. Bugibi durumlarda işyeri ile
banka arasındaki kredi kartı anlaşması feshedilir. İndirimli satışlara giren bir
işyerinde durum farklılaşır. Yüzde25-30 indirim yapan bir mağazadan alışveriş
ederken, kredi kartı geçerli olmayabilir. Bu, işyerinin inisiyatifine kalmıştır. Kredi
kartı sahibinin de kabul etmesi halinde indirim oranı yüzde 20 civannda
düşürülerek alışveriş gerçekleştirilebilir. Banka bu gibi durumlarda anlaşmayı
feshetme yetkisine sahip değildir. " • .
Dört arkadaş yaklaşık üç yıtdır
Yapı Kredi'nin kredi kartnı
kullanıyoruz. Şimdiye dek Yapı
Kredi'ye olan güvenimiz nedeniyle
hesap ekstrelerini aynntılı olarak
incelemiyorduk. Ancak işin ayrıntılarına
inince, pek çok tatsız durumla karşılaşnk.
Visa kart hesaplarında, bakiye borcunun
tamamı ödenmeyince (bir lira dahi eksik
olsa) tüm borca faiz işletiliyor. Bize hesap
ekstrelerinde yüzde 1S olarak lanse
edilen faiz yüzde 16.65 olarak, nakit
kullanımında yüzde 17 olarak bilinen faiz
yüzde 18.87 olarak uygulanıyor. Bu
durumun nedeni sorulduğunda ise vergi
kesintisı''cevabı alınıyor. Faiz geliri
bankaya aitken, vergiyi neden biz
ödüyoruz? Aynca vergi oranı neden
ekstreye yazılmıyor.
Bankaya yabrılan parayı hem bloke edip,
hem de yatmamış gibi kabul ederek faiz
işletjyorlar. Bu durumda kuralları ve
yönetmelikleri yapanlann hatalannı
telafı etmelerini ve yanlışlıkları
düzeltmelerini bekliyoruz.
ÜnsalKelteci, Taner Beştek,
AHmetÖaıberk, Sedat Tumanbeff
/İSTANBVL
m stanbullu okurlarımızın şikayetı
üzerine Yapı Kredi Bankası'nın
Bireysel KredilerBölümü'yle
görüştüm. Hesap ekstrelerinin arkasında
kredi kartı kullanımına ilişkin bütün
açıklamaların yapıldığını belirten
yetkililer, müşterilerin bu bölümü
yeterinceokumadığını söylediler. Nakit
para çekme ve perakende alışveriş faiz
oranına, Kaynak Kullanımı Destekleme
Fonu ve Banka Sigorta Muamele
Vergisi'nin dahil olmadığını vurgulayan
yetkililer, nakit çekme işlemlerine aynı
gün içinde faiz işletilmeyebaşlandığını
belirttiler. Hesap bildirim cetvelinde
hesap kesim tarihine kadar oluşan faizin
yer aldığını anımsatan yetkililer,
''Perakende alışverişlerinizden
kaynaklanan borcunuzun birbölümünü
ödemeniz halinde, hesap kesim
tarihinden itibaren günlük bakiye
üzerinden faiz hesaplaması yapılır. Bu
oran yüzde 2.8'dir. Nakitçekme veya
perakende alışveriş borcunun tamamen
ödenmesi halinde, son hesap kesim tarihi
olarak paranın yatınldığı gün belirlenir ve
kredi kartı borcusıUrianır. Ödemeler
düzenli olarak yapılırsa, kredikartı hesabı
kesinlikle bloke edilmez' 'diye
konuştular.B
Türk Lirası'na
Garanti.
Birikimleriniz için en önemlisi, kısa ve uzun vadede
yüksek kazanç ve güvence.
3.5.1994 tarihinden itibaren geçerli olanjaiz oranlanmız':
FAİZ BİLEŞİK
VADE
7 Gün İhbarlı
lAy
3Ay
6Ay
1 Yıl
ORANI
100
125
135
125
130
FAİZ ORANI
-
228
220
164
130
* Faiz oranlanmız brüttür.
GARANTİ