Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22NİSAN1994CUMA • • • • CUMHURIYET SAYFA
HABERLEREVDE VAMI 15
TÜRKİYE'DE DUNYADA
Adana
Afyon
v
r*ara
Antalya
Aydın
Bursa
Çanakkale
Dıyart>ala'
Edıme
Erzururr
Eskışefıır
tstanbui
tzırttr
Kare
Konya
Saınsun
Trabzoo
Zonguidak
A 27 14
Y23- 8
Y25- 11
Y23' 15
Y26 ' 16
Y 29' 11
Meteoroloji Işlerı Genel MudurSüöü nden ahnan btlgiye göre, bütün bö(-
getenmız cok bulütlu Marmara ntn doğusu Karadenız Iç Ege Göller
Bolgesı İc Anadolu Doğu Akdenız Doğu AnadcHu nun kuzey ve batısı
sağanak ve yeryergok guruftulu sağanak yağ.sd gececek Denızlerımız-
de ruzgar Batı Karadenız de yıldız ve karayel Doğu Karadenız de gun-
doğusu ve poyraz Marmara da yrldız ve poyazdan 2-4 kuvvetıode saatte
4-16 denız mrlı hızta esecek Van Golu nde hava parcalı ve cok bulutiu
gececek
Afiiman
Atına
Bagdat
Bonn
Brukse!
Cenevre
Cezaytr
Frankfurt
Leikosa
Petersburg
Londra
Madna
Mılano
Moskova
Munıh
Oslo
Pafıs
Prag
fiıyad
Roma
V'yana
y n-
A 36
B26'
A35'
Y 16"
Y 13"
Y 14 '
Y20"
Y 16
Y 31 •
B 9"
Y 15
B 16"
Y 16
B 13"
Y 12"
Y 9'
B 16
Y !3"
A 37*
Y 21 '
Y 14
j Yağmurlu ı Bulutlu Sıslı Guneşlı § Karlı
J
Tayvan
modası
TAİPEH-Tayvanlı
modacılarınçizimve
dikimlerinden oluşan
koleksiyonlan,
GünevdoğuAsya
esintileri getiriyor.
Örneğın Shiatzy
Chen'inkırmja
pamuklu gömlek ile
siyah pamuk ku-
şaktan oluşan
"saydam" giysisi
Batı'lı modacılann da
ilgisini
çektı.(FOTOĞRAF:
AP)
Çikolataya
koşun
LONDRA-Metal para
biçimindeki çikolatalanyla
tanınan Cadbury's
Dairy-Milk adlı çikolata
fabrikası. bugünlerde 75.
kuruluşyıldönümünü
kutluyor. Kutlamalara
""satıcı" olarak katılan üç
yaşındaki Bobby Amissah
(solda) ile James Bateson,
nerdeyse kendi boylanndaki
reklam çikolatasmı yu-
varlayarak tanesinden yak-
laşık 2 bin Jira kazandıklan
çikolatalann pazarlıyoriar.
(FOTOĞRAF:AP)
GÜNDEM
MUSTAFA BALBAY
ANKARA - Siyasi partılenn tümünde bir kimlık bunalımı
yaşanıyor. Şöyle bir ilanın altına, RP ve MHP dışında tüm
partilerın adı yazılabilir:
- Kimliğimi yitirdim, hükümsüzdür...
DYP, "modern"bir kadın genel başkanla merkez sağda
oturacağı yeri arıyor; SHP, "Bugüne kadar solcular sadece
pay/aşmayı konuştu, uretmeyı de konuşmalıyız" dıyen bir
genel başkanla kendini kanıtlama gırişiminde; ANAP,
özal'ın, "dort eğilim" mırasını reddederek. merkez parti
ülma arayışında; DSP, ısrarla sosyal demokrat/ardan farkfı
olduğunu kanıtlamaya çalışıyor; CHP, yüzde4.5'le "doğdu-
ğunu" iddia ediyor...
Bugün ANAP'ı ele alalım.
ANAP, bugünlerde pek "mesut" değil. Son iki yerel se-
çim ANAP'a yaramadı. 1989da da 21.75e düşen ANAP'ın
durumunu Oltan Sungurlu, şoyle anlatmıştı:
- Üzerimizden silindir geçtı.
Bu kez silindir geçmedi, ama deprem yaşandı.
Şu ana kadar yapılan belırlemelere göre, deprem can
kaybına neden olmadı. Ama yaralıların durumu ne olur. bi-
linmez.
Genel Başkan Mesut Yılmaz, yaralan sarmaya çalışır-
ken hasar tespit çalışmalarını da henüz tamamlamamış
görünüyor.
ANAP. bıraz da düdüklü tencere gibı. Dışarıdan pek bir-
şey yokmuş gibı görünüyor, ama çıkan buhara bakılırsa
içerisi kaynıyor.
ANAP'ın geçmişini kısaca özetleyelim:
1983 ilkbahannda. Turgut özal ve 40 kadar arkadaşıyla
kuruldu. Temel amaç, dört eğilımi bırleştirmekti. Darbe or-
tamının getirdiğı tat\ı su/arda, muhalefet bakımından diken-
siz gül bahçesine dönen Türkıye'de, 1983-87 arası rahat bir
iktidar dönemi yaşadı, ülkenın siyasal yaşamında zemini
olan partiler örgütlendikçe güç kaybettı. Bugün Mesut Yıl-
maz önderlığinde yine dört eğilımden ınsanın sempatı ile
bakabileceği bir "merkezparti" olma ıddiasında.
Yılmaz'ın geçmişini de kısaca aktaralım:
Siyasete ANAP'la birlıkte başladı. Kültür ve Tunzm. Dı-
şişleri Bakanlığı ve hükümet sözcülüğü yaptı. Alman eko-
lünden. Eğıtimının bir bölümünü Köln'de tamamladı. Yıl-
maz'la birlikte ANAP'ın da biraz Alman ekolüne kaydığı
söylenebilir. ANAP'ın öncülüğünü yaptığı Türk Demokrası
Vakfı, Alman Konrad Adenauer Vakfı ile işbirliği içinde. Yıl-
maz, sağlık sorunlarmı da Türkıye'de çözemezse Alman-
ya'ya gidiyor. Bılındıği gıbi bazıları da Houston'a gidıyordu.
Bizim edindiğimiz kesin olmayan bılgılere göre, Almanlar
Yılmazdan umudukesmişdeğil. Amagaliba, kişilikolarak
"bıraz ters" buluyorlarmış.
Yılmaz'ın seçim sonrasında. aralıklarla verdiği demeçle-
ri alt alta sıralarsak, kafasının bıraz karışık olduğu ortaya
çıkıyor. ikısinı aktaralım:
- Bugüne kadaryumuşaktık, ama artık sert muhalefet ya-
>acağız.
- Aktif muhalefet yapacağız. ama yapıcı olacağız.
ANAP. sert mi yumuşak mı olacağına henüz tam karar
vermiş değil. Aynı durum, partının içinde de var. Yılmazr
ekibi, parti tüzüğünü öyle yapmış kı, Yılmaz ıstemezse ola-
ğanüstü kongreye gıtmek zor.
Kısacası, ANAP içinde bir grubun partiyi kongreye sürük-
lemesi mümkün değil. Bu haftabaşında Ankara'da bir ara-
ya gelen ıl başkanlarının bir bölümünün üst yönetimden ra-
hatsızlığını diie getirmesinin ardından, parti içi hareketlilik
biraz daha artmış görünüyor.
Güneş Taner'in, Lütfullah Kayalar ın, "tekbaşlarınapar-
tiyi sürükleyecek lider"tipınde olrnadığını düşünen parti içi
muhaliiler şimdı. Yusuf Bozkurt Özal seçeneğını ısıtmaya
çalışıyorlar. Bugünlerde sesını en çok çıkaran istanbul Mil-
letvekili Naci Ekşi. Dünkü görüşmemızde Ekşi, açık konuş-
tu:
"Tavırsızlığımız. tembelliğimiz ve korkaklığımız bizi bu
noktaya getirdi. Mesut Yılmaz gitmelı ve parti yenilenmeli-
dir. Partinin başına dindar, ama şerıatçı olmayan, ekono-
miden anlayan, ama sadece özel sektörü değil DPT'yi de
bilen, Özal felsefesini özumsemış, sabahları da erken kal-
kan bir kişi gelmelı."
Yani Ekşi. Yusuf Özal diyor.
Oltan Sungurlunun buna yanıtı ise şöyle:
"Parti içinde genel başkanlık arayışı yoktur. Mesut Yıl-
maz a karşı yapılacak her hareket yenilmeye mahkumdur.
Yalılarda tayin edilen genel başkanlarla ülkenin ne hale
geldiğini gördük."
Merkez sağ. bir süre daha netleşmeyecek.
Amerikancı Tansu, Almancı Mesufa karşı. ikisı de sağı
toparlayamazsa pusuda Suudi Necmettin var
Hastalıklı ithal etMBaştarafi 1. Sayfada
re güvenerek fatura karşılığı mal
aJdık. Ortada bir suç varsa, bunun
sorumluluğu gümrülder ile ithalat-
çıfirma>aaittir. Tüm sorumluluk
özel sektöre aitken, EBK gibi gü-
venilir bir kuruma niye yükleni-
yorlar" dedi.
Marmara Yapı AŞ tarafmdan
ithal edilen canh hav^ anlann bir
bölümünün de Et Balık Kurumu
tarafmdan alınıp piyasaya veril-
dıei belirlendi. Konuyla ilgili gö-
riiştüğümüz bir Et Balık Kuru-
mu yetkilisi, kurum olarak güm-
rûkten geçmış bir canlı hayvanın
sağlıklı olacağını düşünüp bun-
lan satın aldıklannı vurguJaja-
rak şunlan söyledi: "Gümriiğe ge-
len canlı hapandan alman numu-
neter ilk önce, Ankara'daki Hay-
van Hastalıklan Hastanesi'ne
konfrol için gönderilir. Burada
hayvanın sağlığa zararlı maddeler
icerip içermediği anlaşılır. Ardı-
f. ın .NükJeer .Araştırma Merkezi
hayvanlar üzerinde rad\asyon
kontrolü > apar. Tüm bu işİemler-
den sonra. ithal edilen havvanlar
ülkemize giriş yapar ve burada
aracı kurumlar tarafından satın
alınır. Biz ithal edilen canlı hay-
raoda kanserojen maddeler olup
olmadığını araştıramayız."
Mevzuat eksikliği. vurdum-
duvmazlık yurttaşlann kanse-
roıen madde içeren ithai etler ye-
mesine izin veriyor. Ancak ithal
canlı ha\\an ticaretinde kimse-
nin fark etmediği bir de cazip yön
\ar. 19301u \ıllarda Amerika'da
içki ticareti ve kaçak etle palaz-
ianmaja başla>an mafya örneği
şimdilerde ülkemizde karşılığını
buluvor. Çünkü kaçak canlı hay-
van iki türlü avantaj sağlıyor. Bi-
rincisi: canlı ha>Tan ticareti kara-
paranın aklanması için bulun-
mazfırsat.
İkincisi ise Marmara Yapı
AŞ"nin yaptığı gibi devletin \a-
sakladığı ülkelerden ucuza kaçak
et alarak Türki\e'de bunu fahiş
fiyattan satması. Et Balık Kuru-
mu \etkilisi bu konuva şövle
açıklık getirişor : "Vaptığımız
araştırmalara göre Marmara yapı
AŞ, bir süre >asaklı bulunan Çe-
koslo\akya"dan kaçak et alıyor
(Çekoslovakya, kanserojen mad-
de içeren tanm ilaçlarının hay>an-
lara geçmesi yüzündan bir süre ya-
saklı ülkeler kapsamına alınmış-
tı). Ancak bunu Roman>a'ya gö-
türerek etiketini değiştirivor. Ro-
nıanya orijini vuru\or. Canlı hay-
vaıı RDmanya'dan gelmiş gibi iş-
lem görü\or. Sonra gerekli sağtık
raporları düzenlenerek (nasıl oidu-
ğu belirsi/) ülkeye şokuluyor. Ör-
neğin erin kilosu 20 bin liradan
gümriiğe yazdınlıyor. Böyle bir fi-
>at olanaksız tabii. İçeride onu 80
bin liradan satıyor. Faturalarda
ojnuyor, KDV'de ojnuyor. Her
taraftan kazanıvor."
Bankacılarkoalisyonuböldü
\Baştarafı I. Sayfada
Ek vergi yasa tasansının diin
ve önceki günkü görüşmelerin-
de ilk 5 maddesi kabul edildi.
ancak net aktif vergisi oranla-
nnı düzenle>en 6. madde ele
alındığında müteahhitlerle
bankacılardan gelen istekler
doğrultusunda hazırlanan "yu-
muşatma" önerisi koalisyon
ortaklannı böldü. SHP. mütc-
ahhitlerden tahsil edilecek net
aktif vergisinin, maliyetin beş-
te birinden: bankacılık seklö-
ründe de aktif değcrlerin
yansından alınması önerisine
karşı çıktı. DYP'lilerin bu öne-
risi komisyon tarafından de-
ğerlendirilmek üzere tasan ile
birlikte geri çekildi. Komis-
yon. bu öneriyi karara bağla-
dıktan sonra. tasan gelecek
hafta aenel kurulda görüşüle-
cck.
SHP'liler tasannın delinme-
sinin toplumda olumsuz psi-
kolojik etki varatacağını belir-
terek önerive karşı çıkarken
SHP'li millctvekilleri ile bakan-
lar arasında da görüş avnlığı
yaşandığı gözlendi. Bakanlar.
net aktif \ergisinin lasanda ön-
göru'ldüğü biçimde alınması
dunımunda müteahhitlerin he-
nüz bitmemiş işlerin \ergisinj
ödemek dunımunda kalacak-
lannı. bankalann da açtıklan
krediler nedeniyle büyük vergi
}ükü altında sıkıntıya düşecek-
lerini belirterek grup yöneticile-
riniikna>açalıştı.
Genel kurulda benimsenen
maddelerle bakanlar ve millet-
\ekilleri dc 1993 yılı kazançlan
600 milyon lirayı aşan üst dü-
ze> yöneticilerle birlikte >üzde
10 oranında ek \ergi ödeyccek
mükellefler kapsamına alındı.
Ödemelerdc 3 olan taksit sayı-
sı. genel kurulda benimsenen
bir önergeyle 5'e yükseltildi.
Baııka kurtanlması yasallaşb
• Baştarafi 1. Sayfada
başta ANAP olmak üzere mu-
halefet partilerinden destek
görmesine karşın, DYP'lilerin
oylanyla reddedildi. SHP"nin
tutumu. DYP'nin tepkisine
neden oldu.
TBMVTnin önceki günkü
toplantısında gündeme gelen
banka kurtarma önerisi. dün
sabah Plan \e Bütçe Komis-
yonu'nda. akşam saatlerinde
de Genel Kurulda jet hızıvla
görüşüldü ve tartışmalardan
sonra kabul edildi. Buna göre.
Merkez Bankası. "bankacılık
sisteminde belirsi/lik >c güven-
sizlik olusması. fon çekilişieri-
nin hı/lanması halindc. hakkın-
da belirsi/lik \e güvensizlik olu-
şan bankalara, özkaynakla-
rının iki katına kadar, bir j d >a-
deü kredi" verebilecek. Kredı
açılırken. Merkez Bankası. uy-
gurrgöreccği teminatları ara-
yacak.
Plan ve Bütçe Komisyonu.
bir bölümü basına kapalı ola-
rak >apılan gızli toplantısında.
açılacak kredinin bankanın
özkavnaklannın üç katına ka-
dar olması önerisini. "iki kat"
olarak değiştirerek benimsedi.
Gizli oturumda. komisyon
üyelenne bilgi veren Merkez
Bankası yetkilileri, amaan
banka kurtarmak olmadığını
savundular. Bazı bankalann
tasfneedılmeM nedenıvle. hal-
kın bankalara yöneldığini ve
mevduatlannı çektiğini bildi-
ren yetkililer. bu nedenle bazı
bankalann sıkıntıya düsebile-
ceğini. böyle bir yetkinin alın-
masında yarar olduğunu söy-
lcdiler.
Merkez Bankası"na banka
kurtarma \etkisi veren önerge.
tartışmalardan sonra MHP
Trabzon Milletvekıli kora\
Aydın. SHP Hatav Millct-.ekıİı
\Iehmet Dönen ve DYP ovla-
nvla kabul edildi. Önenyi hü-
kümet adına savunan Sanavi
ve Ticaret Bakanı Tahir Köse
ise bu düzenlemenin "paraya
hiicuma'" karşı bir önlem oldu-
ğunu sövledi.
Genel KuruTda tartışma
TBMM Genel Kuruluna
yasanın görüşmelen sırasında.
Â\AP "Grup Ba'$kanveklh
Hasan Korkmazcan ve RP
Kavseri Milleıvckili Abdullah
Gül. \eni yetkjyle banka kur-
tarmanın amaçlandığını belir-
terek önerive karşı çıktılar.
ANAP'lı Güneş Taner ise ban-
kacılık sisteminde yaşanan sı-
kıntıva sevırci kalınamavaca-
ğını belirterek partisıvle ters
düştü. SHP İstanbul MilJetve-
kili Nami Çağan da özerkleş-
tirmevi amaçlavan yasanın
özüne avkın olduğunu vurgu-
ladığı önergeyi "korsan" diye
niteledj. Çağan. banka kurtar-
manın. siyasi bir karar olduğu-
nu ve bu sorumluluğu Bakan-
lar Kurulu'nun alması gerekti-
ğini ka>detti.
Öneriyi savunan Plan ve
Bütçe Komisyonu Başkanı ve
Samsun Millelvekilı İlyas Ak-
taş ise "Ortada bir >angın \ar,
bunu scindürmek durumunda-
>ız. Yarına çıkacağımızdan
emin değilim, bugünü kurtara-
lım" diye konuştu. Önergenin
kabul edilme olasılığının belir-
mesi üzerine Başbakan Tansu
Çiller ile tüm D^'P'li bakan-
lann Genel Kurul salonuna
ızelnıelendıkkatçekti.
ı asaş la aynca. Merkez
Bankası'nın daha özerk birya-
pıya kavuşturulması da hed'ef-
İenivor. Banka. özel hukuk hii-
kümlerine tabi olacak ve Hazi-
ne'yeavans verrneyükümlülü-
ğündcn 4 vıl içindekurtulacak.
Banka kurtarma yükümlü-
lüğünün. yasanın amaçladığı
"özerkliğı"" önemli ölçüde ze-
delediğine dikkat çekildi. Mer-
kez Bankası'nın Hazine'ye
açtığı kısa vadeli avanslann
aşumalı olarak kaldınlması
\önündeki hükmün. bütçe
ödeneklerinin. geçiş sürecinde.
enflasvon oranına koşut ola-
rak artınlması formülünün
reddedilmesi nedeniyle zayıfla-
tıldığına dikkat çekiîiyor.
RPli Erdoğan'dan basma yasaklama
VtEHMET DEM İRKAYA
Atatürk'e saygı duruşu vapıl-
ması için verilen önergevi oylat-
mayan ve belediye meclisini "Fa-
tiha"okutarak açan, İstanbul'un
su sorunu ıçın "jağmur duası"na
çıkılacağını belirtip. belediye
meclisinin seçtiği başkanvekille-
rini veto eden RP'li İstanbul Bü-
> ükşehir Beledi\'e Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan bu kez de Özel
Kalem Sekreterlik Salonu'na ga-
zetecilerin girmesini yasakladı.
Erdoğan. yasaklamavla ilgili ola-
rak " Siz kendinize ait mahrem
yerlerinizi rahatlıkla herkese aça-
biüyor musunuz?'" dedi. Gazeteci-
lerin. basın özgürlüğünü hatı-
rlatıp itiraz etmeleri üzerine de
Erdoğan. "Biz basına di>et bor-
cuyla gelmiş değiliz. Bunu bilme-
nizi özelliklc istiyonım. Tek
borcumuz halkımı/adır" dıve ko-
nuştu.
Büyükçekmece ve belde bele-
diye başkanlarının dün Tavvip
Erdoğan'ı zivaretini izlemek is-
teyen gazeteciler. İstanbul Bü-
v ükşehir Belediyesi'nde yeni bir
uygulamayla daha karşılaştılar.
Bedretfin Dalan ve Nurettin Sö-
zen döneminde her zaman açık
bulduklan Özel Kalem Sekreter-
lik Salonu'nun kapısı gazetecilere
kapatılmıştı. Kapıda bekleven
güvenlik görevlileri. aazetecile-
rin. "Peki, Başkanla nasd görü-
şeceğizT" sorusuna "Siz göriişme
isteğinizi bize ileteceksiniz. Biz
sekreterlere ileteceğiz. Onlar da
Başkan'a iletecekler" yanıtını
verdiler.
Gazetecilerin. şımdiye kadar
bövle bir uygulamanın olmadı-
ğını. buna neden gerek göriif-
düğünü sorması üzerine ise gü-
venlik görevlileri. talimatın baş-
kan tarafından verildığini söyle-
di.
Uygulamaya tepki gösteren
gazeteciler. bunun üzerine tali-
matın gerçekten Başkan tara-
fından verilip verilmediğini öğ-
renmek amacıyla Özel Kalem gi-
rişinde beklemeye başladı. Bek-
lerken, vıllardır belediye muha-
birliği vapan gazeteci Kemal Di-
yarbekîr, "1970 yılında buraya
geldim. O tarihten beri ilk kez
böyle bir uygulamayla karşı-
laştım"' sö'zleriyle uygulama
karşısındakı şaşkınlığını dile geti-
riyordu. Bir gazetecinin halkın
gözü, kulağı olduğunu. halkın
kendisinin seçtiği kışılerin çalı-
şmalannı gazeteciler aracılığı ile
izlediğini belirten Kemal Divar-
bekir, bunlan Sözen'le çeşitlı ko-
nularda sık sık tartıştıklanm an-
latarak şövle söyledi:
"Sözen döneminde de ben bura-
da çalışıyordum. Çoğu zaman
onunla da tarhşırdık. Ama o >ine
de 'Benim kapımı meclis iiyelerı
ve gazeteciler çalmadan girebılir'
derdi. Gerçi biz hiçbir zaman
bırakın kapıv ı çalmamav ı sekrete-
rine söylemeden odasına girme-
dik. Şimdi ise bırakın sekreterine
söylemeyi sekreterlik salonuna
dahi girmemize izin verilmijor."
Lzun bir süre korıdorda bek-
leven gazeteciler daha sonra bri-
fing salonuna çağnldı.
Gazetecilerin oldukça kala-
balık olduğunu gören Tavvip
Erdoğan. "Niçin basın bu kadar
bereketli" diye espri yaptı. Ga-
zetecilerin ilk sorusu Özel Kalem
Salonu'nun gazetecilere neden
kapatıldıği oldu. Tayyip Erdo-
ğan sinirli bir üslupla şunlan söy-
ledi:"Siz istediğiniz her yere gire-
rim havasındasını/. Salon kapa-
nabilir. Her >iğidin joğurt ji.vişi
ayrıdır. Medva istediği gibi her
>eri kuttanma hakkına sahip mi?
Size \asak yok mu ya? Siz her
yere istediğiniz gibi girebilecek
misiniz? Bakın "Özel Kalem". adı
üzerinde. Onun da bir özelliği >ar.
Yani istediğiniz yere gireceksiniz.
Kusura bakmay ın bu kadar rahat
değil. Biz öj le her yere rahat gire-
mivoruz. Bizim uygulamamız
farklıdır. Siz istediğiniz yere nasıl
Aydınlık haftalık oluyor
• Baştarafi 1. Sayfada
Ferit İlsever, özellikle son zam furyasıyla birlikte iyice artan
mali sıkıntılar nedeniyle günlük yayına ara veıme karan aldı-
klannı söyledi. İlsever. mali sıkıntılann önemli bir boyutunu da
DGM'lerin gazete hakkında verdikleri 10 milyann üzerinde
para cezası içeren kararlann oluşturduğunu bildirdi. İlsever.
şunlan söyledi: "Aydınlık. bugüne kadar doletin her türlü boğma
çabaları ile boğuşarak karanlık güçlerin, devletin illegal kurum-
larının. şeriatçılann saldırılarına göğüs gererek vayımını siirdür-
dü. Empenalistlerin. sermayenin >e onların kunımlannın boy he-
defi oldu. Emekçi halktan yana, onu bilinclendirmeye, önderlik et-
rncyc yönelik çizgisini çeşitli sıkıntılara karşı kararlılıkia korudu.
Dostun da düşmanın da kabul ettiği gibi bu çizgisiy le iz bırakh.
gündem belirledi."
OLAYLARIN
ARDINDAKİ
GERÇEK
UBaştaraft 1. Sayfada
leri, basın-yayının kamuoyu-
nu telaşa vermemesi konu-
sunda dikkatli olmasını isti-
yorlar. Gerçekte ciddi bir ga-
zete bu alanda bir ikilemin
içine düşer: toplumu gerek-
siz yere telaşa verecek ve
panik yaratacak haberlerden
sakınmalıdır; ama, okurları-
na gerçekleri duyurmak gö-
revini savsaklamaktan da
kaçınmalıdır. Bu konularda
asıl güvensizliği, basın-yayın
değil; bankacılık dünyasında
yetkili ve sorumlu kurumlar
ve kişiler yaratırlar. Nitekım
TYT'nin tasfiyesiyle bu işin
noktalandığını soyleyen yet-
kililer, aradan birkaç gün
geçmeden. Marmara Bank'ı
da listeye katmakla, güven-
sizlik ortamını kendi ellerıyle
körüklemişlerdir. Bu kervana
hangi bankalann katılacağı-
na ilişkin tartışma/ar, dün kö-
şedeki bakkaldan mahalle
kahvesine kadar her yerde
konuşuluyordu.
Denebilir ki:
Serbest piyasada bankalar
batarlar ve çıkarlar; devlet
banka kurtarmaz; işin gereği
neyse o yapılır: vatandaşlar
paralarını hangi bankalara
yatıracaklarını bilmelidirler;
yüksek faiz için küçük banka-
lara gidenlere "kendi düşen
ağlamaz" atasözü anımsatıl-
malıdır.
Ancak olay o kadar basit
değildir, enflasyonun azgın-
laştığı ve dolarizasyonun sal-
gınlaştığı genel ekonomik or-
tamda, yurttaşlar yıllardan
beri devlet eliyle şartlandınl-
mışlardır; köşedönücülük fel-
sefesi toplumu kasıp kavu-
rurken, birikimlerini enflas-
yon canavarının pençesin-
den kurtarmak isteyen tasar-
ruf sahipleri, yüksek faize
sarılmak zorunda bırakıl-
mışlardır.
Yalnız küçük tasarruf sahi-
bi yurttaş mı?.. Kamu banka-
larının, kasalarındaki biriki-
mi, daha avantajlı gördükleri
kuçük özel bankalara yatır-
dıkları bir ortamda kim kimi
suçlayabilir?..
Televizyonlarda "bankacı-
lık Türkıye'de uzay çağına
girdi" diye yapılan reklamlar
ve bilgisayarla donatılmış
banka saraylarının görkemli
gösterişinin ardında bankacı-
lığın özünü, ciddiyetini, derv
gesini, yasalarını ve en
önemlisi ekonominin gerçek
yapısına bağlı olduklarını
unutmanın cezasını yine hal-
kımıza çektiriyoruz. Hüküme-
tin yetkilileri ve devletin so-
rumlulan, tezeldenbirgüven
ortamı yaratamazlarsa, yann
çok geç olabilir.
• • •
Haeı adayları dolandırıldı
I Baftarafı /. Sayfada
ve Suudı hükümctinın de ken-
dılennı sorumlu tutamaya-
cağını ıfade ettıler.
Türkiye Seyahat Acenlelerı
Birliği (TÜRSAB) hac sorum-
lusu Osman Güvenir. her yıl
aynı sorunun yaşandığına dik-
kat çekerek "Böyle gidenlerin
bir bolümü kendi başlarına gi-
denlerdir. Diyelim ki Hacı Ah-
met di\e birisi bövle 5-10 iasanı
topluyor, götürüyor. Sonra ora- kotası olması nedeniyle İspanya
da çok güç durumlarda kalnor- üzerinden gelen hacılar >ardı.
lar. Orada 2-3 a> geçirmeleri ge-
rekiyor" dedi. Güvenir. kendi-
lcrine de Mckke'de güç durum-
da olan insanlar olduğuna iliş-
kin bilgilerin geldiğini söyledi.
Hac gezileri için bu sene özel
kart uygulaması getirildiğini
anımsatan Güvenir. şöyle ko-
nuştu:
"Geçen sene Türkiye'de hac
Suudi Büy ükelçiliği'nden vize al-
maw başarmış/ardı. Her sene
yeni bir sey çıkıyor. Kesin tespit
edemedik, ama bazı kişilerin
yine böyle hacı görürmek için
çalışmalarda bulundukian belir-
tiliyor. Hacı çıkışlan başladı.
Kart uygulaması nedeniyle rast-
gele çıkışlar yaşaranıyor.
Lmarım bövle sûrer."
w
PIvK kalpazanlıkyapıyor'I Bajftarafı 1. Sayfada
MIT in. "PKK'nın Mali Des-
tek Kaynaklan" başlıklı rapo-
rundan alınan bılgiye göre ör-
eüt. maddı destek için çeşitlı
kampanyalardüzenliyor. Buna
göre. örgütün düzenlediği bazı
kampanyalar şöyle:
- Kürdistan Halk Kurtuluş
Ordusu ile Dayanışma ve Des-
tekleme. Kürdistan L'lusal
Kurtuluş Cephesi'nin Güçlen-
diriimesi gibi maddi yardım
kampanyalan.
- Orgüte ait demek vesair ku-
ruluşlara üye olan şahıslardan
alınan üyeaidatlan.
- Örgütün kuruluş yıldönü-
mü. Nevruz. Dünya Kadınlar
Günü. 15 ağustos ile dayanış-
ma gibi nedenlerle düzenlenen
gece toplantılanndan temin
K. irak'ta 10Sceset bulundu
girersiniz ya. Kusura bakmayın
öyle 25 kuruşa simit yok. O kadar
bedava değil. Herkes yerini bile-
cek. Herkes haddini biJecek.
Biz size nezaket gösteriyonız,
toplantımı/a çağırıyoruz. (Özel
kalemdekileri kastederek) Vani
onlar bir özel çalışma yapama-
yacaklar mı? Her şeyi sizin gö-
zünüzün önünde mi yapacaklar?
Siz kendinize ait mahrem yerie-
rini/i rahatlıkla herkese açabili-
yor musunu/? Birbirimize savgılı
olalını lütfen. Bakın şunu da açı-
kca söylüyorum. Biz basına diyet
borcuyla gelmiş değiliz. Bunu da
bilmenizi özellikle istiyonım. Tek
borcumuz hafkımızadır. Bize
yardımcı olmanı/ı istiyoruz. Ama
siz maalesef başka türlü şey lerin
içine giriyorsunuz. Ben her alı-
şkanlığı de>am ettirmeye mecbur
değilim."
Bir gazetecinin "Siz istediğiniz
zaman mı basın sizinle göriişebile-
cekr* soru^una Erdoğan. bunu
sormanın bile ayrı bir çile oldu-
ğunu belırtti.
Başka bir gazetecinin "Gün-
demi siz mi tespit edeceksiniz?"
sorusunu ise Erdoğan şöyle ya-
nıtladı:
"Aynen katılıyorum. Gündemi
ben tespit edeceğim. Benim oldu-
ğum yerde gündemi ben tespit ede-
rinı. Gündemi sizin tespit ettiğiniz
an benim burdan gitmem gerekir."1
Gazeteci Kemal Dıyarbekir'in
"Ben İstanbuUu'yum" demesi
üzerine ise Tayyip Erdoğan."Sen
İstanbul halkını temsil edemezsin.
İstanbul halkı bu görevi bize verdi.
Fazla u/atrnava gerek yok. Lüt-
fen bizim işlerimizi geciktirmeyin.
Görüşme bitmiştir" dedi.
1
10günde165
PKK'IıöldürüldüA.N'KARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Siiahlı Kuv vetleri'-
nin sınır ötesınde. güvenlik güçlerinin de Türkiye'de. son 10
gün içinde gerçekleştırdikleri operasyonlar sonucunda toplam
165 PKK lının cesedı bulundu. Operasvonlarda. örgütün mü-
himmat ve lojistik kaynaklan yok olurken çok miktarda do-
ğum kontrol hapı ele geçirildiği bildinldi. Tunceli-Ovacık ka-
rayolunu kesen PKK'lı tcrörisıler ise Ziraat Bankası Ovacık
Şubc Müdürü. TEK şube müdürü ile bir mühendis ve bir öğ-
retmeni öldürdüler.
Güvenlik güçlerinden alınan bilgiye göre, 12 nisanda baş-
latılan sınır ötesı kara harekatından sonra. önceki gün de Ağrı
ve Tendürek dağlarında kapsamlı operasyonlara başlandı.
Ağn Dağfndaki onerasyonlarda 35. Tendürek'te ise 10
PKK'lının cesedi bulundu. Operasyonlarda 6'sı yaralı olmak
ü/ere. 21 PKK'lı da sağ olarak ele geçti. Bu arada. bölgede ör-
güte yardım ve yataklık ettiklerı gerekçesiyle toplam 175 kişi
gözaltına alınırken bu kişiierden adli makamlara sevk edilen
129 kişiden 31 'i tutuklandı. Şırnak'm Gabar dağlannda yürü-
tülen operasy onlarda ise toplam 12 PKK'lının cesedi ele geçti.
12 nisanda. Kuzey Irak'taki PKK kamplannayönelik başlatı-
lan opcrasyonlar ise Şıvi. Mezı ve Haftanin olmak üzere 3 ayn
bölgede sürüyor. Şivi ve Mezi bölgelerinde. birliklerin artık
arama-tarama çalışmalanna başladığını bildiren güvenlik bi-
rimleri. son 10 günlük süreiçerisinde. bu harekatta 31'i Hafta-
nin'de. 7
7"si Şıvi vc Mezı'de olmak üzcrc toplam 108 cesedin
bulunduğunu bildirdiler. Güvenlik bırimlerinin verdiği bılgiye
göre. her üç bölgede gerçekleştirilen opcrasyonlarda. örgütün
mühımmat ve lojistik imkanlan tümüyleyok edilirken doğum
kontrol hapiannın bulunması ise dikkat çekti. Operasyonlar-
da ele geçenler konusundaki bılgiler ise şöyle:
"7 adet 60"lık havan, 5 adet makineli tüfek. 64 adet Kalaşni-
kof marka tüfek. 33 adet G-3 piy ade tüfeği. 20 adet makineli tü-
fek, 65 adet muhtelif tüfek, 20 adet nrnzer, 20 adet RPG- 7 ro-
ketatar. 276 adet RPG-7 rokeri, 407 adet havan mcrmisi, 525
adet elektrikli fünye, 2 adet SAM fîizesi. 261 adet antipersonel
ma> mı. 53 bin Kalaşnikof mermisi. 93 bin makineli tüfek nıermi-
si, 95 bin 600 adet muhtelif mermi. çok sayıda dürbîin ve pil, 800
adet el bombası. çok miktarda tahrip kalıbı \e tclsi/. 8.5 ton un.
1.5 ton şeker. 3 ton pirinç, 1.5 ton mercimek, 7 çuval bulgur, 14
çu>al fasuh e. 26 teneke sıvı > ağ. 14 teneke pekmez, 15 çuval tuz,
22 teneke salça. çok miktarda ça\, tütün ve doğum kontrol hapı,
ameliyat malzemesi \e muhtelif ilaç."
PKK yol kesti
Bu arada Tunceli -Ovacık karayolunu kesen PKK'lı terö-
ristler önceki gün akşam saatlerinde durdurduklan araçlarda
kimlik kontrolü yaptılar, Ovacık'tan Tunceli'ye gelen bir oto-
mobili de durduran PKK'lılar Ziraat Bankası Ovacık Şube
Müdürü Yılmaz Akkılıç. TEK şube müdürü Musa Tur. DSİ
mühendisi Hüseyin Akkaya Yeşil Yazı ilköğretim yatılı bölge
okulu öğretmenİerinden Metin Gençdalı ile öğretmenlık ya-
pan Ali Oztürk'ü taşıttan indirdiler. PKK'lılaryanlanna aldf-
klan 5 kişiyı karayolundan biraz uzaklaştıktan sonra oto-
matık silahlarla taradılar. Teröristelerin öldü sandığı Ali Öz-
lürk olavdan varalı olarak kurtuldu.
edilen hasılatlar.
- Avrupa ülkelerindeki çeşitli
kurum ve kuruluşlardan (sos-
yal. insani. kültürel). baa bele-
diyelerden alınan yardımlar.
- Ortadoğu ülkelerinden ba-
zılannın parasal destekleri ile
bu ülkelerdeki yandaşlannın
ha&u ve ürün satışlanndan te-
min ettikleri paralar.
- Bazı ülkelerin mülteci statü-
sündeki şahıslara ödediği meb-
lağlardan örgüte aktanlan tu-
tarlar.
- Süpermarket, tekstil atölye-
si. kahvehane. lokal. gıda ürün-
leri satan işyerlerinden sağla-
nan hasılatlar.
- Tehdit yoluyla toplanan pa-
ralar.
- Sahte ABD Dolan ve Hol-
landa Flonni ile tespit edileme-
yen bir kısım ülke paralannın
basımı neticesinde elde edilen
gelir ve sahte pasaport tanzi-
minden sağlanan meblağlar.
Yurtiçi kaynaklar
MİT'in saptamasına göre,
PKK'nın yurtiçinde gelir sağla-
ma yöntemleri de ana hatlanyla
şöy le:
"Soygun. gasp sonucunda
sağlanan tutarlar ile kıymetli eş-
>a gelirleri, bazı «atandaşiardan
tehdit yoluyla zora dayalı olarak
alınan meblağlar, Dogu ve Gü-
neydoğu'da iş yapan müteahhit,
ticaret erbabı gibi kişiierden bas-
kı ile örgûte yardım için topla-
nan paralar, işçi simsarlığı gelir-
leri, vergi ve cezalandırma adı
altında toplanan meblağlar, can-
lı hayvan ve eşya kaçakçılığın-
dan sağlanan tutarlar."
Uyuştumcu ticareti
MİT'in raporundan alınan
bilgiye göre, PKK'nın narkotik
çalışmalan ise şöy le:
"1988 yılında bir PKKImm
uyuşturucu ticaretinden Alman-
va'da turuklanması. 3 PKK yan-
daşmın da 1 kilo eroin ile gözaltı-
na alınması, PKK adına söz ko-
nusu ticarete kanşajı unsurlann,
Hollanda, İsviçre'de. yartsınm
da Danimarka'da var olması,
1989 sonları itibarıvla İspanya'-
da uyuşturucu ticareti yapan bir
şebekenin arasında Kürt orijinii
kişilerin de yer alması ve faaü-
yetten sağlanan gelirin Doğu ve
GüneydoğuMaki vasadışı güçle-
re aktarılması, 1990 yılı mart
ayı içinde, Aünanya'da tertiple-
nen bir dizi operasyonlarda 26
Kürt orijinlinin uyuşturucu isin-
den gözaltına alınmalan ve ara-
malar neticesinde mozkuü şahj-
slann bulundukları mahallerde
ERNK bildiri >e afişlerinin de
ele geçirildiğine dair basında yer
alan haberler. örgütün uyuşturu-
cu ticaretine karıştığının emare-
lerini teşkü etmektedir."