Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22NİSAN1994CUMA
12 DİZİ YAZI
1991 seçimlerinde geleneksel propaganda değişiyor
1
991 seçimlerinde RP,
kendisi gibi bir önceki
seçimlerde barajı aşa-
mayan MHP ve yine
küçük bir sağ parti
olan Aykut Edibali -
nin IDP'si (Islahatçı Demokra-
si Partisi) ile seçim ittifakına
girdi. Bu ittifak RP içinde so-
runlar yarattı. Kürt kökenli yö-
neticilerin bir kısmı partiden is-
tifa ettiler. Partinin Güneydoğu
müfettişi Altan Tan ve Cizre
Belediye Başkanı Haşim Haşi-
mi RP'den, "ırkçı MHP ile iş-
biriiği" yapıldığı gerekçesiyle is-
tifa ettiler. Partinin Kürt kö-
kenli eski yöneticileri Fehim
Adak ve Önier Vehbi Hatipoğ-
lu, parti genel merkezinde
saldınya uğradılar.
Bu seçimlerde sağ ittifak adı
verilen partiler yüzde 16.78 oy
aldılar. 12 Eylül'den bu yana ilk
kez Meclis'e girdiler. Bu parti-
ler TBMM'de 62 sandalye ka-
zandılar.
Geleneksel propaganda
değişiyor
1991 seçim kampanyasında
RP, geleneksel propaganda tar-
andan farklı bir yol izledi. Ör-
neğin ilk kez, partinin propa-
ganda afişlerinde başı açık
kadınlar yer aldılar. Bunlar ko-
nuşmalannda çağdaş mesajlar
vermeye dikkat ettiler. RP, bu
kampanya sırasında solun yıl-
lardan beri kullandığı temala-
nn ve sloganlann neredeyse ta-
mamını kullanmış ve geleneksel
biçimlerden farklı bir söylem
tutturmuştu.
Propaganda afişlerinde başı
açık modern görünüşlü kadın-
lann dışında, hakkını arayan ve
sömürû düzenine karşı çıkan iş-
çiler, hayat kadınlan. baskı ve
işkenceye karşı çıkan ve özgür-
lük arayan aydınlar, çevre
sorununu gündeme getiren
kentliler boy göstermeye baş-
ladılar. Seçim afişlerine bakı-
nca sanki geleneksel dinci parti
gitmiş yerine modern bir parti
gelmişti. Görüntüye insanı şaşı-
rtan bir değişiklik yansıyordu.
Bu RP için önemli bir adım-
dı. Parti bir yönüyle eski gele-
neksel yönetimini ve anlayışla-
nnı korurken bir yönüyle çağ-
daş ve kentli mesajlarla yeni
seçmen kitlesine seslenmeye
önem veriyordu. Partiyi yakın-
dan tanıyanlar,.parti içinde bir
değışim mücadetesinin yürütül-
düğünü biliyorlardı. Ancak bu
ne ölçüde kökten bir değişimi
yansıtıyordu. tartışmalıydı.
Bahri Zengin'in rolü
1991 seçim kampanyasının
yeni mesajlarla yüriitülmesinde
partinin genel başkan yardım-
ası Bahri Zengin'in önemli bir
rolü olmuştu. Bahri Zengin bu
seçimlerde RP'nin tanıtma baş-
kanlığı görevini de yürütüyor-
du. Zengin, bir süreden beri RP
içinde bir değişim gerektiğini ve
partinin, geleneksel cami ce-
maatinin dışına çıkması gerek-
tiğini ısrarla savunuyordu. Ona
göre bu geleneksel tabanla ikti-
dara yürümek mümkün değil-
di, parti yeni kitlelere açılmak
zorundaydı.
Zengin, bu fikirlerini uzun
süren bir çalışma ile ortaya
koymuştu. Once sosyalist grup
içinde sivil toplumcular olarak
bilenen kişilerle temasa geçmiş,
yenifikirlerinionlarla tartışma-
ya başlamıştı. Murat Belge,
Asaf Savaş Akat'ın katıldığı
toplantılar düzenlemişti.
Medine Anlaşması
tartışılıyor
Refah makyajlayüz
yeniliyor...
IPartinin 1991 seçim% kampanyası daha öncekilere
hiç benzemiyordu. İlk kez, propaganda afişlerinde
başı açık kadınlar yer aldı. Afışlerde ayrıca hakkını arayan ve sömürü düzenine karşı çıkan
işçiler, lıayat kadınlan, baskıya, işkenceye karşı çıkan ve özgürlük arayan aydınlar, çevre
sorununu gündeme getiren kentliler boy göstermeye başladılar. Seçim afişlerine bakınca
sanki geleneksel dinciparti gitmiş yerine modern bir parti gelmişti.
geleneksel çevrelerden eleştiri-
ler geldi. Bu projenin hayat
şansı olmadığı söylendi ve pey-
gamber döneminde gerçekleşti-
rilen uygulamanın böyle yo-
rumlanmasının mümkün ol-
madığı fıkri ortaya atıldı.
Refah Partisi 1991 seçim kampanyasında farklı bir yol izlemiş, modern afişler ve sloganlarla geniş kitlelere ulaşmayı hedeflemiş-
ti. Ancak bu kampanya mitinglere pek yansımıyor ve gösterilerde yer alanlar yine Refah'ın geleneksel kitlesi oluyordu.
Değişim projelerinin mimarı Bahri Zengin:
P'nin halen Genel
M " ^ Başkan Yardımcıhğı
g J görevini üstlenen
rW^ Bahri Zengin. RP
m ^ içinde değişim proj-
m m . lerini nasıl gelişürdi-
ğini ve ne gibi sorunlarla karşı-
laşüğını şöyle anlatü:
Partinin kurulmasından hemen
sonra RP'nin Merkez Karar or-
ganına girdim. 1985 yılında yapı-
lan kongreden sonra Genel Başkan
Yardımcısı oldum. Ben değişim fi-
kirlerini, RP'ye girdikten sonra de-
ğil, İslamı daha buraya gelmeden
bir başka açıdan yorumlayan. baş-
ka açıdan görmeye çahşan çizgiden
geldim.
Fikir ve inanç özgürlüğû
Gelir gelmez de öncelikle 1984-85 yı-
llannda partinin temel politikalan ko-
nusunda bir takım tezler getirdim. Bun-
lann başında fikir inanç özgürlüğû her-
kes için kim neye inanıyorsa, mutlaka
ülkemizde tesis edilmesi gerektiğini do-
layısıyla politikamız içinde bu konunun
öne çekilmesi laam geldiğıni savundum.
Bu arada tabii karşı çıkanlar da oldu.
Bunu açıkça söylüyorum. "Bunu sa-
vunamaya, çünkü bunu savunduğumuz
zaman komünistleri de savunmuş oluruz"
'Önce
Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bahri
Zengin'e göre, şu anda Türkiye'nin ana sorunu
ekonomik değil, toplumsal.
Yine parti içinde ve parti çev-
resinde Islamcı aydınlar olarak
bilinen kimselerle yeni bir çevre
oluşturmaya girişmişti. İslam
Peygamberi Hz. Vluhammed in
Mekke'den Medine'ye göçtü-
ğünde imzaladığı Medine an-
laşmasındaki anlayıştan yola
çıİcarak "Çok Hukukhı Toplum" projesini gün- şayacaktı. Mirastan evlenmeye ve ibadete kadar
deme getirdi. Bu projeye göre, Hz.Muhammed'- her alanda cemaatler, kendi anlayışlanna uygun
in İslamın kuruluş yıllannda yaptığı gibi, her bir hukuk içinde yaşayacaklardı.
dini ve siyasi topluluk kendi hukuku içinde ya- Bu projenin yazılı ilk tartışması sosyalist Biri-
türünden fıkirler öne sürüldü. Bu tartı-
şmalar o zaman epeyce zaman aldı. Bu-
nun savunulması gerektiği bir taktik
olarak kabul edilmemesi laam geldiği,
inanç değerlerimizin bir parçası olması
gerektiğine bu arkadaşlanmız sonunda
kani oldular.
Âna sorun toplumsal çatışma
Tabii benim şahsi görüşüme göre şu
anda da aynı kanaatleri taşıyorum, Tür-
kiye'nin esas problemi ekonomik değil-
dir. Türkiye'nin ana problemi öncelikle
toplumsal çatışmadır. Türkiye şu veya
bu sebeple. sebepleri dışandan gelsin
içeriden gelsin, bir toplumsal çatışmanın
içerisine çekilmiştir. Bir türlü bu çemberi
kıramamıştır. Kıramadığı için de sürekli
olarak kan kaybetmiştir. Türkiye'nin
toplumsalbanş sağlanmalı'
Alevilerle görüşme
Zengin. bununla kalmadı, bu
anlayışına uygun bir de anaya-
sa taslağı hazırladı. Bu anaya-
sa çok hukuklu toplum projesi-
ni biçimlendiriyordu.
Aynca Alevi çevreleriyle de
ilişki kurarak onlarla gelenek-
sel kamplaşma manuğını orta-
dan kaldıracak adımlar atılaca-
ğı mesajını verdi. Hatta, Alevi
kesimlerin bazı sözcüleriyle Er-
bakan'ın görüşmelerini sağladı.
Zengin, RP'nin bir kitle par-
tisi olması gerektiğine inanıyor-
du. Modern kadın imajına da
bu amaçla başvurmayı gerekli
görmüştü.
RP içinde değişim projeleri
üst düzeyde tartışıîıyordu. Par-
tinin geleneksel çizgisi. bütün
parti tabanında hükmünü yü-
rütüyordu.
Muhafazakarlann
tutumu
RP'nin geleneksel çizgisi de-
ğişime mi uğruyordu. Yöneti-
min kompozisyonuna bakınca
böyle bir şey söylemek müm-
kün değıldi. Çünkü parti yöne-
timinde muhafazakarlığıyla
tanınan Oğuzhan Asiltürk ve
Şevket Kazan hala en etkili gö-
revlerdeydiler. Bahri Zengin'in
değişim projelerine pek sıcak
bakmıyorlardı. Ama özellikle
parti içindeki entelektüeller
çevresinde değişim fıkirleri ya-
yılmaya başlamıştı.
Bahri Zengin ve arkadaşlan.
değişim projelerini parti yöneti-
mine kabul ettirebilmek ama-
cıyla araştırmalar yapıyorlar;
kongrelerde, toplantılarda, se-
minerlerde konuşuyor, parti ta-
banını etkilemeye çalışıyor-
lardı.
'91 kampanyası
Değjşimcilerin ilk ve en
önemli adımı 1991 seçim kam-
panyası oldu. Ancak bu kam-
panya o zamanki tek özel tele-
vizyon yayını olan İnterstar ta-
rafından yayımlanmayınca
yalnızca duvar afışleri ve gazete
ilanlanyla sınırlı kaldı ve ka-
muoyunun pek fazla dikkatini
çekmedi.
Zaten bu değişim eğilimi par-
ti içinde de yeterince yankı bul-
madı. Daha çok RP'nin bir ke-
şimi içinde ve bazı İslami çev-
relerde tartışılan fıkirler olarak
kaldı.
Örnegin Bahri Zengin ve ar-
kadaşlannın bu doğrultuda
önerdiği anayasa taslağı da RP
Genel Merkezi'nin sümen altla-
nnda kaldı. Uzun süre parti yö-
kim dergisinde yer aldı. îslamcı aydınlar ve sos- netiminden bu doğrultuda bir adım atılmadı.
yalistlerin bir kesimi bu tarüşmaya katıldılar ve
projenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini irdele-
diler. Bu arada, Refah çevresinden ve Refah dışı
maddı ve manevi zenginlikieri
vardır. Tarihi mısyonu vardır. Şu
kadar ırktan insanı uzun yıllar bir
arada yaşatabilme gibi bir tarihi
deneyimi vardır. Ama bütün bun-
lara rağmen bu geri kalmışlığı açı-
klamak. izah etmek mümkün de-
ğildir. Bu bakımdan biz öncelikle
bu toplumsal çatışmalan ortadan
k.aldırmanm gerekli olduğuna
ınanıyoruz. Ve tarihte de baktı-
ğjmız zaman toplumsal çatışma-
lann, çekişmelerin, hatta savaş-
lann olduğu zamanlarda o ülkede
ne refahtan, ne huzurdan bahset-
mek mümkündür. Onun için biz
öncelikle toplumsal banşın tesis
edilmesi gerektiği bilincine vardık.
Bu anlayışla partiye girdik. Tabii bizim
öte yandan inandığımız değerler de
vardır. Maalesef son iki yüz yıl içinde
atılan adımlar. alınan politik kararlar.
yurtdışından ithal edilen mckanizmalar
toplumun kendine güvenini, insanın
kendine güvenini sarsacak boyutlara
ulaşmıştır. Toplumun onuru zedelen-
miştir. Mesela iki >üz yıldır Batıhlaşma
bir hedef olarak konmuştur. Dünyanın
hiç bir yerinde böylesine kaypak. oynak
bir hedef olamaz. Türkiyeli insan Batı
toplumlanna endeksli bir hedefle yüzyü-
ze gelmiştir. Böylesine bir hedef seçımi
toplum farkına varsın, varmasın bu bi-
linçaltında toplumun onurunu zedele-
miştir. Toplumun kendi kendine güve-
nini ortadan kaldırmıştır.
SÜRECEK
İLAN
T.C.
GÜMÜŞHANE KADASTRO
MAHKEMESt'NDEN
Esas No: 1989/2
Davacı: Hazine-i Maliye, Gümüşhane
Davahlar. 1- Saime (Mustafa Datçalı, Eskibağlar Mahallesi'nden.
Gümüşhane) 2- Saide Nalçah, Eskibağlar Mahallesi'nden, Gümüş-
hane 3- Yaşariye Savtekin, Eskibağlar Mahallesi'nden, Gümüşhane
4- Temel Dursun Murthan, Eskibağlar Mahallesi'nden, Gümüşhane
5- Reşat önal, Bağlarbaşı Mahallesi, 2. llkokul Caddesi, önal Apt.
No 13, Daire 17, Kartal Maltepe Istanbul 6- Şevket (Sabireoğlu), Es-
kibağlar Mahallesi'nden, Gümüşhane
Dava: Kadastro tespitine itiraz
Duruşma günü ve yeri: 2.5.1994 günü saat 09.00, Gümüşhane Ka-
dastro Mahkemesi Duruşma Salonu.
Yapılan tüm araştırmalara rağmen adresi tespit olunamadığından,
davalılardan Sabire oğlu Şevket'in yukanda belirtilen gün ve saatte
Gümüşhane Kadastro Mahkemesi Duruşma Salonu'nda haar bu-
lunması veya kendisini vekille temsil ettirmesi, aksi halde duruşmala-
ra yokluğunda devam edilip karar verileceğinin dava dilekçesi yerine
kaim olmak üzere 7201 sayıh kanunun 28/vd. maddeleri gereğince
tebliğine:
tlan tarihinden itibaren 1S gün sonra tebligat yapılmış sayılacağı
üanolunur. 5.4.1994
Basın: 47315
İLAN
T.C.
GAYRÎMENKUL AÇIKARTTIRMA İLAN1
•ANTALYA MAHKEME SATIŞ
MEMURLUĞU'NDAN
Esas: 1994/37
Antalya-Merkez Kıaltoprak Mahallesi 2756 ada 5 parselde ka-
yıthtaşınmazAntalya2.SulhHukukMahkemesrnin 1993 1489-131
sayılı karan gereğince saülacaktır.
Tapu kaydına göre 899 mJ
genışlığindedir. Üzerinde tek katb ve üç
katb binalar bulunmaktadır. Parsel aynk nizam 6 kat inşaata müsait-
tir. Mahalli rayiçlere göre mJ
'si 1.250.000 TL'den muhammen bedeli
üzerindeki muhtesatlarla birlikte 1.285.250.000 TL'dir.
I. Satış- 27.5.1994 günü saat 16.15-16.25 arasında Antalya Adliye
Sarayı kat: 2 no: 106'da açıkartırma ile yapılacaktır. Bu satışta değeri-
nin %75'ini bulmadığı takdirde 7.6.1994 günü ayra yerde ve ayru
saatte 2. arturma yapılacaktır. tkinci satışta ise değerinin %40 ve
mahkeme masraflarım geçtiği takdirde en çok arttırana ihale edile-
cektir, satış peşin para iledir. ancak isteyen alıcıya 20 günü geçmemek
üzere mehil verilebilir. Satışa iştirak edeniri değerin %20'si nispetinde
teminat vaürması şarttır. İhaleye katılanlann şartnameyi görmüş ve
münderecatını kabul etmış sayıîacaklan, başkaca bilgi almak isteyen-
lerin memurluğumuzun 1994-37 esas sayılı dosyasına başvurmalan
ilan olunur.
Basın: 47163
T.C.
ELAZIĞ SULH HUKUK MAHKEMESİ
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1993 805
Hıdır Yılmazbaş tarafından davahlar Elazığ Belediye Başkanlı-
ğı, Suphi. Edibe Ergin ve Mehmet Tayfur Ergin aleyhine ikame edi-
len ortaklığın giderilmesi davası sonucu. taraflann müştereken malik
olduklan Elazığ Hüseynik Köyü. ada 1129. pafta 1, parsel 4 sayılı ar-
sa ve ev niteliğindeki taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesi-
ne karar verilmiştir.
31.3.1994 tarih. 1993805 esas, 1994,353 sayılı karar. adresi tespit
edilemeyen davahlar Suphı (Sabit oğlu). Edibe Ergin ve Mehmet
Tayfur Ergin'e karar tebliği makamma kaim olmak üzere ilanen teb-
liğ olunur. 7.4.1994.
(Basın: 47290)
İLAN
T.C.
ÇAYCUMA ÂSLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
Esas: 1987/660
Karar: 1991 154
Mahkememizin yukanda esas ve karar numarası yazılı bulunan
kararla davalılar hakkında açılan davanın HUMK'ıun 409. maddesi
gereğince davanın acılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, karar
davalılar Nebahat Ozdemir. Nevin Uzal. Cemile Uzal. Beşir Uzal,
Ercan Öz>urt ve Özkan Özyurt'a tebliğedilememiş olduğundan ka-
rar tebliği verine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 6.4.1994
Basın: 47307
ANKARA... ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Şiirsel Kolaj
Ankara Kız Lisesi'ni Bitirenler Derneği bir toplantı dü-
zenledı hafta başında. Vakıfbank salonunda, dernek üyele-
rinden, başka kuruluşlardan değişik mesleklerde çalışan
kadınlardan katılanlara ilginç bir toplantı. Beni çok duygu-
landırdı ve düşündürdü. Cumhuriyetimizin kuruluşundan
sonra başkent Ânkara'da açılan ilk okullardan biri Ankara
Kız Lisesi. Bu toplantıya Istanbul'dan katılan gazeteci-
yazar Nezihe Araz ile arkadaşlığımız o lisede başlıyor.
Sonra Dil Tarıh Coğrafya Fakültesi, gazetecilikte ilkyılları-
mızı da aynı dergide yaşıyoruz. Nezihe Araz kürsüde yay-
gıneğitimde, birvakıfçatısındabuluşmaktan, Anadolu'dan
büyük kentlere üniversiteye gelen gençleri yalnızlığa itme-
mekten, ilgiyle, sevgiyle sarmaktan söz edıyor şimdi. Bu
toplantıya katılanları, onlar aracılığıyla tüm aydın kadınlan
göreve çağırıyor. Atatürk'ten aldıklarımızı vermek için güç-
birliği öneriyor, "Sevgide birleşelim " diyor. Ben de gülüm-
seyerek dinliyorum. Öğrenciiik yıllarımın umudunu ve
mutluluğunu düşünüyorum. Güzel amaçlara, evrensel de-
ğerlere yönelme özlemini, sevgili öğretmenlerimizi. Bu-
gün Atatürk devrimlerini yozlaştıran, laiklik ilkesine karşı
politikaların tepkisini paylaşıyoruz bu toplantıda. Okul ça-
ğında böyle bir toplantı düşünür müydük acaba?
Dernek Başkanı Profesör Birsen Gökçe açış konuşma-
sında birkaç kez vurguladı. Bu toplantının siyasal amacı,
siyasal kuruluşlarla ilgısi yok. Siyasal sahnede gelişen
olayları aşmak için kadınlar arasında bir tartışma ortamı
hazırlamayı amaçlıyor Ankara Kız Liselıler. Bir yöntem
saptamayı. Kutlanacak bir girişim doğrusu. Nezihe Araz'ın
önerisi ne ölçüde ilgi görecek bilmiyorum, ama ükernizde-
ki kadın birikimi iyi değerlenirse çarpık politikaların düzele-
ceğine inanıyorum ben. Liseli arkadaşlarıma seslenırken
de belirttim düşüncelerimi. Bu ortama bir gecede gelmedık
biz, tohumları çok önceden atıldı, hepimizin duyarsızlığı,
sağırlığıyla boyverdi o kara tohumlar! Tehlike çanlarından
rahatsız olmadık hiç. Rahatsızlığımızı belirten uyarı yazıla-
rına da aldırmadı, hatta kara çaldı yetkili çevreler.
Köktendincilik kamu kesiminde iyice örgütlenmiş bulu-
nuyor. Atatürk devrimlerini yozlaştırma çabalarını kimi
kamu görevlileri yürütüyor nerdeyse! Gerçekçi bir sayım
nasıl bir tabto oluşturur kimbılir. Kamu kuruluşlarında
imam-hatip kökenli kaç görevli var? Şeriat diye bağıranlar,
yabancı elçiliklere saldıranları sessızce seyrederken genç
öğrencileri coplayanlara, çağdaş öğrenimde direnen öğ-
retmenleri görevden uzaklaştıranlara başka bir yorum
yapılabilır mi? Her dalda, her kuruluşta o örgütün uzantıları
var. O toplantıda konuşanlar da ilginç olaylar anlattı bu ko-
nuda. Tüm ana-babaları kuşkulandıran olaylar. Sözün kısa-
sı kulaklarda değil yüreklerde çınlıyor tehlike çanları, ama
asıl beyinlerde çınlamah?
Çoktan görmediğim bir arkadaş "Sevgi değil akılda bir-
leşelim" dedi. Haksız değil, sevgide birleşerek akıl yolunu
bulmak gerekiyor. Akılcı bir yöntem gerekiyor. Aydın ka-
dınların öncülüğü bu yöntemi oluştürabTlir bence! El&et
kesin bir kararlılıkla, görevı başkalarından değil özünden
alarak, varlığımız borçlu olduğumuz devrimler en gerçek
yol gösterici bize. Inönü Vakfı Başkanı özden Toker, Ata-
türk'ün "Gençliğe Sesleniş"\n\ okumayı önerdi kürsüde,
Pembe Köşk'e çağırdı salondakileri, inönü Müzesi'nde
yoktan varoluşun tarıhini görmeye çağırdı. O belgelerin bir
ışık, bir umut olacağını söyledi. TV'de yayımlanan "Kurtu-
luş" filmi de varoluşumuzun gizemini belirten bir belge
değil mi? özgürlüğümüz, bağımsızlığımız için savaşan ka-
dınlar da var olmanınonurlubelgelerınisergıliyorekranda.
Bugün de yaşamda sergilemeleri gerekir. Nerede, nasıl,
diye sormadan; her yerde, her gün, her saat, uyarıcı, aydın-
latıcı görevini yerine getirerek. Karanlığa ışık tutarak, şe-
riatın gerçeğinı anlatarak.
Okurlarım biliyor, ben karamsarlığı sevmem, koşullar
karamsar olsa da, nedenlerı bilinır, doğru tanılar konursa o
karamsarlığı aşacağımıza inanırım her zaman. Umutsuzlu-
ğu insanın doğasına yakıştıramam. Bugünkü tablo birden
oluşmadı ülkemizde. Oy kaygısıyla uygulanan politikaların,
demokrasi ve hoşgörü örtüsü altında verilen ödünlerin ürü-
nü bu tablo. Şimdi başladığımız yere dönüyoruz yeniden.
Tüm kuruluşların özeleştirıye yönelmesı gerekiyor. ödün
politıkasına son vermek, yasaldüzenlemeleryaparakcum-
huriyetımızı korumak gerekiyor.
Ankara Kız Lisesi'ni Bitirenler Derneği'nin düzenlediği
toplantı 17 nisan gününe rastladı. Köy Enstitüleri de 54 yıl
önce 17 nisanda kuruldu ülkemizde. Sonra da kapandı,
imam-hatip okullan açıldı durmadan. Bırı aydınlığı getirdi
ülkemize, ötekı de karanlığı. Son seçimlerle duyarlaşan
çevrelerin karar vermesi gerekiyor şimdi. Laikliğin zede-
lenmesinden, şerıatı getirmek çabalarından kaygılanan
siyasal kuruluşlar içtenliklerini göstersin bakalım! öğretim
birliği ilkesini yeniden koysunlar anayasaya, imam-hatip
okullarını, okul açılmadığını söyleyerek şube sayısını ço-
ğaltan polıtikaya son versinler. Meslek okullarını, meslek
liselerini getirsinler ülkenın gündemine. Nüfusumuzun ya-
rısını oluşturan kadınlar da yan yana gelsinler, güçlerini,
seslerini duyurmaya çalışsınlar. Varlıklarını korumak için
tüm olanakları zorlasınlar. Laikliğin yaşamsal önemtni şe-
riatın gerçek yüzünü anlatsınlar bilmeyenlere...
Yarın Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız. Bu bay-
ramların sevincinı hak etmek gerekiyor. Gelecek bayram-
lar daha güzel kutlanır o zaman.
•••
Şiir kolajı dinlediniz mi hiç? Ankara Kız Liselilerin düzen-
lediği toplantıda söylenen şiirsel kolajlar büyük coşku verdi
dinleyenlere Duygulandık, coşkulandık, umutlandık. Dev-
let Tiyatroları sanatçılarından bir üçlü söyledi şiirsel kolaj-
ları, Jülide Gülizar'ın deyişiyle bir şiir üçlüsü. Meral Üner,
Tomris Çetinalp ve Meral Ülkü. İstiklal Marşımızdan dıze-
lerle, Atatürk'ün "Gençliğe Sesleniş"inden bölümler iç içe
söyleniyor, şiirsel kolaj oluşuyor Dinlerken bir ışık seli akı-
yor yüreğimize. Yaşadığımız ortama çok yaraşır bir kolaj
bu. Ulusal Egemenlik Bayramı'nda güzel bir armağan şiir
üçlüsünden.
BULMACA
1 2 3 4 5SOLDAN SAĞA:
1/ Bir duvar ya da engel
oluşturarak bir yolun ya
da geçidin trafiğe kapatıl-
masını sağlayan parmak-
lık. 2/ Marangozlann
dört köşe delik açmakta
kullandıklan araç... En
küçük izci kuruluşu. 3/
Aralıksız olarak... Bir öğ-
retim kurumu. 4/ Dikili-
taş. 5/ Vücut kemiklerin
uç uca gelip birleştiği
yer... Afrika'da bir ır-
mak. 6/ Bir şeyi anımsa-
mak için yazılan kısa yazı... Yeni-
çerilerin kayıtlı olduklan kütük
defteri. 7/ Makine yağı... Öğütül-
müş tahıl. 8/ Terbiyesiz kimse...
Bestelenmiş her tür şiire Batı'da
verilen ad... Alın ya da boynuzla
vuruş. 9/ Tahılın taşlannı ayıkla-
makta kullanılan budaksız ağaç-
tan yapılmış az kenarlı tepsi.
YUKARIDAN AŞAĞ1YA
1 Hizmetçi. evlatlık. 2/ Yıhnaz
Güney'in bir filmi... Flört. 3/ Ta-
nmda bir yılda derlenen ürünlerin tümü. 4/ Yabanıl hayvan
bannağı... Berilyum elementinin simgesi... Kimi yemeklerin
üzerine dökülen ve domates, baharat gjbi şeylerle yapılan terbi-
ye. 5/ Ciddi olmayan, ciddi işlerle uğraşmayan... Adın durum
eklerinden biri. 6/ Ülke, yurt... Kenar süsü. 7/ Don Kişot'un atı-
nın adı. 8/ Güleryüzlü... Yön göstermek için belli yerlere konu-
lan işaret. 9/ Uzaklık işareti... Bilardoda, topun geriye gelmesini
sağlayan isteka vuruşu.