Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1NİSAN1994CUMA CUMHURfYET SAYFA
DUIVYADAN
Laik Mısır'da şeriatçıtehdidi• Batı, şeriatçılann Mısır'ı ele
geçirmesine karşı tavır takınırken
ılımlı Araplar da gelişmeleri kaygıyla
izliyor.
• Askerler, şeriatçılann ülkeye her-
hangi bir değişiklik getiremeyeceği
kanısında. Bunlann yok edilmesi için
harekete geçildi.
K
ahire'nin 350 kilometre güneyinde yer
alan Sidfa Köyü'nde şeriatçılar. bir polis
arabasını pusuya düşürerek beş polisi öl-
dürüp yedisini yaraladılar. Olay karşısında öf-
kesini gizlemeye gerek görmeyen Mısır Devlet
Başkanı Hüsnü Mübarek misillemeye gidecekle-
rini belirtti. "Teröristler, artık çizmeyi aştT di-
yen devlet başkanlığı sözcüsü Muhammed Abdül
Moneim. şeriatçılara son bir darbe vurup işlenru
bitirmek gerektiğini kaydetti. Orduya bağü heli-
kopterler. Mısır'ın Asyut bölgesini havadan ta-
rayarak bölgede yuvalanan teröristlerin izinı
bulmaya çalıştı. Kahire'den gelen üç bin ko-
mando ile desteklenen birlikler, bölgede yaptı-
klan çok sıkı arama sonunda altı militanı öldü-
rüp pek çoğunu tutukladılar.
Teröristlerin bu son saldınsı ve güvenlik güç-
lerinin misilleme yapmaşı siyasi gözlemcileri ol-
dukça kaygılandınyor. Ülkenin giderek Cezayir
örneğinde olduğu gjbi kana bulanacağından çe-
kiniyorlar. Son iki yıldır Mısır'da köktendinci-
lerle güvenlik güçleri arasındaki çatışmalarda
dört bin kişi öldü. Geçen eylül ayından beri 31
yabancı öldürüldü; pek çoğu boğazı kesilmiş bir
şekilde bulundu. Mısır'da şeriatçılann yol açtığı
terör eylemleri Cezayir'dekılerle karşılaştınldı-
ğında, ölü sayısının daha az olduğu görülüyor.
Ne var ki, Mısır'da şiddet eylemleri giderek hız
kazanıyor. I992'den bu yana 330 güvenlik gö-
revlisi köktendincilerle girdikleri çatışmalarda
yaşamlannı yitirdiler. Bunun yanı sıra dört tu-
rist ölürken İI'i de yaralandı. Tüm bu kargaşa-
nın sonucunda ülkenin en büyük gelir kaynakla-
Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, şeriatçılann temizlenmesi emrini verdi.
nndan biri olan turizm gelirleri 1992'deki 2.1
milyon dolardan l .3 milvon dolara düştü.
Mısır'daki köktendincilerin >ol açtığı şiddet
eylemleri. Cezayir"dekine çok benzer nedenler-
den kaynaklanıyor: Ekonomik ve sosyal sorun-
lann ağırlaşması. zengin ve yoksulun arasındaki
büyük uçurum. hükümetteki yozlaşma. bürok-
rasinin hantallaşıp işlemez duruma gelmesi.
Diğer taraftan. iki ülke arasında büyük farklı-
lıklar var. Mısır. Cezayir'in aksine kuvvetli bir
merkezi yönetime ve laik hükümete sahip. Ülke,
50 yıldan beri laik hükümetler tarafından yöne-
tiliyor. Aynca Mısır ordusu, politikaya kanş-
mamaya çalışıyor; şimdiye kadar köktendinci-
lerle sıcak bir çatışmaya girmemek için geri plan-
da kalmaya çabalıyor.
Kahire Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesi
oğretim görevlilerinden AIi Desuki, şeriatçılann
amaçlannı şöyle açıkhyor: "Aşırı dinciler, güven-
lik güçlerinin başına dert açıp ulusal gelire darbe
vurabilirier. Ancak hükümeti devirmeleri olanak-
sız, çünkii devlet parçalanamaz bir bütündür."
Batı. Mısır'ın köktendincilerin elinegeçmesini
istemiyor. "Mısır'ın, Arap dünyasında çok önem-
li bir yeri var ve Mısır, ABD'nin en önemli dostla-
nndan biri. Ortadoğu politikasında Kahire'nin
rolii yadsınamaz. Eğer köktendinciler Mısır'daki
Mübarek hükümetini devirirlerse İsrail ve Arap-
lar arasındaki barış umutları stıya düşer. Ayrıca
Fas'tan Suudi Arabistan'a kadar tüm ılımlı Arap
hükümetleri tehlikeye girer" diyen Pentagon gö-
revlisi, Mısır'da şeriatçılann güçlenmesinden
duyduğu kaygıyı dile getiriyor.
Mübarek, teröristleri şimdilik kontrol altında
tuttuğunu iddia ededursun, bazı Mısırlılar, Mü-
barek'in terorizme karşı yetersiz kaldığmda bir-
leşiyor. Bu hafta laik partilerle bir toplantı yapa-
cak olan Mübarek, şeritçılara karşı tüm partile-
rin birleşik bir cephe oluşturmasını önerecek.
Köktendinci partilerin (Müslüman Kardeşler en
başta) bu toplantıya çağnlmaması Müslüman
ve laik aydınlar tarafından eleştirildi. Bu top-
lantıyı hükümetin daha geniş bir tabana ya-
yılması için bir fırsat olarak gören aydınlar, tüm
görüşlerin bu toplanüda temsil edilmesmi isti-
yorlar.
Yabancı ve yerli siyasi gözlemciler. demokra-
sinin genişletilmesinin yanı sıra, hükümetin acil
olarak ekonomik reformlan ve özelleştinneyi
gündeme getirmesinin gerekli olduğuna dikkat
çekiyor. Mısır gençliği, giderek ürkütücü boyut-
lara ulaşan işşizlik karşısında Mübarek'e duy-
duklan güveni yitiriyor.
Dean Fischer
Time
Independent, bağımsızhğı savunuyor
Gazetenin kurucularından Andreas Whittam Smith,yeniortak ahnmasının, Independentgazetesinin
bağımsızlıkpolitikasını kesinlikle değiştirmeyeceğinisöylüyor; İngiliz basını aksini ilerisürüyor
I
ndependent (Bağımsız). bundan
7.5 yıl önce yayın hayaüna
başladığında, yalnızca yeni bir
gazete degil, yeni bir sesti de.
Independent, İngiliz basınına
damgasını vuran siyasi tarafgirlikten
sakınarak liberal değerlerin
bayraktan olacak, şu ya da bu çıkar
grubuna hizmet etmeyecekti.
Gündemini. kendi gazetecileri ve
okuyuculan belirleyecek, haberleri
tarafsız olarak verecekti. Hepsinden
öte, aydınlann okuduğu içerikli bir
gazete olacakü. Bu sözlerimize hala
bağlıyız. Bize göre yazıişlerinin
bağımsızlığının en büyük güvencesi,
gazetenin tek bir patronunun
bulunmamasıydı. Independent'ın bu
kuruluş ilkesine de sadığız.
Son aylarda kitle iletişim araçlannda.
Independent ve kardeş gazetesi
Independet on Sunday'le ilgili
söylentiler aldı başını yürüdü. Birkaç
örnek dışında. gazetemizde olup
bitenlerle ilgili haberler, yanlış
yönlendirici, bir o kadar da
düşmancaydı. Rakipgazeteler.haber
sayfalannı, bize karşı yürüttükleri
kampanyalara ayırdı.
Şimdi, siz okurlanmıza olan biteni
aynntılanyla açıklıyoruz.
I986'da, yola çıktığımızda, gazetenin
sahipliğini geniş biryelpazeye
yaymayı umuyorduk. Ancak
yanılsamalara kapılmadık.
Amacımıza. gazetenin kar
geürmesiyle ulaşacağımızı biliyorduk.
Bu karlılık, geiişmeye ve yeniliklere
götürdü bizi. Bunun en güzel örneği de
haftasonuekimizoldu. I989yazında,
günJük gazete piyasasındaki yerimiz,
bir pazar gazetesi çıkarmamızı
sağlayacak kadar güvencedeydi. Ne
varki Independent on Sunday'in
doğumundan kısa bir süre sonra,
durgunluk dönemine girildi.
Bununla başa çıkabilmek için. bir
yandan maliyeti düşürmeye
çalışırken. öte yandan yeni bir
yatınmcı arayışına girdik.
Ispanyollann El Pais ve İtalyanlann
La Repubblica gazeteleri yüzde 15
orarunda ortaklık payı almaya karar
vererek gazeteye duyduklan yakınlığı
açıkladılar. Ne yazık ki mali
durumumuz yinededüzelmedi.
Rakip gazetelerse bu dönemde yeni
yatınmlarla meşguldü. Durum
sonbaharda. Rupert Murdodı'ın
Times'ın fiyatını düşürmesiyle yine
kötüleşti. Giderek düşen tiraj için
hemen bir önlem alınması
gerekiyordu. MirrorGroup
Newspapers'ı (MGN)davetetük. Bu
karara yol açan nedenlerin başında,
uzun vadeli ve istikrarlı bir ilişki
kuracağimıza duyduğumuz inanç
geliyordu. Üstelik grup. yazıişlerinin
bağımsızlığına müdahaleetmeyecek.
Başında, kuruculan temsilen Andreas
Whittam Smith'in bulunduğu bir
hissedarlar heyeti kurulacak. MGN,
basım, dağıüm ve reklamla ilgili işleri
yürütecek. Görevimiz. okurlanmıza
İcaliteli, içerikli ve siyasi açıdan tarafsız
haberler sunmak. Okurlanmızın
bağlılığı ve gazetecilerimizin
kusursuzluğu sayesinde, gazetelerimiz
ayakta duruyor. Yeni ortaklık yapısı
da, bağımsızlık dışında istikrarlılık ve
hakkettiğimiz kaynağın sağlanması
anlamına geliyor.
The Independent
Andreas VVhittam Smith ve
Matthevv Svmonds
Fransa
Yabana işçiler
sorunu, masaya
getirildi
I
nsan Haklan Milli Komisyonu, ırkçılığa
karşı savaşın yıllık raporunu geçen hafta
başbakana sundu. Bu raporda, yabancılara
tanınan haklar ve bunlann kanun önündeki yer-
leri inceleniyor. Aynı zamanda da İçişleri Bakanı
Pasoua'nın göçmenler hakkjnda çıkardığı ya-
sanın doğurduğu sonucu. yani çalışma izni olma-
yan ve yurtlarda yer bulamayanlann dilenci ol-
ması durumunu kinıyor.
Danielle Mitterrand'ın France-Libertes Vakfı-
nın başkanlığından istifa etmesinden birkaç gün
sonra devlet danışmanı Paul Boucbet'nin başı
çektiği komisyon, en şaşırtıcı olaylan gözler önü-
ne serdi. Avrupa vatandaşı sayılmayan ya-
banalann ülkeye girişinde vize isteniyor. 1986"da
eröristleri engellemek amaayla yürürlüğe konu-
an bu yasa, bugün göçleri kontrol altında tutma-
yayanyor.
Komisyon, bazı belediye başkanlannın kendi-
lerine tanman "oturma izni" hakkını kötüye kul-
landıklannı da ortayaçıkardı. Kanunen, Faslı ve
Cezayirlilerin oturma izni almalanna gerek yok.
Ancak kimse onlan bundan haberdar etmiyor.
İnsan Haklan Komisyonu, günden güne artan
yabana serserilerin sayısının artmasından endişe
duyuyor. Bu arüşa sebep olarak da yurtlann
sayısının yetersiz olması.
Pasqua'nın çıkardığı yasayı "insan haklanıun
konınmasında geriye adrnı" olarak nitelendirdik-
ten altı ay sonra, komisyon ilk raporunu sundu.
Yabancılann bir "ksırdöngü" içinde bulunduğu
ortaya çıkaran birkaç olay. bu raporun içinde
bulunuyor: Kanuna aykın bir şekilde Fransa'da
bulunuyorlar, ama yeni kanun yüzünden "anla-
maz" belgesi çıkararruyorlar. "Bu insanlar kaçak
olarak, hiçbir sosyal güvence altında olmaksLon
inanıhnaz şartlarda çaltştınlıyoriar" diyor komis-
yon. Bu durum bir Fransızla evli kişi için de ge-
çerli.
Toplam olarak, "Oturma izni alabitanek için
yabancı eş birden çok engelle karşüaşıyor" diye
belirtiyor rapor. Bu çıkmaz > ol siyasi sürgün eşle-
ri ve çocuklar ve hatta Fransız vatandaşı olan ço-
cuklann yabancı ailesi için de geçerli olabiliyor.
Sonuç: Vize alabilmek için ülkelerine dönen ai-
lelerin çocuklan, bu boş çaba sonucunda Çocuk
Esirgeme Kurumu'na devrediliyorlar.
Komisyonun endişe duyduğu başka bir konu
da ülke sınınnda bekletilen kişilerin durumu: Ra-
porun belirttiğine göre, bu insanlara tercüman ve
avukat bulmak çok zor ve insani vakıflann tem-
silcilerinin "bekleme bölgeleri"ne yasal haklan
olmasına rağmen sokulmuyorlar.
Komisyon, bu konu hakkında yetkililerin dik-
katini çekiyor.
Philippe Bernard
LeMonde
Dünyadaki en yüksek çocuk ölüm oranına sahip Angola'da çocukların tabtrt ölçüleri
. dahaölmedenalınıyor. 21 bindolayında kimsesizçocuğunyaşadığı Angola'nm Malan-
ge kentinde çocuklar açlıktan ölüyor. Yaklaşık bir yıl önce yeniden başlayan savaş nedeniyle 350 bin kişi, Angola'nın kuzeyindeki bu
kentte asiler ve mayıniar tarafından kuşatümış durumda. Geçen eylül ayında >ivecek yardunı gelene kadar haftada neredeyse 50 anne
mayınlar, asiler ya da hükümetin askerleri tarafından öldiirülüyordu. Yiyecek aramaya kent dışına çıkan anneleri bir daha dönmeyen,
babalarını da sa\ aşta kay beden bu çocuklar, her gün on kişinin açlıktan öldüğü bu kentin en masunı kurbanlan.
Siyahi kadın liderden beyazlara uyan
'Afrika DişiKaplanı' örgütü, beyazların karşı harekeîiniönlemeyehazırlanıyor
G
üney Afrika"da melez bir
kadın beyazlann bir kaşık
suda boğmaya can attı-
klan bir kişi haline geldi. Patricia
de Lillein en yakın dostu içki ve si-
gara. Bu son derece yürekli kadın.
Radikal Pan-Afrikanist Kongre"-
nin (PAC) sözcülüğünü yapıyor;
tüm konuşmalannda sıyahlann
kurallannı kabule yanaşmayan
beyazlan göçe davet ediyor.
Azania'nın Dişi Kaplanı adı
verilen De Lille, beyazlann yıllar
önce el koyduklan topraklan si-
yahlara geri verme zamanının gel-
diğini söyleyince ülkenin 5 milyon
beyaz nüfusu büyük bir şok ya-
şadı. Afrika Ulusal Kongresi
(ANC) bile Lille'in yorumlanrun
sorumsuzca ve kışkırtıcı olduğunu
belirtiyor. Patricia de LiUe 43 yaşı-
nda bir sendikacı. Beyazlar, kendi-
lerinı göçe davet eden De Lille'i
özür dilemeye zorladılarsa da De
Lille bu tepkilen görmemezliğe ge-
liyor: "Bazı beyazlar siyahların yö-
nerimi altında yaşamak istemedik-
leri zaman şiddete başvunıyor. Bu
adamlan ülkede kalmay a zorlamak
anlamsız. Güney Afrika'da yaşa-
yan nerkes, seçimleri kim kazanırsa
ka/ansın hükümeti desteklemek zo-
runda. İşlcr yolunda gitmediği za-
man savaş meydanından kaçan, iş-
ier yoluna girince geri dönen insan-
lara ihn'yacımız yok."
1959 yıhnda'ANCden kopan
PAC hareketi "Afrika Afrikalt-
lanndır" sloganı ile yola gkarak si-
lahlı mücadele yoluyla siyahlann
topraklanna kavuşmasını öngörü-
yordu. PAC militanlan "Bir yerle-
şünci, bir kurşun" politikasını be-
nimseyince, yönetim tarafından
yasaklanarak sürgüne gönderildi.
Ne var ki yolsuzluk, iç çatışmalar
ve yeteneksiz liderler örgütün zayı-
flamasına yol açtı.
Kamuoyu yoklamalan, gelecek
ay yapılacak seçimlerde PAC'ın
toplam oylann ancak yüzde 1 ile
3'ünü alabileceğini gösteriyor. Ör-
gütün popülaritesinin bu denli
düşmesine yol açan nedenlerin
başında, partinin silahlı kanadı
Apla'nın toplu kıyıma dönüşen
beyaz düşmanlığı geliyor.
Nomavenda Mathiane
The Independent
Pentagon, savaş senaryolanna bu minik askeri de katıvor mu?
KuzeyKore,
Amerikan
ablukasında
K
uzey Kore'nin Güney Kore'ye saldınp saldınmaya-
cağı. saldınrsa sonucun ne oiacağı. ABD'deki başlıca
tartışma konulanndan bin. Savaş senaryolan haarla-
maya meraklı olan Pentagon da 1991 yıhnda bilgisayarla yü-
rüttüğü bir çalışmayla. böyle bir savaşın galibinin îcim ola-
cağını araştırmış. Işte size. sürpriz galibiyle Pentagon'un
Kore savaşı kurgusu:
Beklenmedik saldınnm başlangıcı. çağdaş tanhimizde gö-
rülmediği kadar ölüm kokuyor. Kuzey Kore'nin 10 binden
fazla topu ve roketi. bir ateş yağmuru başlatıyor. Binlerce bir-
lik. bu saldınva açıkta yakalanıyor. Binlerce kişi, sığınaklar-
da, soluk aldıkları havanın cehenneme dönmesiyle anında
ölüyor. Sağ kalanlar. derilerine ve gözlerine etki eden sinirga-
zı yüzünden. acı içinde kıvranmaya başlıvor.
Ilk hücumdan hemen sonra binlerce piyade. Güney Kore
hatlanru yarmak üzere harekete geçiyor. Güney Kore ku-
mandanlan, destek için kendi toplannı getirtmeye çalışıyor
ama gizli tünellerden birdenbire çıkıveren Kuzey Koreli ko-
mandolar, silahlı dövüşte karşı tarafı altediyor.
Lfelerdeki Amerikan ve Güney Kore Flö'lan harekete ge-
çiyor. Ama ABD savunmacılan bir kez daha Kuzey Kore'-
nin, önceden Güney"e sızmış özel tımlerinın gücü konusunda
yanılmış, hafife almıştır. Seul'ün 40 km güneyinde yer alan
Amerikan üssü Osan'da. Kuzeyli komandolaryerdençıkıyor
ve pilotlan öldürmeye başlıvor. Güney"deki pek çok hava üs-
sünde, sinirgazı başlıklı Scud füzeleri, karşı tarafın harekete
geçrnesini önemli ölçüde engelliyor.
Uç günde. Güney Kore cephesinden eser kalmıyor. Taktik
ricat hareketleri konusunda eğitim görmemiş olan Güneyli-
ler. panik içinde dağılıyor. Seul'ü de geçip, güneydeki kilit
noktalan ele geçirmek isteyen Kuzeyliler, 14 günde hedefleri-
ne ulaşıvor
Kim Iİ Sung'un birlikleri dört hafta sonra, 45 yıl önce yapı-
lan hatayı tekrarlamayarak. Pusan'ı ele geçiriyor.
Kore savaşı neredeyse bitmiş, Kore Yanmadası artık kay-
bedilmiştir. ABD
Ordusu 2. Piyade
Tümeni pek çok
kayıp vermiştir. ge- JL entagOn'un, 1991
riye kalan birlikler i j ı_
-
i • i
deya esırdüşmüşya yılmda bılgısayarlar
ABD yardımıyla hazırladığı
ak
G™ savaş senaryolanna göre
" Baş- Kuzey Kore olası bir
savaştan galip çıkarken,
Japonjsa- ABD, ağır kayıplar
vererek yanmadadan
benzeri bfr iîarekat geri çekilmek zorunda
gerçekleştirin; Pi- V a 1 ı v o r
yongyang'ta atom -^
silahlan kullanın: si- • ^ • ^ ^ ^ • ^ • ^
villerin yaşamı ve uluslararası aşağılanmalar pahasına. Ja-
ponya ve ABD'den Cruise füzeleri fırlatın.
Bu felaket senaryosu. yalnızca "ticari" bir kurgu değil.
Pentagon'un. dünyadaki düşman güçlerle ilgili kapsamh ça-
lışmalar yürüten kolunun. 199)"de bilgisayarla gerçekleştir-
diği savaş oyunlan çözümlemelerinın de bir ürünii. Uzman-
lar, Kuzey Kore'nin bir milyon askeri gücüne karşı. 633 bin
Güney Koreli asker ve 35 bin kişilik Amerikan birliğiy le ilgili
verileri bilgisayara yüklediklerinde. çeşitli senanolara karşı-
lık bilgisayann verdiği vanıt hep aynıydı: Kazanan Kuzey
Kore.
Gerçekten öyle mi? Soru. ABD'de ciddi tartışmalara yol
açıyor. Perry, bir savaş çıkarsa bunun çok kanlı olacağını İca-
bul etmekle birlikte. Kuzey'in kesin bir yenilgiye uğratılaca-
ğından emin. Bunun çeşitli nedenleri var. Öncelikle. Kuzey'in
saldırma olasılığına karşı, ABD. önlemleri sıkılaştırdı. Sonra
hava gücü, bilgisayann tahmin ettiğinden çok daha güçlü
olacak. Yine de bilgisayar senaryosuna inananlann sayısı ol-
dukça fazla.
Kesin olan tek şey, Kuzey Kore güçleriyle ilgili bilgilerin
hayli eksikli olduğu. Sözgelimi, Kuzey Kore ordusunun pet-
rol rezervine sahip olup olmadığı bilinmiyor.
Ancak dikkate alınması gereken çok önemli bir soru daha
var: Kim II Sung, kendi yaşamını da pekala tehdit edecek bir
savaşı istiyor mu? Uzmanlar, Sung'un buriskigöze alamaya-
cağını düşünüyor.
1991 sonuçlannın kaygılandıncı olduğunu söyleyen bir sa-
vunma uzmanı "Kuzey Kore'nin saldırması düşük bir
olasılık. Ama saldın olasılığı karşısında niye kendimizi riske
atahm ki? Bazı öniemlerle.riskisıfıra indirebiliriz" diyor.
Ednard W. Desmond
Time