23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 NİSAN1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 11 Dünya Bankası yetkilileri: Kararlan herkes doğru buluyor. Oysa paket geçici. Daha acılan görülecek Bu paketten daha acısıgelecek FUATKOZLUKLU \VASHINGTON - Türk ekonomi- sinin 'can simkli' olacağı savıyla hazır- lanan cumhuriyet tarihinin en radikal ekonomik önlemler paketi, Uluslara- rası Para Fonu (IMF) ve Dünya Ban- kası tarafından incelenmeye başlandı. IMF yetkilileri, kendilerine paketin İngilizce çevirisinin perşembe günü ulaşünldığınj, paketi olumlu bulmak- la beraber, üzerinde çalışacaklannı söyledi. Aynı kaynaklar, uzun süredir sürekli değişim gösterdiği için bitirile- meyen Türkiye ekonomisi hakkındaki raporun, Çiller'in Washington ziyareti öncesinde IMF yönetimine sunulaca- ğını belirtti. Umudunu ABD'ye bağlayan Baş- bakan Tansu Çiller, dış kaynak arayı- şına çıkmadan önce, Hazine ve Dış Ti- caret Müsteşan Osman Ünsal ile Baş- danışmanı Volkan Vural'ı VVashing- ton'a gönderiyor. IMF ve Dünya Bankası yetkilileri, Başbakan Çiller'in ziyaretinden iki gün önceye, Ünsal ve Vural'ın randevu aldıklannı bildirdi. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Os- man Ünsal'ın, IMF ve Dünya Ban- kası'na paketi anlatmanıh yanı sıra. uluslararası fınans çevrelerinin kaygj- lannı 'hafifletecek' yönde. "Bu paket, Türkiye'yi krizden çıkartır" şeklinde açıklama isteyeceği kaydedildi. Dünya Bankası kredisi Ülke ekonomilerinin kredi itibannı ölçen Standart And Poor's şirketinin Türkiye'nin notunu iki ay arayla ikin- ci kez kınp yerel seçimler öncesinde Çiller'in dış kredi itibanna 'darbe' in- dirmesiyle kredileri donduran Dünya Bankası, yeniden 'olumlu sinyal' verdi. Dünya Bankası'nın yönetimi, Tür- kiye'nin başvurusu üzerine ele alıp vermeyi öngördüğü 'özelleştirme tek- nik yardım kredisi' için harekete geçti. Banka yetkililerinin verdiği bilgiyegö- re, 'gerekliliğf tartışılan kredi hakkın- daki 'tıihai karar'. yönetim kurulunun gündemine yeniden sunulacak. Bu- nun. gelecek ha'fta gerçekleştirileceği bildirildi. Yetkililer, "100 mihon dolann veril- mesinde ertelemeye gitmemizi zonınlu kılan nedenler, paketle birlikte, tam bir açıklık olmasa da ortadan kalkmış gö- rünüyor" dedi. Çiller'in uluslararası para kuruluşlannı tedirgin eden ekonomi paketi, VVas- hington'daki finans çevreleri tarafın- dan u İyi niyetle hazırlanmışlığının öte- Bu çevreler, paketi hayata geçirecek ve ciddi bir biçimde uygulayacak kadro- lann olmadıeı görüşünü dile getiriyor- lar. Ekonomistler, Ankara yönetiminin, zamlar dışında hiçbir şeyi yürürlüğe sokmamasını da delil olarak kaydedip "Tansu Çiller ve paketinin ömrû 3 ayı geçmeyebUir. Ekonomi paketine kad- rosuz karar vermiş olmak, paketi açı- klanıak kadar büyük riskler içermek- te" diyorlar. Washington'daki finans kuruluşlan ve siyasi gözlemciler, IMF ile Dünya Bankası'nın resmi olmayan açıklama- lanna göre 'çok olumlu' bulduklan pa- kete ilişkin özet olarak şu görüşleri dile getirdi: 'Paket, zaten birkaç aydır bekliyor- birtakun eklerin gündeme getirilmesi yüksek olasılık. Türk ekonomisi 1985'- ten bu yana, kendi kendini disipline eden programlara sahipti. 'Stand by'a gerek kalmamıştı. Ancak bu son bir yıl- dır, aksi yönde gelişmeler oldu." Dünya Bankası yetkilileri, son ka- rarlan yorumlarken "Herkes doğru yolda alınmış adımlar olarak görüyor. Oysa paket geçici. Daha acılan görüle- cek" dıyor. Öte yandan benzer 'ekonomik istik- rar' adı altındaki paketlerin, İsrail ve Meksika'da desteklendıği bildirildi. IMF'nin bir >etkılisi. "Bu iş, İsrail ve Meksika'da sosyal konsensüse gidil- dikten sonra gerçekleştirildi. Sendika- larla ve işverenlerle görüşülüp bir kon- sensüs oluşturuldu. Oysa Türkiye'de bunların hiçbirisi yapılmadı. O nedenledu. Türkiye, eğer bu paketi götürebilir- sindeki unsurlar henüz ortalarda gö- se 'stand by'a gerek kalmaz. Tansu Çil- başarı şansı hayli riskli ve düşük" de- zükmüyor" şeklinde değerlendiriliyor. lerln görüşmesinde 'stand by'da küçük ğerlendirmesinde bulundu. 5 Nîsankararlarıyeterli değilEkonomi Servisi - 5 Nisan kararlannı değerlendiren Kaya 'erdem, Ziya Müezzinoğlu, Ta- ja Berksoy ve Yakup Kepenek. paketin yetersiz olduğu görü- şünde birleşti. Anavatan Partısi Ekono- miden Sorurtılu Başbakan eski Yardımcısı Kaya Erdem, 1980 öncesi Türkiye ile 1994 Türkiye- si arasında önemli farklar bu- lunduğunu. bu nedenle iki döne- min birbiriyle karşılaştınlama- yacağını söyledi. Erdem'in görüşleri şöyle: "Türkiye ekonomisi bugün dövi- ze alışmtştır. Büyük bir kesintin dövizle tasamıfu, dövizle borcu ya da alacağı var. Yine 80 öncesi yokluklar vardı. 94 Türkh esi'nde aşırı rtiketim alışkanlıklan tar. Yine 80 öncesi dö\iz kurlarında. ihracatta, ilhalatta devlet kontro- lü tardı. Bunlar arasında denge kurarak istikrar tedbirleri aluıa- biliyordu. I994'te ise Türkiye'de serfeest piyasa ekonomisi kuralla- n işiiyor. Bu yüzden 20-30 poliri- kayı birarada düşünüp dengeli kararlar almak lazun." Erdem. 1991 ekiminde ya da 5 NİSAN KARARLARINA TEPKİLER Erdem: Dengeli ka- rarlar gerekli. Müezzinoğlu: Başka paket gelebilir. Berksoy: Vergi sası hazır değil. ya- Kepenek: Sermaye- nin yükü sunidir. hükümet kurulduğunda istikrar paketi uygulansaydı maliyetinin bugünkünün onda biri olacağını belirtti. Erdem '"İstikrar paketi açma gayesiyle kurulan hükümet herkesin beklediği tedbirleri al- tnadı \e bugünlere kadar gelindi" dedı. Cumhuriyet Halk Partisi Ma- liye eski Bakanı Ziya Müezzi- noğlu, paketin ıhtiyaca cevap \enp vermeyeceğinin kuşkulu olduğunu söyledi. Müezzinoğlu. paketle belir- sizliğin giderilmediğıni. başka bir paket gelecek mi kuşkusu doğduğunu belirtti. Pakette ihracata yönelık yatınmlann yetersiz olduğunu, ihracat artışının ekonomıyi to- parlayacağını belirten Müezzi- noğlu. "Ekonomi uzun zaman- dan beri alarm \eriyor. Enflas>on son 15-17 yılın sorunu. Bu pake- tin enflasyonla mücadelede ba- şanlı olacağı kuşkulu. Ekonomi- nin bulunduğu nokta nerede, den- geler ne yönde, önlemler uygun mu bunlann tahlili yapıunalı. Bu tahlillerden sonra paket, ka- rarlılıkla uygulanmalı" dedi. Paketin adil olması gerekti- ğiru. ancak bundan da kuşkulu olduğunu belirten Müezzinoğlu. \erginın daha önce tırpan- landığını söyledi. Prof. Dr. Taner Berksoy, zamlann bu kadar yüksek ol- masını çok geç kalınmasına bağ- ladı. Berksoy, ekonomiye daha ön- ceden müdahale edilseydi, zam- lann bu kadar ağır olmayacağını söyledi. Paketin dış fınans- manının olmadığını belirten Berksoy, kaynak yaratacak ver- gi olayının ise hazır olmadığını, yasanın henüz parlamentodan geçmediğini sözlerine ekledi. Prof. Dr. Yakup Kepenek ise alınan kararlann en fazla emekçi kesimi etkilediğini belinerek sendika ve ifgili birliklere danışılmış olması gerektiğini söyledi. Her iki koalisyon partisinde de belli bir dönüşümün söz ko- nusu olduğunu, paketin demok- ratik niteliği olmadığını vurgula- yan Kepenek, hükümetin bu ne- denle toplumsal destek ala- madığını sözlerine ekledi ve söz- lerini şöyle sürdürdü: "Sermaye kesiminin sırtına bindiği söylenen yük sunidir ve alınacak vergi ileride bir şekiMe besaplanndan diişülecekrir. Ser- maye çevreterini üretime yönelt- menin yolu, üretint dtşı faaliyet- ierde kar oranını üretimin önüne çıkartmamak. Çözüm ise üretim dışı faaliyetleri ağır bir şekilde vergilendirmekle olmalı." EBSO YÖNETÎM KURULU BAŞKAM YAŞAR; İnsan unsuru, üretim ve ihracat unutuldu MERİH AK İZMİR- Ege Bölgesi Sanayi Udası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Selint Yaşar, acıklanan istikrar pakeünde insan unsuru. üretim ve ihracatın unutulduğu- nu belinerek. "Bütün bu eksiklik- lerin ve paketin takipçisi olacağız" dedi. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş da paketin yanı sıra KİT'lerin yönetim kurullan- nın hemen feshedilmesini istedi ve "Siyasetçiler ayıklanmalı. konularında ihtisas sahibi kişiler bu kuruüarda görev almalıdır" diye konuştu Yaşar, pakette üç unsurun eksik olduğunu, bunlann takip- çisi olacaklannı açıkladı. EBSO Meclis üyelerinin pa- ketle ıleilı eörüşleri de şöyle: rVSVF UZ: "Şu anda ülkeyi ktırtaracak olan kesim sanayici kesûnidir" dedı. ATIL AKKAN: Bu fılmi ilk kez seyretmiyoruz. Sanayici ola- rak sırtımız nasırlaştı. Eğer Tür- kiye kurtulacaksa razıvız." MUKATDEMtRER: "Açı- klanan paketi bizi depremden ko- nıyacak bir paket olarak görmek isterdik. Ama böyle olmadı. Bu depremin yıkınnları altında biz sa- nayiciler kalacak. Faiz, döviz ve repo saadet zincirini kıracak ka- rar pakette yok." MEHMET SOYER: "Târ- kiye'nin hedefi A ligine katılmak. Ama biz mahalli lig takımının dü- şüncesıyle takınıı \onetiiioniz. " m Itlıalat şubattagerilediEkonomi Servisi- Ocak ayında yüzde 20 cakçılığı ürünleri izledi. Aynı dönemler iti- oranında artan ithalat, şubat ayında yüzde banyla, ithalatın ana mal gruplanna I2.6azalmagösterdi. dağılımı incelendiğinde en fazla artışın ~Kurlardaki hızlı artışın ithalat üzerindeki yatınm mallannda olduğu gözlendi. azaltıcı etkisi şubat ayı dış ticaretine yansırken, ihracatta beklenen artış olmadı. Aksine ih- racatta binde 9 oranında azalma kaydedildi. Sanayi önde Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verilerine göre 1993 yılının ilk iki ayındaki 2 milyar 469 milyon dolarlık ihracatta en yüksek payı yüzde 79.7 ile sana- yi ürünleri alırken, bunu yüzde 19.1 ile tanm ürünleri. yüzde 1.3 ile ise madencilik ve taşo- Dis ticaret rakamları fhracat fmtlvon $) İthalat Dtşttadengesi Dış tic hacmi thracabn tthalatı karşıfama orarn 1993 ocak-şubat Z442 3 797 6.375 64.3 1994 ocak-şubat 2.468 3.906 -1.437 6.375 63.2 Türkiye'nin ilk iki aylık toplam ithalatı 3 milyar 906 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken bu- nun içinde ham- maddenin payı yüz- de 57. l, yatınm maddelerinin payı yüzde 29.2, tüketim maddelerinin payı ise yüzde 13.7 oranı- nda gerçekleşti.Bu yılın Ocak-Şubat döne- minde. ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 63.2 oldu. Gecen yılın aynı döneminde bu oran yüz- de 64.3 olarak gerçekleşmişti. TOBB BAŞKANI: KTrieri kapatmak cesur ve gerekli bir karar ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye Odalar ve Borsa- lar Birliği (TOBB) Başkanı Yalım Erez. istikrar paketinin, daha küçük oranlı. ancak kayıt dışı alanlan da kapsayacak ver- gilerle tamamlanması gerektiği- ni söyledi. Erez, özelleştirileme- yecek KİTIerin kapatılması ka- rannın "cesurca ve gerekU" olduğunu savundu. Hükümetin kararlı bir poli- tika izlemesi gerektiğini belirten Erez. "Ekonominin, spekülatif yatırımlann oyuncağı haline geti- rilmesine müsaade edilmemeli- dir" dedi. TOBB Başkanı Erez. dün yaptığı yazılı açıklamada, eko- nomideİci gelişmeler ve istikrar paketini değerlendirdi. Açıkla- masında. ekonominin kararsız. plansız ve deneme-yanılma yön- temine dayanan politikalan kaldıracak gücü olmadığına dikkat çeken Erez, hükümetin istikrar paketinin uygulanması- nda geri dönmeyerek kararlı davranması gerektiğini söyledi. ATO BAŞKANI: Başbakan, Kapahçarşı'ya baksın ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümetin ekonomik ön- lemler kapsamında. "bir defaya mahsus" getirmek istediği net ak- tif vergisi özel kesimden de tepki aldı. Ankara Ticaret Odası Baş- kanı Ahmet Çavuşoğlu, Başba- kan ÇılIeri."Sadece Yalun Erez'- in görüşünü almak"la suçlayarak. "Net akn'fler üzerinden vergi al- makla, yine > ahruncı> ı cezalandı- racaklar" dedı. Vergi düzenlemeleri üzerinde Çavuşoğlu. getirilmek ıstenen yeni vergilerin "kayıtlı mükellef'i hedef aldığını vurgulavarak. "Kayıt dışı ekonomiye tedbir orta- da y ok. Sıcak para ile o> na\ ıp or- talığı birbirine katan spekülatör- den bahsedilmi>or, tril\onların döndüğü Kapalıçarşı'dan, Doğu- bank'tan soz >ok" dı\e konuştu. Tüketicînin cebini ates sardı (pek, her zaman güzel F erminTekstil, 1994 ilkbaharyaz koleksiyonunda ipeğe yer verdı. Akmerkez, Gallena, Pabetland mağazalarından sonra Ankara Karum'da da ürünlerini tüketiciye ulaştıracak olan Fermin Tekstil, yurtdışına bayilik vermeçalışmalarını sürdürüyor. Bluz. tişört, ceket, etek. kravat ve eşarpta kullanılan ipek, canlı renkleri ve doğal görünümüyle ilgi çekıyor. Geçen sezon kazak, hırka, kaşkol, şal, panço ve eldivende kaşmir kullanan Fermin Tekstil. daha çok klasik modelleri tercih etmişti İpek gece kıyafetlerinde sadeliği yakalayan firma, bunu diğer ürünlerine de yansıttı. • IBM'in POVVER PC sistemi BM, Motorola ve Apple tarafından ortaklaşa geliştirilen PowerPC'nin endüstride yaygın olarak yerleşmesini hedefliyor. Power PC esaslı sistemleri sektöre ilk olarak suoan IBM, geçtiğimiz günlerde Power PC esaslı yeni bir notebookuntanıtımını yaptı. Power Kişisel Sistemler Bölümü, PowerPCsistemtasarımı açık Povver PC Referance Platform'a dayalı ve PCI.ISA, PCMCIA ile SCSI gibi endüstriyel standartta arabirimler kullanıyor. Bu açık platformla uyumsağlayan ürünler 1994ün ikinci yarısında piyasaya çıkacak • A cıklanan istikrar paketinin ardından üretici.ithalatçıve toptancı firmalar, yeni fiyatları belirleyene kadar satışlarına bir süre ara verdi. Yerli gıda ve temizlik maddelen'ne yüzde 40-70 arasında zam geimesi beklenırken, ıthal urünlerın birçoğuna yüzde 100 zam geldi. Bazı firmalar ellerindeki stok malları tüketene kadar zam yapmayı düşünmezken, petrol ve petrol ürünlerine zam geimesi ise bazı ürünlerin fiyatlarının bir an önce belırlenmesine neden oldu. önceki gün doların 32 bınden 40 binefırlamasıyla birlikte Rami ToptancılarÇarşısı'ndaşekerve pirinç fiyatları dolara endekslendi. Vadeli satışlar tamamendurduruldu. ilkgünkü şaşkınlığı atlatan Rami toptancısı, tekrar Türk Lirası üzerinden ve peşin para ile gıda maddesi satmaya başladı Ithal gıdaları şimdiden yüzde 35-45 oranında zamlı almaya başlayan Rami esnafı, ellerinde mevcut bulunan gıda maddelerini tüketene kadar eski Eski Fiyat Toplancı l Perakendecı 22.500 27-28.000 30-32.000 18.000 24 000 35 000 40.000 25.000 14.000 12.000 fiyatlardan satış yapacaklarını açıkladı Gıda borsası olarak bilinen Rami ToptancılarÇarşısı'nda ithalgıdalarla birlikte yerli ürünlerin toptancıya girış fiyatları da arttı. Bu artış stok mallartüketildiğindeperakende satış yerlerine ve tüketiciye de yansıtılacak. Bu arada bakkal ve küçük marketler etiketyenilemek için I Koleksiyon Mobilya'dan sergi satış tesisi M obilya üretimi, ithalat, ihracat faaliyetleriyle ev, büro, iş merkezi ve turizm tesislerine hizmet veren Koleksiyon Mobilya, entegre sergi ve satış tesisi kuruyor. Şehir merkezleri dışında geniş ürün ve hizmet yelpazesiyle sunuş yapmayı hedefleyen Koleksiyon Mobilya'nın ilk entegre sergi ve satış tesisi Büyükdere' de hizmete başladı Koleksiyon Mobilya'nın projeleri arasında 1996 yılındaAnkara'da, 1998 yılında Izmir'de entegre sergi satış tesisi açmakyeralıyor. Büyükdere'de 40 bin metre karelik alan üzerine kurulan sergi ve satış yeri, cumartesi ve pazar günleri de açık kalacak. Sergi satış tesisinde ev ve büro eşyasından aksesuara kadar herşeybulunacak. Eylül 1994'te tamamlanması beklenilen ek binada kültür hizmetlerı verilecek. Kültür merkezinde sinema, tiyatroveseminer faaliyetlerinde kullanılabilecek 90 kişilik salonun yanı sıra, 90 kişilikkafeverestoranda olacak. • üreticiden gelecek zam haberini bekliyor Geçen aylardayapılanzamları bir ölçüdefrenleyebilen büyük marketlerin, bu ekonomik şartlarda ne derecede etkili olabileceği ise merak ediliyor Süt üretiminin en yüksek seviyeye ulaştığı su günlerde süt ve süt ürünlerini de olası bir zam bekliyor Petrolezam gelmesiyle birlikte nakliye ücretleri artarken, ham petrol ağırlıklı ambalaj malzemesine yapılacak artış da yine fıyatların kabarmasına neden oluyor Geçen aylarda tekstil sektörü hammaddesinı dövize endekslerken. aynı durum ayakkabı sektörunde de yaşanıyor Ithal edilenkösele, deri ve yapıştırıcı fiyatları şimdiden yüzde yuz arttı Imalatçı firmalar hammadde ödemelerını döviz üzerinden yapmaya başladı. Yerli ayakkabılarda zammın yüzde 70'e ulasması bekleniyor Geçen aylarda ureticinın 18 bin liradan aldığı ayakkabı tabanları, bugün 2.2dolara satılıyor Kösele7-8dolara sabitlendi Sezona600bin liralık etiketlerle giren Timberland ayakkabıların fiyatı geçen hafta içinde 800 bine yukseltilmişti Önümüzdeki hafta içinde bu rakamın 900 bineçıkarılması bekleniyor. Ekonomik kriz nedeniyle zor günleryaşayan ayakkabı üreticisi çözümü eleman sayısını azaltma ve hammaddenin kalitesini düşürmede buldu.Geçen hafta 70bin liradan satılan Nescafe Klasik şimdi 100 bin liradan, 50-60 bin liradan satılan Nestle'nin nescafesı 80 bin liradan alıcı buluyor. • İŞÇENtV EVRENÎNDEN ŞÜKRAN KETENCİ Yopumsuz Sözcüklerin anlamsız kaldığı, söylenmese daha iyi olacak gibi geldiği anlar, durumlar vardır. Acısı yüzüne vurmuş insana, "üzülme, geçer" demekten hep sıkılmış, susmayı yeğlemişimdir. Bugün de, olup biten- ler üzerinde yorum yapmak, bana çok zor geliyor. Bilinen, ancak yutturulmaya başlanınca acısı algıla- nan ilacın, "acısı geçer, yararı kalır" diyemiyorum. Se- çim öncesi, paket öncesi "zam gelmeden" evlere dol- durulan mallar henüz duruyor. Zincirleme yeni zamlar gelmedi. Ücretli, dar gelirli başına geleni daha anla- yamadı. Acısı üst üste binerek, günler değil, aylar, yıllar sonra çıkacak. İşyerlerinin kapanması, özelleştirilmesi gündeme ge- len işçiler, Karabük'te, Zonguldak'ta, Istanbul Tekel Ci- bali'de, Kırşehir Petlas'ta eylemde, şalterler inmiş, ya da sokağa dökülmüşler. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Di- ğerlerinin sessiz, üzgün, ezik izlemelerinde, "ölene üzü- lüp, yakının acısına saygı duyan, ancak için için de ya- şadığına şükreden" insan psikolojisi var. İyi ama ölüm kader, kaçınılmaz da, krizden hiçbir sorumluluğu, ka- bahati olmayan çalışanların, yoksulların, krizden kurtul- ma adına yoksulluğa, işsizliğe mahkum edilmeleri ka- der değil ki. Olayın kaçınılmaz ölüm gibi, kader gibi algılanması, örgütsüzlükten, bilinçsizlikten. Işçileri çıkarları doğ- rultusunda yönlendirecek, halk yığınlarına gerçekleri, alternatifleri gösterecek, işçiden, halktan yana siyasal partilerin, sendikaların, daha doğrusu lider kadrolarının eksikliğinden. Sosyal demokrat partiler, alternatif çö- zümler üreteceklerine, liberallerin ideolojik kuyrukçu- luğunu yapıyor. Sendikalar kimileri ile söylemde örgüt kimliklerini korusalar da örgütlülükte yetersiz. Kimileri kurtuluşu, daha doğrusu sendikacınm koltuğunun kurta- rılışını, işveren ve siyasal iktidarın dayatmasına işçiyi satmakta bulmuş. Medyanın bombardımanı, egemen ideolojinin tek yanlı kampanyaları öylesine güçlü ki. Liberalizmin as- gari gerekleri dahi yerine getirilmeden uygulanan tek yanlı bir acı reçete, toplumumuza kaçınılmaz bir acı ilaç gibi yutturulabiliyor Cysa kapitalist düzen içinde de bu türden krizlerden kurtulmanın yolları bu değil. Serma- yenin kuralları dahi Zonguldak'ın, Karabük'ün, orada yaşayan insanlara alternatif iş yaratılmadan, ka- zanılmış hakları korunmadan, işsizlik sigortası, iş gü- vencesi olmadan, kapanmasma izin vermiyor. Kapitalist düzenlerde sık sık yaşanan krizlerden kur- tulmak üzere acı reçeteler yazılır, acı ilaçlar yutturulur- ken, taraflar bir araya geliyor. Her şey ortaya dökülüyor. Kararlar olabilecek en hakça ölçüler içinde oluşturulu- yor. Herkes alınan kararın haksız ve sorumlusu ol- madığını bilse de, kaçınılmaz, zorunlu olduğunu bildiği noktada ancak uygulartmasını kabulleniyor. Bizde öy\e mi ya? Kamu açıklarının nedeni gösterilen ve kapatılması, özelleştirilmesine karar verilen KİT'lerin, yıllardır batı- rmak üzere herşeyin yapılmış olmasına karşın, hala çıplak hesaplarla dahi, toplamı için % 2'ler oranında bir gelir katkısı söz konusu. Düz bütçe hesapları içinde çok büyük zararda görünenlerin ise asıl ekonomik ölçü olan katma değere göre, hala ekonomimize özel sektörünki- ne göre çok daha ciddi katkıları oluyor. KİT'lerin satı- Iması, kapatılması ülke ekonomisi için bir daha gideril- meyecek önemli bir kayıp olacak. En acısı, yerini özel sektör üretimi doldurmayacak. Ülkenin ekonomik yapısında önemli bir değişimle, Türkiye sanayileşme iv- mesinden çok şey kaybedip, pazar ülkesi olma yolunda hızla geriye kayacak. İşin bir de sosyal boyutu, KİT'lerin işsizlik, sendikal haklar, ücretlerdekı lokomotif işlevi ve eritilmek is- tsnmesi ile yaşanacak sosyal, siyasal çalkantılar yanı var. Aldıran yok. işçinin ilk günlerdeki sıcak tepkisinin soğuyacağı varsayılıyor. Ve Özal, Zonguldak'ı kapatmak istediğinde, bu karar karşısında Zonguldak işçisinin yanında yer almış DYP ve SHP bu kez kararı veren iktidar ortakları oluyor. O zaman kararı vermiş olan ANAP bu kez ucuz politika adına karşı tarafa geçiyor. işveren cephesinin örgütleri TİSK, TÜSİAD ideolojik olarak kapatma kararının yanı- nda olmakla birlikte, sosyal patlamadan kaygı duyarak, hükümeti, kapatmaların en azından işçilerin ne ola- cağının hesabı yapılarak, yani kapitalist düzende dahi geçerli olan kurallar işletilerekyapılması gereği üzerin- de uyarıyor. En ürkütücü olanı da, siyasal muhalefet, sosyal demokrat partiler işlevlerini yerine getiremeyip, halk için umut oluşturamadıkça, ülke için çok ciddi bir başka tehdit oluşturan şeriat yanlıları, "adıl düzen"- sloganı ile yoksul, darbe yiyen halk yığınları ve belki de işçiler arasında bile puan toplamayı sürdürüyor. Hükümetin acı reçetesi, ekonomiyi krizden çıkarmak üzere uygulamaya sokulan paket, daha ilk gününden, bu paketi istemiş olanlar cephesindedahi kaygı yaratı- yor. Sermayeyi de kurtaramayacak izlenimi veriyor. Kri- zin asıl kaynağı kayıt dışı ekonomi, haksız rant ve ka- zançlardan bir bedel öngörmüyor. Büyümeyi yok edip, üretimden, ranta, haksız kazanca, kayıt dışı ekonomiye kaçışı kamçılıyor. Toplum bu acı reçeteyi, ilaç diye yutturulan, ilaç olma- yan sadece acı veren şeyi yutacak mı? Şimdilik sadece ateşin düştüğü yerde, canları yanan işçilerin tepkileri. toplumun diğer kesimlerine yansıyacak mı? Bugün bu sorulara yanıt aramak, yorum yapmak istemiyorum. Acılan yüzlerinden okunan insanlara, alay edercesine "üzülme, geçer'' demek de istemiyorum. Sadece acının geçmeyeceğini, henüz daha doğru dürüst algılanmaya bile başlanmadiğım biliyorum. Kendi adıma olanları ka- der, ölüm gibi çaresiz algılamak istemiyorum. Ne çare- siz, ne de çözümsüz olmadığını biliyorum. CEM BOYNER Daha çok istikrar paketi göreceğiz Ekonomi Senisi- Yeni Demokrasi Harcketi Partisi sözcüsü Cenı Boy- ner "Halk, kamu olanaklarını yağ- malamak amacıyla derebeylikler şek- linde örgütlenmiş bu siyasi kadrolan yönetimden süpü- Cem Boyner. rüp. kendi kaderlerini kendi cllcrine almadıkça daha çok 'istikrar pakerieri' göreceğiz" dedi. Son ekonomik gelişmeler ve acılan istikrar paketi hakkın- da konuşan Cem Boyner. baş- bakan tarafından acıklanan önlemler paketinin aslında bir halkla yüzleşme belgesi. po- litikaalann ülkeyi doğru dürüst yönete- mediklerinin bir iti- rafı olduğunu söyle- di. Cem Boyner yaptığı açıklamada, politikacılann geç- miş dönemlerde ül- keyi dar partisel ve kişisel çı- karlanna göre yöneterek eko- nomiyi çıkmaza soktuklannı belirterek. sorumsuzluk- lannm. beceriksizliklerinin ve çıkarcılıklannın bcdclini şimdi halka ödetmek istediklerini vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle