Katalog

2 MAYIS1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Genelkurmay'dan •ANKARA (AA)- Genelkurmay Basın ve Halkla tlişkiler Daire Başkanhjj. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hükümetleri lcurma makamı veya organı ©Imadığının kamuoyu tarafından çok iyi bilindiğini ve takdiredildiğinj bildirdi. Genelkurmay Basın ve Halklaİlişkiler Daire Başkanhğı, dün baa gazetelerdeyeralan haberlerle ilgili Anadolu Ajansı'na bir açıklama yaptı. Açıklama şöyle:" 1 Mayıs 1994 tarihli baa günlük gazetelerde. Türk Silahh K u vvederi'nin aslı görevi ile hiçbir şekilde bağdaşmayan. varsayımlara dayalı, siyasi arayışlarveyeniden yapılanmalarla ilgili gerçek dışı haberleryeralmıştır. Türk Silahh Kuvvetleri'nin, bu haberlerde ileri sürüldüğü gibi, hükümetleri kurma makamı veya organı olmadığı, kamuoyu tarafından çok iyi bilinmekte ve takdir edilmektedir. Aynca. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlan'nıngörev süreleri de Türkiye Cumhuriyeü kanunlan ile hizmet vegörev ihtiyacı esasına göre tespit edilmektedir. Yetkili . makamlar tarafından açıklananlardışmda, bu tür uydurma haberlere itibar edilmemelidir." TBMM Bozkurt Özal'a kilitlendi • ANKARA (UBA)- DYP-SHPhükümetinin ömrünün dolduğuna ilişkin değerlendirmeler artarken Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Saffet Topaktaş. "DYPve ANAP'tan kopacak bir grubun da içinde olduğu yeni hükümet oluşturma çabalan başladı. Koalisyon hükümetinin ömrü haziranda doluyor" dedi. Topaktaş. yeni hükümet oluşumuçalışmalan için Yeni Parti Genel Başkanı Yusuf Bozkurt Özal'ın kollan sıvadığını soyledi. Topaktaş,'"Özal ile TBMM'de grup kurmak için çalışmalanmız sürüyor. Ancak kurulacak yeni grubun iktidarolması şart. Yoksa tüzel kişiliğimizin sona ermesini istemiyoruz" dedi. 'Gökçek'in günahınıbenden sormayın' • ANKARA (UBA)- Yenimahalle Belediye Başkanı Abdurrahman Oğultürk, "Melih Gökçek'in günahını benden sormayın" dedi. Korukent. Konutkent veKutlutaşÇınarSitesi servislerinin kaldınlmasından sonra çok sayıda telefon, teleks ve faks aldığını belirten Abdurrahman Oğultürk. "Gerek bu başvurulardan. gerekse yüz yüze yaptığımız görüşmelerden anladım ki sitelerin ulaşım hizmetini yıllardan beri sağlayan vesite sakinleriyleçok iyi bir diyalog içinde bulunan özel servislerin kaldınlmasından belediyemiz de sorumlu tutuluyor. Halbuki bu tür kararlar tamamen Büyükşehir Belediyesi'nin , kararlandır. Ulaşım hizmetleri Büyükşehir'in vilayetle koordinasyonu ,sonucuplanlanır. Koru, Konutkent ve Çınar Sitesi . servislerinin kaldınlması da Anakent'in günahıdır" dedi. CHP etkili muhalefete hazırlanıyor • BANKARA(AA)-CHP. • önümüzdeki haftaTBMM ; Adalet Komisyonu'nda ' görüşülmeye başlanacak 'Kamu Görevlileri Sendikalan Toplu Sözleşme ve Grev Kanunu' tasansının 30 maddesi üzerinde değişiklik önergesi hazırladı. Tasan ile kamu görevlilerine sendikal haklann kısıtlandığıru. bu hakkın zoraki ve adeta bir Iütuf gibi verilmeye çahşıldığını öne 'sürenAnkaraCHP • Milletvekili Ali Dinçer, şöyle •dedi: "Tasan, 12 Eylül '•'Anayasasfnın •' antidemokrau'k hükümlerine sıkı sıkıya sanlarak demokratik olmayan, uluslararası sözleşmelere •• aykın düzenlemeler getirmektedir. 12 Eylül hukukunu tasfiye etmeye söz verenler. yeni 12 Eylü] hukuku tesisetmektedir." Alı Dinçer, sendikalar üzerindeki siyasi îktidar " vesayetinin kaldınlmasını talep etüğini belirtti. SHP Grup Başkanı Gürkan, yeni birprogram ve onaya gerek olduğunu söyledi: Çillergüvenoyu istemeli TÜREY KÖSE ANKARA - SHP TBMM Grubu'nda DYP ile yü- rütülen koalisyona karşı muhaiefet sertleşirken, Grup Başkanı Aydın Gü- ven Gürkan, "Çiller bükümeti yeni bir program okıunalı ve onay istemelidir" dedi. SHP grubunda yaygınlaşan yeni hükümet arayışlanna ilişkin istemlere destek vererii Gürkan, "Bu kriz şaka de- ğildir. Türkiye çıkartabileceği en giiçlii hükümeti çıkarmalıdır. Bu hükümet güç- lü değildir ve bu hükümetin krizin altı- ndan kalkabileceği konusunda tereddüt- lerim var" görüşünü savundu. Parlamento içinde ve dışında yeni hü- kümet arayışlan dile getirilirken. SHP Grup Başkanı Gürkan da. güçlü hükü- met istedi. Cumhuriyef in sorulannı ya- nıtlayan Gürkan. parlamento dışı arayışlardan rahatsızlık duyduğunu vurgulayarak, şunlan söyledi: "Türkiye'nin koşullan çok değişmiş- rir. Hükümet programının okunduğu günlerdeki Türkiye çok farklıydı. Örne- ğin o zaman mega projeJerden söz edili- yordu. Bugün koşullar çok değişmiştir. Çiller hükümeti yeni bir program oku- malı ve onay istemelidir. Hükümet güve- noyu alırsa. işi kolaylaşır, dtşarıda da, içeride de rahat eder. Saçma sapan arayı- ürkan: Türkiye çıkarabileceği en güçlü hükümeti çıkarmalıdır. Bu kriz şaka değildir. Bu hükümet, çok güçsüz. şlara son verilir. Güvenoyu alınmazsa, parlamento kendi içinden yeni hükümet çıkarabüir. ANAP'm da, SHP'nin de içinde olabileceği bir hükümet olabilir. Benim çıkış noktam,' Bu hükümet güv e- noyu almasm. SHPçekılsin' değil, böyle bir iddiam yok. SH P'nin de bugüne gelin- mesinde sorumluluk payı vardır, çıkışta da sorumluluğıı olmalıdır. SHP kendili- ğinden hükümetten ayrılamaz, ama SHP'ye ihtiyaç duyulmayan formüller bulunursa. ayrılır. İstikrar paketinden önce ayrılmamız gerektiğini söylüyor- dum. Ancak bugünün koşullan farklı. "Gidiyorum" deme hakkına sahip deği- liz." İstikrar programının başansı için si- yasal istikrann önemine de dikkat çe- ken Gürkan. ekonomik önlemlerin tek- nik olarak çok önemli zaaflan bulun- madığını vurgulayarak. sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu paketin başansının temel koşulu, siyaseten güçlü bir kadronun elinde ol- masıdır. Hükümetin, parlamentoya ciddi bir görüş, bakış aeısı sunması lazımdır. Hükümetin parlamentodan, kamuoyun- dan güvenoyu alması lazımdır. Herkesin fısıltılarla konuştuğu, köşe >azarlarının hükümetler kurduğu, bozduğu bir ortam- da bu istikrar paketi başarüı olamaz. Türkiye, gerçekten cumhuriyet tarihinin en önemli kri/ini yaşıyorsa, bu krizi yeni bir program sunmadan, güvenoyu alma- dan aşmaya çalışmak, o teşhisle uyuş- maz. Türkiye çıkarabileceği en güçlü hü- kümeti çıkarmalıdır. Bu kriz şaka değil- dir. Bugünkü hükümet güçlü bir hükümet değildir. Bu hükümetle krizin altından kalkılacağı konusunda tereddütlerim var. Bu parlamentodan, bu hükümetten daha güçlü seçenekler çıkabilir." Gürkan. SHP'li bakanlanndeğiştiril- memesini de eleştirdi. Ülkenin bu nok- taya gelmesinde SHP'li bakanlann da sorumluluğu bulunduğuna dikkat çe- ken Gürkan. "Kurtarmak için de ken- dilerinin görevlendirilmelerini anlayamı- yorum. İlla ben bakan olacağım. hcm ben batıracağım. hem ben çıkaracağım" olmaz" dedi. Başbakan Yardıması Karayalçın son günlerdeki parlamento dışı arayışlan eleştirdi: Senmyolar12Mart'ıammsatıyorANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın. yeni hükümet olu- şumlan için ortaya atılan senar- yolann 12 Mart'ı anımsattığını belirterek, "Siyasetçilerin, tek- nisyenlerin yöneteceği bir hükü- met önermeleri, aslında o siya- setçilerin özgüvenlerini yitirdik- lerinin bir göstergesidir" dedi. Erbakan: DYPdebize destek veren birgrup var ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan. DYP içinde "Adil Düzen"e destek veren bü- yük ağırlıkta bir grubun varlığı- ndan sözetti. Erbakan. partisinin genişletilmiş Merkez Karar Yö- netim Kurulu toplantısının açılışında yaptığı konuşmada er- ken seçime kadar geçecek süre içinde, "Milli Görüş" ve "Adil Düzen" programını uygulayacak bır hükümete içten ve dıştan des- tek verebileceklerini söyledi. Erbakan. "bizim çalışmamı/a diğer partikr gıpta etmektedir. Bu inanç işidir. Materyalist griişlerde olanlar bunu y apamazlar" dedi. Bır erken seçim olması halinde partisinin yüzde 30-40 oyla tek başına iktidara geleceğini söyle- yen Erbakan "Erken seçime ka- dar geçecek sürede milli görüş ve adil diizen esasiarına programında yer verecek bir çözüm ortaya çıkmalıdır. Çözüm yeri Meclis'h'r. Bu çöziimü bulması gereken de ço- ğunluğu eiinde bulunduran DYP Grubu'dur"dedi. Erbakan. DYP Grubunda Adil Düzen'e destek veren var mı yolundaki bir soruya da, "Çok büyük ağırlıklı. Borç al ye an- layışını insanlar savunamaz. Her aklı başında insanın da bunu kabul etmesi gerekir" dedi. arayalçın," 12 Mart' ı anımsatan birtakım düzenJemelerle hükümet formüllerinin ortaya atılmasını. o formülleri ortaya atanlann Türkiye'nin önünd'eki sorunların çözümüne yönelik hiçbir program taşımadıklannın bir ifadesi olarak görüyorurrTdedi. SHP Genel Sekreteri \r Kültür Bakanı Rkri Sağlar da yeni hü- kümet arayışlannı. "kara gün- lerde, kara para sahibi olanların yeniden çoğunJuk olma özlemi" olarak niteledi. Karayalçın. Karadeniz'de gerçekleştirilen bölge toplantısının ardından dün Ankara"ya döndü. Esen- boğa Havaalanı'nda gazetecile- rin sorulannı yanıtlayan Kara- valçın. >eni hükümet oluşum- lanna yönelik senaryoların anı- msatılması üzerine şöyle ko- nuştu: ÇIZMEDEN YUKARI / MUSA KART Ara rejim arayışı!.. "Bence Türkiye için şu an önem taşıyan konu, bir hüküme- tin hangi partilerden oluşacağı, kimlerden oluşacağı değil; bu so- runların nasıl çözüleceğidir. Ye- ni hükümet arayanların. sorun- ların nasıl çözüleceğine ilişkin düşüncelerini de ortaya atmaları gerekir. Yapay hükümet formül- leriyle, yapay birliktelikle parla- mento dışı birtakım yapılanma- larla, birtakım arayışlaıia, 12 Mart' ı anımsatan birtakım dü- zenlemelerle hükümet formülle- rinin ortaya atılmasını, aslında o formülleri ortaya atanlann Tür- kiy e'nin önündeki sorunların çö- zümüne yönelik hiçbir program taşımadıklannın bir ifadesi ola- rak göriiyorum.'' 'Hükümete devam' Hükümete de\ am etme kara- nnda olduklannı belirten SHP Genel Başkanı. koalisvonun. sorunlan çözmek için bir prog- ram ortaya koyduğuna dikkat çekti. Karayalçın. IMF ile yapı- lacak görüşmelerin bugün baş- layacağının anımsatılması üze- nne de hükümetin IMF ile te- maslannın ve yapacağı anlaş- manın daha önceki anlaşmalar- dan farklı olacağını söyledi. SHP Genel Sekreteri ve Kültür Bakanı Fikri Sağlar. yeni hükü- met arayışlannı. "kara günler- de. kara para sahibi olanların yeniden çoğunluk olma özlemi" olarak niteledi. Sağlar, dün düzenlediği basın toplantısında. Türki\e"de de- mokrasi dışında hiçbir girişime izin \ermeyeceklerini ve SHP olarak buna direneceklerini söyledi. Sağlar. cmckçi kesim- den bu konuda kendilerine des- tek olmalannı istedi. Çalışanla- nn 1 Mayıs bayramlannı kutla- yan Sağlar.son günlerde bazı çcvrclcrin açıkça 12 Mart for- mülleri öncrdiğinc dikkat çckti vc "12'yle detam eden günler te- kerriir etmeyecek" diye konuş- tu. DYP'den ANAP liderine' 12 Martçı' ve 'kriz tellallığf suçlaması Kırathoğlu: Yılmazsml ihtflaleiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat Kırathoglu. milli mutabakat hüküme- tinde görev almaya haar olduğunu açı- klayan ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı, "sivil ihtilalci" diye niteledi ve "kriz tellallığı" yapmakla suçladı. Kıratlıoğlu, Yılmaz'ın seçim yenilgisi sonrasında, partisinde kendisine yöne- lik hareketlerin önünü kesmek için "baş- kalan empoze etmeden" 12 Mart rejimi benzeri bir oluşumun önderliğini yap- maya soyunduğunu öne sürdü. Kıratlı- oğlu, kendi partisi içinde "ara rejim" is- teğinde olan milletvekillerinin, 12 Mart deneyimini yaşamadığını bildirdi ve bu dönemi iyi analiz etmeleri önerisinde bulundu. Kıratlıoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş'i de "demokrasi aşığı" diye niteledi. Kıratlıoğlu. dün düzenlediği basın toplantısında, "geçici hükümet" ve "ara rejim" tartışmalanna sert tepki gösterdi. Bu hareketin öncülüğünü ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz"ın yaptığını sa- vunan Kıratlıoğlu, "Bu Yümaz'ın kur- tulma harekatıdır. Yerel seçim başansız- lığı nedeniyle, partisinde meydana gelen yeni lider arayışlarının önünü kesme ve konumunu sağlamlaştırma harekatıdır" Fılmaz'ın, parti içinde 'liderlik konumunu' güçlendirmek için' 12 Mart benzeri bir uygulama istediğini' belirten Kıratlıoğlu"'Biz 12 Mart dönemini çok iyi biliyoruz. Türkiye'de yeni bir 12 Mart hükümetine müsaade etmeyiz" dedi. dedi. Türkiye'nin parlamento içinde. demokrasi dışı çözüm arayışlanna yö- nelmesine ve yeni bir 12 Mart deneyimi- nin yaşanmasına izin vermeyeceklerini belirten Kıratlıoğlu. şöyle konuştu: "Parlamentonun içerisinde. demokra- si dışı aray ışla bir hükümet formülünü or- taya fietiren Savın Mesut Yılmaz'dır. Neden demokrasi dışı? Parlamentodan çt- kacak bir hükümet demokrasi dışı olur mu? Elbette olur. 12 Mart 1971 yılında Sayın Nihat Erim başkanltğında kunılan hükümet parlamentodan çıkmadı mı? Bu açık bir ihtilaldi. Ama parlamentoyu ka- patmadılar. Şimdi ise Sayın Mesut Yıl- maz, açık ve seçik sivil ihtilalci olarak şunu fısıldıyor. 'başkalan empoze etme- den bu işi biz çözelim." Ortada fol yok yumurta yok, hir fısıltı, 'ihtilal geliyor ha! Öyley se biz öne geçelim. bunu biz kendi- lip olmaktır. İşte şu anda Mesut V ılmaz'- ın sıfatı sivil ihtilalciliktir. Bunun başka izahı *ar mı? "Başkası empoze etmeden biz vapalım' deyince ne oluyor. Kim bu bir başkası: Ordu. Dolayısıyla, yetkisini aşarak. ordunun da sözcülüğünü yapı- yor." Yılmaz"ınbugirişimleriyleDYPveko- alisyon hükümetini çöİcertme hare- katın»da başladığını belirten Kıratlıoğ- lu, "Hiçbir ara rejim girişimine izin ver- meyiz, şu anda koalisyon hükümeti iş- başındadu-"dedi. Yılmaz"ındahaöncede ekonomik konularda "kriz tellallığı ya- parak".vatandaşlanbankalarahücuma zorladığını sa\ unan Kıratlıoğlu. "Bu ne- denle, batan bankalarla ilgili oiarak, banka sahipleri kadar Mesut \ ılmaz'ın da etkisi olmuştur" diye konuştu. Önü- müzdeki eünlerin harcketli bir döneme miz çözelim 1 . İşte bu sivil ihtilalciliğe ta- gebe olduğunu vurgulayan Kıratlıoğlu. "Ancak, biz bu dönemin üstesinden gele- ceğiz. Hükümet ay aktadır, koalisyon iş- başındadır"dcdi. Kıratlıoğlu. gazctecilerin. DYP içinde bazımıllctvckillcrinindc"mutabakathü- kümeti" istcğini dilcgctirdiğini anımsat- ması üzcrincdcşunlan söyledi: "O arkadaşlarımıza. Sayın Mesut Yıl- maz'ın "Birıakım kimseler empoze et- meden. biz önüne geçelim' diye konuş- masını iyi tahlil etmelerini öneriyorum. Bu arkadaşlarımızdan bazıları. parla- mentoda 12 Mart ara rejimini yaşamadı- lar. O bakımdan bunun tehlikesinin ne ol- duğunu bilmeyebilirler. Ben bütün ar- kadaşlarımıza, bu tecrübeyi yaşayan parlamenterlerle konuşmalarını tavsiye ediyorum." Kıratlıoğlu. Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş'in bir grup işadamıyla ye- mek vediğinı \e bunun "teknisyenİer hü- kümeti aray ışı" olarak değerlendi ri Idiği- ni anımsatmalan üzerıne "Sayın Doğan Güreş'in böyle bir düşünce ve hareket içinde olacağını zannetmiyorum. İnsan- lar, sevdikleri insanlara yemek verirler; çeşitli ülke sorunlan görüşülebilir, ama Sayın Güreş, demokrasi aşığı bir komu- tanımızdır" dcdı. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ H1KMET ÇETTNKAYA Masal... Ucuz ekmek satan belediye büfelerinin önünde uzun kuyruklar oluşmuş. Şaşırıyoruz. Sanki ilk kez görüyor gibiyiz. Oysa, bu kuyruklar yıllardan beri vardı. Yıllardır kendi kendimizi kandırdık, bir gerçeği gözar- dı ettik, bilerek görmezlikten geldik. Halkıri yoksulluk sınırım yıllar önce aştığını biliyorduk. Bir kandırmaca bi- zi gerçekten koparıp, bir başka evrene taşımıştı. Beş yıldızlı otellerin lobilerindeki pırılttlı bır yaşamı ül- kenin dört bir yanına götürdüğümüzü sandık; Göcek koylarındaki saltanatın Istanbul Armutluda da yaşandı- ğını anlatıp durduk. Cebimizde Türk parası yenne dolar taşıdık, Antalya Kemer'de cami yaptırma derneğine bıle 100 dolar bağışladık. 1980den 1994e geldik. Şöyle bir arkamıza baktık ki, bir arpa boyu kadar yol almışız Eskı hamam eski tas ve değişen bir şey yok. Şimdi suçlu arıyoruz. Hayır, suçluyu bulduk; Tansu Çiller ve Murat Karayalçın. Bankaları batıranlar onlar, halkı yoksulluğa sürükle- yen yine onlar. O zaman ne yapmalı? Bir ANAYOL formülü tüm sorunları çözer... Ya olmazsa Ulusal uzlaşma hükümetine ne dersiniz? Vallahi hiç de fena değil... 15 yılın yükünü bir çırpıda yoksul halka çıkarıp işin içinden sıyrılmak daha önce denenmedi mi? Elbet denendi... Bu düzenin adı neydi? Soygun düzeni... Ve bu düzen sürüyor ve din tacirleri işte bu düzenden yararlanıp "sol partilerin kimliğini" ceplerine indırip "adil duzen " masalıyla parsayı topluyor. Bır zamanların "çağ atlama" masalı şimdilerde "kolc duzenine son" mavrasıyla "şeriat duzenine" geçiş dönemini yokluyor. Paslanmış bir ideolojinin peşine düşenler, o kandır- macanın verdiği rahatlıkla cüzdanlarına dolarları yer- leştirirken o yıllarda yine belediyenin ekmek büfeleri önünde uzayan kuyrukları nedense hiç, ama hiç görmü- yorlardı. Bu bir oyundu. Bu oyuna ne yazık ki "zenginler kulu- bünde" çözüm arayan sosyal demokratlar da katılmıştı. Çırağan Sarayında beş milyarlıkdüğunlerde boy göste- renler, işçilerin istedikleri 3-5 milyon liralık ücretleri çok görüyor ve şöyle diyorlardı: "Çöpçu bu kadar ücret alır mı, oysa mühendisler bu kadar almıyor, universite mezunlan 1-2 milyon liraya çalışıyor..." Elbet mühendisler ve universite mezunlan da yüksek ücret almalıydı; onlar da işçiler gibi toplu pazarlık masa- sına oturmalıydı. Onlara da sınırsız sendikal hak ve öz- gürlükler tanınmalıydı. On kanallı sınır tanımaz televizyonlar, dış macunun- dan ciklete dek ne varsa dağıtan gazeteler, bizim insanı- mızı sonu gelmeyen bir maceraya doğru hızla sürüklü- yordu. Türkıye'de sol, tüm olup bitenler karşısında biraz şaşkın ve oldukça dağınık bir biçimdeçalkalanıyor bu düzen değişmeli" sözünü "yeni dünya duzenine" ayak uydurduğundan ötürü söylemekten kaçınıyordu. Söyle- yenler ise nedense bir türlü kendıni anlatamıyor ve bu yüzden de bir kenara itiliyordu. Dün 1 Mayıs'tı... işçinin ve emekçinin bayramıydı... Eğer 1 Mayıs günü alanları yüz binlerce işçi ve emekçi dolduramamışsa bu, onların suçu değil bizim suçumuz- dur... Ekonomide serbest piyasa düzeninın acımasızlığına karşı çıkmadıysak, işçinin ve emekçinin ezilmesine "dur" demediysek. onların örgütlenmesini engelledıy- sek 1 Mayıs'ta alanların coşku yumağı olmamasını eleş- tirmeye hakkımız hiç yok! Demokrasi, evrensel ilkeleri olan toplumsal birörgüt- lenmedir. Biz bunu hep gözardı ettik. Demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak hiç görmedik. O yüzden kitleleri ya- nılttık, ekonomiden kültüre, iç politikadan dış politikaya dek bır kandırmacayı kendimize ilke edindik 1980den 1994e dek uzayan çizgide yaşanılan aldat- maca "serbestpazarekonomisinin"acımasızlığını gös- terdi bize. Sağcımızla solcumuzla bu gerçeği nedense bugün görmek istemiyoruz. görmekten kaçınıyoruz Kapitalizmin rekabetçiyapısınayenikdüşen. soludış- layan, işçiyi ve emekçiyi horgören birTürkiye'de insan- lar belediye ekmek büfeleri önünde uzun kuyruklar oluş- turuyorsa, "Biz bu hallere mi duşecektik" diye hiç kızmayın, hiç öfkelenmeyin. Çünkü bunun nedeni bizle- riz. Lütfen bu kalabalığı kavramaya çalışın. Kavramaya çalışın ki gerçeği görün! Devlet Bakanı Cevherl: Ara rejîm modeline benzeyen şeyler yanlış • Ara rejim modeli benzeri önerileri doğru bulmadığını vurgulayan Cevheri. 27 Mart seçimlerinin, ortaya İconulan tartışma ve arzuların yerinde olmadığını gösterdiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Sıyasct kulislcrindc: gc- niş labanlı hükümet. teknok- raılar kabincsi \cya azınlık hii- kiimcıi modcllcri larlışılırkcn DYP'li Dcvlct Bakanı Nec- mettin Cevheri. Cumhurivct'- in. vcni hükümet senaryoları- na ilişkin sorulanna şu yanı- tlan vcrdi: - Yeni hükümet önerilerini nasıl değerlendirivorsunuz? Ara rejim modeline bcnze- yen şeylenn doğru olduğu ka- naatinde değilim. Yani o şey olmaz. Bu Meclis çoeunluğu- nun ctrafında toplanacağı. gü- vcn screceği hükümetler olur. Yalnız bu DYP'nin dışında bir hükümet formülünü gerçekçi bulmam. DYP Genel Başkanı. partisinde kongre kazanmış. bir seçim referandumundan geçmiştir. - Bu senarvoların kaynağı hakkında bir fikriniz var mı? Hiç bilemem onları. - S H P ile nasıl olsa istikrar paketi y ürüriüğe konuldu, şimdi demokratikleşme diyerek yeni bir başağnsına gerek yok. Artık Anayol hükümetinin za- manıdır' yorumları var... Demokratikleşme sadece SHP'nin değil. Bizim anayasa çalışmalanmız var, bizim ted- birlerimiz var. bizim seçim bc- yannamemizde \ar. demokra- tikleşme harckcıini biz SHP is- tcdiğı için yapıyor dcğiliz ki. Bizim hcrhangi bir îuiktimet fonnülü ya da ekonomik pa- kct karşılığında scrdiğimiz bir ödün falan değildir. Demokra- tikleşmc. bizim her parti ka- dar. hatta her partiden daha çok SHP'dcn. ANAPıan çok inandığımız birşcy dir. - ANAP lideri Yılmaz'ın, "Meclıs'c bır dayatma olma- dan. ülkcyi bunalımdan kurta- racak bir hükümet modelı bulmalıvı/' açıklamasını nasıl değerlendiriy orsunuz? Meclis'e hcrhangi bir dayaı- manın geleceğini düşünmıiş ol- masını uygun bulmuyorıım. Meclis kendısi bir şeye daya- tabilir. Ama Meclis'e kimscnin dayatacağını kabul etmeyi an- lamıyorum. Maksadı aşan bir söz olarak düşünüyorum. - Koalisyonda, yeni hükümet formüllerini gerektirecek dü- zeyde bir sorun var mı? Şimdi ortada birtakım ted- birler programı \ ar \ e bunu da yürüten bir hükümet var. Bu tedbirler vanlışsa. yanlış di>e- nin doğrusunu söylemesi lazımdır kı. yanlış dediği şeyi kanıtlamış olsun.