27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET2 5 MART1994 CUMARTESİ Kimi çeyizi için elleriyle hazırlamış ama kullanamamış, kimi giymeye doyamamış, satmaya da kıyamıyor, oysa eski giysilerin alıcısı öyle çok ki Anıdolugiysilernaalkokar sandıkİardaFİGENYANIK Yıllarca hep güzel seylerin peşine takılıp gittiniz mi siz de? Bir seyahat- le herkes denize giderken, siz ev ev dolaşıp sandıklan açtırdınız mı? Ve bir gün kendi evinizin müze haline dönüştüğûnü fark edip, onlan baş- kalanyla paylaşmayı dûşündünüz mü? Macide KanuuTyle Beyoğlu Atlas Pasajı'ndaki dükkarunda. tüm kın- lganlıklanyla sonsuz çağnşımlarda bulunan eşyalar arasında konuşu- yoruz. Hepsinin üzerinde bir yaşanmışlık var... Sanki bir sürü insanın yüzüne, karakterine ve geçmişine elinizi sü- rüyorsunuz... Bürûmcük gömlekler, Bavyera ceketler, tezgahta dokun- muş ham ipekler, kotonlar, şapka- lar, eldivenler... Kısacası bugün kul- lanılan sentetikten çok farkü. doğal malzemelerle hazırlanmış ve bir za- manlar çok şık ortamlarda kul- lanılmış giyim eşyalan... Güzelin güzeüiği "Nereye gidersem gideyim, daima etrafımdaki objelere bakanm" diye söze başlıyor Macıde Hanım, "Kötü bir lokantada oturmam, kötü düzen- lenmiş bir evde raüthiş rahatsız olu- rum. Bu, bende çocukluğumdan kalmış bir şey. 18 yaşımdan beri bu eşyalan kendim için biriktiriyonhım. Bir se- yahate gidiidiğinde herkes denize gi- der. ben ev ev dolaşıp sandıklan açtırır. dostluklar kurar, onlan satuı alırdım. Fakat sonunda öyle bir noktaya geldi ki bu; evinizi doldunıyorsunuz, ama onların hepsini sizin bile kuDan- ma imkanmız yok. Bir dönem sonra onlan başka insanlara sunabileceğimi fark ettim ve bu dükkanı açtım. Bu, çok çok severek içimde bü\üttüğûm bir şeyi ortaya çıkarmak gibi bir şey oldu benim için..." Yaşlılann giysileri Macide Hanım. çoğunlukla adre- sini daha önceden öğrenip evlerine Y olunuz Beyoğlu'na düşerse, üşenmeyip Atlas Pasajı'na girin. Macide Karaali'nin dükkanını kolayca bulursunuz. Çünkü her biri birer yaşam parçası olan eski giysiler, yatak takımlan, minik biblolar ve daha nice eski eşya hemen dikkatinizi, dahası ilginizi çekecektir. İçeri girdiğinizde, dokunacağınız hereşyanın kendine özgü bir öyküsü olduğunu sakın unutmayın. (FOTOGRAFLAR: MUHARREM AYDIN) gittiği yaşlı hanımlardan saün ahyor bu elbiseleri. Satılmak için haber gönderilen. ama gösterildikten son- ra saülmaktan vazgeçilenleriyle bir- likte... "O yaşlardaki kadınlarda, ben çok ortak karakter tespit ediyorum. Di- yeiim ki 80 yaşma kadar birtakun eş- yalannı muhafaza eden insanlar bö- yük bir ritizlik duyuvorlar. Eşya üe aralannda sıkı sikıya yaşadüdan, kopmak istemedikleri bir aşk var. O yüzden de size verirken ya bir ekono- mik sıkmtı içine girmesi va da daha küçfik bir eve taşmacağı zaman o eş- yalan koyacak yer bulamaması lazım. Fakat genel bir davranış, hep- sinde de insanlara karşı sonsuz bir gü- vensizlik yakalıyorum. Eve her giren insana. onlardan bir şey alıp götüre- cekmiş gibi bakıyorlar. Bir tanesi, bana almak istediğim bir elbisesi için 'Benonu tekrargiyebilirim'dedi. El- bise 36 beden falandı, hanunsa o sıra- larda herhalde 48 beden falan. Yani o mantığı da olmayan bir yapışma eş- yaya." Levanten titizliği İstanbul'da çok az sayıda kalan le- vantenlerle isedaha mantıklı ilişkiler kurabildiğini söylüyor. "İnanılmaz derece titizler. Şapka- lar kutularının, elbiseler ambalajının içinde, eldivenler kendi zarflarında. Onlan bir gün önceden koltuklann üzerine düzenlerler. Fiyatta kativen inmezler. E\lerine gidince de kendi yaptıklan likörleri. çikolatalan ik- ram ederler. Bütün evlerde bir piyano vardır. Örtüler kolalıdır. Bu elbisele- rin, eldi\enlerin hepsi o zamanlar çok şık bir şekilde kullanılmış. Onların hayatlannda çok önemli verler rut- mtiş." Macide Hanım. bizim san- dıklanmızdan ıse daha çok yatak takımlan çıktığını, bir kısmında an- cak cumhuriyet dönemındeki şıklığı yakalavabıldiğimızı belırtıyor: "Be- nim bu eşyalan aldığım evler daha çok köklü aileler. Anadolu'da da eşraf ailelerinin ev- leri... Memur ailelerinin olerinde bu tür eşyalar yok. Onlar zaten süratle bizim o Amerikan etkisine girdiğimiz dönemde yok pahasına evlerden çıkarılmış." Eski elbıselerin para ettiğinin yeni yeni duyulmaya başlandığını söylü- yor Macide Hanım. Bu arada farkı- nda olmadan pek çok şeyin ziyan edilmiş olduğunu görmek onu üzü- yor. "Eski ile estetik açısından buluş- mak lazım. O estetiği yakaladtğınız zaman eski çok güzel. Bütün bunlann farkında olmayan müşteri debunlan daha önce kim giymiş; hasta mıdır, kirli midir diye soruyor. Bu son dere- ce saçma geliyor bana. Onun zaten bu dükkanda oimaması lazım. Bir de 1930'lardan kalan bir elbisenin artık kim giymiş gibi bir soruya tahammü- lü yok/' Macide Hanım'ın gençmüşterileri de var, hiçbir şey almayı düşünme- den bir merhaba demek için uğra- yan, ama bir şey almadan çıkmayan arkadaşlan da... "Şimdi diyelim ki 1935'lerden kalma çok şık bir gece kıvafetini, altına bot, içine tayt giye- rek de miks ermek mümkün ki o be- nim hoşuma da gidiyor. Biraz elbise de hafifliyor ve onu giyen insan bir sıradışüık kazanıyor. Bu, bir şeyi kırmak gibi geliyor bana ve güzel bir tavır bence." Çeyiz sandıklan Zaman zaman. içinden hiç kul- lanılmamış eşyalar çıkan çeyiz sandıklanv la da karşılaşıyor Macide Hanım. "Bir gün bazılarının üzerinde henüz iplikleri iğneleri duran eşyalar- la dolu bir çeyiz sandığıyla karşı- laştım. Sahibi 'bunlan hiçbir zaman kullanamamış. Onlan satarken bile rahatsız oldum. Çünkü onun yanm kalmış bir hikayesi vardı." Macide Hanım. Türkıye'de hiçbir şeyin olmadığı 40"lı yıllann. oyun- caksız yaşanmış ve hep bir şeylerin eksıklığinin hıssedildıği çocukluğu- nun etkisiyle bıriktirilmiş her şeyi küçük dükkanında yeniden yaşat- mak istiyor. Onun için de burası bir dükkan değil. insanlann birbirine rahatça sokulduklan bir mekan . Zihinsel çocuklar eğitilemiyor KOCAELİ (AA) - Eğitim ku- rumlannın yetersizliği nedeniyle zi- hinsel özürlü çocuklann topluma kazandınlamadığı bildirildi. tzmit özel Eğitime Muhtaç Ço- cuklan Koruma Derneği Başkaru Gültetı Koçoğlu, yapüğı açıklama- da. İzmit'te 6-12 yaş arası bin 500 zihinsel özürlü çocuk bulunduğunu ve bu çocuklann, okul olmadığı için eğitilemediğini söyledi. Bu tür eğitim kurumu için der- neklere izin venlmediğini, bu ne- denle Milli Eğitim müdürlükleri bünyesınde zihinsel özürlüler için merkezler kurulması gerektiğini ifade eden Koçoğlu. "En azından il- kokullarda alt sınıflar oluşturul- mabdır" diye konuştu. tzmit'teki ilkokullarda alt sınıf açılması için Milli Eğitim Müdür- lüğü'ne yapılan başvurulann, "öğ- retmen ve yer yokluğu" nedeniyle geri çevrildiğini belirten Koçoğlu, şöyle dedi: "Zihinsel özürlû çocuklara özgü- ven kazandıracak. bireysel davranış- lardan sıynlıp toplumsallaşmalannı saglayacak eğitim verilmelidir. Bu konuda karşılaşılan güçlükleri aş- mak için, bütün kunım ve kunriuşla- ruı bize yanhmcı obnalannı bekliyo- ruz." Gülten Koçoğlu, demekte 50 zi- hinsel özürlü çocuk bulunduğunu ve bu çocuklan topluma ka- zandırabilmek için masa tenisi, yüzme. voleybol gibi sportif faali- yetlerde bulunduklannı sözlerine ekledi. Silikon kaçağına rekor tazminat: 13 milyon dolar HOLSTON (AA) - ABD'nin Te- xas eyaleti Houston kenti mahke- mesi, taktırdıklan silikon göğüsleri "sönen" 3 bayan hastaya 12.9 mil- yon dolar tazminat verilmesini ka- rarlaştırdı. Jüri. bir ay süren duruşma so- nunda. Darla Lawson, Judy McMurry ve Susan Doss"un. taktırdıklan kalitesiz silikon göğüs- ler nedeniyle hem estetik görünüşle- rinin bozulduğunu hem de ruhsal bozukluktan, lupus adb bir tür deri hastalığına kadar pek çok sağlık so- runlannın ortaya çıktığını gözönü- ne alarak. silikonun yapıması 3 şirketin 12.9 milyon dolar tazminat ödemesini kararlaştırdı. Jüri aynca, 3M Corp. adlı şirket- le diğer iki şirketin, sorumluluktan sıynlmak için komplo düzenledik- lerini de karara bağladı. Şirketierin tazminatı nasıl paylaşacakıanna. yapılacak ikinci bir duruşmada ka- rar verilecek. DOĞAL FRANSIZ BA YRAĞI Adam pandomim yapıyor: hiç konuşmaksızın zarif hareketlerle ayaklannı kımıldatmadan kayarcasına \ ürüyor. Yüzü beyaza boyalı. başında kanton>e bir şapka: giysileri kıpkırmızı. Adamın arkasında. bembeyaz duvarlan\ la Pans'in Monmartre- Sacre-Coeur Kilisesi tüm görkemiyle v ükseli> or. Gökv üzü masmav i... Izleyenlerin kimi gülü\or, kimi de içinden "Fransız bayrağının kırmızı-beyaz-mavi renkleri doğal bir bütünleşmeyle bir ara> a geldi"' diyedüşünüyor. Fransız başkentinin gece gündüz canlılığını koruyan sokaklannda sık sık rastlanan eğlendirici manzaralardan sadece biri bu... FOTOĞRAF: İZZET KERİBAR Paylaşılan öyküler, peri masalından yararlıdır EUTEService LAURA SESSIONS STEPP Ailesiyle ilgili güzel bir öykü ana- babanın çocuklanna verebileceği en değerli armağandır. Paylaşılan anı- lar, çocuğun kendisini ve yaşadığı dünyayı yakından taruması açısın- dan, peri masallanndan çok daha yararhdır. Aile öyküleri, ana-babanın, gün- lûk yaşamda genellikle çocuklann gözünden kaçan değerleri, yaşam biçimi ve hedeflerinin su yüzüne çık- masını sağlar. Değer ve inançlar öyküsel bir dille anlatıldığında. çocuğun bunlan be- nimsemesi çok daha kolay olmak- tadır. öyküler kendi ailelerinin başı- ndan geçtiği için, öykünün "kahra- manlan" da özel birer kişilik olup çıkar. Küçük torun, büyük amca ya da nine ile ilgili bir öyküyü duydu- ğunda, kendi canı ve İcanından olan insanlarla boy ölçüşme ve duygusal bir bağlanü kurmaya başlar. Bu öy- küler, çocuğun kimliğinin bir par- çası durumuna gelir. Bu süreç, Upkı çocuğun bilinçsiz olarak anadilini öğrenmesi gibi, çok derin bir şeydir. Aile öyküleri ço- cuklarda, daha geniş bir topluluğun asla bölünmez bir parçası olduklan duygusunu yaraüyor. Aile ağacının dallanndan biri ol- duğunun bilincine vanr varmaz ço- cuğun kimliği de oluşmaya başlıyor. Aile tarihinin en az uygarlık tarihi kadar eski olduğu ileri sürülüyor. Eski Ahit'te, aileler köklerini bi- lirlerdi. tlk Incillerde geniş ölçüde aile ağacına yer verilmişti. Bu tür arular. kişinin "yaşamın akışı içinde kendi konumunu bilme gereksininıini karşılıyor". Atalanyla ilgiJi öyküler çocuklan yüreklendirip esinkndiri- yor ve ana-baba ile arasında bir ya- kınlık doğuruyor. Bunun dışında. bu öyküler çocu- ğun töresel gelişiminde de etkin bir rol oynuyor. Her şeyden de öte, ana- babalann çocuklara aktardığı bu tür öyküler çocukta, koşulsuz sa- hiplenildiği duygusunu yaratmakta ve dünyanın genelde güvenilir bir yer olduğu inancıru doğurmaktadır. Çocuğun doğuşu ve bebeklik anı- lannı içeren öyküler de dolaylı, an- cak etkili birer sevgi iletisi niteliğini taşır. Ne yaak ki çoğumuz, sıradan olaylan paylaşmak için vakıt bul- ! makla birlikte, boş zamanlanmızı ' aile öykülen anlatmakla geçirmek- ; ten yana değil. Oysa ki. işi başından aşkın bile olsa, kişinin bir iki dakikasını aile anılanna ayınnasının ödülü inanı- lmaz derecede güzel. Videoculann umudu çocuk filmleri Haber Merkezi-Dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de hızla daralan vi- deo kaset pazannda yeni umut kar- ton çocuk filmleri. Bugüne değini masal kitaplanndan dışan çıkama- yan pek çok çocuk kahraman, artık karton filmler halinde video kaset- lere transfer oluyorlar. örneğin; Kun Çocuk Maugli. Peter Pan, Ormanlar Hakimi gibi, geçmiş yıllarda beyaz perdede izle- nebilen ancak yeni çocuk kuşaklan- nın izleyemediği karton filmler Türk video piyasasına da sunulma- ya hazırlanıyor. Bu tür fılmlerin. özellikle İngilte- re'de video pazannı sıkınüdan kur- tardığınj belirten piyasa çevreleri, "televizyon kanallarının çoğal- masıyla birlikte, her gün TVIerde 20-30 konulu fibn birden ovmıvor. • Dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de hızla daralan video kaset pazannda yeni umut karton çocukfilmleri.Bu nedenle, karton çocuk filmlerinin kasetlere girmesi aileler açısından da olumlu bir gelişme. Ancak, bu tür filmlerin yerli piyasaya yerleşmeleri zaman alacaktır" diyorlar. Ancak, bunlann çoğu şiddet ögele- rine ağırlık verdiğinden, özellikle küçük ya da yetişme çağının baş- langKindaki çocuklan olumsuz etki- liyorlar. Bu nedenle, karton çocuk filmleri- nin kasetlere girmesi aileler açısı- ndan da olumlu bir gelişme. Ancak, bu tür filmlerin yerli piyasaya yerleş- meleri zaman aİacaktır" diyorlar. Video kaset satışlannda büyük bir gerileme gözlenen İngiltere'de Kurt Çocuk, Ormanlar Hakimi. Şanslı Ayı Balo ve Panter Bagheera gibi karton filmler piyasayı can- landırdı. Tümü de 1993 sonlannda piyasa- ya sürülen bu fîlimler sayesinde Ingiltere'deki video kaset satışlan- nda yüzde 27'lik bir artış sağlandı. Güzel ve Çirkin. Muppet Show ve benzeri kasetlerin satışlannın da 1992 sonuna oranla yüzde 22 artış gösterdiğini belirten \ ideo çevreleri 'insanlar, günlük yaşamın sıkınrı- larından ve dünyadaki karamsarlık yaratan geUşmelerin ardından, ken- dilerine hoş zaman geçirtecek ve ra- hatlatacak filimlere yönelmeye baş- ladüar" diyorlar. Gene İngiltere'rde yapılan piyasa araştırmalannın sonuçlanna göre, rahatlatıcı fılimlerin ardından en çok izlenen kaset türü müzikli aşk ve maçera filimlennden oluşu\or. Ancak. bu türün de "mutlu son" ile noktalanması "tercih nedeni!" 'Sürekli fıyat indirimi Türk Turizmini etküer' ANTALYA (AA) - Profesyonel Otel Yöneticileri E>erneği (POYD) Genel Sekreteri Avni Aker, daha fazla turist gelsin dü- şüncesiyle sürekü fıyat kırmarun, Türk turizmi hakkında olumsuz bir izlenimin doğmasına neden olabileceğini söyledi. Aker. yaptığı açıklamada. tu- rizm merkezlerinde orta kalite- deki bir turistik tesiste. bir günlük yanm pansiyon konaklama ücre- tinın. 6-7 yıl önce 140 mark oldu- ğunu kaydederek, "Bu rakam, tu- rizmcilerimizin sürekli fıyat reka- betleri >e daha fazla turist çekme düşünceleri nedeniyle, günümüzde 50 marka kadar inmiştir. Avrupalı tur operatörleri de bu gelişmeden hiç rahatsız olmuyorlar" dedi. Alman ve İskandinav turizm pazarlannın giderek 3-4 büyük tur operatörünün tekeline geçtiğini anlatan Aker, tur operatörlerinin. turizmden gelir sağlayan ülkelere, fıyatlan dikte ettinnek istedikleri- ni bildirdi. Alman turizmcilerin, İspanya'- da bunu başardıklannı söyleyen Aker. "İspanyol turizmciler gibi bi- zim de adunız ucuzcuya çıkmadan önlem almalıyız. Sürekli fiyat re- kaberi ile hakkımızda olumsuz bir izlenimin doğmasına izin vermeme- liyiz"di\e konuştu. Türkiye"nin. turistik çekiciliği çok vüksek bir ülke olduğunu be- lirten Aker. "Önemli olan, bu zen- ginliklerimizi turistik bir değere dö- nüştürebilmektir. Antalya yöresin- deki Roma eserlerinin, Roma'daki- lerden ya da herhangi bir İtahan kentindeki eserlerden daha fazla olduğunu kaç yabancı bilir? Bizim görevimiz bunu dünyaya anlat- maktır" dedi. Kadınlar içinçikolata seksten önemli LONDRA (AA) - İngiltere'de Gallup tarafından yapılan son kamuoyu yoklamasında. kadı- nlar için çikolatının seksten daha önemli olduğu belirlendi. "Hay atlannda. vazgeçemey e- cekleri en önemli şeyin ne olduğu" sorusuna, kadınlann yüzde 34'ü çikolata, yüzde 30"u seks, yüzde İ 8'i alkol yanıtını verdi. Ancak. aynı kamuoyu yokla- ması, İngiliz erkeklerinin seksten vazgeçemediklerini gösterdi. Aynı soruya erkeklerin yüzde 50'si seks yamtını verirken, yüzde 37"si alkol. yüzde 16"sı sigara ve yüzde 4"ü de kızarmış patates ce- vabını verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle