25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 NİSAN1994 CUMARTESİ CUMHURİYET HABERLER 23 Nisan törenleri • İstanbul Haber Servisi- Elverişsiz hava koşullan nedeniyle ertelen 23 Nisan LJlusal Egemenlik ve Çocuk Bay ramı gösterileri, dün Ali Sami Yen Stadı'nda yapıldı. Gösterilere İstanbul Valisi Hayn Kozakçıoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, l. Ordu Komutanı Orgeneral Hikmet Bayar ile askeri ve mülkü erkân katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan tören, 1696 öğrencınin üç grup halinde katıldıklan gösterilerle devam etü. 23 Nisan'ı anlatan şiirlerin eşliğinde süren gösterinin ardından, bütün gruplar dünya banş ve kardeşliğini simgeleyen "Sev Dünyayı" adlı şarkıyı söylediler. Gösteriler. "23 Nisan Marşı" nın seslendinlmesiyle sona erdi. Holıtren tarifesi değişti • ANKARA(AA)- Ankara-İstanbul arasında gündüzkarşıhkh sefer yapan Boğaziçi Ekspresi'nin tarifesi, ara yerleşim merkezlerindeki yolcu talepleri dikkate alınarak değiştirildi. TCDD Genel Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden yapılan açıklamaya göre. l mayıs pazar gününden itibaren Boğaziçi Ekspresi'nde seyahat edecek yolcular için ekspres tren ücretialmacak. Ankara-Haydarpaşa arasmdaki ara istasyonlarda da duracak olan Boğaziçi Ekspresi. Ankara'dan saat 08.10'da hareket edecek ve I6.25"te İstanbul Haydarpaşa'ya varacak. Boğaziçi Ekspresi Haydarpaşa'dan da saat 14.55'tekalkacak ve Ankara">a23.l0'da ulaşacak. Açıklamada, l mayıs tarihinden itibaren Ankara-Eskişehir ve Eskişehir- Arifıye arasında işletılen mahalli trenlerin yolcu azlığı veekonomik koşullar nedeniy le seferden kaldınldığı bildirildi. GJretîm üyesi dövüldü • Haber Merkezi -Akdeniz Ünıversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kurulu. Prof. Dr. Çağaıay Ergenekon'unsınıf geçemeyen bir öğrenci ile babası larafından dövülmesini protesto etti. Fakülte tarafından yayımlanan kararda, öğretim üyesine yönelik-saldın şiddetle kınanarak "'Görevi öğretmek, genç kuşaklara çağdaş bilgileri aktarmak ve geleceğin daha uygar ve ileri bir Türkiyesi'nin oluşumuna katkıda bulunmak olan öğretim üyelerine yönelik bu davranışlar hem üzücü hem de çok düşündürücüdür" denildi. Dirim'den açıklama • Haber Merkezi - Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Aygören Dirim. kuruluşlannın dünkü sayımızda yer alan \ e kitaptan alınan KDV'nin düşürülmüş olmasına yönelik eteştirilerinin bazı yanlış yorumlara neden olduğunu açıkladı. Dirim, kitabın maliyeti sırasında odenen yüksek oranlı KDV'nin. kitabın satışı sırasında yüzde 8'e indirilen oranla mahsup edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle mahsup edilemeyen KDV tutannın maliyet içinde kalarak kitap fıyatına yansıtılması zorunluğunun belirtilmek istendiğini vurguladı. Dirim, kuruluşlannın kağıttan alınan KDV'nin düşürülmesine karşı olmadığını da açıklamasına ekledi. Üretim azaldı, işçi çıkarmalar başladı. Yerli fırmalann teker teker kapanacağı öne sürüldü îlaçsanayiindebunahm BIZMKOY MahmutMakal 13. bası 50.000 (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul • Yerli sermaye ile kurulan 54 ilaç fırmaşınm üye olduğu Türk İlaç Sanayii Derneği Genel Sekreteri Fatoş Çağlayangil, ekonomik paket sonrasında yerli ilaç sanayiinin son derece zor durumda olduğunu belirtti. YL'SUFÖZKAN ANKARA - Ekonomik pa- ket, ilaç sanayiini de vurdu. "5 Nisan Kararlarf'nın ardından gelen yüksek zamlann girdileri arttırması. döviz kurlanndaki yüksek artışın hammadde alı- mını etkilemesi ve ilaç piyasa- sında paranın dönmemesi. özellikle yerli ilaç fabrikalannı bunalımın eşiğine getirdi. İlaç firmalannda üretim azaltılarak işçi çıkanlmaya başlanacağı bildirilirken, sağhk çevreleri. gelişmelerin, ilaçta tekelleşme- ye neden olacağına dikkat çek- tiler. Tamamı yerli sermaye ile ku- rulan 54 ilaç firmasının üyesi ol- duğu Türk İlaç Sanayii Derneği Genel Sekreteri Fatoş Çağ- layangü, ekonomik paket son- rasında yerli ilaç sanayiinin son derece zor durumda olduğunu belirterek "Gümrük birUği ve patentle kapatümaya çalışılan yerli fırmalar, bu bunalımla ka- panabilir" dedi. Sorunlarla ilgili acil toplantılar yaptıklannı an- latan Çağlayangil, ilaç piyasa- sında paranın dönmemesi yü- zünden sektörün zor durumda olduğunu belirterek, şunlan söyledi: İEİS Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Turgut 'îlaç endüstrisi küçülerekyaşayacak' İstanbul Haber Servisi-; İlaç \e Kimya Endüstrisi İşverenlerSendikası(İEİS). ülkenınbugüniçine düştüğü ekonomik darboğaza. 1987'denbuyana düzeltileme\en hatalı tutum. radikal v c hayati tedbırlerin zamanında alınama> arak ertelenmesı sonucu gelindiğini vurguladı. Sendika Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Turgut, bugünkü güç dönemden ilaç sanayinin de payına diişeni fazlasıyla aldığını belirterek "'küçülerek yaşayabilecekleriııi" söşledı. İlaç ve Kımya Endüsırisi İşverenlerSendikasıdün"Son ekenomik gelişmeler karşısında ilaç endüstrisinin durumu" konulu bir basın toplantısı düzenledi. İEİS Yönetim Kurulu Başkanı Kav a Turgut şunlan söyledi: "Hiçbir karşı gelir sağlanamadığı halde ithalat 1993 >ılı sonu 30 mil>ar dolar seviyesine ulaşı>or. ülke ithal malları bolluğu vaşanan İü/umsu/ >e ekonomiye katkısı obnayan mallar cenneti haline geliyordu. 1993'te ise ihracal 15.3 milyar dolar seviyesinde kalıyordu. 1989 yılında yüzde 74.6 olan bu oran 1993'te yüzde 52.2'yeduşmüştür. Veböylece dış ticaret açığı 1993'te 13.3 milyar dolara erişmiş- tir." Son gelmen noktada TL karşısında kurlann patladığına dikkati çeken Kava Turgut. ilaç sanayıniniçgirdilenndeveyardımeısanavi kuruluşlannda büyük fıyat artışlan oluştuğunu. ödeme vadelerinin kısaldığını \e pek çoğunun peşınsatışlaradöndüğünü vurguladı. Kaya Turgut. sektörde bütün madde ve ambalaj malzemelerinin yüzde 67'den başlamak üzere yüzde 190oranına kadar artış gösterdiğini belirterek şöyle konuştu: "Bugün kredi bulunamaz, bulunan kredi kullanılama/ ve kullanüan kredinin maliyeti kaldırılamaz duruma gelindi. Bu durum karşısında önceden hükümete önerilen önlemler şimdi endüstriye önerilmektedir. Artık endüstrimiz küçülerek yaşayabilecektir. Endüstri gerekli masraflar dışında tüm tasarnıf önlemlerini alacaktır. Finansal > apısını güçlendirecektir. Vadeli mal sarmayacaktır. Asgari stok seviyesjnde çalışacaktır. "İEİS Bılım Kurulu Üyesi Doç. Dr. Öztin Akgüç de Türkıye'nin ağır bir iç ve dış borç yükü. \ üzde 15'e yaklaşan açık ve gizli işşiz oranı \e net rezen açığı ile bunalıma girdiğini belirtti. Akgüç. " Tiirkive'nin bu bunalımdan çıkabilmesi için ktsa dönenıde Hazine'nin nakit dengesini sağlaması, cari işlemler açığını daraltması, dış ödeme güçlüklerini hafifletmesi, uzun bir sürede de yurtiçi tasarruflarını arttırarak birikimleri üretken yahrımlara >öneltmesi gerekir" dedı. "Firma ilaçtan en fazla yüzde 20 kar ediyor. Sanayinin geçen yılki ortalama karı yüzde 1.2 ol- du. Firnıa depoya iskonto yapı- yor, eczacıya iskonto yapıyor. Bunun > anında depo da eczacıy a iskonto yapıyor. Eczane karı yüzde 4ü'lara ulaşıyor. Depola- rın en az 1 yıllık stoklan var. Nasılsa yeni fiyat gelir diye bek- liyorlar. Oysa ilaç sanayiinin sürşarj hakkı yok.Eczacilar.sat- tıkları ilacın parasını de>letten alamıyorlar. Bu nedenle piyasa- da para dönmüyor. Bu da sektö- rüetkiliyor." Yüksek zamlann girdilen et- kilemesi \e dö\ iz artışı nedeniy- le hammadde ahmıntn zorlaş- masının sektördeki krizı doru- ğa lırmandırdığını vurgulayan Çağlayangil. yerli sanavının avakla kalabilmck için tasarruf önlemlerıne başvurduğunu ve satiş elemanlarının üçte ikisınin işten çıkanldığını. servisteki araç sayısında \e yemeklerde kısıntıya gidildiğıni anlattı. Üyelennın çoğunluğu yabancı fırmalardan oluşan İlaç En- düstrisi İşverenler Sendikas: (İEİS) Genel Sekrcter Yardım- eısı Feridun Güray da yerli fir- maların olduğu kadar yabancı fırmalann da zor durumda ol- duğunu belirterek. üretimı azaltmava ve işçi çıkartmaya giden fırmalann bulunduğunu söyledi. İlaç maliyetıni etkile- \en cn büyük eıkenin hammad- de fıyatlan olduğunu kaydeden Güray. yılbaşından bu yana dövizdeki yüksek artışa karşın. aynı rakamlann ilaç fıyatlanna yansımadığını savundu. Ocak a\ ından bu yana girdilerdc yüz- de 85 ile yüzde 145 oranında artışlar olduğunu vurgulayan Güray. sorunlann büyüklüğü karşısında sanayinin çcşitli ön- lcmlere baş\ urduğunu söyledi. Türk İlaç Sanayii Derneği Genel Sekreteri Fatoş Çağla- yangil, sektördeki bunalımın giderek büyüdüğünü ve yerli fırmalann teker teker ortadan kalkacağını yineleyerek, acil önlem alınması gerektiğini be- lirtti. Bankalann. yerli ilaç fir- malannın kerdi borçlannı don- durmasını isteyen Çağlayangil, şöyle konuştu: "İlaç hammaddesi dövize en- deksli ve yurtdtşından gelivor. Hammadde için farklı döviz ku- ru uygulansın. Hammadde dışa- lımında kolaylık sağlansın. Ge- nel sağlık sigortası uygulaması- na bir an önce geçilerek halkın sırtından ilaç yükü kaldırılsın." 'Fiyatlar serbest kalsın' Çağlayangil, ilaç fıyatlarının serbest bırakılması gerektiğini de vurgulayarak "Fiyatların serbest bırakılması hem ilaçta ucuzlama\ ı getirir, hem de birta- kım kırtasiye giderlerini ortadan kaldırır" diye konuştu. Çağla- yangil. yerli fırmalann kapan- ması durumunda, pivasanın yabancı fırmalara kalacağını ve bundan halkın olumsuz ctkile- neceğini öne sürdü. İlaç üreticüerinin de satışlar- da iskonto verilrhemesi. mal fazlası uygulamasının kaldınl- ması. peşin satışlarda iskonto uygulanmaması. vadeli satış- larda vadenın 40-50 gün olması \e bütün promosyon faalıyetle- rinde tıbbi lanıtım ilkelerine uyularak giderlerin ve faaliyet- lenn olduğunca azaltılması ko- nulannda görüş bırliğine \ardı- klan belirtildı. Sağlık çe\releri. yerli fırmalann bunalıma daya- namamalan durumunda. piya- sada bir tekelleşme yaşanacağı endişesini dilc getirdilcr. Nurettin Sö/en, Ergun Göknel, Halil Bi/nıtn ve 6 İSKİ yöneticisininyargılandığıdavadamahkeme,heyettekideği- şiklik nedeniyle kararın bir sonraki dunışmada verilmesini kararlaştırdı. Dünkü duruşmada, Ergun Göknel ve eşi Feray Göknel'in zaman zaman duygulanarak gözlerinin yaşardığı görüldü. (Fotoğraf: H ATİCE TUNCER) Klor davasında karar 15 mayısa ertelendi İstanbul Haber Servisi- İSKİ'ye yüksek fiyatla klor almdı- ğı gerekçesiyle İstanbul eski Büyükşehir Belediye Başkanı- Nurettin Sözen. İSKİ eski Genel MüdürüErgun Göknel ve ışadamı Halil Bezmen ile 6 İSKİ yöneticisi hakkında açı- lan dava, karar verilmesi için 15 mayıs tarihine ertelendi. İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan ve Er- gun Göknel'in eşi Feray Göknel. diğer tutuklu sanıklar Ziya Kurtaran \e Ahmet Haluk Berksoy'un yakınlanyla kalabalık bir izleyıci grubunun katıldığı karar duruşma- smda son savunmalar yapıldı. Ergun Göknel, Ziya Kurta- ran ve Ahmet Haluk Berksoy ile Feray Göknel'in zaman zaman duygulanarak gözlerinin yaşardığı duruşmayı ka- labalık bir gazeteci topluluğu da izlerken ATV salon dışın- dan canlı yayın yaptı. Nureltin Sözen'ın avukaüan, savcı- lığın Sözen hakkında "beraat" kararı verilmesini isteyen esas hakkındaki görüşüne uyulmasını istediler. Davanın tuluklu sanıklarından Ergun Göknel'in avukatlan ise klor alımında herhangi bir usulsüzlük olmadığını. ihale koşul- lan oluştuğu anda bu işlemin sanıklann isteğiyle gerçek- leştırildiğini ve suçun unsurlannın oluşmadığını belirttiler. Göknel'in suç ışlcmek için "icrai hareketlere'" bilc başla- madığını belirtcn savunma a\ukatları bcraal kararı veril- mesini istediler. 19 ağustos tanhinden itibaren tutuklu bu- lunduğunu anlatan Göknel. beraat karan verilmesini iste- di Diğer lutuklu sanıklar Ziya Kurtaran ve Ahmet Haluk Berksoy "un avukatlan da. ilcri sürülcn suçun unsurlannın oluşmadığını vc müvckkillerınin lulukluluk hallerinın gö- zönüne alınarak tahliyc ve bcraal kararı verilmcMnı istedi- ler. Mahkeme. sasunmalardan sonra kurnmı 15 mayıs" la \apılacak duruşmada verilcccğinı bclırıtı. Sarıyer'de ^Islam'a uygun^ tuvaletler RP'li Başkan belediyenin kıbleye bakan tuvaletlerinin yönünü değiştirdi AYŞEYILDIRIM RP'li Sanyer Belediye Baş- kanı'nın ilk icraatı "kıbleye baktığı" gerekçesiyle tuvalet taşlannın yönünü değiştirmek oldu. 27 martta iş başına gelen RP'li belediyelerin ilginç uygu- lamalanna hergün bir yenisi ek- leniyor. Belediye başkanlannın kimisi kuraklık için yağmur du- asına çıkma karan alıp, beledi- yede mescit açarken; kimi park- lann. sokakların ve kültür mer- kezlerinin adını değiştirirken; Sanyer Belediye Başkanı Yusuf Tüzün ise tuvalet taşlannın yö- nünü değiştirmekle işe başladı. Belediye Başkanı seçildikten sonra belediye binasındaki tuvaletlerin "İslami şartiara uy- gun olmadtğını" gören Yusuf Tüzün'ün ilk emri; Sanyer'deki eski ve yeni belediye binalann- daki kıbleye bakan tuvalet taşlannın sökülmesi oldu. Bu- nun üzerine yaklaşık 12 mily on liraya yeni tuvalet taşlan alındı. Ardından belediye görevlilen ellerinde pusulalarla tuvaletlere girip yön tayini yaptılar. Tuva- letlerin yeni yönü belirlendik- ten sonra taşlar kıbleye yan du- racak şekilde yeniden düzen- lendi. Kadınlar tuvaletindeki tüm taşlann düzenlemesı tamamla- nırken. erkekler tuvaletindeyse alaturka tuvaletler kapatıldı, verlerine konulan pisuarlar da "İslama uygun" şekilde yani kıbleye yan gelecek şekilde yer- leştirildi. Sanyer Belediyesiçalışanlan- nı hayretlere düşüren bu ilk icraatla ilgili olarak görüşlcnnı almak isteğimiz Bcledive Başkanı YubufTüzün. "çok yo- ğun olduğunu" belirterek görii- şemeveceğını ıletmekle vetmdi. Bazıbeledi\evetkılileriise"tuva- let taşlannın yönümin Miislü- manlar için büyük bir önem taşıdığını" söylediler. İstanbul Müflü Yardımcısı Mehmet Çiçek. Peygamberin bir hadisi şerifınde tu\alet taşlannın ön ve arka taraf- lannın kıbleye bakmaması. an- cak taşlann kıbleye yan dur- ması gerektiğinin yazılı olduğu- nu bildirdi. Yeni belediye baş- kanının ilk uygulamasıyla şaşkınlığa uğrayan Sanyer Bele dıve Başkanlığı personeli. "Şimdi sırada hangi değişiklik var!.." diye beklemevc başladı. "Şimdiye dek hiç böyle bir şey duvmadık. görmedik" diyen be- ledıvc çalışanlan. şu eİcşiıriyı yapıyorlar: "Sanyer halkı bizden hi/met beklerken, beledive başkanının ilk ve en önemli işi tuvaletlerle uğraşmak oldu. Başkan tuvalet- lerin yönünü değiştireceğine, mİlyonİarı bunun için dökeceği- ne, temizliğine önem versin." Sanyer SHP İlçe Başkanı CengizAlp ise UN gulamay ı "San- ki Sarıy er'in sorunu yokmuş gibi RPli Belediye Başkanı'mn ilk icraatı tuvaİetleri düzenlemek oldu" sözlerivle değerlendirdi. Alp. "Sarıyer gibi gecekondu, imar, çevre. çarpık yapılaşma sorunlarının oldukça yoğun ya- şandığı bir ilçede belediye baş- kanının ilk uygulaması ileriye dönük uygulamaları konusunda da bir fikir veriyor" dedı. Cabaglio Hükümetler sendikalara danışmah • ETUC Genel Sekreteri Emilio Gabaglifo, serbest piyasa mekanizmalannın yaratacağı sosyal sorunlara emekçilerin kurban olmasını istemediklerini söyledi. AZMİ KARAVELİ Avrupa İşçi Sendikalan Konfedarasyonu (ETUC) Ge- nel Sekreteri Emilio Gabaglio, hükümetlenn sosyal ve ekono- mik konularda aldıklan tek ta- raflı dayatmalann sendıkalar tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Gabaglio. Cumhuriyct'e yaptığı açıklamada Türkiye'nin Avrupa Birliğı'ne üyelik başvu- rusunu ETUC olarak destekle- diklerini ancak iş hukuku ve sendikal haklar konulannda atılması ge- reken adı- mlann olduğu- nu belirtti. Emilio Gabag- lio, serbest pi- yasa mekaniz- malannın ya- ratacağı sosyal sorunlara ' Gabaglio. emekçılcnn kurban olmasını is- lcmedıklenni belirterek "Hükü- metlerin sendikalara danışma- dan alacağı kararlann sağlıklı olmayacağını düşünüyomz. Bu yüzden bir araya gelip ortaklaşa kararlar almak gittikçe önem kazaıunaya başladı" dedi. Türkiyc'nin Avrupa Birliği'- nc lam üyeliği konusunda en önemli sorunun dcmokratıklcş- mcden kaynaklandığını belir- tcn Gabusîio şöyle dcvam cıti: "1980-83 vıllan arasında askeri rejim süresince demokratik hak- lar, özellikle sendikal haklar baskı altına alındı. Bu dönemde Abdullah Buşiürk ve arkadaş- larının verdikleri özgürlük mü- cadelesini unutmanı mümkün değil. Biz de ETL C olarak ken- dileriyle dayanışma içinde ol- muştuk. Ancak geçen on yıl bo- yıınca demokratikleşme ko- nulannda hiçbir şey yapılmadı- ğını söy lemek de y anlış olur. Bu- giin her şeyden önce seçilmiş bir meclis görev başında. Ne yazık ki hükümctin. iş hukuku. işçi ve sendikal haklar konulannda Av- rupa Ekonomik ve Sosyal Ant- laşması'na uygulacağı doğmltu- sunda verdiği sözü bugüne kadar yerine getirmediğini görü- yoruz." ETUC Genel Sekreteri ayn- ca. çalışanlann haklarının Âv- rupa standartlanna gelmesi ko- nusunda her türlü baskıyı yap- maya hazır olduklannı belirtti. Gabaglio söz konusu haklann memurlar için de geçerli olması gerektiğine dikkat çckti. Ga- baglio "Avrupa ülkelerinin Tür- kiye'ye her alanda yardım etme- leri gerekiyor. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Demokrasi Paketi 12 Eylül sonrasında Türkiye'de yüzlerce yasa değişti- rildi. Toplumun siyasal, ekonomik ve toplumsal yaşamı- nı düzenleyen tüm yasalarla oynandı. Kimi tümüyle de- ğiştirildi, kimi düzeltildi'. Yapılan tüm değişikliklere baktığımız zaman da ortak bir amacın varlığını görüyo- ruz: Toplumda örgütlenmeyi engellemek... Toplumda örgütlenmeyi engellerseniz o toplumu bir 'koyun sürüsü' haline sokarsınız. Ne bilinçlenme müm- kün olur ne siyasallaşma. Sesi-soluğu çıkmayan apoli- tik' bir insankitlesi haline sokarsınız toplumu. istediğiniz gibi de 'oynarsınız'. İstediğiniz gibi sömürürsünüz. Türkiye'de askeri yönetim 1983 sonunda sözde' bitti. Ama ortaya çıkan düzen, sivil bir cunta dönemi idi. Gene 'sözde'demokrasi vardı, ama "Bu duzen demokraside- ğildir" d\ye yazanların bir ile iki yıl arasında hapsini isti- yordu savcılar. Bu antidemokratik düzenin kendine sağladığı avantaj- ları sonuna kadar kullanan rahmetli özal, bu düzenden değil, bu düzeni biraz demokratikleştirmek isteyenler- den rahatsız oluyordu. ûzellikle de seçim yasasıyla oy- nayarak "Azınlık iradesini TBMM'ye nasıl 'çoğunluk' olarak taşırım" diye düşünüyordu. Bu arada tabandan (nasılsa) gelen baskıya karşı duramamış ve 12 Eylül'ün siyaset dışına ittiği eski siyasetçiler için (inanılmaz bir biçimde) halkı referanduma itmişti. Üstelik bir de mey- danlara çıkarak siyasal yasakların sürmesi konusunda nutuklar atmıştı. (Zaten bugünlerde kimileri rahmetli Özalı özlediklerini söylemiyorlar mı, cinler tepeme üşü- şüyor.) 12 Eylül'ün ürünü ve doğal savunucusu özal'ın de- mokrasinin önündeki engelleri kaldırması elbette bekle- nemezdi. Ama 1991 sonrasında, sağda ve soldaki en büyük iki partinin oluşturduğu koalisyonun bu konuda birkaç adım atması (belki) beklenebilirdi. Ama olmadı. "Demokrasi herkese gereklidir. Herkes bir gün demok- rasiye muhtaç olabilir" diyen bir parti liderinin, demok- rasiyi sadece kendisi için istediği anlaşıldı. Koalisyon döneminde 141,142 ve 163. maddelerin göstermelik bir biçimde kaldırılmasının dışında, demokrasi alanında en uiak bir adım da atılmadı. ikinci koalisyon da birincisinden farksız çıktı. Zaten ne olabilirdi ki? Bu kez ortada daha ciddi bir sorun da vardı. Ekonomi tıkanma noktasına gelmişti. Aslında bir ekono- minin tıkanma noktasına gelmesi, belli bir sürecin sonu- cudur. Bir ekonomi üç-beş ayda tıkanmaz. Yılların biriki- mi gerekir. Uygulanan bir ekonomi politikasının da ba- şarılı olup olmadığı işin sonunda anlaşılır. Yıllardan beri uygulanan (sözde) serbest piyasa ekonomisi'riın övgü- sünüyapanlar, bupolitikayı 'alternatifiolmayan'birpoli- tika olarak göklere çıkaranlar, şimdi de uygulama yanlı- şlanndan söz etmeye başladılar. Hiç utanmadan ve hiç yüzleri kızarmadan, topluma gene 'acı reçeteler' da- yattılar. iktidarın solkanadı' (artık nasıl bir solsa!) acı reçete- yi içeren bu ekonomik paket'e karşı, bir 'demokrasipa- keti' şartını koymuş. Şimdi de bu demokrasi paketini bekliyor kimileri. Insanların nasıl bu kadar 'saf've 'iyini- yetli' olabildiklerini anlayamıyorum. Demokrasi paketi ile toplumun demokratik ilerlemesi yönündeki engeller kaldırılacakmış. Peki engeller kaldı- nldığı zaman, yani toplumda demokrasi egemen olduğu zaman bu acı reçeteleri nasıl yutturabilecekler acaba? Hangi 'örgüf/üfop/um sınıflar arasmdaki uçurumugitgi- de arttıran ekonomik politikalara katlanır? Bizim yöneti- cilerimizin bunları hesaplamıyor olması mümkündür. Ama hiç kuşkunuz olmasın, birileri mutlaka bu işin hesa- bını yapmaktadır. Ücretleri enflasyonun yarısı kadar arttırıp faizleri iki katına çıkaracaksınız.. zaten azmış olan rantları iyice körükleyeceksiniz.. tüm devlet olanaklarını bir avuç ser- mayedara peşkeş çekeceksiniz ve sonra da, "demokra- sinin tüm kurum ve kurallarıyla işlediği" bir ortamdan söz edeceksiniz! Gülerler adama... Daha bir ay dolmadı, işin kokusu çıktı. Toplumda kim- lerin acı ilaçlar yutacağı, kimlerin kazançlarını katlaya- cağı belli artık. Sadece batan üç bankanın topluma getirdiği yük 7 tril- yon liraymış. Bir ekmek çalanın iki yıl hapis yattığı Türki- yemizde, trilyonları çalanların cezası yok. Bakkal iflas etse, ekonominin kuralları işliyor da banka iflas edince ulusal mesele' oluyor, yükünü devlet üstleniyor. Yani para halkın cebinden çıkıyor. Demokratik bir toplumda, örgütlü bir toplumda insanı tükürükle boğarlar. Ustelik bu utanmazlar hala insan içinde dolaşıyor, itibar da gö- rüyorlar! Protokolde yerleri var. maçları şeref tribünün- den izliyorlar... Eğer demokrasi olsa, bunların önemli bir bölümü ger- çekleşmezdi. Korkardı insanlar, çekinirlerdi. Bu talan yaşanmazdı Türkiye'de. Şimdi bu talanı yapan 'egemen ekonomik gucün' demokrasi paketi çıkarmasını bekle- yenler var... Bu beklenti, 'olmayacak duaya amin' de- mekten başka bir şey değildir. Ama ne edelim? Umutfa- kirin ekmeğü. Not: Tüm okurlarımın 1 Mayıs bayramını kutluyorum. Bu sene yapılacak törenlerle ilgili yazımı önümüzdeki haftayazacağım. Katalitik soba patladı Yangında 3çocuk yaşamınıyitirdi İstanbul Haber Senisi- Bağ- cılar'da katalitik sobadan sızarak çevrcyc yayılan gazın patlamasıyla çıkan yangında 3 çocuk yanarak yaşamını yitir- di. Çocuklannı kurtaramayan anne ve baba yangının çıktığı apartman dairesinin balko- nundan atlayarak kurtuldu. Dün gecc saat II.21 sıra- larında. Fevzi Çakmak Ma- hallesi. Murat Sokak 14 Nu- marada bulunan 5 katlı Özlem Apartmanı'nın dördüncü katında meydana gelen olay- çla. kunduracılık yapan Kazım İlhan (28). çocuklannm ısınması için >attıklan odada bulunan katalitik sobayı yak- mak istedi. Bu sırada. katalitik soba tüpünden sızan sıkıştınlmış LPG likit gazının patlaması sonucu yangın çıktı. Odaya yayılan gazın alev alarak patlamasıyla yüzünden ve kollanndan yaralanan Kazım ilhan ve eşi Rafıye İlhan (26), uyumakta olan ço- cuklan 6 yaşındaki Gözde, 8 yaşındaki Görkem ve 4 ayhk bebekleri Gûrdal'ı kurtarmak istediler. Fakat. alcvlerin bir anda odayı sarması nedeniyle çocuklanna ulaşamayan İlhan çiftı balkona çıktılar. Yangını farkeden sokak sa- kinleri. yardım amaayla Kazım ve Rafıye İlhan'ın bu- lunduğu balkona halat uzata- rak komşulannı bütün daireye yayılan alevlerden kurtarmak istediler. Vücudunda ikinci de- rece yanık yaralan oluşan Kazım İlhan komşulan tarafı- ndan aşağıya indirilirken eşi Rafıye İlhan son bir umutla içeri girdi. Yoğun alevler nede- niyle çocuklannı kurtara- mayacağını anlayan anne Rafıye ilhan, çareyi balkon- dan sokağa atlamakta buldu. Apartmanın 4. katından at- layarak kaldınmın üzerine dü- şen Rafıye İlhan'ın sol bileği ile sağ bacağı kınldı. Rafıye İlhan IÜ Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne, bütün vücudu yanan Kazım İlhan ise Cer- rahpaşa Tıp Fakültesi Hasta- nesi'ne kaldınldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle