Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1NİSAN1994CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Peöas'ta işçilepe
zorunlu izin
• KIRŞEHİR(AA)-
Kırşehir'de kurulu, kamuya
aitPetlas Lastik
Fabrikası'nda çalışan
işçilerin büyük bölümünün,
4-18 nisan tarihJeri arasmda
zorunlu izne çıkanlacağı
bildirildi. Petlas Lastik
Fabrikası Genel Müdür
Vekili Aşır İman,
Türkiye'deki bütün lastik
fabrikalan gibi Petlas'ın da
satış sılcıntısı çektiğini
belirterek şunlan söyledi:
"Piyasaya istenilen düzeyde
satış yaparruyoruz. Lastik
stoklanmız da bir hayli arttı.
Aynca, lastik üretiminde
kullandığımız hammaddeyi
bulmakta da zorlaruyoruz."
BülentEczaabaşı
Türk Pirelli
• Ekonomi Servisi - Türk
Pirelli Lastikleri AŞ'nin
Yönetim Kurulu
Başkanhğı'na Bülent
Eczaabaşı geürildi.
Eczacıbaşı Ilaç ve Sanayi
Ticaret AŞ'den yapılan
açıklamada 13 Aralık 1993
tarihli atama karanrun 30
mart tarihinde yapılan Türk
Pirelli Lastikleri Yönetim
Kurulu BaşkanlığYnı 20
yıldır Dr. Nejat Eczacıbaşı
yürütüyordu.
İsteyen zorunlu
tasamıftan
çtkacak
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Maliye Bakanı
İsmet Attila, kamuoyunda
zorunlu tasarruf olarak
bilinen Çalışanlann
Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve
Bu Tasarruflann
Değerlendirilmesine Dair
Kanun'un uygulanmasına
ilişkin hazırlanmakta olan
yeni düzenleme ile 6 yılını
tamamlayan hak sahıplerine,
istedikleri takdirde 1 Haziran
1994 tarihinden itibaren kendi
birikimlerinin tamamının
ödeneceğini bildirdi. Attila,
"Aynca 6 yıllık kendi
birikimini alan hak sahibi
isterse tasarruf kesintisi
kapsamından çıkabilecek,
yani isterse kendisinden bu
kesinti yapılmayacak" dedi.
TÜSIAD,ANAYOL istifcffEkonomi Servisi - TÜSİAD Başkanı
Haiis Komili. giderek bozulan ekonomik
tablonun düzelebilmesi için DYP ve
ANAP'ın vakit gecirmeden yakın işbir-
liğine girmesini istedi.
Dün TÜSÎAD'ın genel merkezinde
TÜStAD Yönetim Kurulu Toplantısı'-
nda biraraya gelen işadamlan secim so-
nuçlannı ve ekonominin gidişatını değer-
lendirdi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Baş-
kanı Halis Komili, ülkede giderek bozu-
lan tablonun düzelebilmesi için DYP ve
ANAP'ın en kısa sürede yakın işbırliği ıçı-
ne girmelerinin gerektiğini belırtti.
Türkiye'nin gündeminde gittikçe artan
ekonomik sorunlann, sistemi büyük bir
ekonomik krize götürdüğünü söyleyen
Komili, gelinen bu noktada siyasi ka-
rarlılığın her zamankinden daha önem ka-
zandığnı vurguladı. TÜSİAD Başkanı,
ülkenin içinde bulunduğu ortamın ancak
işbirliğiyle çözümienebileceğini, DYP-
ANAP yakmlaşmasının sorunlann halle-
dilebilmesinde önemli bir adım olabilece-
ğine inandıklannı kaydetti.
İşçi çıkarmalar başlıyor
Krizin yükünü hafifletmek için irili
ufaklı bırçok fabrika, imalathane, işye-
rinın bugünden itibaren yoğun şekilde işçi
eıkartacağı belirtiliyor.
İSO eski başkanı Memduh Hacıoğlu, iş
dünyasının artık sırtının duvara daya-
dığını, atabilecek bir adımlan olmadığını
söyleyerek bütün sektörlerin toplu halde
işçi çıkarmalanna 1 nisandan itibaren baş-
layacağını söyledi. Haaoğiu, Bankalann
kredi faizlerini yükseltmeleri nedeniyle zor
durumda kalan şirketlerin, bugün işçilerin
maâşlannı ödeyerek işten çıkartacaklannı
behrtti. Haaoğiu, Mayıs ayında ise işten
çıkarmalann iyice artacağını belirtti.
Banka kredi faizlerinin astronomik bo-
yutlara ulaşması ve kredi koşullannın ağı-
rlaşması zaten durgun olan piyasalann
iyice durgunlaşmasına yol açtı. Üretim ve
talep, döviz-faiz kıskaa içinde sıkışıp
kalmışbulunuyor.
İş dünyasının, bankalardan aldığı kre-
dilerin dönem faizlerinin, gelir vergisinin
son ödeme günü olan 31 mart ile çakı-
şmasının etkisinin birkaç gün içinde etkisi-
ni göstermesi bekleniyor.
Ocak ortasında başlayan ekonomik
krizin üretim kesimine sıçramasından ilk
etkilenen kesim işçiler oldu. Şirketlerin
üretime ara verme kararlanyla birlikte
önce ücretli izinlerini kullanan çalışanlar,
daha sonra ücretsiz izne çıkanlmaya baş-
ladılar. Örneğin, Tofaş yetkilileri, yak-
laşık bir aydırşüreniznin 4 nisandan itiba- Komili, DYP ve ANAP'ın vakit geçir-
ren iki hafta süreyle uzatıldığını açıkladı. meden yakın işbirliğine girmeani istedi.
Koç Holding Genel îdare Kurulu Başkanı Rahmi Koç:
TürkiyeRefahlaşmaz,RefahTürldye'leşir
Ekonomi Servisi - Koç Holding genel
kurulunda basına açıklamalar yapan Koç
Holding Genel İdare Kurulu Başkanı
Rahmi Koç "Türk ekonomisinin 7 yddan az
bir sürede düzelemeyeceğini" belirtti. Rah-
mi Koç istikrar paketi ile ilgilı yaptığı açık-
lamada "Hükumetin önünde u\gulayacağ>
iki tûr tedbir var. Birincisi ücretlerin \e fi-
yatların dondurulacağı ve büyük çaplı bir
devalüasyon gerektiren şok tedbir, ikincisi
de bu tedbirlerin yavaş yavaş uygulanması.
Ancak Türkiye'nin daha fazla kaybedecek
zamanı kalmamıştır ve bu işi bir seferde hal-
letmek gerekir " dedi.
Yardıma hazırız
Rahmi Koç, iki tür tedbirin de geçmişte
başanyla uygulandığını hatırlatarak "Ba-
zı yabancı ülkelerde yüzde 100-200'lük de-
valüasyonJar ounuştur" dedi. Koç hükü-
metin istikrar paketini merakla bekledik-
lerini vurgulayarak her zaman yardıma
hazır olduklannı da belirtti.
Refah Turkiye'Ieşir
Rahmi Koç şu an ekonominin içinde
bulunduğu sıkmtılann tek bir parti tara-
fından aşılamayacağını hatırlatarak iş
adamlan içerisinde Refah Partisi'nin se-
çimlerden iyi bir sonuçla çıkmasından do-
layı bir rahatsızlığın bulunduğu söyledi.
Koç kendisine yöneltilen bir soru üzerine
ekonomi kötü olduğu için Refah Partisi'-
nin başan kazandığı görüşüne katılmadı-
ğını ve bunun tamamen politik bir tercih
• Rahmi Koç "Hükümetin
önünde uygulayacağı iki tür
tedbir var. Birincisi ücretlerin ve
fıyatlann dondurulacağı ve
büyük çaplı bir devalüasyon ge-
rektiren şok tedbir, ikincisi de
bu tedbirlerin yavaş yavaş uy-
gulanması. Ancak Türkiye'nin
daha fazla kaybedecek zamanı
kalmamıştır ve bu işi bir seferde
halletmekgerekir "
Koç Holding Genel İdare Kurulu
Başkanı Rahmi Koç
olduğunu da vurgulayarak, "Türkiye Re-
fahJaşmaz, Refah Türkiye'leşir" dedi.
Rahmi Koç, IMF'nin, Dünya Ban-
kası'nın ve yabancı rating kuruluşlannın
bir ülke ekonomisi hasta olduğu zaman-
larda kendilerini göstermeye başladıklan-
nı hatırlatarak. "süratle birşeyler yapmak
gerekiyor"dedi. Özel Tüketim Vergısı ko-
nusunda bir soruyu da cevaplayan Koç,
"Devletin borçları ödenmeyecek kadar bü-
yüdü, bunun için bazı önlemler alınmaya
çalışılıyor. Ancak önce kayıt dışı ekonomi-
nin önlemesi gerekir" dedi.
Rahmi Koç, Koç Holding'in 1993 bi-
lançosunu değerlendiriken de geçen yıl
dolar bazında elde edilen 14 milyar dolar
kann, o zamanki düşük kur politikaian
sonunda yüksek çıktığıru söyledi. Koç, bu
yıl ise aynı durumun söz konusu olması-
run zor olduğunu açıkladı. Koç Holding'-
in 1993 bilanço rakamlanna göre şirketin
vergi sonrası kan bir önceki yıla oranla
yüzde 129 artarak 1 trilyon 19 milyara
yükseldi. Şirketin toplam borçu olan
149.5 liranın 68.6 milyan vergi karşılıklan
42.5 lirası ise ödenecek vergi, sigorta ve di-
ğer kesintier olarak açıklandı. Aynca alı-
nan karara göre şirket 1 trilyon lira
çıkanlmış sermayesinin 500 milyar lirasını
bedelsiz, 500 milyar lirasını nakit karşılığı
olmak üzere 1 trilyon lira arüşla 2 trilyon
liraya çıkanyor.
EGELİSANAYİCİ;
Adlönlem
paketi açılmalı
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- Egeli sanayici ve işa-
damlan yerel seçimlerin
ardından ekonomide radikal
kararlann alınmasını ve bu
konuda taviz verilmemesini
istediler.
EBSO Yönetim Kurulu
Başkanı SeJim Yaşar, ekono-
mik kararlann yanı sıra siyasi
kararlann da gecikürilmeden
alınmasını, Türkiye'nin şu an-
da bir stagflasyon dönemi ya-
şadığını belirtti. İzmir Ticaret
Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Ekrem Demirtaş, ik-
tidar ve muhalefetin Türkiye'-
nin ekonomik sorunlannı cıd-
diye almadığını belirterek, "İş
dünyası ekonomide radikal
tedbir ve uzlaşma istiyor...
Aksi takdirde tepki dozumuz
yükselecektir" dedi.
Sanayiciler olarak seçirh
öncesinde konuşmaktan
kaçındıklannı belirten Yaşar,
"Sanayi sektörü ocak ayının
ikinci yarısından itibaren zor
günler yaşamaktadır. Bu tam
bir stagflasyon dönemidir.
Yani faizlerin. maliyetlerin
yükseldiği, satışların olmadığı
veya yüzde 5O'ye düştüğü bir
ortamdır. Bu ortam nenuz haJ-
ka yansımadı. Şayet halka
yansısaydı, secim sonucu daha
değişik olabilirdi" dedi.
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Atalay Şahinoğlu
Bankalargeri aclıııı atıııalı
Sümerbank çalışanlann değil!
S
ümerbank içinde bankacılık
bölümündenayrılarak fabrika ve
mağazaları bünyesindetoplayan
Sümer Holding, geçen yılın son aylarmda
özelleştirmenin ilk adımını attı. 3CÜ3
mağazadan 291 tanesi ekimde
özelleştirildi.
Sümer Holding Genel Müdürü Doğan
Çelik, ocak ayında gazetelere verdiği
bemeçlerde, 291 mağazadan 273'ünü
tamamı memur olan 330 çalışana kıdem
tazminatlarıkarşılığındadevrettiklerini
açıkladı.
Doğan Çelik özelleştirme operasyonunun
ana hatlarını şöyle sıraladı:
• Mağazalardaki demirbaş ve mefruşat,
bayilikleridevralanpersonele yüzde 70
dolayında bir indirimle toplam 3.8 milyar
liraya satıldı.
•Yine mağazalardaki 307 milyar
liralık mal 96 milyar liraya bu
yeni özel bayilere devredildi.
• Kira, personel, elektrik,
su, sigorta, kırtasiye ve
stok giderlerinden 382
milyar lira tasarruf
sağlandığı için,
özelleştirmeden 74
milyar liralık kazanç
eldeedildi.
• Memur
zihniyetinden
kurtulup
mağazaların sahibi
olan çalışanlar, gece
gündüz çaba harcayıp
satışları arttırdılar.
• Bin66çalışandan
geriye kalan 715'i Sümer
Holding'in diğer mağaza
ve işletmelerine kaydırıldı.
Bu özelleştirmenin başanyla
tamamlandığını vurgulayan Sümer
Holding Genel Müdürü, sıranın
fabrikalara geldiğini, başta Doğu ve
Güneydoğu Anadolu'dakiler olmak üzere,
bunları da çalışanlara satmayı
planladıklarını ifade etti.
•••
KlT'leri çalışanlarınadevretmek
özelleştirmenin enkabul edilebilir
yöntemidir. Böylece kamuoyunun tepkisi
en aza indirilir, yoisuzluk ve suistimal
iddialan önlenir.
Son yıllarda, PTT'den, Erdemir'e kadar
özelleştirme kapsamına alınan pekçok
KlT'e çalışanlar da talip oldu. Öyleyse bunu
başanyla gerçekleştiren Sümer Holding
yöneticilerini kutlamak lazım...
Işin aslı hiç de öyle değil.
Sümerbank bayilerini özelleştirme
çabaları yaklaşık 2-2,5 yıl öncesine
dayanıyor. O günlerde mağazalara,
içindeki mallarla birlikte 100 milyon liradan
2-3 milyar liraya kadar değer biçilmişti.
Büyük şehirlerde iş yapan mağazalara
biçilendeğerlergenellikle milyara yakın,
ya da milyarın üzerindeydi. Ve doğal olarak
bunlara beklenen oranda talip çıkmadı.
Sonuçta az miktarda satış yapan çok sayıda
mağaza, Genel Müdürün de anlattığı gibi
büyük indirimler ve ödeme kolaylıkları
sağlanarak, "çalışanlannbirbölümüne"
devredildi.
Bu özelleştirmenin gerçek anlamda bir
"çalışanlara deyir" olmad ığı yen i yeni
ortaya çıkıyor. Özelleştirilen mağazaların
çoğunda yönetici kademesinde bulunanlar,
dışarıdanbirfinansörbuluponlarlaortaklık
kurarak bayilikleri aldılar. ^Çalışanlara
devredildiği"ileri sürülen 273 mağazayı
sadece 330 Sümerbank personeli satın
alırken, paralı birfinansör bulamayan
700ün üzerindeki memur işsiz
kalmamak için işyerlerini
değiştirmek zorunda kaldı.
Sözleşmede mağaza
çalışanına devredilmiş
gibi gözüken
bayilikleregizlice
ortak olanlar,
"çalışanlariçin
getihlen avantajlı
satış
koşullarından"
yararlandılar.
Mağazalardaki
malları211 milyar,
donanımıda8.3
milyar lira daha
ucuza aldılar.
Sümer Holding'teki ilk
özelleştirmeden karlı
çıkanlar, özelleştirmede
atılan sonraki adımlar
nedeniyle endişeye
kapıldılar. Çünkü şimdi Sümer
Holding'eaitgayrımenkullerve
fabrikaların satışı gündemde.
Özelleştirilen Sümerbank bayileri bundan
zarar görmemek için Tüm Sümer Bayileri
Demeği (TÜSÜBAD) adı altında
örgütlenmeyeçalışıyorlar. Derneğin
kurucu müteşebbis heyeti içinde de, daha
önce Sümerbank'ta hiç çalışmamış, ancak
onlardanbazılarıyla ortak olarak bayilik
almış olanlar da var.
Dernek kurucuları, mağazaların mülk
olarak başkasınasatılmasındanendişe
duyuyorlar.
Sadece Sümerbank ürünlerini satabilen bu
bayilerin bir diğer korkusu da,
özelleştirilecekfabrikayıalanlarınfiyatları
yükseltmesi.
Görünen o ki, özelleştirmenin
nimetlerinden yararlananlar bile
özelleştirmenin külfetine
katlanamıyorlar. •
Ekonomi Servisi- İstanbul Ti-
caret Odası (İTO) Başkanı Ata-
lay Şahinoğlu. bankalann verdiğı
kredilere bankalararası piyasada
oluşan gecelik faizi yansıtmak is-
tediğini belirterek, bu uygula-
mayı eleştirdi. Şahinoğlu. ekono-
minin battığı bir dönemde, işa-
damının aldığı kredinin faizlerini
ödeyemezduruma geldiğini belir-
terek, bankalann geri adım at-
mak zorunda olduklannı vurgu-
ladı.
Şahinoğlu, dün yaptığı basın
toplantısında, bankalann işa-
damlanna üç aylık kredi faizleri-
ni ödemedikleri takürde temerrüt
c faizi uygulayacaklannı açı-
kladıklannı belirterek şöyle ko-
nuştu: "Ekononrıiran batiğı bir dö-
nemde bu kadar işadamının bu ka-
dar yüksek faiz ödemesine imkan
yok. Aynca uvgula>acağız dedik-
leri temerrüt faizinin hicbir kanuni
yanı da yok. Bankalar üç aylık
faiz ödemeleri konusunda kotaylık
yapmadıkları taktirde, oıüan
Türk ekonomisıni yıkmaya yö-
nelik birer ıktısadi enstrüman'
olarak ilan edeceğk."Bankalann
da ban sorunlan olduğunu bil-
diklerini, bunun için de işadamı.
bankaa ve hükümetin biraraya
gelerek bu sorunu çözmesi gerek-
tiğini belirten Şahinoğiu, buyapı-
lmadığı taktirde hükümeti, bu
yıkıcı unsuru engellemeyen hü-
kümet olarak ilan edeceklerini
belirtti. Şahinoğlu. bankalann te-
fecilerden daha fazla faiz isteme-
ye başladıklannı belirterek. bu
konunun hemen haledilmesi ge-
rektiğini belirti. Şahinoğlu. eko-
nomideki kötü durumun mayıs-
haziran aylannda tüm açıklığıyla
ortaya çıkacağını ifade etti.
Bankaalar ise üç aylık kredi
faiz ödemelerinin dönmemesi du-
rumunda fınansal sıstemın felç
olacağını belirtti. Marmarabank
Genel Müdürü Hasip Buldanl-
toğlu, üç aylık dönem sonu faızle-
nn dönmesinde bazı sorunlann
olacağını, ancak bu sistemin böy-
le de\am etmesi durumunda esas
sorunun haziranda yaşanacağını
belirti.
T Ü R K İ Y E 1 Ş B A N K A S I A Ş ' D E N
Kâr Payı
Dağıtım Duyurusu
Ortaklarımıza 1993 yılı kâr paylannın
ödenmesine 1 Nisan 1994 tarihinden iti-
baren başlanacaktır.
Saym Ortaklanmızın, yeni şekil şartlan-
na göre basünlan I. Tertip Kurucu, A, B
ve C Grubu Hisse Senetleri ve II. Tertip
C Grubu Hisse Senedi ilmühaberlerinin
1993 yıh kâr payı kuponlan ile birlikte;
• Yurtiçindeki şubelerimize,
• Yurtdışındaki şube veya temsilcilikleri-
miz ile İşbank GmbH şubelerine
başvurmalan gerekmektedir.
Saygılarımızla.
TÜRKİYE İŞ BANKASI
MIKRO
DİNÇ TAYANÇ
Varoş Insanları
Eski plakta bir devrim şarkısı: "Geçmişe ağlamak fayda
vermezl Yannı, bugünden yazacaksın/ O, senin tarihin ola-
cak..."
Elimde, tarih boyunca devrimleri ve karşı devrimleri an-
latan bir kitap; kafamda Osmanlı özlemcilerinin cirit attığı
Atatürk Türkiyesi...
Plak çalmayı sürdürüyor, ben kitabı okuyorum, kafam dü-
şünüyor...
Osmanlı'da şeriatın sarıklıları, İtalya'da Mussoliru'nin
kara gömlekli faşistleri, Almanya'da HitJer'in kahverengi
gömlekli nasyonal sosyalistleri, Arjantin de Peron'un 'göm-
leksizleri'... Şeriatçılar, faşistler, naziler, Peronistler hep
aynı tabana dayanarak var olmuş, palazlanmış, güçlenmiş,
başkaldırıp yönetimi ele geçirmiş ve egemen sınıf oluver-
miş; varoş insanlarına!
Plağı susturup, kitabı bırakıyor ve düşünceme özgürlü-
ğünü veriyorum.
Nedir, kimlerdir varoş insanları?
Osmanh'dan italya'ya, Almanya'dan Arjantin'e, birbir-
leriyle toplumsal ve ekonomik 'ortak kesitleri' bulunmayan
ülkelerde 'gericilik, baskıcılık ve sömürücülük' ortak kesit-
lerinde buluşan 'egemen sınıflar'a ve egemen sınıfların ta-
rih sahnesine sürdüğü 'liderler'e taban oluşturan varoş in-
sanlannın ortak kesitleri ya da ortak paydaları nedir?
Osmanlı İslam'ın; İtalya, Almanya ve Arjantin Hıristi-
.yanlığın 'do/cL/nu/maz/nanç'sanıldığı,sayıldığı dineyoğun'
ülkeler. Osmanlı'da da, italya'da da, Almanya'da da, Arjan-
tin'de de savaşlann, yoksulluğun ve ezılmişliğin sonucun-
da ortaya çıkmış 'dirayetsiz've 'bütünlükten uzak'yönetim-
ler gelip geçmiş...
Varoş insanları kırsal kesımlerden kopup kent diplerine
sığınmış, varoş insanları dine yoğun, varoş insanları oku-
ma-yazma yoksunu, varoş insanları kentlerdeki varsıllığın
yoksulu... Varoş insanları savaşlann, yoksulluğun ve ezıl-
mişliğin sıkıntısı içinde... Dine yoğun, cahil ve de yoksul va-
roş insanları; din sömürücüsü, varsıllığa gözü doymaz,
varsıllığına varsıllık katmak için gözünü kırpmaz insantarın
hizmetinde...
Ortaçağın Osmanlısı'nda görüp yaşayarak; 20. yüzyıl Ital-
yası'nda, Almanyası'nda, Arjantini'nde hem yaşayarak,
hem giderek gelişen kitle ıletışim araçlan aracılığıyla du-
yup, görerek varsıllığa önce ozlem, sonra haset duyan 'ka-
labalıklar' varoş insanları... Ozlemi de, haseti de 'kullanan'
hepyobazlar. Yobazlan kullananlarsa, egemen sınıflar...
Kullananlar, kullandıkları dine yoğun, cahil ve de yoksul
varoş insanlarına önce 'dokunulmaz inancı' belletiyorlar,
sonra varsıllık vaat ediyorlar, sonra da varsıllığa ulaşmak
için örgütlüyorlar. örgütlenen varoş insanları silahlandınlı-
yor ve silahlar; ortaçağda ayaklanma, 20. yüzyıldaysa zayıf
yönetimleri devirmeye yetecek oylarla yönetimi zorlayıp
'iktidara' dönüşüyor.
iktidar ele geçirildikten sonra varoş insanlarıyla 'kulla-
nıcılarının' ortak kesitleri 'yol aynmına' geliyor. Yol ayrı-
mında, artık kendileri egemen olan kullanıcılar, kullandık-
larından kurtulmanın yollarını kolayca buluyorlar. Ulufeyi
kapan Osmanlı'nın şeriatçı sarıklısı, yeni sultanın 'has
adamı' olanda, varoş insanlarının kellelerini üşürüyor!' ve
de vakvak ağaçları' donatıyor! Alman'ın nasyonel sosyalis-
ti, Nazı imparatorluğunun seçkin sınıft oluverince, varoş ın-
sanlarından oluşan kahverengi gömleklilerı 'uzun bıçak-
ların gecesi'nöe ortadan kaldırıveriyor...
Düşüncemin özgürlüğüne son verip, kendimi istanbul'un
varoşlarına vuruyorum...
Varoşlarındarlı genişli 'paMca/an'çamurderyası... Varoş
insanları dine yoğun, okuma-yazma yoksunu ve varsıl
istanbul'un yoksulu... Varoş insanlarının bakışları özlem,
haset dolu... Varoş insanlarının bakışları karanlık!' istan-
bul'un varoş insanları. ortaçağın Osmanlısı'nın özlem ve
hasetiyle baktırılıyor ve baktığı yerde Asitane'yı görüyor,
saray(lar)ı görüyor... Varoş insanları 'kullanılmaya' hazır,
'kullanıcılarını' bekliyor...
Ku//an/c//ar'kullanmanın yolunun, 20. yüzyılın son yıllarını
yaşayan Atatürk Türkiyesi'nin aydınlığını karartmaktan
geçtiğini biliyor... Karartmanın yolunu, Osmanhnın 'şanlı
tarihini' vaat etmekte buluyor. Oyununu bu varsayımı üzeri-
ne kuruyor ve oynuyor.
Kullanıcıların bilmedikleri, bilmekistemedikleriyadaka-
falarının almadığı; Osmanlı'nın şanlı tarihi safsatasının Bi-
hnci Dünya Savaşı'yla birlikte tarihe gömüldüğü ve Türkiye
Cumhuriyeti'nin 'far/Wn/n'KurtuluşSavaşı günlerindeyazı-
Imaya başlanmış Aydınlanma Devrimi'yle özdeş olduğu...
Varoşfara ve varoş insanlarına bakarken, içimden "gec-
mişe ağlayanların, tahhleri olacak yannları bugünden yaz-
maları mümkün değil" diye geçiriyorum...
Ana fikir: Karanlığın yarını yoktur.
Ana fikrin ana fikri: Yarınını bugünden yazmaya başla-
yamayanlar, aydınlığın tarihi içinde yer alacakları düşüne
kapılmamalıdırlar.
1993'TEKÎ BÜYÜME YÜZDE 7.3
Milli gelir 2 bin
853 dolar!
• DİE, geçen yılın son çeyreğindeki büyüme
oranmı yüzde 7.7 olarak açıkladı. İlk üççeyreğe
ilişkin büyüme oranlan ise revizeedildi.
• Kişi başına milli gelir yüzde 5.7 artarak 2 bin 853
dolar oldu.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye ekonomisi 1993
yılında yüzde 7.3 oranında bü-
yüme kaydetti.
Devlet İstatistik Enstitüsü'-
nden yapılan açıklamaya göre.
Gayri Safi Milh Hasıla'da ge-
çen yıl cari fıyatlara göre yüzde
72.9. sabit fıyatlarla yüzde 7.3
artışgerçekleşti. Buna göredef-
latör yüzde 61.1 olarak belirlen-
di.
DİE, ekim-kasım-aralık ay-
lannı kapsayan son üç aylık dö-
nemdeki büyüme oranını yüzde
7.7 olarak açıklarken. ilk üç
çeyreğe ilişkin oranlar revize
edildi. İl çeyrek için daha önce
yüzde 5.8 olarak açıklanan, da-
ha sonra \ üzde 4.2 olarak revi-
ze edilen büyüme oranı, bu kez
de yüzde 4.5 olarak düzeltildi.
İkinci çeyreğe ilişkin yüzde 12.
9'dan yüzde 11 'e revize edilen
oran da yüzde 10.5"e indirildi.
Üçüncü çeyrekte daha önce
yüzde 7.9 olduğu açıklanan bü-
yüme ise yüzde 6.6 olarak revi-
ze edildi. Buna göre, yılın tü-
mündeki büyüme oranı sabit fi-
yatlarla yüzde 7.3 oldu.
GSMH geçen yıl cari fıyat-
larla I katrilyon 908 trilyon
704.7 milyar. 'l987 fiyatlarîyla
ise 96 trilyon 984.6 milyar lira
oldu.
Geçen yıl sanayi kesiminde
yüzde 8.2 büyüme sağlandı. Sa-
nayi kapsamında. madencilik
ve taşocakçıhğı yüzde 6.4 küçü-
lürken. imalal sanayiinde yüz-
de 9.3, elektrik. gaz ve su sektö-
ründe yüzde 8.9 büyüme elde
edildi. '
Ticaret sektöründeki büyü-
me oranı yüzde 11, inşaatta
yüzde 8.5. ulaştırma ve haber-
leşmede yüzde 8.2. serbest mes-
lek ve hizmetlerde yüzde 6, kar
amacı olmayan kuruluşlar sek-
töründe yüzde 3. konut sahipli-
ğinde yüzde 2.8, devlet hizmet-
lerinde yüzde 1.6 düzeyinde
gerçekleşti.
Tanm kesimi yüzde 3.6, mali
kuruluşlar binde 4 küçüldü.
Kişi başına gelir
Geçen yıl kişi başına milli ge-
lirde dolar bazında yüzde 5.7'-
lik artış oldu. Kişi başına Gayri
Safi Milli Hasıla 1992 yılındaki
2 bin 669.7 dolarlık düzeyinden
1993'te 2 bin 852.6 dolara yük-
seldi.
Cari fıyatlarla 31 milyon
881.3 bin lira olarak hesapla-
nan kişi başına milii gelir, dola-
ra çevrilirken 1993 ortalama
dolar kuru 11 bin 176 lira ola-
rak aiındı.