04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet/ITHSAYI2S042 S A N A T K Ü L T Ü R M A G A Z İ N T E L E V İ Z Y O N 30NİSAN1994CUMARTESİ J)enizikirletürnişİstanbul'dayazsıcaklarmdan bunalnTamak için doğalseçenehkalmadı;şimdiherkeskendinebir 'otel 1 'peylemeninpeşinde Havuzda serinlemek yadasoğukduş! MUHARREM AYDIN Güneş gözlüğünü hafifçe yukan doğru kaldınnca. masmavi bir gök- yüzüyle göz göze geldi. Uzandığı şezlongdan doğrulup. ayağa kalktı ve meyve kokteylini yudumladı. He- men ardmdan derin derin soluklan- dı ve bronz tenli vücudunu, kendin- den emin bir tavırla turkuvaz renkli havuzun sulanna bıraktı. Kendisini öyle "rahat" hissediyordu ki.. böyle- si bir mutluluğun bir diğer adı ise se- rinlemeydi... Maddi bedel Ancak siz yine de doyasıya serin- lemenin "maddi bedeli"nin aynı za- manda üzerinizde "soğuk bir duş" etkisi yaratabileceğini salan unut- mayın! Çünkü, Istanbul'daki 5 yıldızlı lüks otellerin astronomik dü- zeydeki havuz fıyatlan. insanın ce- bini, güneşten daha fazla yakıyor... Turizm sektörü, geniş beklentiler hedeflenen yeni bir sezona hazı- rlanıyor. Lüks oteller ise yeni turist- leri ağırlayacak olmanın telaşı için- de. Biz de bu telaş arasında otellerin havuz fiyatlanna yönelik bir araştı- rma gerçekleştirdik. Araştırmamı- zda, özellikle Istanbul'da, orta direk halkın yaz mevsiminde bırakın lüks otelierin havuzlanna girip serinle- meyi, havuzun uzağından bile geçe- meyeceği ortaya çıktı. Orta direğin hali Çoğu orta direk vatandaş, sözünü ettiğimiz havuzlan. ancak bazı film- lerin çekiminde "mekan" olarak kullanıldıklan için televizyon ekran- lanndan görebiliyor. Yağmurlu ha- vada bile "susuz" kalan orta direk vatandaşlar. bu kez güneşli havada "havuzsuz" kalmanın kaderiyle yüz yüze. Bundan yaklaşık IO yıl önce bir "istisna" vardı elbette: Çırağan"- daki. halka açık ve ucuza girilebilen Beşiktaş Yüzme Havuzu. Ancak söz konusu "istisna" halk havuzu, "kaide"yi bozamadığı gibi tarihin derinliklerinde kaybolup gitti. Çün- kü artık aynı yerde Çırağan Sarayı Hotel Kempinski İstanbul var... Smırsız konfora sahip otel havuz- lanna giriş fıyatlan, günlük 180 bin-1 milyon lira. sezonluk ise, kişi başına 10-50 milyon lira arasında değişiyor. Yalnızca havuz girişi için istenen bu fıyatlara, sauna, jakuzi, •'iamam, jimnastik, masaj. kese, so- ıryum, buhar banyosu gibi "ekst- " hizmetler eklendiğinde. rakam- lar, astronomik boyutlara ulaşıyor... Havuz öldii, yaşasın plaj! Oysa eskiden böyle değildi. Ana- dolu Yakası'nda, Suadiye, Moda ve Kalamış gibi, eski İstanbul'un "es- kimeyen güzellikteki" semtlenyle özdeşleşen plajlannda halk. sayfiye yerlerinde dinlenmenin yanı sıra ter- temiz deniz sulannda kulaç atmanın keyfini çıkanrdı. Aile bireyleri için, evlerinin biraz ötesindeki plaja git- mek bile, en az Akdeniz'de yaz tati- line çıkmak kadar önemli bir tatil eglencesiydi. Rengarenk mayo ve bikiniler, güneş yağlan. şemşiyeler çıkartılır, piknik sepetlen özenle ha- zırlanırdı. Avrupa Yakasfnda ise en gözde sayfiye yerleri Boğaziçi'nin masmavi suîanydı. Ancak yıllar bo- yu, "taiihsiz" kazalara sahne olan Boğaz sulannda İstanbullular değil. zehir yüklü gemiler, akaryakıt yük- lü tankerler yüzüyor. •r* irzamanlar İstanbul'un denizleri mJ tertemizdi. Serinlemek isteyen 1 3 mayosunu giyip, havlusunu kapan kendini ister Boğaz'a, ister Moda'ya, isterse de Adalar'a atıverirdi. Şimdi öyle mi? Denize girmek demek her türlü hastalığa davetiye çıkartmakla eş anlamlı. Hal böyle olunca, kentte birbiri ardınca yükselen 5 yıldızlı otellerin havuzlanna gün doğdu. ><^v tel havuzlannda serinlemek hiç de öyle m 1 kolay değil. Önce üyelik aidatı, \^y ardından da giriş parası var. Sonra şezlong, havlu, tost, serinletici içecek için harcananlar falan derken bir de bakılıyor ki cepte ne varsa gitmiş. Ama gene de yarlıklılar ya da varlıklı gözükmek isteyen İstanbullular otel havuzlanna gidip serinlemekten vaz geçemiyor. Suursız konfora sahip olan lüks otellerin havuzlanna girebilmek için günlük 180 bin-1 milyon lira gibi bir bedel ödetnek gerekiv or. A nadolu Yakası'nda Suadiye, Moda, Salacak,Caddebostan, Avrupa Yakası'nda ise Florya, Tarabya, Büyükdere plajlan İstanbullulann sıcak yaz günlerinde rahatlıkla denize girebildikleri yerlerdi. Ancak yıllar boyu, sorumsuzca kirletilen Marmara ve Boğazlar'da artık insanlar değil, zehir yüklü gemiler, akaryakıt yüklü tankerler yüzüyor. Serinkmemn otellere göre bedeü • Otelde konaklayan müşterilerin ücretsiz olarak yararlandığı, bazı 5 yıldızlı lüks otellerin havuz fıyatlan şöyle: HİLTON: Sezon 19 mayısta açılacak. Hilton'un havuzıma dışardan girmenin günlük bedeli, hafta içi 300, hafta sonu ve bayram günleri ise 550 bin lira. Şezlong kirası 50, ekstra havlu ise 20 bin lira. Havuz restoranında günlük mönünün fıyatı da 550 bin lira olarak belirlenmis. Hilton hu\ uzunun sezonluk üye fıyatlan ise tek kişi 12, çift kişi 19, 2 çocuklu aile 25 milyon lira. 12 yaşından küçük çocuklar için de 6 milyon lira. Aylık üyelik ise tek kişi 4. çift kişi 6.5, aile 8.5 milyon lira. THE MARMARA: Sezonu 28 mayısta açılacak. Üyelik aidatlan; tek kişi için 4 milyon, çift kişi için ise 5 milyon lira. Hafta içi günlük giriş ücreti 250 bin, hafta sonları ise 300 bin lira. SWISSOTEL: Sezon 1 mayısta açılacak. Açık yüzme lıa- vuzuna hafta içi giriş 500 bin, hafta sonu ise 1 milyon lira. Aylık üyelik aidatı, hafta içi, 09.00-17.00 arasında 4, 07.00- 23.00 saatlerinde 7 milyon lira. DEDEMAN: 3 aylık, bir kişi 5.5 milyon, iki kişi 9 milyon, 2-12 yaş grubu çocuklara 3 milyon, 6 aylık bir kişi 9 milyon, iki kişi 14.5 milyon, 2-12 yaş çocuklar için 4.5 milyon, yıllık tek kişi 16 milyon, çift kişi 25 milyon lira. Dışardan gelenler için hafta içi 180 bin, hafta sonu ise 240 bin lira. CONRAD İSTANBUL: Otel, yaz sezonunu mayıs sonun- da açacak. Bu nedenle açık havuzun fıyatlan henüz belirlen- memiş. Ancak sağlık kulübünün, masaj hariç, \ üzme havuzu, tenis kortları, aletlijimnastik, sauna ve buhar banyosu gibi hiz- metleri için, hafta içi 270 bin, hafta sonu ise 360 bin lira giriş ücreti ödenmesi gerekiyor. Sağlık kulübüne üyelik ise 1 aylık 3.5 milyon, 3 aylık 10 milyon, 6 aylık 16 milyon ve yıllık 27 milyon lira. ÇIRAĞAN KEMPİNSKİ: Havuz ve sağlık kulübüne 1 aylık üyelik ücreti, 5 milyon 900 bin, 4 aylık 21 milyon, 12 aylık ise 42 milyon lira olarak belirlenmis. Havuz vesağlık ku- lübüne hafta içi giriş 350, tatil günleri ise 500 bin lira. Komple masaj 500, kese ise 300 bin lira. KLASSIS: Doluluk oranına göre öncelik tanıdığı otel nıüş- terilerinden ücret almayan Klassis Oıeli'nin hafta içi havuz gi- riş ücreti tek kişi 400 bin. 6-18 yaş hafta sonu 830 bin, 6-18 yaş için 560 bin lira. 1 aylık havuz giriş üyelik fıyatı aile reisi için 5 mil- yon 850 bin. eş ve 18yaşüstübekar çocuklar için 5 milyon, 6-18 yaş çocuklar için ise 3 milyon lira. Yıllık üyelik ise aile reisi için 20 milyon, eş ve 18 yaş üstü bekar çocuklara 13 milyon 500 bin, 6-18 yaş için 8 milyon 350 bin lira. POLAT RENAISSANCE: 1 haziran-1 ekim tarıhlerini kapsayan sezonluk fıyatlar, açık havuz için, tek kişi 600 dolar, çift kişi 900 dolar, çocuk için 250 dolar ve en az 10 kişilik grııp- lar için 500 dolar. Hem açık hem kapalı havuz vejakuzi fıyat- lan ise tek kişi bin dolar, çift kişi bin 500 dolar, çocuk için 350 dolar, gruplar için ise 350 dolar olarak belirlenmis. Üye ve otel misafıri olmayanlar ise otelin havuzıma hafta içi 300 bin, hafta sonu ise 400 bin lira ödeverek girebiliyor. Kısacası, lüks otellerin havuzlanna girebilmek için yalnı- zca yüzmesini bilmek yeterli değil. Bir anlamda, önce "para içinde yıizmek."'' gerekiyor. MESELA DEDIK /ERDAL ATABEK Ke manşetti ama. Allah sizi inandırsın insanın tüyleri diken di- ken oluyordu. "Haydi Türkiye", "Havai aslanım. sen ne badireier ge- çirdin. bunu da geçirirs>n, davan ba- şanrsın koçum." Biraz çakmak rek- lar...na benziyordu ya olsun. insanın göğsü kabanyordu hani. Ne yapalım abi. memleketin ihti- yacı olduysa biz ne güne duruyoruz? Bugün de haynmız dokunmazsa ben de gençliğimin haynnı görme- yeyim. Hoş haynnı gördüğümüz de "Havdi TdrklveJÖK ya: be? Geldim anam. rra, vay vettim babam. biz varken kim sana yan bakar, ki- min gücü yeter ha? Şimdi ne oluyor? Bu paket davasında öğrendik biz de, vatandaş çok israf yapıyor. Öyle bankalar yemiş de krediler deve ol- muş da hikayesi değil. Vatandaş çok israf yapıyor. Bunu bilir, bunu söy- lerim. Şimdi, vatandaşın israfını önle. memleketi kurtar. işte bu. Biraz da biz kafayı çalıştırdık, kannca ka- rannca fikir verelim dedik. Maksat ne? Maksat memleket kurtulsun. Haydi Türkiye. çakar cakmaz ça- kan çakmak. Vay be insanın tüyleri ayağa kalkıyor. Bizde ne yaptık. va- tandaşın israfını önleyecek yeni ver- giler düşündük. Herkes düşünecek, katkısını yapacak ki katılım olsun, sonra da atılım olsun, arkadan da bankalarda batılım olsun. Lafır. sonu başına uymadı ama oldu bir kere. Şimdi gelelim yeni vergilere... dımattın' Haydi Türkiye!.. vergisı: Yürüyenden vergi alacaksın ki iktisatlı yü- rüsün. Önüne gelen yürüyor canım, böyle şey olur mu? Yürürken öyle basanlar var ki as- falttan parça söküyor. Sonra ne olacak? Haydi bakalım, yollan tamiret dur. Asfaİt kaç para, yü- rüyenin haberi var mı? Nerden olacak? Canın sıkıldı. yürü. Keyfın kaçtı, yürü. İşletmen satıldı, yürü. Işten atıldın. \ ürü. Bu memlekette yürüme israfı var. bunu önlemek laam. Onun için de "adun attın" vergisi ko>acaksın. Va- tandaşın ayak bileğine bir "bilekmetre" koyacaksın. Ki- lometre başına belli bir vergi ödeyecek. Bak bakalım öyle aklına geldikçe yollara düşü- yor mu? Vergide adalei ol- malı elbette. Asfaltta yürü- mek en yüksek dilime girmeli. parke taşta yürümek daha az, toprak yolda yürümek ten- zilatlı tarifeden olmalı. Dağ yollanndan vergi almamah. Vergide adalet olmazsa in- sanlann duygulan indnir, onun için böyle şeylere dikkat etmeli. Birinci vergi tamam mı? lelim ikinciye. efes aldın' vergisi "Artık daha neler" demeyeceksi- niz. Bu memleket bizim mi, değil mi? "Kıırtanrsak biz kurtarınz" de- dik mi, demedik mi? Dedik. öyleyse mızıkglık yok. Şöyle bir bakın. lev- halarda ne yazıyor? "Vergi Namus- tur" yazıyor. Vermeyen namussuz- dur. Şimdi bu nefes alma israfını ön- Yakışır mı bize bankalar baiarken. şirketler kapanırken durup da bakmak? Elbette yakışmaz. Öyleyse ne ya- palım. vatandaşın israfını önleyelim. "Nefes aldın" ver- gisini koyalım. Bunun için "ne- fesmetre" takmaya gerek yok. Nasıl olsa bir dakikada kaç nefes alındığı belli, üç nefesin birinden vergi alınsın, ikisi be- davaya gelir. Bunda da vergi adaletini düşünmeli. "Adım attın" vergisinin tersine "nefes aldın" vergisinin en yüksek di- limini dağ havası alanlar öde- sin. Zor nefes alan kirli kent sakinleri tenzilath tarifeye gir- sin. Böyle yapılmazsa vatan- daşın adalet duygulan rencide leketin başına ne geldiyse bundan gelmedi mı? Kimse işini >apmı\or. konuşuyor da konuşuyor. veter be. Şimdi kuzu kuzu "bir şey mi dedin?" vergisini ödedi mi ha şöyle. iktisatlı konuşmayı öğrenir. O zaman ne va- pacak, en lüzumlu şevleri konuşa- cak. geri yanını elle kolla idare ede- cek. Burada da adaletli olmak lazım. İçinden konuşmavı. karnın- dan konuşmayı vergi dışında tuta- caksın ki vatandaşın hisleri ıncinme- sin. içinde isyan duygulan kabar- masın. Hoş bizım vatandaşımız an- layışlıdır. yardımcıdır. kolay kolay isyan duygusu duymaz ama olsun. Siz adaletli olun ki memleket sakata gelmesin. n rir. Gözünü açtı mı "Neden bcnim ödediğim >ergilerle batık banka kur- tarılnor?" gıbı. "Bizim paralar nere- >e gidhor?" gibi. "Neden hep ben sürünüvonım?" gibi yanlış fıkirlere kapılır. Vatandaşı düşünce israfı- ndan kurtarmak için gözünü kapat- mak gerekir ki bu da vergiyle olursa daha modem olur. Bunu sopayla yapmak yolu da vardır. ama bilivorsunuz ele güne ayıp oluvor, insan haklan falan diye laf ediliyor. i\isi mi "gözünü açtın" vergisi koyarsın olur biter. Bak ba- kalım. kimse gözünü açmaya yelte- ni>or mu? Böylece biz de "Hayda bre!" de- miş oluyoruz. Bakalım tatlı trilyon- lar. uzun vadeler, ucuz faizler bize de aelecek mi?.. lemek lazım mı, değil mi? Nefes alı- nca ne oluyor arkadaşım. oksijen kullanıyorsun değil mi? Nerenin ok- sijeni bu? Vatanın oksijeni. vatanın. Kullanırken iyi de parasını öderken sırtını çevirmek olur mu? Mümkü- nü yok. ödenecek. Yoksa bu ekono- mik çöküntüden nasıl çıkacağız ha? Bankalar batıyor bankalar. Banka- lar ne demek? Bu memleketin na- musu demek. Bankalar batınca şir- ketler kredi alamaz ki? Şirketler kre- di alamazsa ne olur? Batar kar- deşim, batar. olur. 'B,ir şey mi dedin?' vergisi Bu da konuşma vergisi oluyor ar- kadaş. Bu memlekette laf israfı var ki o kadar olur. Herkes aklına geleni söylüyor. Koyacaksın vergiyi. bak bakalım fuzuli konuşan kalıyor mu? Ne bu arkadaş cak cak cak... Mem- ozunu açtın' vergisi Bu da gözünü açıp ""dur yahu. neler oluyor. galiba gene biz kazı- klanıyoruz" diyenler için konacak yeni vergi- dir. Bunlara en >üksek vergiyi koymak lazım. Zira böyle açılan gözler bu memleketin kalkı- nması için tehlikeli olur. Bir bakarsın gözünü açar da bütün bu olup bitenlerin kendi sırtına yeni vükler yüklenmesi için olduğunu görüve-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle