Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 NİSAN1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 11
Dünya Bankası yetkilileri: Kararlan herkes doğru buluyor. Oysa paket geçici. Daha acılan görülecek
Bu paketten daha acısıgelecek
FUATKOZLUKLU
\VASHINGTON - Türk ekonomi-
sinin 'can simkli' olacağı savıyla hazır-
lanan cumhuriyet tarihinin en radikal
ekonomik önlemler paketi, Uluslara-
rası Para Fonu (IMF) ve Dünya Ban-
kası tarafından incelenmeye başlandı.
IMF yetkilileri, kendilerine paketin
İngilizce çevirisinin perşembe günü
ulaşünldığınj, paketi olumlu bulmak-
la beraber, üzerinde çalışacaklannı
söyledi. Aynı kaynaklar, uzun süredir
sürekli değişim gösterdiği için bitirile-
meyen Türkiye ekonomisi hakkındaki
raporun, Çiller'in Washington ziyareti
öncesinde IMF yönetimine sunulaca-
ğını belirtti.
Umudunu ABD'ye bağlayan Baş-
bakan Tansu Çiller, dış kaynak arayı-
şına çıkmadan önce, Hazine ve Dış Ti-
caret Müsteşan Osman Ünsal ile Baş-
danışmanı Volkan Vural'ı VVashing-
ton'a gönderiyor. IMF ve Dünya
Bankası yetkilileri, Başbakan Çiller'in
ziyaretinden iki gün önceye, Ünsal ve
Vural'ın randevu aldıklannı bildirdi.
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Os-
man Ünsal'ın, IMF ve Dünya Ban-
kası'na paketi anlatmanıh yanı sıra.
uluslararası fınans çevrelerinin kaygj-
lannı 'hafifletecek' yönde. "Bu paket,
Türkiye'yi krizden çıkartır" şeklinde
açıklama isteyeceği kaydedildi.
Dünya Bankası kredisi
Ülke ekonomilerinin kredi itibannı
ölçen Standart And Poor's şirketinin
Türkiye'nin notunu iki ay arayla ikin-
ci kez kınp yerel seçimler öncesinde
Çiller'in dış kredi itibanna 'darbe' in-
dirmesiyle kredileri donduran Dünya
Bankası, yeniden 'olumlu sinyal' verdi.
Dünya Bankası'nın yönetimi, Tür-
kiye'nin başvurusu üzerine ele alıp
vermeyi öngördüğü 'özelleştirme tek-
nik yardım kredisi' için harekete geçti.
Banka yetkililerinin verdiği bilgiyegö-
re, 'gerekliliğf tartışılan kredi hakkın-
daki 'tıihai karar'. yönetim kurulunun
gündemine yeniden sunulacak. Bu-
nun. gelecek ha'fta gerçekleştirileceği
bildirildi.
Yetkililer, "100 mihon dolann veril-
mesinde ertelemeye gitmemizi zonınlu
kılan nedenler, paketle birlikte, tam bir
açıklık olmasa da ortadan kalkmış gö-
rünüyor" dedi.
Çiller'in uluslararası para kuruluşlannı
tedirgin eden ekonomi paketi, VVas-
hington'daki finans çevreleri tarafın-
dan u
İyi niyetle hazırlanmışlığının öte-
Bu çevreler, paketi hayata geçirecek ve
ciddi bir biçimde uygulayacak kadro-
lann olmadıeı görüşünü dile getiriyor-
lar.
Ekonomistler, Ankara yönetiminin,
zamlar dışında hiçbir şeyi yürürlüğe
sokmamasını da delil olarak kaydedip
"Tansu Çiller ve paketinin ömrû 3 ayı
geçmeyebUir. Ekonomi paketine kad-
rosuz karar vermiş olmak, paketi açı-
klanıak kadar büyük riskler içermek-
te" diyorlar.
Washington'daki finans kuruluşlan
ve siyasi gözlemciler, IMF ile Dünya
Bankası'nın resmi olmayan açıklama-
lanna göre 'çok olumlu' bulduklan pa-
kete ilişkin özet olarak şu görüşleri dile
getirdi:
'Paket, zaten birkaç aydır bekliyor-
birtakun eklerin gündeme getirilmesi
yüksek olasılık. Türk ekonomisi 1985'-
ten bu yana, kendi kendini disipline
eden programlara sahipti. 'Stand by'a
gerek kalmamıştı. Ancak bu son bir yıl-
dır, aksi yönde gelişmeler oldu."
Dünya Bankası yetkilileri, son ka-
rarlan yorumlarken "Herkes doğru
yolda alınmış adımlar olarak görüyor.
Oysa paket geçici. Daha acılan görüle-
cek" dıyor.
Öte yandan benzer 'ekonomik istik-
rar' adı altındaki paketlerin, İsrail ve
Meksika'da desteklendıği bildirildi.
IMF'nin bir >etkılisi. "Bu iş, İsrail ve
Meksika'da sosyal konsensüse gidil-
dikten sonra gerçekleştirildi. Sendika-
larla ve işverenlerle görüşülüp bir kon-
sensüs oluşturuldu. Oysa Türkiye'de
bunların hiçbirisi yapılmadı. O nedenledu. Türkiye, eğer bu paketi götürebilir-
sindeki unsurlar henüz ortalarda gö- se 'stand by'a gerek kalmaz. Tansu Çil- başarı şansı hayli riskli ve düşük" de-
zükmüyor" şeklinde değerlendiriliyor. lerln görüşmesinde 'stand by'da küçük ğerlendirmesinde bulundu.
5 Nîsankararlarıyeterli değilEkonomi Servisi - 5 Nisan
kararlannı değerlendiren Kaya
'erdem, Ziya Müezzinoğlu, Ta-
ja Berksoy ve Yakup Kepenek.
paketin yetersiz olduğu görü-
şünde birleşti.
Anavatan Partısi Ekono-
miden Sorurtılu Başbakan eski
Yardımcısı Kaya Erdem, 1980
öncesi Türkiye ile 1994 Türkiye-
si arasında önemli farklar bu-
lunduğunu. bu nedenle iki döne-
min birbiriyle karşılaştınlama-
yacağını söyledi.
Erdem'in görüşleri şöyle:
"Türkiye ekonomisi bugün dövi-
ze alışmtştır. Büyük bir kesintin
dövizle tasamıfu, dövizle borcu
ya da alacağı var. Yine 80 öncesi
yokluklar vardı. 94 Türkh esi'nde
aşırı rtiketim alışkanlıklan tar.
Yine 80 öncesi dö\iz kurlarında.
ihracatta, ilhalatta devlet kontro-
lü tardı. Bunlar arasında denge
kurarak istikrar tedbirleri aluıa-
biliyordu. I994'te ise Türkiye'de
serfeest piyasa ekonomisi kuralla-
n işiiyor. Bu yüzden 20-30 poliri-
kayı birarada düşünüp dengeli
kararlar almak lazun."
Erdem. 1991 ekiminde ya da
5 NİSAN KARARLARINA TEPKİLER
Erdem: Dengeli ka-
rarlar gerekli.
Müezzinoğlu: Başka
paket gelebilir.
Berksoy: Vergi
sası hazır değil.
ya- Kepenek: Sermaye-
nin yükü sunidir.
hükümet kurulduğunda istikrar
paketi uygulansaydı maliyetinin
bugünkünün onda biri olacağını
belirtti. Erdem '"İstikrar paketi
açma gayesiyle kurulan hükümet
herkesin beklediği tedbirleri al-
tnadı \e bugünlere kadar gelindi"
dedı.
Cumhuriyet Halk Partisi Ma-
liye eski Bakanı Ziya Müezzi-
noğlu, paketin ıhtiyaca cevap
\enp vermeyeceğinin kuşkulu
olduğunu söyledi.
Müezzinoğlu. paketle belir-
sizliğin giderilmediğıni. başka
bir paket gelecek mi kuşkusu
doğduğunu belirtti.
Pakette ihracata yönelık
yatınmlann yetersiz olduğunu,
ihracat artışının ekonomıyi to-
parlayacağını belirten Müezzi-
noğlu. "Ekonomi uzun zaman-
dan beri alarm \eriyor. Enflas>on
son 15-17 yılın sorunu. Bu pake-
tin enflasyonla mücadelede ba-
şanlı olacağı kuşkulu. Ekonomi-
nin bulunduğu nokta nerede, den-
geler ne yönde, önlemler uygun
mu bunlann tahlili yapıunalı. Bu
tahlillerden sonra paket, ka-
rarlılıkla uygulanmalı" dedi.
Paketin adil olması gerekti-
ğiru. ancak bundan da kuşkulu
olduğunu belirten Müezzinoğlu.
\erginın daha önce tırpan-
landığını söyledi.
Prof. Dr. Taner Berksoy,
zamlann bu kadar yüksek ol-
masını çok geç kalınmasına bağ-
ladı.
Berksoy, ekonomiye daha ön-
ceden müdahale edilseydi, zam-
lann bu kadar ağır olmayacağını
söyledi. Paketin dış fınans-
manının olmadığını belirten
Berksoy, kaynak yaratacak ver-
gi olayının ise hazır olmadığını,
yasanın henüz parlamentodan
geçmediğini sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Yakup Kepenek ise
alınan kararlann en fazla emekçi
kesimi etkilediğini belinerek
sendika ve ifgili birliklere
danışılmış olması gerektiğini
söyledi.
Her iki koalisyon partisinde
de belli bir dönüşümün söz ko-
nusu olduğunu, paketin demok-
ratik niteliği olmadığını vurgula-
yan Kepenek, hükümetin bu ne-
denle toplumsal destek ala-
madığını sözlerine ekledi ve söz-
lerini şöyle sürdürdü:
"Sermaye kesiminin sırtına
bindiği söylenen yük sunidir ve
alınacak vergi ileride bir şekiMe
besaplanndan diişülecekrir. Ser-
maye çevreterini üretime yönelt-
menin yolu, üretint dtşı faaliyet-
ierde kar oranını üretimin önüne
çıkartmamak. Çözüm ise üretim
dışı faaliyetleri ağır bir şekilde
vergilendirmekle olmalı."
EBSO YÖNETÎM KURULU BAŞKAM YAŞAR;
İnsan unsuru, üretim
ve ihracat unutuldu
MERİH AK
İZMİR- Ege Bölgesi Sanayi
Udası (EBSO) Yönetim Kurulu
Başkanı Selint Yaşar, acıklanan
istikrar pakeünde insan unsuru.
üretim ve ihracatın unutulduğu-
nu belinerek. "Bütün bu eksiklik-
lerin ve paketin takipçisi
olacağız" dedi. İzmir Ticaret
Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Ekrem Demirtaş da paketin yanı
sıra KİT'lerin yönetim kurullan-
nın hemen feshedilmesini istedi
ve "Siyasetçiler ayıklanmalı.
konularında ihtisas sahibi kişiler
bu kuruüarda görev almalıdır"
diye konuştu
Yaşar, pakette üç unsurun
eksik olduğunu, bunlann takip-
çisi olacaklannı açıkladı.
EBSO Meclis üyelerinin pa-
ketle ıleilı eörüşleri de şöyle:
rVSVF UZ: "Şu anda ülkeyi
ktırtaracak olan kesim sanayici
kesûnidir" dedı.
ATIL AKKAN: Bu fılmi ilk
kez seyretmiyoruz. Sanayici ola-
rak sırtımız nasırlaştı. Eğer Tür-
kiye kurtulacaksa razıvız."
MUKATDEMtRER: "Açı-
klanan paketi bizi depremden ko-
nıyacak bir paket olarak görmek
isterdik. Ama böyle olmadı. Bu
depremin yıkınnları altında biz sa-
nayiciler kalacak. Faiz, döviz ve
repo saadet zincirini kıracak ka-
rar pakette yok."
MEHMET SOYER: "Târ-
kiye'nin hedefi A ligine katılmak.
Ama biz mahalli lig takımının dü-
şüncesıyle takınıı \onetiiioniz. "
m
Itlıalat şubattagerilediEkonomi Servisi- Ocak ayında yüzde 20 cakçılığı ürünleri izledi. Aynı dönemler iti-
oranında artan ithalat, şubat ayında yüzde banyla, ithalatın ana mal gruplanna
I2.6azalmagösterdi. dağılımı incelendiğinde en fazla artışın
~Kurlardaki hızlı artışın ithalat üzerindeki yatınm mallannda olduğu gözlendi.
azaltıcı etkisi şubat
ayı dış ticaretine
yansırken, ihracatta
beklenen artış
olmadı. Aksine ih-
racatta binde 9
oranında azalma
kaydedildi.
Sanayi önde
Devlet İstatistik
Enstitüsü (DİE) verilerine göre 1993 yılının
ilk iki ayındaki 2 milyar 469 milyon dolarlık
ihracatta en yüksek payı yüzde 79.7 ile sana-
yi ürünleri alırken, bunu yüzde 19.1 ile tanm
ürünleri. yüzde 1.3 ile ise madencilik ve taşo-
Dis ticaret rakamları
fhracat fmtlvon $)
İthalat
Dtşttadengesi
Dış tic hacmi
thracabn tthalatı
karşıfama orarn
1993
ocak-şubat
Z442
3 797
6.375
64.3
1994
ocak-şubat
2.468
3.906
-1.437
6.375
63.2
Türkiye'nin ilk iki
aylık toplam ithalatı
3 milyar 906 milyon
dolar düzeyinde
gerçekleşirken bu-
nun içinde ham-
maddenin payı yüz-
de 57. l, yatınm
maddelerinin payı
yüzde 29.2, tüketim
maddelerinin payı
ise yüzde 13.7 oranı-
nda gerçekleşti.Bu yılın Ocak-Şubat döne-
minde. ihracatın ithalatı karşılama oranı ise
yüzde 63.2 oldu.
Gecen yılın aynı döneminde bu oran yüz-
de 64.3 olarak gerçekleşmişti.
TOBB BAŞKANI:
KTrieri
kapatmak cesur
ve gerekli bir karar
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye Odalar ve Borsa-
lar Birliği (TOBB) Başkanı
Yalım Erez. istikrar paketinin,
daha küçük oranlı. ancak kayıt
dışı alanlan da kapsayacak ver-
gilerle tamamlanması gerektiği-
ni söyledi. Erez, özelleştirileme-
yecek KİTIerin kapatılması ka-
rannın "cesurca ve gerekU"
olduğunu savundu.
Hükümetin kararlı bir poli-
tika izlemesi gerektiğini belirten
Erez. "Ekonominin, spekülatif
yatırımlann oyuncağı haline geti-
rilmesine müsaade edilmemeli-
dir" dedi.
TOBB Başkanı Erez. dün
yaptığı yazılı açıklamada, eko-
nomideİci gelişmeler ve istikrar
paketini değerlendirdi. Açıkla-
masında. ekonominin kararsız.
plansız ve deneme-yanılma yön-
temine dayanan politikalan
kaldıracak gücü olmadığına
dikkat çeken Erez, hükümetin
istikrar paketinin uygulanması-
nda geri dönmeyerek kararlı
davranması gerektiğini söyledi.
ATO BAŞKANI:
Başbakan,
Kapahçarşı'ya
baksın
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hükümetin ekonomik ön-
lemler kapsamında. "bir defaya
mahsus" getirmek istediği net ak-
tif vergisi özel kesimden de tepki
aldı. Ankara Ticaret Odası Baş-
kanı Ahmet Çavuşoğlu, Başba-
kan ÇılIeri."Sadece Yalun Erez'-
in görüşünü almak"la suçlayarak.
"Net akn'fler üzerinden vergi al-
makla, yine > ahruncı> ı cezalandı-
racaklar" dedı.
Vergi düzenlemeleri üzerinde
Çavuşoğlu. getirilmek ıstenen
yeni vergilerin "kayıtlı mükellef'i
hedef aldığını vurgulavarak.
"Kayıt dışı ekonomiye tedbir orta-
da y ok. Sıcak para ile o> na\ ıp or-
talığı birbirine katan spekülatör-
den bahsedilmi>or, tril\onların
döndüğü Kapalıçarşı'dan, Doğu-
bank'tan soz >ok" dı\e konuştu.
Tüketicînin cebini ates sardı
(pek, her zaman güzel
F
erminTekstil, 1994
ilkbaharyaz
koleksiyonunda ipeğe
yer verdı. Akmerkez, Gallena,
Pabetland mağazalarından
sonra Ankara Karum'da da
ürünlerini tüketiciye
ulaştıracak olan Fermin
Tekstil, yurtdışına bayilik
vermeçalışmalarını
sürdürüyor.
Bluz. tişört, ceket, etek. kravat
ve eşarpta kullanılan ipek,
canlı renkleri ve doğal
görünümüyle ilgi çekıyor.
Geçen sezon kazak, hırka,
kaşkol, şal, panço ve eldivende kaşmir kullanan Fermin Tekstil.
daha çok klasik modelleri tercih etmişti İpek gece kıyafetlerinde
sadeliği yakalayan firma, bunu diğer ürünlerine de yansıttı. •
IBM'in POVVER PC sistemi
BM, Motorola ve Apple
tarafından ortaklaşa
geliştirilen PowerPC'nin
endüstride yaygın olarak
yerleşmesini hedefliyor. Power
PC esaslı sistemleri sektöre ilk
olarak suoan IBM, geçtiğimiz
günlerde Power PC esaslı yeni bir
notebookuntanıtımını yaptı.
Power Kişisel Sistemler Bölümü,
PowerPCsistemtasarımı açık
Povver PC Referance Platform'a
dayalı ve PCI.ISA, PCMCIA ile
SCSI gibi endüstriyel standartta arabirimler kullanıyor. Bu açık
platformla uyumsağlayan ürünler 1994ün ikinci yarısında
piyasaya çıkacak •
A
cıklanan istikrar
paketinin ardından
üretici.ithalatçıve
toptancı firmalar, yeni fiyatları
belirleyene kadar satışlarına bir
süre ara verdi. Yerli gıda ve
temizlik maddelen'ne yüzde
40-70 arasında zam geimesi
beklenırken, ıthal urünlerın
birçoğuna yüzde 100 zam geldi.
Bazı firmalar ellerindeki stok
malları tüketene kadar zam
yapmayı düşünmezken, petrol
ve petrol ürünlerine zam
geimesi ise bazı ürünlerin
fiyatlarının bir an önce
belırlenmesine neden oldu.
önceki gün doların 32 bınden 40
binefırlamasıyla birlikte Rami
ToptancılarÇarşısı'ndaşekerve
pirinç fiyatları dolara
endekslendi. Vadeli satışlar
tamamendurduruldu. ilkgünkü
şaşkınlığı atlatan Rami
toptancısı, tekrar Türk Lirası
üzerinden ve peşin para ile gıda
maddesi satmaya başladı Ithal
gıdaları şimdiden yüzde 35-45
oranında zamlı almaya
başlayan Rami esnafı, ellerinde
mevcut bulunan gıda
maddelerini tüketene kadar eski
Eski Fiyat
Toplancı l Perakendecı
22.500
27-28.000
30-32.000
18.000
24 000
35 000
40.000
25.000
14.000
12.000
fiyatlardan satış yapacaklarını
açıkladı
Gıda borsası olarak bilinen
Rami ToptancılarÇarşısı'nda
ithalgıdalarla birlikte yerli
ürünlerin toptancıya girış
fiyatları da arttı. Bu artış stok
mallartüketildiğindeperakende
satış yerlerine ve tüketiciye de
yansıtılacak.
Bu arada bakkal ve küçük
marketler etiketyenilemek için
I
Koleksiyon Mobilya'dan sergi satış tesisi
M
obilya üretimi, ithalat,
ihracat faaliyetleriyle
ev, büro, iş merkezi ve
turizm tesislerine hizmet veren
Koleksiyon Mobilya, entegre
sergi ve satış tesisi kuruyor.
Şehir merkezleri dışında geniş
ürün ve hizmet yelpazesiyle
sunuş yapmayı hedefleyen
Koleksiyon Mobilya'nın ilk
entegre sergi ve satış tesisi
Büyükdere' de hizmete başladı
Koleksiyon Mobilya'nın projeleri arasında 1996
yılındaAnkara'da, 1998 yılında Izmir'de entegre
sergi satış tesisi açmakyeralıyor.
Büyükdere'de 40 bin metre
karelik alan üzerine kurulan
sergi ve satış yeri, cumartesi ve
pazar günleri de açık kalacak.
Sergi satış tesisinde ev ve büro
eşyasından aksesuara kadar
herşeybulunacak.
Eylül 1994'te tamamlanması
beklenilen ek binada kültür
hizmetlerı verilecek.
Kültür merkezinde sinema,
tiyatroveseminer
faaliyetlerinde kullanılabilecek 90 kişilik salonun
yanı sıra, 90 kişilikkafeverestoranda
olacak. •
üreticiden gelecek zam
haberini bekliyor Geçen
aylardayapılanzamları bir
ölçüdefrenleyebilen büyük
marketlerin, bu ekonomik
şartlarda ne derecede etkili
olabileceği ise merak ediliyor
Süt üretiminin en yüksek
seviyeye ulaştığı su günlerde
süt ve süt ürünlerini de olası bir
zam bekliyor Petrolezam
gelmesiyle birlikte nakliye
ücretleri artarken, ham petrol
ağırlıklı ambalaj malzemesine
yapılacak artış da yine fıyatların
kabarmasına neden oluyor
Geçen aylarda tekstil sektörü
hammaddesinı dövize
endekslerken. aynı durum
ayakkabı sektörunde de
yaşanıyor Ithal edilenkösele,
deri ve yapıştırıcı fiyatları
şimdiden yüzde yuz arttı
Imalatçı firmalar hammadde
ödemelerını döviz üzerinden
yapmaya başladı. Yerli
ayakkabılarda zammın yüzde
70'e ulasması bekleniyor
Geçen aylarda ureticinın 18 bin
liradan aldığı ayakkabı
tabanları, bugün 2.2dolara
satılıyor Kösele7-8dolara
sabitlendi Sezona600bin
liralık etiketlerle giren
Timberland ayakkabıların fiyatı
geçen hafta içinde 800 bine
yukseltilmişti Önümüzdeki
hafta içinde bu rakamın 900
bineçıkarılması bekleniyor.
Ekonomik kriz nedeniyle zor
günleryaşayan ayakkabı
üreticisi çözümü eleman
sayısını azaltma ve
hammaddenin kalitesini
düşürmede buldu.Geçen hafta
70bin liradan satılan Nescafe
Klasik şimdi 100 bin liradan,
50-60 bin liradan satılan
Nestle'nin nescafesı 80 bin
liradan alıcı buluyor. •
İŞÇENtV EVRENÎNDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Yopumsuz
Sözcüklerin anlamsız kaldığı, söylenmese daha iyi
olacak gibi geldiği anlar, durumlar vardır. Acısı yüzüne
vurmuş insana, "üzülme, geçer" demekten hep
sıkılmış, susmayı yeğlemişimdir. Bugün de, olup biten-
ler üzerinde yorum yapmak, bana çok zor geliyor.
Bilinen, ancak yutturulmaya başlanınca acısı algıla-
nan ilacın, "acısı geçer, yararı kalır" diyemiyorum. Se-
çim öncesi, paket öncesi "zam gelmeden" evlere dol-
durulan mallar henüz duruyor. Zincirleme yeni zamlar
gelmedi. Ücretli, dar gelirli başına geleni daha anla-
yamadı. Acısı üst üste binerek, günler değil, aylar, yıllar
sonra çıkacak.
İşyerlerinin kapanması, özelleştirilmesi gündeme ge-
len işçiler, Karabük'te, Zonguldak'ta, Istanbul Tekel Ci-
bali'de, Kırşehir Petlas'ta eylemde, şalterler inmiş, ya
da sokağa dökülmüşler. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Di-
ğerlerinin sessiz, üzgün, ezik izlemelerinde, "ölene üzü-
lüp, yakının acısına saygı duyan, ancak için için de ya-
şadığına şükreden" insan psikolojisi var. İyi ama ölüm
kader, kaçınılmaz da, krizden hiçbir sorumluluğu, ka-
bahati olmayan çalışanların, yoksulların, krizden kurtul-
ma adına yoksulluğa, işsizliğe mahkum edilmeleri ka-
der değil ki.
Olayın kaçınılmaz ölüm gibi, kader gibi algılanması,
örgütsüzlükten, bilinçsizlikten. Işçileri çıkarları doğ-
rultusunda yönlendirecek, halk yığınlarına gerçekleri,
alternatifleri gösterecek, işçiden, halktan yana siyasal
partilerin, sendikaların, daha doğrusu lider kadrolarının
eksikliğinden. Sosyal demokrat partiler, alternatif çö-
zümler üreteceklerine, liberallerin ideolojik kuyrukçu-
luğunu yapıyor. Sendikalar kimileri ile söylemde örgüt
kimliklerini korusalar da örgütlülükte yetersiz. Kimileri
kurtuluşu, daha doğrusu sendikacınm koltuğunun kurta-
rılışını, işveren ve siyasal iktidarın dayatmasına işçiyi
satmakta bulmuş.
Medyanın bombardımanı, egemen ideolojinin tek
yanlı kampanyaları öylesine güçlü ki. Liberalizmin as-
gari gerekleri dahi yerine getirilmeden uygulanan tek
yanlı bir acı reçete, toplumumuza kaçınılmaz bir acı ilaç
gibi yutturulabiliyor Cysa kapitalist düzen içinde de bu
türden krizlerden kurtulmanın yolları bu değil. Serma-
yenin kuralları dahi Zonguldak'ın, Karabük'ün, orada
yaşayan insanlara alternatif iş yaratılmadan, ka-
zanılmış hakları korunmadan, işsizlik sigortası, iş gü-
vencesi olmadan, kapanmasma izin vermiyor.
Kapitalist düzenlerde sık sık yaşanan krizlerden kur-
tulmak üzere acı reçeteler yazılır, acı ilaçlar yutturulur-
ken, taraflar bir araya geliyor. Her şey ortaya dökülüyor.
Kararlar olabilecek en hakça ölçüler içinde oluşturulu-
yor. Herkes alınan kararın haksız ve sorumlusu ol-
madığını bilse de, kaçınılmaz, zorunlu olduğunu bildiği
noktada ancak uygulartmasını kabulleniyor. Bizde öy\e
mi ya?
Kamu açıklarının nedeni gösterilen ve kapatılması,
özelleştirilmesine karar verilen KİT'lerin, yıllardır batı-
rmak üzere herşeyin yapılmış olmasına karşın, hala
çıplak hesaplarla dahi, toplamı için % 2'ler oranında bir
gelir katkısı söz konusu. Düz bütçe hesapları içinde çok
büyük zararda görünenlerin ise asıl ekonomik ölçü olan
katma değere göre, hala ekonomimize özel sektörünki-
ne göre çok daha ciddi katkıları oluyor. KİT'lerin satı-
Iması, kapatılması ülke ekonomisi için bir daha gideril-
meyecek önemli bir kayıp olacak. En acısı, yerini özel
sektör üretimi doldurmayacak. Ülkenin ekonomik
yapısında önemli bir değişimle, Türkiye sanayileşme iv-
mesinden çok şey kaybedip, pazar ülkesi olma yolunda
hızla geriye kayacak.
İşin bir de sosyal boyutu, KİT'lerin işsizlik, sendikal
haklar, ücretlerdekı lokomotif işlevi ve eritilmek is-
tsnmesi ile yaşanacak sosyal, siyasal çalkantılar yanı
var. Aldıran yok. işçinin ilk günlerdeki sıcak tepkisinin
soğuyacağı varsayılıyor.
Ve Özal, Zonguldak'ı kapatmak istediğinde, bu karar
karşısında Zonguldak işçisinin yanında yer almış DYP
ve SHP bu kez kararı veren iktidar ortakları oluyor. O
zaman kararı vermiş olan ANAP bu kez ucuz politika
adına karşı tarafa geçiyor. işveren cephesinin örgütleri
TİSK, TÜSİAD ideolojik olarak kapatma kararının yanı-
nda olmakla birlikte, sosyal patlamadan kaygı duyarak,
hükümeti, kapatmaların en azından işçilerin ne ola-
cağının hesabı yapılarak, yani kapitalist düzende dahi
geçerli olan kurallar işletilerekyapılması gereği üzerin-
de uyarıyor. En ürkütücü olanı da, siyasal muhalefet,
sosyal demokrat partiler işlevlerini yerine getiremeyip,
halk için umut oluşturamadıkça, ülke için çok ciddi bir
başka tehdit oluşturan şeriat yanlıları, "adıl düzen"-
sloganı ile yoksul, darbe yiyen halk yığınları ve belki de
işçiler arasında bile puan toplamayı sürdürüyor.
Hükümetin acı reçetesi, ekonomiyi krizden çıkarmak
üzere uygulamaya sokulan paket, daha ilk gününden,
bu paketi istemiş olanlar cephesindedahi kaygı yaratı-
yor. Sermayeyi de kurtaramayacak izlenimi veriyor. Kri-
zin asıl kaynağı kayıt dışı ekonomi, haksız rant ve ka-
zançlardan bir bedel öngörmüyor. Büyümeyi yok edip,
üretimden, ranta, haksız kazanca, kayıt dışı ekonomiye
kaçışı kamçılıyor.
Toplum bu acı reçeteyi, ilaç diye yutturulan, ilaç olma-
yan sadece acı veren şeyi yutacak mı? Şimdilik sadece
ateşin düştüğü yerde, canları yanan işçilerin tepkileri.
toplumun diğer kesimlerine yansıyacak mı? Bugün bu
sorulara yanıt aramak, yorum yapmak istemiyorum.
Acılan yüzlerinden okunan insanlara, alay edercesine
"üzülme, geçer'' demek de istemiyorum. Sadece acının
geçmeyeceğini, henüz daha doğru dürüst algılanmaya
bile başlanmadiğım biliyorum. Kendi adıma olanları ka-
der, ölüm gibi çaresiz algılamak istemiyorum. Ne çare-
siz, ne de çözümsüz olmadığını biliyorum.
CEM BOYNER
Daha çok istikrar
paketi göreceğiz
Ekonomi Senisi-
Yeni Demokrasi
Harcketi Partisi
sözcüsü Cenı Boy-
ner "Halk, kamu
olanaklarını yağ-
malamak amacıyla
derebeylikler şek-
linde örgütlenmiş
bu siyasi kadrolan
yönetimden süpü- Cem Boyner.
rüp. kendi kaderlerini kendi
cllcrine almadıkça daha çok
'istikrar pakerieri' göreceğiz"
dedi.
Son ekonomik gelişmeler ve
acılan istikrar paketi hakkın-
da konuşan Cem Boyner. baş-
bakan tarafından acıklanan
önlemler paketinin
aslında bir halkla
yüzleşme belgesi. po-
litikaalann ülkeyi
doğru dürüst yönete-
mediklerinin bir iti-
rafı olduğunu söyle-
di. Cem Boyner
yaptığı açıklamada,
politikacılann geç-
miş dönemlerde ül-
keyi dar partisel ve kişisel çı-
karlanna göre yöneterek eko-
nomiyi çıkmaza soktuklannı
belirterek. sorumsuzluk-
lannm. beceriksizliklerinin ve
çıkarcılıklannın bcdclini şimdi
halka ödetmek istediklerini
vurguladı.