Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 NİSAN1994 CUMARTESİ CUMHURİYET2 SAYFA
KULTUR
6. ULUSLARARASIİSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ
'Bu Istanbıdbizjun, bufestivcdhepinnzjn'
Kültür Servisi - Bu yıl alüncısı düzenle-
nen Uluslararası İstanbul Tiyatro Festi-
vali'nin programı. İstanbul Kültür ve
Sanat Vakfı Genel Müdürü Melih Fe-
reh\ Tiyatro festivali yöneticisi Dtkmen
Gürihı L'çarer ve yönetici yardımcısı
Koza Gökbuget'in katıldıklan bir basın
toplantısı ile tanıüldı.
1-18 mayıs tarihleri arasinda gerçek-
leştirilecek olan festivale bu yıl on yerli
ve on yapancı topluluk toplam yirmı
yedi oyun ile katılıvor. Geçen yıl olduğu
gibi bu yıl da"Bir Ülke Bir Tiyatro." ve-
"öteki Tiyatro" bölümlerinin yer ala-
cağı 6. Uluslararası Tiyatro Festivali'-
nde, bu yıl üç yenilik de gerçekleştiri-
lecek: DansTiyatrosu, Geceyansı Tiyat-
rosu ve Tiyatro Maratonu.
Polonya'dan Teatr Eksprezji 1991
yıhnda Edirfburg Festivali'nde sunduğu
"Zun" isimli yapıtla dans tiyatrosu ilk
kez festival kapsamına alınırken, Ortao-
yunculan'nın "Kırkambar" Tiyatrosu
ile ilk kez festivalde bir geceyana oyunu
gercekleştirilecek.
Festivalin 'ilk'leri
Antalya Devlet Tiyatrosu ise Murat-
han Mungan'ın "Mahmud ile Yezida",
"Taziye" ve "Geyikler Lanetler" ovun-
lanndan oluşan "Mezopotamya Cçte-
mesi"ni saat 15.00'den 24.00" e kadar
sahneleyerek ilk kez bir tiyatro mara-
tonunu gerçekleştırmiş olacak. Böylelik-
le "Geyikler Lanetler" oyun prömiyeri
ae festivalde kapsanunda gerçekleşecek.
Festivalin "Uk"len bunlarla da kalmı-
yor. tngiliz English Turing Company
"Çapkınuı Fendi" isimli oyun ile ilk kez
Türkiye'de bir Restorasyon Komedisi
sahnelemiş olacak. Romanya'nın dün-
yaca ünlü topluluğu Krayova Devlet Ti-
yatrosu ise Shakespeare'in "Titus And-
ronicus" adlı oyununu Türkiye'de ilk kez
sahnelemiş olacak.
Bu yıl festivalde kadın temasını işle-
yen birçok oyun bulunuyor. Rusya'dan
Taganga Topluluğu'nun sahneleyeceği
Rus kadın yazar ve şain Marina Tsveta-
yeva'nın "Fedra" isimli oyunu. Bakı-
rköy Belediye Tiyatrosu'nun sahneleye-
ceği Brecht'in "Anngone"si. Ortaoyun-
culanrun sahneleyeceği "Şu Gogol Deli-
si". Devlet Tiyatrolan ile Theater an der
Ruhr'un ortak yapımı "Bernarda Alba'-
nın Evi" kadın temalı oyunlardan bazı-
lan.
Almanya'dan Berliner Ensemble de
festivalin konuğu. En iyi Brecht yorum-
cusu olarak kabul edılen Ekkehard
Schall, ünlü yazann "Üç Asker" isimli
yapıtını sunacak.
Bir tiyatro bir ülke bölümünün konu-
ğu ise bu yıl Türknıenistan'dan Akşabat
Devlet Tiyatrosu.
•Bu İstanbul Bizim, Bu Festival Hepi-
mizin'>
'1
şl©gaıunı taşıyanftstivakie İstan-
bul'u könu alan iki oyun da yer alıyor:
Şehir Tiyatrolan'nın sahneleyeceği
"Istanbul'un Gözleri Mahmur" ile Kum-
panya'nın "Öteki Tiyatro" bölümünde
sahneleyeceği "Canlanan Mekan".
İspanyol Yllana Topluluğu "Muu!"
isimli sözsüz. güldürü, İtalyan Teatri
Uniü-Crt "ÇingeneJer" isimli oyun Dev-
let Tiyatrolan "Izter", Ankara Sanat Ti-
yatrosu "Ay Carmela". Dostlar Tiyatro-
su "İnsanlarım". Oyuncular "Hayat
Çok Güzel", Tiyatro Grup "İçerisi" ve
Stüdyo Oyunculan "Beş Kısa Oyun" ile
festivalin diğer konuklannı oluşturuyor.
'Titus Andronicus'
Festival, 1993 Avıgnon Festivali'nde
sahnelenen Fransız topluluğu Theatre et
Curiosites / Cosmos Kolej'in sunacağı
"Şvayk Dünvanın Son Durağmda" adlı
oyunla başlıyor.
Söze dayanmayan, izleyiciyi görselli-
ğıyle büyüleyen bu oyunun yazar ve yö-
nctmcnı Yiadislav Znorko.
Rusya'dan festivale katılan Taganka
Topluluğu. Roman Viktyuk'un rejisiyle,
ünlü kadın oyuncu Alla Demidova'nın
başrolünü üstİendiği "Fedra"y\ sahnele-
yecek. Romanya'dan 1992 Edınburg
Fesüvali'nde "EJeştirmeııler Ödülü"ne
layık görülen Krayota De>iet Tiyatrosu.
ıki oyunla katılıyor: Alfred Jarry'nin
"Kral Übü"sü ve Shakespeare'in "Mac-
beth"inden uyarlanan "Kral L'bü ve
Macbeth'den Sahneler" oyunu ile yine
Shakespeare'in "Titus Andronicus".
İngiltere'den English Touring Theatre,
George Farquhar'm bir Restorasyon
Komedisi olan "Çapkının Fendi" ile
katılıyor.
Polonya'dan Teatr Ekspresji grubu,
1991 > ılında Edinburg Festivali'nde sun-
duğu. kadın ve erkek erotizminin estetik
çizgiler icersinde cesurca sergilediği
"Zun " adlı yapıtıyla geliyor.
Almanya'dan Berliner Ensemble'ın
ünlü oyuncusu ve bugün en iyi Brecht
yorumcusu olarak kabul edilen Ekke-
hard Shall. günümüz Alman tiyatrosuna
ımzasını atmış olan Heiner Müiler reji-
siyle Brecht'in "Üç Asker" adlı yapıtını
sunacak.
"Bir Ülke Bir Tiyatro" bölümünün
konuğu Türkmerüstan'dan gelen ve Ka-
kacan Aşırov'un yazıp yönettiği Oğuz
Haıı adlı oyunla Akşabat Detlet Can Ti-
yatrosu. Orta Asya mıtlerinden esinle-
nen topluluk. zengjn giysileriyle dikkat
çekiyor.
Edinburg Fringe Festivali'nde büyük
ilgi gören Ispanyol Yllana Topluluğu.
"Muu!" adb sözsüz güldürüsünde bir
boğa güreşi arenasmın kulislerinde ge-
çen bu mim ve müzik ağırlıklı oyun, ma-
tadorlan ve onlann temsil ettiğj maço
tipli erkeklerin dünyasını alaya ahyor.
ttalya'dan Napoli'nin ünlü topluluğu
Teatn Uniti-CRT, Raffaele Viviani'nin
yazdığı "Çingeneler", izleyicileri Na-
poli'nin ortasında yaşayan insanlann
gerçek ve gerçeküstü gizemli dünyalan-
na götürecek.
Tiyatro festivalinin bir başka konuğu
Devlet Tiyatrolannın katkılanyla yıne
Almanya'dan gelen Theater An Der
Ruhr. Topluluk, yönetmen Roberto Ci-
ulli'nin rejisiyle "Teatro Comico" ve
''Macbeth " adh iki farkh oyun sunacak.
Yerli topluluklar
Devlet Tiyatrolan bu yıl üç ayn oyun-
la festivalde yer alıyor: Ankara'dan ünlü
Polonyalı tiyatro adamı Josef Szajıa'-
nın yazıp yönettiği "hler", Theater an
der Ruhr ile ortak yapım olan Roberto
Ciulli ve Müge Gürman'ın ortak rejisiyle
sahnelenen "Bernarda Alba'nın Evi" ve
Antalya Devlet Tiyatrosu'ndan Murat-
han Mungan'ın yazdığı Mustafa Avkı-
ran'ın yönettiği "Mezopolamva Üçleme-
sı".
İstanbuJ Belediyesi Şehir Tiyatrolan
festivale bir İstanbul oyunuyla katılıyor:
Melisa Gürpuıar'ın yazdığı. Hakan Altı-
ner'in yönettiği "İstanbul'un Gözleri
Mahmur".
Bakırköy Belediye Tiyatrosu ise bu yıl
Bertolt Brecht'in "Antigone "sini dünya-
ca ünlü Gürcü yönetmen Robert Stu-
rua'nın yorumu\la sergiliyor. Antigone
rolünü Zeliha Berksoy üstleniyor.
Ankara Sanat Tiyatrosu. Jose Sanchi
Siesterra'nın yazıp, Rırtkay Aziz'in sah-
neye koyduğu, bugün dünyanın birçok
yerinde yaşanan ve yaşanmakta olana
bir gönderme olan "Ay, Carmela"&dh
iki kişilik oyunu sunacak.
Dostlar Tiyatrosu, Nazun Hikmet'in
şıırlennden Genco Erkal'ın derlediğı ve
yorumladığı "İnsanlarım"\a festivalin
konuğu. Ortaoyuncular, gece yansı ti-
yatrosu "Kırkambar"ın yanısıra ikinci
oyun olarak Ferhan Şensoy'un yazıp yö-
nettiği ve Derya Baykal Şensoy'un oyna-
dığı "Şu Gogol Delisi'ni sunacak.
Festivalin "öteki Tiyatro" bölümün-
de bu yıl yer alan topluluklar ve oyunlar
şunlar: Kumpanya "Canlorum Mekan",
Oyuncular "Hayat Çok Güzel". Tiyatro
Grup "İçerisi" ve Stüdyo Oyunculan
"Beş Kısa Oyun".
Festival boyunca aynca Klasik Tiyat-
ro'da Kadın Temalan, Dans Tiyatrosu ve
Günümûzde "Macbeth" Sahnelemek ko-
nulu tiyatro tartışmalan gerçekleştirile-
cek. Taksim Sahnesi, Muhsin Ertuğrul
Sahnesi. Ses Tiyatrosu, Kenter Tiyatro-
su, Karaca Tiyatrosu ve "öteki Tiyat-
ro" bölümünde yer alan topluluklann
kendi mekanlannda sahnelenecek olan
oyunlann biletleri yabancı oyunlar için,
iki yüz bin ve yetmiş beş bin. ödenekli ti-
yatrolann oyunlan için altmış bin ve
otuz bin, özeî tiyatrolann oyunlan içinse
yûz bin ve 50 bin liradan satışa sunula-
cak.
13. ULUSLARARASI İSTANBUL FİLM FESTİVALİ
Bergman'dan bir başyapıt
Johnny'i David Thewtis oynuyor.
Çağdaş Ingiltere
üzerine etkıleyici
bir inceleme
Kültür Servisi - "Film hakkında söylemek
istediğim sadece iki şey var.a) F.vet. tngiltere
filmde gösterildiği kadar kötfi bir yer, özel-
likle fılmdeki gibi insanlar için. b) Film sade-
ce tngiltere'yi konu almı\or" diyor 50 yaşın-
dakı sıradışı İngılız yönetmen Mike Leigh
Cannes Film Festivali'nde En İyi Yönet-
men ve En İyi Erkek Oyuncu Ödüllerine
değer bulunan filmi "Çıplak" için. "High
Hopes" ve "Iife Is Sweet" fılmleriyle ulus-
lararası sinema alanında adını duyuran Le-
igh, tam bir kara mizah ustası ve 1993
yapımı son çalışması "Çıplak" kara mi-
zahın başyapıtlan arasına ginneye aday.
Bir kaç temel fıkirle yola çıkılarak aylar
süren doğaçlama çahşmalan sonucunda
oluşan "Çıplak", işsiz güçsüz Johnny'nin
(David Thewüs) başından geçen olaylan
aktanyor. Johnny, eski kız arkadaşının evi-
ne çıkageliyor ve evde yaşayan iki kızı taciz
ediyor. Sonra tanımadığı kişiler tarafından
öldürülesiye dövülerek tekrar eve dönünce
kadın düşmanı yuppi ev sahibinin kızlara
"el koyduğunu" keşfediyor.
Film İngiltere'nin herkesin bildiş ama
kimsenin bilmek istemediğı yönlerini orta-
ya koyduğu için muhafazakar kesim tarafı-
ndan büyük tepkiyle karşılandı. Sol kesim
ise işçi smıfını cahil. şiddet yanlısı ve
komik gösterdiği gerekçesiyle "Çıplak"ı
eleştirdi. Bir başka eleştiri bombardımanı
ise kadmlara karşı hazmedilmesi zor tacız
ve şiddet sahneleri içerdiği için feministler-
den geldi. Leigh bu eleştirileri yersiz bulu-
yor: "Fibnlerimde gerçek insanlar var. Bir
kadın düşmanını gösteriyor diye film kadın
düşmanı olmaz, gerçek işçi sınıfı kökenliler
ise rjlme hiç bir eleştiri yöneltmiyor. Ben in-
sanlan kendüerine güuneye çağnyonım,
buna kendim de dahilim."
CUMHUR CANBAZOĞLU
Kısa sayılabilecek sinema geçmişinde iki
kez Cannes Film Festivali'nde büyük ödü-
lü kazanan Danimarkah Bille August.
artık resmen ünlü usta Bergman'ın halefi.
Buna ne kendi karar verdi, ne de eîeştir-
menler. Bizzat Bergman. anne ve ba-
basının zor aşk öyküsünü senaryolaştınp
"İyi NiyetJer" (Den Goda Viljan) adıyla
August'a emanet ederek halefıni tayin et-
miş oldu.
August ise ustasından pek etkilenmeden
(Bergman sete adımını dahi atmamış) güç-
lü ve derin bir "aile destanı" yaraürken,
fonda yüzyılın başındaki İsveç toplumunu,
sosyal olaylan ve insanlann psikolojik
yapılannı başanyla beyazperdeye yansıttı.
" tyi Niyeüer" Ingmar Bergman'm. anne
ve babasırun evliliğe kadar uzanan gürül-
tülü aşk öyküsü. Anna (anne) zengin bir
aileye mensup. şımank yetiştirilmiş bir kız.
Henrik ise teoloji eğitimı gören fakir bir
öğrenci. Anna'nııı kardeşi ve Henrik'in
çalışma arkadaşı Ernst'in aracılığıyla
taruşıyorlar. Henrik'in sevgilisi olmasına
karşın kısa sürede iki gencin arasında bü-
yük bir aşk doğuyor.
Anna ile Henrik'in farklı karakterleri za-
manla ilişkiyi zayıflatıyor. Henrik tsveç'in
kuzeyinde küçük bir yere tayin oluyor.
Dar çevre, evliliği ve sevgiyi içinden
çıkılmaz bir karmaşaya sürüklüyor...
"İyi Niyetler". kadınlar tarafından sü-
rüklenen, erkeklerin kaderini kadınlann
çizdiği bir film. Senaryoda, hiç sevmediği
babasını ön plana çıkarmaya çalışan Berg-
man'ın çabası bile bu egemenliğı hafiflete-
memiş. Tempo klasik ölçüde yavaş. dikkat
'tyi Niyetler' Ingmar Bergman'ın anne ve babasırun evliliğe kadar uzanan gürûltülü aşk öyküsü.
çeken sahne ise misafir çocuğun ailenin bebeğini öl-
dünmeye kalkışması...
"İyi Niyeder". ağır bir film ama Max Von Sydow
gibi dev oyuncuya. Pernilla Ostegren gibi bir yetenek
katılınca ortaya tam bir başyapıt çıkmış. August'un
diyaloglardakı titizliği, görüntü yönetmeni Jorgen
Perrson'nun muhteşem doğal görüntüleri secmedeki
ustahğı da unutulmamalı. Bu başanlı ekip, 1992'de
Cannes'dan Alün Palmiye ile eve döndü, aynca Per-
nilla Ostegren (Bille August'un kansı) büyük ittifakla
En İyi Kadın Oyuncu Odülü'nü aldı.
1978'de ilk uzun metrajlı filmi "Balayf'nı (Ho-
nungsmane) çeken yönetmen Bille August, 1989'da
"Fatih Pe«e"yle (En iyi Yabancı Film Oscan) ka-
zandığı Altın Palmiye sayısını, "İyi Niyetler"le ikiye
çıkannca, Kuzey Avrupa sinemasının lokomotifi ha-
line gelmiş durumda. August, şu anda Avrupa festi-
vallerinin vazgecilmez onur konuklanndan biri.
Küçük ve şirin bir film
Rolf Losansky'den 'Bulut Kuzusu Zirri'
Kültür Servisi - Büyük kenüi bir kız çocuğu, taşrada
yaptığı gezi sırasında, bulut kuzu Zirri ile karşılaşır.
Kuzucuk. yeryüzüne dönebilmek için samanyolunu
aşmak zorundadır. Küçük kız ve arkadaşlan, İcuzuya
\ ardıma olmak için harekete geçer...
Daha önceki başanlı çocuk fılmleriyle belli bir isim
> apan Rolf Losansky. bu çalışmasıyla düşkınklığı ya-
ratmıştı.
Önceki yapıtlanrun karakterisük özelliği olan
^ıcaklık ve sevgi pek görülmüyordu. Ancak, kötü bu-
lutun kurbanı kuzunun çizgi film tekniğiyle anlatılan
öyküsü. çocuklar için ilginç nitelikler taşıyor. Lo-
sansky'nin öyküsünde çevreci bir tema da var. Kuzu-
cuğu kaçıran kara bulut. kasabadaki fabrikanın
dumanından türemiştir.
Filmin düşkınklığı yaratmasının önemb' bir nedeni
de yapım koşullan."Bulut Kuzu Zirri"nin çekilmesi
1990'da planlanmıştı.
Yapımcılığı üstlenen DEFA şirketi, o sıralarda ağır
bir ekonomik bunahm içindeydi. Bu yetmiyormuş gi-
bi, devletin ilgili kurumlan. öyküyü güncel bulmaya-
rak. yardım etmeyi reddetmişti. Parasal ve teknik ola-
naklan iyice kısılan film, yetersiz malzemeyle çekil-
mek zorunda kalınmıştı.
Bu arada film, öyküsünü bağımsız bölümler halin-
de anlattığı ve kısa süre içinde birçok karakter sundu-
ğu için, 7 yaşından küçük çocuklann algılama yetene-
ğini bir parça aşıyor.
DUSUNCEYE SAYGI
MEMET FUAT
Halk Deyince...
"Halk" Arapça bir sözcük. "Ha" ile yazılınca "boğaz"
anlamına geliyor. "Hı" ve "kaf" ile yazılınca dört ayn
anlamı var:
1. Yaratma; 2. icat; 3. İnsanlar; 4. Insanlardan bir bö-
lüm.
Dilimize bu sözcüğü dördüncü anlamıyla alıp çeşitle-
mişiz. TürçeSözlük'te şöyledeniyor:
Halk: 1. Bir ulusu oluşturan insan topluluğu: Türk hal-
kı. 2. Aynı ülkede oturan ve ortak çıkarlarla birbirlerine
bağlı kişilerin tümü: Halk hükümete yardımcı olmak isti-
yor. 3. Bir ulusun belli bir bölge içinde yaşayan kısmı:
Anadolu halkı, Balkanlardaki Türk halkı. 4. Aynı yerde
toplanmış kimseler, topluluk: Mahalle halkı. Şehir halkı.
Ev halkı. 5. Ulusun aydınlar ya da resmi görevliler dışın-
da kalan kısmı: Halka doğru. Halka hizmet. Halktan bir
adam.
Gündelik konuşmalarımızda sözcüğü bütün bu deği-
şik anlamlarıyla hiç takılmadan kolayca kullanıyoruz.
Yalnız zaman zaman birinci anlamla beşinci anlam ara-
sında kaymalar ya da belirsizlikler oluyor.
Örnekse, "Halkımız konukseverdir", dediğimizde, bü-
tün ulusumuzu mu yoksa ulusumuzun kafa ışçileri ya da
resmi görevliler dışında kalan bölümünü mü düşündü-
ğümüz pek anlaşılmıyor.
"Halk dürüstlük istiyor... Dürüstlüğe oy veriyor..." sö-
züdeöyle...
Aydınlar, kafa işçileri, resmi görevliler, partililer ile
ulusun onlar dışında kalan bölümü arasında, "dürüst-
lük" açısından bir ayrım olduğu söylenemez.
Dürüstlük de dürüstlükten uzağa düşmek de hiçbir
toplum kesiminin özelliği değil.
Aynca eğitimin, kafa işçisi durumuna yükselmenin,
aydın nitelikleri edinmenin, resmi görevler almanın,
partili olmanın insanları dürüstlükten uzaklaştırdığını
düşünmekteki yanlışlık da çok açık... Eğitime, aydın nite-
likleri edinmeye, resmi görevler almaya, siyasaya gir-
meye karşı olunabilir mi?
Insanımtzda bir yozlaşma varsa, bu içinde yaşadığı-
mız toplumsal düzendeki çarpık üretim ilişkilerinin, yan-
lış değer yargılarının bir yansımasıdır.
Karşılaştığımız tinsel yıkımı önlemenin yolunu bilgi-
sizliğin karanlığtnda değil, bilginin aydınlığında arama-
lıyız. Eğitimli, bilgili insanın kötüsünün, eğitilmemiş,
bilgisiz insanın kötüsünden çok daha ürkütücu olması
bizi yanıltmamalı.
Sanayi toplumlarınm, bilimsel buluşlar, ileri teknoloji-
ler, kitle iletişim araçlarıyla, bir yandan büyük gelişme-
ler gösterirken bir yandan da önemli bunalımlar, payla-
şım savaşları, ayaklanmalar, devrimler, baskı yönetim-
leriyle sarsıldıklarını biliyoruz.
Anamalcılar, toplumsalcılık karşısındaki ekonomik
üstünlükleriyle siyasal alanda övünebilirler, ama sanayi
toplumlarının çözümsüz sorunlannın çetinliğıni de çok
iyi biliyorlar...
Nicediryirmi birinci yüzyılın "Sanayi ötesi toplumlar"
ı konuşuluyor: Fosil yakıtlardan, uranyumdan, "güneş,
rüzgar, gel-git" gibi tükenmeyen temiz enerji kaynakla-
rına nasıl geçilecek, açmazlarla dolu "temsili demok-
ras/"nin yerini nasıl bir siyasal düzen alacak?
Bunlar, aydınların, kafa işçilerinin, resmi görevlilerin,
siyasa adamlarının dışındaki kimselerce yanıtlanabile-
cek sorular değil. Dünyanın geleceği ise büyük oranda
bu soruların yanıtlanmasına bağlı...
Demek ki insanlık, aydınlarını, kafa işçilerini, resmi
görevlilerini, siyasa adamlarını dışlayan bir "halk" kav-
ramına doğru gitmiyor. Gidemez... Sözcüğün beşinci
değil, birinci anlamı gündemde...
Bugün "halk" deyince -dürüstlüğü salt inançlanndan
kaynaklanmayan, iyi eğitim, öğrenim görmüş, geleceğe
dönük etkinliklere yatkın bireyleri çoğunlukta olan, bilgi-
si, düşünce gücü, aydın nitelikleriyle öne çıkan bir insan
topluluğu özlenerek- bir ulusun bütünü düşünülüyor...
Hele Türkiye gibi sanayi sonrası toplumuna "sıçra-
mayla" geçmek zorunda olan bir ülkede...
/. TUYAPAnkara
Kitap Fuarı bugün başhyor
Kültür Servisi- Bu yıl ilk kez
yapılacak olan "1. TÜYAP An-
kara Kitap Fuan" bugün başh-
yor. 17 nisan pazar akşamına
kadar açık kalacak olan fuara
150 yayınevi, yayın kuruluşu
katılıyor. Anfa Fuarcılık İşlet-
meleri tesislerinde düzenlenen
fuarda Ankaralı okurlar kitapla
buluşurlarken. aynı zamanda
fuar süresince düzenienecek
olan çeşitli kültür etkinliklerini
de izleme olanağına sahip ola-
caklar. Fuar süresince düzenie-
necek olan 27 söyleşi. 15 panel
ve 2 konferansa toplam 102 ya-
zar, büim adamı ve politikacı
konıijmacı olarak katılıyor.
Türkiye Yazarlar Sendikası.
Edebiyatçılar Demeği ve yayı-
nevleri standlannda düzeniene-
cek imza günlerinde 200"ün üze-
rinde yazar, kitaplannı imzala-
yacak. Kültür etkinlikleri kap-
sammda bir de tiyatro yer alı-
yor. 10 nisan pazar günü "Dilek
Türker-Ti> atro Ayna", Ataol
Behramoğİu'nun Vera Tulyako-
va'nın anılanndan oyun-
laştırdığı "Mutlu Ol Nazun"
adlı tek kişilik oyunu sunacak.
Ülkemizde "Gecelerin Kita-
bı" ve "Amber Gece" adlı yapıt-
lanyla tanman Fransız yazar
Sylvie Cermain, 1. TÜYAP An-
kara Kitap Fuan'na konuk ya-
zar olarak katılıyor. Aynı za-
manda felsefe doktoru olan
Germain. günümüz Fransız
edebiyatmda roman ve öyküle-
nyle ustalık ve özgünlüğünü
kanıtlamış bir sanatçı. "Üzun
Sünnüş Bir Yaz ", "Kadınlar Ki-
tabı", "Sorguda", "Son Tram-
vay" adlı kitaplan çeşitli yaban-
cı dillere de çevrilmiş Nedim
Gürsel, özel konuk olarak fuara
katıbyor.
Paris'te Sorbonne Üniversite-
si'nde Modern Fransız Edebi-
yatı öğrenimi gören yazar. 1980
yılından bu yana Fransa Bilim-
sel Araşhrmalar Ulusal Merke-
zi'nde (CNRS) görevli. Gürsel.
aynı zamanda Sorbonne Üni-
versitesi'nde Türk Edebiyatı
dersleri veriyor.
Bir "kitap ve kültür şenliği"
olarak duşünülen 1. JÜYAP
Ankara Kitap Fuan, yüzelü bin
civannda Ankaralı kitapsevere
ulaşmayı hedefliyor.
ANKARA KİTAP FUARI'NDA BUCÜN
Üst Salon
16.00-18.00: Aziz Nesin kitaplannı imzahyor.
Yer: Türkiye Yazarlar Sendikesı Standı
Alt Salon
11.00-13.00: Konuk yazarlann basın toplantısı ve okurlarla
söyleşi' Sylvie Germain (Fransa) 'Assia Djabbar (Cezayir/
Fransa)/ Nedim Gürsel (Türkiye/Fransa)
14.00-15.30: Okurlarla Söyleşi: Aziz Nesin
16.00-18.00: Sylvie Germain "Amber Gece" ve "Gecelerin
Kitabı" adlı yapıtlannı imzahyor.
Yer: Can Yaymlan standı
16.00-18.30: Panel: "Edebiyat Sürgünleri"
Yöneten: Feridun Andaç
Prof. Dr. Gürsel Aytaç
Nedim Gürsel
Ataol Behramoğlu
Edebiyatçılar Derneği İmza Günteri
Yer: Ost salon: Edebiyatçılar Derneği standı
Recai Atalay, Hasan Devrim, Mustafa Şerif Onaran, Yunus
Koray. Aydoğan Yavaşlı, Refık Uğur, Asım Öztürk, Dinçer
Sezgin
Türkiye Yazarlar Sendikası İmza Günleri
Yer: Ust salon - Türkiye Yazarlar Sendikası standı
Ataol Behramoğlu, Aziz Nesin, Cahit Külebi, Can Yücel,
Çetin Öner, Nursen Karas.