Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN1994 PERŞEMBE
HABERLER
'Kimse moralini
bozmasın'
• ÇAN(Cumhuriyet)-
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, son zamanlarda
yaşanan ekonomik kriz
nedenıyle kimsenin moralini
bozmamasını isterken,
"Yeter ki kendinize güvenin,
devlete güvenin" dedi.
Türkiye'nin bugünlere hep
engel aşa aşa geldiğini
vurgulayan Cumhurbaşkanı
"Bu. moral engelidir. Pek
çok kişi 'bu işi yapamazsak,
edemezsek" gibi birtakım
düşünceler ortaya koydular.
Kimseyi kınamıyorum.
Herkesin ufku birbirine
benzemez. Bİ2E ufku yetenler
yeter" diye konuştu.
Demirel, Çanakkale Şeramik
ve Kalebodur Seramik
Tesisleri'nin temel atma ve
açılış törenlerine katıldı.
Akbulut kaza
geçiPdi
• İZMtT(Cumhuriyet)-
Eski Başbakanlardan
Yıldınm Akbulut, fzmit
yakınlannda özel
otomobiliyle trafik kazası
geçirdi. Kazada Akbulut ve
eşi yaralandı. Dün saat 15.30
şıraiannda Ankara'dan
İstanbul yönüne gitmekte
olan Yıldınm Akbulut'un
şoförü Asım Kumpar
yönetimindeki otomobili,
TEM Otoyolu Tepetarla
mevkiinde taklaattı.
Yaralanan Yıldınm
Akbulut, Semiha Akbulut,
Asım Kumpar ve
Akbulut'un koruması Hasan
Kurtça. İzmit Devlet
Hastanesi'nde tedavi altına
alındılar.
Özden
işadamlanna
konuştu
• KOCAELİ(AA)-
Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör
Özden, Anayasa
Mahkemesi'nin, çoğunluk
kimde olursa olsun, diktaya
karşı olduğunu, tam
bağımsız ve yanşız hareket
ettiğini söyledi. Özden,
Kocaeli Sanayicileri ve
Işadamlan Derneği'nin
(KOSİAD)düzenlediği 10.
Kartepe Toplantısı'nda
"Anayasa ve Demokrasi"
konulu bir konuşma yaptı.
Konuşmasında laikliğe de
değinen Özden, laikliğin din
düşmanlığı olmadığını
vurguladı ve laiklik karşıtı
hareketlerin batı destekli
olduğunu kaydetti.
Kamu taşıtlarına
kısıtlama
•IANKARA (Cumhnriyet
Bürosu)- Kamu kurum ve
kuruluşlannın taşıtlannın
amacı dışında
kullanılmasıyla ilgili yasa
tasansı, TBMM
Başkanlığı'na sunuldu. Plan
ve Bütçe Komisyonu'nda ele
alınacak olan tasanya göre
servis hizmetleri ve özel
hizmetlerde kamu taşıtlannı
kullananlarve
kullandıranlara, yasaya
aykm biçimde edinilen araca
plaka verenlere,
kullanılabilir olduğu halde
ekonomik ömrünü
doldurduğu gerekçesi ile
taşıtlan yenileyenlere 6
aydan 2 yıla kadar hapis
cezası verilecek.
Hak-İş: İşkolu
barajı kalksın
• ANKARA (Çumhuriyet
Bûrosu)-Hak-İş
Konfederasyonu,
sendikalann toplusözleşme
yetkisi almalannda baraj
olan yüzde 10 işkolu
barajırun kaldınlması
gerektiğini savundu. Hak-İş,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı'na, barajın
kaldınlmasının "faydalı
olacağj" görüşünü bildirdi.
'Kredi, işleri
düzgün yürütür'
• ANKARA (Cumhariyet
Bürosu) - SHP Genel Başkanı
ve Başbakan Yardımcısı
Murat Karayalçın, Karabük
Demir-ÇeBk Işletmesi için
devam karan verilmesi
durumunda. İtalyan
firmasmdan sağlanacak
kredinin 'işlerin daha dûzgûn
yüriitülmesini' sağlayacağını
belirtti. Bu arada CHP
Bartın Milletvekili Hasan
Akyol, Zonguldak TTK'ya
bağlı Armutçuk ve Amasra
Taşkömür İşletmeleri ile
Karabük Demir Çelik
İşletmeleri'ne ilişkin iki ayn
Meclis araşürması açılmasını
istedi.
Laiklik Bildirisi
• Yurt Haberleri Servisi
-Çankın Valisi Erdal Aksu,
Adalet Bakanı Seyfi Oktay'a
bir telgraf göndererek
çumhuriyet başsavcılannın
Antalya'da yayımladıklan
bildiriye aynen katılarak
desteklediğini bildirdi.
CHP Bakırköy İlçe Meclisi üyesi Yapıcılar, çalışmalara katıldığı için partiden atıldı
Birlikisteğiııeihraçcezası
• CHPden atılan Bülent
Yapıcılar, merkez disiplin
kuruluna başvurarak karara
itirazetti. Yapıcılar, hukuk
savaşını sonuna kadar
sürdüreceğini, karann solda
birlik arayışında olan kişilere
verilmek istenen bir "gözdağı"
olduğunu söyledi.
AYŞEYILDIRIM
CHP Bakırköy İlçe Meclis üyesi Bü-
lent Yapıcılar, solda birlik çalışmalanna
katıldığı için partiden ihraç edildi. Yapı-
cılar'ın ihracına televizyon kameralan
önünde dile getirdiği, "Birleşmeye engel
yöneticilerin samimiyetsizüğidir" sözleri
de neden olarak gösterildi.
Biryıldır Bakırköy CHP Meclis üyeli-
ği görevini yürüten Bülent Yapıcılar,
parti yönetimini "küçük olsun benim ol-
sun" anlayışında olmakla suçlarken üye
yapısındaki bilinçli seçimin gençliğin
önünü kesmeye çalıştığını öne sürdü.
Yapıcılar. 80 civanndaki üniversiteli
gencin partideki aksakhklan sorgula-
yan yapılan nedeniyle partiden uzaklaş-
tınlmalan için İstanbul'da ilk kez Ba-
kırköy'de gençlik yürütme kurulunun
atamayla be-
lirlendiğini
anlattı.
Solda birlik
için aktif çaü-
şmalarda bu-
lunan Bülent
Yapıcılar,
kendisinin bu
tutumunun da
parti yönetici-
İeri tarafından
"hoş karşılan-
madığını" be-
lirtti. Birleş-
menin adresi-
nin CHP ol-
ması ge-
rektiğini savu-
nan Yapıcılar. Solda Birlik Platformu'-
nun çalışmalanna katıldıktan sonra
parti yöneticilerinden sık sık "uyarı"
aldığını belirtti. CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal'ın kendisini ve birlik ko-
nusundakı sözleri nedeniyle bir arka-
daşını "Televizyon kameralan önünde
partiyi aşarak konuşuyorlar" diye eleş-
tırdiğini ifadeetti.
27 Mart yerel seçimleri öncesi üç bü-
yük ilde CHPnin adaylannı çekerek
SHP'nin adaylannı destekleme karan
alınmasını. hiç değilse sandıkta birleş-
menin sağlanması fikrini destekledikle-
rini bildiren Yapıcılar, bu gjrişimi nede-
niyle disiplin kuruluna kesin ihraç tale-
biyle verildiğini söyledi. Yapıalar, şöyle
devam etti:
"Seçimlerden önce zaten herkesin dile
getirdiği ve sandıkta da uyguladığı "İlçe-
de kendi adayımıza ilde Zülfü Livaneli'-
ye oy verilmesi önerisini yazılı hale geti-
relim" dedik. Seçimlere iki gün kala bu
görüşü bir metin haline getirip bazı arka-
daşların da imzalarını alarak ilçe ve genel
merkeze faksladık. Aynı akşam ilçe mec-
lisi beni kesin ihraç talebiyle disiplin ku-
ruluna vermiş. Bu tavnm, genel sekreter
ve CHPnin istanbul adayı Ertuğnıl Gü-
nay'ı rahatsız etmiş ve îl Disiplin Ku-
rulu'na 'atın' diye baskı yapmış. İl Disip-
lin Kunılu da 8 nisanda partiden kesin
ihracımı bildirdi."
Karann amacı gözdağı
Merkez disiplin kuruluna başvurarak
karara itiraz eden Yapıcılar, hukuk sa-
vaşını sonuna kadar sürdüreceğini be-
lirterek, il disiplin kurulunun aldığı
karan solda birlik arayışında olan kişi-
lere verilmek istenen "gözdağı" olarak
nitelendirdi.
Yapıcılar kendisinin disiplin kuruluna
verilmesine neden olan tutanağın da bu-
na somut bir delil oluşturduğunu sözle-
rine ekledi.
Yapıcılar, merkez disiplin kurulunun,
il disipiin kurulunun karannı de-
ğiştirmemesi halinde kendisi gibi ilçede
CHP, ilde SHP adayını destekleme ka-
ran alan herdört CHP'liden üçünün par-
tiden "ihraç edilmesi" için kampanya
başlatacağını bildirdi. Yapıcılar. "Buar-
kadaşlanmızın hepsi "Biz de Bülent
Yapıcılar gibi davrandık' diye genel mer-
keze faks çekecekler. O zaman hepsini
ihraç etmek zorunda kalacaklar" dcdi.
RP gecesinde 5-6 yaşlarında bir minik, babasının kucağında söylediği marşla salondan büyük alkış aldı.l HAtflCE TUNCER)
'İstanbıd'uakhk,smı Türkiye vedünyada'
İstanbul Haber Servisi - Refah Partisi Ge-
nel Başkanı Necmettin Erbakan yalnızca 60
milyonun değil, bir buçuk milyar Müslüma-
nmadildüzeni beklediğıni ifadeederek "tstan-
bul'u aldık, şimdi sıra Türkiye'nin alınmasına
geldi, dünyanın alınmasına geldi" dedi.
Mılli Gençlik Vakfı'nın önceki gece Abdi
İpekçi Spor Salonu'nda düzenlediği Sevgi \e
Kardeşlik Gecesi. Kuran-ı Kerim ve İstiklal
Marşfnın okunmasıyla başladı. Geceyi ka-
dınlar yine ayn bir tribünden izlerken, erkek
bölgesine sızmayı başaran biri vardı. Hüseyin
Goncagüi'ün izleyicileri coşturan marşlanna
eşlik eden dört kişilik koroda 12-13 yaşlann-
daki türbanh kız çocuğu zaman zaman solo
yaptı.
İstanbul'un RP'li ilçe başkanlannın tümü-
nün katıldığı gecede en az Erbakan kadar
alkış alan İstanbul Büyükşehir Belediye Baş-
kanı Recep Tayyip Erdoğan. hocasının "kanlı
konuşmasına" açıklık getirdi.
Necmettin Erbakan konuşmasına Kıbns
sorunuyla başladı. İşbaşındaki yönetimin
"Kıbns'ı verelim kurtulalım" dıyecek kadar
ileri gjttiğini vurgulayan Erbakan, Kıbns'ın
üçüncü kez RP'li milletvekillerinin girişimi ile
kurtanldığını söyledi.
Artık yalnız 60 milyonun değil bir buçuk
milyar Müslümanın adil düzenin beklediğini
bildiren Erbakan "İstanbul'u alan Türkiye'yi
alır demiştim. Allaha şükur İstanbul'u aldık.
Şimdi sıra Türkiye'nin alınmasına. dünyanın
alınmasına geldi" dedi.
'M. İstanbul Büvükşehir Beledivesi
y y m e S C l t başkanlıkkatmdabulunanvedaha
önce "Başkanlık Tanrtım Danışmanlığı" olarak kullanılan oda mescit yapıldı. Da-
nışmanın odası erkeklerin namaz kılması için ayrılırken sekretaryanın odası da
bayanlann namaz kılması için dü/enlendi. Başkan Tavyip Erdoğan, "Belediyeye
mescit açılması isteği çalışanlardan mı geldi" sorusunu, "Bu bir gerektir. Bu ülkcnin
yüzde 99"u Müslümandır. Talep de gelince biz de hay hay dedik ve mesciti açtık"
şeklinde yanıtladı. (Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA)
Fevzi i$ba$aran:
Laikler
cihat
îlan ettiler
•Savcılann yayımladıklan
'Laiklik Bildirisi'ne tepki
gösteren İşbaşaran,
laiklerin de anti-laikler gibi
cihat ilan ettiğini savundu.
ANKARA (Çumhuriyet
Bürosu) - 76 ıl ve Devlet
Güvenlik Mahkemeleri
çumhuriyet başsavcılannın
Antalya'da yayımladıklan
"Laiklik BildirisTne AN AP
grubundan tepkı geldi.
İstanbul Milletvekili Fevzi
İşbaşaran. bildirideki
görüşleri paylaşmayan çok
sayıda savcının. Adalet
Bakanı Seyfi Oktayın
emriylc bildiriye imza atüğını
öne sürerek "Savcüar
laiklikle uğrasacaklanna,
bankalar yolu> la devlet talan
ediliyor, onunla uğrassınlar"
dedi. İşbaşaran, "Anti-laikler
gibi laikler de cihat ilan
ettiler" görüşünü savundu.
Milletvekillerinin
görüşlerini açıkladıklan
toplantının sonunda bir
konuşma yapan Mesut
Ydmazda. laikanti-laik
çekişmesine taraf olmanın
".ANAP fekefesine" uygun
olmayacağını söyledi.
"Toplumdaki laik/anti-laik
kutuplaşmasınuı
körüklenmesi, terörün
y aygınlaşması ve hükümetin
başarısızlığından" dolayı
yerel seçimlerin galibinin RP
ile MHP olduğunu anlatan
Yılmaz'ın, partisinin "sert
muhalefet yapmadığT
eleştirilerine hedef olduğunu
belirterek şu görüşleri dile
getirdiği öğrenildi:
"Benim için ülkem,
partimin de, kendimin de
önündedir.Sizde
değerlendirmelerinizi
> aparken kişisel kaygılannızı
değil. ülke menfaatlerini önde
tutarak fedakârlık
yapmalısmu. Sert muhalefet
y apmayı ben de bilirim.
\ncak Türki> e bugün öyle bir
badireden geçmektedir ki
sorumlu da\ranmak ve
fedakârlık > apmak
durumundav u."
DEP dışındaki Kürt aydınlan, parti kurma çalışmalannı yoğunlaştırarak sürdürüyor
Ankara'daKürt-Islampartisihazırlıkları
ERGÜN AKSOY
ANKARA - DEP dışında kalan Kürt
aydınlannın parti kurma girişimlerini hı-
zlandırdıklan bildirildi. Bayındırlık ve
İskan eski Bakanı Şerafettin Elçi'den
sonra. halen cezaevinde bulunan Şırnak
Bağımsız Milletvekili Mahmut Almak'ın
da parti kurmak için "mektup" aracı-
hğıyla nabız yokladığı kaydedildi. 1990'-
dan sonra RP'den kopan bazı radikal
İslamcılann da harekete geçtikleri, an-
cak Hizbullah'ın "MenzU" ve "İJim" ka-
natlan arasındaki silahlı çatışmanın bu
girişimleri engellediği. öncelikle bu iki
grubun "banştınlmasmın" hedeflendiğj
kaydedildi.
Anayasa Mahkemesi'nce kapaülma-
sına kesin gözüyle bakılan DEP'te, ku-
rulması tasarlanan yeni partinin izleye-
ceği poliükaya ilişkin çalışmalar sürüyor.
DEP'teki tartışmalar. "kurulacak olan
parti bir Türkiye partisi mi olmab, yoksa
Güneydoğu ile suiırlı mı kalmalı"yönün-
de odaklaşırken, Kürt aydınlannın da
DEP dışında parti kurma girişimlerini
yoğunlaşurdıklan bildirildi.
DEP'in. işlevini yerine getirmediği için
B.1
aymdırlık ve İskan eski Bakanı
Şerafettin Elçi ve Mahmut Alınak, DEP
dışında bir siyasi oluşum yaratmak için Kürt
aydınlan bazında çalışmalarmı sürdürüyor
parti kuracağını açıklayan Bayındırlık ve
iskan eski Bakanı Şerafetin Elçi'nin bazı
Kürt aydınlanyla göriişme yaptıgı. DEP
kökenü bazı kişilere de teklif götürdüğü
kaydedildi. Elçi'nin. yurtdışında yaşayan
Kürt aydınlanyla görüşmek için Alman-
ya'ya gittiği öğrenildi.
Alınak'tan girişim
Dokunulmazlığı kaldınldıktan sonra
tutuklanarak Ankara Merkez Kapah
Cezaevi'ne konulan Şırnak Bağımsız
Milletvekili Mahmut Almak'ın da parti
kurmayı tasarladığı bildirildi. Alınak,
avukatı aracılığıyla bazı Kürt aydınlan-
na gönderdiği maktuplarda, bu alandaki
boşluğun giderilmesi gerektiğini savun-
duğu beürtildi. Almak'ın, Kürt aydı-
nlanndan destek bulması halinde parti
kurulması çalışmalannı pratiğe geçirece-
ği bildirildi.
Kapatılan HEP'in (Halkın Emek Par-
tisi) Genel Başkanı DEP Hukuk Müşa-
viri Avukat Feridun Yazar, değişik siyasi
görüşlere sahip kişilerin ayn ayn parti
kurmalan gerektiğini söyledi. Yazar. ku-
rulması tasarlanan partilerle ilgili Cum-
huriyet'e şunlan söyledi:
"Kazaıulan denevimlerle. izlenen poli-
tikalann tam bir çizgi tutturamadığını
gördük. Farklı siyasi görüşler, farklı bir
şekilde ortaya çıkabilmelidir, kendini ifa-
de edebilmeiidir. Gerek Kürt. gerek Türk
halkına gerekli mesaj \erebilmelidir. Kira-
se aynı çatı altında birleşmek zorunda de-
ğil. İnsanların düşünceierini gizlemesine
gerek yok. Farklı düşünen insanlar siyasi
örgütlerde yer alabilirter. Bu şekilde, Tür-
kiye'nin içinde bulunduğu çıkmaza daha
fazla hizmet edilmiş olur. Demokratik iş-
lev daha çok yerine getirilir."
Erzıırum bağımsız Millet\ekilî Abdûl-
melik Fırat da. dar anlamda politika
yapmak istemediğini. parçalanmaya
karşı olduğunu belirtti.
DEP dışındaki oluşumlan dikkatle iz-
leyen köktendincilerin de. İslama Kürt-
leri bir çatı altında toplamak için çalı-
şmalar yaptıklan bildirildi. 1990'dan
sonra RP'den kopan bazı kişilerin, özel-
likle Doğu ve Güneydoğu'da bu ko-
nudaki düşünceierini çevrelerindeki in-
sanlara aktardıklan kaydedildi. Çalış-
malannı gizlilik içinde yürüten bu gruba
en büyük engeli, Hizbullah'ın "Menzü"
ve "Dün" kanatlan arasındaki çatışma-
nın oluşturduğu öğrenildi. Temelde Hiz-
bullah'ı dışlamak istemeyen köktendin-
cilerin yürüttükleri çalışmaya gerekçe
olarak, RP'nin Kürt sorununu çözmeye
alternatif olamayacağını gösteriyorlar.
HizbuUah'ın "Menzü" ve "IanT kanat-
lan arasındaki silahlı çatışmalan durdur-
mak için de, ıhmh kesim tarafından bir-
takım girişimler başlatıldığı kaydedildi.
PERŞEMBE
ORHANBURSALI
BiyolojiyiKim,
Niçin Dışladı?
Liselerimizde biyoloji dersinin zorunlu olmaktan çıka-
rılıp "seçmeli dersler" arasına sokulduğunu biliyor mu-
sunuz?
Öğrencilers/ftrb/yo/oy7b//g/s/ileliseyibitiripüniversi-
teye geçebilmektedir.
Milli Eğitim'de bu kararı alıp uygulamaya koyanların
gerekçelerini gelin de merak etmeyin.
Acaba, "Biyoloji artık modası geçmiş bir derstir; böce-
ğin bacaklannı, insanm hücresini, canlılar dünyasını öğ-
renip de ne yapacaklar" diye mi düşündüler?
Veya, "Yahu öğrencilerimiz çok şey öğreniyor; akılla-
n karışıyor; hadi ders yüklerini biraz azaltalım " biçimin-
de düşündüler ve 'karamela sepeti'nder\ piyangoyu bi-
yolojiye mi çıkardılar?
Yoksa, Milli Eğitim'de su başlarını tutmuş 'iyi saatte
olsunlar', biyoloji dersiyle "öğrencilerin kafasına bu
dünyaya ilişkin kötü şöyler sokulduğu" için mi bu dersi
okullardan adım adım uzaklaştırmayı uygun gördüler?
öyle ya, biyoloji dersinde canlıların özelliklerinin yanı
sıra, hayatın kökleri konusunda bilimin bulguları, görüş-
leri de yer alıyor.
işte bu noktada 'iyi saatte olsunlar'm canı sıkılıyor.
Çünkü bilim, canlı hayatın gelişmesi konusunda yaptı-
ğı araştırmalar sonucu elde ettiği bulgulara dayanarak
şöyle diyor: "Canlılar yeryüzündeki milyonlarca yıllık
yaşam serüvenlerinde evrim geçirerek, değişerek bu-
güne geldi ler."
Milli Eğitim'i ellerinegeçirenlerin "Yaraf///£"inançları
ise bilimin bu bulgu ve olgularına ters düşüyor.
Ne yapacaklar?
Tabii ki ellerine baltayı alıp biyolojiyi budayacaklar.
Biyolojiyi seçmeli ders yapmakla kalmayacak, "Ya
birkaç öğrenci çıkar da biyolojiyi seçerse" korkusuyla,
hazırlattıkları biyoloji kitaplarına, bilime karşı dini gö-
rüşleri koymayı da ihmal etmeyecekler.
Evrim kurammın nasıl dayanlış, kötü, insan aklına ay-
kırı olduğunu yazacaklar.'
Soruyoruz: Birfen bilimi kitabında 'Yarafr//?'inancının
işi nedir?
Bilimin doğayı anlama ve açıklama girişimleri niçin
kötülenmektedir?
• • •
Biyoloji yeni yüzyılın bilimidir.
Biyoloji bilimi günümüzde koskoca bir deryaya dö-
nüşmüştür.
Heybetli, dallı, ulu bir ağaca benzer.
'Moleküler biyoloji' dalı canlı hayatın en küçük parça-
cıklarını araştirmakta; 'genetik' dalı canlıların kalıtsal
özelliklerini çözmekte; 'biyo-teknologlar ve gen mühen-
disleri' canlılara yeni özellikler aktarmayı tasarlamakta
vb.
Canlı hayatın, gözün gördüğünün birkaç milyondan
daha küçük zerreciklerini ayırt edip en temel işleyiş me-
kanizmalarını ortaya çıkarma noktasını bile aşmıştır bi-
lim.
Bir böceğin kalıtsal özelliğini bir bitkiye aktarıyor ve
doğada olmayan, haşerelere dayanıklı yeni bir bitki ya-
ratıyorlar. Fareye insan özelliği aktararak kanser araş-
tırması yapıyorlar...
Sağlık, tedavi, beslenme (bitki ve hayvan) vb. gibi top-
lumun yaşamsal konularında yarının teknolojisini ürete-
cek, toplumların ekonomik geleceklerini ve refah düzey-
lerini belirleyecek gelişmeler biyoloji alanında gerçek-
leşiyor.
Bütün bunların ötesinde, canlıların kökenlerini araş-
tırmak, ortak yönlerini, doğada tabi oldukları ortak yasa-
ları bulup çıkarmak; insanın dünyadaki varlığmı sürdü-
rebilmesi için zorunluluktur.
•••
Biyoloji bilimindeki bu gelişmeler Türkiye için de bü-
yük önem taşıyor.
Başbakanhğa bağlı Bilim ve Teknoloji Yüksek Ku-
rulu'nun 3 Şubat 1993 toplantısı kararlarında, örneğin
biyoteknoloji, "çağa damgasını vuran, ekonominin bü-
tün sektörlerini ve yaşamın hemen tüm alanlannı etkile-
yen" üç bilim alanından biri olarak saptanmıştır. (Bili-
şim, ileri teknoloji malzemeleri, biyoteknoloji...)
•••
Hükümet gelecek için böyle hedefler saptarken, 'Milli
Eğitim'deki hurafeler' ise, yıllardır uyguladıkları egitimi
dinselleştirme politikaları gereği, biyolojiyi liselerden
dışlıyor.
Üstelik bir de 'bilimi dinselleştirmeye' girişerek, Tür-
kiye'yi iyice çağdaşlığın dışına iteliyor.
Bakalım ülke, ekonomik alandan sonra, düşünsel ve
bilimsel alanlarda da iyice dibe ne zaman vuracak?
Sivillerin zarar gördüğü iddia ediliyor
İngiltere'denKürt uyansı
EDİPEMtLÖYMEN
LONDRA - İngiltere hükü-
meti. Türkiye'yi Kürt politi-
kası nedeniyle uyardı. Terörle
mücadele ederken masum sivil
halkın zarar görmemesi için
Türkiye'nin önlem almasını is-
teyen hükümet. soruna siyasi
çözüm bulunmasının gereklili-
ğine işaret etti.
Dışişleri Bakanı Yardıması
Barones Chalker. Lordlar Ka-
marası'nda bu konuda yapı-
lan oturumdaki konuşması-
nda "Kürtierin Türkiye'de hu-
zur içinde yaşama haklan
vardn-. Türkiye'den Cenevre
Anlaşmalan'na uymasını ve so-
runlarına bartşcı ve demokratik
çözümler bulmasını istirham
ediyorum" dedi.
Barones Chalker, bir saati
aşan ve toplam 12 üyenin gö-
rüş belirttiği oturumdaki ko-
nuşmasında aynca "Türkiye'-
de bugün olanlar sadece onu ya-
ralamakla kalmıyor, Türkiye'-
nin Avrupalı dostlannı da çok
kaygılandınyor. Umarun terö-
re karşı savaş kararlılıkla sür-
dürülür, ancak insan haklarına
saygı çerçevesinde" dedi. Ba-
rones Chalker, konuşmasının
sonunda ise şu temennide bu-
lundu:
"Türkler, ceza yasalarını dü-
zeltmeli, anayasalanna bak-
malı, silahlı kuvvetleri ve gü-
venlik kuvTetlerinin, insan hak-
larına saygı gösteren uluslara-
rası kuruluşlann düzeyinde
dayranmasını sağlamalıdır."
İngiltere Parlamentosu'nun
senatosu görevini yapan
Lordlar Kamarasf nda salı ge-
cesi yapılan oturumda söz'
alan birkaç üye, Türkiye'de
PKK ile mücadele edılirken,
masum halkın da zarar gör-
düğünü aynntılan ile dile ge-
tirdiler.
Bu konudaki sert görüşle-
riyle tanınan Lord Avebury,
"Sırplann Gorajde'de yaptı-
klannı Türkler orada yapıyor.
Siyasi çözüm istemiyorlar; as-
keri çözüm peşindeler. PKK'-
mn sivil hedeflere saldınlarını
kımyoruz, ancak Türk Silahlı
Kuvvetleri de sivilleri hedef al-
maktadır"dedi.
Lord Avebury, 20 dakikaya
yakın süren konuşmasını biti-
rirken "Türkiye'yi ekonomik-
bakımdan yıkan, Türkiye'de
laikliği bitiımeye kararlı şeri-
atçılara cesaret veren bu bu-
nalımı insanlık adına bitirmek
gerekiyor" dedi.
Söz alan üyelerden Lord
Areher, "Bu konuşmayı dinle-
yenler PKK'yı melek zanneder.
Oysa böyle değildir" derken
birçok üye de Türkiye'nin
Kürt politikasını, olaylan çok
yakından izlediklerini gösterir^
biçimde savundular. «
Bir üye de, PKK'yı İrlanda
Cumhuriyetci Ordusu IRA'ya
benzetti.
Hükümet adına, görüşleri
yanıtlayan Barones Chalker
de, "Her türlü terörü kuuyo-
ruz. Ancak PKK ayndır, Tür-
kiye'de yaşayan Kürtler
ayndır. Şiddet unsunı içerme-
yen fıkir özgürtüğüne ihriyaç
vardır ki şu sırada Türkiye'de
olmayan da budur" dedi.