23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22NİSAN1994CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bilgin davasından beraat çtktı • ANKARA (UB A)- r^etmen Sıddık Bügin'i l y85 yılında gözaltına alındığı Bingöl'ün Genç ilçesi Doğanlı köyündeişkenceile öldürûldükten sonra kurşuna dizdiği öne sürülen bir yüzbaşı, bir üstteğmen, iki astsubay ve bir onbaşı hakkındaki dava 7 yıl sonra beraatla sonuçlandı. Ankara İkinciAğırCeza Mahkemesi'ndeki duruşmada mahkeme başkanı 1402 sayılı yasanın 4. maddesine göre sanıklann silah kullanma yetkisine sahip olduklannı belirtti. Başkan, Yargıtay tarafından bozularak mahkemelerine gönderilen dava dosyasının tekrar incelendiğini ve ilgili madde uyannca sanıklann beraat ettiklerini kaydetti. Beşikçrnin kitap davatarı • ANKARA (L'BA)- Sosyolog-yazar İsmail Beşikçi'nin yazdığı 4 kitabı ile 20 yıla kadar hapis, 400 milyarliraya kadar da para cezası istemiyleyargılandığı davalar karara kaldı. Ankara DGM'deki duruşmada Beşikçi, "Bilimsel Yönden Üniversite Özerkliği" ve "Demokratik Toplum llkeleri Açısından İsmail Beşikçi Dayası 1-2", "Bir Aydın Bir Örgüt ve Kürl Şorunu", "Kürt Toplumu Üzerine" isimli kitaplanndan dolayı yargılandı. Duruşmada Beşikçi, Türkiye'de bu tür davalann olmaması gerektiğini belirterek "Aıtık düşünce suçu olmamalıdır. Kürtlerin varlığını herkes tanımalıdır. Yazdığım kitaplardan, daha önce beraat ettiğim halde tekrar yayımlandığı için şu anda yargılanıyorum" diye konuştu. Aytek Özel'e tahliye • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Halkı askerlikten soğuttuğu gerekçesiyle hakkında Genelkurmay Askeri Mahkemesi'ncedava açılan Savaş Karşıtlan Derneği eski Başkanı Aytek Özel, bir yıl 15 gün hapis, 210 bin lira para cezasına mahkum edildi. Tutuklulukta geçen süresi cezasına karşıhk gelen Özel, tahliye edildi. Temyiz yolu -^k bırakılan ceza, Askeri . argıtay'ın onaylaması durumunda kesinleşecek. İl genel meclisi toplantısı »İSTANBLL(AA)- Jstanbul İl Genel Meclisi'nin yeni dönem çalışmalannın ilk toplantısı dün yapıldı. Toplantı sonunda yapılan seçimlerde Asıl Divan Kaü'pliğTne Sema Nur Konuksever ve İmam Topal, Birinci Başkan Vekilliği'ne Mehmet Gider, İkinci Başkan Vekilliği'ne İbrahim An, İl Encümen üyeliklerine Nazmi Yazıcr. Okan Aksoy, A. Ziya Yılmaz, Hasan Bulut, Yılmaz Tokatlı getirildiler. SHPilÖpgötö istifa etti • SIVAS(Cumhuriyet) - Sıvas Sosyal Demokrat Halkçı Parti ıl örgütü görevinden istifa etti. İl Başkanı Ziyaettin Yılmaz, İl Sekreteri Çetin Sübütay, il yönetim kurulu üyeleri Tahir Güzel, Hatice Çubuk. Cihan Okur. Çetin Gültekin, Saadet Tozanlı ve İl Disiplin Kurulu Başkanı Naci Karaman yapUklan ortak açıklamada 27 Mart yerel seçimlerinde büyiik oy kaybına uğradıklan, partinin daha iyi bir yönetimle çahşması gerektiğine inandıklan için istifa ettiklerini beiirttiler. ÖZDffveSTFnm tasfiyesi• ANKARA (ANKA)- BakanJar Kurulu, geçen yıl kasım ayında kapatılaraİc bütün mallan Hazine'ye geçen Özgürlük ve Demokrasi Partisi'yle (ÖZDEP)ileSosyalist Tûrkiye Partisi'nin (STP) tasfıye işlemlerinin Maliye BakanlığYnca yapılmasını kararlaşürdı. Anayasa Mahkemesi, her ikı partiyi de program ve tüzüklerinde, devletin ülkesi ve milietiyie bölünmez bütünlüğü aleyhine hükümler yer aldığı ve bu yönde faaliyette bulunduklan gerekçesiyle kapatmış, tüm mal varlıklannın da Hazine'ye devrini kararlaştırmıştı. Demirel, Atatürk dönemi laiklik anlayışının ateizmden etkilendiğini söyledi: 30 9 laruılaikanlayışıyanlışb • " 1924 Anayasası'nda laiklik yoktu. Laiklik 1937'degirdi. Ama geriye dönülmez" diyen Demirel "Sokaklar ve meydanlardaki gösterilerden kimse korkmamalı" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel, Anayasa'da 1937 yılına kadar laiklik kavramın- dan söz edilmediğini vurguladı ve 1930'lu yıllardaki laiklik an- layışımn "bir parça yanbş" ol- duğunu söyledi. 1924 Anaya- sası'nda, 1928'teki değişiküğe kadar, Türkiye Cumhunyetf- nin dininin îslam olduğunun be- lirtildiğini söyleyen Demirel. Atatürk'ün hayatta olduğu "1930ların laiklik anlayışrnın. Marksizm'in "ateist" ideoloji- sinden etkilendiğini savundu. Demire], İngilizce olarak ya- yımlanan Turkish Daily News gazetesinde dün yer alan açıkla- malannda, gösteri hakkjnın "demokrasi- nin en kutsal haklanndan biri" olduğunu söyleyerek. meydanlardaki ve sokaklar- daki gösterilerden kimsenin korkma- ması gerektiğini açıkladı. Laikliğin, din- sizlik olarak anlaşılamayacağıru söyle- yen Demirel, "bazı cumhuriyetçi ay- dınlan, dini ilkeler konusunda bilgili ol- madıkları ve laikliği sınırsı/ özgürlük ola- rak algüadıkları içüT eleştırdı. Demirel, bazı belırli çevrelerin, her hareketi laiklik karşıtıymış gibi algıladıklannı savundu. Demirerin Turkish Daily News gaze- tesinde yer alan açıklamalanndan bazı- lan şunlar: - Genelde halk din ve laiklik konusun- da bilgisız durumda. Laikliği savunanlar din hakkında bir şey bilmiyorlar, dini Cezaevleri ve Yargı sorunları konulu toplcnitıda konuştu Seyfi Oktay'dan GÖKSELPOLAT ANTALYA - AdaJet Bakanı Seyfi Oktay, laikiik karşıtı akım ve eylemlere karş!cumhuriyet ba^savalanna çafnda bulunarak. ''Teokrasinin kadtsı değil, özünü laikliğin oJuşturduğu cumhuriyetin savcılan olarak, sizler çağdaş demokratik devfetijnüiıı gihenceasiniz'*dedi. Oktay. "Laikliği koruyacağtz, ancak dinine bağlı insanlan rahatst/ eüneyeceğiz" biçimindeki açıklamalann, "cehakt üriinü değilse, laikliği dinsiıük olarak nitelendireniere veriJenörtüKi destek" olduğunu söyledi. 76 ilcumhuriyet başsavcısı ile 8 DGM başsavası "Cezaevleri ve Yargı SonHrian" konuhı toplantı nedeniyleAntalya'da bir araya geldi. Adalet Bakanı Seyfi Oktay, toplanunın açıhşmda yaptığı konuşmada. laiklik karşitıakırn veeylemleredikkat çekerek,cumhuriyet savalanna, bu konuda duyarlı oîmalan çağnsında bulundu. Oktay. demokrasiden, hukuk devletinden, özgürlûklerden çıkarı bozulanlann. budeğerlerin özünü oluşturan laikiiği hep "dinsizlik''oiar3k nitelendirdiklerini ve budüşünce sahiplerinin "laik-tfndar" ayınmı yaparak toplumu kamplara bölüp, laıküğe karşt gûç oluşturmayı amaçladıkJannı vurgulayarak, şunlan söyiedi: "Laik sistenıdedindar ülanJara yer bulıınmadığı imajı veriknek istenmektedir. Oysa ki laiklik, her türlü inanca saygı ve her türlü inanca güvencedir. Kimjleri de 'Laiküği koruyacağız. ancak dinine bağlı insanlan rahatsızetmeveceğız' şekiinde beyanda bulumnaktadir. Böyte biranlayış eğçr bir uyansı cehaletürBaideğSse,laikîiiidinsizfik o&rak ntteieadirenlereyerikn 'örtüîü destek ten başfca birşey değfldir. Çünkü inançlaragü>enceoUnbirsis{em,biraıiayç içerisinle,dindaı-yorftaşm rabataz l b i ğ i f t l k b kğ ş anlaınageleinBrîAksi halde inancstasaygı gösteriks w inaBCigfivence ahma ainum insantn rahatsa olacağı sooucuna vanur ki, bu da birsaçmalık ve anlamsızlıktan başka birşey depkBr." Laikliğin, cumhunyetin temel ilkesi olarak anayasaya girdiği 1934 yıhndan beri, Türk insarunın huzur ve güveni tam anlamıyla yaşadığım kaydeden Oktay, dinine bap, inancanda duyarü olan insanın huzuru veTannsıyla baş başa kalabilmesinin, ancak laikliğin tüm koşullanyla ve anlamıyla uygulanmasına bağb olduğunu söyiedi. destekieyenkr de laiklik hakkında hiçbir şey bilmiyorlar. Milletın büyük çoğunlu- ğu laiklikten memnundur ama memnun olmayanlar da vardır. Cumhuriyetçi aydınlar arasında dini ilkeleri bilmeyen- ler ve laikliği sınırsız özgürlük olarak gö- renlervar. - 1930'lardaki laiklik anlayışının bir parça yanhş olduğunu düşünüyorum. Halk. ozamanki laiklik anlayışından tat- min olmuş olabilir. Bazılan bunu sevme- miş olabilir, ama biz her şeyi o dönemin şartlanna göre kabul etmeîiyiz. İslam'ın kalkınmaya engel olduğu iddialan vardı ve laiklik ateizm olarak görülmüştü. O zamanlarda Marksizm dünyaya yayıb- yordu ve Marksist ideoloji; dini, kitlele- rin afyonu olarak kabul ediyordu. Bu ne- denle. "Türkiye bu eğilimlerin etkilerin- den uzak kalabilirdi" demek zordur. - Eğer bir kişi. Müslüman olduğunu gururla söyiüyorsa veya Allah'ın admı anıyorsa. bunda antilaik bir şey yoktur. İngiliz ulusal marşı "Tann, Kraüçe'yi ko- rusun'" der. Amenkan Dolan'nın üstün- de "Taım'ya güveniyoruz" yazar. - Baa belirli kışiler, her hareketi laikli- ğe karşıymış gibi göstermeye çalışıyorlar. Bu, dini duygulara zarar vererek. diğer- leri arasında tepkiyi provokeediyor. - Laiklik keümesi Türkiye'de yanlış kullanılmaktadır. Deviet laiktir. ama bi- reyler laik olamazlar. Çünkü, insanlar ya Al'lah'a inanırlar ya da inanmazlar, Bi- reyler, ya bütünüyle ibadet ederler, ya kısmen veya hiç ibadet etmezler. S H P ( k n e l B a § k a n ı v e Başbakan Yardımcısı Murat Kara- y y y y a l ç ı l l i ^ m a r t yerel seçimlerinde SHFnin Istanbul belediye başkan adayı olan Zülfii IJvaneli'yi ziyaret etti. İkitellfdeki Sabah gazetesine giden Karay alçın. y aklaşık bir saat Livaneii ve gaze- te yöneticfleriyle görüştü. Görüşmede, Lstikrar ve demokratikleşme pakctinin ele alındığı öğrenildi. (Fotoğraf: UGUR GÜNYÜZ) - İnsanlar sesini nasıl yükseltebilir? Bunu demokratik platformlan kullana- rak yaparlar. Meydanlar ve sokaklar öz- gürdür. Bir ülkenin meydanlan ve so- kaklan gösteriler için kullanılıyorsa kim- se paniklememelidir. çünkü, gösteri yap- mak. demokraside halka verilmiş en kut- sal haklardan biridir. "Okullara, camOere ve asker ktşJasma din sokulmasın" diyen benim. Ben aynı zamanda, herkesin gururla Müslüman olduğunu dile getirmesi çağnsını da ya- pan kişiydi. - Türkiye"yi fundamentalist bir devlete dönüştürmek için ne yapılacak? Önce Anayasa'yıdeğjştirmenizgerekir... Laik- lik kelimesini çıkanp. Türkiye Cumhuri- yeti'nin din üzerine kurulu oldu- ğunu yazmanız lazım. Bu. 1924 ve 1928'e geri dönmek demek- tir. Türkiye. evrimden gecmiştir ve sosyal hadiseler geriye doğru işlemez, tam aksine ileriye doğru hareket eder. - Türkiye'yi fundamentalist bir deviet yapmak isteyenlerin, önce Anayasa'yı değıştirecek coğunluğu ele geçirmeleri gere- kir. İlahi yönetme hakkı Nihai yönetme hakkjnın AJ- lah'a ait olduğunu kabul ediyo- ruz. Allah'ın yönetimi evrensel- dir, ama ayru zamanda kjsmi yönetim vardır. İslam düşünce- sinde, bir milletin kendini yönet- mek hakkı, Allah'ın kutsal emirlerine karşı gelmek değildir. Hem peygamber ve ondan son- ra gelen halifeler deviet yönet- mışlerdir. - Türkiye'de, İslam'ın ana il- keleri olan Allah'a ve peygam- bere inanmak, ibadet etmek ve ahlakı geliştirmek ilkeleri yerine getirildiği gibi. ceza ve tavırlara ilişkin Kuran ilkeleri de günün koşullanna uygun olarak uyar- lanmışür. Örneğin, Kuran, "Bir kişûıin bir şeyün çalarsan, ça- lanın kohmu keseceksuı'* der. Bununla birükte Halife Ömer. bu kural) değişürmiş ve farkiı bir ceza vermiştir. MilletYekilleri art arda toplanırken, Sağlarda kendileriyle görüşerek zemin yokluyor SHP'deisyancı milletvekilleri bekByor ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - SHP'de isyancı mil- letvekilleri', "Biz uyanmızı yaptık" diyerek bekleme dönemine gi- rerken. genel merkez de ikna ça- balannı sürdürüyor. Genel Sek- reter Fîkri Sağlar, isyancı millet- vekilleriyle görüşmeler yapar- ken SHP lideri Murat Ka- rayalçın da düzenlenen bölge toplantılannda. öncelikle örgü- tü "koalisyon ve istikrar paketi" konusunda ikna etmeye çalışı- yor. İsyana milletvekilleri. böl- ge toplanülarını "Genel başka- • SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, bölge toplantılannda örgütü "koalisyon ve istikrar paketi" konusunda ikna etmeyeçalışırken, isyancı milletvekilleriyle de tek tek görüşecek nın bizün açıklamamıza yanrtı" biçiminde değerlendirdıler. Ka- rayalçın'ın önümüzdeki günler- de isyancı milletvekilleriyle tek tek görüşmesi bekleniyor. 10 milletvekilinin "Koalisy on- dan çekilelinı" açıklaması, parti içinde sıkıntı yarattı. Ka- rayalçın. rahatsızhğını açıkça dile getinrken 10 milletvekili de art arda yaptıklan toplanülarda çıkış anyorlar. 10 milletvekilinin imza attığı bildiriye. o günlerde yurtdışında bulunduğu için imza atamayan Adıyaman Mil- letvekili Celal Kürkoğhı ile İstanbul Milletvekili Nami Ça- ğan da katıldı. İsyancı milletvekilleri önü- müzdeki günlerde sayılannın 20'yi bulacağını söylerken. Ge- nel Sekreter Fikri Sağlar da bu milletvekilleriyle görüşmeler yapmaya başladı. Sâğlar'ın bu milletvekillerinin rahatsızlıkla- nrun nedenleri ve çözüm yollan konusundaki görüşlerini aldığı öğrenildi. SHP lideri Karayalçın da, bölge toplantılannda örgütü "koalisyon ve istikrar paketi" konulannda ikna etmeye çalışı- yor. Önceki gün İstanbul bölge toplantısında konuşan Kara- yalçın. dün de Ankara bölge toplantısına katıldı. İsyana mil- letvekilleri bölge toplantılannı "Bu, bizim açıklamamıza genel başkanın yanrtı" biçiminde de- ğerlendinrken, Doğu ve Güney- Günay, yapılması gereken yasaldüzenlemelerde geç kalındığını söyledi CHP'dendemokratikkşmeyedestek IŞIK KANSU ANKARA-CHP, DYP-SHP •koalisyonunca önümüzdeki günlerde açıklanması beklenen demokratikleşme paketine hem eleştiri getirecek, hem de destek verecek. CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay. demokratikleşme konusunda çok geç kalındığını belirterek. "Demokratikleşme yolundaki her girişimi destekleriz" dedi. Günay. desteği verirken, demokratikleşme programının ekonomik paketin acı niteliğini örtmeye yönelmesi durumunda. bu girişimi de kamuoyuna açıkiayacaklannı dile getirdi. Günay, önümüzdeki hafta açıhnası beklenen demokratikleşme paketine Meclis'te destek verip vermeyeceklerine ilişkin Cumhuriyet'in sorusunu yanıtlarken. şunlan söyledi: "Demokratikleşme yolundaki her girişimi destekleriz. Ama, bu saatten sonra geüniş bir demokratikleşme paketini. çok gecikmiş bir paket sayıyoruz açıkça. Ben, "demokratikleşme paketi' adı altında gelecek olan merni. sabırsızlıkla bekliyorum. DYP-SHP koalisyon protokolünün demokratikleşme bölümünü, 199l'in Kasımı'nda ben yazdım. Bakacağun. Yani, protokoiden farkiı ne var? Protokole yeni ekleme ne var? Eğer, protokolün tekrarı niteliğinde olacaksa, çok geç kalmış bir çıkıştır. Günaydın. Bekliyorum. Destekleriz bunu, ama çok geç kalmış birolay olduğu ortada." Geç kalmış olsada, CHP milletvekillerinin. demokratikleşme paketi Meclis'e geldiği takdirde ' tavırlannın ne olacağının sorulması üzerine Ertuğrul Günay, şu karşılığı verdi: "tlbette demokratikleşme girişimlerini destekleriz, y ani genel bir ilke olarak söylüyorum. Paketi göreceğiz tabii. Ama, bu tabii, şu anda ekonomik paketin vahametini kapatmak için, acı niteliğini örtmek için y apılmış bir girişim olarak göz boyamak amacına yönelikse, bu niteliğini de soyleriz paketin." Ertuğrul Günay. demokratikleşme paketinin içinde yer alacağı belirtilen. zorunlu temel egitimin 8 yıla çıkanlması uygulaması konusundaki görüşlerini de şöyle açıkladı: "Gerekli tabii. Bu, bizim baştan beri bizim savunduğumuz bir uyguiama. Bu konu, bizim CHP'nin programında da da var. Egitimin, zorunlu temel eğitim olarak 8 yıla çıkanlması, yeni bir fîkir de değil. Bu, yıllardan beri Türkiye'de konuşuluyor ve bu yolda çok uzun süreden beri birtakım ilkelerle kendimizi bağlamış durumdayız zaten. Böyle bir gereklilik var.'" doğu bölgelerinde toplantı dü- zenlenmemesini ve düzenlenen toplantılara da bu bölgelerdeki illerin çağnlmamasını eleştirdi- ler. Bu ekıpte yer alan milletve- killeri "Herhalde o bölgeleri göz- den çıkarmışlar. Hiçbir iddialan yok" dediler. "Koalisyondan çekileüm" bil- dirisine imza koyan milletvekil- leri. "foekle gör" politikası izü- yorlar. Bildiriye imza koyan milletvekillerinden Sıvas Millet- vekili Ziya Halis, "Biz parti yö- netimine uyanlanmızı yaptık. Kamuoyuna endiselerimizi du- vurduk. Şimdj beköyoruz" dedi. Karayalçın'dan yine uyan SHP'nin ikinci bölge toplan- tısı Ankara"da yapıldı. İç Ana- dolu ile Karadeniz bölgelerin- den 28 ilin temsilcilerinin katıl- dığı basına kapalı toplantıda Karayalçın, örgüte istikrar pa- keti ile demokratikleşme paketi konusunda bilgi verdi. Edinilen bilgiye göre Karayalçın demok- ratikleşme paketi ile önemli aşamalar sağlanacağını vurgu- layarak. "Koalisyonda kalma- mız gerekiyor. Ancak beklenti- lerimiz gerçekleşmezse koalis- yonda kalmaya mecbur değiliz. S'eniden değerlendiririz. Paket- teki hedeflerin gerçckleştirilmesi konusunda ödün vermeyiz, çeki- Kriz" dedi.' Karayalçın'ın seçim sistemi- nın antidemokratik olduğuna da dikkat çekerek demokratik- leşme paketinde seçim sistemi- nın irdelenmesinin de yer alaca- ğını aktardığı öğrenildi. ÜGÜPOLÎTİKA GÖNLÜGÜ HtKMET ÇETİNKAYA . .Tapikatiar Şirketieşti. Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz "dlnci operasyonu- nu" tek başına mı yaptı? Hayır! Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki "çağdışı kafalann" laik cumhuriyeti yıkma yolunda yürüdükleri öteden beri bili- niyordu. 1984 yıhndan bugüne Milli Eğitim'de "sıkı bir biçimde" örgütlenen "şeriatçı kadroiar" tüm okullarda kendi yandaşlarını yönetici yapmışlardı. Bugün ortaokul, lise ve meslek okullarındaki yönetici- lerin büyük bir coğunluğu "din bilgisi" öğretmenlerin- den oluşmuştu. Okullar giderek "şeriatçı güçlerin" ku- şatması altına girmişti. Hele imam hatip okuiları Refah Partisi'nin "siyasal çalışma" merkezlerine dönüşmüş- tü. Milli Eğitim Bakanlığı Yayınlar Dairesi Başkanlığı "şe- riatçı güçlerin" karargahı değil miydi? • • • 17 Kasım 1993'te bu köşede "kara tehlikeyi" anlatır- ken Milli Eğitim Bakanlığı Yayınlar Dairesi Başkanlığı'- nın okullara önerdiği kitap listesini vermiştik. Liste şöy- leydi: "Kuran-ı Kerim Allah'ı Nasıl Tanıyor (Veli Ulutürk-Nil Yayınlan), Tevrat ve İncil'e göre Hz. Muhammet (Prof. Dr. Abdullah Davut-Nil Yayınlan), Hz. Adem'den Ha- temu'l Enbiya'ya Kucan-ın Tanıttığı Peygamberler I. II. III. (Ahmet Lütfi Kazancı-NİI Yayınlan), Peygamber/mize Neden İnanmadılar (Ahmet Lütfi Kazancı-Nil Yayınlan), Emir Sultan (Dr. Hüseyin Algül-Nil Yayınlan), Mübarek Gün ve Geceler (Dr. Hüseyin Algül-Nil Yayınlan), Gün Var Bir Aya Değer (Bahtiyar Vahapzade-NİI Yayınlan), Kırık Tayflar (Şemseddin Nuri-Türkiye Öğretmenler Vakfı Yayınlan), Ömer B. Abdülaziz (Şemseddin Nuri Işıklı Özel Eğitim Yayınlan), llim ve Bilim (M. Abdülfettah Şahin-Türkiye Öğretmenler Vakfı Yayınlan), Fatiha Üze- rine Mülahazalar(HikmetIşık-NİI Yayınlan)." Daha çok sayıda kitap var. Hepsi birbirine benziyor. Yayınevleri de aynı. Aynı gün Milli Eğitim Bakanlığı'nda olup bitenleri şöy- le aktarmıştık: 1993 Türkiyesi'nde tarikatlar Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarında örgütlü bir biçimde çalışıyorlar. Milli Eği- tim Vakfı bu tarikatlara "para yetiştirme" görevini üst- lenmiş durumda. Milli Eğitim Vakfı; tebeşirden notdefte- rine. karneye, dosyaya, kitaba dek tüm araç gereçleri "yasal yollardan " tarikatlara veriyor, ihale yolııyla. Şimdilerde PKK terörünü bahane ederek vakıfların Güneydoğu'da okul açmalarını öneriyorlar. Gazetele- rinde bu yolda kampanya açıyorlar. Son 5 yılda tarikatlar şirketleşti; gazete, TV, pazarlama, eğitim ve sağlık sek- töründe güçlendi. Bu okuiları açanlar kimlerdir? ûzel okulların arkasındaki şirketler ve vakıfların adla- rına baktığınızda "Benbunlarıbiryerden tanıyorum"di- yeceksiniz. Çünkü bu vakıfların ve şirketlerin "tarikat ilişkisi" içinde olduklannı bilmeyen yok. Ya yayınevleri? Onlar da "tarikatlarla" ilişkili. Tek amaçları var onla- rın. O da laik cumhuriyeti yıkmak için bol bol kitap basıp eğitim çağındaki çocukları kendi siyasi ideolojileri doğ- rultusunda yetiştirmek. Bunu yaparken de Milli Eğitim kadrolarıyla işbirliği içindeler. Üniversiteleri tekke ve medreselere dönüştürmek is- teyen kafalar, ülkenin dört bir yanında yurtlaflyla özeh. okullarıyla yayınevleriyle amaçlarına adım adım yakla- şıyorlar. Askeri liselere sahte sağlık raporuyla öğrenci sokan vakıflar; batıda, doğuda, güneydoğuda okullar, yurtlar, dersaneler açıyor. Kara tehlike gün gün yaklaşıyor... Biz ne yapıyoruz?.. • • • Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz "şeriatçı kadroları" temizlerken elbet tek başına değil. DYP Genel Başkanı ve Başbakan Tansu Çlller, Ayaz'ın yanında. DYP'de sağduyu sahibi bakanlar ve milletvekillerinin de Ayaz'la beraber oldukları bir gerçek. Takkeli liboşlar Milli Eğitim Bakanlığı'nda "şeriatçı operasyonu'nu "çağdaş demokrasi", "özgürlükçü de- mokrasi" gibi kendi değer yargıları içinde ele alırlarken bakın ne diyorlar: "Bakan Ayaz, kendi partisinden çok SHP'deki unsur- lara yakın hareket ediyor..." Sevsinler seni takkeli liboş! Ankara'da dün 27 kişi yakalandı... Acaba takkeli liboş neler yazacak! Bu 27 kişi yasadışı bir "dinci örgütün" üyesi. Kızılay'- daki şeriatçı gösterilerin elebaşları. Kara yobazları ko- ruyup kollayan "teWce//7/boş"bıraksın "demokrasi kah- ramanlığını"da "Fethullahçı tekkenin" Milli Eğitim Ba- kanlığı Vakfı'ndan bugüne dek kaç milyar liralık ihale aldığmı yazsın... ANAP'lı Sungurlu: ÇiDer, dinton'adeğil, Türk nıilletiııegüvensin (Cumhuriyet Büro- su) - ANAP TBMM Grup Baş- kanvekili Oltan Sungurlu. Başbakan Tansu Çil- ler'in ABD gezisiyle ilgili pek çok soru işareti ve şüphe bulun- duğunu belirterek Meclis'te açı- klama yapılmasını istedi. Sun- gurlu. "Bunlarm yaptığı, dilenir- ken avucuna konulan paradan mutluluk duyan dilenci misali- dir. ABD'yi ikinci vatan ilan eden Çiller'in güvendiği dağlara kariar yağar. Başbakan, ABD Başkanı Clinton'a değil, Türk mflletine güvenmeüdir" dedi. TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Çil- ler'in ABD gezisini eleştiren Sungurlu; gezide Dışişleri Ba- kanı Hikmet Çetin'in de bulun- madığını belirterek Güney- doğu ve Kıbns konusunda ta- viz verilmesinden endişe ettikle- rini söyledi. IMF desteğine karşılık bazı ödünler verildiği yolundaki id- dialar bulunduğunu ifade eden Sungurlu. "Başbakan, görece- ğini iddia ettiği destek karşılığı- nda hangi tavizleri verdi? Başba- kan bu konuda Meclis'e açıİda- ma yapmabdır" dedi. Sungurlu, hükümetin hangi ekonomik politikalan izlediğinin belirsiz olması ve gündeme getirilen ko- nulardan sık sık geri dönül- mesini eleştirdi. RPkazanmı$tı Nevşehir'deseçimlereiptal NEVŞEHİR (Cumhuriyet) - Nevşehir Belediye Başkanlığı seçimini. YSK ipta l etti. Gerekçe olarak seçimde kullanılan oy pusulalannda RP ve DYP'nin amblemlerinin ters basıldığı gösterildi. 27 Mart mahalli idareler seçimlerinde Refah adayı V alçın Demir'in kazanmasıyla sonuçlanan seçimlerden sonra DYP. seçimlerde kullanılan oy pusulalannın ters ve yanlış bir şekilde basımının yapıldığını gerekçe göstererek Nevşehir Merkez İlçe Seçim Kurulu'na başvurmuş. başvurunun iptal edilmesinden sonra da aynı başvuruyu İl Seçim Kurulu'na götürmüştü. Nevşehir İl Seçim Kurulu'nca da başvurunun iptal edilmesi sonrasında DYP Parti Genel Merkezi aracılığıyla YSK'ya başvuran DYP'nin bu başvurusu sonrasında belediye başkanlığı secimi iptal edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle