30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET2 22NİSAN1994CUMA Nüfus artışını engellemek içinyürütülenpolitikalar, dünyanın en kalabalık ülkesinde insanlık dışı uygulamalara ve cinayetlere dön Çin'debzbebeklereyaşamhakkıyokÇeviri Servisi - Çin'de nüfus artışını engellemek için uygulanan "tek çocuk" politikası. kız bebek- krin gizlice "yok edilmesine"neden olmaya başladı. Özellikle, erkek egemen kırsal kesimde oğlan çocuk sahibi olma ısteği o denli güçlü ki kız bebekler doğar doğmaz analannın kucağına bile verilmeden öldürülüyor. Şimdi çağdaş tıbbi ola- naklarla donatılan kırsal bölgelerde. kız çocuk kıyımı bir anlamda kolaylaştınlıyor(!) Doğum- dan önce ultrasonografi yöntemi ile ceninin cinsi- yetini öğrenen ana babalar, bebeklerinin kız ola- cağını öğrendiklerinde aldırma yoluna gidiyor- lar. The Independent'in inceleme haberine göre Komünist Parti yöneticileri, ceninin cınsiyetini saptayan ve düşük yaptıran doktorlan yalnızca parüden ihraç et- mekle kalmıyor, üç yıl meslekten el çektinyor. cesı cinsiyet saptama işlemleri yasaklanırken dü- şük yaptıran doktorlan tutuklama karan alındı. Çin'de tek çocuk politikasının insan haklan ıh- lallerine yol açtığı ileri sürülüyor. Yasağa uy- mayanlar büyük para cezasına çarptınhrken ha- mileliğı ileri aşamada olan kadınlar bile gece yansı evlennden alınarak en >akın sağlık ocakla- nnda kürtaj yaptınlıyor. Hastalıklı çiftler yandı İnsan haklan dernekleri bu uygulamalar karşısı- nda. müdahale etme gereği duyarak dünya ka- Kız-oğlan dengesi bozulunca O Normal olarak (, in'de hcr 100 erkeğe 106 kız düşerken kıyım sonrası her yüz kıza 110 erkek düşüyor. Kız çocuklara "aşağılık yaratıklar" gözüyle bakılması, aile değerlerinin ortadan kaybolması sonucunu getiriyor. Söz konusu kıyıma ilişkin somut kanıt elde etmekte başansız kalan yet- kıliler, son yıllarda nüfus sayımında ortaya çıkan kız erkek dengesizliğini bu olguya bağlıyor. Normal olarak Çin'de her 100 erkeğe 106 kız düşer- ken şimdi her yüz kıza 110 erkek düşüyor. Yan resmi Çin Haber Ajansı. kırsal bölgelerde bu dengesizliğin daha da büy ük olduğuna dikkat çe- kiyorlar. Zaohuang bölgesı. 100 kıza 164 erkek oranıyla rekoru elinde tutuyor. İnsan haklarına aykırı Kız çocuk kıyımı yalnızca Çin'e özgü bır olgu değil. 1000 erkeğe 820 kadının düştüğü Hındis- tan'ın Pencap eyaletınde. geçen hafta doğum ön- zellikle erkek egemen kırsal esimlerde, oğlan çocuk sahibi olma tutkusu yüzünden babalar, yeni doğmuş kız bebeklerini analannın kucağına bile vermeden gizlice yok ediyor ve böylece kendilerine tanınan 'tek çocuk' hakkını daha sonra doğabilecek oğlanlar lehine kullanmaya yöneliyorlar. rak sanlık. zührevı veya akıl hastahğı olan kişile- nn evlenmekten men edilmesini. e\li olan çiftler- den birinde bu hastalıklardan bin başgösterdi- ğinde kısırlaştınlmalan gerektığıni belirtti. Söz konusu bıldirinın dünya kamuoyunda büyük tepki uyandırması bile Çinlı yöneticileri etkile- medi. Londra Tıp Fakültesı profesörlennden Sheila Hillier. Çin'de kalıtımsal bozukluklann kuşaktan kuşağa geçmesıni engellemek ıçin kök- lü önlemlerin alındığını, evlilık öncesi çıftlere ge- netik testleri uygulandığını açıklıvor. Ancak Çin'de pek çok kışinin kadınlığı kalıtımsal bır bozukluk olarak gördüğünü söyleyen Dr. Hilli- er, sağlıklı bir denetimın söz konusu olmadığını da böylece belirtiyor. 'Evleniiebihr kadm! Çin'in kırsal bölgelennde son gün- lerde "evlenilebilir kadın" azlığı tehli- keli bovutlara ulaşıvor. Dolayısıyla, Çin'de kırsal bölgelerde evlenme ça- ğına gelen kızlar çalınıp büyük para- lar karşılığı erkeklere satılıyor. Böy- lece, zengin erkekler kolaylıkla eş bu- labilirken (hatta parası çok olanlar muoyunu konu ile ilgılenmeye çağınyor. Tek ço- cuk politikasının etnik azınlıklann çoğalmasını engellemek amacını güttüğünü ilen süren insan haklan dernek sözcüleri. uygulamanın insani bo- yutlan aştığını bildiriyor. Çinlı yönetıciler her ne kadar bu uygulamanın gerçek hedefının "insan neslinin ıslahı" olduğunu söyleseler de konunun uzmanlan "kalıtımsal bo- zuklukları insanları yok ederek düzeltemezsiniz" diyerek Çinli yöneticilen suçluyor. Geçen yıl Pekin yönetimı bir bildıri yayımlaya- birden fazla kadınla evlenebili> or). yoksul erkek- lerin e\ lenmesı gıderek olanaksız hale gelıyor. Bugün nüfusu 12 milyar dolaylannda seyre- den Çin'de nüfus artışının 2020 yılına dek sürecf ği tahmınedıliyor. Kadınlann özgürlüğüne kavuşup. eğıtım düze- yının yükselmesıvle doğum kontrolunun sağlıklı bır şekılde gerçekleşeceğinı öne sürcn Dr. Hillier, şimdıkı Çın yönetıminin ne vazık kı kadınlann toplumda sağlam bir edınmesı konusuna önem vermedığını kaydedıyor. Gelecek kuşaklar Hasankeyfi kitaptan öğrenecek ANKARA (ANKA) - Dicle Nehri üzerinde yapılması planlanan baraj nedeniyle sular alünda kalma tehlıkesıyle karşı karşıya kalan Hasankey f e bır darbe de terörden geldı. Hasankeyf te 1993 kazı döneminde gerçekleştırilmesi planlanan arkeolojik çalışmalar terör nedeniyle yapılamadı. Edinilen bilgiye göre. GAP projesi kapsamında Bayındırlık ve Iskan Bakanlıgı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanlığYnın Dicle üzerinde bir baraj projesi bulunuyor. Kültür Bakanlıgı ise barajın yapılması halinde kültürel varlıklann sular altında kalacağını H asankeyfiçin hazırlanan kitabın son aşamasına geldiğini kaydeden Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ank, "Hasankeyf te hangi kültürlerin yaşadığını en iyi şekilde tanıtmak amacıyla bir kitap hazırlıyoruz. Eğer sular altında kalırsa gelecek kuşaklar da bu bölgede neler olduğunu kitaptan öğrenebilsinler" dedi. belirterek projeye karşı çıkmasına karşın, bır taraftan da barajın yapılabileceği endişesiyle Hasankeyf in tanıtımı için bir prestij kitabı hazırlığı yapıyor. Kültür Bakanlıgı tstanbul Teknik Üniversitesi'nden Doç. Dr. Oğuz Müftüoğlu ile Ankara Üniversitesı'nden Prof. Dr. Oluş Ank tarafından hazırlanan prestij kitabı ile Hasankeyf konusunda kamuoyu oluşturulması amaçlamyor. Hasankeyf te yürütülen kazı çalışmalannın başkanhğım yapan Prof. Oluş Ank, yaptığı açıklamada 1985 yılından bu yana Hasankeyf te kazı çalışmalan yaptıklannı söyledi. Hasankeyf ın birçok kültüre ev sahipliğj yaptığmı kaydeden Ank, "Hasankeyf te çok kâtlı bir kültürel yapı *ar, birçok kültüre e> sahipliği yapmışbir yer. Bölgede yaptığımız çalı.şmalarla neleri kaybettik, şu anda nelere sahibiz bunları belirlemeye çalışıyonız. Topografik çalışmaİarla neleri kaybettik, şu anda nelere sahibiz, bunları belirlemeveçalışıvoruz. Topograf) a çalışmaları son aşamasına geldi, ayrıca şehir planını ortay a çıkarmay a çalışıyoruz" dedi. 'Tarih telafi edilmez' Baraj projesınin gerçekleştirilmesi halinde Hasankeyf ın sular altında kalacağını belirten Ank, bölgede- ki eserlerin birçoğunun taşı- runasının mümkün olmadığını bil- dirdi. Bölgedcki kesme taşlardan yapı- lan yapılann başka bir yere taşına- bileceğjni kaydeden Ank. "Ancak Horasan harcı ile çok sağlam bir şe- kilde yapılmış binalar >e ayrıca ma- ğaralar > ar. Bunların taşınması im- kansı/. Biz kültürel \arlıkların ko- runmasını istiyoruz. Ama burada \ apılacak barajdan ülkenin \ üksek menfaatları olduğunu söylüvorlar. Kültürel varuklar hiçbir \üksek menfaata feda edilmemelidir. Bura- dan kaynaklanacak enerji açığı başka bir yerden telafi edilebüir; ancak tarih, telafi edilemez" şeklin- de konuştu. Kazı yapılamadı Prof. Oluş Ank, 1993 kazı döne- minde Hasankeyf te arkeolojik kazılann terör nedeniyle yapıla- madığını söyledi. Ank, "1992 ydındaki çalışmalar sı- rasında kazı > apan komşu ekipten iki arkeolog arkadaş öldüriildü. Geçen v ıl da ödenek ay rılmasına karşın kazı v apacak ekibi oluştura- madık. Gü\enlik göre> lilerinin eşli- ğinde de bu iş y apılamaz, çünkü te- rörün gözü kördür; bu yıl için de aynı kaygılarunız var" dedi. 'Hasankeyf kitabı' Hasankeyf için hazırlanan kitabın son aşamasına geldiğini kaydeden Ank, "Hasankeyf te hangi kültür- lerin yaşadığını en iyi şekiîde tanı- tmak amacıyla bir kitap hazırbyo- ruz. Eğer sular altında kalırsa gele- cek kuşaklar da bu bölgede neler ol- duğunu kitaptan öğrenebilsinler. Ayrıca kitapla Hasankeyf te tarih mi y aşamalı, y oksa enerji mi üretil- meli, bunu tartışmay a açmay ı he- defliyoruz" şeklinde konuştu. Doğatnnsakhgüzeltiği Dışandan bakddığında insanın "olup olacağı kay aların arasında bir j ank" deyip geçeceği bir yer... Oysa, merak edip girmeye kalkanlar için "sarp kay aların arasında, diz boyu suyun içinde yürüyüp, kah tırmanarak kah düşerek doğayla bütünleşilebilen bir kanyon..." Adı Saklı Kent... Fethive dola> larının görülesi doğal yapılanmalarından sadece biri. Kayaların ötesinden akıp geien. ilkbaharlarda coşup, y az ay larında azalmay a \ üz rutan suy un kay nağı bilinmiy or. Çünkü, kany onun ikinci kilometresinden sonra > olu tıkay an kulübe büyüklüğündeki kay a. öyle her babayiğidin aşabileceği türden değil! Saklı Kent, yörenin en güzel doğal merkezleri arasında. Demek ki son derece iyi saklanmayı ve bugüne değin insan ayağından v e elinden kendinikonıyabameyibaşarmış.(FOTOĞRAF:CUMHLRİYET) Amerikalılarkendinegüveniyor, Ingilizlerkaramsar STOCKHOLM (Cumburiyet) - Der Spiegel (Almanya), The Guar- dian (Ingiltere), Asahi Shimbun (Ja- ponya) ve The Nevv York Tımes (ABD), Almanya ve İngiltere'dekı iki büyük kamuoyu yoklama şirke- tine, dünyanın durumu konusunda geniş kapsamh bir araşürma yap- tırttı. Bu araştırmaya göre İngihzler, öteki halklardan daha fazla karam- saıiar. Japonlar, Çin ya da ABD'nin geleceğin lideri olacağına inanırken Birleşmiş Milletler'in Banş Gücü oluşturmasına karşılar. Kendısine en çok güvenen halk Amerikalılar: oran yüzde 87. Bu oran Almanlar için yüzde 67. Ja- ponlann yüzde 80'i. Almanlann yüzde 77'sı, Ruslara hıç güvenmı- yor. İngilizler ve Amerikalılar ise Çin'e daha az güveniyorlar. ama Rusya'ya da fazla bir güven besle- miyorlar. Kamuoyu yoklamasında "Hangi ülke bugün dünya banşı için en büyük tehlikeyi oluştunıyor" so- rusuna dört ülke halkının verdiği yanıtlar şöyle: Almanya: (Eski) Doğu Bloku (yüzde 27). (eski) Yugoslavya (yüz- de 9), ABD (yüzde 3), Asya (yüzde 2). Ortadoğu (yüzde 16) İngiltere: (Eski) Doğu Bloku (yüzde 21), ABD (yüzde 6), (eski) Yugoslavya (yüzde 11), Çin (yüzde 9) ve Ortadoğu (yüzde 26). Japonya: (Eski) Doğu Bloku (yüz- de 21), ÂBD (yüzde 22), (eski) Yu- goslavya (yüzde 2), Asya (yüzde 19, bunun yüzde 13'ü Kuzey Kore), Or- tadoğu (yüzde 7). ABD: (Eski) Doğu Bloku (yüzde 17), ABD (yüzde 6), (eski) Yugos- lavya (yüzde 4), Asya (yüzde 16, yüzde 9'u Çin). Dört ülke halkı "Günümüzün en önemli sonınu ne" sorusunu şöyle yanıtladı: Almanya: Savaş (yüzde 40), çevre kirlıliği (yüzde 11), Bosna (yüzde 10). ekonomi (yüzde 10), nüfus pat- laması (yüzde 8). işsizlik (yüzde 4). İngiltere: Savaş (yüzde 23), nüfus patlaması (yüzde 18). çevre kirlilığı (yüzde 12). yoksulluk (yüzde 11). ekonomi (yüzde 7), işsizlik (yüzde 6). Bosna (yüzde 6) Japonya: Etnik anlaşmazhklar (yüzde 14). savaş (yüzde 13). ekono- mi (yüzde 11), çevre kirlilığı (yüzde 10). Bosna (yüzde 8). nüfus patla- ması (yüzde 7). ABD: Suç ışleme (vüzde 17), nü- fus patlaması (yüzde 9). savaş (yüz- de 8). ekonomi (yüzde 7). ujuşturu- cu \e trafık (yüzde 7), ahlak (yüzde 6), yoksulluk (yüzde 4). Yaşlılıkdiyeti: Fazla öğün azyemek ADANA (AA) - Beslenmenin yaşam süresını etkıleyen en önem- h faktörlerden bın oîduğu belirtı- lerek, yaşhlıkta meydana gelecek birçok sağlık sorununun önlen- mesınde beslenme dcnetiminın büvük önem taşıdığı bildırildı. Çukurova Ünıversıtesı Zıraat Fakültesı Gıda Bılımı ve Tekno- lojısı Bölümü öğretım üvesı Doç. Dr. Cahide Yağmur. bırevın besin gereksınımlennın fızyoîojık ve metabolızma durumundaki değı- şımlere göre farklılıklar gösterdi- ğını söyledi Yaşlılarda fıziksel aktıvıtenin düşmesi nedeniyle enerji gereksiniminın de azaldığını belirten Doç. Dr. Yağ- mur, 70-75 vaşlanndaki bir kişi- nın. 25 yaş grubundaki kişilere göre yüzde 30 daha az kalori »1- ması gerektığıni belirtti. Yaşhlann uvgulavacaklan di- yctlenn düzenlenmesinde dıkkatli olunması gerektığinı vurgulayan Doç Dr Yağmur. şöyle konuştu: "Sindirimi kolaylaştırmak için öğün sayısı arttırılmalı. bir öğün yenen miktar azaltılmalıdır. Böb- reklerin yükünü azaltmak için di- yetteki SIM miktarı arttırılıp tuz alımı kısıtlanmalıdır. Ağır tatlılar \e hamur işleri. yaşlıların diyetinde fazla >er almamalıdır. Muhallebi, sütlaç gibi hafıf ve sütlü tatlılar ter- cih edilmelidir. Yaşlıların diyetinde sıklıkla kullanılacak besinlerden biri yoğurttur. Yoğurt, istenirse tatlandırılarak da yenebilir. Günde 2-3 bardak çav >e kah\e. sindirimi olumlu yönde etkileveceği için en- gellenmemeli. ancak aşırı tüketi- minden kaçınılmalıdır. lhlamur. taze mey>e sulan >e avran. yaşlılar için en uygun içeceklerdir." Kaybolan lezzetler Yaşhlann. tat v e koku alma du- yusu azaldığı için. gıdalann ek.«' acı ve kuru olduklanndan sık^a şikayet etmelennin doğal olduğu- nu belirten Doç Dr Yağmur. "Yaşlılar. örneğin veşil biberin acı tadını alır. ancak hoş kokusunu hissedemezler. Koku >e tat kavbı, yaşlıların çeşitli gıdalara olan ilgi- sinin gittikçe azalmasına neden olur" dedi. Doç.Yagmur. diş so- runu olan vaşlılann. yemeklerinin yumuşak ve sulu olarak hazırlan- ması gcrekıığıni de söyledi. Kalphasîalığına karşıkaraekmek LONDRA (AA) - İngıltere'nın bır kamu kuruluşu olan Sağlık Eğıtimı Kurumu. günde altı dilim "kara" ekmek yemenin kalbe iyi geldiğini açıkladı. Sağlık Eğıtımi Kurumu'nca ya- yımlanan raporda. İngıltere'de ekmek tüketımınin son 30 yılda oldukça düştüğü belırtılerek, ka- ra ekmeğın kalp hastalıklanna \akalanma tehlikesıni azalttığı gerçeği karşısında İngilizlere da' ı fazla çavdar. yulaf ekmeği yeme- len tavsıyeedıldı. Kurumun beslenme uzmanı Caroline Hurren. "Lifler içeren ekmek, karnı doyurduğu için yağlı yiyeceklere de midede yer bırak- maz. İçinde kırık buğday, yulaf veya çavdar bulunan elenmemiş unidan yapılan ekmekler sadece vü- cut için gerekli vitaminleri içer- mez, aynı zamanda kalp için bir emniyet sübabıdır" dıye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle