Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET2 4 NİSAN1994 PAZARTESİ
Turizm 'özelgüvenlik'eemanetBÜLENTECEVıT
ANTALYA - Turizmde güvenlik
arltına önlemler ahnmaya baş-
landı.
Tatil köyleri. 5 ve 4 yıldızlı tesisler
özel güvenlik örgütlerini oluşturma-
lanna karşın küçük tesisler ve pansi-
yonlar. "mali kiilfet getirdiği" için
emniyet güçlerinin güvenliği sağla-
masını istediler. Turistik tesisler
daha çok görüntülü güvenlik sis-
temlerine ağırlık vererek. giriş çıkış
kapılannı ve tesısin halka açık bö-
lümlerini kamerah sistemlerle do-
natıyorlar.
Otel ve seyahat acentesi yönetici-
len. büyük tesislerin kendi güvenlik
örgütlerini kurduklannı. ancak
küçük tesislerin maddi durumlan
nedeniyle bunu oluşturamadıklannı
belırttiler.
Özel Güvenlik Danışma
Bürosu
Bu arada Antalya'da. eski Emni-
vet Müdürü Münir Tat tarafından
kurulan Özel Güvenlik Danışma
Bürosu otel, şirket ve kişilere özel
güvenlik sağlayabiliyor. Münir Tat.
özellikle Türkiye'ye ziyarete geleş,
ancak devlet tarafından koruma ve-
rilemeyen kişiler olduğunu, bun-
lann konımasının özel şirketlerce
yapılabildiğine dikkat çekiyor. Tat,
özel güvenlik bürosu kurulması ile
ilgili yasanın ikinci kez TBMM'den
görüşülüp çıkmasını beklediklerini
söyledi.
Kendi güvenlik örgütlerini
kuruyorlar
Akdeniz Turistik Otelciler ve
İşletmeciler Birliği (AKTOB) Sekre-
teri Turgay Alp, üyeleri arasında bü-
yük tesislerin tamamının kendi gü-
venlik örgütlerini kurduklannı anı-
msattı. Alp, kent dışındaki küçük
tesislerde güvenlik sorunu olduğu-
nu belirterek "Biz biriik olarak An-
talya Emniyeti ile görüştük. Bu tesis-
ler bir elemanını gönderip 15 gün em-
niyette eğitimc alınacak. Daha sonra
da bu şahıs. o tesiste güvenlik sonım-
T.atil köyleri, 5 ve 4 yıldızlı otellerin tamamı özel güvenlik
örgütlerini oluşturdular. Küçük tesislere ise emniyet tarafından
bilgilendirme eğitimi verilecek.
Görüntülü güvenlik sistemlerinin yanı sıra oteller,
giriş kapılanna tarama dedektörleri koydular.
layarak, "Türkiye'ye gelen konukla-
n devlet güçleri korumalıdır" diye
düşünüyorlar.
Son yıllarda özellikle İsrailli tu-
ristlerin akınına uğrayan Antalya'-
da acenteler. güvenlik konusunda
güvence göstermek zorunda olduk-
Iannıbelirtivorlar.
İsrail'e talep
lusu görevini de üstlenmiş olacak"
dedi.
Profesyonel Otel Yönetiçileri
Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
Avni Aker ise küçük tesislerde per-
sonel değil, mülk sahibi veya işletici-
nin kendisinin çalıştığını vurgulaya-
rak "Izun süreli gore> yapan perso-
nelin olmaması ve güvenlikten so-
rumlu bir personeli istihdam etrnesi
maddi açtdan külfet getiriyor. 5 veya
10 yataklı bir otel veya pansiyonda
çaltşan kişi sayısı bir ya da ikidir. Bü-
yük oranda da tesis sahibi eşi ve ço-
cuklanyla çalışıyor. Bu tesisten özel
güvenliğini kurması istenemez" diye
konuştu.
Güney Antalya Turizm Altyapı
Birliği (GATAB) tarafından düzen-
lenen "Asayiş" toplantısında küçük •
tesis yöneücileri. emniyet müdürlü-
ğü ve jandarma ekipleri tarafından
bölge güvenliklerinin arttınlmasını
istediler. Kemer'deki toplantıda
Kaymakam Emin Güner, yaz sezo-
nunda polis sayısının arttırılacağını
belirterek. "Tesis sahipleri ve sorum-
lu müdürleri. polis >e jandarma ile sü-
rekli haberleşip bilgi edinmeliler.
Aynca şüphelendikleri müşterileri
hakkında da acele bilgi vermeliler.
Bu bilgiler ne kadar kısa yoldan em-
niyet teşkilatına ulaşırsa güvenlik de
hızlı bir şekilde sağlanmış olur" dedi.
Yabancı gazeteciler güvenliği
araştınyor
Antalva bölgesini ziyaret eden ya-
bancı basın mensuplan. Emniyet
Müdürü Mete Altan'dan. yörede
alınan emnivet önlemleri hakkında
bilgi edinivorlar. Ancak yabancı ga-
zeteciler. özel güvenlik örgütü
ağırlığının yeterli olmadığını vurgu-
Kış sezonunda çeşitli şirketler ta-
rafından Antalva'va getirilen va-
bancı basın mensuplan arasında
İsrail'den başka İskandinav ülkele-
n. Alman ve Avusturyalılar bulunu-
yor.
Gazeteciler özellikle PKK'nıa
Avrupa'daki "Türkive'ye gitmeyin.
güvenli değil. Turistik bölgeleri bom-
balavacağız" şeklındekı duvurulan
nedeniyle güvenlik konusunda ne
gibi önlemlenn alındığını araştın-
yorlar.
Ancak gazeteciler. güvenlik ko-
nusunda alınan önlemleri yeterli
görmediklerini Türk turizmcilerine
anlatırken, Emniyet yetkilileri de
"Kış sezonunda, yani boş sezonda
bunu araştırdıkları için önlem alı-
nmamış gibi görmorlar. Ama havaa-
lanının güvenlik araç ve gereçieri ta-
mamen değiştirildi. Otellerde çalışan
personelin güvenlik soruşturmalan
hemen hemen bitti gibi. Güvenlik so-
ruşturmasında şüpheli görünenler te-
sislerde çalıştırılmıvor. Tesisler iste-
dikleri zaman. alacakları elemanı
araştırıp somşturmasını yapıyoruz"
dediler.
Tati! köyleri. 5 ve 4 yıldızlı tesisle-
rin hemen hemen tümünün görün-
tülü güvenlik sistemlerini kurduk-
lan belirtiliyor. Otellerin giriş çıkış
kapılan ve halka açık bölümleri, ko-
nulan kameralar ile sürekli izlenir-
ken. Falez. Sheraton. Dedeman gjbi
otellerin giriş kapılanna tarama de-
dektörlen verleştirildi.
Otel vöneticileri. özellikle israilli
yetkililer. güvenlik arttına önlemle-
rin alınmasını istedikleri için bu tek-
nik cihazlan kullandıklannı belirtır-
ken. son yıllarda Avrupalılann da
bu cihazlar sayesinde rahat tatil ge-
çirmeye başladıklannı sövlüyorlar.
Unlülerin başka
marifetleri de var
GÜRHAN TÜMER
Kimi padişahlar valnızca pa-
dişahtırlar. Oysa ünlü Kösem Sul-
tan'ın torunu olan IV. Mehmet.
aynı zamanda usta mı usta bir
avcıdır. 8 Ağustos 1648 günü. he-
nüz 6 yaşındayken koskoca Os-
manlı tahtına oturtulan bu çocuk
padişah. çocukluğunda da. gençli-
ğinde de. orta yaşlılığında da hiç il-
gilenmemiştir devlet işleriyle. Ana-
dolu'da ayaklanmalar mı olmuş.
akçe değerden mi düşmüş. Limni
Adası'nda. Zuravna Kalesi'nde sa-
vaş mı varmış; hiç aldırmamıştır
bövle şeylere. Avdan ava koşmuş-
tur bütün yaşamı bov unca ve onun
için de adı Avcı Mehmet'e
çıkmıştır.
III. Selim'e. II. Mahmud'a gelin-
ce. bu padişahlar ince ruhludurlar.
sanatçıdırlar. Hele birincisinin. Se-
lim-i Salis'in. valnızca padişahlar
tarihi içinde değil. avnı zamanda
müzık tarihi içinde de önemli bir
yeri vardır. Bu padişah. bıryandan
birtakım reformlar yaparken.
daha doğrusu yapmak için çalı-
şırken. bir yandan da besteler
yapmıştır ve "Derdi ile nıyine
baktıkça senin İlhami / Gerçi han-
dan olur amma ciğeri kan ağlar" di-
yerek. kendi adını değil de. "İlha-
mi" mahlasını kullanarak gazeller
yazmışür.
ehçet Kemal
Çağlar'ın Zonguldak
Yüksek Maden
Mühendis
Mektebfni
bitirdiğini biliyor
muydunuz? Ya peki,
Mehmet Akif in ve
Ziya Gökalp'in
veteriner
olduklannı..
II. Abdülhamit'in istibdadına.
vesvesesine ve sansürüne ıstediği-
nizi söyleyebilirsiniz. ama eğer
Beylerbeyi Sarayı'nı gezdiyseniz.
onun marangozluğu. ahşap oy-
macılığı karşısında selam dur-
manız gerekir.
Gerçekten de. kimilerinin "Ulu
Hakan" dedikleri bu padişah, yazı-
lmamış marangozlar tarihinin me-
dar-ı iftihandır. bu zanaatın en
önde gelen pirlerinden biri savılsa
hakkıdır.
Bırakıp Osmanlı ülkesini. dün-
yanın başka yerlerine gittiğimizde
de böyle hükümdarlara rastlayabi-
liyoruz.
Örneğin Hindistan'da. Babürlü
va da öteki adıvla Gurkanh devle-
tini kurmuş olan Gazi Zahireddin
Muhammed Babür'ün "Babüma-
me" adlı bir anılar kitabı; Polon>a
Kralı Stanislaw Leszcynski'nın ise
"Bir AvTupalının Dumaeola Adası
Krallığı Yurttaşı ile Görüşmesi"
adlı bir ütopya yazdığını biliyoruz.
Ve biliyoruz ki "Nutuk" da çok
güzel bir kitaptır ve o kitap, Ata-
Fürk'ün de büyük bir yazar oldu-
ğunu göstermektedir bana sorar-
sanız. Evet, bence. hele o ünlü
"Gençliğe Hitabe", içeriğiyle. biçi-
mivle. Osmanlıcanın en görkemli
anıtlanndan biridir.
Kimi devlet başkanlan ise çevir-
men olarak karşımıza çıkarlar. Az
önce adı geçen Babür Şah bunlar-
dan biridir örneğin ve mutasavvıf
Hoca Ubeydullah Ahrari'nin "Ri-
sale-i Validiye"sini 1529 yılında an
bir dille Türkçeye aktarmıştır. On-
dan yaklaşık 400 yıl sonra yaşamış
ye Âmerika Birleşik Devletleri
Başkanı olmuş olan Herbcrt
Clark. ki maden mühendisliğidir
asıl mesleği, asıl adı George Bauer
olan Georgius Agricola'nın. "De
Re Metallica"sını. kansıyla birlikte
beş yıl geçe gündüz çalışarak La-
tinceden İngilizceye kazandırmış-
tır.
Sonra. Atatürk'e. Atatürk dev-
rimlerine kayıtsız şartsız bağlı
olan. yazdığı hamasi şiirlerle tanı-
nan Behçet Kemal Çağlar'ın da.
Clark'ın meslektaşı olduğunu.
Zonguldak Yüksek Maden Mü-
hendis Mektebfni bitirdiğini bili-
yor muydunuz?
Ya peki. Mehmet Akifin ve Ziya
Gökalp'in hayvan doktoru. yani
veteriner olduklannı; dahası, ikin-
cisinin, Ziya Gökalp'in, sanki bir
de mimarmış gibi Ankara'da yapı-
lan Türk Ocağı binasınm jürisinde
de görev aldığını biliyor muydu-
nuz?
Birkaç örnek
Çoktur bu tür örneklerin sayısı.
Hem de pek çoktur. İşte birkaç
tane daha:
Jean-Jacques Rousseau'nun
adını. "Contrat Social" (Toplumsal
Sözleşme) adlı bir kitabı bulundu-
ğunu hemen her aydın bilir de,
onun. oldukça köklü bir müzik
kültürüne de sahip ve "Le Devin du
Village" ("Kasabanın Kahini")
adını taşıyan bir operanın da beste-
cisi olduğundan haberi olanlann
sayısı sanınm daha azdır.
Thales'e gelince: O, bizim bu-
ralarda, İon>a'da, >ani Batı Ana-
dolu'da. Miletos'ta yaşamış olan
bir filozoftur. Eski çağlann yedi
bilgesınden biri sayılır. Söylendiği-
ne göre öylesine akıllıdır ki bu bil-
ge. çağdaşlan. dünyada on birim
akıl varsa. bunun dokuz tanesi
Thales'tedir diye düşünürlermiş.
Gerçekten de. bu Thales. ta İÖ 585
yılında. bir güneş tutulmasını ön-
ceden haber vererek inanılmaz bir
iş başarmıştır. Ama aynı Thales.
aynı zamanda da bir zeytinyağı ta-
ciridir.
Bir kovboy eksik
Amerika Birleşik Devletleri'nde Arizona Çölü... Monument Vallcy
(Anrt Vadi) denilen bu bölge, çölün en acımasız bölümü. Kayalıklar garip
şekiller oluşturuyor, kilometrelerce v üninse tek yeşilliğe rastlanamaz...
Tek tük kuru ağaç gövdelerinin dışında göz alabildiğine kum. Yahşi
Batı'v ı keşfetmek için y ola çıkanların aşmak zorunda kaldıklan bu çöl,
binlerce"öncü"ye me/.arolmuş. Sonra kovbo> filmleri için bulunmaz
doğal mekarüar olarak kullanılmış. İnsanın gözü ister istemez. karenin
bir yanından bir kovboyun çıkmasını ve "Su, su..." diye inlemesini
bekli\or. (Fotoeraf: İZZET KERİBAR)
Her beş kişiden birinin horlama sorunu varHaber Merkezi- 35 yaşına gelen
kadın-erkek beş kişiden biri horlu-
yor. Bu durumun evliliklerin uyu-
mu üzerindeki etkisi öylesine sık
belgelenmiş ki. horlama vazgeçil-
mez bir güldürü konusu olup
çıkmış. Oysa ki birçoğumuz için
horlama hiç de gülünüp geçilecek
bir durum değil.
Çok aşınya vardığında horlama
ciddi bir bozukluğun belirtisı olabi-
lir. Uyku apnesi adı verilen durum-
da, solunum yollannın daralması
sonucu kişi, zaman zaman 60 sani-
yeye varan bir süre soluk alamaz.
Eskiden horlama sorununa eşler
kendi aralannda bir çözüm bulma-
ya çalışırdı. Artık uyku bozukluk-
lan uzman kliniklerce ele alınıyor.
Horlama üç sınıfa aynlıyor: En
yaygın biçimde görülen ilk sınıf, %
20'mizi etkiliyor ve durum. horla-
yandan çok yanında yatan için bir
sorun oluşturuyor. Erkeklerin %
25'ini, kadınlann % 50"sini etkisi
altına alan ikinci sınıf horlama ise
"horlamanın neden olduğu uyanma"
olarak bilinen sendrom. Bu türün
ilk sözü edilen türden farkı, horla-
yanlann kendi çıkarttıklan sesten
ötürü bunun ayırdında olmaksızm
hafıfçe uyanmalan. Bu bireyler, sa-
bah kalktıklannda iyi bir uyku aldı-
klannı sanırlar. Oysa ki gece boyun-
ca telefon 50-100 kez çalmış gibi
uyumuşlardır. Bu durum her gece
başlanna geldiğinden. uykusuzluk-
lan giderek tırmanışa vanr ve olduk
olmadık yerlerde uykuya dalarlar.
Belirtilen iki tür horlama da doğal
gelişmelerin bir uzantısıdır. Uykuya
daldığımız zaman. solunum yol-
lanmız dahil. tüm kaslanmız gevşer.
Horlayanlarda ise bu daralma her-
kesinkinden daha fazladır. Yumu-
şak damak ve gırtlak duvarlannın
titreşmesi sonucu horlama sesi olu-
şur. "Horlamanın neden olduğu
uyanma''' ile en ciddi sayılan üçüncü
tür horlama arasındaki fark ise bir
kademe farkıdır. Uyku apnesi (geçi-
ci soluk kesilmesi) olanlarda. sessiz-
lik içinde geçen süreyi ortalığı titre-
ten bir horlama sesi izler. Bu kişile-
rin uvkulan. daha sık kesintive uğ-
radığından. gündüz uykuya dalma
olasılıkları çok daha yüksektir. 200
kişiden birinde uyku apnesine rast-
lanmaktadır.
Yüksek tansiyon daha sık gö-
rülüyor
Araştırmalar, horlayanlarda yük-
sek tansiyonun daha sık görüldüğü-
nü ve bunlann kalp krizi geçirme
riskinin de vüksek olduğunu ortava
kovdu.
Horlayanlann çoğu kilolu ve içki-
ve düşkün olduklanndan. risk
arttıncı etmenlerle horlama arası-
nda bir ayınm yapmak oldukça güç.
Ancak sağaltım için başvuranlann
büvük bölümü "araba kullanırken
uyuyakaldıklarından" vakınıvor.
Horlamanın giderilmesi volunda
alınan önlemlerden bin. dalgıç mas-
kesini andıran üçgen maske. Hafıf
bir basınçla hava veren bu maske.
solunum vollannı açık tutmava
yanyor. Ancak maskenin uzun sü-
reli kullanımı kişiyi rahatsız ettiğin-
den, bu >öntemegenellikle sıcak ba-
kılmıyor. Horlamanın evliliğin ge-
leceğini tehlikeve düşürdüğü durum-
larda. yumuşak damağın alınması
ve gırtlağın genişletilmesinden olu-
şan bir amelivat öneriliyor. "Uvulo-
palatopharyngoplasti" adı verilen
amelivat. yılda yaklaşık bin kişiye
uygulanıyor.
Amelivat tam çözüm değil
Ameliyatla ses giderilmesine
karşın. h'orlamava neden olan etki-
lerde bir değişiklik olmuvor. Bu ne-
denle amcliyat. horlavan kişinin bit-
kinliğini ortadan kaldıramıyor. Da-
hası. hasta yenıden yeme v e ıçme alı-
şkanlığını kazanmak için aşın bir
çaba harcamak zorunda kalıyor.
Kalp
hastasına
balon
tedavisi
KONYA(AA)-Selçuk
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Eğitimve Araştırma Fakültesi
Hastanesi'nde bir süre önce
hizmete sunulan balon tedavisi
v önteminden olumlu sonuçlar
alındığı bildirildi. Selçuk
Üniversitesi Tıp Fakültesi
öğretim üyesi ve Kardiyoloji
Ana Bilim Dalı Başkanı Doç.
Dr. Hasan Gök. ünitede.
koroner kalp hastası 60 kişi
üzerinde uygulann balon
tedav isinden v üzde v üze v aran
başanlareldeedildiğinı belirtti.
Doç. Dr. Gök. "Balmon
tedavisi, koroner kalp
hastalıklarında 'b\-pass'tan daha
güvenitir > e daha az risklidir"
dedi. Balon tedavisinde ölüm
oranının'bv-pass'aoranladört
kat daha düşükve daha ucuz
olduğunu. son günlerde bu
tedavi yönteminın yoğun ilgi
gördüğünü v urgulav an Doç.
Dr. Gök şunlan söyledi: "40
\ aşın üzerindeki ölümlerin çoğu.
özellikle koroner kalp
hastalıklarından
kavnaklanmaktadır. Koroner
kalp hastalıkları ne yazık ki halk
tarafından \eteri kadar
bilinmemektedir. Bu durum ölüm
oranını arttırmaktadır. Kalp
kri/inde ilk 6-8 saatlik dönem
tıbbi müdahalede önemlidir. Kalp
hastalıklarında birinci planda
ilaç tedavisi gelmektedir. Eğer
ilaç tedavisinden istenilen sonuc
alınamnorsa. baion tedavisine
basvurulmaktadır. Cerrahi
müdahale ise en son çare olarak
karşımıza çıkmaktadır."
İngilizler
karamsar
LONDRA (AA) - Amerikalılar.
Almanlar ve Japonlar'a kıv asla
İngilizlerin daha hoşnutsuz.
güvensiz ve karamsar olduklan
bildinldi.TheGuardian, Nevv
YorkTimes. DerSpiegelve
Japon Asahi Shimbun
gazetelerine göre Almanlann
v üzde 82'si. Amerikalılann v e
Japonlann da yüzde 67'si
karamsar görüşlü. Araştırmada
İngilizlerin > üzde 13'ü
dünv adaki bazı şevierin gelecek
beş yılda düzeleceğine
inandıklannı açıkladı. Aynı
konuda Japonlann v üzde 16"sı.
Almanlann v üzde 18'i ve
Amerikalılanndavüzde 19'u
ivimsergörüşbelirttiler.
Görüşleri alınan İngilizlerin
yüzdc50'si Almanlar'a. vüzde
55'ı Japonlara \ e v üzde 67'si de
Amerikalılara güvenmediklerini
kaydettiler. İngiltere. Almanya.
Japonva ve ABD'de ankete
katılanlann tek birleştikleri
nokta ise geçmıştekı hizmetleri
vegelecekteki rolü itibanyla
BirleşmişMilletlcr'e
güvenmeleri oldu. Almanya.
Japonva ve Amerikalılann
sadece yüzde 32'si İngiltere'yi
hâlâ güçlü bir ülke olarak
görürken. yüzde 67'si av nı
görüşü paylaşmadılar. Bu arada,
BM'nin sorunlu bölgelere asker
gönderip göndermemesi
v olundaki bir soruya da
Almanlann vüzde 67"si
gönderilmesi gerektiği cevabını
verirken. bu oran İngıltere'de
v üzde 72. Japonya'da yüzde 33
olarak belirlendi. Avnı kamuoyu
v oklamasına katılan 4 ülkenin
yurttaşları Rusva'nın,
Amerika'nın dünya liderliğine
artık rakipolmadığı, ancak
dünya banşına yönelik hâlâ bir
tehdit oluşturduğu konusunda
birleştiler.