23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7MART1994 PAZARTESİ CUMHURİYET ÎAYFA G.Afrika'da çaöşma:1iölü • DURBAN (AA) - Güney Afrika Cumhuriyeti'nin liman kenti Durban yakınındaki Bhambayi kasabasında siyahJar arasmdaçıkançatışmada 11 kişinin öJdüğii bildirildi. Polis tarafından yapılan açıkJamada, ölenlerden ikisin 60 yaşın üstünde olduğu kaydedildi. Çatışmalarda 20 kadar kulübenin deyakıldığı duyuruldu. Öte yandan ırkçı beyaz azınlık yönetimini savunan, aşın sağcı beyazlan bünyesinde toplayan Afrikahlar Halk Cephesi (AVF), gelecek ay ilk kez yapılacak ve zencilerin de katılacağı seçimJeri boykot edeceğiniaçıkladı. Azerbaycan'da muhalefete baskı • MOSKOVA(AA)- Azerbaycan'da, pohsin muhalefetteki Halk Cephesi merkezine karşı önceki gece bir operasyon başlattığı ve onlarca kişinin gözaltına aJındığı bildirildi. Fransız Haber Ajansı'nın (AFP) Azeri kaynaklara dayanarak verdiği haberde, gözaltına ahnan muhaliflerin, "polise , karşı gelme" ve "kamu ; düzenini bozma" suçlamalan ile mahkemeye çıkanlacaklan belirtildi. Kazakistan'da lALMAATA(AFP)- Kazakistan'da, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana ilk parlamento seçimleri dün yapıldı. Ancak ülkedeki bağımsız gözlemciler ve muhalefet seçimlerde büyük yolsuzluk yapıldığını öne sürüyorlar. Yabancı gözlemcilere göre yönetim, muhalefet adaylanna oy verilmesini engeliemek için seçmenlere yoğun baskı yaptı. Denktaş: Rumlar ppovokatör • LEFKOŞA (AA) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rumlann "hayatı tehlikede" diye propagandalanna alet ettiği Rum öğretmen Eleni Foka"nın, "evdekalmış kız kompleksi" içinde olduğunun anlaşıldığını açıkladı. Denktaş, öğretmen Foka'nm tedavıyeihtiyacı olduğunun belırlendiğini kaydetti. Denktaş. tüm Rum basınının, bayan öğretmenin öldürüleceği iddiası üzerine, Güney'e gitmesini önerdiklerini belirterek, Rum çocuklannın öğrenimini tedaviye muhtaç birinsanınıneline bırakmakta ısrann, propagandalanna alet olacak başka birini bulamamaktan kaynaklandığmı söyledi. Atina'da Türk kopkusu •A1TNA(AA)-Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Almanya'dan lOseyyar köprü temin etmesinin Yunan Genelkurmay Başkanlığı'nda büyük endişelere yol açtığı öne sürüîdü. Haftalık Ependiüs gazetesi, manşetten verdiği "Türkiye Meriç'te savaş köprülen kuruyor" başhklı haberde. Türkiye'nin silahlanma çabalannın Ege ve Trakya'da dramatik gelişmelere yol açabıleceğıni iddia etti. Türkiye'nin •Almanya'dan aldığı sey>ar I köpriileri Trakya'da Ikonuşlandırdığı ve bu '.durumun Yunan ;kurmaylannın "Türkiyeile - ilişkilerde kritik saat yaklaştı mı?" endişesiyle "alarm durumuna" geçtiklerini iddia eden gazete. gerek Yunan Dışişleri Bakanlığı gerekse gizli haberalma teşkilatının (EİP)TürkSilahJı Kuvvetleri'nin seyyar köprülerle donatılacağını çok geç öğrendiklerini vurguladı. Moldova'da referandum Moldova'da dün referandum yapıldı. Referandumda halka ülkenin bağımsız olmasını mı yoksa Romanya ile birleşmesini mi istediği sonıldu. Referandumdan önce yapılan nabız yoklamalanna göre halkın çoğunluğu ülkenin bağımsız kalmasım istiyor. Moldova'run büyük bölümü 2. Dünya Savaşı'na kadar Romanya topraklanru oluşturuyordu. Moldova'nın doğusundaki Dinyester bölgesınde yaşayan Rus azınlıkisel990'da Trans-Dinyester Cumhuriyeti'ni ilan etti. DIŞ HABERLER TürkbirliğiBosııayalıazar Genelkurmay, hareketiçin siyasi otoriteden talimat beklediklerini açıkladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ge- nelkurmay Başkanlığı, Bosna-Hersek'e Türk birliği gönderilmesi yolunda he- nüz siyasi otoriteden kendilerine ulaşan bir direktif olmadığını. ancak görev ve- rilmesi halinde, "bir taburdan bir rugaya kadar" bir birliğfn hazır olduğunu açı- kladı. Fransa'da yayımlanan Le Monde ga- zetesinin Birleşmış Milletler (BM) Ge- nel Sekreteri Butros Gali'nin, Türkiye'- nin Bosna-Hersek'teki Banş Gücü'ne asker göndermesıni kabul ettiği habe- rindeki bılgilerin, Ankara'ya resmen biJdiriJmediği kaydedildi. Asİceri yetkili- ler, konuyu "yalnızca bir gazete haberi" olarak değerlendirdıklerinı belırtırler- ken öncelikle bu yöndeki bir karann BM'den çıkması gerektiğini, daha son- ra da hükümetin kendilerine bildirim yapması gerektiğini söylediler. Le Monde gazetesinde yer alan habe- rin, dün Türk basınına yansımasının ardından. Bosna-Hersek'e Türk birliği gönderilip gönderilmeyeceği sorusuna, Genelkurmay Başkanlığı Basın Sözcü- sü Kurmay Albay Doğu Silahçıoğlu. şu yanıtı verdi: "Türk Silahlı Kuvvetleri, bu kapsam- daki görevleriçin ülkesini her yerde onur- BMaskerlerif HirvatlqrlaBosnaklarınarasınayeriestI KISELJAK-SARAYBOS- NA (AA) - Bosna-Hersek'teki BM Banş Gücü'ne bağlı birlik- lerin, ülkenin orta ve güney böl- gelerinde. Boşnaklarla Hırvat- lar arasında sağlanan ateşkesi denetlemeye başladıklan bildi- rildi. BM Banş Gücü'nde görevli bir Kanadalı subay, Bosna or- dusu ve Hırvat güçlerinden un- surlann da yeralacağı, 12 kont- rol nokıası oluşturacaklannı belirtti. Ateşkesi denetleme operas- yonu çerçevesınde. İngjliz as- kerlerinin Busovaca yakmla- nnda, İspanyol askerlerin Mos- tar yakmlannda ve Kanada as- kerlerinin de Kiseljak-Visoko yolu üzerinde mevzi aldıklan öğrenildi. Ateşkes anlaşması, ağır silah- lann BM denetimine verilmesi ya da havanlann cephe hattın- dan 10, toplann ise 20 km geri- ye cekilmesini de öngörüyor. Bosnalı Sırplann ülkede tek taraflı olarak ilan ettikleri "Bos- na Sırp Cumhuriyeti'nin Parla- mento Başkanı" Momcilo Kra- jisnik, ülkede Müslüman ve Hı- rvatlar tarafından kurulacak federasyona katılmaya karşı ol- duklannı söyledi. Krajisnik, Dnevnik de Novi Şad gazetesinde yayımlanan açıklamasında, Bosnalı Sırpla- nn, ülkede yaşayan Hırvat ve Müslümanlarla bir federasyon oluşturulmasına karşı olduİda- nnı, ancak "Üç bağımsız devle- tin oluşturacağı bir birliği des- tekJeyebilecekİerini" bildırdı. Bosna'da federasyon kurul- masının, ülkede bugünkü çadş- malara neden olan. "üniter u- bötünmez Bosna'ya" geri dönuj olacağını savunan Krajisnik, "Sırplann kendi kaderlerini be- lirleme hakları vardır ve karan kendileri vermek istiyorlar" ıfa- desini kullandı. Momcilo Krajisnik açıkla- masında, fıilen Bosna toprakla- nnın yüzde 70'inden fazlasını kontrol altında tutan Sırplann, Fransız askerier, Saraybosna yakınlarındaki mevzilerine kum torbalart yerleştiriyor. bu topraklann yüzde 51 'inden azının ken- Gücü'nde görev yapmak üzere, bu ülkeye güvenliği konusuda riskler bulunduğu, bu dilerine verilmesine ılışkin hiçbir planı ka- bin 200 asker daha göndermeye ha- nedenle hükümetin Bosna'ya bin 200 asker bul etmeyeceğini de öne sürdü. zırlandığı bildirildi. daha göndermeyi planlandığı kaydedildi. Bosnalı Hırvat ve Müslümanlar, ülkede Sunday Times gazetesinde dün adı açı- ikı tarafın katılımıyla bir federasyon klanmayanbirhükümetyetkılısinedayanı- Yetkili, bu konunun başka ülkelerle gö- oluşturulması konusunda anlaşmışlardır. larak yayımlanan haberde, Bosna'da halen rüşüldükten sonra karara bağlanacağını İngiltere'nin, Bosna-Hersek'teki BM Banş görev yapmakta olan İngilız askerlerinin da belirtti. la temsile hazırdır. Bu aşamada Bosna- Hersek'e Türk birliği gönderilmesine iliş- kin siyasi otoritenin Genelkurmay Baş- kaniığı'na ulasmış bir direktifî yok. Hükümetimizin aldığı karar doğrûltu- sunda Dışişleri Bakaniığımızın Birieştniş Milletler nezdindeki girişimivle, daha önce de belirtildiği şekilde, Türk Silahlı Kuvvetleri bir taburdan bir rugaya kadar değişen çapta bir kuv>eti göndermeye hazırdır. Direktif verildiğinde birlik gider." Genelkurmay yetkilileri, ba- sına "2 bin Türk askerinin Bos- na'ya gjdeceği" yolunda yansı- yan haberlerin de gerçeği yansı- tmadığını belirtirlerken, "Aske- ri temıinolojide sayı ifade edü- mez. "Bir bölük, bir tabur, bir tugay" denilir. Ama siz bir ta- bunı 3 bölüklü de yapabilirsiniz, 5 bölüklü de. Bu durumda sayı değişir. Ama sonucta bin asker, 2 bin asker gibi rakam telafTuz edibnez" dediler. TSK'nın olası bir görev için, Ankara'da 4. Kolordu Komutanlığı bünye- sindeki 28. Mekanize Tugay'da görev yapan, özellikle yabancı dil bilen ve üniversite terk kişi- lerden oluşan bir taburu hazır bulundurduğuna da işaret eden askeri yetkililer, birliğin ne za- man gönderileceği konusunda şu açıklamayı yaptılar: "Henüz bize ulaşan resmi bir bildirim yok. Önce BM'den ka- rar çıkacak, Tûrkije'ye bildiri- lecek, hükümet de bi/e dınura- cak. Belki bu bildirimde bir tarih sınırı konulacak. Bu bile beüi de- ğil. Ama bi/e direktif geldikten sonra en kısa zamanda Türk bir- liği >ola çıkar ve keniisine tevdi edilen göre> için belirlenen böl- geye intikal eder." Sırplar Maglay'ı bombaladı TUZLA (AA) - Bosna Her- sek'te Sırp güçlere ait uçakla- nn, dün sabah ülkenin orta kesiminde kuşatmalan altında- ki Maglay kentini bombaladık- lan bildirildi. İkinci Kolordu Komutaru General HazımSadiç,Tuzlada gazetecilere yaptığı açıklamada Galeb tipi 2 Sırp uçağının saba- hm erken saatlerinde gerçekleş- tirdiğı bombardıman sırasında kentteki köprünün yıkıldığını belirtti. General Sadiç, Maglay'ın ilk kez hava bombardımanına ma- ruz kaldığını vurgulayarak sal- dın hakkındaki raporu NATO'ya ilettigini bildirdi. Sa- diç, Sırp helikopterlerinin kent çevresindeki birliklerine malze- me taşıyarak uçuş yasağını sü- rekli olarak ihla) ettiklerini de kaydetti. Bu arada Saraybosna'daki Yahudi mezarlığında dün iki patlama meydana geldiği bildi- rildi. Şimon Peres, Filistinliler için uluslararası korumayı kabul etti IsraiPdenFKO şaıtlaıuıa 'evef TEL AVtV (Ajansjar) - Jsrail, FKÖ'nün banş ma- şasına dönmek için öne sürdüğü koşullan kabul etti. İsrail'de binlerce kişi Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim- cilerin tahliye edilmesi için gösteri yaptı. İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) başta ışgal altındaki topraklarda yaşayan halkın güvenliği konusunda olmak üzere. is- teklerini kabul ettiklerini belirterek aynntılan görüş- mek üzere Filistinlileri masaya çağırdı. Peres. Amerikan CNN televızyonuna verdiği demeç- te. İsrail'in Gazze ve Eriha'den çekilmesine ilişkin gö- rüşmelerin hızlandınlması, bu bölgelerde uluslararası bir gözlemci grubun geçici olarak görevlendırilmesi ve Yahudi yerleşimci ya da başka binlerinin diğer insan- lann hayatını tehdıt etmesini engelleyecek önlemler alı- nmasını kabui ettiklerini kaydetü. Filistinlilerin üç isteği olduğunu ifade eden İsrail Dı- şişleri Bakanı, aynntılar üzerinde görüş birliği için ma- saya oturmalan gerekliğjni söyledi. FKÖ, özellikle Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki Ya- hudi göçmenlerin silahsızlandınlması, bazı yerleşım bi- rimlerinin hemen boşaltılması ve Filistin halkının ulus- lararası koruma altına alınmasmı talep ediyor. Tel Aviv'de onbinlerce Israilli. El Halıl katliamından sonra Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerin tahliye edilmesini istedi. *• "Şimdi Banş" grubu tarafından düzenlenen ve yak- laşık 25 bin îsrailli Yahudi ve Arabın katıldığı gösteri- de, El Halil kentindeki Yahudi yerleşimcilerin en kısa zamanda tahliye edilmesi talep edildi. İsrail radyosu. İsrail ve Filistin bayraklan taşıyan göstericilerin, yerleşimcilerin tahliye edilmesinin yanı sıra silahsızlandınlmasını da istediklerini du>oırdu. Öte yandan Batı Şeria. Gazze Şeridi ve Doğu Ku- düs'te Filistinli göstenalerle güvenlik güçleri arasında dün çıkan çatışmalarda toplam 21 Filistinlinin yara- landığı bildirildi. Rusya, El Halil katliamından sonra Ortadoğu banş girişimlerine canhhk kazandırmak amaayla girişimler- de bulunuyor. AA'ya göre Rusya Dışişleri Bakanı Bi- rinci Yardımcısı tgon Ivanov, İsrail liderleriyle yaptığı görüşmelerden sonra, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Tunus'taki merkezine 4 gün içinde ikinci ziyaretini ger- çekleştirdi. İvanov, FKÖ merkezınde Filistin lideri Ya- ser Arafat ile görüştü. Tunus'taki Rusya Büyükelçiliği tarafından yapılan açklamada. iki tarafın da gerginliği sona erdirecek ve görüşmelere başlanmasını sağlaya- cak aktif çözümler üzerinde durduklan kaydedildi. Tunus'taki FKÖ merkezınde Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı İgon İva- nov'la göriişen Arafat, daha sonra Mısır'a uçtu. Yaser Arafat'ı, Kahire Hayaalanı'nda Dışişleri Bakanı EmJr Mıtsa karşıladı. (Fotoğraf: Reuter) BATITRAKYA Eğitim ozgürtugüne ağtvdarbe GÜMÜLCİNE (AA) - Yu- nanistan hükümetinin Batı Trakya'daki Türk okullannda görev yapan Türk öğretmen- lerle ilgili kararnamesi azınlık- ta büyük kaygıya yol açtı. Gümülcine Valiliği tarafın- dan azınlık okullan müdürleri- ne 24 Mayıs 1993 tarihli ve dö- nemin Eğitim Bakanı Yar- dıması Spiliotopulos'un ımza; sını taşıyan bir kararname gönderiîdi. Türk öğretmenle- rin çalışma statüsünü belirle- yen kararname üzerine Türk Öğretmenler Birliği olağanüs- tü toplanmayı kararlaştırdı. Batı Trakya Türk Öğretmen- ler Birliği'nin, kararnamenin uygulanmaması amacıyla izle- yeceği yolu belirlemesi bekleni- yor. Yunanca dil sınavı ve sosyal sıgorta zorunluğu gibi madde- lerle Türkiye'deki ögrenim görmüş Batı Trakyalı Türk öğ- retmenlerin görevlerini sürdü- rebilmelerini imkansız hale ge- tiren kararname, Türk öğret- menlerin örgütlenmesi yolunu da kapatıyor. Kararnamenin 1. maddesin- de, Batı Trakyalı Türk öğret- menlerle okul, veli dernekleri arasında imzalanan sözleşme- lerin geçerli olabilmesi için va- linin de önceden onayı bulun- ması zorunluluğu getiriliyor. Aynı madde, valinin emriyle oluşturulacak bir Yunan öğ- retmenler heyetinin. Türk öğ- retmenleri yazılı ve sözlü ola- rak Yunanca dil sınavından geçirmeleri hükmünü içeriyor. POLITLKADA SORIMLAR ERGUN BALCI Yahudi Soykıpımı ya da Modern Irkçılık.«• Ünlü yönetmen Steven Sptelberg'in "Schindler'in Lis- tesi"ad\ı filmi nedeni ile Yahudi soykırımı dunyanın gün- demine bir kez daha geldi. Filme konu olan romanın yazarı Thomas Keneally, Na- zilerin gerçekleştirdiği tarihin en büyük soykırımın, bir Yahudi sorunu değil Avrupa'nın sorunu olduğunu, çünkü Avrupalıların ortaçağdan ben Yahudi düşmanlığı yaptı- klarını söylüyor. Çok doğru. Ancak burada Yahudi düşmanlığı ile Nazi Almanyası'- nda gerçekleştirilen iğrenç Yahudi soykırımıyladoruğuna ulaşan "anti-semitizm" arasındaki farkı gözden kaçırma- mak, iki kavramı birbiri ile kanştırmamak gerekıyor. Ortaçağ Avrupası'nda görülen Yahudi düşmanlığı çoğu zaman ırkçı özelliğe sahip değildi. Yahudi ırkını değıl, tek tek Yahudileri hedef alıyordu. Arada ne fark var? önemli bir fark var. Ortaçağda Yahudi olmak bir suç değildi. Yahudilerin kendi dinlerine sımsıkı sarılıp, Hıristiyan olmayı reddet- mesi idi suç olan. Anti-semitizmde ise Yahudi olmak suç- tur. Ortaçağda vaftiz olmayı kabut edip Hıristiyanlığı be- nımseyen Yahudiler, ülkenin diğer vatandaşlan gibi tüm haklara sahip olabilirlerdi. 19. Yüzyıl'ın sonlarında şekil- lenmeye başlayan anti-semitizme g6re ise bir Yahudi ne yaparsa yapsın bağışlanamaz; onun suçu Yahudi ol- masıdır. Bu teori, sonunda Hitler Almanyası'nda "nihai çözümle" Yahudi ırkının topyekün imha edilmesi için or- tamı hazırlamıştır. Ortaçağ Avrupası'nda Yahudiler, Hıris- tiyanlığı kabul etmedıklennden ya da belirli donemlerde yeni yeni şekillenmekte olan Avrupa orta sınıfını rekabet- leri ile tedirgin ettiklerınden kötü muamele görmüs top- lum dışına itilmişti. Ama bu Yahudi düşmanlığı, Yahudi ırkını ortadan kaldırmayı hedef alan bir hareket değildi. Nitekim çeşitli nedenlerle Yahudileri ülkelerınden kovan Avrupa kralları, ihtiyaçları olduğu zaman onları tekrar geri çağırmışlardır. • • • Anti-semitizm ya da Yahudileri ırk olarak hedef alan te- oriler ise 19. Yüzyıl Avrupasında ortaya çıkar. Anti-semi- tizm sözcüğü ilk olarak 1879 tarihinde VVilrıelm Marr adlı bir Alman tarafından kullanılmıştır Ortaçağ Hıristiyan Av- rupası, Hıristiyanlığı kabul etmeyen Yahudiden nefret ederdi. Anti-semitizm ise Yahudilikten, Yahudi ırkından nefret eder. Irkçılığın, 19. Yüzyıl Avrupasında ortaya çıkması bir rastlantı değildir Sanayi devrimi yaşlı kıtada sınıfsal çal- kantılara yol açmış, işçi sınıfı güçlü biçimde ortaya çık- mıştı. Ancak kol emeğinin yerini makinenin alması birçok zanaatkarı geleneksel işinden ayrılmak zorunda bırakı- rken işçi de ürünune yabancılaşmıştı. Işçinin artık üretim sürecindeki rolü, bir düğmeye basmak ya da kolü çek- mekle sınırlı idi. Üstelik ücretinin yetersizliği nedeniyle ürettiği ürünü satın alma gücünden yoksundu Bu yabancı/aşmaya ek olarak yeni bir sınıf çıkmaya başladı sahneye. Makine, işçinin yerini aldığı orandayeni sınıf gelişti. Bu sınıf mal üretmeyip hizmet veren sınıftı. Katip, sekreter, memur, büro çalışanları, ufak reklam ve tanıtım şirketlerı görevlileri... Bu sınıfın, bir ayağı işçiler- de, diğer ayağı ise yöneticilerin, patronlann odaları- ndaydı. Kapitalizmin gelışmesi ile iflas etme tehlikesi ile karşı karşıya kalan küçük dükkan sahipleri, zanaatkarlar, ufak işletme sahipleri de yeni gruba katılınca, modern anti-semitizmin, ırkçılığın yeşereceği ortam hazırlanmış oldu. 19. Yüzyıl'ın 2. yarısında boy gösteren yeni sınıfın temel özeflikferi. güvensizlik duygusu ve gelecek kaygısı idi. İşçi sınıfınm saflarına düşmekten nefret ediyor, büyük sermayeye ise kuşku ve kaygıyla bakıyorlardı. Bu sınıfa, sığınacağı bir ideoloji, yaşadıkları güven- sizlik ve ekonomık belırsızlık ortamından sorumlu olan bir suçlu bulmak gerekiyordu. • • • Politikacılar suçluyu buldular: Sorumlu Yahudilerdi. Sistemin bir kusuru yoktu. Kapitalizmi yozlaştıran, acı- masız yapan Yahudilerdi. Modern ırkçılığın tohumları anti-semitizmle atılmıştı. Sıra, bunu kuramsallıştırmaya, bilimsel(i) temellere oturt- maya gelmişti. Fransız kont Arihur de Gobineau, Ingiliz Houston Stewart Chamberlain, Rus rahıp Sergei Nilus ve Nazilerin ideoloğu AHred Rosenberg, msanlık tarihi- nin en büyük soykırımına giden yolu açmakta öncülüğü yaptılar. Kont Gobineau 1853'teyazdığı "Irkların Eşitsizliği"adlı kitabında uygarlıkların çoküşünün temel nedeninin Aris- tokratların temiz kanının, sıradan ınsanların kanı ile karı- şması olduğunu öne sürdü. Gobineau'ya göre Aryen ırkının kanı demokrasi yüzünden Aryen olmayan kitlelerin kanı ilekarışıp bozuluyordu. Houston Chamberlain, Gobi- neau'nun teorisini ya da safsatasını geliştırdı Rus Çarı 2. Nikola tarafından Yahudilere yapılan bas- kıyı haklı göstermekle görevlendırilen rahip Sergei Nilus yazdığı kitapta Yahudilerin dünyayj ele geçirmeyı plan- ladıklarını bilimself!) olarak kamtlamaya çalıştı Rusya bu tehlikeye karşı tezelden gerekli önlemleri alrnalıydı. Nazilerin ideoloğu Alfred Rosenberg ise 1930da ya- yımlanan "20. Yüzyıl'ınEfsanesi"ad\\ kitabı ile Auschvvitz Dachau, Belsen toplama kamplarındakı gaz odalanna gi- den yoluntaşlarınıdoşuyordu. RosenbergegöreAlman- ya yeniden kurulmalıydı. Yeni Almanya Hıristiyan ilkeleri üzerinde değil, Nietzche'nin felsefesi üzerinde yükselme- li, üstün insanların ülkesi olmalıydı. Suçluluk duygusu günah ve ahlak gibi Hıristiyan ilkelerinin, yeni Alman tor> lumunda yeri yoktu. Aryen kanı, tüm değerlerin üzerinde idi. • • • Naziler, bu safsatalarla 5 mılyonu Yahudi 7 milyonu da Rus, Macar, Rumen, Çingene, Polonyalı. Yugoslav gibi "aşağı ulus ve ırklar"dan olmak uzere 12 mı\yon insanı öldürdüler. Yahudi soykırımı 5 aşamada gerçekleşti Naziler 1933'- te iktidara geldiklerinde Yahudi dukkanlarının yağmalan- ması ve Yahudi mallarına boykot gibi eylemlerle yetini- yorlardı 1935'te •'Nuremberg yasalannın" kabulü ile soykırıma giden yolda ikinci aşama başlar Nuremberg yasaları ile Yahudilerin seçimlerde oy kullanması yasak- laklanır. Buyasalarçerçevesinde Yahudilerin ısyerleri ve mesleklerı de ellerinden alınır. 1939'da üçüncü'aşamada Yahudilerin ilk kez toplu halde binlercesınin bir arada tu- tuklanması başlar 1940'ta ise tüm Alman ve Avusturva ^ h U w İ I T İ » P 0 l ? n X a l K a o l u ? t u r u l a n özel gettolara gönde- r.l.r. Ve 1941 yılmda beşıncı aşama, "nihaı cozum* g e |i r . Mılyonlarca Yahudi gaz odalarında "Zyklon-B" oazı ile öldürülür. Hitler'in belki de en büyük başarıs.f!), insanm bilinçal- tındakı ıikel, vahşı, sadıst ıçgudulerini tam olarak ortaya çıkarmasıdır. Max Dımont, Naz, diktatorunun en yakın dostlarından Goerıng'ın esrarkeş, Roehm'in escinsel Heydrich'in sadist, Himmler'in ruhsal denaesi bozuk bir katil olması rastlantı olmasa gerek" der Thomas Keneally "Yahudi soykırımı hiç unutulmama- lıdır dıyor. r Haklıdır. Özellikle, Nazileri Sovyetler Birliğjne karş, bir denge unsuru olarak gorup, palazlanmalarına göz yuman Bah'- nın bu utanç belgesini hıç unutmaması gerekıyor. I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle