03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7MART1994PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yılmaz: Hükümetin anahtarları salıte çıktı MERİHAK İZMÎR - ANAP Genel Başkaru Mesut Yılmaz, hükü- metin söz verdiği anahtarlann "sahte" çıktıgını belirterek, "Ama ülkenin idaresinin anah- tan sizde, o anahtarı ANAP için kullanın. Sonra 2. sandığı sizin önünüze getirmek, bu pe- rişan koalisvonu göndermek benim işim olsun" dedi. Yıl- maz, 27 Mart'ta yurttaşlann hükümete "dur'' demesini de istedi. Yılmaz. dün öğle saatlerin- de kalabahk bir partili tarafın- dan havaalanında karşılandı. Buradan Çiğli'ye geçen Yıl- maz, Çiğli Belediyesi tarafin- dan yapünlan 2 bin konutluk Çiğli Koop.'un temelini attı. Temel atma töreninde konu- şan Yılmaz, koalis>on hükü- metinin, kendileri tarafindan 5 yıl süre içinde yaptınlan 800 bin konutu sürekli eleştirdiği- ni arumsatarak, "Seçimde her- kese anahtar vaat edenler, 2.5 yıldan bu yana hiç kimseye hiç- bir şey vermediler. Şinidi se- çimJer yaklaşınca gazete, tele- vizyon ilanlarıyla yine anahtar vaat ediyorlar. Herkese ucuz konut vereceklcrini vaat edi- yorlar. Butılar seçim vaatlerin- den ibarettir. Bu seçim ruşveti- dir"dedi. Yılmaz, daha sonra Buca'- ya geçti. Burada partisi tara- findan düzenlenen mitinge katılan Yılmaz'a ilgi büyüktü. "Hükümet istifa, Yılmaz Baş- bakan, Vur vur inlesin hükü- met dinlesin" sloganlanyla karşılanan Yılmaz, konuşma- sında hükümeti ağır dille eleş- tirdi. tzmir Anakent Belediye- si başkan adayı Işın Çelebi. Yılmaz'dan önce yaptığı ko- nuşmasında Anakent Beledi- ye Başkanı Yüksel Çakmur'u eleştirdi. Çelebi, "Hükümette olduğu gibi bize karşı İzmir'de Çakmur ve özfatura koalisyo- mı var. Ama bizim seçilmemizi engellcmeye güçleri yetmeye- cek" diye "konuştu. Konuşmasına "Başbakaıu- mzdan memnun musunuz?" sorusuyla başlayan Yılmaz. "Hayır" yanıtını aldıktan sonra "Bak yine ağlatacaksı- nız Başbakanı. haberiniz ol- sun" dedi. 'Vatan hainlıgını Yılmaz yaptı' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ın hükümetin ekonomi politikasma yönelt- tiği eleştiriler ve "Erken seçi- me gitmemek vatan hainliği- dir"açıklaması, DYP'den sert tepki gördü. DYP Genel Baş- kan Yardımcısı Esat Kıratlı- oğlu, Yılmaz'ın önerdiği eko- nomik önlemleri zamanında almayıp bugün "gevezelik ve felaket teüalığı yaptığını" ileri sürdü. Kırathoğlu, "1989'da, Sayın Yılmaz'ın içinde bulun- duğu hûkümet, yüzde 21.75'e rağmen seçime gitmeyerek va- tan ihaneti suçunu işjemiştir" dedi. Kırathoğlu. koalisyo- nun bozulmasını gerektirecek bir durum bulunmadığını söyledi. Esat Kırathoğlu, dün dü- zenlediği basın toplantısında. koalisyon hükümetine ağır eleştiriler yönelten Mesut Yıl- maz'a, suçlamayla karşılık verdi. Ekonomide ulaşılan noktayı gerçekçi olarak de- ğerlendirmek gerektiğini vur- gulayan Kırathoğlu, sıkıntıla- nn temelinde, ANAP döne- minde yapılan ve binde 2 bin 800 oranında artan kısa vadeli borçlanma tercihinin yattığını söyledi. Pehlivan'a Karacaahmet'te tören tstanbul Haber Servisi - Gc- çirdiği kalp krizi sonucu yaşa- mını yitiren gazeteci-yazar Battal Pehlivan'ın cenazesi, bugün Karacaahmet Tür- besi'nde düzenlenen törenden sonra toprağa verilecek. 1947 yıhnda Ceyhan'ın Kı- zıldere Köyü'nde doğan Peh- livan, Memleket, Yenigün, Demokrat, Akşam, Günay- dın, Sabah, Bugün, Meydan. Gönüllerin Sesi ve Aydınhk gazeteleri ile Düşün. Edebiyat 81, Somut, Halkçı, Oluşum, Söyleşi, Varlık ve Dünya Ki- tap dergilerinde çalışü. Halk Ozanlan Kültür Derneği'nin '1986 Halk Ödülü'nü alan Pehlivan'ın, Kara Kavga, Türkülerimiz, Aşık Veysel. Dadaloğlu, Ruhi Su, Dom- dom Kurşunu, Alevi-Bektaşi Düşüncesine Göre Alevilik ve Alevi-Bektaşi Fıkralan adla- nru taşıyan kitaplan bulunu- yor. Pehlivan, TYS Denetle- me Kurulu üyesiydi. Damatda LivanelTninyanında İstanbul Haber Senisi - SHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi baş- kan adayı Zülffl Livaneli"nin Ortaköy gezisi mitinge dönüştü. İs- tanbul Belediyesi Kent Orkestrasf nın konser verdiği Özgürlük Meydanı'na inen Livaneli. konseri izleyenler tarafindan coşkuy- la karşılandı. Mikrofona "İstanbul'a mutluluğun resmini çizdire- cek başkan"denilerek çağnlan SHP büyükşehir belediye başkan adayı Zülfü Livaneli, konuşmasında " istanbul'a mutluluğun res- mini çizdimtek mümkün. Ama bir tek kişiyle ya da kadroyla değil, şizlerle birükte mutluluğun resmini çizeceğiz"dedı. Daha sonra Ülker-Zülfü Livaneli çifti, damaılan Tolga Savacı ile Erdal ve Sevinç İnönü. Şef Ekrem Tekeşinin yönettiği Kenl Orkestrası so- listlerinden Açelya Sesli'nin verdiği konseri izledıler. Çiller, seçim olursa durumun daha da ağırlaşacağını savundu 'Uçlükoalisyonolur'İSTANBLL (AA) - Başbakan Tansu Çiller, Ana\atan Partisi Genel Başkanı Mesut Ydmaz'ı. Türkiye'nin tökezlemesin- den medet ummaklasuçlayarak."Türkiye'- nin tökeziemesinden kimse medet ummasın. çünkü biz tökezletmeyiz" dedi. Çiller. bu- günkü ortamda bir seçim yapılması halin- de. DYP'siz bir koalisyonun çıkmaya- cağını öne sürerek. "Yine koalisyon çıkar, ancak 2'li değil, 3'lu koalisyon" görüşünü savundu. Başbakan Çiller, Bosna-Her- sek'e asker gönderilmesi konusunda da her türlü hazırlığın bittiğini söyledi. Tansu Çiller, TRT İstanbul TV'sinde Halit Kıvanç'ın hazırlayıp sunduğu "Bu- gün Pazar" programının çekımlerine katıl- mak üzere Yeniköy'deki evinden çıkarken. bahçede basın mensuplanrun çeşitli sorula- nnı cevaplandırdı. Çiller. bir gazetecinin "Mesut Yümaz erken seçimden kaçan v atan hainidir, diverek sizi vatan hainliğiyle suçla- dı"demesi üzerine. gülerek şu cevabı verdi: "Ben bu işlere gülerim. 292 millertekili ile ve 1.5 yılı varken Mesut Yılmaz seçime gitti ve partisini üçte bire düşürdü. Ve üçte bire düşeren bir genel başkan olarak, muhalefet lideri olmaya çalışıvor. Eski başbakanlığı birçok şeyi tıkıyor bana göre. Bugün bir anayol olabilir beJki ama, sayın Mesut Yıl- maz. eski bir başbakan olarak bunu engelle- vici faktördür belki. Bizim düşünemediğüniz hiçbir çözüm yoktur. Varsa ne olduğunu söylesin. Ekonomi ile terörle ilgili onların düşünemediklerini, haval edemediklerini biz yapmak üzerejiz." Tansu Çiller. hükümetlerinin \apmak is- tediklerini ANAP'ın engellemeye çahştığı- nı kaydederek, örnek olarak PTT'nin T'- sinin özeüeştirümesini gösterdi. Çiller, PTT'nin Tsi bugüne kadar satılmış olsay- dı. şimdiye kadar bırtakım şeyleri aşmış olacaklannı bildirdi. Çiller. "Türkiye'nin tökezlemesini göze alarak. birçok şeyi en- gellemişlerdir. Muhalefet lideri Türkiye'nin tökeziemesinden medet ıımmakta, tökezle- menin bir dizi girişimini >apmakta" dedi. Kişisel rahatsızlık Başbakan Çiller. genel seçimlerin 1996'- da yapılacağını tekrarlayarak. konuşması- na şöyle devam etti: "Sayın Mesut Yılmaz'ın bir çözümü ol- saydı 1.5 yılı vardı. 292 millervekili ile tek başına iktidardı. Ben, koalisyon ile aynı 1.5 seneyi istiyorum. Çünkü bizim çözümleri- miz var. Terör 6 ay önce yine boyle geniş kapsamlı gündemdeydi. 6 ayda hiç kimsenin yol almadığı kadar yol aldık. Kararlıyız da. Ekonomide de aynı. Bizim çözümlerimizi daha Sayın Mesut Yılmaz'ın okuy up da öğ- renmesi için 1.5 yıl ister. Onun için Mesut \ ümaz rahatsız. kişisel bir rahatsızlık için- de. Çözümsüzfükten doğan bir rahatsızlık içerisinde. Çözüm üretmesi. muhalcferin ana nedenlerinden bir tanesidir. Türkiye'nin tö- keziemesinden kimse medet ummasın, çün- kü biz tökezletmeyiz. Onların bıraktığı bü- tün sorunları ve güçlükleri sırtlayıp gideriz." "Bizim taburumuz hazır" Başbakan Çiller. Bosna-Hersek"e asker gönderilmesi konusunda da "Bizim tabu- rumuz hazırdır. Her türlü hazırlıkiarımız bitmiştir. Bundan sonrası, gelişmelerden sonra ortaya çıkacaktır" diye konuştu. Çil- ler. 3 \eya 4 partili bir koalisyonun, dış dünyada ve ekonomide her şeyin askıya alınması demek olduğunu kaydetti. Başbakan Tansu Çiller. Mesut Yılmaz hükümetınin 3 aylık döneminde Türkiye'yi en fazla borca sokan ve en hızlı para basan hükümet olduğunu ifade etti ve şöyle ko- nuştu: "Mesut Yılmaz borçlanmada rekor kır- mıştır. Türkiye'nin en önemli sonınu şu anda budur. Kısa >adeli atansları kendi dönemin- de ne yüzde 100. ne yüzde 200,300.400,500, 600. İ000, 1.500 ve 2.000, tam yüzde 2.800. Bir başbakan Türkiye'ye Mesut Yılmaz'ın yaptığını yapmamıştır. Müthiş bir biçimde borç, para basma istismar >e seçime gitme. Türkiye'nin üstüne her şeyi bırakarak git- me. Bunun başındayız. Bizim önümüzü tıka- mak Türkive'nin önünü tıkamaktır." Karayalçın DYP'lüeri uyavch • "Zaten içinde bulunduğumuz dönem doğasıgereğigergin. Partilerin, bunu daha da gerginleştirici tavır sergilemeleri, konuşmalar yapmalan Türkiye'ye de kendilerine de bir şey kazandırmaz." fSMET DEMtRDÖĞEN BOLU- SHP Genel Başkaru ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, DEP milletvekillerinin dokunulmazlıklannın kaldınlması oylamasında koalisyon ortağı DYP ile farklı tutum izlemelerinin hükümette krize neden olmadığını bildirdi, ancak koalisyonun dunımunu seçim sonuçlanna göre değerlendireceklerini söyledi. Karayalçın, "Seçim sonuçlarına göre, yeni bir değeriendirme yapılacaktır. Ona göre bir karar alınması söz konusudur. Bu karar alınacaktır" dedi Karayalçın'ın. koalisyonun seçimden sonra da süreceği mesajını vermemesi dikkat çekti. Koalisyonun bittiğine ilişkin açıklamalan nedeniyle DYP'lileri üstü kapalı olarak uyaran Karayalçın, bu girişimlerin gerginliği yükseltmekten başka bir anlamı olmadığını, ülkeye ve açıklama sahiplerine bir şey kazandırmayacağını vurguladı. Karayalçın, dün partisinin Bolu'da duzenlediğı açık hava toplantısında konuştu. Soğuk hava ve zaman zaman yoğunlaşan kara rağmen coşkulu bir kalabalığa seslenen Karayalçın, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmazın. "Erken seçim istemey en vatan hainidir" sözlerini "tehdit" olarak niteledi. Karayalçın, şunlan söyledi: "Bu konudaki farklılığı hükümeti oluşturan siyasi partilerin bir krizi gibi görmek doğru ohnaz. Dolay Lsıvla bundan harekefle bir hükümet krizi, bir koalisyon krizi yaşandığını söyleniek olanaklı değildir.» Karayalçın, Bolu mitinginde yapüğı konuşmada da. ANAP lideri Yılmaz'ın "Erken seçim istemeyen vatan hainidir" dediğinianımsaUı. CHPEdmBaykab Hükümetlaruttsatıyor • CHP lideri Baykal, hükümetin konut politikasını eleştirerek Emiak Bankası ve Toplu Konut İdaresi'nin seçim dönemleri öncesinde propaganda malzemesi olarak kullanıldığını savundu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- CHP Genel Başkanı De- niz Baykal.'hükümetin izlediği konut politikasını eleştirerek "Kira öder gibi ev sahibi yapaca- ğız diyoriar. Ama y aptıkları uy- gulamada ömür biter, taksit bit- mez. Bunlar umut satıvorlar" dedi. CHP lideri Baykal. dün Keçi- rören Belediyesi tarafindan as- falt-şose yol aynmında yaptın- lan alternatif yol ile kent mey- danının açılışını yaptı. Açılış tö- reninde konuşan Baykal, Tür- kiye'de konut edindirme politi- kasında büyük dengesizlikler ve yanhşhklar yapıldığını söyle- di. Emlak Bankası ve Toplu Ko- nut İdaresi'nin seçim dönemleri öncesinde propaganda malze- mesi olarak kullanıldığını savu- nan Baykal, şöyle konuştu: "Kira öder gibi ev sahibi yapa- cağız diyoriar. Ama ömür biter, taksit bitmez. Bunlar umut satı- vorlar. Bu yapılan, demokrasi- nin çocukluk hastalığıdır. Ama halkımız bu oltaya yem olmaya- caktır. Konut yapımı için ay rıİan trilyonlarca lira bu uygûlama yerine vatandaşlara ucuz kredi verilmesinde kullanılmalıdır." Konuşmasında. son cemre- nin toprağa düştüğünü anımsa- • tan Bay kal. "İnşallah, siyasette son cemre de 27 martta düşecek- tir. Bu tarihten sonra da siyaset- te bahar başlay acaktır" dedi. Keçiören Belediyesi"nin ça- lışmalanna da değinen Baykal, Belediye Başkanı Hamza Kır- mızı'nın Türkıyede ılk sayılabı- lecek uygulamalar başlattığını, bu yönüyle de diğer partilerin adaylanna örnek gösterildiğini belirtıi. Başkan Kırmızı da 1984 ve 1989 maründa vatandaşlara yazılı olarak verdikleri sözleri bir bir yerine getirdiklerini, bir- çok alanda vaatlerin üzerinde hizmet yapıldığını söyledi. ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART ( HBM AĞLA&IM POLITIKA GUNLUGU HİKMET ÇETtNKAYA Kıyı Kasabasında Seçim... Ege ve Akdeniz kıyıları, hem baharı hem de seçim he- yecanını birlikte yaşıyor... Dikili 10 bin nüfuslu bir kıyı kasabası. Caddeleri terte- miz. Erken gelen bahar, bu şirin kasabaya ayrı bir hava vermiş; ağaçlar çiçeğe vurmuş. Eskiler böyle sıcak gün- lere "yalancı bahar" d'ıyor, ama son ikiyıldırmartayıartık eskisi gibi "kazma vefrüre/c"yaktırmıyor. Limanda balıkçı tekneleri son hazırlıklarını yapıyor. Bir Yunan şilebi yük boşaltıyor. Siyasi partilerin seçim büro- larında gözle görülür bir kıpırdanma seziliyor. Ilk karşımıza çıkan yaşlı bahkçıya soruyoı uz: "Dikili'de seçimi hangi parti kazanır?" Yanıt veriyor: "Osman kazanır seçimi..." Osman özgüven, 1984 yılından beri Dikili Belediye Başkanı. Çalışkan ve sevecen bir kişiliği var. 12 Eylül 1980'den sonra büyük acılar çekti, 1984'te SODEP'ten aday oldu ve belediye başkanlığı seçimlerini kazandı. O tarihten sonra Dikili'nin adı duyuldu. Dikili'yi bir kültür merkezi yaptı. Dikili şenlikleri 12 Eylül'ün baskıcı düze- nine karşı bir dirilişin, solun ses verişinin başlangıcı oldu. Karşıda Midilli Adası, gri bir rengin ortasındaydı. Öğle saatlerinde konuştuğumuz Dikili esnafı şöyle diyordu: "Oyumuz Osman Özgüven'e..." SHP Dikili Belediye Başkanı Osman özgüven, kendine güveniyor. 27 Mart pazar günü yapılacak yerel seçimleri kazanacağını söylüyor. Ilçenin en önemli sorunu olan su kesintisinin bir-iki ay sonra biteceğini açıklıyor. Küçük bir ilçenin belediye başkanı neler yapabilir? Osman özgüven'i dinliyoruz: "Çok işler yaptık. Ama en önemlisi Türkiye'de ilk kez sağlık sigortasını gerçekleştirdik..." Şaşırdınız değil mi? O zaman Osman özgüven'i dinlemeyi sürdürelim: "Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar ve Bağ-Kur kapsa- mı dışında kalanlar yararlanıyor, yerel sağlık sigortasın- dan. Belediyenin bir sağlık merkezi var. Bu merkezde doktorlar ve hemşireler görev yapıyor. Röntgenden, ult- rasondan tutun da elektrokardiyografiğe (EKG) dek bir hastanede bulunabilecek her türlü aygıtımız var. Bilgi- sayarla kan ve idrar tahlili yapabiliyoruz. Ayrıca ilaç sto- kumuz da yeteri kadar mevcut. Sağlık merkezinde Dikili halkına hizmet veriyoruz..." Başkan Özgüven'e "Ilaçları nasılalıyorsunuz"diye so- ruyoruz. Özgüven, "Yardımkampanyalarıylasağlıyoruz" yanıtını veriyor. Bize, gazetelere verdiği ilan metinlerin- den birisini uzatıyor. Biz de ilaç toplama merkezinin adresini yayımıayaca- ğımıza söz veriyoruz. ilgilenenler için işte başvuru adre- si: "Dikili Belediyesi Halk Sağlığı Merkezi Dikili/lzmir" Küçük yerleşim birimlerinde yerel seçimler, "çamur atma yarışında" büyük kentleri aratmıyor. Yaşanan son olaylar ANAP, DYP ve DSP örgütlerine yansımış: "SHP teröristleri koruyor, oyunuzu Osman Özgüven'e vermeyin." Türk-Kürt, Alevi-Sünni, milliyetçi-komünist ayrımı salt Dikili'de değil, Ege ve Akdeniz kıyı diliminde yaşanıyor, SHP ve CHP'lı adaylar bu biçimde yıpratılmak isteniyor. ANAP, DYP ve DSP'liler bastırıyor: "Erdal inönü bu yörenin milletvekili, PKK'yı savunu- yor..." İnsanlar bilinçsiz, televizyonlardan izlediklerinin etki- sinde kalıp birbirleriyle tartışıyorlar: "Dün gece filanca televizyonu izledin mi?" "Evet izledim." "İnönü PKK'yı savunmuş." "Nerede savunmuş kardeşim, İnönü demokrasiyi sa- vunuyor." Yanıt çok ilginç: "Demokrasi diye diye bugünlere geldik. Asacaksın adamları kardeşim, asacaksın..." Öteki anlatmaya çalışıyor: "İşte böyle kafalar, memleketi bu duruma getirdi. Bak. işte gazeteyi oku. İnönü ne demiş anla." Küçük bir ilçede yaşananları görünce karamsarlığa dü- şüyorsunuz ister istemez. Ülkemizin demokrasiye, barı- şa ve sevgiye o denli çok gereksinimi olduğunu anlıyor- sunuz. Ege hem baharı hem de yerel seçim heyecanını birlikte yaşıyor. Içinizi kimi zaman bir kıpırtı, bir sevinç ve kimi zaman da hüzün kaplıyor. Ege ve Akdeniz kıyılanndan ayrılıp içlere doğru yol alı- yoruz. Notlarımızı aldık, seçmenin nabzını tuttuk. Şimdi İstanbul'a dönüyoruz. Ege ve Akdeniz'de yerel seçim ön- cesi olup bitenleri, kimi günler sizlere aktarmaya çalı- şacağız... inönü: Terör, demokrasi içinde çözülür TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) - SHP"nin Onursal Genel Başkanı İzmir Milletvekili Erdal İnönü. Tekirdağ Bclcdiyesi'ni ziyarct cdcrck Belediye Başkanvekili Figen Öngörile bir süre görüştü. İnönü. Belediye çahşmalanna ilişkin bilgi aldı. Bclediyedc basın mcnsuplanyla da görüşen Erdal İnönü. ülkemizin bütünlüğünü ancak aklımızı kullanarak koruyabileceğimizi belirterek. "Anlık tepkiler; her zaman. her yerde ortay a çıkmaktadır. Bunun için çok ıyıdüşünüpiyi kararlar yermeliyiz'"dedi. Erdal İnönü. Türkiy c'dc dcv am eden rahatsızlığın terör olduğunu kaydederek. "Terör demokrasi içerisinde muilaka çözüm bulacakiır. TcrÖrdcn kısa sürcdc kurtulacağız. Gelişen dcmokrasimiz içerisinde başta terör olmak iizcrc. tiim sorunlanmızı çözümlcy cceği/" diy c konuşlıı. SEÇİM NO TLA RIjCELAL BAŞLANGIÇ SİVEREK - İlçe Kaymakamı Celalettin Yüksel, Devlet Bakanı Erman Şahin'e Siverek'teki 'güvenlik' durumu hakkında bilgi veriyor: - Güvenlik güçlerimizin ve Bucak aşiretimize bağlı koruculann PKK'ya karşı verdikleri etkin mücadele sonucu... Şahin, konuşmayı sonuna kadar dinüyor. Ardından, "Bucak aşiretinin PKK'ya karşı ounası elbette se>indirici bir olay da" diye başlıyor konuşmaya: - Ancak, koruculann. dev letin güvenlik güçlerinin önünegeçmemesi gerek. Aşiret anlayışının devietin önünde olmaması gerek. Yoksa biz bu cumhuriyeti niye kurduk? PKK terörüne karşı Bueak aşiretini koyarsanız, hiçbir anlamı kalmaz. "Bir dakika efendim"ciler, "öyle değil, anlatalım"cılargiriyoraraya. Devlet Bakanı Şahin'in kar^ısında oturan Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan "Her ne kadar" diyor "burası benim bölgemin dışındaysa da korucular y asalara uygun çalışıyorlar. Suç işleyen korucu hakkında da gerekli işlem yapılır. Korucular bizim kontrolümüzdedir." Buzgibi bir hava esiyorSiverek Hükümet Korucular adayoldu(2)Konağf nda. Elbet ŞahinMn, Bucak aşiretine. resmi görevlilerin koruculara dönük yaklaşımına ilişkin bilgilerinden kaynaklanıyorbu uyansı. Kaymakamhktan çıkarken tanıdık bir Siverekli yaklaşıyor yanımıza. Bucak aşiretinin koruculanndan şikayetçi Siverekli. Kimse duymasın diye fısıldayarak konuşuyor. Neredeyse "korkudan, kulaktan kulağa" oynuyoruz: - Burada tam bir "devlet içinde devlet" yaşanıyor. Resmi korucu sayısı bin yüz civannda. Hatta duyduğumuza göre sadece altı yüzüne devlet silah vermiş. Gerisı aşiretin silahını kullanıyor. Ancak beş-on binlerle ifade ediliyor korucu sayısı. "Bunlar ne" diye sorana da verilecek resmi yanıt hazır; "Onlar gönüilü köy korucusu..." Korku titreşımleriyle yüklü fısıltıyla anlatıyor Siverekli: - Daha düne kadar, korucular kent merkezindeydi. Yolda kimlik kontrolü yapıyorlar.evleri basıyorlardı. Hem de yaniannda tek bir güvenlik görevlisi olmadan. Bir de ilçenin çıkışına doğru bir yerleri var. Gözaltına aldıklan kişiyi burada sorguluyorlar. Ancak bunlar polis kadar usta olmadıklan için sorguladıklan kişi ellerinde ölüyor. Bu yüzden 'kayıplar' var Siverek'te. Bölgede gelişen olaylar da anlatılanlan doğrularnitelikte. Demokrasi Partisi Şanlıurfa İl Başkanlığı'nın parti genel merkezine gönderdiği bir rapor var. İki bölümden oluşuyor rapor. Birinci bölüm "Urfa ve ilçelerinde koruculann neden olduğu olaylar" başlığmı taşıyor. İkinci bölümdeise "Bucak koruculan tarafindan kaçınlan ve öldüriilen kişiler"ın listesi, olayın meydana geliş biçimi var. Yer. zaman ve kişi belirtilerek anlatılan olaylara bir göz atahm: "'29Kasım 1993 günü akşamı Siverek'teki korucular DEP İlçe Başkanı Sinan Sonkurt'un evini otomatik silahlarla tarayarak evinin önündeki arabasını yaktılar. Aynı gece hemen hemen aynı saatlerde Genel İşSendikası temsilcilik binası ve bireczaneile birekmek fınnını da korucular taradılar. 21 Arahk 1993 akşamı yine Bucak koruculan Siverek'te DEP ilçe binasını benzin dökerek yaktılar. Parti tabelasına kurşun sıktılar. Aynı gece DEP İlçe Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Güncavdı ile DEP üyesi Bckir Erol ve terzi Fikret Dokay ile bir kaset dükkanını ve iki ayn işyerini de silahlarla tarayarak bu işyerlerini yağmaladılar. 11 Ocak 1994 günü DEPCeylanpınar ilçe başkanının beş-altı kişi ileoturduğu işyerine gelen askeri elbiseli kişilerilçe başkanımız Sinan Kajuk'u öldürmck islcdilcr. İşycrindc bulunanlann araya girmesi ile ünıformalı sivil kişiler bir haftadır ilçe başkanımız Sinan Kajuk'u aradıklannı. hakkında ölümemri bulunduğunu. şimdi kendileri v urmazlarsa başka birgrubungelip vuracağını söylemişler. İşyerinde bulunan kişiler. ilçe başkanımızın korucularla birlikte gelen bu üniformalı kişilerce öldürülmesini cngcllcmişler. Bucak koruculannınestirdikleri terör bir plan ve program dahilinde partililerimize ve halkımıza yönelmektedir." Raporunun ilk bölümü böyle. Ancak anlatıldığı gibi Siverek'te kimlik denetimi yapan. evleri basan korucular ortalıkta göriinmüyor. Kulağımıza eğilıp "Siverek'in koruculan"nı anlatan kişiye "Neden ortalıkta yoklar" diye soruyoruz. Duraksamadan yanıt veriyor: - İki gündür meydana çıkmıyorlar. Herhalde devlet bakanı gelecek diye. Anlaşılan birileri, birilerini kandınyor. Ya da herkes birbirini kandınyor. Bu ülkede kimin kimi kandırdığını araştıracak. gerçekleri ortaya çıkartacak kimse yok mu?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle