04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET2 5MART1994CUMATESİ KULTUR ŞİİR ATLASI CEVATÇAPAN 4 AÜarmanzarayıdaha birgüzelleştirir' ALICE WALKER ŞİİRLER ÇEVÎRİLER: AHMET NAZIM-LEVENT SOYSAL Alice VValker I944'te Georgia eyaletinin Eatanton kasa- basında yoksul bir siyah ailenin sekizinci çocuğu olarak dünyava geldi. Babası Willy Lee Walker ayda 300 dolar ka- zanan, "matematikten iyi anlayan, ama çiftçiliği beeere- meyen" bir yana, annesi Minnie Tallulah Walker tarlada kocasına yardım eden, hizmetçilikle aile bütçesine katkıda bulunan ve sabah akşam küçük bahçesindeki çiçeklerle uğ- raşan bir ev kadınıydı. Alice VValker olağanüstü birer masalcı olan bu iki insanın "siyah halk lngilizce"siyle anlattıklan öy- küleri dinleyerek büyüdü. Sekiz yaşında, dinlediği bu öyküleri kaydetme ve ilk şiirleri- ni yazma çabasına girişti. 1952 yılı aynı zamanda, Alice Wal- ker'ın kişiliğinde büyük bir etki yapacak olan kazanın da ha- bercisiydi. Kardeşinin oyuncak tabancasından çıkan metal kapsül sağ gözünü kör etti. Utangac, içine kapanık, kendini toplumun dışında hisseden bir çocuktu artık. Bütün zamanını okumaya ve şiire verdi. "Renklerden Mor" adlı romanı da Pu- litzer ödülünü kazanan Alice Walker'ın şiirlerinden bazılan gene Ahmet Nazım ve Leyent Soysal'ın çevirileriyle "İ>i Gece- ler VViIlie Lee" adıyla İyi Şeyler Yayınlan arasında yer almıştır. Sorulan sevmeliyirn Rilke"nin dediği gibi körlemesıne. el yordamıyla sokuşturduğum anahtann henüz uymadığı hazine dolu odalar gibi sorulann kendilerini. ve beklemeliyim bilinmez niyetlerle postalanmış ve çok yabancı bir dilde yaalmış mührü açılmamış mektuplar gibi yanıtlan. vehersaatbaşı bıçimlenişimde içine büyüdüğüm mekanı zorlayıp sıkıştıran zaman kaygısı olmadan. / Lorraine Hansberry yı düşıinürken) Herşeyi sövlemeliyiz, olabildiğince açık. Çünkü, daha ölmeden. onlar bizi gömmeye çalışmakla meşguller. Siyah mıydık? Kadın mıydık? Eşcinsel miydik? Siyahın yanlış bir tonu nıuyduk.'San mıydık? Allah esirgesin. yanlış bir insanı. yanlış bir ülkeyi yada siyaseti mi sevdik? Agnes Smedley ya da John Brown mıydık? Üstüne üstlük, ne gördüysek aynısını mı yazdık, yapabildiğimizce açık? Ağlamayacak ve çığlık atmayacak kadar olgun değil miydik? Eh, o zaman. kulaklanmıza, burnumuza ve ağzımıza unutulmuşluk çamuru dolduracaklar. Gecelen parmaklanmızı kemırip bıürecekler. Kaiemterimizle dişlenni kanşüracaklar. Çocuklanmıan vesanatımızın kuyusunu kazacaklar. Çünkü ne gördüğümüzü söyleyince anlayacaklar kaçınılmazı: Onlara tapınmıyoruz. Onlara tapınmıyoruz. Yaptıklan şe>lere tapınmıyoruz. Onîara güvenmıvoruz. Söylediklenne inanmıyoruz. Bayılmıyoruz etkınlik dedikleri şe>e. Ve nükleer santrallara. Bayılmıvoruz fabnkalanna. Ve hava kırliliğine. Bayılmıyoruz televizyon programlanna. Ve radvoakuf sızıntılara. Sıkıcı buluyoruzgazetelerini. Arabalanna tapınmıyoruz. Sanşınlanna tapınmıyoruz. Penislerini kıskanmıyoruz. Rönesanslannı pek öyle önemli görmüyoruz. Ingiltere fazla ılgüendirmiv or bızi. Beyinleri hakkında kuşkulanmız büyük. Kısaca, yazan. çizen, yontan, danseden ya da şarkılar söyleyen bizler akıllannı ve dolayısıyla yazgılannı paylaşıyonız bu ülkedeki bütün insanlann. Onlardan farklı değiliz. ne aşağıda ne yukarda, ne dışarda ne de içerde. Aynıyız. Ve onlara tapınmıv oruz. Onlara tapınmıyoruz. Filmlenne tapınmıyoruz. Şarkılanna tapınmıvoruz. Haber bültenlerinin haber verdiğıni sanmıyoruz. Başkanlanna hayran değiliz. Be>az Sarav neden beyaz bilivoruz. Çocuklannı davarulmaz bulmuyoruz: Vedünyanın onlara miras kalmasını istemı>oruz. Fakat son zamanlarda bizi gömmelerine yardımcı olmaya başladınız: Siz. King kadınlara düşkündü: Malcolm bir eşkıya; Sojourner popülist; Hansberry bir hain (ya da orospu, yerine göre); Fannie Lou Hamer öfke küpü; Zora Hurston. Nella Larsen. Toomer: gericı. beyni yıkanmış. beyazlarca şımartılmış. önemsiz; Agnes Smedley casusun biri diyenler. Gözlerinizin içine bakıyorum; üzerimize toprak atıvorsunuz. Siz. mezarda benimle birlikte duranlar. Yapmaym! Herkes bir başkasını çekip çıkartmalı, Bakın. şimdilik, mezann ucunda duran ben, annemin elini babamın bacağını tutuyorum. İşte Robeson'un eli Langston'un kalçası Zora'run kolu ve saçlan büyükbabanızın kalkık çenesi linç edilmiş kadının dırseğ büyükannenizin unutmaya cahştığınız çatık kaşlan. Herkes bir başkasmı güneşe çeksin çıkartsın. Onca mezargörmüş bizler, biliyoruz onlar ne yaparlarsa yapsınlar hepimiz yaşamalıyız ya da hiçbirimiz. Böyle yağmurlu sabahlarda sıcacık bir evde telefonun çalmadığı ve benim yapayalnız kızımın ateş kırmızısı daracık sabahlığına sanndığım Böyle yağmurlu sabahlarda sevgilimin kocaman çoraplannın üşümüş ayaklanmı sarmaladığı ve meditasyon yapıp kapımın dışındaki çam ağacıyla bir olduğum Böyle yağmurlu sabahlarda sokaktan gelen gürültülerin kayıp gittiği ve rüzgann uğuldadığı ve bir fincan yeşil çayımı yudumladığım Böyle Sonbahar sabahlannda geç saatlere kadar uyuduğum ve sevdiğim insanlan mutlaka tatil yerlerinde düşlediğim Böyle sabahlarda gün iyice ilerlemeden sevgilimin kollarının beni sarmasıru istemiyorum. Yiyecek bir şey istemiyorum postacıyı istemiyorum en yakın arkadaşımın beni arayip hayatını ve Grenada işgaline dair en son haberleri anlatmasını istemiyorum. Hiçbir şey istemiyorum. sıcak ve kuru olmak yeniden şürler yazıyor olmak (aylar süren bir kopukluk ve boşluktan sonra!) yokluğunda sevmek ve sevilmek yetersevinçbana. Böyle rüzgarlı sabahlarda öpücüklerimle sınlsıklam ıslatabileceğim bir kentte başka bir şey istemiyorum. Ve bir bakıma da hepsini istiyorum. Yanan tiyatro binasına destek Kültür Servisi - İstanbul Belediv esi Şehir Tiyatrolan geliri yanan Ordu Belediye Tivatrosu'na \ erilmek uzere Lükûs Hayat ve İstanbulun Gözleri Mahmur adlı iki oyunu bu amaçla sahneleyecek. Karadeniz'in tek ödenekli tiyatrosu olan Ordu Belediyesi Tiyatrosu bundan birsüre önce anlaşılamayan bir nedenle yanmış ve perdelerini kapatmak zorunda kalmıştı. Şehir Tiyatrolan yanan binanın onanmına katkıda bulunmak amaayla 14mart pazartesi akşamı saat 20.30'da Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi"de Melisa Gürpınar'ın yazıp, Hakan Altıner'in sahneye koyduğu "İstanburun Gözleri Mahmur" oyununu, 21 mart pazartesi akşamı saat 20.30'da Harbıye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'ndede Rey kardeşlerin vazıp, Haldun Dormen'in yönettiğı 'Lüküs Hayat'ı sahneleyecek. Kentfi KahuîflBİ Soynak ÖzBrise (ağaçlarm buyüzden öldüğünü söyleyen Jane için) kadınlann kılpayı kacışlannı sessiz tutmalan beklendiği için ben sessiz kalmayacağım ve ölürsem (çıplak ağaç gibi!) birisi lütfen düştüğüm yeri işaretlesin ve öylesine nefret ettiğim rötuşlu imgelere hayran olanlann "ne kadar iyi biri" deyişlerini duyarak kendi yalanlanmla sessizce yaşayamayacağımı bilsin. Hayır. Yokum ben annemin inandığı babamın ve erkek kardeşımin savunduğu sevgilimin yücelttiği kız kardeşimin. yüzü kızararak, yadsıdığı ya da kucaklamaya koştuğu şeyler için yaşamakta. Kendi küçük insanımı bulurum kendi başına ayakta duran dünyaya karşı istemlerin eşitliği sonunda anlanm. Aynca: Kavgam her zaman içsel bir karanlığa karşıydı: İçimde taşınm ölümümün tek biiinen anahtannı -yaşamı salıvermek ya da kilıtlemek için sonsuza dek. Kadınım, ağacın damarlannı, renklerden sanyı ve güneşi seven, savaşmaktan mutluyum dışımdaki bütün katillerle- zorunlu olduğumu gördükçe. Geçen hafta ve bu haftanın resimleri: Edis Tezel E>evam edebilmek için duygulanmı başıboş bırakınca yavaş yavaş anlıyorum şiirlerin nasıi yapıldığını. Korkunun olması gereken bıryer \ar. Seçrnenin olması gereken bir yer var. Yitirmenın olması gereken bir yer var. Artakalmış sevda. Ağzına kadar dolu bardaktan taşan ve kaçıp dopdolu benliğini utanç içinde saklayan sevda. Mel için Sevdanın modası geçmişken modaya uymadan vaşayahm. Dünyayı küçük ellerde karmaşık bir top gibi görerek; sevda en siyah giysimiz. Yoksun olalım herşeyden gerçeğin ve bilge ruhlann ilettiği cesaretin dışında. Atalanmızın hayaletlerine ve ölmemiş olarun ezgisine yakın olalım. Sevda tehlikeliyken başımız açık yürüyelim Büyük Irmak'ın kıyısında. Ateş altında tomurcuklar toplayahm. Yavaş yavaş kavnyorum şiirlerin nasıl vapıldığını. Anılann delidolu kaçısından. Koşuşturup duran yüreğin tükenen çarpıntılanndan. Anlıyorum şiirlerin nasıl yapıldığını. Gülücükleri tadlandıran gözyaşlan onlar. Boğazda düğümlenen dikbaşlı kahkaha. Artakalmış sevda. Biliyorum şürler nasıl yapılıyor. Yitirmenin olması gereken bir v er var. Kazanmanın olması gereken bir yer var. Artakalmış sevda. Annene ışkence >aptıklannda bir ağaç dik Babana işkence yaptıklannda bir ağaç dik Erkek kardeşine ve kız kardeşine işkence yaptıklannda bir ağaç dik Önderlerini ve sevgililerini öldürdüklerinde bir ağaç dik Sana işkence yaptıklannda anlatamayacağın kadar kötü bir ağaç dik. Ağaçlara işkence yapmaya ve yarattıklan ormanı kesmeye giriştiklerinde yeniden başla. Uganda'da eski bir kral kanlannı yumuşak ve kusursuz kadınlardan secermiş cennet kuşlan veyabanıl dağ çiçeklen kadar doğal serpilip büyüyen kadınlardan (Hiç Uganda'b kadın göreniniz oldu mu? İncedir parmaklan hafıftir adımlan kumda) ve onlan tutup sarayın ardmda yaptırdığı tam domuz semizletmeye uygun yerden iyice yükseltilmiş ve kaçılabilecek tek kapısı olmayan bir yere getirirmiş kepek ve süt ükarmış ağızlanndan ta ki süt çenelerinden aşağıya gövdelerini kaplayan dışarlak çıkmtılardan akıncaya dek gözleri yitıp gitmiş şişmişler ayakta duramayacak kadar ama yemeklerin döküldüğü deliğe kaydınrlarmış gövdelerini dev ayıbalıklan Neden mi? Kral bayılırmış şişko kadınlara zengin gösterirlermiş onu! Eğer kalkmaya çabalayıp patlarlarsa ya da gerilmiş derileri yanlırsa yerdeki kıymıklardan hani, balonlargibi, yenilerini satın ahrmış. Şnrce Metin Eloğlu Kültür Servisi - Ev rensel Kültür Merkezi, Metin Eloğlu'nun yaşamını ve şiir serüvenini konuşmak için Can Yücel. Leyla Erbıl. Selahattin Hilav ve Erdal Alova'v ı bir araya getinyor. Metin Eloğlu Şiirce adıru taşıyan toplantı Tevfık f aş'ın yönetiminde Bugün saat 15.00'tegerçekleşecek. Ev rensel Kültür Merkezi'nce yapılan açıklamada şair için şunlar söyleniyor. "Metin Eloğlu şiınyleyaşama tarzını. kişilığını bırleştirmiş usta bir şairimizdır. Asım Bezirci'yi ızleyerek söylecek olursak. 'Odünsuzlük, kişiliğe düşkünlük. Metin Eloğlunun yalnızca yaşamında değil, şiirlerinde de görülür. Sözgelimi. neredeyse dil içinde ayn birdil kurar Kendıneözgü birsözlük yaratmaya v önelmekle kalmaz. biiinen sözcüklerin kullanımında da kendıne özgü bir v ol tutmaya uğraşır. İşin önemli yanı, bu uğraşmavıgenellikledilmkurallannıçiğnemeden, Türkçenın tadmı cıkararak daha doğrusu arttırarak gerçekleştinr.' Şiırimizin ustalanndan birisi olan Eloğlu bugün medvanın ve reklamın desteğiyle yükselen kimi yazarlann > anında nerede> se unutulanlar listesinde yer almak üzere"' Tiyatro ücretlerinde indirim MERSİN (AA) - Mersın Dev let Opera v e Balesi Müdürlüğü bazı kışı vekuruluşlara. bilet ücretlerinde yüzde 7 5"e varan indirim uygulanmasıru kararlaştırdı. Edinilen bılgive göre işçi \ e memurlann en az 50 kişilik isteklerinde. ücrette \ üzde 75 ındinm uygulanacak. Bu kişilenn birev sel bilet istemlerinde ıse indirim oraru yüzde 50 olacak. Mersin Devlet Opera ve Balesi yetkilileri, 7-12 > aş grubundaki çocuklara da > üzde 75 indirim yapılacağını belırterek öğretmen, öğrenci emekli ve erlere dev üzde 50 ındinm uvgulanacağırubildirdiler. Lucia diLammarmoor Kültür Senisi - İstanbul Dev let Opera ve Balesi G. Donizettfnin ünlü operası Lucia di Lammermoor'u sahneye kovuvor. 3 perdelik operanın galası 8 mart salı. saat 20.00'de vapılacak. Ünlü îskoçyazarSir WaJter Scott"un Lammermoor Gelıni adlı öyküsünden esınlenen. lıbrettosunu SalvatoreCammarano'nun vazdıği veîtalyan besteci G. Doruzettfnin besteiediği Lucia di Lammermoor operası ağabeyinin entrikalan sonucunda sev diği gençle ev lenemeyince çıldıran Lucia'nın dramını anlatıyor. Orkestrasıru Avusturyalı konuk şef Anton Marik'in vönettiği operayı Altan Günbav sahneye koyuv or. Dekorlan Selçuk Tollu, kostümleri Fıgen Kov unoğlu tarafından gerçekleştirilen eserde koroj u Gökçen Koray çalıştırdı. ışık düzeni Ahmet Defne've ait. Oyunda başrolleri Oya Atay. Gülgez Alıındağ. Nüzhet Öv ken. Ender Ânman. Süha Yıldız. Seviı Ahmet \'ıldız. Kenan Dağaşan. Necaî Pınazoğlu. Leonidas Asteris. Mıne Mater. Nükhet Yalçın. Nıgar Kırtav. Hüseyin Likospaylaşıyorlar. Promete Yayınlan'nınyeni kitaplan Kültür Senisi -Havatı Baki'ninintiharedenveöldürülen şairler olmak üzere iki kitaptan oluşan "Şiirin Kesik Damarlan". Ahmei İnam'ın 'Gülden ile Hoca", Şükrii Erbaş'ın "Bütün MevsimlerGüz'veAydoğan Yavaşlfnın' Yüzlerde Aynalarda" isimli kitaplan Promete \'avınlan'ndançıktı. Yayınhavatına 1992 yılında Ankara'da başla.v an Promete Yayınlan 1993 yılında da Hav ati Baki'nin "Tanzimat Edebiyatında Roman ve İnsan"" Metin Altıok'un ""Hesapİşi Şürler" ve Mekrasov "un "\'e Şair v e Sv syphos" kitaplannı yayımladı. Kültür Bakanlığı'ndan Mitterrand'a kitap ANK.\RA (ANKA) - Fransa'nın Paris keminde "Paris Kitap Fuan Expalongues 94" adıyla düzenlenen kitap fuannda Kültür Bakanlığı'nca hazırlanan Türk standını gezen Fransa Dev let Başkaru François Mitterrand'a prestij \ e ortak v ayın projeleri çerçevesinde hazırlanan kitaplardan hediyeedildi. Kültür Bakanlığı yetkihlerinden edilen bilgiye göre sanat. dil ve kültür dallannda düzenlenen Paris Kitap Fuan'naTürkiye kültür kitaplan ile ilk kez katıldı. Fuara Şüreli Yayınlar ve tanıtım broşürlerinden oluşan 332çeşitten 3 bin 341 kitap gönderildiğini ka>deden >etkililer, kitaplann ilgi duvanlara ücretsiz olarak verildiğini belirttiler. Yetkililer, aynca. Fransa'da yaşayan Türkler için de Paris Büyükelçiliği Kültür Müşavirliği bünyesinde kütüphane kurulmasının kararlaştınldığını ve fuara götürülen kitaplann büviikelçiliğe hediye edildiğini bildirdi. Yetkililer. Fransa'davaşayanTürklerinilgilerinin karşılanabılmesi amacıvla kütüphanenin yeni çıkacak yayınlarla destekleneceğini de söylediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle