Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1NİSAN1994CUMA
14 DIZI YAZI
Ülkemizde, Türk-Islam sentezi çerçevesinde birleşme deneyimleri,
Adnan Menderes'in 'Vaîan CephesV ile başladı, Demirel'in 'Milli
Cephe 'si ilegelişti, 12 Eylül yönetimi ile anayasal bir nitelik kazandı.
Türk-İslamsentezine
Siyasal eylemin yeni boyutu:
V e c i h i T i m u r o g l u
yenislogan: 'Ezanve bayrak'•3-
~m ^•illiyetçilerle
/ l /m İslamcılar. gö-
/ 1 / m rülüyor ki,
_X. V^M. Inanç-tarih1
çatışmasına girişiyorlar.
Inanç, türdeş bir toplumun
oluşmasında en önemli ve tek
toplumsal etken olarak düşü-
nülüyor.
Saflaştınlmış İslam poli-
tikasının en ateşli > andaşı da
Abdülhamit'tir. Abdülhamit,
bütün tarikatlan yasak-
lamıştır. Onlara değer verme-
memiştir. Bu yüzden, Türkiye
İslamcılan, onu 'Llu Hakan'
diye niteliyorlar. Ama. milli-
yetçilerle islamcılar, her za-
man kavram karmaşasmı sev-
mişlerdir.
Ulu Hakan'dan MCye
'Ulu Hakan1
rutelemesinde
inanç-tarih' bileşiminin oldu-
ğunu fark etmemek ola-
naksız. Ulu Hakan'ın düze-
ninde, sınırsız baskı ve otorite
temeldir. Türk-İslam sentezi,
bu ideolojilerin bileşimidir.
'Saf milliyetçilik
1
ile 'saf-
laştırdmış İslam'ın bıleşimin-
den Türk'e de. Islam'a da
aykın bir 'sentez' çıkmıştır.
Bu bileşimin sonunda, "Tanrı-
dağı kadar Türk. Hira dağı
kadar Müslüman'' sloganı
üretilmiştir. Ne ki. neTürkçü-
ler İslamcılan ne de İslamcılar
Türkçüleri, içlerine sindirebil-
mişlerdir.
Kaynağında, Türk-İslam
sentezi, aynlıkçılığa karşı üre-
tildi. 'Milli birlik ve beraber-
lik' ortak paydasında buluşarak 'sopalı yöne-
tim' yarattılar. Ülkemizde. bu tarihsel birleşme
deneyimleri. Adnan Menderes'in 'Vatan Cephe-
si' ile başladı, hiçbir tarihsel binkimi olmayan
Sülevman Demirel'ın 'Milli Cephe'si ile gelişti,
Aydınlar OcağYnın 12 Eylül yönetimine kabül
ettirmesi ile anayasal bir nitelik kazandı.
12 Eylül ve sentez
1982 Anayasası. list kültür' kavramını. devle-
tin tek eğitim ve öğretim siyasası olarak benim-
siyor. 'Dil birliği' gibi yaşama geçirilmesi ola-
naksız bir kavramı, yasa zoruyla sağlamaya
çalışan 'generaller yönetimi
1
, cumhuriyetin te-
mel politikasını 'Türk-İslam sentezi
1
olarak sap-
tadı. Aydınlar Ocağı'nın ideologlan, İslam'ın
birleştiriciliğinden yararlanmak istiyorlar. An-
cak. çağdaş yapılanma söz konusu olunca. 'mil-
liyetçilik
1
daha belirleyici oluyor. İslamlık. siya-
sal birliği sağlamak amacıyla öne çıkanhyor.
Türk-İslam Sentezi'nin kalın çizgisi 'milliyetçi-
lik
1
olarak sıntıyor. Bu durum, şeriatçı partinin
aldığı adlarla çok belirgindir. Refah Partısı'nin
ilk adı 'Milli Nizam Partisi'dir. Kapatıldıktan
sonra 'Milli Selamet
1
oldu. Politikalannı da
'Milli Görüş
1
olarak niteliyorlar.
Türk-İslam sentezi, sanıldığı gibi, özgün bir
bileşim değildır. Guizot'nun 'bireysel güven kişi-
liğf ile İbni Haldun'un 'aşiret asabesi
1
üzerine
oturtulmuştur. 'Kaviın
1
ve 'din
1
ekinlerinin uz-
laştınlmasına çalışılıyor. Ancak, 'üst kültüVün
nasıl yaratılacağı konusunda uzlaşmanın ola-
naksız olduğu görülüyor. 'Türk^n Araplaş-
masına hiç kimse razı olmuyor.
Gözden kaçınlmaması gereken en önemli po-
litika. milliyetçilerin de İslamcılann da çatışma
Günümüzde tüm millhetçi >e İslamcı partiler ezan ve ba>rağı kendisine slogan yapıyor. Ancak demokratik ve laik toplumlar,
'inanç-tarih
1
bileşimi üzerine kurulmazlar. Demokratik toplumların birliğini sağlayan ilkeler 'özgürlük ve insan haklarTdır.
on dönemde Tansu Çiller 'inanç-tarih' bileşimini
'ezan' ve 'bayrak' şeklinde kendisine slogan yapıyor ve
toplumun tüm kesimlerini DYP'de toplamayı
amaçlıyor. Ancak seçimler de gösterdi ki, Erbakan'ın
'ezan'ı, Türkeş ve Yılmaz'm da 'bayrak'ı Çiller'e
vermeye hiç niyetleri yok.
ya da birleşme sürecinde varlıklannı sürdürmek
için. devlet şemsiyesine sığınmalandır. Erba-
kan'ın Anıtkabir'den nefret ederken, 1993"te
birden Anıtkabir'e gitmesı. iktidan kendisine
yakın görmesındendır. Anıtkabir'ı ziyaret et-
meyen bir başbakan, ordunun tokadını yiyebi-
lir. İyisi mi, şimdiden ayağını alıştırmaya bakı-
yor. Bu, inanç-tarih çatışmasının \a da birligi-
nin ne denli içten olduğunun göstergesidir.
'Seyfiyye
1
ile 'ilmiyye
1
yeniden karşılaşıyorlar.
Görülüyor ki, Türkiye 'ilmiyye'si. varlığını.
cumhuriyet 'seyfiyyesi'nde arıy or.
Azgelişmiş ülkeîerin kalkınma çabalan so-
nunda. kentleşme hızlanır. Biz. Türkiye için (bir
bakıma bütün azgelişmışler için) doğru terimin
'köylüleşen kent
1
olduğunu düşünüyoruz. Aşi-
ret ekininin geçerli olduğu kırsal kesımden ken-
te gelen topluluklar, özellikle gençler. kentte
'üst kültür'ün egemen ve özümleyici (asimile
edici) niteliğiyle karşılaşıyorlar. Bu gerçek
karşısında, etnik ya da dinsel kesim, 'üst kül-
tür'e karşı tavır alıyor. Alt ve üst ekinler arasın-
daki çatışmayı. kımi zaman. 'halklann kendi ka-
derlerini belirleme hakkı
1
ilkesı içınde doğal gö-
ren. kimi zaman. sorunun sınıfsal niteliği göz-
den kaçınldığı gerekçesiyle yersiz bulan sosya-
lıst gençlik, İslamcı gençlikle çatışıyor. Özellikle
radikal İslama gençlik. çağdaşlaşma sorunu-
nun çözümünü, sosyalist ideolojinin önerileriy-
le bezenmiş düşüncelerde buluyor. Buna karşın,
önce terimden ürktüklerinden, daha sonra, çö-
zümün sınıfsal içeriğini kavrayamadıklanndan
boşlukta kalıyorlar. Milliyetçi seçkinler. popü-
list bir tavırla, milliyetçi ve İslamcı gençliği mili-
tanlaştırdılar. Bütün verilen sözlere karşın, bek-
lentileri gerçekleşmeyen gençlik (çalışan. oku-
yan, lumpen bütün kesimler). siyasal iktidarları
sarsmaya başladı.
Gençlik tarikat kıskacında
Bugünün Türkiyesi'nde. devrimci gençlik et- B İ T T İ
T.C.
GAYRİMENKL LÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI
EYÜP 2. tCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
j 1993/1679 Tal.
• Eyüp Islambey Mah. Bıçakçı Eyüp sokağında kain 33 pafta, 56 ada. 131 parsel. 1980 m
2
sahalı kargir apartmanda A/2 blok 18 1000 arsa
i pavlı l' bodrum kat 4 no'lu meskenin tamamı 1. derecede ipotek alacaândan dolayı açık arttırma suretıyle satışa çıkanlmıştır.
! Imar Durumu: Eyüp Beledıyesi İmar Müdürlüâü'nün 15.11.1993 tarih ve 3765 sayılı yazısındd 131 parselı ıçeren 22.12.1981 t.t. 1 500olçeklı
! mevzi ımar planınd'a: roperli krokisınde görülen Î31 parselde 15x15.37 mt ebatlannda 3 adet blok çizilidir. Meri imar planınm şartlanna gore
! inşaat hakkı bma sahası emsali °o25 h: max 9.50 m. blok alanı. İstanbul 1 numaralı taşmmaz Kültür ve Tabiat Varlıklan Koruma Kurulu ndan
i karar alınmadan uygulama yapılamayacağı bildinlmtştir
' Gayrimenkulün Halihazır Durumu: Salışa konu taşınmaz Eyüp ilçesi jslambe> Mah. Halıtpaşa caddesinde mahallen yapılan ıncelemede Bıçak-
j çı E>üp Sokağı üzerinde 1980 m
2
alanda mevcut olduğu \e bu binalardan A 2 blokun bodrum kat + zemin kat + 3 normal kattan oluştuğu ve
I betonarme tarzda inşaa edilen binanın dışcephe duvarlan boyalı ve sıvalı çatısı ahşap olurtma. üzen kiremıt örtülüdür Binanın 1. bodrum katın-
i da 4 no'lu dairede salon + 3 yatak odası + kondor + banyo + antre + mutfak bölümlerinden oluşmaktadır. Taşınmazın iç cephe duvarlan sıvalı
• ve boyalı pencere ve kapı ahşap doğramalı. üzerleri yağlı boyalıdır. Yaklaşık 70 m
2
kullamm alanı daırenin oda ve salon doşemeleri PVC kapla-
ma. ıs'lak hacim döşemeleri seramik kaplıdır Mutfak tezgahı ve tezgah önünde duvar belirli sıra fayans kaplı olup aynca tezgah üstünde ahşap
dolaplar bulunmaktadır. Daire yeni olup elektnk ve su tesisatı mevcut faal durumda olup taşmmaz köşe konumda olup her ne kadar 1. bodrum
katta yer almakla ise de bahçe k'otu üstünde olup her iki cepheden de gün ışığından yararlanmaktadır. Taşmmaz yoğun iskân bölgesınde yer al-
makta ve önünden gecen cadde asfalt kaplıdır. Çevre tüm kamu hizmetlerinden yararlanmaktadır. Ulaşım imkânları müsait ve sosyal tesislere
yakın bir kesimdedir.
Gayrimenkulün Kıymeti: Tüm mülkiyetine 175.0OO.0OO.-TL. (yüzyetmışbeşmılyon) kıyTnet takdıredilmıştir.
Sadş Şartları: 1) Gayrimenkulün ilk açık arttırmâsı 7.6.1994 günüsaat 14.00'ten 14.30'a kadar. Eyüp 2. İcra Dairesi'nde açık artürma sureüyle
yapılacakur. Bu artürmada tahminedilen kıymetin %75'ini \e rüçhanlı alacaklıiar varsa alacaklamnecmuunu ve saüş masraflannı gecmek şartı
ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 17.6.1994 günü ay nı yer ve ay m saatlerde Eyüp
2. İcra Dairesi'nde ikinci artürmaya çıkanlacaktır. Bu artürmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı
kalmak üzere antırma ilanmda gösterilen müddet sonundaen çok arttırana ıhale edilecektir Şu kadar ki. arttırma bedelinın malın tahmin edilen
kıymetinin %40'ım bulması ve satış isteyenın alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve
pay laştırma masraflannı geçmesi lazımdır Böyle fazla bedelle aiıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir
2) Arttırmaya iştırak edeceklerin. tahmin edilen kıymeun %20'sı nısbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektu-
bunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğınde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilır. Tellaliye resmı, ihale damga pulu bede-
lı, tapuda alım harcı ve tahliye masraflan ahcıya aıttir. Birikmiş \ergiler satış bedelinden ödenir.
3) İpotek sahibi alacaklılarla dığer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzenndekı haklannı hıısusıyie faiz ve masrafa dair olan iddialanm dayanağı
belaeler ile onbeş gün içınde dairemize bildırmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sıcıl ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklar-
dırT
4) İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureüyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefılleri teklif ettıkleri bedel ile son
ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlârdan ve ay nca temerriit faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. Ihale farkı \e temerrüt faızı ayn-
ca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak. bu fark. varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.
5) Şartname. ilan tarihinden itibaren herkesın görebilmesı için dairede açık olup masrafı venldığı takdirde isteyen alıcıy a bir orneğı göndenlebı-
lir.
6) Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabui etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1993' 1679 Tal. sayı-
lı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur.
7) Satış ilanı ilgililerin adreslerine teblığe göndenlmiş olup. adreste tebligat yapılmaması veya adresleri bilinmeyenlerin de yerine kaitn olmak
üzere ilanen tebliğ olunur.
(*) İlgililer tabirine ırtifak hakkı sahipleri de dahildir.
Basın: 3693
T.M.M.O.B.
ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI
34. OLAĞAN GENEL KURUL ÇAĞRISI
Odamız 34. Olağan Genel Kurulu 02 Nısan 1994 Cumartesı günü saat
10 00 da Oda Lokah'nde (Ihlamur Sokak No 10/1 Yenışehır ANKARA)
yapılacaktır. Çoğunluk sağlanamadığı takdirde Genel Kurul 09 Nısan
1994 Cumartesı günü saat 10 00da TEK Genel Müdürlüğü Konferans
Salonu'nda (Bahçelıevler/ANKARA) çalışmalarına başlayacaktır
Delegelerımızın oda kımhk kartı ile katılmalarını rica ederiz.
Saygılarımızla
YÖNETİM KURULU
GUNDEM:
A: 1. GÜN
1- Açılış ve başkanlık dıvanının oluşumu.
2-Saygıduruşu,
3- Anıtkabır e çelenk koyacak heyetin oluşumu,
4- Oda başkanının konuşması,
5- Konukların konuşması
6-Komısyonseçımı.
7- 33 donem çalışma raporunun okunması ve görüşülmesi,
8- Denetleme kurulu raporunun okunması, gorüşulmesı ve ibrası,
9- 33 dönem yönetım kurulunun aklanması,
10-Tüzukveyonetmelıkdeğışıklıklerı,
11- Komısyon raporlarının göruşülmesı,
12-Dılekveönerıler,
13- Seçıme katılacak yonetım kurulu, denetleme kurulu, onur kurulu,
TBMMOB Onur Kurulu. TMMOB Denetleme Kurulu, TMMOB Genel Ku-
rulu delege adaylarının tespıtı,
B:2.GÜN -
Seçimler
ANKARA 4. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1993 232
2 Cad. 48. Sok No: 8 A Zafertepe Mah. Seyranbağlan Ankara
adresınde bulunan davalı Şemsi Ayyıldız'a:
Musa Ayyıldız tarafından aleyhinize açılan boşanma davası nede-
niyle adınıza gönderilen tebligat bilatebliğ iade edildiği. yapılan zabı-
ta araştırmasında da adresiniz temın edilemediğinden ilanen tebligat
yapılmasma karar verilmiştir.
Karar gereğınce duruşma günü olan 25.4.1994 saat 09 40'ta mah-
kemeye bızzat gelmenız veya kendınızi bir vekille temsil ettirmeniz,
aksıhaldeH.L M.K "nın213 ve317. maddelennegö'reyargılamanın
yokluğunuzda yürütüleceği. da\a dilekçesı ve duruşma günü tebliği
yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 16.3.1994
Basın- 23529
kisizleştirilmiş. Bir ölçüde,
Türk-Islam sentezi doğrultu-
sunda eğitilen gençliğin düşün-
ce üretmesi de zorlaşmıştır.
'Devrim1
kavramı, bugünün
eğitim ve öğretim kurumla-
nndan yetişen gençliğe çok ya-
bancı. Kırsal kesimden gelen
gençlik ise tarikatlann kıskacı-
na alınmış. Hizbullah, özellikle
kırsal kesimde örgütleniyor.
Turgut Özal, ABD tavsiyesiyle.
tarikatlara geniş bir alan hazır-
ladı. Nakşi şe>hi olmanın kaza-
nımıyla bir süre etkin oldu. An-
cak, halkın ve gençliğin beklen-
tilerinin yaşama geçirileme-
mesi, siyasal iktidarlan yeniden
sallamaya başlamış görünüyor.
Çiller'in tavrı
Bayan Tansu Çiller, bu
kıpırtıyı, yeni bir 'inanç-tarih1
bileşimi ile dürdurmaya çahşı-
yor: 'Ezan ve bayrak1
.
Toplumun bütün kesimleri-
nin kendi partisinde toplan-
masını isteyen Bayan Çiller,
partisınin 'ezan ve bayrak
1
de-
mek olduğunu ilk günden bu
yana vurguluyor. Siyasal eylem
çatışma noktasına gelince, 'mil-
li birlik ve beraberlik
1
türküsü.
kendiliğinden 'milli aynlık
1
ağıtma dönüşür. DYP'nin
'ezan ve bayrak
1
olduğu, her du-
rumda yınelenirse. öbür partile-
rin üyeîeri, yandaşlan. kendile-
rinı türkü ve flama
1
partileri
olarak mı niteleyecekler?
Doğal ki. daha ileri gidecek-
ler. Herkes. 'inanç-tarih' birliği-
nin yörüngesinde yeni kuram-
lar ve savsözler (sloganlar) üre-
tecek. Siyasal eylem 'çatışma boyutu
1
kazanacak.
Bayan Çiller'in akıl hocalan, böylesi çatışma sav-
sözlerinden vazgeçirmelidirler onu.
Demokrasinin ortak paydası
Demokratik ve laik toplumlar. 'inanç-tarih
1
bi-
leşimi üzerine kurulmazlar. Demokratik toplum-
lann birliğini sağlayan ilkeler 'özgürlük ve insan
haklarfdır Çağdaş insanın temel ilkeleri evrensel
bildirgelerle saptanmış haklan her inancı ve halkı
birleştirmeye yeterlidir. Emeğin ve düşüncenin
özgürce örgütlendiği, her inancın özgürce kendi-
sini tanımlama olanağj bulduğu toplumlarda,
aynlıklardan söz edilse bile, ortak paydalar bulu-
nur. Her toplumun ortak paydası insan haklan
1
-
dır. Bir toplumu oluşturan her halk ve toplumsal
katmanlar. kendilerini özgürce tanımlıyorlarsa,
çatışmanın 'şiddet
1
öğesi kalmaz, hukuksal ve de-
mokratik öğeleri öne çıkar. Hukuka (yasalara
değil) ve demokratik haklara saygılı yönetimler,
her güçlüğü kolayca aşarlar.'İnanç-tarih
1
birliği-
nin yeni bir ifadesi olan 'ezan-bayrak
1
savsözü
(sloganı), ilkelliğı bir yana, aynlıklan körükleyen
bir nitelik taşıyor. Salt etnik topluluklan değil,
aynı kökten ve kökenden gelen katmanlan bile
ayınr. Örneğin. Aleviler, ezanla pek uğraşmaz-
lar. Bu bastırmalanndan dolayı. bayan Çiller'i
dışlayabilirler de. Hizbullahçılar da kendilerine
yeşil bayrağı seçebilir. O zaman, PKK'ya dua
okutacak aynlıklara düşeriz. İzlediğim değin. Er-
bakan 'ezan'ı, Türkeş ve Yılmaz 'bayrak'ı Bayan
Çiller'e vermezler. Seçimler de bunu göstermiştir.
Mahmutpaşa işportacısı üslubuyla politika
yapılırsa. Türkiye'yi. Atatürk bile kurtaramaz.
AJNKARA-ANKA
MÜgERREF HEKİMOĞLU
OçağınUcu
Dallarda bahar, tepeden frnağa çiçek açmış ağaçlar,
sokaklarda arabalar, başcftülü genç kızlar, ellerinde
bayraklar, RP'nin başarısım kutluyorlar. Kaldırımlarda
da sessiz ve şaşkın başken#ileır
Ben de şaşkın ve hüzünlJyüm elbet. Telefon çalıyor
durmadan, Ankara sonuçlannın sağlığından kuşku du-
yuyor kimi dostlar, 'duyduklarımız doğru mu' diye soru-
yorlar. Doğru sonucu almak için sabırsızlanıyorlar.
Sokakta yolumu kesiyor bir komşu.
- Elim kırılsaydı, yanlış kullandım oyumu, bu sonuca
katkıda bulundum, diyor. O/sa siz laikliği savunanlara
oy vermeyi savundunuz...
Kapıda başka bir dost:
- Korel Göymen, kampanya boyunca yaşam biçimi
seçmeyi vurguladı, bu sonuçlaryaşamı nasıl biçimleye-
cek?
Her zaman yazarım. Gerçekleri yaşayarak öğreniriz
biz. öğreniriz de ne olur, o da ayrı sorun! Tehlike çanla-
rı, uyarılar; ama doğru yorumlar yapılmaz, doğru politi-
kalar oluşmazsa durum değışir mi? Kimi kişiler laf üret-
meyi çok seviyor! Kaç gündür yine neler söyleniyor!
Bence kişilerin de, kuruluşların da bir özeleştiriye yö-
nelmesi gerekiyor her şeyden önce. Bir öz hesaplaşma
yapması gerekiyor. Ben diye konuşanlar, ayrıcalıgına
yaslanarak partisel desteği yitirenler var, doğruları söy-
lerken yanlışlar yapanlar var! Asker kökenli bir dostum
tarihimizden bir yaprak çevirdi dün akşam. Mustafa Ke-
mal'e mareşal rütbesi verilmesini anımsattı. Kurtuluş
savaşlarının başarılı komutanı bu ödülden hoşlanmıyor,
orduya birteşekkür mektubu yazıyor hemen, rütbeyi on-
larla kazandığını bildiriyor. Atatûrk'ün askerlik dehası
tarihsel bir gerçek, ama teşekkür mektubu daha güzel
bir gerçeği kanıtlıyor. Tüm savaşçılara güvenle, sevgiy-
le bakışına, başarının sevincini paylaşmak isteğine...
Oysa bugün "Ben yaptım, ben başardım, ben başka-
yım, ben başkalarma benzemem" diyor kimi kişiler.
Çevrelerine sevgiyle, güvenle bakmıyor hiç! Bu davra-
nışla belli bir desteği yitirmeyi, partisel bir coşkuyu sol-
durmayı düşünmüyor besbelli. Belki de deneysizlik ya
da acemilik nedeniyle. Bir özeleştiri de mesleğimiz için
gerekli bence. Sağlıklı bir kamuoyu oluşturabiliyor mu-
yuz acaba? Yerel seçimler öncesinde yazılanlar, çizi-
lenler, TV kanallarında düzenlenen açıkoturumlar olay-
ların gerçek yüzünü ne ölçüde yansıtabildi? Her gün
değişen manşetler, TV ekranlarında konuyu çarpıtan
sorular, akıl almaz saldırılar, kara çalmalarla gerçekleri
belirtmek, halkımızı aydınlatmak görevini ne ölçüde ba-
şardık acaba? Sonuç, yanlış hesapların çıkmazı değil
mi? Istanbul'da belli çıkarlar doğrultusunda SHP'yi dış-
lamayı amaçlayanlar RP'lileri destekler duruma düşü-
verdi!
Kimi dostlarım iyimserliğime gülümseyerek, bu ka-
ranlıkta nasıl bir umut ışığı bulacağımı soruyor bana.
Doğru. Ufuk aydınlık değil, ama karanlığa saplanama-
yız, bir çıkış yolu bulacağız elbet. Siyasal kuruluşlara,
devleti yönetenlere, demokratik örgütlere, bilim adam-
larına önemli görevler düşüyor bu yolda. Bu görevleri
üstlenmezsek yerel seçimlerdeki tablo genel seçimlere
de yansıyabilir. O tabloyu değiştirmek için vakitçok geç
olabilir. Oysa genel seçimlere iki yıl var, bu iki yıl iyi de-
ğerlendirilebilir. Toplumdaki beklentilere yanıt veren
politikalar oluşabilir.
Başkent Ankara'da laikliği savunan bir başkan adayı
yarışı sonuna kadar götürüyor, ama seçimi, şeriatı getir-
mekten söz eden partinin adayı kazanıyor! Bir cumhuri-
yet kızı olarak büyük eziklik duyuyorum doğrusu. Ata-
türk'ün kurduğu CHP'yi kapatanlar eziklik duymuyor mu
acaba?
Peki, partisini ortada bırakıp küskünlüğe gömülenler,
vaktiyle umut simgesiyken umutsuz bir konuma düşen-
ler, soldaki dağmıklığayol açanlar, uzlaşmaz politikada
direnenler, sağı bırakıp solu suçlayanlar, kara çalanlar
ne düşünüyor şimdi? Rahat uyuyorlar mı? Başkent An-
kara'da RP'nin aldığı oylardan tedirgin olmuyorlar mı?
Yan yana gelmek, yeni bir yapılanma, yeni bir söylem
oluşturmak için ne bekliyorlar? Çatı tartışmasını bırakıp
tabanın özlemine yanıt verecekler mi artık? Bir uzlaş-
maya varacaklar; kişiselliği, duygusallığı aşacaklar mı?
Erken seçim kolay görünmüyor, genel seçime de yal-
nız iki yıl var. İki yıl çabuk geçer. Kolları sıvamak için geç
kalmamalı, hepimizgörevimizi üstlenmeliyiz.
Bıçağın ucundayız artık. Ya çağdaş bir yaşama yöne-
leceğiz ya da çağın dışında kalacağız. Benim iyimserli-
ğim ağır basıyor yine. Belki de kötümserliğe hakkım
olmadığını düşünüyorum. Nehirler geriye akmaz, diyo-
rum. insan doğasına ters buluyorum geriye gitmeyi.
Belki de uzun yılların birikimiyle, bu noktaya nasıl geldi-
ğimizi bildiğim için. Köy enstitüleri niçin kapatıldı, imam
hatip okulları nasıl açıldı, bu okulları bitirenler nerelerde
çalışıyor yıllardır, hangi kamu görevlerinde, köktendin-
cilik nasıl örgütlendi, nasıl desteklendi, orta öğretim
programları nasıl düzenlendi, özgür ve bağımsız kuşak-
lar yerine suskun kuşaklar niçin yeğlendi, felsefe ders-
leri nasıl kaldırıldı. öğretirn birliği nasıl zedelendi, din
öğretimi nasıl yer aldı anayasada, bu politikaları eleşti-
renler de nasıl suçlandı!..
Sonunda buraya geldik işte. Buradan nereye gidece-
ğimizi iyi düşünmek gerekiyor şimdi. Sorunların düğü- ,
münü iyi çözmek.
Geç kalmadan. Gecikmenin faturası daha acı olabilir.
Bıçağın tam ucundayız.
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/Ağaç ve toprakla yapıl-
mış, hendekle çevrilmiş
küçük hisar. 2/ Makam.
mevki... Maksat. 3/ Gü-
müş... Binek hayvanlan-
nın sırtındaki oturmalık.
4/ Kiyilmış et. bulgur, so-
ğan. domates gibi şeylerle
yapılan, çiğ ve soğuk ola-
rak yenen bir çeşit yiye-
cek. 5/ El ve yüz hareket-
leriyle gösterme... Bir
nota. 6/ Japonya'da
1192-1868 yıllan arasm-
da babadan oğula geçen ken
diktatörlük kurumu... Hava ya ^a
gaz akımlan oluşturmakta kui|a .
nılan aygıt. 7/ Kimi yemek|e nn
üzerine dökülen bir çeşit terbıye
Genelev işleten kadın. 8/ Kuzu ^'.
si... Avrupa Topluluğu'nun ortak
para birimi... Satrançta bir taş. 9/
Düşüncesizce her işe atılan... Do-
ğu Karadeniz'e özgü küçük tel;ne
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Kadınlann genellikle başla^n ı n
arkasına takt.klan ek saç... Su 2 / Hint-İran dil grubuna verilen
ad Kısa çorap 3/ Sogugıın etk^.yle va da bükülme sonucu
bel bölgesınde belıren ağn. 4/ ra r la s.nıri... Bezekçiliktekullanı-
^ " . y ^ 1
w Pfmbe dalgal. bir ^ ş i t
^ f 5/ Yemişlerin yenilen
bolumu 6/ Pencere ççrçevesı. Saadet. 7/ Türlü bitkilerin yap-
rak ve kabuklanyla kokulard l n l m a c , m t ı r a k b l r i ç k i ... Bir
nota. 8/ Bır şeyde herhang. bt.a > l p d a k u s u r b M u ^ m a d ^ m
bıldırmek. 9/ Inükam... Aga ^ (ek k u , , u s u k a b